Ana Sayfa Blog Sayfa 953

Patent veya faydalı modele sahip girişimciler için hızlandırma kampı: Mucit Girişimci

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi ile Tüm Mucitler İcat-İnovasyon ve Araştırma Derneği ortaklığından Mucit Girişimci programı düzenleniyor. İki kurum tarafından hazırlanan başvuruların kabul edilmeye başladığı program, patent veya faydalı modele sahip olan mucitlerin, girişimcilik ekosisteminde yer almalarını sağlamayı amaçlıyor.

Son Başvuru: 18 Haziran 2018

18 Haziran’a kadar bu bağlantıdan başvuru yapabileceğiniz Mucit Girişimci programı; patenti/faydalı modeli alınmış ürünleri ticarileştirmeyi ve Türkiye ekonomisine katma değer sağlamayı hedefliyor.

Başvuran tüm projeleri büyük bir hassasiyetle değerlendirecek olan BTM ve TÜMMİAD ekipleri, girişimcileri 5 haftalık yoğunlaştırılmış Mucit Girişimci Hızlandırma Kampı ile destekleyerek yatırımcı ile buluşturacak.

İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) Güdümlü Proje Desteği kapsamında faaliyetlerine devam eden Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) ile birlikte stratejik iş ortaklığı yapan TÜMMİAD, 5 hafta sürecek Yoğunlaştırılmış Hızlandırma Kampı’nda; birebir danışmanlıklar, demo günü, seminerler, eğitimler, söyleşiler, mentorluklar, bilirkişi hizmetleri, yatırımcı eşleştirme programları ile girişimcilerin ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar sürdürecek.

Microsoft, robotların daha gerçekçi ses çıkarmasına yardımcı olacak Semantic’i satın aldı

Hey Siri! Benim için bir randevu alır mısın? Komutları hayatımızı büyük ölçüde kolaylaştırdı ve yapay zekayla iletişimimizi arttırması bir yana hayatımızda birçok alanda da yerini aldı.

Siri, Alexa ve Microsoft’un sahip olduğu Cortana gibi sesli asistanların sorunu akıcı diyalogları oluşturamamasıydı. Microsoft bu sorun için bir yapay zeka şirketi olan Semantic Machines‘i satın aldı.

Yapay zeka çalışmalarına katkı sağlayacak olan satın alımının insana daha yakın ve akıcı bir diyalog kalitesi sağlayarak çağrı merkezleri ve mesai saatleri dışında randevu alınamayan şirketler için kullanması daha güvenilir bir chatbot oluşturacak.

Semantic Machines Ekibi

Bugün sahip olunan bilişim teknolojileriyle kurduğumuz iletişimlerin anlık bir anlam üzerinden sağladığından bahseden kurucu ortak Dan Klein yapılmak istenen iletişim şeklinin, Semantik Makineler ile belleğe odaklanarak tek bir cümleye bağlı kalmadan, AI’nın sadece soruları daha doğru bir şekilde cevaplamak ya da tahmin etmek yerine aynı zamanda doğal olarak akan konuşmalar da üretebilir halde olacağını söyledi.

Blog yazısında, Microsoft AI & Research teknoloji sorumlusu David Ku, “Semantik Makinelerin satın alınmasıyla, dil arayüzlerinde mümkün olanın sınırlarını zorlamak için bir yapay zeka merkezi kuracağız” diye yazdı.

Microsoft sadece chatbot iyileştirmesi için bu alt yapıyı sağlamayacaktır ve gün geçtikçe gelişen yapay zeka ilerleyen günlerde daha fazla alanda karşımıza çıkacaktır.

Workup girişimcilik programı 3. dönem girişimlerini seçmeye devam ediyor

İş Bankası tarafından hayata geçirilen Workup girişimcilik programı, geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen demo day ile 2. dönem girişimleri mezun oldu. Bugüne kadar yaklaşık 20 mezun veren Workup, 3. dönem girişimlerini seçmeye devam ediyor.

Aldığımız bilgilere göre; Geçtiğimiz hafta içerisinde 3 girişim kabul edildi. 7 girişim daha seçilmesi bekleniyor. 3. döneme 10 girişimle başlayacak olan bu programa şimdi başvurun ve hemen yerinizi alın. Elbette bir seçim sürecine dahil olacaksınız ancak benim girişimim buraya kabul edilmez gibi düşüncelere kapılmayın, şansınızı deneyin, denemekten korkmayın ve üşenmeyin!

Bu programa kabul aldığınızda; İş Bankası ile iş birliği, sonuç odaklı mentorlardan eğitim, kolektif house’da çalışma ortamı ve kaliteli network gibi daha sayamadığım olanaklardan yararlanabiliyorsunuz.

