Ana Sayfa Blog Sayfa 233

Baidu, geliştirdiği chatbot’u birçok hizmete entegre etmeyi planlıyor

Çin merkezli arama motoru Baidu, ChatGPT’nin muadili olarak görülen, merakla beklenen akıllı Ernie Bot hakkında daha fazla ayrıntı açıkladı. Ernie Bot, Baidu’nun 2019 yılında geliştirdiği dil modeli Ernie’nin üzerine inşa edildi.

Geçtiğimiz yılın sonlarına ve bu yıla damga vuran chatbot’lar OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT ile oldukça popüler hale geldi. Birçok şirket yapay zeka destekli bu araçları platformuna ekleyerek daha fazla kullanıcıya ulaşmayı hedeflerken yeni chatbot modelleri de geliştiriliyor. Bu yeni chatbot modelleri arasında Baidu tarafından geliştirilen Ernie Bot da bulunuyor.

Şirketin kurucusu ve CEO’su Robin Li, Baidu’nun Ernie Bot’u hizmet ekosistemine nasıl entegre etmeyi planladığını açıkladı. Li, “Ernie Bot’un Baidu Search ile entegrasyonu, arama deneyiminde kuşaklar arası bir değişikliğe yol açacak. Daha iyi arama hizmeti ve cevaplar sunmanın yanı sıra, yeni bir etkileşim ve sohbet deneyimi sunmanın yanı sıra, içerik ekosistemini ve arzını büyük ölçüde zenginleştirecek ve yeni bir trafik giriş noktası haline gelecek benzersiz şekilde oluşturulmuş içerik sunacağız.” dedi.

Baidu, araç içi sesli asistanını Ernie ile güçlendirmeyi planlıyor. Arama devi son birkaç yılda akıllı araçlar için Apollo adında araç içi işletim sistemi geliştirdi ve Xiaodu da dahil olmak üzere bazı uygulamaları şirket içinde yaptı.

Ernie Bot, akıllı arabaları insan-araç etkileşimi deneyimi açısından bir nesil ileriye götüren Apollo Smart Cabin ürün serisine de kuruluyor. Ernie Bot’un Xiaodu ile entegrasyonu, Xiaodu’nun kullanıcılarla sohbet etme yeteneğini önemli ölçüde genişletecek, onu daha akıllı ve daha anlayışlı hale getirecek ve kullanıcılara daha çok yönlü akıllı yardım sağlamasına olanak tanıyacak.

Ernie Bot’un performansı ileri düzeyde olsa bile Çin’de faaliyet gösteren herhangi bir yapay zeka ürünü gibi ülkenin sansür sorunuyla uğraşmak zorunda kalacak. Bu konuda şirketin nasıl bir yol izleyeceği oldukça merak ediliyor.

Web3 altyapısını erişilebilir hale getirmeyi düşünen Gateway.fm, 4.3 milyon euro yatırım aldı

Merkezi olmayan blockchain altyapı sağlayıcısı Gateway.fm, tohum turunda 4.3 milyon euro yatırım aldı. Lemniscap liderliğinde düzenlenen tura CMT Digital Ventures, the LAO DAO, Folius Ventures, TRGC, Metaweb Ventures, Very Early Ventures, Factor Ventures, Fantom Foundation ve Unstoppable Domains Ventures katıldı.

Igor Mandrigin ve Cuautemoc Weber tarafından kurulan girişim, Web3 projelerinin sunucuları yapılandırmaya veya sürdürmeye kaynak ayırmadan ölçeklenmesine yardımcı olmak için tasarlanmış dağıtılmış, çok zincirli altyapı oluşturan, merkezi olmayan, yüksek performanslı bir blok zinciri alt/düğüm sağlayıcısı olarak karşımıza çıkıyor. 

Web3 girişimi, Amazon Web Services (AWS) gibi merkezi hizmetlere dayanmayan merkezi olmayan RPC çözümleri oluşturmaya odaklanır. 

Bugüne kadar şirket, 1inch, Gnosis, Ethereum Foundation, NEAR ve Polygon Labs dahil olmak üzere bir dizi önemli endüstri ağır sikletinden ‘Grow’, ‘Access’ ve ‘Jumpstart’ çözümleri için güçlü bir pazar doğrulaması aldığını belirtiyor. 

