Ana Sayfa Blog Sayfa 950

Dijital dönüşümün katma değeri: 10 yılda 23,8 trilyon dolar

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde 17-18-19 Nisan 2018 tarihlerinde düzenlenen World Cities Congress İstanbul’18, akıllı şehirlerin yol haritasını çizdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, 17-18-19 Nisan 2018 tarihlerinde Yenikapı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen World Cities Congress İstanbul’18, dünyanın dört bir yanından akıllı şehir stratejileri üzerine çalışma yapan idari temsilcileri sektör profesyonellerini bir araya getirdi. Geleceğe daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için hayata geçirilebilecek akıllı şehir uygulamaları hakkında bilgi birikiminin paylaşıldığı World Cities Congress İstanbul’18’e bu yıl 10 bini aşkın sektör profesyoneli katıldı.

İstanbul ulaşımına akıllı çözüm

World Cities Congress İstanbul’18 açılış konuşmalarının ardından, İETT’nin otonom aracı tanıtıldı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk ÖZLÜ, Eski İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez ZAPATERO, Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, İstanbul Valisi Vasip ŞAHİN ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt UYSAL’ın katıldığı kurdele töreninde, geçmişte Beyoğlu’nda nostaljik tramvay olarak kullanılan araçlardan birinin İETT Genel Müdürlüğü tarafından elektrikli ve sürücüsüz bir araç haline dönüştürüldüğü açıklandı.

Akıllı şehir uygulamalarıyla kamuda 23 milyar dolar tasarruf mümkün

Üç gün boyunca 140’tan fazla konuşmacı ve 26 workshop etkinliğine ev sahipliği yapan World Cities Congress İstanbul’18 ayrıca sektör liderlerinin katıldığı panellerle gündemi belirledi. Netaş CEO’su Müjdat Altay’ın moderatörlük yaptığı Yenilikçi Şehir Teknolojileri paneline Türk Telekom CEO’su Paul Doany, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young ve Cisco Türkiye CEO’su Cenk Kıvılcım katıldı.

Cisco Türkiye CEO’su Cenk Kıvılcım, “Önümüzdeki 10 yıl içinde özel sektörde dijital dönüşüm perakende, enerji, finans, üretim, hizmet sağlayıcı ve sağlık sektörlerinde 23,8 trilyon dolar katma değer yaratacak. Araştırmalarımıza göre Türkiye özelinde dijitalleşme ile önümüzdeki 10 yılda toplam 192 milyar dolarlık değer yaratma potansiyeli bulunuyor. Bunun yaklaşık 169 milyar dolarını özel sektör yaratabilir. Kamu sektöründe ise özellikle akıllı şehir uygulamaları ile yaklaşık 23 milyar dolar ek değer yaratma potansiyeli var.” açıklamasını yaptı.

Kadınlar mobilde erkeklerden daha fazla zaman geçiriyor

Her ay 35 milyonu aşkın kullanıcıya erişen Mynet tarafından açıklanan rakamlara göre, en popüler mobil oyunlardan biri olan Çanak Okey’de kadınlar daha uzun süre oynuyor. 5 milyondan fazla oyuncunun alışkanlıklarını inceleyen araştırmada, kullanıcılara oyun ve sosyalleşme deneyimini bir arada sunan oyunların her yaştan ilgi görmesi dikkat çekiyor.

Kadın oyuncuların en çok tercih ettiği oyunların Çanak Okey, Mynet Okey, 101 Çanak Okey, Kelimebul, Tavla ve 101-34-51 olarak belirlendiği Mynet araştırmasına göre kadınlar mobilde, erkekler ise bilgisayarda daha fazla vakit geçiriyor. Çanak Okey’in mobil sürümünde kadınlar ortalama 21,5 dakika vakit geçirirken, erkekler 17,6 dakikalık seanslarla oyun oynuyor. Bilgisayarlardaki internet tarayıcılarından erişilen Mynet Oyun portalinde ise kadınlar ortalama 38 dakika vakit geçirirken, erkeklerin oyun süresi 45 dakikaya çıkıyor.