Workup’la ilgili detaylı bilgilere bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz, başvuru yapmak için de web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Aklınıza takılan soruları yorum olarak yazarsanız, programın başladığı ilk günden bu yana takip eden biri olarak sorularınızı cevaplandırabilirim.

Tradeshift, blockchain ödeme problemlerine yeni bir çözüm getirdi

Kripto para dünyası, inişler ve çıkışlar etrafında dönmeye devam ederken, startuplar, blockchain teknolojisinin olanaklarını kullanmaya devam ediyor.

Bu yarışa yeni katılan Tradeshift ise günümüzde blockchain temelli oluşumları destekleyen, online ticarette alıcıları ve tedarikçileri bağlayan bulut tabanlı bir iş ağı. Şirket şu anda platformunda 200’den fazla ülkede 800.000 işletmeyi barındırıyor. Güvence oluşturmak için ise tüm işlemlerin bir kamu defterine yazılmasını sağlıyor. Şirketin CEO’su ve kurucularından biri olan Christian Lanng ise bu konuyu şu şekilde açıklıyor; ‘Bu işlemler artık sadece Bitcoin veya Ethereum gibi para birimlerinin kullanılmasını gerektirmiyor. Kamu defterleri ile yapılan işlemlerin şeffaflığı ve onların yasal olduklarını göstermek temel amacımız.’

Tradeshift Pay;

Şirket sadece Bitcoin veya Ethereum gibi para birimlerinin kullanılmasını gerektirmeyecek ve bunun yanında işlemlerin kolaylıkla yapılmasını sağlayacak için yeni yollar arıyordu. Yakın zamanda ise yeni bir ödeme şekli buldu; ‘Tradeshift Pay‘. Bu yeni yöntem, bulut platformunun tedarik zinciri ödemeleri, finansmanı ve blockchain temelli ödemeleri tek bir merkezden yönetecek.

Tradeshift Pay, ticari alıcılar ile tedarikçileri arasındaki bağlantının kopması sonucu alacak hesaplarında oluşan 9 trilyon dolarlık bir sorunu da giderecek.

Diğer bir deyişle, bu sistem karmaşık işlemlerden zarar eden küçük tedarikçiler için bir nimet olabilir. Bu yeni ödeme sistemi ile, alıcılar, faturaların, satın alma işlerinin sanal kart ödemeleri ve diğer bahsedilen sorunların tüm işletmelere kolaylık sağlaması ve oluşan maddi kayıpların giderilmesi planlanıyor.

Kuveyt Türk Hackathon’un birincisi online tahsilat sistemi Herkod oldu

Kuveyt Türk’ün “Fintech” temasıyla ikincisini düzenlediği Hackathon sonuçlandı. Bu yıl 100’e yakın uzmanın 25 projeyle katıldığı yarışmacının birinciliğini online tahsilat sistemi  Herkod adlı proje kazandı. Birinci olan projeye 20 bin TL para ödülü takdim edildi.

Bu yıl 400’e yakın başvuru arasından seçilen 25 projenin sahibi 100’e yakın yarışmacının katıldığı yarışmanın ikincisi Augmented Cube, üçüncüsü ise Abra adlı projeler oldu. Yarışmanın dördüncü ve beşincisi ise Ravens ve Bicode isimli projeler oldu. Birinci olan proje 20 bin TL, ikinci olan proje 15 bin TL, üçüncü olan proje 10 bin TL, dördüncü ve beşinci olan projeler ise 5’er bin TL’lik ödülün sahibi oldu.

İlk Üçe Giren Projeler

  • Herkod: Ticari işletmelerin yanı sıra IBAN numarasına sahip herkesin kullanabildiği, blokeli havale işlemi olarak da nitelendirilebilen, sanal pos sistemi gerektirmeyen online tahsilat sistemi.
  • Augmented Cube: Banka müşterilerinin ve çalışanlarının artırılmış gerçeklik (AR) teknolojisiyle benzersiz bir veri analizi deneyimini elde edecekleri, mobil cihazlarda çalışabilecek ve kullanıcısına üç boyutlu olarak görselleştirilmiş verilerin sunulduğu ve Kuveyt Türk özelinde API’lerle dinamik bilgilerin eş zamanlı olarak kullanıcıya sunabileceği bir uygulama.
  • Abra: İnsandan insana iletişimin azaldığı günümüzde eğitim görüp de maddi durumu yeterli olmayan bireylere daha farklı bir yolla dikkat çekerek, insanların bu konuda yardım etmelerini kolaylaştıracak bir proje.

