Ana Sayfa Blog Sayfa 963

Arıkovanı ve Impact Hub İstanbul tarafından düzenlenen Creathon’da sahne alan 5 proje

Turkcell’in kitlesel fonlama platformu Arıkovanı ve etki odaklı girişimlere kuluçka olan Impact Hub Istanbul iş birliği ile kitlesel fonlamaya hazırlanan projeleri, daha kullanıcı odaklı ve kreatif nasıl yapabiliriz konulu bir etkinlik olan Creathon başarıyla düzenlendi.

Impact Hub İstanbul’da düzenlenen etkinlikte yer alan 5 proje ve bu projenin girişimcileri, bir masanın etrafında daha önce hiç karşılaşmadıkları tasarımcı, mentor vb kişilerle bir araya gelerek, onların farklı bakış açılarıyla yeniden projelerini enine boyuna değerlendirdiler. Gerek kullanımı açısından, gerekse tasarım açısından olsun incelenen bu projelerde kendi içerisinde yeni fikirler üretildi ve uygulamaya konulması açısında yapılacaklar listesine eklendi.. Dolayısıyla girişimciler daha önce göremedikleri ve dikkatinden kaçan ayrıntıları daha net bir şekilde görmüş oldular.

Creathon sahnesine çıkıp kendi işlerini farklı bir bakış açısıyla anlatan 5 proje:

Coolin: Coolin sıvı insülin ilaçları için özelleşmiş taşınabilir bir soğutucudur. Sıvı insülin ürünlerinin 4 ile 10 °C arasında saklanması gerektiğinden, diyabet hastaları ürünlerini kontrollü bir şekilde gerekli koşullar altında saklamakta zorlanmaktadırlar. Diyabet hastalarının ihtiyaçlarına cevap vermek için geliştirilmiş Coolin, tek şarj ile 48 saat soğutma sağlayabilir, ek olarak akıllı telefon uygulaması, hastaların insülin kullanımı sırasında ihtiyaç duyabilecekleri özellikleri barındırmakla kalmayıp, ürünün kontrol edilmesine yardımcı olur.

Stationear: Stationear, işitme engellilerin telefon görüşmesi yapabilmelerini sağlayan mobil bir uygulamadır. Stationear’ın özel teknolojisi ile işitme engelliler ailelerini, arkadaşlarını, doktorlarını ve daha birçok kurumsal merkezi telefon ile arayabilecekler ve gelen aramalara cevap verebilecekler.

Arıkovanı: Arıkovanı girişimcilerin geliştirdikleri teknoloji ve inovasyon odaklı projelerin hayata geçmesi için ihtiyaç duydukları kaynağı toplumdan edinmesini sağlayan bir kitlesel fonlama platformudur. Sadece teknoloji ve inovasyon odaklı, prototipi olan ve son kullanıcıya yönelik projeler kabul alır. Bağış değil, ödül bazlı bir kitlesel fonlama platformudur; her destekçi verdiği destek karşılığında bir şey alır (girişimcinin ürünü, kupa, tişört).

KITTO: KITTO, Open Source cihazlardan farklı olarak kullanıcıların kendi 3D yazıcılarını üretmelerini sağlayan bir kittir. Montaj deneyimi, teknolojiyle arası iyi olmayan kullanıcılar için oldukça kolaylaştırılmıştır. Yazıcı yapmak için gereken masraf ve malzeme tedarik etme ihtiyacını ortadan kaldırarak kullanıcı deneyimini arttırır.

Onlock: Anahtarların dijitalleşme zamanının geldiğine inanan Onlock, mevcut kapılara Tak-Çalıştır olarak ekstra bir teknoloji gerektirmeden takılabilen, cep telefonları üzerinden izlenilebilir ve yönetilebilir kapı imkanı sunarak güvenliği arttıran IoT bir sistemdir.

Türk Telekom Pilot hızlandırma programının 6. dönem başvuruları açıldı

Türk Telekom’un erken aşama girişimleri desteklemek amacıyla hayata geçirdiği Türkiye’nin ilk kurumsal girişim hızlandırma programı Türk Telekom PİLOT’un 6. dönemi için girişim başvularını almaya başladı. PİLOT’a katılmaya hak kazanan ekipler Türk Telekom’un sunduğu olanaklarla girişimlerini hayata geçirme fırsatı yakalayacak.

