Ana Sayfa Blog Sayfa 997

Burger King Rusya’dan müşteri sadakati için yeni kripto para birimi: Whoppercoin

Dünya’nın en ünlü fastfood zincirlerinden biri olan Burger King, kendi kripto para birimi Whoppercoin oluştumaya karar verdi. İlk olarak Rusya’da atılacak olan bu adımın amacı müşteri sadakat sistemini geliştirmek. Haber ilk olarak Rusya yerel kaynaklarında çıktı.

Müşteriler satın aldıkları her whopper için bir Whoppercoin kazanacak. Henüz kazanılan paranın ne şekilde kullanılacağı net olarak belirtilmese de, bu paraların daha sonra Burger King şubelerinde ürün satın almak için bir ödeme aracı olarak kullanacağı düşünülüyor. Bir nebze puan sistemini kripto para birimine değiştiren sistem de diyebiliriz. Şu an whoppercoin’i herhangi bir yerde kullanamıyorsunuz.

İlerleyen dönemlerde net bir açıklama yapılması bekleniyor.

BKM Express mobil uygulamasına ‘Para İste’ özelliği geldi

Ülkemizde nakitsiz ödeme deyince akla gelen ilk hizmet olan BKM Express, mobil uygulamasını güncelledi. Güncellemeyle birlikte uygulamaya eklenen ‘Para İste’ özelliği sayesinde kullanıcılar birbirlerine kolayca para gönderebilecek.

Uygulamanın yeni sürümüyle birlikte para isteme ve gönderme işlemleri oldukça kolay bir hale geldi. Yeni özellik sayesinde kart bilgilerinizi paylaşmanıza gerek duymadan QR kodu ya da link ile para istemek mümkün. Yapmanız gereken uygulamadaki ‘Para Transferi’ sekmesinden ‘İste’ butonuna dokunmak. Daha sonra istediğiniz tutarı girebilir ya da tutarı karşı tarafın belirlemesini isteyebilirsiniz. Tutarı belirledikten sonra ise ister QR koduyla, isterse SMS, WhatsApp ya da e-posta aracılığıyla linklerinizi paylaşıp para isteme işleminizi tamamlayabiliyorsunuz. Bu özellik şimdilik sadece yurt içi kullanımına açık.

Uygulama içerisindeki diğer yenilikler

Yeni güncellemeyle birlikte para gönderme fonksiyonu da yenilendi. Artık ‘Gönder’ bölmesinde alıcının kart bilgilerini kaydedebiliyorsunuz. Böylelikle bir sonraki gönderimde tekrar kart bilgilerini girmek zorunda kalmıyorsunuz.

Uygulamaya eklenen önemli özelliklerden biri de kamera ile kart ekleme fonksiyonu. Bundan sonra kart eklerken ya da para gönderirken kart bilgilerinizi telefonunuza elle girmeye gerek duymadan telefonunuzun kamerası ile kart numaranızı okutabileceksiniz.

BKM Express kullanıcısıysanız uygulamanızı yeni sürüme güncellemeyi unutmayın.

YouTube logo ve tasarımında köklü değişikliğe gitti

Yeni YouTube‘a merhaba. YouTube uzun zamandır tasarımında ve logosunda değişiklik yapmıyordu. Yeni güncelleme ile köklü bir değişikliğe gitti.

Bildiğiniz gibi dünyanın büyük markalarının birçoğu logosunu doğrudan adının yazılı şekli ile kullanıyor. YouTube’un eski logosunda da “Tube” kelimesi kırmızı kutu içerisindeydi. Şirket bu kısmı özgür bırakarak bir yazı haline getirdi. Icon’unu da yazının soluna koydu.

YouTube yeni logosu

Bu değişikliğin ardından “değişmeyen tek şeyin değişim” olduğunu kanıtlayan dünyanın en değerli markalarından olan YouTube, yeni tasarım ile yeni jenerasyona ayak uydurmayı planlıyor. Sadeliğin ön planda olduğu bu tasarımda, basitliği ele almış.

Bakalım bu değişime başka hangi markalar ayak uyduracak.

Girişimcilik etkinliklerinde sadece arkadaşlarınızla konuşmaktan vazgeçin

Sizlere bugünden itibaren 2011 yılından bu yana girişimcilik ekosistemi içerisinde bulunduğum süre içerisindeki gördüklerimi, duyduklarımı ve yaşadıklarımı anlatmaya çalışacağım.

