Ana Sayfa Blog Sayfa 216

Bain & Company, OpenAI ile hizmet ortaklığı yaptığını açıkladı

Bain & Company, insanların iletişim kurma ve yaratma şeklini değiştiren ChatGPT, DALL-E ve Codex gibi yapay zeka sistemlerini üreten araştırma ve uygulama şirketi OpenAI ile global bir hizmet ortaklığı gerçekleştirdiğini duyurdu.

Bu ortaklık, Bain’in 18.000 kişilik çok-disiplinli bilgi üretim ekibinde OpenAI teknolojilerinin benimsenmesi üzerinden şekillendi. Bain, geçtiğimiz yıl içinde verimliliğini artırmak adına OpenAI teknolojilerini kendi bilgi yönetim sistemlerine, araştırmalarına ve iş süreçlerine dahil etmişti.

Bu girişimlerin erken başarıları göz önüne alındığında, Bain ve OpenAI, OpenAI’ın çığır açan yeteneklerini küresel olarak müşterilerine getirmek için birlikte çalışıyor. Bain bu iş birliği sayesinde, dijitalleştirme konusundaki engin becerisini, ChatGPT’nin de aralarında bulunduğu OpenAI tarafından geliştirilen araç ve platformlar ile bir araya getirerek dünyanın dört bir yanındaki müşterilerinin yapay zekanın imkanlarını tespit edip kullanmasına, bu sayede ticari potansiyellerini geliştirmesine yardımcı olmayı amaçlıyor. Buna ek olarak Bain, Coca-Cola Company’nin bu yeni ortaklık ile çalışacak olan ilk şirket olduğunu duyurdu.

Bain & Company’nin Küresel Yönetici Ortağı Manny Maceda’ya göre “Yapay zeka bir dönüm noktasına ulaşmış durumda, biz de bunun farklı sektörlerdeki müşterilerimiz adına çok büyük bir değişim ve inovasyon dalgası yaratacağını öngörüyoruz. Bunu bilgi üretimi alanında gerçekleşen bir tür sanayi devrimi olarak, müşterilerimizin her birinin ticari yapılarını yeniden düşünme ve uyum sağlama ihtiyacı duyacağı bir dönemeç olarak yorumluyoruz. OpenAI ile iş birliğimiz sayesinde müşterilerimiz için özel dijital çözümler oluşturabilmemiz ve değer elde etmelerine yardımcı olabilmemiz için en son teknolojiye sahip temel yapay zeka modellerine benzersiz erişime sahip olmaktan mutluluk duyuyoruz.”

OpenAI Pazara Açılma Müdürü Zack Kass, “Büyük kurumsal müşterilerimize gerçek değer katmak üzere Bain ile çalışmaktan dolayı çok mutluyuz. OpenAI teknolojisinin Bain’in uzmanlığıyla bir araya gelmesi, Fortune 5.000’de oldukça kapsamlı bir ticari dönüşümün önünü açacak. Ayrıca Bain’in kendi içinde halihazırda bu teknolojiyi benimsemiş olması, müşterileri için bir örnek niteliği taşıyor” dedi.

Bain, OpenAI işbirliğiyle müşterilerinin faaliyetlerine yapay zekayı dahil etme ve teknolojilerini, iş süreçlerini, operasyon modellerini ve veri varlıklarını geliştirme üzere gereken değişimlere destek vermeyi amaçlıyor. Müşteriler ile ortak geliştirilen ve öne çıkan kullanım alanları ise aşağıdaki gibi:

  • Otomatize edilmiş, kişiselleştirilmiş ve gerçek zamanlı komut dizileriyle satış ve hizmet temsilcilerini desteklemek ve müşteri deneyimini iyileştirmek adına bireysel bankacılık, telekomünikasyon ve kamu hizmeti şirketleri için yeni nesil iletişim merkezleri oluşturmak,
  • Büyük ölçüde kişiselleştirilmiş reklam metinleri, zengin görsel tasarımlar ve tüketiciye özel mesajlar üretmek üzere ChatGPT ve DALL·E kullanarak önde gelen ürün ve hizmet pazarlama uzmanlarının iş dönüş süresini kısaltmak,
  • Müşteri diyaloglarının ve finansal literatürün analiz edilmesi ve dijital iletişim üretimi üzerinden finansal danışmanların üretkenliklerinin ve müşteri yanıtlama kapasitelerinin artırılmasına yardımcı olmak.

Bain ve OpenAI, ortaklıkları ile çalışacak ilk şirketin Coca-Cola Company olmasından mutluluk duyuyor. OpenAI’dan Kass, bunu şöyle ifade ediyor: “Coca-Cola’nın OpenAI teknolojisini benimseme vizyonu bizce onları tüketim ürünleri şirketleri arasında en heveslisi haline getiriyor.” Coca-Cola, halihazırda küresel standartlardaki markalarını, pazarlama stratejisini ve müşteri deneyimini geliştirmek adına sektörüne öncü olacak yöntemler ile ChatGPT ve DALL-E’nin gücünden faydalanıyor.