“Yeni fikir ve projeleri destekleyeceğiz”

Yarışmayla ilgili değerlendirmede bulunan Kuveyt Türk Bankacılık Servis Grubundan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İrfan Yılmaz, “Kuveyt Türk olarak FinTech alanındaki gelişmeleri ve girişimleri yakından takip ediyor, bu alanda inovatif ürün ve hizmetler geliştirmeye gayret ediyoruz. Finansal teknolojiler alanında yeni fikirleri ve girişimleri destekliyoruz. Bu çerçevede ikinci Hackathon yarışmamızı FinTech yani finansal teknolojiler başlığıyla gerçekleştirdik. Hackathon yarışmasına yoğun ilgi gösteren tüm genç arkadaşlarıma teşekkür ediyor, dereceye girenleri tebrik ediyoruz. Bundan sonra da hem düzenleyeceğimiz hackathon yarışmalarıyla hem de Lonca Girişimcilik Merkezi ile yeni fikir ve projeleri desteklemeye devam edeceğiz.” dedi.

Burak Sezercan “Girişimcilere yatırım yapacak platformları hazırlamaya çalışıyoruz”

İş Bankası Pazarlama Müdürü Burak Sezercan ile Workup demo day’de kısa bir röportaj yaptık. Özellikle “Girişimcilere yatırım yapacak platformları hazırlamaya çalışıyoruz” açıklamasında bulunarak, girişimlere yatırım sinyalleri verdi. Ayrıca Workup girişimcilik programının İstanbul dışına açılması için de çalışmaların sürdüğü belirtti.

Büyük çıkış yakalayan oyun PUBG Mobile, günlük aktif 10 milyon kullanıcıyı geçti

Tencent ve PUBG Corp‘un dünya çapında büyük yankı uyandıran oyunu PlayerUnknown’s Battlegrounds Mobile’ın (PUBG Mobile) Çin dışındaki ülkelerde 10 milyon günlük aktif kullanıcı sayısını geçtiğini açıkladı ve bu oyun 100’den fazla ülke ve bölgede en çok indirilen unvanını da elde etmeyi başardı.

PUBG Mobile, 2018 Google Play Ödülleri’nde “En İyi Çıkış Yapan Oyun” ve “En İyi Topluluk Oluşturan Oyun” kategorilerinde aday gösterilerek, iki kategoride aday olan tek oyun olmayı da başardı. Geliştirici ekibi, PlayerUnknown’s Battlegrounds PC sürümündeki ana deneyimi mobile taşımaya odaklandı. Mobil için en iyi hâle getirilen kullanıcı arayüzü ile orijinal deneyim korundu. Ekip, oyunculara akıcı, sezgisel ve insanı saran bir deneyim yaşatmak için kontrollere ve oyunu mobile uygun hâle getirecek değişikliklere özellikle önem gösterdi. Geliştirici ekibi, oyuna her ay yeni içerikler eklemek için sıkı bir şekilde çalışmayı sürdürüyor.

Kısa süre önce PUBG Mobile, oyuncularını Miramar savaş alanının iç daraltan arazisine taşıdı. Epik karşılaşmalar için tasarlanan geniş şehirlerin engebeli bir çölde yer aldığı Miramar, yüksek tempolu bir kapışmayı oyunseverlerin parmak uçlarına taşıyor. Mayıs Miramar güncellemesi hakkında daha fazla bilgi almak için PUBG MOBILE’ın Baş Tasarımcısı Jeff Kang’ın da yer aldığı videoyu aşağıdaki adresten izleyebilirsiniz.

PUBG MOBILE oyunculardan ve eleştirmenlerden çok sayıda olumlu yorum aldı. Geliştiriciler yüksek kaliteli içerikler hazırlayabilmek için oyuncularla etkileşim kurmayı sürdürüyorlar.

Stefano Maruzzi’den Y kuşağına yönelik pazarlama önerileri

Dünyanın en büyük küçük işletme odaklı teknoloji sağlayıcısı GoDaddy, bu ay için küçük işletmelerle Y kuşağına yönelik pazarlama önerileri paylaştı. TÜİK verilerine göre 2017 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusunun neredeyse yarısını oluşturan Y kuşağı, beklentilerini karşılayan markalardan alışveriş yapmaya hazır.

