Ana Sayfa Blog Sayfa 1030

500 Startups, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki girişimler için 15 milyon dolarlık fon açtı

Bu yılın başlarında Latin Amerika’daki yeni girişimler için 10 miyon dolar bir fon kapatan 500 Startups, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki (MENA) startupları hedef alan yeni bir fon açtı ve şimdiye kadar 15 milyon dolarlık bir sermaye elde etti.

Fon daha yeni kapandı ancak buna rağmen 500 Startups Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da 39 şirkete yatırım yaptı. Umman Yatırım Fonu ve Katar Bilim ve Teknoloji Parkı da bu yeni fonu destekliyor.

MENA fonunun genel müdürü Hasan Haider’in artık bu fonla beraber sorumlulukları yüksek. Orta Doğu çok büyük bir yer ve çok fazla seyahat etmesi gerekecek. Haider, Bahreyn’de yaşıyor ancak Kahire, Riyad, Dubai ve Doha gibi şehirlere düzenli ziyaretler yapacak. İlk olarak Haider, eski bir Google çalışanı ve Silikon Vadisinde olan TechWadi’nin şu an lideri olan Sharif El-Badawi ile birlikte etkinliklere katılacak.

Dave McClure ve Hasan Haider

500 Startups, bunu bir kazanç olarak adlandırıyor ve bu fonun büyüklüğünün de ilerleyen zamanlarda artabileceğini söylüyor. Bununla beraber buradaki ekibin de 8-9 kişiye çıkarılacağı hedefler arasında.

Amazon’un Souq’u satın almasının bölge için bir zaman boşluğu doğurduğunu belirten 500 Startups’ın kurucu ortağı Dave McClure, bu süreçte yatırım almak isteyen şirketlerin bu boşluktan faydalanarak fırsat yakalayabileceğini söyledi.

Bunun anlamı, girişim sermayesi anlamında bölge adına verimli gelişmeler olacağıdır. Haider bir röportajında “devlet destekli programların fonlara yatırım yapmaları için teşvik edildiğini..” özellikle belirtti.

Aynı röportajında bu bölgeler silik bölgeler gözüyle bakılmasının yanlış olduğunu.Böyle düşünmek yerine bölgeyi bir fikir ekosistemi olarak büyütmenin ve girişimci sayısını arttırmanın daha iyi olacağını ekledi.

Online ingilizce eğitim paltformu Duolingo’nun Alman rakibi Babbel, ABD pazarına açılıyor

Dil öğrenme hizmeti Babbel , Berlin’in başarılı girişim hikayelerinden biri olarak geçiyor. Bir zamanlar kapanışın eşiğindeyken bugün Berlin ortasında genişleyen bir ofiste yüzlerce çalışanının bulunduğu başarılı bir şirket ve Avrupa’nın büyük bölümünde pazarın lideri konumunda bulunuyor.

Duolingo gibi rakiplerin aksine Babbel, ücretli bir hizmet.Ücretsiz deneme sürümü mevcut olmasına rağmen daha fazla özelliklerini kullanmak için para ödemelisiniz.

Artık Avrupa’nın büyük bir bölümünde öncü olduğu için şirket, ABD pazarında da yer almaya başlıyor. Bu doğrultuda şirketin kurucu ortaklarından Thomas Holl, şirketin ABD ofisini kurmak için 2015’te New York’a taşındı. Bu yılın başında ise ABD Ceo ‘luğunu Holl’den devralmak üzere Julie Hansen (Business Insider’ın eski COO’su ve başkanı) ile anlaşmaya varıldı.

Hansen ,”Babbel’e katıldım çünkü benimde içerisinde bulunmak istediğim harika bir misyona sahip bir şirket.”dedi.Dil öğrenmenin medya işinden farklı olduğunu kabul ederken, arka planının aslında tüketici ürünlerinde olduğunu ve Babbel’in kendi görüşüne göre içerik işinde olduğunu vurguladı.

Şimdi olay; bu ürünün Avrupa pazarından çok farklı bir pazara getirilmesi ve şu anda çok fazla kullanımda olan ücretsiz bir ürünle olan rekabetini kazanması.