Coca-Cola Company Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su James Quincey, “Hızla yükselen bu teknolojinin sunduğu yeni nesil yaratıcılığı hayata geçirmek bizi heyecanlandırıyor” diyor ve ekliyor, “Son teknoloji ürünü yapay zekada pazarlama kapasitemizi geliştirme imkanları görüyoruz, ayrıca ticari faaliyetlerimizi ve kapasitemizi geliştirme yollarını keşfediyoruz.”

Yapay zekadaki gelişimin ticari yazılım ürünlerini derinden etkilediğinin farkında olan Bain ve OpenAI, finansal faaliyetler, insan kaynakları, müşteri ilişkileri yönetimi, dijital ticaret ve hizmet faaliyetleri alanlarında başı çeken aktörlerin aralarında bulunduğu bilişim endüstrisinden Bain müşterilerinin ürünlerini zenginleştirmek üzere çalışıyor.

Bain & Company Gelişmiş Analitik Uygulamaları Başkanı Roy Singh şöyle açıklıyor: “Heyecan verici ortaklığımız, teknolojik yeterlilikteki söz konusu dönemeç sektörlerini dönüştürürken müşterilerimize daha güçlü yapay zeka çözümleri sunmamıza yardım edecek ve onların kazanmalarına katkıda bulunacak. OpenAI’ın yapay zeka teknolojisi platformu ile Bain’in sektörel tecrübesi ve mühendislerden, veri bilimcilerinden, ürün sorumlularından ve danışmanlardan oluşan ekibi bir araya geldiğinde, müşterilerimiz doğru iş fırsatlarını tespit edebilecek ve bunları hızla hayata geçirebilecek.”

OpenAI ve Bain’in Gelişmiş Analitik Uygulamaları hakkında

OpenAI, insanlığa fayda sağlayacak güvenli ve güçlü bir yapay zeka tasarlamayı amaçlayan bir araştırma ve uygulama şirketidir. OpenAI, ekonomik ve toplumsal fayda sağlayacak geniş bir görev yelpazesine sahip, genel amaçlı yapay zeka araçlarına odaklanmaktadır.

OpenAI, metin, görüntü, konuşma ve yazılım kodu çözümleme ve üretme konusunda dünyadaki en becerikli yapay zeka modellerinden bazılarını geliştirmektedir. Şirketin ChatGPT’nin de aralarında bulunduğu doğal dil işleme modelleri, gerçekçi konuşma metinleri üretebilmesi ve insanların uzmanlığını taklit edebilmesi bakımından, müşteri destek hizmetleri, tercüme hizmetleri, içerik üretimi ve gelişmekte olan diğer birçok uygulama alanında yeni imkanlar sunmaktadır.

Bain’in Gelişmiş Analitik Uygulamalar departmanı, 500’ün üzerinde veri bilimcisini, makine öğrenmesi mühendisini, yöneylem araştırması uzmanını, tahmine dayalı analiz uzmanını ve diğer birçok uzmanı bir araya getirmektedir. Bu çok disiplinli ekip, şirketin müşterilerinin karşılaştığı en zorlu problemlere çözüm üretmek üzere algoritmik, teknik ve ticari uzmanlığını ortaya koyuyor. Müşterilere sunulan hizmetlerin arasında, makine öğrenmesi uygulamaları, ticari içgörü paylaşımı, teknoloji mimarisi/mühendisliği, organizasyonel gelişim ve analiz stratejileri bulunmaktadır. Ekip, müşterilerimize bütüncül ticari ve teknolojik çözümler sunmak adına şirketin sektörüyle ve hizmetleriyle yoğun bir entegrasyon içindedir.

İnsansı robotlar geliştiren 1X Technologies, 23.5 milyon dolar yatırım aldı

İnsan gibi hareketler ve davranışlar sergileyebilen robotlar üzerinde çalışamalar yapan 1X Technologies, 23.5 milyon dolar yatırım aldı. Tura, OpenAI Startup Fund, Tiger Global ve Sandwater, Alliance Ventures ve Skagerak Capital katıldı.

2014 yılında Bernt Øivind Børnich ve Nguyen Ho Quoc Phuong tarafından kurulan girişim, pratik, gerçek dünya uygulamalarına sahip robotlar yaratmayı amaçlayan bir mühendislik ve robotik girişimi olarak karşımıza çıkıyor. Bu ayın başlarında 1X Technologies, Halodi Robotics’ten yeniden markalaştığını duyurdu. Girişim, gelişiminin ve gelecekteki hedeflerinin, aynı zamanda ekibin kendine özgü otomasyon uzmanlığını temsil eden 1X adıyla lanse edildiğini söylüyor.

1X’in dünya çapında 60’tan fazla çalışanı bulunuyor. Girişim, insan benzeri hareketler ve davranışlar sergileyebilen android robotlar üretiyor.