Magazin, haber ve kadın sayfakarına uğrayıp, oyun sayfasında kalıyorlar

En çok Mynet’in Magazin, Haber ve Kadın sayfalarında dolaşan kadınların en uzun süre kaldıkları sayfalarda ise Oyun bölümü ilk sırada geliyor. Her 100 kullanıcıdan birinin ziyaret ettiği Oyun sayfasında ortalama vakit geçirme süresi ise 3,93 dakika olarak belirlendi. Mynet’in sosyal medya ve mobil platformlar üzerinden oynanabilen popüler oyunu Çanak Okey’de her dört oyuncudan birini oluşturan kadınlar, Çanak 101 Okey’de ise %22,8 oranında yer alıyor. Kadın oyuncular arasında %26 oranla 35-44 yaş arası bu oyuna en yüksek ilgiyi gösterirken, bu yaş grubunu %22 ile 25-34 yaş arasındaki oyuncular takip ediyor.

Mynet’in oyun platformlarında en çok vakit geçiren erkekler İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Konya, Gaziantep, Adana, Samsun ve Mersin’den giriş yapıyor. Kadın oyuncuların en çok bulunduğu şehirler ise İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Mersin, Adana, Samsun, Eskişehir ve Gaziantep olarak sıralanıyor.

Etkinlik keşif platformu fofomo, nerde.co tarafından satın alındı

Geçtiğimiz Mart ayının başında yeni adıyla yoluna devam eden ​nerde.co​ (eski adıyla nerdeicek.com), 1. ayını geride bıraktığı bugünlerde etkinlik keşif platformu olan fofomo​’​yu satın aldığını duyurdu. Yakın zamanda mekanların yanı sıra etkinlik de listelemeye başlayan ​nerde.co​, fofomo’nun AI ve Machine Learning teknolojileri ile daha kişiye özel ve kullanıcı odaklı bir deneyim sunmayı planlıyor.

epcsht​’in bir girişimi olan fofomo, ülkemizde İstanbul, yurt dışında ise Amsterdam, Berlin, Londra ve Paris şehirlerinde mobil ve web platformlarında hizmet veriyor. Toplamda 1175 mekan bilgisine sahip olan fofomo, 37500’den fazla etkinliği listeliyor. fofomo’nun en büyük özelliği, yapay zeka kullanarak, etkinlikleri editöriyel bir yük olmadan platforma otomatik olarak dahil edebilmesi ve etkinlik tavsiyelerinde bulunabilmesi.
Satın Almayla Beraber fofomo Kurucu Ortakları nerde.co yönetim kuruluna katıldı.

fofomo kurucu ortaklarından yönetim kuruluna CTO olarak katılan ​Tuğkan Cengiz​ Data Mining ve Machine Learning konusundaki deneyimlerini katarken, CPO olarak katılan ​Furkan Cengiz ürün geliştirme ve mobil platformlar konusundaki tecrübesiyle katma değer sağlayacak. Aynı zamanda 3 senedir 5 farklı ülkede faaliyet gösteren fofomo’nun global deneyimi nerde.co’nun gelecekteki yurt dışı planları için yol gösterici olacak.

8 şehirde mekan ve etkinlikleri listeleyen, aylık 250.000 tekil kullanıcısı olan nerde.co, Mayıs ayında yayına alınacak iOS ve Android uygulamalarıyla mekan ve etkinlik keşif deneyimini mobile taşıyacak ve ilerleyen günlerde kendi biletleme sistemi ile etkinliklere online bilet satışı gerçekleştirecek. Ayrıca kendi üyelerine özel davetiyeler ile etkinliklere giriş imkanı sağlayacak.

Alışverişi kolaylaştıran Yollando, Tarvenn’den 2.5 milyon TL değerleme ile yatırım aldı

Türkiye’den yurtdışına alışveriş yapmayı kolaylaştıran Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi girişimcisi Yollando, 2,5 milyon TL değerleme ile ilk yatırımını Tarvenn’den aldı. Tarvenn’in geçtiğimiz haftalarda yaptığı ilk yatırımı duyurmuştuk. Aldığımız bilgilere göre yeni yatırımlarına devam edecek.

Faaliyetleri İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) tarafından da desteklenen BTM’nin yollando.com projesinin girişimcisi, ilk yatırımını kurumsal bir yatırımcı olan Tarvenn’den aldı. Türkiye’den dünyaya ucuz, hızlı ve güvenli alışveriş ve paket yönlendirme servisi olan yollando.com’a, akıllı sermaye modelini tohum ve erken aşama girişimlere uygulayan Tarvenn Ventures 2,5 milyon TL değerleme üzerinden yatırım yaptı.