Babbel de bir zamanlar ücretsiz bir ürün olarak başladı, ancak bu modeli devam ettiremedi. Şirketin kurucu ortağı ve CEO’su Markus Witte birkaç hafta önce “ Reklamcılık ekibin ayakta kalması için gereken parayı sağlamadı. Şirketi kapatmaya başlamadan önce son çaba olarak Babbel kullanıcılarını aktif hale getirdik.” dedi.

ABD de ilk turları olduğunu ancak oraya yerleşebileceklerini söyleyen Hansen bunu yapmak için şu anda ABD ekibini kuruyor ve TV’de çevrimiçi reklamlara kadar her şeyi içeren pozitif bir pazarlama kampanyasını yürütüyor ve ayrıca podcast’lerde ve hatta doğrudan posta kampanyalarında reklamlar yayınlıyor. TV’de bir dil öğrenme uygulaması için bir reklam görmek garip görünse de, Hansen bunun aslında şirket için oldukça iyi çalıştığını belirtti. Babbel çoğunlukla bu reklamları izleyicilerin nispeten eğitildiği ve dolayısıyla ürünle ilgilenme ihtimali yüksek olan haber kanallarında yayınlıyor. Ayrıca, İngilizce derslerine güçlü bir talep olan ABD’deki Hispanik pazarına da büyük önem veriliyor.

Nitekim yeni dil öğrenmeyle ilgili motivasyonlar ABD’de Avrupa’dakinden farklı. ABD’de insanlar, kişisel gelişim, kendi mirasıyla yeniden bağlantı kurmak veya seyahat etmek gibi faaliyetler için yeni diller öğrenmek istiyorlar. Bu soruna yönelik olarakta Hansen,” Ürünümüz onlar için en iyisi.” dedi ve şirketin dersi hazırlamak için yüzlerce öğretmen ve dil uzmanı istihdam ettiğini belirtti.

Banamama.co – Evcil hayvanlar için düzenli yaşam platformu

egirişim TV’deki yeni konuğumuz geçtiğimiz ay yatırım haberini de duyurduğumuz Banamama.co kurucu ortağı Emre Özdemir. Kendisiyle girişimi üzerine röportaj gerçekleştirdik. Banamama, evcil hayvanlar için düzenli yaşam platformudur.

Sizin için YouTube kanalımızda çekip yayınladığımız videoyu şimdi birlikte izleyelim.

BIC101 programı girişimi CEOtudent; “Girişimci olmak motorsuz, dev bir uçağı kullanmak gibi”

Geçtiğimiz Kasım ayında BIC101 Hızlandırma Programı kapsamında yatırım haberini yayınladığımız ve yatırımdan bu yana hızla büyüyen CEOtudent’ın kurucuları biraz kendilerinden ve büyüme rakamlarından bahsetti. 18 kişilik genç ekibi ile önemli başarılara imza atan CEOtudent’ı yakından tanıyalım.

CEOtudent, 2 yıldan bu yana başarıyı hedefleyen, hayat kalitesini yükseltmek isteyen herkes için 18 kişilik harika bir ekiple fayda, başarı, ilham odaklı içerikler üretiyor.

Bugüne kadar sadece BIC Angels’tan yatırım aldı. Aldığı yatırımda paradan ziyade, en önemli şeyler kendilerini geliştirme sürecinde aldıkları fikirsel destek ve BIC Angels’ın kurumsal yapısıydı. Bünyelerine kattıkları bu destek ve profesyonellik, CEOtudent’in çoğu alanda ileriyi daha iyi görmesini ve kararlar alırken de derinlemesine sorgulamalarını sağladı. Maddi destek sayesinde de yazılımsal bir geliştirme sürecine girdi. Bu sürecin tamamlanmasıyla birlikte içeriklerin okuyucular tarafından da üretilebileceği bir platforma doğru evriliyor.

CEOtudent’in ziyaretçilerinin %91’ini 18-30 yaş arasında, kendisini geliştirmeye açık, bilinçli bir genç nesil oluşturuyor. CEOtudent, ülke gündemini belirleyen Y kuşağını sıkı sıkı yakaladığını söylemek de mümkün. 2017’nin ilk çeyreği girişim için çok verimli geçti. Hem kullanıcılarının ilgisi hem de Y kuşağını ürün, hizmet, staj anlamında yakalamak isteyen çoğu kurumsal markanın ilk tercihlerinden birisi haline getirdiler.

