Ana Sayfa Blog Sayfa 215

Çin, 2025 yılına kadar 6G mobil uygulamalarını tanıtmaya hazırlanıyor

Çin, erken aşama 6G teknolojisini piyasaya sürmek için çalışmalarına devam ediyor. 6G teknolojisi için yapılan teknik araştırma ve lansman, ülkenin üçüncü büyük kablosuz ağ operatörü China Unicom tarafından yürütülecek. Şirket, 2025 yılına kadar tanıtıcı erken uygulamaları başlatmayı ve 2030 yılına kadar eksiksiz 6G mobil teknolojisini piyasaya sürmeyi planlıyor. 

Kapsamlı uygulama senaryoları ve dünyadaki en geniş kullanıcı tabanı sayesinde Çin’in küresel telekomünikasyon endüstrisine katkısı çok önemli ve etkili oluyor. Çok sayıda küresel işletme, telekomünikasyon gelişimini desteklemedeki öneminin farkında olarak Çin pazarıyla aktif olarak ilgileniyor.

Çinli telekomünikasyon şirketleri, 5G, 6G ve sabit hatlı telekomünikasyon da dahil olmak üzere sektördeki çeşitli sektörlerde ön sıralarda yer alıyor. Gelecekteki belirsizlikleri azaltmaya yardımcı olan endüstri standartlarını oluşturmak için uluslararası kurumlarla iş birliği yapıyorlar.

Örneğin China Mobile, 6G hakkında 31 teknik inceleme ve 60 yüksek kaliteli makale yayınlayarak küresel telekom operatörleri arasında birinci sırada yer aldı. Ayrıca Çin’deki üç büyük telekom şebeke operatörü olan China Mobile, China Telecom ve China Unicom da ülke için 6G teknolojisini araştırmaya ve geliştirmeye şimdiden başladı.

China Unicom Yönetim Kurulu Başkanı Liu Liehong, erken 6G uygulama senaryolarının, dünyanın en büyük internet kullanıcı nüfusuna ve en büyük akıllı telefon pazarına ev sahipliği yapan Çin’de 2025 yılına kadar uygulanacağını söyledi.

Çin, Huawei ve ZTE gibi önde gelen şirketlerle internet inşaatından temel ekipmana kadar telekom endüstrisinin önemli alanlarında en büyük pazara sahip olmasıyla öne çıkıyor. Ancak ülke, pandemi ve devam eden ABD-Çin teknoloji savaşı nedeniyle teknoloji alanında büyük zorluklarla karşı karşıya kalıyor.

Çin’in geçmiş tarihine bakacak olursak, ülke özellikle telekomünikasyon alanında çok büyük teknolojik ilerlemeler kaydetti. Çin, dünyanın en büyük 5G mobil ağını başarıyla kurdu ve ülke çapında kurulu 2.31 milyondan fazla 5G baz istasyonu ile dikkatleri üzerine çekiyor. Hükümet desteğiyle Çinli telekom şirketlerinin 6G teknolojisiyle aynı başarıyı tekrarlaması muhtemel görünüyor.

Apple, videoları sıkıştırmak için yapay zeka kullanan WaveOne’ı satın aldı

Apple, videoyu sıkıştırmak için yapay zeka algoritmaları geliştiren Mountain View tabanlı girişim WaveOne‘ı sessiz bir biçimde satın aldı. Anlaşma, Apple tarafından doğrulanmasa da  WaveOne’ın web sitesi Ocak ayı civarında kapatıldı ve WaveOne’ın kurucu ortaklarından biri de dahil olmak üzere girişimin birkaç eski üyesi, artık Apple’ın çeşitli makine öğrenimi gruplarında çalışıyor.

Lubomir Bourdev ve Oren Rippel tarafından 2016 yılında kurulan girişim, onlarca yıllık video kodek paradigmasını alıp onları yapay zeka destekli hale getirmek için yola çıktı. Girişime katılmadan önce Bourdev, Meta’nın yapay zeka araştırma bölümünün kurucu üyesiydi ve hem o hem de Rippel, Meta’nın Facebook’ta içerik denetleme, görsel arama ve besleme sıralamasından sorumlu bilgisayar görme ekibinde çalıştı.

Videonun sıkıştırılması ve sıkıştırılmasının açılması için standart algoritmalar söz konusu olduğunda, sıkıştırma, içerik sağlayıcı tarafında (örn. YouTube sunucuları) gerçekleşirken, son kullanıcıların makineleri sıkıştırmayı açma işlemini gerçekleştiriyor. Bu etkili bir yaklaşım olsa da yeni kodlayıcılar, sıkıştırmayı veya sıkıştırmayı açmayı hızlandırmak için özel olarak oluşturulmuş yeni donanımlar gerektiriyor. Bu donanımlar da iyileştirmelerin yayılmasını yavaşlatıyor.