Girişimin kurucu ortağı Bernt Øivind Børnich, “Androidlerimiz eninde sonunda insanlar arasında birer birer çalışacak. Androidler bizim dünyamızda çalışacaksa, bizim dünyamızı deneyimlemeleri gerekiyor. İşlevsel olmak için yavaşlaması gereken diğer androidlerin aksine, 1X’in modelleri 1x hızında çalışıyor. Bu yeni kısma başlamaktan heyecan duyuyoruz ve yeni markamız altında sektör lideri ürün ve hizmetler sunmaya devam etmeyi dört gözle bekliyoruz. Yatırımcılarımızın desteğiyle robotik alanında önemli adımlar atmaya ve küresel işgücü piyasasını büyütmeye devam edeceğiz.” dedi.

Alliance Venture’dan Arne Tonning, “Demografik değişiklikler işgücü sıkıntısına neden olacak ve androidler boşluğu doldurmaya yardımcı olabiliyor. Goldman Sachs, 2035’te 150 milyar dolarlık bir pazar potansiyeli öngörüyor. Doğru kullanım senaryolarını çözmek başarının anahtarı ve 1X Technologies’in kazanan bir ittifak oluşturduğuna inanıyoruz.” dedi. 

Yeni yatırımla beraber 1X Technologies, NEO adındaki robotun gelişimini hızlandıracak. OpenAI tarafından yatırım yapılması, ilerleyen süreçte robotlara yenilikçi teknolojilerin gelebileceğinin ışığını tutuyor.

Uzaktan iletişim hizmeti sunan Assistbox, depremzedelere ücretsiz kullanım olanağı sağladı

QNBEYOND’un üçüncü dönemine seçilen girişimlerden AssistBox, finans, sigorta, perakende ve sağlık sektörlerinde, müşterilere uzaktan hizmet verilebilmesi için geliştirilmiş bir online iletişim platformudur.

Bora Gül ve Yıldıray Yılmaz tarafından Ağustos 2018’de İstanbul’da kurulan AssistBox, sahip olduğu yetkinliklerle insanların bulundukları yerden ve istedikleri zaman kolayca hizmet alabilmesine imkan sağlıyor. Şu anda 10 farklı sektörden onlarca kuruma hizmet veriyorlar. Girişim, verdiği hizmetlerin yanı sıra, sosyal sorumluluk ve sosyal bilinç konusunda da oldukça farkındalık sahibi olmasıyla da öne çıkıyor. Yaşanan deprem felaketi ile Türkiye’de yaşanan acı olaylar karşısında, Assistbox video tabanlı çözümlerini depremzedelere yardımcı olmak üzere ücretsiz kullanım olanağı sağladığını açıkladı. 

Deprem felaketi, birçok vatandaşın evlerini kaybetmesine veya zarar görmesine neden oldu. İnsanlar bu süreçte hem maddi hem de manevi anlamda büyük kayıplar yaşadılar. Şok etkisi sonrasında depremzedelerin birçok konuda desteğe ihtiyaçları ortaya çıktı. Bu ihtiyaçların karşılanmasına maksimum seviyede katkıda bulunmak isteyen şirket, hızlıca afet bölgelerindeki olası kullanım alanlarına yönelik çalışmalar yaptı. Assistbox depreme yönelik olarak şimdiye kadar;

  • Deprem bölgelerindeki sigorta hasar eksperlerine görüntülü hasar ekspertiz uygulamasını açtı.
  • Memorial Hastanesi’nin gönüllü psikolojik destek hizmetinde görüntülü görüşme altyapısını sundu.
  • Yaşanan kayıplar sebebiyle hizmet verme güçlüğü çeken elektronik markalarına, kombi vb. cihazlarda müşterin yaşadıkları sorunlara uzaktan görüntülü destek imkanı sağladı.
  • Misafirol.org, Kanka.host gibi barınma ihtiyacını karşılamaya yönelik uygulamalardan depremzedelere ve onlara evini açmak isteyenlere görüntülü çağrı merkezi hizmeti verilmesine aracılık etti.

Verdiği bu destekleri artırmak konusunda istekli olan girişim, depremzedelere yönelik tüm çalışmalarda bulut altyapısını ücretsiz olarak kullandırıyor. Buna ek olarak gelecekte yaşanacak afetlere karşı da kurumların daha hazırlıklı olması gerektiğini düşünen Assistbox, bu gibi çözümlerin her an kullanıma hazır bulundurulması gerektiğinin altını çiziyor.

Sizin de depremzedelere yönelik projeleriniz varsa girişimle buradan irtibata geçebilirsiniz. 

Turizm Teknolojileri temalı ilk kuluçka merkezi TourisTech, Antalya’da açılıyor

Antalya Bilim Üniversitesi Turizm Teknoloileri Kuluçka Merkezi (TourisTech), turizm teknolojileri girişimcileri ve startup’larına; paylaşımlı ofis, eğitim ve mentorluk imkanları sunarak ticarileşme ve ölçeklenme yolunda ihtiyaçları olan tüm destekleri uçtan uca olarak sağlıyor. 

Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle faaliyete başlayacak olan Türkiye’nin turizm teknolojileri dikeyindeki ilk kuluçka merkezi Touristech; 17 Nisan Cuma günü girişimcilerle buluşuyor. Girişimci ve startup’ların fikir ve ürünlerinin ticarileşebilmesi ve ölçeklenebilmeleri için gerekli olan destekler, TourisTech bünyesinde gerçekleşmesi planlanan iki farklı program kapsamında çevrimiçi olarak organize edilecektir.

Fikir aşamasını geçmiş, girişim takımını oluşturmuş ve fikrini iş modeline dönüştürmek isteyen girişimciler için Ön Kuluçka (TT-PRE) programını devreye alınırken, şirketini büyütmek, ticari potansiyelini yükseltmek, yatırım ve network’e erişmek isteyen şirketler içinse Hızlandırma (TT-ACC) programı yürütülecektir. Bu program aynı zamanda Antalya Girişimcilik Ekosistemi’nin ilk hızlandırma programı olma özelliğini taşıyacaktır. Şehrin en merkezi noktası olan Markantalya AVM’nin 10. katında Antalya Bilim Üniversitesi Yerleşkesi içerisinde; 3 farklı bağımsız bölümde 60 kişi kapasiteli paylaşımlı ofis alanı, toplantı odaları, internet, güvenlik, otopark ve sekreterya imkanlarıyla girişimcilere ev sahipliği yapacaktır. 

Antalya Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek ise merkezle ilgili şunları söyledi “İlk rektörlük yerim olan Yıldız Teknik Üniversitesi’nde kurmuş olduğumuz teknopark ve başlatmış olduğumuz sürecin bugün meyvelerini verdiğini görmek bizleri sevindiriyor. Oradan kazandığımız birikimi Antalya’daki girişimcilik de ekosistemine aktarabilmek için turizm teknolojileri kuluçka merkezimizi devreye aldık.“ diyen Prof. Dr. İsmail Yüksek şu şekilde açıklamasına devam etti, “Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın girişimcilik ekosistemini güçlendirmeye yönelik açmış olduğu proje çağrısında başvurumuz olumlu sonuçlanmıştır. Kendilerinin destekleriyle bu süreci yürütmeye devam etmekteyiz. Proje kapsamında turizm girişimcilerinin sürdürülebilir iş modelleri geliştirebilmeleri ve ürünlerini önce yerelde sonra globalde ilerleterek ölçeklenebilmeleri için gerekli olan destekleri merkezimizde vereceğiz. Ekosisteme yeni bir soluk getirmesini hedefliyoruz.”

TourisTech proje yürütücüsü M. Fetih Mekteplioğlu yaptığı açıklamada merkezin önemini şu şekilde vurguluyor; “Turizm sektöründe son yıllarda kullanımı artan yapay zeka, blokzinciri, IOT sistemleri, arttırılmış ve sanal gerçeklik, robotik sistemler gibi teknolojilerin turizm sektörüne entegrasyonu büyük önem kazanmıştır. Tüm dünyada çok büyük bir ivme kazanmış olan teknogirişimciliğin turizm ayağının da sağlam temeller üzerine oturması gerekmektedir. Biz de buna bir katkı sunabilmek için yalnızca turizm teknolojileri üreten girişimcilere yönelik tematik ve yeni nesil bir kuluçka merkezi kurduk. Sadece oluşturduğumuz fiziksel alanla değil merkez kapsamında yönetecek olduğumuz girişimcilik programları ile girişimcilerin ihtiyacı olan farkındalık, eğitim, mentorluk, networking konularında kendilerine destekler sunmayı planlamaktayız.”

Oppo, zorlu pazar koşulları nedeniyle Avrupa operasyonlarını küçültüyor

Çin’in önde gelen akıllı telefon üreticilerinden biri olan Oppo, Almanya ve İngiltere’deki ticari faaliyetlerinden çekilmeyi planlıyor. Şirket, temel operasyonları yürütmek için yalnızca birkaç çalışanla ilerleyecek ve hazırlanan plan 2023’ün ortalarında hayata geçirilecek.

Oppo’nun Avrupa’daki operasyonlarını küçültme kararı, bölgedeki akıllı telefon üreticilerinin karşılaştığı zorlu ortamı yansıtıyor. Counterpoint Research’e göre Avrupa’daki akıllı telefon satışları 2022’de %17 düşerek sektör için 2012’den bu yana en kötü yıl oldu. Bu eğilim özellikle Oppo’nun sevkiyat hacminin bir önceki yıla göre %39 düştüğü yılın dördüncü çeyreğinde daha da belirgindi.

Avrupa’da akıllı telefon satışlarındaki düşüş, tüketici satın alma gücünde düşüşe neden olan Rusya-Ukrayna savaşı ve enflasyon da dahil olmak üzere bir dizi faktörden kaynaklandı. Bölgede faaliyet göstermenin getirdiği yüksek işletme maliyetleri, şirketlerin karlılık elde etmesini de zorlaştırıyor.

Bu zorluklara rağmen Oppo, Avrupa pazarına olan bağlılığını sürdürüyor. Şirket kısa süre önce Londra, İngiltere’de OPPO Find N2 Flip’in küresel sürümünü piyasaya sürdü ve İspanya’nın Barselona kentinde düzenlenen Dünya Mobil Kongresi’nde çok sayıda ürün ve teknolojiyi sergiledi. Çin merkezli şirket, pazardaki faaliyetlerini kısıtlasa da en özel ürünlerini tüketicilerle buluşturuyor. 