Gateway.fm kurucu ortağı ve CEO’su Cuautemoc Weber, “Bugünkü duyuru, en iyi küresel yatırım vizyonerleriyle ürün grubumuz için sağlam bir onay damgasını temsil ediyor. Finansal kurumları ve işletmeleri blockchain teknolojisini güvenle keşfetmeye teşvik ederken, Web3 projelerinin hızla ölçeklenmesine yardımcı olmak için güvenilir altyapı, sınıfının en iyisi doğrulayıcılar ve sağlam geliştirme araçları sağlamak istiyoruz.” dedi.

Lemniscap kurucusu Roderik van der Graaf, “Yeni nesil araçlarla Gateway, blockchain ağlarının ve protokollerinin kapsayıcılık, kullanılabilirlik ve güvenilirliğini genişletiyor.” dedi.

Yatırımla beraber girişim, ürün gelişimini hızlandırmayı ve hizmetlerini geliştirmeyi planlıyor.

Koç Holding, Ford ve LG Energy Solution ile batarya hücresi üretimi konusunda anlaştı

Koç Holding, Ford Motor Company ve LG Energy Solution ile beraber ortak batarya hücresi üretmek için bağlayıcı olmayan mutabakat anlaşması imzaladı. Anlaşmayla beraber ülkemizde batarya fabrikası kurulacak ve birçok kişiye istihdam sağlanacak.

Elektrikli araçların gün geçtikçe hayatımıza entegre olduğu ve içten yanmalı motorlu araçların yerine geçeceğini hepimiz biliyoruz. Bu sektöre adapte olan markalar, geleceğe yönelik çalışmaları artırıyor. Ülkemizde Ford ve Fiat gibi büyük şirketlerin araçlarının üretimini gerçekleştiren Koç Holding, geleceğin teknolojisine odaklanarak elektrikli araçlar için yatırım yapmaya hazırlanıyor.

Koç Holding, Ford Motor Company ve LG Energy Solution ile beraber ortak batarya fabrikası kurmaya hazırlanıyor. Daha önceki zamanlarda Ford’un ülkemizde batarya odaklı bir tesis kuracağı açıklanmıştı. Bu yatırım, ülkemizin önde gelen şirketi Koç Holding ve LG Energy Solution ile beraber geliyor.

Koç Holding tarafından yapılan açıklamaya göre, global ölçekteki tesisin Ankara’da kurulması ve Avrupa’nın en büyük batarya hücresi üretim üslerinden biri olması bekleniyor. Tesisin aktif olarak üretime 2026 yılında başlayıp yıllık 25 gigavat kapasiteye ulaşması planlanıyor. Bununla beraber fabrikanın 2029 yılında kapasitenin 20 gigavat artırılarak toplam 45 gigavata çıkarılması hedefleniyor.

Koç Holding, KAP’a şu açıklamayı yaptı:

“07.02.2023 tarihli özel durum açıklamamızda belirtilen batarya hücre üretimi yatırımının gerçekleştirilmesine yönelik görüşmeler sonucunda, Ford Motor Company (“Ford”), LG Energy Solution, Ltd. (“LGES”) ve Koç Holding A.Ş. arasında, Ford ve LGES tarafından Ankara’da gerçekleştirilmesi planlanan batarya hücre üretimi yatırımına Koç Topluluğu’nun katılması konusunda işbirliği imkanlarının değerlendirilmesi amacıyla tarafların ön niyetlerini içeren bağlayıcı olmayan bir Niyet Mektubu (“MoU”) imzalanmıştır.

MoU uyarınca, taraflarca anlaşılması halinde üretime ilk etapta 2026 yılında başlanması ve yıllık 25 GW-saat kapasiteye ulaşılması planlanmakta olup, ikinci etap olarak 2029 yılında kapasitenin 20 GW saat artırılarak toplam 45 GW saate ulaşması yönünde çalışılması konusunda anlaşmaya varılmıştır.

Proje kapsamında üretilecek batarya hücrelerinin, iş ortaklığımız Ford Otosan tarafından yeni nesil Transit araçların üretiminde kullanılması konusu değerlendirilmektedir.

12 ay boyunca yürürlükte kalacak MoU kapsamında Ford tarafından, LGES ve Koç Holding’e Türkiye’de batarya hücre üretimi ile ilgili iş ortaklığı kurulması konusunda münhasırlık tanınmıştır.