WaveOne’ın ana yeniliği, birçok telefonda ve giderek artan sayıda PC’de bulunan yapay zeka hızlandırıcılarda çalışabilen “içeriğe duyarlı” bir video sıkıştırma ve sıkıştırmayı açma algoritması sunması oluyor. Yapay zeka destekli sahne ve nesne algılamadan yararlanan girişimin teknolojisi, esasen bir video karesini anlayabiliyor. Örneğin, bant genişliğinden tasarruf etmek için bir sahnedeki diğer öğeler pahasına yüzlere öncelik vermesine olanak tanıyor. 

WaveOne ayrıca video sıkıştırma teknolojisinin bağlantıdaki ani kesintilere karşı dayanıklı olduğunu iddia etti. Yani sahip olduğu bitlere göre “en iyi tahmin”i yapabiliyor. Bu nedenle bant genişliği aniden kısıtlandığında video donmuyor ve süre boyunca daha az ayrıntı gösteriyor..

Girişim, donanımdan bağımsız olan yaklaşımının, daha karmaşık sahnelerde daha iyi kazanımlarla video dosyalarının boyutunu yarıya kadar azaltabileceğini iddia etti. Apple’ın bu yatırımla beraber ilk olarak Apple TV+’da daha fazla kare hızı sunabileceği ve diğer uygulamalar için de özel iyileştirmeler yapabileceği tahmin ediliyor. 

B2B satış süreçlerini tek bir linkte birleştiren Flowla, 1.3 milyon dolar yatırım aldı

B2B satış süreçlerini tek bir linkte birleştiren ve Türk girişimciler tarafından İngiltere’de kurulan Flowla, 1.3 milyon dolar yatırım aldı. Flowla’nın 1.3 milyon dolarlık yatırım turuna; Antler, Fuel Ventures, ScaleX Ventures ve Logo Ventures katıldı.

Şirketin kurucularının satış alanında uluslararası deneyimi ve yine satış otomasyonu odağında başarılı bir exit’i bulunuyor.

2022’de temelleri atılan Flowla, üç Türk girişimci Erdem Gelal, Alper Yurder ve Oğuz Gelal tarafından kuruldu. İngiltere’de yaşayan Türk girişimcilerden oluşan kurucu ekip, birbirini tamamlayan global deneyimleri bir araya getiriyor: Erdem, daha önce Groupe UP tarafından 2019’da satın alınan bir kurumsal satış çözümünü yaratan girişimci. Alper, kariyerinin son on yılında satış liderliği rollerinde 30 milyon dolarlık gelir getirdi, Oğuz ise Kanada’dan Japonya’ya kadar farklı bölgelerde çeşitli ekiplere liderlik ederek dijital ürünler geliştirdi.

Gartner tarafından yapılan bir araştırmaya göre, B2B satın alma yapanların %80’i, son yaptıkları satın almanın çok karmaşık ve zor olduğunu belirtiyor. Bunun nedeni, hem karar verme sürecine dahil olan kişilerin sayısında, hem de bu süreçe dahil olan materyellerin sayısı ve çeşitliliğindeki artış olarak görülüyor.

Günümüzde satış ekipleri, dokümanlar, videolar, interaktif demolar, formlar, elektronik imzalar, aksiyon planları ve benzeri materyallerden destek alıyor. Kullanıcıları arasında Deel ve Insider gibi şirketler de olan Flowla, satış sürecindeki tüm dokümanları, aksiyonları ve iletişimi tek bir platformda bir araya getirerek satıcı ve alıcı arasındaki kopukluğu ortadan kaldırmaya yardımcı oluyor.

Satış sürecinin tamamının tek bir linkte, adım adım ilerleyen bir dijital akış haline getiren çözüm, süreçlerde %50’yi aşan hız artışı sağlıyor.

Flowla’nın kurucu ortağı ve CEO’su Erdem Gelal şunları söylüyor:

“Biz satışın geleceğinin, müşterilere sunulan dijital deneyimlerde olduğunu görüyoruz. Rekabet arttıkça, şirketler sadece sundukları hizmetlerle değil, sağladıkları satış deneyimiyle de farklılaşmak zorundalar. Başarının yeni tanımı, potansiyel müşterilerin doğru kararlar vermesine yardımcı olmak. Maalesef uzun e-posta zincirleri artık bunu sağlayamıyor. Aldığımız yatırım, B2B satışın standartlarını belirleyecek ürünü geliştirmemizi sağlayacak .”

Antler’ın ortaklarından Jed Rose’un yorumu ise şöyle:

“Gelen kutularının istenmeyen e-postalarla dolduğu bir dönemde, satış ekiplerinin müşterileri için kapsamlı bir bilgi kaynağı oluşturmakta giderek daha çok zorlandığını görüyoruz. Flowla, ilk dokunuştan başlayıp satış sonrası evreye kadar süreci tek bir linkte birleştirerek büyük bir boşluğu dolduruyor.”

ScaleX Ventures’ın Kurucusu ve Yönetici Ortağı Dilek Dayınlarlı şunları ekliyor:

“Satış dünyası hızla gelişiyor ve bu alandaki başarı büyük ölçüde şirketlerin müşterilerinin deneyimini anlama ve iyileştirme yeteneğine bağlı. Flowla, bu dönüşüme liderlik ediyor. Böylesine ileri görüşlü bir şirketle ortaklık kurduğumuz için çok heyecanlıyız.”