Büyüme oranlarını hesaplarken her zaman altın oran ekip için çok çekici gelmiştir. Toplantılarının bir anında mutlaka Fibonacci Circle açılır ve bunu başarıyı yakalıyor mu diye kontrol ederler. Girişim için çok hoş ve kışkırtıcı bir savaş. Kurulduğu günden bu yana Fibonacci hedefinden şaşmadıklarını da söylemek mümkün.

Son olarak kurucular, melek yatırım almak isteyen girişimcilere şunları öneriyor;

“Melek yatırım, isminden anlaşıldığı gibi çok da berrak bir kavram değil. Melek yatırımcılarla görüşme ve anlaşma aşamasında her girişimcinin çok dikkatli olması gerekiyor. En ufak yatırımdan en büyük yatırıma kadar en ön planda olması gereken şey güven. Güven ortamı tesis edildikten sonra kalan aşamalar konuşulabilir hale geliyor. Alınacak paradan daha önemli olan, paranın kimden alındığı. Girişimci olmak motorsuz, dev bir uçağı kullanmak gibi. Her yatırım size yeni bir motor verecektir. Bu, bir anlamda güven verirken bir yandan da daha hızlı bir uçak kullanacağınız anlamına geliyor. Dikkatli olun!”

Copyrobo, blockchain teknolojisiyle telif hakkı korumasında yeni bir yöntem sunuyor

Copyrobo, telif veya patent korumasına ihtiyaç duyulan belgelerinizi, Blockchain Zaman Damgası (Bitcoin, Ethereum, Litecoin (alpha)) ve Nitelikli Zaman Damgası’nın (EU Digital Single Market, 910/2014 ve TR 5070 Elektronik İmza Kanunu) kullanımıyla; iOS, Android, Chrome ve Web uygulamaları üzerinden, 60 saniyeden daha kısa bir sürede, mahkemelerde kullanılabilecek delil elde etmenizi sağlayan bir teknoloji şirketidir.

2014 yılında kendi sermayeleri ile Hasan Kurtuluş ve Av. Kadir Kurtuluş tarafından kurulan girişim, doğrudan yabancı yatırım lisansına sahip Vietnam merkezli (Ho Chi Minh City) bir şirkettir. 20 kişilik ekip ve 3 yıllık bir çalışma sonucunda girişim ortaya çıktı. Projenin tüm telif hakları Copyrobo’ya aittir. Aylık 50 binden fazla tekil ziyaretçiye sahiptir.

Copyrobo, eserlerin merkeziyetini amaçlamaz, bir pazar yeri de değildir. Eserlerinizin mobil, web ve Chrome uygulamalar üzerinde saniyeler içinde hem blockchain hem de hükümetlerce yetkilendirilmiş otoriteler aracılığıyla zaman damgalanarak korunmaya alınmasına yardımcı olan bir uygulamadır. Dünyada sadece Copyrobo, hem blockchain hem de yetkili otoritece zaman damgalamasını müşterilerine sağlamaktadır.

Rakiplerinden farkı

  • İlk ve tek blockchain ve yasal otorite birlikteliği,
  • Android, iOS, Web ve Chrome uygulamarla senkronize sağlanan hizmetler,
  • CopyrightKey (link, transfer, geolocation, public signature)
  • Apple ve Google, In-App-Purchase (tek seferlik veya aylik uyelik)
  • Enterprise hesap (beta).

Kurucuların yaptığı ortak açıklamada; “Türkiye, Avrupa Birliğine girebilir yada giremeyebilir. Fakat Copyrobo tüm Türk halkına ve girişimcisine, AB’nin Digital Single Market avantajını zaman damgası noktasında sağlayabilmektedir.” diye eklemede bulundu.