Yıllardır girişimcilik etkinliklerini takip ediyor ve gidiyorum. Ekosistemde neredeyse girmediğim kurum ve kuruluş kalmadı gibi. Ancak en çok gördüğüm sıkıntılardan biri, girişimcilik etkinliklerindeki katılımcıların hep kendi arkadaşlarıyla konuştuğu, etkinlik boyunca onlarla zaman geçirdiği oldu. Artık o etkinliklerde arkadaşlarınızla konuşmama vakti geldiğini düşünüyorum. Özellikle buralara katılırken yanınızda mutlaka kartvizit olsun. Her ne kadar dijitalleşirsek dijitalleşelim, o kartvizitin yerini ne uygulama tutar ne de LinkedIn…

Hiç tanımadığınız birine yaklaşın ve sıcak bir gülümsemeyle selam verin, kendinizden bahsedin, karşınızdakini tanıyın. Emin olun hiç tahmin edemediğiniz kapıların açıldığını göreceksiniz.

Bir gün Workinton Levent‘te düzenlenen The Pitcher etkinliğine katılmıştım. Adını şu an hatırlayamadığım bir melek yatırımcı etkinlik sonuna doğru en öndeki oturduğu yerden kalktı ve arkaya aynı şu şekilde seslendi:

“Arkadaşlar bu alanda yaklaşık 200 kişi var ve ben 3 saattir melek yatırımcı kimliğimle buradayım. Hiç kimse gelip bana siz kimsiniz neler yapıyorsunuz diye sormadı, benimle tanışmadı. Siz nasıl yatırım alacaksınız? Yatırımcılarla nasıl tanışmayı planlıyorsunuz?.” dedi ve kimse birşey diyemedi. Girişimcilik dünyasındaki saygın kişilerden biri bunu söyleyen. Buradan yatırımcıya da kulp takmayın. Ne demişler? Adam haklı.

Bu serzenişi yapan yatırımcı %100 haklıydı. Nasıl melek yatırım bulabilirsiniz gibi konulara farklı yazılarda değineceğim.

Etkinliklerde cesaretinizi toplayın ve hiç tanımadığınız birilerinin yanına yaklaşın ve onlarla tanışın. Kimse size gülmez, alay etmez ya da farklı bir amaçla geldiğinizi düşünmez. Küçüklükten bu yana ailelerimiz sürekli yabancılarla konuşmamamız gerektiğini, el içinde susup oturmamız gerektiğini anlattı. Artık bunları yıkma vaktimiz geldi. Sadece yatırım aramak değil, yeni iş fırsatları doğurmak için de kabuğumuzdan çıkmalıyız.

Girişimciliğe gerçek gözlüklerle bakarak serinin ilk yazısı bununla beraber başlamış oldu.

Görüşmek dileğiyle.

Garaj Sepeti, Galata Business Angels’ten 1,2 milyon TL yatırım aldı

Türkiye’nin en aktif melek yatırım ağlarından olan Galata Business Angels 2017’de de girişimlere yatırım yapmaya devam ediyor.

Garaj Sepeti kuruluş aşamasında tohum yatırımını Yemek Sepeti kurucularından Melih Ödemiş liderliğinde, Emre Açıkel, Erdal Sayan ve Mustafa Türker’den almıştı. Şimdi ise Galata Business Angels ile 1 Milyon TL‘lik ikinci tur yatırımını tamamladı. Fırat İşbecer liderliğinde yapılan bu yatırımda şirketin yeni GBA üyesi ortakları şu isimlerden oluştu; Fırat İşbecer, Varol Civil, Ömer Aras, Görkem Oktay, Ahu Serter, Yılmaz Yıldız ve Umur Özal. Galata Business Angels üyelerinin 1 Milyon TL lik yatırımına ek olarak bu tura Erdem Yurdanur ve tohum öncesi yatırımcılardan Emre Açıkel ve Erdal Sayan da tekrar katıldı.

Bu yatırımla beraber girişimin değerlemesi tahminimizce 10 milyon TL’yi aştı.

Garaj Sepeti, oto galeri, oto tamir, oto kuaför, oto ekspertiz gibi işletmelerin dijital ortamda kendilerini tanıtmasını ve basitce Facebook ve Google reklamı verebilmelerini sağlayan bir girişimdir. Kullanıcıların da ikinci el araçlara, tamircilere, oto kuaförlere ve ekspertiz noktalarına kolayca ulaşmalarına; onlara anlık mesajlaşma ile sorular sorabilmelerine ve rezervasyon yapabilmelerine de aracı oluyor.