Çevreyi korumaya odaklanan Miwa Technologies, 5.2 milyon euro yatırım aldı

Ambalaj atıklarını azaltmak için bir teknoloji geliştiren Miwa Technologies, 5.2 milyon euro yatırım aldı. 2022’de 2.5 milyon euro yatırım alan girişim, Luxembourg EIC Fund‘dan 2.5 milyon euro yatırım alarak toplamda 5.2 milyon euro yatırım aldı. Son yatırım, girişimin European Innovation Council (EIC) “EIC Accelerator” programına seçilmesinin hemen ardından geldi.

2016 yılında Petr Báča (CEO) tarafından kurulan Miwa Technologies, süpermarketlerdeki müşterilerin yeniden kullanılabilir kaplarla alışveriş yapmalarını sağlayan benzersiz bir sistem geliştirdi. Girişim, bu çözümün elektronik dağıtıcılarla birlikte çalışan akıllı teknolojiyle donatılmış B2B kapsüllerine dayandığını belirtiyor.

Bu kapsüller, paketleme havuzunun etkili yönetimine ve stok yönetimi de dahil olmak üzere sistemin verimli çalışmasına olanak tanıyor. Girişimin çözümü şu anda Aldi tarafından Birleşik Krallık’ta, Hollandalı Albert Heijn’de ve Çekya ve Portekiz’deki çeşitli süpermarketlerde kullanılıyor.

Miwa, Avrupa’daki ticari genişlemeyi finanse etmek ve seri üretime geçmek için önümüzdeki haftalarda özel yatırımcılara 7 milyon euroluk bir yatırım turuna çıkacak.

Miwa’da yatırımcı ilişkileri ve kaynak geliştirmeden sorumlu Ivana Sobolíková;

“2021’in sonunda Miwa ilk büyük perakendecisine kuruldu. Bir yıl sonra, Aralık 2022’de Miwa, dokuz süpermarketteki dört büyük perakendeciye kuruldu. 2023 için Avrupa’da 100 mağazada kurulumla yılı kapatmayı hedefledik. Mart 2023 itibariyle, çoğunlukla Almanca konuşulan bölgelerde olmak üzere yaklaşık elli yer onaylandı.” dedi.

Miwa, gıda alanında yeniden kullanılabilir ambalaj segmentinde şimdiye kadar başarılı olan tek girişim oldu. Yeni yatırım, Avrupa’daki süpermarketlerde yeni kurulumların uygulanmasını desteklemek için kullanılacak.

Yeni nesil dijital pazarlama yazılımı Wask, 2.4 milyon dolar yatırım aldı

Reklam verenlerin Facebook, Google, YouTube ve Instagram reklamlarını, teknik herhangi bir bilgiye ihtiyaç duymadan tek bir yerden, daha akıllı ve verimli bir şekilde yönetmelerini sağlayan yerli girişim Wask, liderliğini Eksim Ventures’ın yönettiği turda, TechOne VC, Logo Ventures, APY Ventures, Türkiye Kalkınma Fonu ve Teknoloji Yatırım’ın (TTGV) katıldığı yatırım turunda 2.4 milyon dolar yatırım aldı.

Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, Kanada, İngiltere, Almanya, Fransa, Arjantin, İspanya gibi toplamda 120’den fazla ülkede 6 binin üzerinde aboneye sahip olan WASK, aldığı yeni yatırım ile yazılımının 3. versiyonunun lansmanını yaparak kullanıcılarına çok daha kapsamlı ve akıllı bir dijital pazarlama deneyimi sunmaya hazırlanıyor.

WASK, yazılımın yeni versiyonu ile agresif bir büyüme hedefliyor

WASK, yapay zeka destekli yazılımı ile web site ve mobil uygulamalardaki ziyaretçilerin davranışlarını analiz ederek kullanıcılarına daha düşük bütçelerle daha fazla potansiyel müşteriye ve en doğru hedef kitleye ulaşmalarını sağlıyor. Facebook, Google, Shopify, WordPress, Mailchimp, Woocommerce gibi birçok platforma entegre olarak çalışıyor. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği yatırım turundan bu yana gelirlerini 4 kat arttırarak 32 kişilik bir ekibe ulaştı.

Bu yatırım turu ile beraber kullanıcılarına sunacağı yeni versiyonunda geliştirdiği akıllı algoritmalar ile reklam verenlerin web sitelerindeki ya da mobil uygulamalarındaki ziyaretçilerinin analizini yaparak, kampanya verimlerini artırmak için otomatik çıktılar verecek. Bu sayede kullanıcılarına dönüşüm verilerini kolaylıkla yorumlama, yeniden pazarlama kampanyaları için otomatik bir şekilde dönüşüm odaklı hedef kitleler belirleyebilme ve reklamverenlerin pazarlama süreçlerinde harcadığı efor ve zamanı azaltma imkanı sunacak. Pazarlama ve ekip genişlemesi konusunda agresif bir büyüme hedefleyen WASK, büyüyen pazarlarda doğrudan satış ekipleri kurarak ve yazılım geliştirme ekibini büyüterek bir yıl içerisinde 15 bin aboneye ulaşmayı amaçlıyor.