Koç Topluluğu olarak yatırıma katılıp katılmama kararı ile pay sahipliği yapısı, yatırım, işbirliği ve ortaklık koşulları, taraflar arasında gerçekleştirilecek görüşmeler ve fizibilite çalışmaları sonrasında yapılacak değerlendirmelere göre netleşecek olup, önemli gelişmeler yatırımcılarımız ile paylaşılacaktır.

İşbu açıklamamızın İngilizce çevirisi ekte yer almakta olup, açıklama metinlerinde herhangi bir farklılık olması durumunda, Türkçe açıklama esas kabul edilecektir.” 

Ankara’da kurulacak olan tesisin birçok kişiye iş imkanı sunacağını ve global ölçekte de otomotiv endüstrisi için önemli yer edineceği düşünülüyor.

BTK, Ekşi Sözlük için erişim engeli getirdi

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Ekşi Sözlük için erişim engeli getirdiğini açıkladı. Ülkemizle alakalı birçok konunun kullanıcılar tarafından tartışıldığı platforma böyle bir engel getirilmesi, oldukça ses getirdi.

Ekşi Sözlük, platforma üye olan kişilerin başlık açılan konular hakkında kendi fikirlerini belirterek iletişim kurduğu platform olarak biliniyor. Sözlük yazarları ve birçok kişi tarafından olumsuz karşılanan karar, Twitter’da da yankı uyandırdı.

Twitter üzerinden açıklama yapan Ekşi Sözlük, erişim engeliyle alakalı bir karar verildiğini yalnız hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmadıklarını açıkladı.

Konuyla ilgili BTK web sitesinde, ” eksisozluk.com, 21/02/2023 tarihli ve 490.05.01.2023.-100029 sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu kararıyla erişime engellenmiştir.” açıklaması yapıldı.

Erişim engeliyle alakalı şu an için herhangi bir detaylı bilgi bulunmuyor. Detaylar geldikçe sizleri bilgilendireceğiz.

Samsung, Ambrella’nın otonom sürüş sistemleri için 5nm çipler tasarlıyor

Elektronik üreticisi Samsung, otonom sürüş sistemlerine odaklanan Ambrella için düşük güç tüketen 5nm çipler geliştiriyor. Birçok alanda faaliyet gösteren şirket, otonom sürüş teknolojileri konusunda da yenilikçi çalışmalar yapıyor. 

Sürücüsüz araçların günlük yollarda giderek daha yaygın hale gelmesiyle, otomobil üreticileri, ADAS’ları veya gelişmiş sürücü destek sistemleri ile etkili bir şekilde senkronize olabilen lider çip üreticileriyle işbirliği yapmak istiyor. Samsung kısa bir süre önce Ambarella’nın otonom araçlara yönelik en yeni işlemcilerini üretmek için son teknoloji 5 nanometre fabrikasyon sürecini kullanacağını duyurdu. Ambarella CV3-AD685 yonga seti, otonom araçlarda ADAS için özel olarak tasarlanmış Cvflow adlı en yeni yapay zeka motoruyla karşımıza çıkıyor. 

Bu yeni çip ailesi, ADAS için üretiliyor. Araç otomasyonunu geliştirirken destekli sürüş için çok çeşitli çözümleri tamamlayan yüksek performanslı, güç açısından verimli ve ölçeklenebilir bir tasarımı bünyesinde barındırıyor. Entegre CV3-AD685 işlemcisi, sağlam L2+ ile L4 otonom sürüş için çeşitli sensörlerden gelen bilgileri birleştirip sürüş senaryolarını belirlemek için kameralardan ve radarlardan gelen verileri yorumlayabiliyor. Referans olarak, L2 otonom sürüş kısmi otomasyona atıfta bulunurken Seviye 4 Otomasyon, bir arabanın insan müdahalesi olmadan bile kılavuzlu sensörler kullanarak kenara çekebildiği yüksek seviyeli otomasyonu bizlere sunuyor. 