Eğitim ve sağlık teknolojileri, yapay zeka, sanal gerçeklik, nesnelerin interneti, siber güvenlik ve iş çözümleri alanlarındaki girişimlerin öncelikli olarak destekleneceği PİLOT’un 6. dönemi için başvurmak isteyen girişimler, başvurularını Türk Telekom PİLOT‘un web sitesi üzerinden yapabilecek.

Son Başvuru: 4 mart 2017

Programa başvurunuzu bu bağlantıdan yapabilirsiniz.

Türk Telekom, PİLOT’a katılmaya hak kazanan her ekibe 90 bin TL nakit desteği sağlıyor. Program boyunca ekipler Türk Telekom ile iş birliği fırsatlarını değerlendirme imkânı yakalıyor. Ekipler ayrıca Türk Telekom’un güçlü teknoloji altyapısından, İstanbul’da ofis alanı ve mobil iletişim paketi imkânlarından faydalanabiliyor. Program süresince ve sonrasında girişimlere çeşitli mecralarda Türk Telekom tarafından tanıtım desteği de sağlanıyor. Ekipler girişimcilik ekosisteminin önde gelen girişimci ve yatırımcılarından oluşan mentor ağına erişebilecekler

Türk Telekom, Türkiye’nin dört bir yanındaki girişimcilik potansiyelini ortaya çıkarmak ve girişimlere destek olmak amacıyla başlattığı PİLOT programına İstanbul dışından katılan ekiplere program süresince konaklama imkânı sunuyor.

Bugüne kadar 45 girişim mezun oldu, 2 milyon TL nakit desteği sağlandı

PİLOT‘a katılan ekipler, 12 hafta süren girişim hızlandırma programında eğitimlere katılacak, mentor ve müşteri görüşmeleri gerçekleştirerek iş modellerini doğrulamak için çalışacaklar. Program kapsamında girişimciler; iş modeli geliştirme, büyüme modelleri, dijital pazarlama, satış ve yatırımcı sunumu gibi konularda uzmanlardan eğitim alacaklar. Ekipler program boyunca Türk Telekom yöneticileriyle çalışma imkânı yakalarken, girişimcilik ekosisteminin önde gelen girişimci ve yatırımcılarından oluşan mentor ağına erişebilecekler. Program sonunda ekiplerden doğrulanmış bir iş modelini esas alan “Ana Fonksiyonlara Sahip Ürün” (MVP) ortaya çıkarmaları, geliştirdikleri MVP ve iş modellerini seçkin yatırımcıların katıldığı ‘Demo Day’ etkinliğinde sunmaları bekleniyor.

Türkiye’de özel sektör tarafından hayata geçirilen ilk girişim hızlandırma programı olma özelliği taşıyan PİLOT’un tamamlanan beş dönemi sonunda toplam 45 girişim programdan mezun oldu, bu girişimlere toplamda 2 milyon TL nakit desteği sağlandı.

PttMessenger: PTT’den milli, güvenli ve anlık mesajlaşma uygulaması

Başbakan Binali Yıldırım, Bakanlar Kurulu toplantısında Zeytin Dalı Harekatı hakkında bilgi almak için PttMessenger uygulaması üzerinden Hatay’daki harekat merkezine bağlanarak Korgeneral Metin Temel ile bir görüşme gerçekleştirdi. Böylelikle PTT Messenger uygulaması resmi olarak kullanılıp, duyurulmuş oldu.

PttMessenger nedir ve PTT Messenger nasıl kullanılır?

Milli, Güvenli Anlık Mesajlaşma ve Haberleşme çözümü olarak lanse edilen PTT Messenger, PTT Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilen bir uygulamadır. Android ve iOS desteğinin yanı sıra Windows ve Mac işletim sistemli cihazlarda çalışabilen uygulama bu sayede kullanıcılara platformdan bağımsız bir yapı sunuyor.

  • PttMessenger, güvenliği dünyaca ispatlanmış metodoloji ve teknolojiler dikkate alınarak geliştirilmiştir.
  • Farklı fonksiyonlar için farklı uygulamalar kullanmak yerine PttMessenger, kaynak kullanımı optimize edilmiş şekilde çok fonksiyonlu kullanım kolaylığı sağlamaktadır.
  • PttMessenger, platform bağımsız çalışabilir yapısı ile etkin bir erişilebilirlik sağlamaktadır.
  • PttMessenger, tamamen millî mühendislik kabiliyetleriyle geliştirilmesi nedeni ile, güncellenmeye elverişli bir tasarıma sahiptir.