“WASK’a yatırım yapmaktan mutluluk duyuyoruz”

Eksim Ventures Yatırım Komitesi Üyesi Uğur Mutluhan Oruncak yatırıma ilişkin yaptığı açıklamada;

“Dijital pazarlama dünyasına makine öğrenmesi ile yenilik ve kolaylık getiren WASK’ın yatırım turuna liderlik etmekten mutluluk duyuyoruz. Eksim Ventures olarak, ülkemiz girişimcilik ekosisteminin inovatif markalarının büyüme ve pazardaki konumlarını pekiştirme serüvenlerinde yanlarında olmaya devam edeceğiz. Global pazarlarda dijital platformlara ilginin daha da artacağını ön görüyoruz. Bu kapsamda her zaman olduğu gibi kritik teknolojilere yönelik yatırımlarımızı sürdürmeyi hedefliyoruz. WASK’ın başarısının yatırımımız ile katlanarak devam etmesini diliyorum” dedi.

“Global pazarda gururla konuşabileceğimiz başarılar elde etmek istiyoruz.”

WASK kurucusu Ercan Pilcioğlu ise verdiği demeçte;

“Kısa sürede, küçük bir ekiplle globalde ciddi bir büyüme yakaladık. Deneyimli olduğumuz dijital pazarlama sektörünün hızla büyüdüğüne ve büyüdükçe sektörde daha fazla problemlerin ortaya çıktığına şahitlik ediyoruz. Bu fırsatları değerlendirerek, kullanıcılarımız ile çok sık iletişimde kalıp, onların ihtiyacına göre ürünler geliştiriyoruz. Böylelikle ürünlerimize olan talep gün geçtikçe daha da artıyor ve daha fazla reklamverenin problemini çözüyoruz. Kurulduğumuz ilk günden bu yana, tüm ekibimle beraber çok sıkı bir çalışma yürüterek bu yolculukta kayda değer kilometre taşları döşedik. Globalde ciddi bir noktaya ulaşmış olsak da henüz yolun başında olduğumuzu ve gidecek daha çok yolumuzun olduğunu biliyoruz. Bu yolculukta; ekibimize, iş modelimize ve geleceğimize inanan yatırımcıların olması bizim iştahımızı daha da artırıyor. Bu vesile ile tüm mevcut ve yeni yatırımcılarımıza gönülden teşekkür ederim. Ekip olarak, beraber gururla konuşacağımız başarılar yakalayacağımıza inancımız tam.” dedi.

Akıllı güvenlik sistemi Eyes of Solar, 1.5 milyon TL hedefle kitle fonlama yatırım turuna çıktı

Türkiye’de cadde ve sokak aydınlatmaları ile kent güvenlik ve yönetim sistemlerine yıllık yaklaşık 4 milyar dolar harcama yapılıyor. Yapılan bu harcamaya rağmen şehir içi ve şehirler arası yollarda aydınlatma ve güvenlik sistemleri yer almıyor. Bu durum deprem gibi doğal afet anlarında iletişim problemlerinin doğmasına sebep olurken, afet öncesi ve sonrasında izleme ve takip süreçlerini de olumsuz yönde etkiliyor.

Şebekeden bağımsız olmayan aydınlatma ve iletişim sistemlerinin yetersizliği ve bunun getirdiği ekstra maliyetler arama kurtarma faaliyetlerinde yaşanan altyapı probleminin de kaynağı halindeyken, yenilenebilir enerji ile üretilen yapay zeka tabanlı yeni nesil güvenlik çözümlerinin değeri giderek artıyor.

Eyes of Solar, derin teknolojisi ile elektrik ve veri tabanı altyapısına ihtiyaç kalmadan çalışabiliyor, elektriğe en uzak noktalarda bile aydınlatma ve güvenlik sistemi sağlayabiliyor. EHBA Teknoloji tarafından geliştirilen Eyes of Solar, pazara güçlü bir giriş yaparak hem ulusal hem de uluslararası alanda büyük ölçekli bir firma olma hedefiyle finansman arıyor.

Kitle fonlama platformu fonbulucu’da yatırım turuna çıkan şirket, paylarının %7’sinin arzı yoluyla 1.5 milyon TL fon talep ediyor. Eyes of Solar, 27 Mayıs’a kadar sürdüreceği yatırım turunun başlama tarihi olan 28 Mart Salı günü saat 10.00 itibari ile 15 iş günü içerisinde EFT veya kredi kartı ile yapılan yatırımlarda yatırımcılara %20 fazladan pay veriyor.