Ocak 2017’de Mehmet Çelikol liderlerliğinde Engin Öz, Burhan Işık, Serdar Temel, Çiğdem Dalyan ve Emrah Şener tarafından kuruldu.

Bu gerçekleştirilen yatırım turunda lider yatırımcı olan Fırat İşbecer: “Otomotiv sektörü dijitalleşme ihtiyacı duyan çok önemli bir alan, Garaj Sepeti’nin tespitleri ve pazarda çözdüğü ihtiyaçlar da ortada. Yatırımımızla büyümesinin daha da hızlanarak devam edeceğine inancımız tam” cümlelerini dile getirdi.

Mehmet Çelikol

Girişimin kurucusu Mehmet Çelikol, Garaj Sepeti’nin durumu ve hedefleriyle ilgili şu açıklamayı yaptı:

Oto Galeri, Oto Kuaför, Oto Servis – Tamir , Oto Ekspertiz gibi meslek gruplarına özelleşmiş SaaS çözümümüz ile sektörü dijitalleştirmeye başladık.  Oto Galeri ürünümüz debriyaj çok kısa sürede yaklaşık 2000 işyeri aktif olarak kullanmaya başladı.

Diğer dört ürünümüz de hazır ve pazara çıkarmak üzereyiz. Garajsepeti.com pazaryerinde ve Araba Değeri gibi farklı mobil uygulamalar ile de araç sahiplerine araç ve hizmet ihtiyaçlarını çözebilecekleri çözümler sunuyoruz.

Garaj Data alt markamız ile de kurumsal veri çözümleri ve medya çözümleri de sağlamaya başladık” dedi.

24 Saatte İş uygulaması ile iş bulma ve işe alım süreci 1 güne iniyor

Yeni nesil mobil uygulama 24 Saatte İş uygulaması ile iş arama ve iş bulma süreci pratik hale getiriliyor.

24 Saatte İş ilan uygulaması, iş arama ve işe alım sürecinde aday ve işverenlerin ücretsiz mobil uygulama üzerinden kısa sürede birbirleriyle etkileşime girip işe alım süresinin kısa zamanda tamamlanmasını sağlıyor.

Uygulamayı Google Play veya App Store‘dan indirebilirsiniz.

Galata Business Angels’ın kuruluşundan itibaren 5 yıl boyunca Genel Sekreterliğini yapan, San Francisco merkezli Smartup Network’un Chief Investment Officer’ı yani yatırımdan sorumlu yürütme kurulu üyesi olarak görev alan Ayşe İnal ile Butigo.com‘un kurucularından Gizem Yasa. Yasa, Butigo markasının Ziylan Grup’a satışı sonrasında halen ayakkabı ve aksesuar alanında Türkiye’deki büyük markalarla çalışmaya devam ediyor. Ayrıca tecbrübeli Ekonomist Mert Yıldız da 24 Saatte İş’in kurucularında arasındaki 3. isim.

Alanında uzman bir ekiple çalışan 24 Saatte İş mobil uygulaması, kısa zamanda iş ilanı denildiğinde akla gelen ilk adres olmayı hedefliyor. Ekibin

Trivago’nun kurucusundan ilk (tohum) yatırım

Girişim tohum yatırımla hayata geçti. Şirketin ilk yatırımcısı ise Trivago’nun kurucusu Rolf Schrömgens.

İş arayanlar uygulamayı indirdikten sonra CV hazırlamalarına gerek kalmadan, 1 dakikadan kısa bir süre içerisinde çok kolay adımlarla profil oluşturuluyor. Şirketler ise aradıkları kriterleri belirten ilanı yazdıktan sonra gelen başvurular arasından onayladıkları adaylar ile doğrudan iletişime geçip mesajlaşabiliyor. Bu sayede arada kimse olmadan birebir görüşme ayarlanıp işe alım süreci çok hızlı ve verimli bir şekilde tamamlanmış oluyor. Uygulama sayesinde iş arayanların da 24 saat içerisinde başvurdukları işlere olumlu ya da olumsuz cevap alması sağlanırken, iş arayanların haftalarca başvuru sonucunu bekleyerek zaman kaybetmesi de önleniyor.