Berlin’de Enerji geçişi startup ödülleri

Startuplar altı ayrı kategoride, Berlin Energy Transition Dialoguekonferansında ilk kez ödül aldılar. 66 ülkeden 500’den fazla şirket konferansa katılım gösterdi. Final aşamasından sonra 11 ülkeden toplamda 18 girişim başlatıldı. Bu 18 girişimin 5 tanesi Alman firmalarına ait.

Almanya’dan katılan iki şirket, sera gazı emisyonlarının sektörler arası azaltımına adanmış olan “Cleantech against Climate Change” kategorisinde en iyiler arasındadır. Münih yakınlarında bulunan Planegg’teki Electrochaea şirketi, elektrik şebekesi operatörlerine Power to Gas yaklaşımına dayalı depolamaya yönelik bir çözüm sunmaktadır. Power to Gas yaklaşımı güç kaynağı sistemindeki dalgalanmaların daha dengeli dağılmasına yardımcı olur. Erlangen’den Hydrogenious Technologies, hidrojenin güvenli bir şekilde depolanmasını sağlayan Liquid Organic Hydrogen Carrier teknolojisini geliştirdi.

Ayrıca, sektöre yönelik sera gazı bakımından zayıf çözümlerin bulunduğu “Future Production & Manufacturing” kategorisinde iki Alman şirketi finale kalmayı başardı. Münih’ten Caala, planlama safhasındaki binaların enerji gereksinimlerini planlama safhasındayken ve gerçeğe birebir yakın olarak hesaplıyor. Aynı zamanda, yaşam döngüsü değerlendirmesi ve maliyetleri de içeren bir yaşam döngüsü analizi oluşturuyor ve görselleştiriyor. Berlin’deki Sicoya şirketi, seri üretime girebilecek sunucu bağlantıları için uygun maliyetli, enerji açısından verimli ve ölçeklendirilebilir optik alıcı-verici fişleri geliştirdi.

Sonunda, Freiburg’dan Blue Inductive, sürdürülebilir mobilite kavramları için “Mobility meets Energy Transition” kategorisinde bir ödül kazanmayı umuyor. Başlangıç, e-araba ve mobil robotlar için, pilleri şarj etme probleminin tamamen otomatikleştirilmiş olduğu bir kablosuz süper şarj cihazı geliştirdi.

Startuplar’ın yatırımcılar karşısına çıkacağı The Pitcher 2018’in başvuruları başladı

Gelecek vadeden girişimcileri yatırımcılarla buluşturmaya devam eden The Pitcher bu yıl 21 Nisan 2018’de saat 09:00 ile 18:00 arasında İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Başvurular arasından seçilen en iyi 20 girişim; Türkiye, Avrupa ve Silikon Vadisi’nden 70’i aşkın aktif yatırımcının karşısına çıkarak işlerini ve projelerini tanıtma şansı elde edecek.

İşine güvenen ve büyümek isteyen girişimleri, yeni fırsatlar peşindeki yatırımcılar ile üçüncü kez bir araya getirmeye hazırlanan The Pitcher, girişimcilerden başvuruları bekliyor. Tüm girişim ekosistemi meraklılarının ücretsiz olarak katılabileceği The Pitcher etkinliğinde sahnede sunum yapacak girişimlerden biri olmak için son başvuru tarihi 28 Şubat 2018.

Hem yatırımcıların hem de girişimcilerin aradığı her şey The Pitcher 2018’de!

Girişimlere özel ödüllerin dağıtılacağı etkinlikte yatırımcılar da etkinlik kapsamında birçok yeni fikir ve projeyle tanışarak ekosistem trendlerini yakından takip etme fırsatı bulacaklar.

Ayrıntılı bilgi almak, girişimci, katılımcı veya yatırımcı olarak kaydolmak için thepitcher.org adresini ziyaret edebilirsiniz.

Yatırım alan girişimlerden Scoutium ilk faturasını kesti

Futbolseverler, futbolcular ve kulüpler için bir pazaryeri oluşturan kitle kaynaklı futbol gözlemciliği platformu ve geçtiğimiz ocak ayında da aldığı yatırım ile tanıdığımız yerli girişim Scoutium, ilk faturasını kesti.