Olası tehlike ve hatalar kilometrelerce uzaktan kontrol edilebiliyor

EHBA Teknolojinin problemleri derinlemesine analiz edebilen, kendi donanım ve yazılımları ile sahadaki problemlere kesin çözüm üretebilen bir derin teknoloji şirketi olmasını hedeflediklerini dile getiren Kurucu ve Genel Müdür Hakan Bayram verdiği demeçte;

“Eyes of Solar ürünümüz ile deprem ve sel gibi durumlarda haberleşme sistemi afet bölgesindeki halkın kullanımına açılabiliyor. Afet durumlarında yerel halkın cep telefonları ile EOS ağına dahil olabilmeleri sağlanıyor. Sisteme bağlanan kullanıcıların verileri uydunet aracılığı ile veri merkezlerine çekilebiliyor. Kamera sisteminden gelen görüntüleri kablosuz haberleşme teknolojisi ile kontrol merkezine aktaran Eyes of Solar, gelen görüntüleri yapay zeka destekli yazılım sayesinde işliyor ve değerlendiriyor. Olası tehlike veya hataları operatöre bildirerek güvenliği üst düzeyde tutan Eyes of Solar, solar paneli sayesinde elektrik enerjisinin ulaştırılamadığı alanlarda bile sorunsuzca çalışabiliyor. Eyes of Solar’ın aydınlatma sistemi kilometrelerce uzaklıktan kontrol edilebiliyor.”

Uzun vadede borsaya kote olmayı hedefliyor

Fonlama sonrası birebir müşteri ziyaretleri ile pazarlama ve tanıtım faaliyetlerini hızlandıracak olan Eyes of Solar, ekibini kademeli olarak güçlendirerek AR-GE faaliyetlerine devam etmeyi planlıyor. Global fuarlarda yer alarak Eyes of Solar’ı dış pazara lanse etmeyi amaçlayan şirket, iç pazarda kamu kurum ve kuruluşları ile olan temaslarını arttırarak ürünün tüm Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlayacak. Uzun vadede borsaya kote olmayı hedefleyen Eyes of Solar, orta vadede oluşabilecek exit fırsatlarını da değerlendirecek.

Eyes of Solar projesi ilk olarak 2022 Nisan ayında İstanbul Teknik Üniversitesi, İGA HUB – İTÜ çekirdek programında lanse edildi. 2022 İTÜ-Çekirdek BigBang platformunda diğer projeler karşısında başarılı bir süreç yürüterek final sahnesinde yerini alan Eyes of Solar, 2022 Aralık ayında yapılan İTÜ-Çekirdek BigBang final sahne sürecini 503 proje arasından EnerjiSa ve IGA tarafından verilen nakdi para ödülleri ile tamamladı. 2023 Ocak ayında düzenlenen Bireysel Genç Girişimci (BiGG) programına kabul edilerek yeni bir döneme giriş yapan proje, 2022 İTÜ-Çekirdek platformunun Kuluçka Girişim statüsü ile yoluna devam ediyor.

Tencent, ChatGPT’ye benzer bir chatbot’u geliştiriyor

Tencent, yapay zeka yarışına girme ve ChatGPT ile rekabet edebilecek bir chatbot üzerinde çalışıyor. Şirket, chatbot’u popüler mesajlaşma uygulaması WeChat’e yerleştirmeyi planlıyor. Bununla beraber yapay zeka tabanlı bazı teknolojileri, Weixin, Tencent Video ve QQ gibi amiral gemisi ürünlerine dahil etmeyi planlıyor.

Tencent‘in chatbot’unun adının ‘HunyuanAide’ olduğu açıkalndı. Chatbot, doğal dil işleme, çok modlu içerik anlama, bilgisayar görüşü, içerik oluşturma ve daha fazlası için kapasiteye sahip Tencent Hunyuan AI modelini kullanacak. Hunyuan AI, Çin dili için mevcut en iyi yapay zeka modeli olduğu için Tencent’e Çin pazarındaki rakiplerine karşı bir avantaj sağlıyor.

Tencent başkanı Martin Lau Chi-ping, şirketin ChatGPT ve benzeri uygulamalar tarafından kullanılan üretken yapay zeka teknolojisini daha fazla keşfetmek istediğini söyledi. Tencent, şirketin sosyal medya ve oyun operasyonlarını genişletmeye ve geliştirmeye yardımcı olabileceğinden, bu yapay zeka teknolojisini bir tehdit yerine bir büyüme çarpanı olarak görüyor.

Lau, Tencent’in diğerlerinden daha iyi yapmak istediği için yapay zeka yarışına girmek için acelesi olmadığını söyledi. Gazetecilere, yapay zeka tabanlı uygulamalar söz konusu olduğunda, şirketin stratejisinin bunu aceleyle yapmaktansa doğru yapmaya çalışmak olduğunu söyledi. Ayrıca ana odak noktalarının şirket tarafından geliştirilen temel yapay zeka modelinin gerçekten doğru ve sağlam temeller üzerine inşa edilmesini sağlamak olduğunu belirtti.

Şirket, üretici yapay zeka teknolojisinin kullanıcı deneyimini daha da geliştirmek için kullanılabileceğini söyledi. Örneğin, bu teknoloji, geliştiricilerin mini programları daha hızlı oluşturmasına ve oyun yeniliğine ulaşmak için verimliliği artırmasına yardımcı olabilir. Yapay zeka söz konusu olduğunda, Tencent’in oyun ve video akış platformları için büyük planları bulunsa da işleri ağırdan almak istiyor.