Türkiye’de İşsizlik Rakamları Mavi ve Gri Yakayı İşaret Ediyor

Türkiye, işsizlik oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri olarak dikkat çekiyor. TUİK verilerine göre Türkiye’de 15 yaş üstü iş gücüne dahil olan kısım 30,9 milyon, işsizlik oranı ise yüzde 10.7. Bu verilere göre 3,3 milyondan fazla işsiz var. Ülkemizde aktif iş gücünün yüzde 75’ini mavi yakalılar oluşturuyor. İşsizlik oranının da yüzde 80’i aynı gruba ait.
24 Saatte İş uygulaması öncelik olarak mavi ve gri yakalılara iş bulmayı ve bu sayede işsizlik oranının azalmasına yardımcı olmayı hedefliyor.

Almanya su kaynağını korumak için tasarlanmış projeleri dünya çapında destekliyor

Almanya, su tasarrufu konusunda Avrupa şampiyonu seçilmiş ve bu hayati kaynağı korumak için tasarlanmış projeleri dünya çapında destekliyor.

Doğru anlamda bir döngü: Almanya’daki özel hane halklarından ve kamu kurumlarından gelen atık suların yüzde 96’sından fazlası saflaştırma için kanalizasyon arıtma tesislerine yönlendiriliyor. Başka hiçbir Avrupa ülkesi, yeniden kullanım için fazla atık suları kabul etmemektedir. Atık su kullanımı, 27 Ağustos – 1 Eylül tarihleri arasında Stockholm’de gerçekleşecek olan Dünya Su Haftasının odak noktası.

İnsani acil durumlar için tasarlanan Sanitasyon Teknolojileri Anlaşması’ndaki çalışmaları destekleyen Federal Dış işleri Dairesi ve Karlsruhe Teknoloji Enstitüsü (KIT) gibi Stockholm’de çok sayıda kurum ve aktör katılacak.

Oxford Üniversitesi online kurs ile fintech eğitimi verecek

Fintech, özellikle girişimcilik dünyasının lokomotif sektörlerinden biri. Girişimcilere destek veren tüm kurum ve kuruluşar özellikle bu alanda Startup proje arıyor. Dünyada birçok örnek olsa da, ülkemizde henüz çok yeni olan bu alanda katetmemiz gereken çok yol var.

Bu alandaki bilgi yetersizliği, yeni fikir bulamama ve kanunlardan dolayı vb. birçok sebep sıralayabiliriz.

Oxford Üniversitesi ise çevrim içi kurslar ile fintech alanında eğitim vermeye başlıyor. Eğitimin 9 Eylül’de başlayacağı paylaşılmış. Amacı İnsanları bu alana daha fazla adapte etme ve bu alandan yeni projelerin çıkmasına öncü olma, bilgi yetersizliğini giderme. Özellikle de kanun, mevzuat gibi konular ve İnsanların ödeme alışkanlıkları gibi çok detaylı ayrıntılar, projelerin çıkmasının önünde bazı bariyerler olarak duruyor.

Oxford bu online eğitim programını, 2U tarafından 103 milyon dolara satın alınan eğitim teknolojileri şirketi GetSmarter ile beraber yönetecek. Program henüz açılmadı.

Fintech startup kurmak isteyen girişimciler de bu eğitimlerden yaralanabilecek. Geçtiğimiz haftalarda CB Insights tarafından hazırlanan The Fintech 250 listesine Türkiye’den 2 girişim girmişti.

NextHorizons, Bracehealth ve Connect-ION’a yatırım yapan Proline Ventures ile özel röportaj

Bu hafta Proline Ventures Müdürü Hakan Metin Akgün ile özel röportaj gerçekleştirerek, yatırım platformunun yaptığı yatırımlarla ilgili son durumları konuştuk.

Hilmi Öğütcü: Proline Ventures’ın Türkiye’ye giriş yaptıktan sonraki sürecinden biraz bahsedebilir misiniz ve kaç girişime yatırım yaptınız?

Akgün: Proline Ventures; Türk teknoloji şirketi Proline tarafından, “Akıllı Şehirler” alanında teknoloji üreten, yüksek teknolojiyi odağına almış startuplara ve projelere yatırım yapmak üzere, bir “girişim platformu” olarak Türkiye’de Kasım 2016 tarihinde kuruldu.