Açıklamalarına devam ederek “Şimdiye kadar Vietnam’da en iyi 3. startup ödülü ve Bahrain’de eğitime yardımcı en iyi teknoloji ödüllerini aldık. Bundan sonraki süreçte Dubai Blockchain 2020 stratejisi kapsamında 29-30 Mayıs’ta Dubai’de ve 6-7 Haziran’da Skolkovo İnovasyon Merkezi organizasyonu ile Moscow’da katılım daveti aldık ve sunumlarımız olacak. Moscow’a da ayni zamanda Blockchain ve Asian Startups konularında konuşmacı olarak ta seçilmiş durumdayız.

Yerli girişim Copyrobo; telif hakkının doğumundan, kısmi ya da tümüyle el değiştirmesine, kullanılmasına, aradaki sözleşmelerden tutunda son bulmasına kadar eserlerin tüm yaşam döngüsüne ilişkin tüm dünyada tek platformdan hukuki ve diğer işlemlerin yapılmasına olanak tanımayı ve dünyanın hukuken geçerli delil hizmet sağlayıcısı, veri bankası, transfer merkezi ve yöneticisi olmayı hedeflemektedir.

Galata İş Melekleri’nin Girişimciler için Mentor Clinic etkinliği bu yıl beşinci kez gerçekleştirilecek

Türkiye’nin ilk melek yatırım organizasyonlarından Galata İş Melekleri’nin Mentor Clinic etkinliği bu yıl beşinci kez gerçekleşiyor. “İyi günde kötü günde” girişimciliğin işleneceği Mentor Clinic V’te her yıl olduğu gibi, bu yıl da girişimciler mentorlarla buluşuyor; mentorluk desteği ile fikirler büyüyor, süreçler hızlanıyor, girişimcilik ekosistemi daha da güçleniyor.

Galata İş Melekleri, bu yıl düzenleyeceği Mentor Clinic V’te her yıl olduğu gibi yine girişimciler ile alanında uzman mentorları bir araya getiriyor. Girişimcilik ekosistemindeki bilgi ve tecrübelerin aktarılmasını hedefleyen GBA Mentor Clinic ile başlangıç aşamasındaki, geliştirilmeye ve rehberliğe açık girişimler, ekosistemin Türkiye ve Avrupa’daki önemli temsilcileriyle bir araya geliyor.

Şimdiye dek 1500 girişimci 150 mentorla buluştu

Önceki yıllarda Ali Sabancı, Murat Özyeğin, Emre Kurttepeli, Candace Johnson ve Elmira Bayrasli gibi özel konuşmacıları ağırlayan Mentor Clinic’te, yaklaşık 1500 girişimci 150 mentorla buluştu, Avrupa’ya açılma konusunda potansiyeller keşfedildi, girişimciler fikirlerine ortak ve ekip arkadaşları buldu, yatırım aldı, öğrenciler iş ve staj olanağı elde etti.

Bu yıl 23 Mayıs’ta Raffles İstanbul’da gerçekleşecek Mentor Clinic V’in teması ise “iyi günde kötü günde girişimcilik”. Beşincisi düzenlenecek etkinlikte, girişimciler iş fikirlerini kendi seçecekleri alanında en uzman mentorlara danışabilecek, mentorluk desteği ile fikirler büyüyecek ve süreçler hızlanacak.

Girişimciler, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na yapacakları minimum 30 TL bağış ile etkinlikteki yerlerini ayırtabilecek. GBA Mentor Clinic V ile ilgili tüm gelişmeleri takip etmek ve etkinliğe katılabilmek için http://galatabusinessangels.com/a_mentor.html adresi ziyaret edilebilir.

Lala, Lideno’yu bünyesine katarak 180 bin kullanıcıya ulaştı

Ekim ayında BIC Angels’tan aldığı yatırımla kendine yeni hedefler belirleyen Lala Eğitim, geliştirdiği yeni ürün ve hizmetler ile öğrencilere, öğretmenlere ve eğitim kurumlarına değer katmaya devam ediyor.

Eğitim sektörünün yenilikçi markası Lala Eğitim yoğun bir çalışma temposu içerisinde emin adımlarla ilerliyor. Bünyesine kattığı Lideno uygulaması, yeni ücretsiz deneme sınavı modülü, öğretmenler ve eğitim kurumları için hazırladığı Luna kurumsal uygulamasıyla daha fazla kullanıcıya ulaşan Lala Eğitim aynı zamanda bir öğrencinin üniversiteye hazırlanma sürecinde ihtiyacı olan tüm araçları ücretsiz sağlayarak büyük bir fayda sunuyor.