İzmir Poyracık Bilir Altay Spor tarafından açılan bir görev üzerine Scoutium İzmir scoutlarından Deniz Karan, amatör ligde mücadele eden bir futbolcuyu canlı izleyerek analizini çıkardı. Bu ilk canlı görev ile birlikte Scoutium, karanlıkta kalmış yetenekleri keşfetmeye başladı.

Girişimlerle ilgili kısa gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğiz.

ŞefGibi: Yemek pişirme paketi teslimatı sağlayan bir girişim

ŞefGibi, yemek pişirme paketi teslimatı sağlayan bir girişim. Kurucularının; Orçun Seviğ ve Korgün Koyunpınar olduğu girişim 2017 yılının yaz döneminde iş geliştirilmesinin ardından Ekim ayında sahaya çıktı.

Söz konusu yemek pişirme paketinin içerisinde, üyelerin seçimlerine göre 2 veya 3 adet resimli, kolay anlatımlı ve suya dayanıklı yemek tarifi kartları ve bu tariflerin hazırlanması için gerekli tüm malzemeler tam ölçüsünde yer alıyor. Bu sayede üyeler, yemek yapmak için gereken tarif bulma, alışveriş yapma ve malzemelerin porsiyonlara bölünmesi gibi vakit alan kısımları atlıyor ve direkt yemek yapmanın keyfini çıkartmaya başlıyor. Üyeler vakit kazanmaya ek olarak, ŞefGibi’nin tedarik ağı sayesinde daha kaliteli ve taze malzemelere ulaşabiliyorlar ve porsiyonlanmış malzemeler sayesinde gıda atığı miktarlarını azaltıyorlar.

ŞefGibi, üyelerine her hafta 1’er adet kırmızı et, tavuk, balık ve 3 adet sebze olmak üzere 6 farklı yeni tarif sunuyor. Tarifler her seviyedeki kişinin kolayca, ortalama 30 – 35 dakika gibi kısa bir sürede yapabileceği şekilde tasarlanıyor. Tarifler 400 – 900 kalori arasında ve dengeli beslenmeye uygun malzemelerden oluşuyor. Bir tarif mevcut yıl içerisinde kendini tekrarlamıyor. Böylece kullanıcılar tek tip beslenme yerine sağlıklı beslenme imkânı yakalarken, dünya mutfaklarından farklı lezzetler deniyor ve farklı malzemelerin pişirme tekniklerini öğreniyor.

Girişimin çıkış noktasını ise girişimin ortaklarından Orçun Seviğ:’Ortağımla birlikte küçüklüğümüzden beri çeşitli lezzet denemeleri yapıyorduk. Küçük yaşlarımızda cips sosu ile başlayan bu maceramız yıllar ilerledikçe ekmek yapımı gibi daha komplike denemelere kadar ulaştı. Üniversite yıllarımızın sonuna kadar evde yeni tarifler denemek için vakit bulabiliyorduk, ancak iş hayatına başladıktan sonra yoğun iş temposu, trafik ve diğer yeni meşguliyetler içerisinde bu vakti bulmak oldukça zorlaştı. Vakit bulsak da tarifler için gerekli malzemeleri yeterli tazelikte bulamadığımız oluyordu. Bunun yanında gerekli malzemeleri tek bir nokta yerine İstanbul içerisinde farklı birkaç noktadan satın almak durumunda kalabiliyorduk. Ayrıca aldığımız malzemeleri sadece belirli miktarlarda kullanmamız ve kalanını torba torba çöpe atmamız oldukça rahatsızlık veriyordu. Tam bu noktada ne yapabiliriz diye düşündük. Ortağım Korgün, içerisinde yarım kavanoz salça, 50 gram peynir gibi önceden porsiyonlara bölünmüş malzemelerin bulunduğu bir market poşetini bana bıraktı. Bir de bu malzemelerin kullanıldığı bir tarif verdi ve denememi istedi. O günden sonra da bu işi hayata geçirmeye başladık.’’  sözleriyle açıkladı.

Girişimin Yerel hedefleri iki ana hedef olarak kısaca özetlenebilir:

  1. Yemek pişirme paketleri aracılığı ile daha fazla kişinin evinde kolayca sağlıklı ve lezzetli yapabilmesini sağlamak.
  2. Gıda tedarik zincirinde üretici ve son kullanıcı arasındaki bariyerleri kaldırmak.