Nitelikli yatırımcılarını bekleyen BiSU, kendi kurduğu GSYF üzerinden 5 milyon dolarlık yatırım turuna çıktı

Türk girişim dünyasının son dönemde en çok konuşulan şirketlerinden BiSU, bir taraftan güçlü büyümesini sürdürürken diğer taraftan da BiSU Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ile girişim sermayesi yatırımı yapmak isteyen yatırımcılara yeni bir enstrüman sunuyor.

Bu gelişmelerle birlikte BiSU, doğrudan edindiğimiz bilgiye göre, fon üzerinden nitelikli yatırımcılardan 100 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım alıyor. Siz de BiSU yatırımcısı olabilirsiniz.

Şimdi size egirişim olarak doğru bilgi verelim…

BiSU, henüz 100 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım almadı. Bu süreç fon üzerinden yürütüldüğü için faz faz olacak. Yani ilk faz 2.5 milyon dolar, ikinci faz 2.5 milyon dolar olmak üzere toplamda 5 milyon dolarlık bir yatırım hedefleniyor. Yani burada siz de BiSU’ya nitelikli bir yatırımcı olabilirsiniz. İkinci fazın Nisan’da olması bekleniyor. Kısacası henüz ortada 100 milyon dolar değerleme üzerinden tamamlanmış bir yatırım yok. Ancak 5 ilk fazın da 1.25 milyon dolar tamamlanmış durumda. Toplamda geriye 3.75 milyon dolar kalıyor.

19 Ocak 2023 tarihli Sermaye Piyasası Kurulu Bülteni’nde yayınlanarak katılma payı ihraç onayı alan BİSU Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, İntegral Girişim Sermaye Portföy Yönetimi tarafından kuruldu. Nitelikli yatırımcılar ile BiSU’yu bir araya getirmek için kurulan fon, BiSU paylarına yatırım yapabilecek. İlk faz kapsamında, belirlenen yatırım taahhüdü hedefinin yarısına sadece 10 gün içerisinde ulaşılmış oldu.

2022 yılını 650 milyon TL’ye ulaşan satış hacmi ve 15 katlık ciro büyümesiyle tamamlayan online indirim marketi BiSU, Türkiye’nin ilk 10 unicorn’undan biri olma hedefi doğrultusunda nitelikli yatırımcılarla buluşuyor.

Fonun ilerleyen zamanlarda da BiSU’ya yatırımları devam edecek ve BiSU’nun yüzde 5’ine kadar yatırım yapabilecek. Yedi yıllık bir yatırım süreci olarak tasarlanan fon, olası büyük bir yatırım ya da halka arz durumunda, fona katılan yatırımcılara çıkış hakkı sağlayacak.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan BiSU Kurucu Ortağı ve CEO’su Ergin Üner, BİSU Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun tamamen güven ortamı sağlamak için dizayn edilmiş bir modele sahip olduğunu belirtirken, fonun amacının BiSU’ya yatırım yapmak isteyen nitelikli yatırımcılar ile BiSU’yu bir araya getirmek olduğunu söyledi.

“Deprem nedeniyle fon çalışmalarımıza ara verdik.”

Fonla ilgili SPK onayının 19 Ocak’ta verildiğinin altını çizen Ergin Üner,

“Yatırımcılarımızdan ilk 10 gün içerisinde 1,25 milyon dolarlık bir yatırım taahhüdü aldık. Ardından hepimizin bildiği gibi, ülkemizi yasa boğan bir deprem felaketi yaşadık. Bu süreçte tabii ki doğal olarak tüm çalışmalarımızı deprem bölgesine kanalize ettik. Fon ve yatırım konusu bizim için ne kadar önemli olursa olsun, depremin yaralarını sarmayı en büyük öncelik olarak gördük. Dolayısıyla deprem sonrası dönemde, fon çalışmalarımıza ara vererek Integral ve BiSU olarak tüm odağımızı deprem bölgelerindeki ihtiyaçlara yönlendirdik. Genel olarak değerlendirdiğimizde, BiSU’ya gösterilen ilgiden son derece memnunuz ve ilk fazın en geç Nisan ayında tamamlanması adına çalışmalarımızı tekrar başlatıyoruz. BiSU’ya inanan, vizyonumuzu paylaşan yeni yatırımcılarımızla çok daha büyük hedeflere yelken açacağız. Bugün 100 milyon dolara ulaşan şirket değerlememizi de yeni büyüme adımlarımızla birlikte yıl sonuna kadar 250 milyon dolara taşımayı hedefliyoruz”

Katılım payı TL, yatırım değerlemeleri dolar

BiSU Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun tasarruflarını uzun vadeli, SPK tarafından denetlenen şeffaf ve güvenilir sermaye piyasası araçlarında değerlendirmek isteyen yatırımcılara hitap ettiğinin altını çizen Ergin Üner şu bilgileri verdi:

“Fon katılma payları Türk Lirası, ancak fonun girişim sermayesi yatırımlarının değerlemeleri USD olarak belirleniyor. Bu nedenle fona yatırım yapan yatırımcılar, aslında USD bazlı bir yatırım gerçekleştiriyor. Sadece nitelikli yatırımcıların katılabildiği BiSU GSYF fon katılma payları, fon tasfiye edilmediği sürece fona iade edilemeyecek. Ancak nitelikli yatırımcılar fon katılma paylarını kendi aralarında devretme hakkına sahip olabilecek. Fon katılma paylarının devrinde katılma payı fiyatı, nitelikli yatırımcılar arasında serbestçe belirlenebilecek”

Bir yılda 15 kat ciro

BiSU’nun damacana su pazar yeri olarak yola çıktığının fakat yaklaşık 1,5 yıl önce iş modelinde önemli bir dönüşüme gittiğinin altını çizen Ergin Üner şöyle devam etti: “Eylül 2021’de İstanbul’un bazı bölgelerinde pilot olarak başladığımız yeni iş modelimizle, evlerimizde ihtiyaç duyduğumuz temel ihtiyaç ürünlerini çoklu paket ve ekonomik boylarda, kendi hızlı teslimat servisimizle müşterilerimize ulaştırıyoruz. Bugün 100’den fazla depomuzla birlikte, İstanbul’un yüzde 90’ından fazlasını kapsar hale geldik. Geçtiğimiz yıl sonu itibarıyla, 400 bin aktif kullanıcıya ulaşırken, sadece 2022’de 5 milyon siparişi evlere ulaştırdık. Ciromuzu son bir yıl içerisinde 15 kat büyütürken, aynı dönemde 1.000 kişilik istihdam yarattık. 2023 yılında da hızlı büyümemizi devam ettireceğiz. 2022 sonu itibariyle 36 milyon dolar seviyesine ulaşan yıllık ciromuzu, gelecek yıl sonunda 5 katlık bir artışla yaklaşık 180 milyon dolar seviyesine yükseltmek istiyoruz. Diğer yandan, İstanbul’un tamamını kapsadıktan sonra, kendi hızlı teslimat uygulamamızı Ankara, İzmir, Antalya, Bursa ve Eskişehir öncelikli olmak üzere farklı şehirlere de taşıyacağız. Tüm bu şehirlerle birlikte hedefimiz gelecek yıl sonuna kadar 420 depoya ulaşmak. 3 yıllık dönemde ise, Türkiye’de 1.000 depoyla faaliyet gösteren ve 10.000 kişiye istihdam sağlayan bir organizasyona dönüşmeyi hedefliyoruz. 2024 sonrasıyla birlikte ise, bu iş modelimizi, uygun yurt dışı lokasyonlarda da devreye alacağız.” dedi.

Yerli girişim Missafir, Hırvatistan merkezli Golden Leaf’i satın aldı

Türkiye’nin ilk kısa/orta vadeli ev kiralama yönetim platformu olan Missafir, Orta Avrupa pazarına güçlü bir giriş yapmak için Golden Leaf satın aldı.

2014 yılında kurulan Golden Leaf‘in 110’dan fazla evini portföyüne katan Missafir, yüksek kalite villa ve dairelerin kısa dönem kiralama sürecini uçtan uca yöneten şirketi hizmet ağına dahil etti.

Özellikle Sibenik, Split, Hvar Adaları, Zadar ve Trogir gibi Adriyatik bölgesinin en popüler destinasyonlarını kapsayan bu hizmet ağı; en çok Almanya, Birleşik Krallık, Polonya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinden gelen turistleri ağırlıyor. Missafir, bu destinasyonlarda ev sahipleri için de eşyalandırma, temizlik, listeleme ve müşteri hizmetleri olarak geniş çaplı bir hizmet sunarak sektörde farklılaşacaklar.

Missafir’in kurucusu ve CEO’su Mehmet Yüksel, verdiği demeçte; “Türk misafirperverliğini dünyaya tanıtacak global bir marka olma yolculuğunda Hırvatistan’a girişimiz ve Golden Leaf Properties’i satın almamız bizim için önemli bir adım. Bölgenin önemli ve son yılların en popüler turizm ülkelerinden biri olan Hırvatistan’a büyük bir portföyle ve iyi bir takıma sahip olarak giriyoruz. Bu, bizim için pazara girişte hem bir rekabet avantajı sağlayacak hem de hızla devam edeceğimiz CEE ülkelerine açılma yolunda stratejik bir adım olacak.” dedi.

Golden Leaf Properties kurucularından Maksimilijan Šprung ise “Missafir ailesine katıldığımız için çok heyecanlıyız. Golden Leaf yıllardır lokal bir gayrimenkul yönetim şirketiydi ve şimdi uluslararası bir marka haline geliyoruz. Bu birleşmeden elde edilecek çok fazla deneyim ve potansiyel çıktıları olacak, ev sahiplerine benzersiz hizmet ve misafirlerimize evlerimizde unutulmaz bir deneyim sunabilecektir. Çok yakın zamanda iki tarafın da kaslarını birleştirerek bu coğrafyanın en büyük ev konaklaması markası olacağımıza inanıyorum.’’ yorumunu iletti.