GoDaddy EMEA Bölgesi Başkan Yardımcısı Stefano Maruzzi, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Y kuşağına ‘Dijital Yerliler’ de denmesinin bir sebebi var. Onlar, dijital teknolojinin hakim olduğu bir dünyada yetişen ilk jenerasyon. Bu, dijital dünyayla bağlantılı, sosyal medyayı akıllı kullanan, çevreye duyarlı, sağlık konusunda bilinçli, fiyat araştırması yapan akıllı tüketici grubu beklentileri karşılanmadığı sürece cüzdanlarını açmaya meyilli değil. İhtiyaçları olan tüm bilgiler parmaklarının ucunda olduğundan, satın almadan önce araştırma ve karşılaştırma yapıyorlar. Ramazan ayında küçük işletmelerin Y kuşağının onlarla iletişime geçmesini sağlamak için sebepler sunması gerekiyor, bunu da onlar için neyin önemli olduğunu keşfederek yapabilirler.”

Satın alma öncesindeki ve sonrasındaki davranışlara önem verin

GoDaddy, MediaPost’a göre bir araştırmanın Y kuşağının satın alımlarının yüzde 53’ünün hâlâ fiziksel mağazalardan yapıldığını gösterdiğini belirtti. Durum böyle olsa da Alliance Data’nın yaptığı bir araştırma yüzde 84’lük bir kesimin mağaza içindeyken alışveriş yardımı almak için cep telefonlarını kullandığını gösteriyor. Alliance Data’nın araştırmasına göre cep telefonları alışveriş sonrası da kullanılıyor; Y kuşağının yüzde 16’sı satın aldıklarını sosyal ağlar üzerinden paylaşıyor ve yüzde 22’si arkadaşlarının sosyal aktivitelerinden etkileniyor.

Y kuşağının teknolojiyle olan ilişkisinin onların alışveriş davranışlarını belirlediğini vurgulayan Maruzzi sözlerine şöyle devam etti: “Onları önceki nesillerden farkı kılan şey, alışveriş için kendi yöntemlerini oluşturmaları. İlk olarak bir ürünü internette arıyorlar. Sonra ürün hakkındaki yorumları okuyorlar. Daha sonra arkadaşlarına danışıyorlar. Bir ürünü almaya karar verdiklerinde fiyat karşılaştırması yapmak ve indirim aramak için alışveriş sitelerine giriyorlar. Gerçekten farklılaştıkları yer ise alışveriş sonrası davranışları. Bir ürünü kullandıktan sonra fotoğrafını çekip düşüncelerini sosyal medyada paylaşıyorlar. Bu, küçük işletmelerin beklentileri başarıyla karşılaması durumunda, Y kuşağının onlar için marka elçileri olabileceği anlamına geliyor.”

Bağlantı kurmaya, şeffaflığa ve fark yaratmaya odaklanın

BKM’nin (Bankalararası Kart Merkezi) 2017 verilerine göre, Ramazan döneminde kredi kartları ile 4,1 milyar TL’lik alışveriş yapıldı. Bu alışveriş yapan kitle içinde Y kuşağı da bulunuyor; küçük işletmeler de onlara ulaşmak için bağlantı kurmaya, şeffaflığa ve fark yaratmaya odaklanabilirler:

  • Bağlantı kurmak: Y kuşağı zincir marketlerden alışveriş yapmak yerine yerel ekonomiye katkıda bulunmayı tercih ediyor, ki bu küçük işletmeler için çok iyi bir haber. Bu durumun avantajından yararlanmak için küçük işletmeler, yerel, küçük platformalarını vurgulayan pazarlama stratejileri oluşturarak ve işletmelerini ulaşılması kolay hale getirerek Y kuşağını hedefleyebilirler.
  • Fark yaratmak: Fark yaratma, hayırseverlik ve iyilik yapma konuları özellikle Ramazan ayı boyunca dikkat çekiyor. Y kuşağı, bir şey satın aldığında dünyayı olumlu yönde etkileyerek fark yarattığını hissetmek istiyor. Küçük işletmeler, ürünlerini satın almanın bunu nasıl gerçekleştireceğine değinerek, Y kuşağının satın alma kararlarını olumlu yönde etkileyebilirler.
  • Şeffaflık: Küçük işletmeler, doğru değerleri, kişiliği ve iletişimi olan otantik bir itibara çapraz medya kanalları ve cihazları arası bir marka varlığıyla Y kuşağına ulaşabilirler. Dijital ve sosyal medya platformlarında varlığınızı geliştirmek ve geri bildirimlerinizi iyileştirmek için çift yönlü, açık bir iletişim kurun.