İlk hedefleri için haftalık olarak %10 seviyesinde büyüyen girişim, Bugün itibariyle İstanbul’un merkez bölgelerine teslimat yapıyor. Büyüme güçlerini yakın gelecekte yatırım alarak artırmak istiyorlar. Yatırım aldıktan sonra, orta vadede, İstanbul’un geneline ve Ankara ve İzmir gibi diğer büyük şehirlere yayılmak istiyorlar.

İkinci hedefleri için de üreticilerle el sıkışmaya başlayan girişim bu sayede daha kaliteli ve taze malzemeyi, daha uygun fiyatlar ile üyelerine sunabileceği ve diğer tarafta üreticinin emeklerinin karşılığını daha doğru bir seviyede karşılayabilecek. Dünya mutfaklarından sundukları tariflerin ve malzemelerin yanında, firik bulguru ve siyez unu gibi yerli malzemelerin bilinirliğini ve tüketimini artırmayı da hedefliyorlar.

Global hedefleri ise uzun vadeli. Öncelikli olarak Dubai gibi bir merkezde benzer bir marka kurmak istiyorlar.

Girişim; dünya çapında çok yaygın bir iş modeli olan üyelik sistemini Türkiye’de bilinir kılıp üyelik modeliyle işleyen farklı şirketlerin kurulmasına ön ayak olarak tüketici açısından daha az düşündüren fakat optimum fayda sağlayabildiği, üretici tarafında ise sağlıklı planlama yapabileceği bir model biçimiyle, Şirketlerin sağlıklı planlama yapabilmesi sonucunda sağlıklı iş stratejisi olan, harcamalarını buna göre belirleyen ve piyasaya düzenli katkı sağlayan şirketler oluşmasını sağlayarak Türkiye ekonomisine katkıda bulunuyor.

Sipariş ve otomasyon sistemi Restroid, 2,5 milyon TL değerlemeyle yatırım aldı

Girişim üniversitesi gibi çalışan ve yatırımcı ile iş fikirlerini buluşturmayı amaçlayan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin (BTM) bünyesinde üretilen projeler yatırımcı çekmeye devam ediyor. Geçen hafta temizlikdevi.com projesi 3 milyon lira değerleme üzerinden yatırımcı çekerken, bu hafta da Restroid Sipariş ve Otomasyon Sistemleri’ne yatırım geldi.

ENTREN Kurucu Başkanı ve TOBB İstanbul Genç Girişimciler Kurulu Kurumsal ve Uluslararası İlişkiler Çalışma Grubu Başkanı ve iş insanı Erdem Dereli, restoran ve kafelerde kullanılan sipariş ve otomasyon sistemlerini yenilikçi özelliklerle farklı bir boyuta taşıyan Restroid projesine 2.5 Milyon TL değerleme üzerinden yatırım yaptı.

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) iştiraki olan ve faaliyetleri İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) tarafından da desteklenen BTM bünyesinde geliştirilen Restroid Sipariş ve Otomasyon Sistemleri, ilk ve tek yerli ve milli, kapalı sistem restoran otomasyonu.

Yeni nesil yazarkasalar ile tam entegre çalışan sistem, Mali Onaylı Otomasyon sistemi olmanın yanında halihazırda kullanılan sistemlerle karşılaştırıldığında sistem donmaları, hesap hataları, yavaşlama ve ısınma sorunlarını ortadan kaldırıyor. Sağlam iletişim altyapısı sayesinde bağlantı kopması sorunları yaşamanızı engelliyor. Linux altyapısına sahip olduğu için virüs korumasına ihtiyacı yok, bu nedenle de daha güvenilir bir sistemle çalışma fırsatı sunuyor.

7/24 destek sağlıyor

Sistem daha güvenilir olmasının yanında her platformda sipariş alma kolaylığı sağlayarak satışların artması ve daha az personelle daha çok iş yapılmasına yardımcı oluyor. Rakiplerine kıyasla daha hızlı/güvenilir bir sistem olma özelliği taşıyor ve müşterilerine 7/24 destek sağlıyor.