Proline Ventures’ı kurmadan önce startup ekosistemini inceleyebilmek, startupların başarılı olabilmeleri adına gereksinimlerini anlayabilmek ve onların yatırımcılardan beklentilerini doğru analiz ederek ihtiyaçlara yönelik bir yatırım modeli geliştirebilmek, kurduktan sonra da yatırımlarımızı yapabilmek adına hem yurt içinde hem de yurt dışında yaklaşık 1.200 iş fikrini dinledik. Proline Ventures’ın kuruluşunun ardından da 2016 yılı sonuna kadar, yatırım yaklaşımımıza uyduğunu düşündüğümüz 3 startupa yatırım yaptık, 2017 yılının üçüncü çeyreğinde de dördüncü yatırımımızı duyurmayı planlıyoruz.

Hilmi Öğütcü: Peki yatırım yaptığınız girişimler şu an ne aşamada?

Akgün: “Proline Ventures olarak ilk üç yatırımımızda tercihimizi, kendimizin geliştirdiği mentorluk, koçluk, danışmanlık, eğitim ve iş ağı geliştirme desteklerinin tamamının tek bir noktadan verildiği “SmartMix” yatırım modeli çerçevesinde erken aşama olarak niteleyebileceğimiz girişimlerden yana kullandık. “Akıllı Şehirler” alanında yatırım yapıyor olmamız, bir diğer taraftan da donanım ve yazılımın entegre olduğu yüksek inovasyona sahip projelere odaklanmamız doğrultusunda yatırım yapabileceğimiz nitelikteki startuplarla uzun soluklu ve sabırlı bir yolculuğa çıkmamız gerektiğinin kararını verdik. Bu çerçevede yatırım yaptığımız girişimlerden yarı otonom-tam otonom robotlar geliştirmek üzere kurulmuş NextHorizons, yapmış olduğu yoğun Ar-Ge faaliyetleri sonucunda ilk ürününü 2017 yılının son çeyreğinde pazara sunmayı planlamaktadır. Bir diğer yatırımımız olan ve giyilebilir sağlık ürünleri geliştiren Bracehealth ise yatırım sürecimiz sonrasında yapmış olduğu yeni analiz ve değerlendirmeler sonucunda pivot etmeye karar vermiştir. Şu an Parkinson hastaları için giyilebilir teknoloji ürünleri üzerinde çalışan Bracehealth ilk faz ürününün prototipini 2017 yılı içinde bitirebilmeyi hedeflemektedir. Üçüncü yatırımımız Connect-ION ise otonom araçlar üzerine çalışmalarını sürdürmekte, otonom olmayan araçları otonomlaştırabilmek için sensör kiti geliştirme vizyonuyla hareket etmektedir. Bu vizyon çerçevesindeki ilk ürünlerinin testlerine 2017 yılı içinde başlamayı planlamaktadırlar.”

Hilmi Öğütcü: Yakın bir zamanda yatırım yapmayı planlıyor musunuz?

Akgün: “Önceliğimizi yatırım yaptığımız startupların büyümesine katkı sağlamak olarak ifade edebiliriz. Diğer taraftan ise kriterlerimize uygun startuplarla karşılaşmamız halinde yıl sonuna kadar iki yatırım daha yapabiliriz. Yukarıda da belirttiğim gibi 2017 yılının üçüncü çeyreğinde dördüncü yatırımımızı duyurmayı planlıyoruz.”

Hilmi Öğütcü: Türkiye’deki hedeflerinizden biraz bahseder misiniz?

Akgün: “Proline Ventures olarak en önemli özelliklerimizden bir tanesi sadece “Akıllı Şehirler” alanında faaliyet gösteren startuplara odaklanmamızdır. Bu çerçevede ağırlıklı olarak donanım ve yazılımın entegre olduğu ürünleri takip ediyoruz. Türkiye’de ilk kez uygulanan “SmartMix” modelimiz ile ABD, İsviçre, Almanya, Fransa gibi yüksek inovasyon gücüne sahip ülkelerde de startuplara işbirliği fırsatları sunuyoruz. Geliştirdiğimiz bu model ile küresel girişimcilik ekosisteminde sadece bir oyuncu olabilmek için değil, ekosistemin dinamiklerini değiştirip Türkiye’den dünya liginde startuplar çıkarabilmek amacıyla çalışıyoruz. Bu amaç doğrultusunda “Proline Ventures” yatırım modeli sürecini başarıyla tamamlayan startuplar için değerleme raporları ve ihtiyaç duydukları miktar çerçevesinde daha yüksek bir yatırım safhasına geçmeyi de planlamaktayız.”