Tüm lise öğrencilerinin erişimine açık ders notları

Tüm lise öğrencilerinin ders notlarına ücretsiz bir şekilde ve rahatlıkla ulaşabildiği mobil uygulama Lideno uygulamasını bünyesine katarak “Lala Lideno” ismiyle Playstore ve Appstore’da kullanıcıların hizmetine sunan Lala Eğitim, bu birliktelikle 180 bin kullanıcıya ulaşmış oldu.

Türkiye’nin her yerinden ücretsiz deneme sınavına katılım kolaylığı

Lala’ya eklenen en yeni özelliklerden biri olan “Deneme Sınavı Modülü” ile Türkiye’nin her yerinden üniversite sınavına hazırlananlar ücretsiz deneme sınavını çözebilecek. Sınava katılanlar Türkiye’deki, bulunduğu il, ilçe ve okuldaki sıralamasını görebilecek ve sınav sonuçları ile ilgili detaylı raporlara ulaşabilecek.

Starbucks ve Apple neden Big-Box anlayışını benimsiyor?

Big-Box, üreticiden tüketiciye doğrudan satış yapan, çok büyük alışveriş merkezi anlamına gelmektedir. Son zamanlarda Starbucks ve Apple da bu anlayışı benimserken, mağazalarını daha büyük ve daha kapsamlı hala getirmeye başlamışlardır. Peki bu anlayışı benimsemelerindeki asıl amaç ve bu sistemin onlara sağlayacağı kazançlar neler olacaktır?

Starbucks bu türün ilk mağazasını 2015’te Seattle’da açmıştır. Yerinde kahve çekirdeği kavurmak için açılan bu mağaza, o zamanlar dünyanın en büyük Starbucks’ıydı. 15.000 metrekarelik bu cazibe merkezine hem ‘canavarca’ hem de ‘muhteşem’ deniyordu.

Geçtiğimiz günlerde ise Starbucks, big-box anlayışıyla tamamen özdeşen, daha önceden açmış olduğu mağazaların iki katından daha büyük bir mağazayı 2019 yılında Chicago’da açacağını duyurdu.

Açılacak bu yeni mağaza dört katlı, yaklaşık 4000 metrekare ve New York City için planlanan roasteryin 2 katı büyüklüğünde olacak. Yeni açılacak bu Starbucks, insanların ziyaret edebileceği kasap, makarna üreticisi, şarküteri, fırın ve çeşitli restoranları tek çatı altında toplayacak.

Şirket bu yeni mağaza için Mag Mile üzerine kurulmuş olan Crate&Barrel ‘ı satın aldı. Bu yeni mağaza, küçük toplu kahve çekirdeği kavurma özelliğiyle, hayal edebileceğiniz her türlü demleme şekliyle ve Starbucks’ın standart pastasını yerinde yapan bir fırınla  tamamen ‘etkileşimci’ olacak.

Hatta şirket sözcülerinden biri “Roastery, müşterilerimiz için tamamen farklı bir şekilde bağlantı kuruyor. Büyüklüğü ile birlikte hem seyahat ediyor hem de keşif yapıyor gibi hissettirdiğinden kahvesi bizi hayata döndürüyor.” dedi.

Chicago Starbucks Reserve Roastery, 2019 yılına kadar açılmayacak ve bu mağaza şirketin önümüzdeki yıllarda dünya çapındaki  diğer 25.000 mağaza için açmayı planladığı düzinelerce roastery mağazasından yalnızca birini temsil ediyor.