Restroid kurucusu Yasin Asal yatırım alınması nedeniyle düzenlenen toplantıda yaptığı açıklamada, “Restroid vizyon olarak hem ülkemizde pazarlanan yabancı menşeili restoran otomasyonlarının ülke dışına çıkardığı yerli sermayenin önüne geçmeyi hem de ihracat yaparak uluslararası pazarlarda önemli bir yer edinmeyi ve milli sermayeye destek olmayı hedefliyoruz” dedi.

Yatırımcı Erdem Dereli de ‘’Restroid’in, geliştirdiği teknolojiyle rakiplerine göre tüm özelliklerde bariz bir üstünlüğü olduğunu ve sağladığı ek uygulamalarla, işletme sahiplerini mutlu ederken, müşteriye sunulan hizmet kalitesini de yükselttiğini bir süredir gözlemliyorduk. Ülkemizde geliştirilen bir teknoloji olması sebebiyle hem iç pazarda bu teknolojiye ihtiyacı olan işletmelerin talebine cevap vermeyi hem de küresel pazarda bir teknoloji markası olarak ülkemizin teknoloji ihracatına katkı sağlamayı düşündük. Geleceğin ekonomisinde söz sahibi olabilmek için geleceğin teknolojilerine yatırım yapmanın doğru bir karar olacağını düşünüyoruz. Restroid, Avrupa ve Ortadoğu pazarlarından gelen talepler çerçevesinde yurtdışı açılımını gerçekleştirirken, 2018 yılı içerisinde AR-GE çalışmalarına da devam ederek birçok yenilikçi ürün geliştirmeye devam edecektir.

“Al fikrini gel, fikrin iş yapsın”

Al fikrini gel, fikrin iş yapsın” sloganı ile yola çıkan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi, ekonomiye katkı sağlayabilecek fikri olanların projelerinin, Hızlandırma Kampı’nda gelişmesine destek oluyor ve yatırımcıların karşısına çıkabilecek olgunluğa ulaştırıyor. Ardından da İstanbul Ticaret Odası’nın 400 bini aşkın üyesi başta olmak üzere söz konusu fikirle ilgilenebilecek olan yatırımcıları BTM Sahne’ye davet ederek, girişimcilere yatırım yapmaya yönlendiriyor.
Yaklaşık 7 ay önce faaliyetlerine başlayan BTM, şu ana kadar 92 projeyi iş fikri olarak geliştirdi.

Robust Dye: Isıtmada tasarruf sağlayan dayanaklı boya girişimi

Robust Dye, nanoteknoloji alt yapısı ile bütünleşmiş bir boyadır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ‘nin gerçekleştirdiği test sonucu daha fazla özelliğe sahip olduğu görülen Robust Dye boyaları, %82 oranında elektrik ve ısı iletkenliğine sahip, ısıtma yöntemlerinde yalıtım sağlayarak %25 oranında tasarruf sağlıyor aynı zamanda pazarda mevcut bulunan farklı tür ve teknolojiye sahip diğer boyalardan aşınma, darbe, kullanım süresi gibi benzer etkenlere %94 oranında daha fazla dayanıklılık gösterip yıllarca kullanım sağlıyor.

3 ila 6 ayda bir verilen boya, ekipman, makine ücretlerini yarı yarıya indiren aynı zamanda düşük maliyetle ısı yalıtımı yaparak kar oranını arttıran Robust Dye boyaları, Tüm karayolları, havaalanları, uçak pistleri, kara ve deniz taşıtları, endüstriyel yapıların iç-dış cephelerinde, yapılmış ve yapılmakta olan konut, daire gibi yerlerin istenilen bölgelerinde rahatlıkla kullanılabilir.

1,5 yıl önce Lookater ekibinden Cavid Bayramlı ve ortağı Kerem Acar tarafından Üsküdar’da hayata geçirildi. Bayramlı, girişimin çıkış noktasını ise kurucular şu şekilde anlatıyor: “Bu fikir bir gün okul çıkışı arkadaşımla eve giderken trafik kazası olmuştu ve çevredeki insanlar kazanın silinen yol şerit çizgilerinden kaynaklandığını söylüyorlardı. Eve gidip bir araştırma yaptığımda trafik kazalarının çoğunluğunun yol şerit çizgilerinin silinmesinden kaynakladığını öğrendim ve o gün Robust Dye temeli atıldı.” sözleriyle açıkladı.