BTM girişimcisi yollando.com, yurtdışındaki kullanıcılarına Türkiye’de bir adres tanımlıyor ve kolayca tüm e-ticaret sitelerinden alışveriş yapmalarını sağlıyor. Kullanıcılarına sunduğu katma değeri artırmak için ise benim için al, paket birleştirme, paket takibi, geriye paket gönderme ve indirimli paket yönlendirme gibi çeşitli hizmetler sunuyor. yollando.com aracılığıyla yapılan online alışverişlerde, ürünlerin yurt dışına transfer maliyetinin yüzde 80’e varan oranlarda düştüğünü ifade eden Yollando kurucusu Serdar Güvenkaya, sundukları hizmet ile Türkiye’deki e-ticaret sitelerinin yurtdışına satış yapmasını sağladıklarını ve şimdiden yurtdışına satış yapmak için Yollando’yu kullanan 40’ı aşkın e-ticaret sitesi ve Instagram satış sayfası olduğunu kaydetti.

40 ülkeden 2.000 alışverişe aracılık yaptı

Şimdiye kadar iki bin alışverişe aracılık ederek 40 ülkedeki müşterilerine hizmet verdiklerini söyleyen Güvenkaya, Tarvenn’den aldıkları yatırımla finansal ve operasyonel olarak güçlenerek daha fazla ülke ve müşteriye ulaşmayı hedeflediklerini belirten Güvenkaya, “Tarvenn’in desteği ve uluslararası bağlantıları sayesinde kurumsal işbirliklerini arttırmanın yanında yurtdışındaki pazarlama faaliyetlerini de hızlandıracağız. Türk markalarının yurtdışı satışlarının artmasına katkı sağlayacağız.” dedi.

Yollando’nun ortaklarından Eser Erkan da Tarvenn’den alınan yatırımla operasyonel süreçlerde ilerleme sağlayarak yeni iş ortaklıkları kurmayı ve yurtdışındaki kullanıcıların Türk ürünlerine ulaşmalarını kolaylaştırmayı hedeflediklerini belirtti.

Startup Turkey 2018’in kazananları belli oldu

Global anlamda en büyük ve en önemli girişimcilik etkinliklerinden birisi olan Startup Turkey’de 37 finalist girişim arasından en başarılı 3 girişim jüri ve katılımcıların oylarıyla belirlendi. Ektinliğe Endonezya, Estonya, Hindistan, Ürdün, Tanzanya, Sri Lanka, Amerika ve Mısır’dan girişimler katıldı. Yarı finale kalan 9 girişim arasından

Dünya genelinde 500 katılımcı, 150’den fazla yatırımcı ve 100’ü aşkın girişimcinin katılımı ile İstanbul’da gerçekleştirilen 10. Startup Turkey Konferansı’nda ‘Startup Turkey Challenge 2018’de finale kalan 37 girişim arasından kazanan 3 girişim belli oldu. Üçüncülük ödülünü Amerika merkezli Türk kurucuların olduğu girişim Vivoo alırken, ikincilik ödülünü Tanzanya’dan Somaapp, birinci ise Ürdün’den Smart Data Logger oldu.

1. girişim: Smart Data Logger: Soğuk gıda zincileri için IOT çözümler sunuyor.

2. girişim: Somaapp: Öğrenciler ile burs verenleri eşleştiren bir platformdur.

3. girişim: Vivoo: Kişisel sağlık asistanıdır. Vivoo’nun kendi gönderdiği stick’in üzerine idrarınızı yapıyorsunuz ve yine kendi mobil uygulamasına fotoğraf çekme yöntemi ile okutuyorsunuz. Stick üzerinde değişen renklere göre Vivoo uygulaması size öneri ve tavsiye veriyor.

Startup Turkey Challenge 2018 ile ilgili açıklamada bulunan Etohum Kurucusu Burak Büyükdemir şunları söyledi: “Bu yıl onuncusunu gerçekleştirdiğimiz Startup Turkey 2018’de yine dünyanın farklı yerlerinden girişimcileri ağırladık. Türkiye’yi girişimcilik merkezi yapma yolunda attığımız adımlar her geçen gün devam edecek. Değerli jüri üylerimiz ve ITÜ Arı Teknokent Ana Sponsorluğu ile gerçekleştirdiğimiz Startup Turkey Challenge 2018’in kazanını olan üç girişimin yanında diğer tüm girişimleri de tebrik ediyoruz” dedi.