Maruzzi sözlerini şöyle noktaladı: “Y kuşağı için alışveriş deneyimi bir ürünü internette aramakla başlıyor. Küçük işletmeler, GoDaddy’nin Web Sitesi Mimarı ile bir saatten kısa bir sürede profesyonel bir web sitesi kurabilir ve internette bulunur olma yolunda ilk adımı atabilirler. Sosyal medya platformaları ve e posta pazarlama gibi araçlara birlikte kullanıldığında, online bir varlığa sahip olmak, küçük işletmelerin ulaşılabilir olduklarını ve ürünlerini satın almanın nasıl bir fark yaratacağını Y kuşağına göstermelerine yardımcı olabilir.”

Microsoft Imagine Cup 2018 için Türkiye’den finale çıkan proje Proland oldu

Dünyanın en büyük öğrenci teknoloji yarışmalarından olan ve 16 yıldır gerçekleştirilen Microsoft Imagine Cup 2018’in Türkiye kazananları belli oldu. Katılanların istediği alanda fikir ve proje geliştirme imkânına sahip olduğu Imagine Cup 2018’de jüri, projelerdeki teknolojik altyapıya, Microsoft’un bulut platformu Azure servislerinin kullanımına ve ticari Pazar potansiyeline dair değerlendirmeler yaparak birinciyi belirledi. Sektörün uzmanlarından oluşan jürinin uzun değerlendirmeleri ardından, Koç Üniversitesi, Proland projesiyle, 23 Mayıs’ta online olarak gerçekleşecek olan Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Yarı Finali’nde Türkiye’yi temsil edecek. Ekip, Microsoft’un deneyimli yazılım ekibinden Mentorship desteği alacak.

Proland projesiyle Türkiye elemelerinde birinci seçilen projenin ana konusu tarımda verimlilik. Öğrenciler, bir bölgedeki sıcaklık, yağış gibi hava durumu bilgilerini ve geçmiş hasat verilerini birleştirerek bir makine öğrenimi modeli oluşturdular. Bu modelle çiftçilerin hangi üründen ne kadar hasat alabileceklerini öngören bir uygulama geliştirdiler. Uygulama şu anda %87,5 doğruluk oranıyla çalışıyor ve çiftçilere ne eklemeleri gerektiği konusunda bilgi veren yapay zekaya sahip bir ürün geliştirdiler.

Dünya finalleri Temmuz‘da yapılacak olan Imagine Cup, 2003 yılından beri düzenleniyor. Yarışma, bulut, yapay zekâ, makine öğrenimi gibi teknolojilerin her gün daha da ön plana çıktığı günümüzde, öğrencilerin bu alanlarda kendilerini geliştirmeleri için önemli bir fırsat sunuyor. Tüm Imagine Cup projelerinin mutlaka bir ya da birkaç Microsoft Azure servisini barındırmasını gerekiyor.

Elon Musk, yer altı hızlı ulaşım aracı Loop’la ilgili açıklamalarda bulundu

Elon Musk, uzun süredir uzay ve uzaya gönderdikleri ile oluşturduğu gündeme, yer altı kapsül araçları Loop ile devam ediyor.

Trafik ve taşıt sorunu için kapsül şeklindeki araçlarını daha önce gündeme getirmiş olan Boring Company yöneticileri Elon Musk ve Steve Davis, Los Angeles kentsel geçişinde devrim yaratma planlarıyla ilgili birkaç ayrıntı daha sundu ve “Loop”u ortaya çıkardıklarından söz ettiler.

Loop, Los Angeles sakinlerini Los Angeles şehir merkezinden Los Angeles havaalanındaki herhangi bir terminale yaklaşık 8 dakika ulaştırabilecek ve 16 yolcuya kadar çıkan kapasitesiyle yeni ulaşım aracı olacak. Filmlerde gördüğümüz araçları gerçeğe dönüştüren The Boring Company, çalışmaların yer altında gerçekleşeceği ve halkın bu çalışmalardan etkilenmeyeceği sözünü de verdi.

Boring Company‘nin odak noktası araçların bulunduğu kapsüllerden ziyade, yaya trafiğine öncelik verecek. Kesintisiz olarak bağlanabilen tüneller sayesinde sürücülerin şehir içinde en az sürtünme ile şehirler arasında seyahat edebileceği de teorileştirildi.

Musk, Boring Company’nin tam bir çevresel etki raporu yapıp yapamayacağı sorusu karşısında “yaapcağız” cevabını verdi, ancak sürecin uzunluğu göz önüne alındığında test tünellerinin biri yerine, daha büyük ölçekli bir projeye geçtiğinde bunu yapacaklarını ekledi.

Elon Musk yaşamı kolaylaştırma konusundaki hayallerini hızla hayata geçiriyor. Bütçe konusundaki sıkıntılarının uzun sürmemesini ve bizi geleceğe ışınlamasını umut ediyor ve merakla takip ediyoruz.