Apple da benzer bir yaklaşım sergiliyor. Her ne kadar daha küçük bir alana sahip olsada yüzlerce mağazasını “şehir meydanı”  olacak şekilde yeniden tasarlamayı ve birbirine benzeyen insanları  fotoğraf, video, sosyal medya, web siteleri,kodlama ve tabi ki Apple ürünleri hakkında tartışmak için bir araya getirmeyi istiyor. Hatta Apple, mağazalarını dijital üretimle ilgili her şeyi öğrenebileceğiniz bir sosyal okula çevirmeyi hedefliyor.

eSpor özel ders ve koçluk platformu eSportAkademi 1 milyon TL değerlemeyle yatırım aldı

The Pitcher 2017’de yüzlerce girişimi geride bırakarak birinciliği göğüsleyen eSportAkademi, 1 milyon TL değerlemeyle yatırım aldı. 17 yaşındaki genç girişimci Galip Sina Berik tarafından kurulan eSportAkademi’nin son yatırımı 1 milyon TL değerlemeyle seri tohum yatırımcısı Abdullah Özgün tarafından gerçekleştirildi.

Girişim ilk yatırımını oyun yazarı Oyunder’in Kurucu Başkanı Tansu Kendirli’den, ikinci yatırımını ise Volkan Sel’den almıştı. Kendirli, yeni yatırımın imza töreninde de hazır bulundu.

eSportAkademi, Türkiye’deki oyun dünyasını bir adım ileriye taşımak için yapılmış bir platform. Türkiye’deki profesyonel eSporcuların yeni başlayan oyunculara çevrimiçi olarak özel ders vermesini sağlıyor. Böylece yeni oyuncular kendini geliştirirken, profesyonel oyuncular da yeni gelir kaynağı elde ediyorlar.

Bu yıl 15 Nisan tarihinde Insprad tarafından ikinci kez düzenlenen The Pitcher, dünyanın dört bir yanından iddialı girişimleri, yatırımcıları, basın mensuplarını ve yerli ekosistemin en önemli isimlerini bir araya getirdi.

Girişimin kurucusu ve CEO’su Galip Sina Berik: “The Pitcher’da birinci olmamız tabii ki bizi keyiflendirdi. İlk defa bu kadar büyük bir kitleye sunum yapma fırsatı yakaladım, benim için harika bir tecrübeydi. Girişimcilik ortaokuldan beri ilgilendiğim bir konu. Bir şeyleri değiştirebileceğimi biliyordum ve bu fırsatı değerlendirmek istiyordum.”

Ayrıca eSpor‘a alanına yapılan yatırımların son zamanlarda arttığını belirtmek isteriz. Hakan Baş’ın eSpor alanında Türkiye’nin önde gelen yatırımcısı olduğunu da belirtmek isteriz. Yatırım alan girişime başarılar diler, girişimle ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

Yatırım alacak girişimlere önemli hukuki tavsiyeler

Girişimcilerin amaçlarından biri ürünlerini geliştirebilecek yeterli kaynağa sahip olmak, yani yatırım almaktır. Ancak, yatırımcı ile geliştirilecek ilişkilerin, imzalanacak yatırımcı sözleşmelerin, hele hele o kişinin doğru yatırımcı olup olmadığının tespit edilmesi yatırım alacak kişiler için sorunlar oluşturmaktadır. Bu yazıda yatırım alacak girişimcilerin bu zorlu yolda karşılarına çıkabilecek hukuki sorunlara karşı alınabilecek öneriler sıralı şekilde kaleme alınmıştır. Ayrıca girişim hukuku kategorimizde de girişimcilerin direkt işine yarayabileceği içerikleri paylaşıyoruz.

1. Anayasanızı Doğru Hazırlayın!

Yatırım alan ve büyümekte olan bir girişim tek bir ortaktan oluşmuyorsa muhakak yazılı bir ortaklık sözleşmesi olmalıdır. Önceden ortaklar arasındaki şartları belirleyen yazılı bir sözleşme yapılmaması daha sonra çok büyük problemlere yol açabileceği gibi, gerçekten de telafisi pek mümkün olmayan dava masraflarına ve avukatlık ücretlerine de sebep olabilir. Oysa şirketimizin ANAYASASI olarak da tabir edebileceğimiz kuruluş sözleşmesini hazırlanırken; “kimin ne kadar hisse sahibi olacağı”, “ortakların görev ve sorumlulukları”, “bir ortak ayrılırsa diğerlerinin onun payını alıp alamayacağı ve alabilirlerse bunun fiyatı”, “eğer ortaklardan biri sorumluluklarını yerine getiremiyorsa o halde ne yapılacağı ve hangi şartlar altında bir kurucunun ortaklıktan çıkarılabileceği” önceden belirlenmişse, şirketiniz sağlam bir hukuki temeli olan ve ortaklık yapısı yönünden yatırım yapılabilir bir kurum olacaktır.