Hilmi Öğütcü: Türkiye’yi girişimcilik alanında gelecekte nasıl bir konumda görüyorsunuz?

Akgün: “Günümüzde Türkiye’deki startuplar genellikle ilk olarak finansal kaynaklara erişim odaklı hareket ediyor ve bu nedenle en çok finansal destek alabilecekleri sermaye girişimlerine ya da melek ağlarına odaklanıyorlar, fakat yeterince destek alamıyorlar. Ancak Türkiye’deki startuplar gün geçtikçe aklın yani bilgi birikiminin ve deneyimlerin maddi destekten çok daha önemli olduğunun farkına varıyor.

Proline Ventures olarak tam bu noktada farklı bir model ile öne çıkıyoruz. Türkiye’den ve dünyadan yüzlerce startup fikrinin dinlenmesi, yüzlerce startup ile detaylı görüşmelerin ve beklenti analizlerinin yapılması sonucu geliştirilen ve ekosistemdeki tüm yatırım modellerinden farklı bir model olan “SmartMix” yatırım modelinin yaptığımız yatırımlar sonrasında startuplar için ideal bir model olduğunu da gözlemliyoruz.

Kurduğumuz bu girişim platformu ile startuplara sadece maddi destek vermekle kalmıyor aynı zamanda bilgi birikimimizi ve tecrübelerimizi de kendileri ile paylaşarak projelerini uluslararası sahneye çıkarabilmek için birlikte hareket ediyoruz.

Türkiye startup ekosistemi girişimcilik alanında pek çok doğruyu yaparak işe başlamış olup, şu an ise atılan tohumların meyvelerinin beklendiği önemli bir eşiğe gelmiş durumdadır. Ülkemiz startup ekosistemi büyük bir hızla gelişmekte, üniversiteler, teknoloji transfer ofisleri, yatırımcı ağları, kuluçka merkezleri ve hızlandırma programları startuplara iş fikirlerini geliştirebilmeleri, işlerini büyütebilmeleri için oldukça kayda değer destekler sağlamaktadır. Benzer şekilde kamusal hibe ve teşviklerin de startupların işlerini hızlandırabilmeleri için önemli faydalar sağladığını söyleyebiliriz.

Bununla birlikte iyi bir fikre, iyi bir iş planına ve iyi bir takıma sahip olan startupların sayısının ise her geçen gün artması gerektiği bir gerçekliktir. Elde edilen ve transfer edilen tecrübelerden de istifade edildiği takdirde arzu edilen başarı hikayelerinin ortaya çıkmasının mümkün olabileceğini söyleyebiliriz.”

Apple, İran’ın uygulamalarını App Store’dan bir bir kaldırıyor

ABD ile İran arasındaki soğuk teknoloji savaş gün geçtikçe ilerliyor. ABD’den yasal yollarla iPhone temin edemeyen İran halkı, şimdi de kendi ürettiği uygulamaların App Store’dan kaldırılmasıyla karşı karşıya. Geçtiğimiz hafta içerisinde İran’ın Uber’i olarak dile getirilen Snapp, App Store’dan kaldırıldı. Ayrıca başka uygulamaların da kaldırıldığı söyleniyor.

Apple’ın sözcülerinden Tom Neumayr, konuyla ilgili açıklama yapmadı ancak böyle bir durumun olduğunu doğruladı.

Bu durum en çok Android tabanlı Samsung‘a yaradı. Google Play’de henüz böyle bir engelleme gündemde olmadığından Samsung ürünleri daha fazla ilgi görmeye başladı.

İran yaptığı bir çağrı ile uygulamalar içerisinde bulunan ödeme yöntemlerinin kendi geliştirdiği çevrimiçi ödeme sistemleriyle değiştirilmesini istedi. Google Play’den indirilen uygulamalarda ödeme yaparken, dolaşımda olan para, İran’ın kendi uygulamaları sayesinde ülke içerisinde kalmış olacak. Uygulamaların birçoğu bu çağrı ile ödeme yöntemlerini değiştirdi.

Twitter’da Apple’ın engellemelerine karşın #StopRemovingIranianApps kampanyası başlatıldı.

Çağın değişmesi ile teknolojinin gelişmesi, beraberinde yeni savaş modellerini de getiriyor. Bakalım ilerleyen dönemlerde neler olacak.