Sektör uzmanları, zorlu pazar koşullarına yanıt olarak, akıllı telefon üreticilerinin kalabalık pazarda öne çıkmak için inovasyona ve farklılaşmaya odaklanmaları gerekeceğini öne sürüyor. Şirketlerin ayrıca ürünlerini bölgede etkili bir şekilde pazarlamak ve dağıtmak için taşıyıcılar ve perakendecilerle yakın çalışması gerekecek.

Arf, Stellar Geliştirme Vakfı ile uluslararası ödemelerdeki likidite problemine çözüm getiriyor

İsviçre’de lisanslı olan uluslararası ödeme bankacılığı platformu Arf, Stellar Geliştirme Vakfı (Stellar Development Foundation) desteğiyle lisanslı finansal kuruluşlar için dünyanın ilk teminatsız, kısa vadeli, USDC tabanlı işletme sermayesi finansman çözümünü sunmaya başladı.

Küresel boyutta ekonomik kalkınma ve refaha erişim için en büyük önceliklerden biri, uluslararası ödemeleri daha hızlı, ucuz, şeffaf ve kapsayıcı hale getirmek. Ancak yoğun sermaye gerektiren uluslararası ödemeler sektörü, kısıtlı finansal kaynaklara sahip ödeme ve para hizmeti şirketleri için hâlâ zorlayıcı bir alan. Web3 ve geleneksel finans arasında köprü kuran çözümler ise bu sorunu çözmeyi vadediyor.

Uluslararası ödeme bankacılığı platformu Arf ile açık kaynaklı Stellar ağının büyüme ve gelişimini destekleyen ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Stellar Geliştirme Vakfı, ödeme ve para hizmeti şirketlerinin uluslararası ödemelerde karşılaştıkları likidite sorunlarını çözmek için bir araya geldi.

Arf’ın Credit Line çözümü, Stellar ağı ve Circle’ın USDC’sinden aldığı güçle dünya çapında nitelikli lisanslı finansal kuruluşlara teminatsız ve kısa vadeli (1 ila 5 gün arası) işletme sermayesi sağlıyor. Finansal kuruluşlar, Arf Credit Line ile ön fonlama (prefunding) veya ek teminat gerekmeden yurt dışındaki ortaklarına aynı gün içinde para gönderimi yapabiliyor. Arf Credit Line, uluslararası ödemelerde gönderen taraflar için yoğun sermaye gerektiren iş modelini, alıcı taraflar içinse karşı taraf riskini ortadan kaldırıyor. Üstelik tüm bu işlemler USDC ile blokzincir üzerinde gerçekleştirildiğinden, para transferleri herhangi bir aracı olmadan, şeffaf bir şekilde takip edilebiliyor.

Arf Kurucu Ortağı ve CEO’su Ali Erhat Nalbant,

“Bugün, sektörün büyümesi ve geliştirilmesi için kullanılabilecek 4 trilyon dolardan fazla sermaye ön fonlanan hesaplarda atıl bir şekilde bekliyor,” dedi. “Arf Credit Line, bu kilitli sermayeyi açığa çıkararak trilyonlarca dolarlık büyümenin önünü açıyor. Şu anda dünya çapında 800’den fazla para transferi merkezinin, farklı ülkelerdeki ortaklarına aynı gün içerisinde ve yönetmeliklerle uyumlu bir biçimde para gönderimi yapmalarını sağlıyoruz,” diyen Nalbant, “böylece büyümelerinin ve küresel oyuncularla rekabet edecek konuma gelmelerinin önünü açıyoruz” diye de ekledi.

“Kripto paraların merkeziyetsiz yapısıyla küresel ödemelerin likidite kısıtlamalarını şeffaf bir şekilde çözen reel uygulamalar geliştirme konusunda Arf’a destek veriyoruz” diyen Stellar Geliştirme Vakfı CEO’su ve İcra Direktörü Denelle Dixon sözlerine şöyle devam etti: “Finansal hizmetleri herkes için daha erişilebilir hale getirme taahhüdümüz, Arf Credit Line gibi yeni bir kategori açan çözümlerle daha da güçleniyor.”

Arf Credit Line, lansmanından itibaren yalnızca dört ay içinde, dünya genelindeki lisanslı finansal kuruluşlara 80 milyon dolardan fazla kredi sağlayarak toplam 150 milyon dolarlık on-chain USDC hacmi yarattı. Arf Credit Line, USDC ile işletme sermayesi kredisi sağlayarak örnek teşkil etmekle birlikte ödemeleri de daha şeffaf, erişilebilir ve gerçek zamanlı hale getiriyor.