Şuan da İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte boya satışlarına açılmayı bekleyen Robust Dye, ilerideki dönemlerde internet sitesi ve perakende satış üzerinden boyalarını satışa sunmayı planlıyor. Girişimin yerel ve global hedefleri ise; Türkiye de piyasaya tamamen hakim olmak ve boyaları yurt dışında satışa sunmak. Aynı zamanda girişimin gelecek planları arasında Seattle (Washington-ABD) şehrine taşıma planı da var.

Andrew NG, 175 milyon dolarlık yapay zeka fonunu duyurdu

Coursera’nın ve Google Brain derin öğrenme projesinin kurucusu olan Andrew NG, 2014’te Baidu’nun baş bilimcisi olduğunda yapay zeka ile öğrenme topluluğunun en tanınmış isimlerinden biriydi aynı zamanda. Daha sonra 2017 yılının başında oradan ayrıldı ve hızlı bir şekilde içinde Deeplearning.ai kursu ve AI’yi imalat şirketlerine getirmeyi amaçlayan Landing.ai’nın da bulunduğu bir dizi yeni yapay zeka projesi başlattı. Sonradan anlaşıldı ki, aslında geçen yazdan bu yana o dönemde tam da bir fon olmayan Yapay Zeka fonu üzerinde çalışıyordu.

Artık resmi olarak bir Yapay Zeka fonundan bahsedebiliyoruz. Andrew NG, bugün o fonu 175 Milyon Dolar’a çıkardı fakat bu fon geleneksel girişim fonlarından bir tanesi olmayacak. Onun yerine NG ve takımı bu fonu Betaworks modeline daha benzer yeni işler başlatmak ve yeni şirketler kurmak için kullanacaklar. Bu yeni fonun şuan ki yatırımcılarının arasında; NEA, Sequoia, Greylock Partners ve SoftBank grup yer alıyor. NG fonun başında olmak üzere, fonu Eva Wang, COO ve Steven Syverud ile partner olarak yönetiyor.

“Şirket kurma felsefelerimden biri hızın önemi” diyen NG’ye göre yapay zeka işletmeleri genellikle düzenli girişimlerden farklıdır çünkü genellikle neyin işe yarayıp neyin yaramayacağını hızlı bir şekilde görmenizi sağlayan kapalı bir geribildirim döngüsüne sahip olursunuz. “Dikeyliğe bağlı olarak, pozitif geri besleme döngüsüne hız püskürtme kabiliyetine gerçekten değer veriyorum.” sözleriyle NG ayrıca, yapay zeka işletmelerini kurmanın diğer girişimleri kurmaktan daha tekrarlanabilir bir süreç olduğuna inandığından bahsetti. Gerçekten de, Baidu’da yaptığı işin, aslında yapay zeka ile ilgili işletmeler kurmak için bir takım ekipler inşa etmek olduğunu vurgulamaktan geride kalmadı.

Bu fon için Andrew Ng’nin yeni fikirlerle denemeye hemen başlayabilecek ekipler oluşturmayı planladığı anlamına geliyor. Çünkü ekip zaten finanse edildiğinden, endişe etmeye ve para toplama konusuna yönelerek dikkati başka alanlara çekmeye gerek kalmıyor.

Kendi fonunu yükseltmeye gelince, Ng, parayı oldukça hızlı bir şekilde yükseltebildiğini söyledi. “Küresel düzeyde yapay zekayla iç içe olmak isteyen büyük bir sermaye var, açıkçası, bağış toplama sürecimiz çok ağrısızdı. Bu değer yaratma dalgasının geldiğini görürseniz, onlar için çok fazla yatırım aracı olmadığını da anlarsınız. Dünyanın dört bir yanına bakınca, gerçekten yapay zeka işlerini kurmak için yalnızca biraz yatırımcı var ” dedi.

Ng, henüz fonundan beklememiz gereken yeni işlerden bahsetmiyor, ancak fondan ilk çıkacak şirket şaşırtıcı olmayan bir şekilde Landing.ai ve çalışmalarında şu anda iki proje daha bulunduğunu söyledi.

Ayrıca, çalışanlarının bir kısmının mevcut iş gücünün yeniden eğitilmesine odaklanarak, kendilerini yapay zekanın toplumsal etkisini düşünmeye adamış olduğunu şu sözlerle vurguladı: “Sadece daha varlıklı değil, aynı zamanda daha adil bir toplum”.