Sektör lideri proses teknolojisi ve gelişmiş 3D paketleme çözümleriyle Samsung Foundry, en son çıkan mobil, HPC ve otomotiv çözümlerinin çoğuna güç veriyor. Samsung, çipi yüksek performanslı ve düşük güçte yapmak için otomotiv IP’lerini, en yeni süreçlerini ve paketleme teknolojilerini 5nm düğümünün üzerine uygulayacak. Ek olarak, Samsung yakın gelecekte otomotiv uygulamaları için 4nm düğümünü sunmaya başlamayı planlıyor.

Küresel ekonomik gerileme çip talebinin düşmesine neden olurken, Samsung yenilikçi teknolojisine bağlılığını sürdürüyor ve yarı iletken endüstrisinin ön saflarında yer almaya kararlı görünüyor.

Oppo, MWC 2023’te yeni teknolojilerini duyuracak

Çinli teknoloji devi Oppo, MWC 2023‘e katılacağını resmi olarak açıkladı. Şirket, etkinlikte geliştirdiği yeni teknolojileri ve inovatif ürünleri teknoloji severlerin beğenisine sunacak.

Çinli akıllı telefon üreticisi, etkinliğe “Inspire to Believe” adlı yeni bir temayla ev sahipliği yapacak. Burada marka, Oppo Find N2 Flip gibi merakla beklenen amiral gemisi sınıfı cihazlarının yanı sıra bir dizi yeni bağlantı ürünü ve IoT teknolojisini tanıtacak. Şirket, yalnızca yeni cihazları sergilemenin yanı sıra, araştırma ve geliştirme ekibinden teknolojideki en son atılımları vurgulamak için sahneye çıkacak.

Tanıtılacak ürünler ve teknolojiler arasında çip teknolojisi, akıllı sağlık teknolojileri, AR ve hızlı şarj gibi alanlar yer alacak. Oppo, bu etkinlikte gelecek planları ve sürdürülebilirlik hedeflerinden de bahsedecek. MWC’de duyurulacak ürünlerden bazıları akıllı eğlence, akıllı üretkenlik, akıllı öğrenme ve akıllı sağlık ile ilgili olacak. Find N2 Flip etkinlikteki odak ürün olacak. Bununla beraber fuarda başka önemli açıklamalar da olacak.

Şirket, Assisted Reality yani Destekli Gerçeklik özellikli akıllı gözlük olan Air Glass 2 gibi ürünleri de duyuracak. Ayrıca marka, MariSilicon Y adlı ikinci nesil tescilli yonga setini ve OHealth H1 aile sağlığı izleme konseptini bile bizlerin karşısına çıkarmayı planlıyor. İlginç bir şekilde Oppo, UEFA Şampiyonlar Ligi’nin resmi ortağı olduğunu da duyurdu. Şirket ayrıca UEFA Şampiyonlar Ligi Elçisi Michael Owen ve Luis Garcia’yı MWC’deki standına davet etti. Etkinlikle alakalı tüm detaylar için bizleri takite kalın.

Bulut tabanlı havaalanı yönetim yazılımı sunan AeroCloud, 12.6 milyon dolar yatırım aldı

Havaalanlarının yönetimini daha kolay hale getirmeyi amaçlayan AeroCloud, düzenlenen Seri A turda 12.6 milyon dolar yatırım aldı. Stage 2 Capital liderliğinde düzenlene tura I2BF Global Ventures, Playfair Capital, Triple Point VenturesHaatch ve Praetura Ventures katıldı.

2019 yılında İngiltere’nin Chester şehrinde kurulan girişim, uçuşlar için otomatikleştirilmiş kapı tahsisi ve geliri artırmak için yedek kapı kapasitesini optimize etme gibi yaygın havaalanı kullanım durumlarını destekleyen özelliklerle tüm paydaşlara bulut aracılığıyla verilere erişim sağlıyor. Platform,  müşterilerine yılın belirli bir zamanı için yolcu sayısını tahmin etmek gibi geçmiş verileri kullanarak tahminler sunmak için makine öğrenimi akıllılarından yararlandığını söylüyor.

Girişimin halihazırda Avrupa’da Manchester ve Eindhoven havalimanlarıyla çalıştığı, ABD’de ise Tampa International ve John Wayne Airport ile çalıştığı açıklandı. AeroCloud’ın her yıl yaklaşık 150 milyon yolcuyu işlemden geçirdiği belirtiliyor.