Taşınabilir fitness stüdyosu Woxis Home Studio, 2 milyon 250 bin TL hedefle kitle fonlama yatırım turuna çıktı

Zaman ve hijyen gibi sorunlardan dolayı spor salonlarını tercih etmeyen bireyler için kişisel koçluk, dijital antrenman içerikleri sunan ve tüm ekipmanları tek bir yerde toplayan taşınabilir fitness stüdyosu Woxis Home Studio, fonbulucu platformunda yatırımcılarla buluştu. Paya dayalı kitle fonlama modeliyle şirket paylarının %10’unu yatırımcılara arz ederek 2 milyon 250 bin TL finansmana ulaşmayı hedefleyen girişim, 26 Mayıs’a kadar fon arayışını sürdürecek.

Yatırım turunun başlama tarihi olan 27 Mart Pazartesi günü saat 10.00 itibari ile 20 iş günü içerisinde EFT veya kredi kartı ile yapılan yatırımlarda yatırımcılara %20 fazladan pay vereceğini duyuran şirket; Woxis Home Studio ürününden sipariş vermek isteyen yatırımcılara ilk 100 adet üründe birinci siparişlere özel indirimler de uygulayacak. Buna göre; 5 bin TL üzeri yatırım yapan yatırımcılara %5, 10 bin TL üzeri yatırım yapan yatırımcılara %10, indirim, 20 bin TL üzeri yatırım yapan yatırımcılara %20, 30 bin TL üzeri yatırım yapan yatırımcılara ise %30 indirim sağlanacak.

Dijital fitness sektörü hızlı büyüyor

Fitness sektörü, pandeminin de etkisiyle hızlı bir dijital dönüşüm sürecine girdi. Buna ek olarak spor alışkanlıkları kişilerin ihtiyaçlarına göre şekillenmeye başladı. Yoğun hayat temposu içinde fitness zincirleri de müşterilerine daha esnek hizmetler sunar hale geldi ve dijital dünyaya uyum sağladı. Avrupa’da spor salonu gelirleri 2019 yılında 29 milyar euro iken, 2022 yılında %40 düşerek 17 milyar euro’ya geriledi. Türkiye’de dijital fitness sektöründe 2025 yılında %23,7’lik bir büyüme bekleniyor. Fitness merkezlerinin çoğunun, çevrimiçi dersler sunarak ve evde egzersiz için fitness uygulamalarını entegre ederek ‘dijital fitness’ trendine uyum sağlaması ve böylece abone sayısını artırması öngörülüyor.

Woxis ekibi dijitalleşen, bireyselleşen ve gelişen sektörde 15 yıllık Ar-Ge tecrübesi ile ileri seviyede inovatif ve yerli bir teknoloji geliştirdi. Girişimin amacı, kısa zaman içinde bu yenilikçi ürünü hem ülkemizde hem de global pazarda satışa sunarak dijital fitness sektörünün önde gelen markalarından biri olmak. 2,5 kg ağırlığında olan ve 30 kilograma kadar kuvvet sağlayabilen Woxis Home Studio,  özel aparatları ile 200’den fazla egzersizi bir spor salonuna gitmeye gerek kalmadan kullanıcıya sunuyor. Fiziksel özelliklerinin yanında dijital koçluk uygulamasıyla kullanıcının antrenman verilerini analiz ederek kullanıcıya yol gösteriyor ve bir eğitmene olan ihtiyacı azaltıyor.

Hedef; uzak pazarlara açılmak 

Yatırım turu hakkında konuşan Kurucu Ortak Fatih Onur, “ION Teknoloji ve Ticaret olarak 2018 yılında başladığımız bu yolda günümüze kadar farklı kamu fonları ve çeşitli alanlarda verdiğimiz Ar-Ge danışmanlık gelirleri ile iki ürünümüzü MVP aşamasına kadar getirdik. Bu süreçte Woxis projesine ait iki farklı patent başvurumuz, tescilli yeni bir markamız ve iki adet tasarım tesciline sahip olduk. Girişimcilik ekosisteminin İTÜ Çekirdek, Sinan Güler Spor Girişimleri Hızlandırıcı Programı gibi öncü kurumlarından aldığımız destekler ile sürecimizi doğru adımlar atarak kurguluyoruz. Bu aşamaları başarıyla tamamladıktan sonra kitlesel fonlama ile yatırımcılarla buluşarak birlikte büyümenin doğru olduğuna karar verdik. Kitle fonlaması ile yatırım almak bize her açıdan hız kazandıracak. Sadece ihtiyacımız olan finansalı değil, aynı zamanda yüzlerce yatırımcımızın bize güvendiğini göstererek çalışmalarımızda daha hızlı iş birliklerine de koşacağız” dedi.