2. Fikrinize Sahip Çıkın!!

Bir girişimcinin yatırım alarak büyümeye başladığında koruması gereken en önemli varlıklarından biri fikri ve sınai mülkiyet haklarıdır. Genellikle yatırım alma yönünde istekleri bulunan kişiler ve şirketler, eser, buluş, tasarım, marka gibi fikri ve sınai üretimlerini ticari hayata aktaracak maddi yeterliliği olmadığından yatırımcı alma yolunu seçmektedirler. Nitekim yatırımcılar da yaptıkları yatırımları bir buluşa, bir iş ürünününe, bir tasarımına, bir esere, bir konsepte, kısacası sizin fikri emeğinize yaparlar. Dolayısıyla, hukuki açıdan korunmayan ve size ait olduğu tescillenmemiş fikriniz, buluşunuz, tasarımınız, iş konseptiniz varsa, hemen adınıza tescil ettirin. Aksi halde size ait olan şey için kimse size hiçbir şey ödemez!!

3. İş Sözleşmeleri Düzenlemekten Kaçınmayın!

İş sözleşmeleri büyümekte olan, yatırım alan bir girişim için çok büyük önem arz eder. İş sözleşmeleriyle girişimci kendini ticari açıdan koruma altına almaktadır. İş akdi, düşünüldüğü gibi sadece çalışanın maaşını, ikramiyesini, yıllık iznini, mesaisini düzenleyen bir belge değildir. Zira iş sözleşmeleri içinde çalışanların meydana getirdiği eser, tasarım, buluş gibi fikri mülkiyet haklarının kime ait olduğu, öte yandan işçinin bu iş kapsamında öğrendiği her türlü ticari bilginin ticari sır sayılacağı veya rekabet yasağının nasıl uygulanacağı gibi işletmenin iktisadi geleceğini ilgilendiren hususlar düzenlenmezse,ticari hayata 1-0 yenik başladığınızı ve maçın sizin için her an bitebileceğini söylemek mümkün.. Mesela, çalışanlar bilgileri veya ürettiklerini alarak rakip girişimlerde çalışabilirler, sizden öğrendikleriyle size haksız olarak rekabet edebilirler.

Yalnız iş sözleşmeleri değil, tüm sözleşmeler düzenlenirken bu konuda deneyimli bir avukattan hukuki görüş alınmalıdır, aksi halde girişimci telafisi olmayacak sorunlarla karşılaşabilir.

4. Doğru Şirket Türünü Seçin!!

Limited ve Anonim şirketler en çok tercih edilen şirket türleri içerisinde yer almaktadır. Ancak hiç biri diğerinden üstün değildir. Nitekim girişimci, ticari olarak yapmak istediği faaliyetlere en uygun olan şirket türünü seçmeli, dolayısıyla ileride şirket türünü değiştirmek için harcayacağı gereksiz masraf ve çekeceği çileden işin başında kurtulmalıdır.

5. Gizlilik Sözleşmesi İmzalamayı Unutmayın!

Gizlilik sözleşmeleri bir girişimci için çok büyük önem arz etmektedir. Aksi halde girişimcinin fikirlerinin çalışanları veya potansiyel yatırımcıları tarafından çalınması ihtimali oldukça yüksektir. Bu sebeple çalışanları işe alırken ve yatırımcıyla anlaşmadan önce planlarını anlatmadan evvel bir gizlilik sözleşmesi imzalamayı ihmal etmeyin.

6. Söz Uçar Yazı Kalır

Özellikle belirtmekte fayda var, yukarıda saydıklarımız, buzdağının görünen yüzü, ticari hayatta başarılı olmak ve yükselmek istiyorsanız uzun ve çetrefilli bir yol sizleri bekliyor. En iyisi, siz işi başından sağlam tutarak yapacağınız işlemlerde iyi bir avukata danışın ve muhakak yukarıda sayılan tüm işlemleri yazılı olarak uygulayın. Hiçbir sözün bağlayıcılığı yoktur, unutmayın!