AeroCloud platformu aynı zamanda belirli bir uçağa yolcuların yüzde kaçının bindiği ve ne zaman kalkacağı gibi önemli verileri birbirine bağlayarak uçağın zamanında kalkıp kalkmayacağını tahmin etmesine olanak tanıyor. Bununla beraber planlanmış varış kapısında bekleyen bir gecikmeli uçak varsa, kapıları gelen uçaklara otomatik olarak yeniden atayabiliyor.

AeroCloud kurucu ortağı ve CEO’su George Richardson, “Akıllı havaalanı yönetim sistemimize yapay zeka ve makine öğrenimini dahil ederek, havaalanı operasyon ekiplerinin daha az plan yapmasına ve daha çok eylem yapmasına olanak tanıyoruz. Havaalanları, günlük olarak değişen derecelerde insan etkileşimi gerektiren bir dizi göreve sahip oluyor. Yapay zeka ile bireyler ve ekipler üzerindeki bu bilişsel yükü azaltabilir ve bir havalimanının diğer öncelikli zorluklara odaklanması için zaman ayırmasına yardımcı olabiliriz.” dedi.

Yatırımla beraber girişim, çalışan sayısını artırmayı ve müşteri portföyünü geliştirmeyi planlıyor.

Güney Kore, 2028’de 6G teknolojisine geçiş yapmayı planlıyor

Birçok önemli teknoloji markasının anavatanı olan Güney Kore, 2028 yılında 6G teknolojisini hazır hale getirmek istediklerini açıkladı. 6G teknolojisiyle ilgili bilgiler, K-Network 2030 planı çerçevesinde paylaşıldı.

Güney Kore yakın zamanda, gelecekteki kablosuz frekanslarda erken bir avantaj sağlamayı amaçlayarak planlanandan iki yıl önce yani 2028’de 6G ağ hizmetini başlatmayı planladığını belirtti. Ülkenin Bilim ve Bilişim Bakanlığı, birinci sınıf 6G teknolojileri geliştirmeyi, yazılım tabanlı yeni nesil mobil ağları yenilemeyi ve ağ tedarik zincirini güçlendirmeyi amaçlayan K-Network 2030 planını duyurdu.

Gelişmiş plan aynı zamanda yerel şirketleri ülkede 6G teknolojisi için malzeme, parça ve ekipman üretmeye teşvik etmeyi ve herhangi bir mobil cihazla uyumlu açık bir RAN geliştirmeyi ve mobil operatörlerin ve işletmelerin esnek hizmetler sunmasını sağlamayı amaçlıyor. Ayrıca bakanlık, temel 6G teknolojileri üzerine 625.3 milyar KRW (481.7 milyon dolar) değerinde bir araştırma ve geliştirme projesi için bir fizibilite çalışması yürütüyor.

Güney Kore’nin 6G teknolojisinin geliştirilmesine liderlik etme çabaları, ülkenin gelecekteki ağ altyapısı için küresel rekabette lider konumunu sürdürmeye çalışmasıyla ortaya çıktı. Kablosuz iletişimde daha yüksek hızlara ve daha düşük gecikmeye olan talep artmaya devam ederken, ülke 5G ağ yarışının ardından rekabet üstünlüğünü korumak istiyor. Alman analiz firması IPlytics’e göre, geçen yıl 5G patent sayısının yüzde 25.9’unu Güney Kore oluştururken, pazar lideri Çin’i yüzde 26.8 ile yakından takip etti.

Gelişmiş plan, yerel şirketler ve araştırmacıların 6G teknolojisinin geliştirilmesine katılmaları için yeni fırsatlar da yaratacak. Hükümet, ülkede 6G teknolojisi için malzeme, parça ve ekipman üretimini teşvik ederek yeni işler yaratmayı ve ekonomik büyümeyi desteklemeyi umuyor. Açık RAN ​​sistemi aynı zamanda mobil operatörlerin ve işletmelerin telekomünikasyon sektöründe yeni iş fırsatları yaratabilecek esnek hizmetler sunmasını sağlayacak.

Bu hamle ile ülke, yeni nesil kablosuz teknolojide erken liderliği sağlamanın yanı sıra inovasyonu ve ekonomik büyümeyi teşvik etmeyi umuyor.