Girişim, fonlamanın başarılı tamamlanması ile mevcut limited şirketini anonim şirkete çevirecek. Yapılan prototip ile CE sertifikasyon ve test süreçleri tamamlandıktan sonra 2023 yılı sonuna kadar 100 adet Home Studio ürünü üretmeyi planlayan girişim, üretim sürecine paralel olarak yurt içi satış kanalları oluşturulacak ve pazarlama faaliyetlerinde bulunulacak.  Orta vadede, yapılan ürün satışları ile elde edilecek gelirlerle beraber yeni bir yatırım turuna çıkarak sermayesini güçlendirmeyi amaçlayan şirket,  global pazara açılmak için kullanacağı bu sermaye ile yurt içi ve yurt dışı pazarın öncü fuarlarında yer alarak Woxis’i dünyaya tanıtacak. Girişim, bu çalışmalar sonrasında ABD merkezli Kickstarter’da kampanya başlatarak Avrupa ve Kuzey Amerika satışlarını gerçekleştirmeyi hedefliyor.  Dijital koçluk uygulamasına yapay zeka alt yapısı ekleyerek premium üyelik modelini aktif etme yoluyla gelir artışına gidecek olan girişim şirketi, uzun vadede üretim sayısını 1.250 adete yükseltip Dubai, Katar, Güney Kore pazarlarına açılacak.

Pinterest, kolay oluşturma uygulaması Shuffles’a alışveriş özellikleri getiriyor

Görsel içerik odaklı sosyal medya platformu Pinterest, kolaj oluşturma uygulaması Shuffles‘a alışveriş özellikleri getirmeye hazırlanıyor. Bununla beraber şirket, olumlu gidişata bağlı olarak Shuffle’ı kendi uygulaması içerisine entegre etmek istiyor.

Shuffles, kullanıcıların görsel içerikler oluşturup yayınlanmasını ve hemen ardından da diğer sosyal medya platformlarında yayınlanmasını sağlıyor. Özellikle Z kuşağı tarafından ilgiyle karşılanan Shuffles, içeriklere müzik eklenmesini ve özel topluluklar oluşturarak kişinin arkadaşlarıyla paylaşmasına yardımcı oluyor.

İlk çıktığı zamanlarda oldukça ses getiren uygulama, davetiye usulü çalıştığı için popülaritesinde düşüş yaşadı. Shuffles, Ağustos ayında ABD’deki App Store’un Lifestyle kategorisinde 1 numara yer aldı. Kasım ayında davetiye ile test etmenin kalktığını paylaştığımız uygulama, iOS işletim sistemli cihazlar üzerinden yalnızca ABD, Kanada, Büyük Britanya, İrlanda, Avustralya ve Yeni Zelanda’da aktif olarak kullanılabiliyor.

Uygulama, tüm alışveriş özelliklerine normal bir şekilde sahip olacak. Kullanıcılar, kolajlarda kullanılan tek tek kısımlara dokunabilecek, alışveriş yapmak için benzer ürünlerle birlikte markayı, fiyatı ve diğer ürün meta verilerini görebilecek.

Şirket, “Tipik ürün keşfinin aksine, Shuffles, deneyimi ilham verici ve eğlenceli hale getiren bir etkileşim getiriyor. Z kuşağı, emsallerinin yanı sıra yeni ve ilgili içeriğin küratörlüğünü yapıyor ve bu da hızla modaya uygun, alışveriş yapılabilir fikirlerden oluşan bir pazar oluşturuyor. Karıştırmaların birden fazla Pinden ürün kesikleri katmanlarını içerebilen yüksek yoğunluklu yapısı, tüketicilerin daha derine inmesine ve aynı Pinleri içeren diğer Karıştırmalara bağlanmasına olanak tanıyor. Tüketici davranışının nasıl geliştiğini ileriye bakarken, alışverişten başlayarak Shuffles kolaj içeriğini Pinterest’e entegre etmenin yollarını test ediyoruz.” açıklamasını yaptı.

Önümüzdeki aylarda şirket, markaların alışveriş yapanlarla bağlantı kurmasına yardımcı olacak ek yollar sunmayı planlıyor.

Finansal teknolojilere odaklanan Raisin, 60 milyon euro yatırım aldı

Tasarruf ve yatırım ürünlerine yönelik finansal teknoloji ürünleri geliştiren Raisin, düzenlenen Seri E turda 60 milyon euro yatırım aldı. Yatırım, mevcut yatırımcılar ve yeni yatırımcıların (M&G Catalyst) katılımıyla gerçekleşti.

Mevcut yatırımcılar arasında btov Ventures, Deutsche Bank, Greycroft, Headline, Index Ventures, Kinnevik, Latitude Ventures, Orange Ventures, PayPal Ventures, Thrive Capital, Top Tier Capital Partners, Ribbit Capital ve Vitruvian Partners yer alıyor.

2012 yılında Dr. Tamaz Georgadze, Dr. Frank Freund ve Michael Stephan tarafından kurulan Raisin, küresel mevduat, yatırım ve emeklilik piyasalarını erişilebilir hale getirerek hem bireylere hem de finansal kuruluşlara fayda sağlayan bir çerçeve sunuyor.

Fintech odaklı girişim, Avrupa Birliği, Birleşik Krallık ve ABD’nin 95 milyon doların üzerindeki mevduat ve yatırım pazarını tüketicilere açarak işe başladı. Halihazırda bu üç pazarda bir milyondan fazla kullanıcıya hizmet veriyor.