Golden Leaf Properties’in satın alımıyla ağırlıklı olarak lüks ve VIP segmentindeki ürünlere yenilerini ekleyen Missafir, tatillerinde üst düzey bir deneyim arayan yabancı turistlere daha fazla hizmet veriyor olacak.

Bu satın alma ile birlikte Missafir, Türkiye, Kuzey Kıbrıs, Karadağ (yakın zamanda) ve Mikonos’ta konumlanan toplam 100’den fazla gözde lokasyonda 2000’den fazla eve sahip olarak hizmet kapsama alanını genişletmiş oldu. Önümüzdeki yıl sonu itibarıyla Avrupa’nın en büyüğü olmayı hedefleyen girişim; Karadağ, Yunanistan, Slovenya ve Macaristan’ı da hedeflerine ekledi.

Bu sayede konaklama tarafında müşteri portföyündeki yabancı turist oranını artıran Missafir, Türkiye’ye daha kaliteli konaklama deneyimi ve dolayısıyla döviz girişinde büyük bir yükselişe aracılık edeceğini ön görüyor.

Türkiye’den dünyaya açılan bir marka

Missafir, ayrıca Golden Leaf’in satın alımıyla birlikte kuruluşundan bu kadar kısa bir süre sonra yurt dışı pazara açılan sayılı Türk girişimleri arasında yerini almış oldu. İlk günden beri “Türkiye’ye değer katan global bir marka olma” vizyonuyla hareket eden Missafir için bu atılım, yeni iş modelleri ve müşteri segmentlerini de beraberinde getiriyor. Girişim, bu satın alma için bir süredir pazar araştırmasından stratejik planlamaya kadar pek çok alanda detaylı ve özenli bir hazırlık sürecinde olduklarını da belirtti.

Yakın zamanda Seri A öncesi yatırım turunu tamamlayan Missafir’in Avrupa pazarına açılımı devam edecek. Aynı zamanda teknolojik altyapısını da güçlendirerek proptech alanında bir lider olma yolunda ilerleyen girişim, yeni teknolojik ürünlerini de hayata geçiriyor. Marka, kısa bir süre içinde gelişmelerle ilgili bir lansman da gerçekleştireceğini duyurdu.

Birçok teknoloji girişiminin küçülmeye gittiği bu dönemde, 2022 yılını 10 kat büyüyerek kapatan Missafir’in, bu satın almayla birlikte hız kesmeden 2023 yılında da gelişimine devam edecek olması sevindirici bir haber ve bu zor dönemde hepimize umut veriyor…

Avrupa’da büyümesini sürdüren yerli mikromobilite girişimi hop, Yunanistan’da faaliyetlerine başladı

Sürdürülebilir bir dünya için ulaşım kaynaklı çevre kirliliğini, karbon salımını ve trafikte geçen zamanı azaltma hedefiyle 2019 yılında Ankara’da kurulan ve üç yıl içerisinde Türkiye’nin hizmet ağı en geniş mikromobilite girişimi olan hop, Yunanistan’ın Selanik şehrinde faaliyet göstermeye başladı.

1.5 milyonu aşkın aktif kullanıcısına 3 ülke ve 20’den fazla şehirde hizmet veren hop, Selanik’in ardından yakın zamanda Atina başta olmak üzere Yunanistan’ın diğer şehirlerinde de kentsel ulaşımı kolaylaştırmak için hizmet vermeye başlayacak. Avrupa’nın en sağlıklı büyüyen mikromobilite şirketi, yıl sonuna kadar faaliyet alanını 10 ülkede 30 şehre çıkarmayı hedefliyor.

Elektrikli ve paylaşımlı ulaşımın sunduğu toplumsal faydadan en üst seviyede yararlanan hop; yüksek sürüş güvenliği, sürüş performansı ve yüksek teknolojisiyle öne çıkan araçlarını kapsamlı Ar-Ge çalışmalarıyla sürekli iyileştiriyor. Şehirlerdeki kısa mesafe ulaşım sorunlarına çözüm bulmak için hız kesmeden çalışmaya devam ediyor.

Hop’un CEO’su ve kurucu ortağı Yiğit Kipman, verdiği demeçte “Dünyanın farklı ülkelerinde çevreye duyarlı ulaşım tarzını yaygınlaştırmak için 7/24 çalışıyoruz. Dördüncü yılımızda Avrupa’da hız kazanan operasyonlarımızla Avrupa’nın en sağlıklı büyüyen ve sürdürülebilir mikromobilite firması olmayı hedefliyoruz. Mikromobilite’nin ölçeği ne olursa olsun tüm şehirler için bir ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Hedeflerimize doğru adım adım ilerliyoruz ancak Selanik’in yeri bizler için bir başka. Yüce önderimiz Atatürk’ün doğduğu şehir Selanik’te hizmet vermeye başlamaktan mutluluk ve gurur duyuyoruz.” dedi.