Yemek sipariş platformu Uber Eats, çok yakında Türkiye faaliyetlerine başlayacak

Uber tarafından geliştirilen yemek sipariş platformu Uber Eats, ülkemizdeki faaliyetlerine başlamaya hazırlanıyor. Uber Eats uygulamasına girilip üyelik işlemleri tamalandığında hemen açılan sayfada “Yakında geliyoruz” yazıyor.

2014 yılında kurulan Uber Eats, işletme ve restoranları müşterilerle buluşturan yemek sipariş platformu olarak karşımıza çıkıyor. Uber Eats’den verilen siparişler, işletmelerin kendi kuryeleri ya da Uber’in kendi teslimat ortakları üzerinden yapılıyor.

WebTekno tarafından paylaşılan habere göre Uber, yemek odaklı platformu Uber Eats’i ülkemizde kullanıma sunmayı planlıyor. Yurt dışında oldukça popüler olan uygulamanın ülkemizde de oldukça tercih edileceği düşünülüyor.

Uber Eats’in ülkemizde faaliyet göstermesiyle beraber Yemeksepeti, Getir ve Trendyol Yemek gibi pazarın öncü oyuncularının nasıl bir yol izleyeceği henüz bilinmiyor. Rekabetin kızışacağını varsayarsak hem hali hazırdaki oyuncular hem de Uber, müşteriler için çeşitli promosyonlar ve ödüller verebilir. Uber üzerinden verilen siparişleri sisteme kaydolan sürücüler, bisiklet ya da scooter sahipleri veya yürüyerek teslim etmek isteyen herkes müşterilere siparişlerini teslim edecek.

Diğer yemek platformlarında olduğu gibi Uber Eats’e kayıt olan işletmeler, platform üzerinden satış yapabilmek için henüz açıklanmasa da bir komisyon ödeyecek. Platforma işletmenizi kaydetmek ve satış yapmak için buradaki linke tıklayabilirsiniz. Platformla alakalı yeni bilgiler geldiğinde sizleri bilgilendireceğiz.

TikTok, içerik üreticilerini desteklemek için Creativity Program’ı başlattı

TikTok, platformundaki içerik üreticilerini desteklemek için Creativity Program‘ı hayata geçirdiğini açıkladı. Henüz beta sürümünde ve sadece ABD’de kullanıma sunulan program, içerik üreticileri için alternatif bir gelir kaynağı olacak.

İçerik üreticilerinin yaratıcılıklarını geliştirmelerine, daha yüksek gelir potansiyeli oluşturmalarına ve daha heyecan verici, gerçek dünya fırsatlarının kilidini açmalarına yardımcı olmak için tasarlanan Creativity Program Beta, her seviyeden içerik üreticinin ödüllendirilmesini destekleyen para kazanma yolu oluyor. 

TikTok, belirli somut ölçütleri karşılamanın yanı sıra, kullanıcıların Creativity Program aracılığıyla para kazanabilmeleri için “yüksek kaliteli, bir dakikadan uzun orijinal içerik” yayınlamaları gerektiğini söylüyor. İçerik üreticilerinin güncellenmiş bir kontrol panelinde video uygunluğunu takip edebilecekleri ve video performans verilerinin yanı sıra tahmini gelirlerini görebilecekleri de eklendi.

Programın önümüzdeki aylarda ABD’deki tüm uygun içerik üreticileri açılmadan önce başlangıçta yalnızca davetle alınacağı açıklandı. Katılımcıların en az 18 yaşında olması gerekiyor. Bununla beraber minimum takipçi ve video görüntüleme sayılarının karşılanması ve sürekli aktif olarak paylaşım yapıp iyi durumda olan bir hesaba sahip olmak da gerekiyor.

Birçok içerik üretici, milyonlarca kez görüntülenen videolar için yalnızca birkaç dolarlık ödeme aldıklarını iddia ederek TikTok’u eleştirdi. Kısa bir süre sonra şirket, önümüzdeki üç yıl içinde yüzbinlerce içerik oluşturucuyu 2 milyar doların üzerinde finansmanla destekleyeceğini söyledi. Platform, Creativity Program aracılığıyla ne kadar ödeme yapmayı planladığını belirtmedi.

TikTok, son birkaç aydır Fransa ve Brezilya’da test ettikten sonra ABD’de Creativity Program’ı uygulamaya başlıyor. Raporlara göre şirketin başka para kazanma planları da bulunuyor.