Raisin tarafından sunulan ağ, tasarruf sahiplerini ve finans kuruluşlarını Avrupa ve ABD’deki pazarlarına bağlıyor. Finansal kuruluşlar ayrıca kendi pazaryerlerini kurmak için şirketin ekosisteminden yararlanabiliyor ya da Raisin Bank ve Raisin Technology’i tercih edebiliyor.

Girişim ayrıca Avrupa’da Raisin, WeltSparen ve ZINSPILOT markaları altında ve ABD’de SaveBetter markası altında kendi B2C pazar yerlerini işletiyor. Platform Almanya’da, tasarruf ürünlerinin yanı sıra ETF tabanlı yatırım ve emeklilik ürünleri ile özel sermaye ve kripto yatırımları sunuyor. 

Raisin kurucu ortağı Dr. Frank Freund, “Yeni taahhüdümüzle, daha da fazla tüketiciye ve ortağa değer katmak için daha iyi bir konumda olacağız. Finans piyasasının işleyişine ve verimliliğine değerli bir katkı sağlayabildiğimiz için çok heyecanlıyız.” dedi. 

Yeni yatırım, Raisin’in 2020’de girdiği ve yalnızca 2022’de 1 milyar dolardan fazla yönetim altında varlık eklediği ABD gibi gelişmekte olan pazarlarda büyümeyi hızlandırmak için kullanılacak.

Meyve ve sebzelerin depolama ömürlerini uzatan Freshsens, Startup Wise Guys’dan 1.7 milyon TL yatırım aldı

Baran Baykurt Emiroğlu, Vehbi Çağrı Güngör ve Cem Ayyıldız tarafından kurulan akıllı tarım girişimi FreshSens, yapay zeka ve nesnelerin interneti teknolojilerini kullanarak meyve, sebze, mantar ve kesme çiçek gibi ürünlerin depolama ömürlerini uzatan, raf ömürlerini tahminleyen ve kayıpları engelleyen teknolojiler geliştiriyor.

“İlk giren ilk çıkar” şeklindeki stok yönetim felsefesini, “İlk bozulacak olan ilk çıkacak” şeklinde değiştiriyor. Akıllı tarım girişimi Freshsens, ilk yatırım turunu Startup Wise Guys’dan aldığı 1.7 milyon TL yatırımla tamamladı.

Gıda ve Tarım Organizasyonu (Food and Agriculture Organization – FAO) verilerine göre taze meyve ve sebzelerin tedarik zincirindeki aksamalar ve yanlış operasyonlar sonucu her sene yaklaşık 500 milyar dolar ekonomik kayıp yaşanıyor. Buna ek olarak, taze meyve ve sebze kaybının dünyanın sera gazı emisyonlarına olan katkısı tam olarak bilinmese de, %8 olan gıda kaybının içinde büyük bir yer kapladığı düşünülüyor.

Türkiye’nin dünyanın en büyük kiraz üreticisi ve yine en büyük nar üreticilerinden de birisi olmasını avantaj olarak kullanan Freshsens, bu sebeple çalışmalarına kiraz ve nar meyveleri özelinde başlamış ve önümüzdeki günlerde kuşkonmaz, yaban mersini ve incir gibi ürünler için de hizmetlerini müşterileriyle buluşturmaya hazırlanıyor. Freshsens, teknolojisi sayesinde neredeyse tüm taze meyve ve sebzelere uygun olmak üzere mantar ve kesme çiçekler için de kullanılabilir durumda.

Coğrafi altyapı uygunluğu sebebi ile Avrupa, Amerika Kıtası ve Asya’da faaliyetlerini sürdürmeyi hedefleyen ve bu konuda adımlar atan girişim, özellikle Güney Amerika gibi bu alanda büyük kayıplar yaşayan coğrafyaları ana hedef pazarı olarak görüyor. Baran Baykut Emiroğlu, Vehbi Çağrı Güngör ve Cem Ayyıldız tarafından kurulan ve 12 kişilik ekibiyle operasyonlarına devam eden Freshsens, sahip olduğu teknolojiyi 2019 senesinden yılından bu yana geliştiriyor. 2023’te şirketleşme süreçlerini tamamlayan girişim, operasyonlarını Türkiye’den yönetiyor. Freshsens şu an 4 farklı ülkeden birçok müşteriye hizmet veriyor.

Startup Wise Guys’dan yatırım alan Freshsens, bu yatırımı operasyon maliyetlerine ek olarak tamamen pazarlama ve satış odaklı kullanmak ve servis verdikleri ürün sayısını artırıp müşteri portföylerini geliştirmekte kullanacak.

Freshsens girişimine gerçekleştirdikleri yatırımla ilgili olarak Startup Wise Guys ortağı Günce Önür verdiği demeçte: Gıda ve tarım artık herkesin gündeminde olan ana konular. Pandemi sonrası savaşla daha da ciddileşen bu konu artık, son günlerde yaşadığımız üzücü deprem felaketiyle ülkemizi de yakından ilgilendiriyor. Freshsens’in uzman ekibi tarafından geliştirilen bu çözümün birçok farklı pazarda karşılık bulup, gıda alanında büyük bir fark yaratacağına inanıyoruz.