Dünyadaki sosyal girişimcileri buluşturan ChangemakerXchange, yeni başvuruları açtı

İlk olarak Türkiye’de faaliyete başlayan, Ashoka ve Robert Bosch Vakfı tarafından desteklenen ve bugün 400’den fazla sosyal girişimciye kapılarını aralamayı başaran ChangemakerXchange, Paris, Amsterdam, Rwanda ve Güney Afrika’da yüze yakın sosyal girişimciyi ağırlayacak. Amsterdam’daki kültürel çeşitlilik ve diyalog temalı programa Türkiye’den de sosyal girişimciler kabul ediliyor.

Kabul edilen girişimcilerin bütün masraflarının ilgili program tarafından karşılandığını ve iyi seviyede İngilizce gerektiğini bildirmekte fayda var.

Programa katılan sosyal girişimciler, diğer ülkelerde benzer alanlarda çalışan girişimcilerle birlikte fikir alışverişi yapıyor, yeni proje ortaklıkları kuruyor ve pek çok kısa etkinlikle kişisel kapasitelerini ve sosyal etkilerini artırma konusunda birbirlerini eğitiyorlar.

ChangemakerXchange, genç sosyal girişimcilerin birbiriyle iletişim kurduğu ve dünyanın çeşitli yerlerinde ortak projeler yürüttüğü global bir iş birliği platformu olarak tanınıyor. Şu anda 70’ten fazla ülkede 400’den fazla topluluk üyesi var. Türkiye’den de Emre Danacı (Yuvarla), Alparslan Demir (Biryudumkitap), Mesut Keskin (E-Bursum), Ayşe Damla İşeri (demgoodcoffee), Semih Boyacı (Impact Hub) gib sosyal girişimciler bu toplulukta yer alıyor.

Fintech pazarına son 3 yılda 122 milyar dolar yatırım yapıldı

Bankaların son dönemlerde Fintech girişimleri ile birlikte gerçekleştirdikleri ortak projelerin sayısında önemli bir artış gözlemleniyor. Bunun hem bankalara hem de teknolojiyi geliştiren girişimlere birçok faydası var. Paraşüt’ün Kurucu Ortağı Sean Yu anlatıyor:

“Fintech ekosisteminin, geleceğin ödeme dünyasında daha da büyük değişimler yaratacağı öngörülürken, dünya çapında Fintech şirketlerinin yaklaşık 31 milyar Dolar’dan fazla yatırım aldığı kaydediliyor. KPMG tarafından açıklanan rapora göre; 2017 yılında Fintech pazarı, son üç yılda aldığı 122 milyar dolar değerindeki yatırımla rekora imza attı.

En baştan alacak olursak Fintech sektörü 2007-2008 küresel krizi ile yükselişe geçti. 2010 yılından itibaren de Fintech şirketlerinin teknoloji ve yazılım gibi konularda farklı firmalarla iş birliği yapabileceğinin anlaşılmasıyla da sektörde yepyeni bir dönem başladı. Bu dönemde Fintech girişimlerine yatırım yapan bankalar; 2015-2016 yıllarında bulut bilişim, yapay zeka ve API gibi geliştirilen yeni teknoloji ve çözümleri sistemlerine entegre etti. Böylece kullanıcılara sunulan hizmetlerin çeşitliliği artarken Finctech pazarı da yükselişini sürdürdü.

Günümüzde bu iş birliktelikleri bankaların kendi kaynaklarını kullanmadan müşterilerine daha uygun maliyetlerle yeni nesil hizmetler sunmasını ve verimliliği arttırmasını sağlarken, girişimlere de teknolojilerini daha geniş kitlelere ulaştırma ve kazanç elde etme imkanı sunuyor. İş birliktelikleriyle sağlanan faydaları sayısal olarak incelediğimizde elde edilen verimlilik ve kazançların yüzde 46’sının API’ler, yüzde 43’ünün mobil uygulamalar, yüzde 38’inin ise veri analizi alanlarından geldiğini görüyoruz.

Bu iş birlikteliklerini ortaya çıkaran en önemli ihtiyacın, finans teknolojileri alanında yaşanan yeniliklerle beraber, kurumlar ve tüketicilerin finansal işlemlere anında erişebilme isteğinin giderek artıyor olması diyebiliriz. Bu türden banka ve girişim iş birliklerinin artması hem online bankacılık hem de Fintech’in yükselişi açısından oldukça değerli.” açıklamasında bulundu.

Biz de fintech ekosistemini yakından takip ediyoruz. Gelişmeler aktarmaya devam edeceğiz.

Fibabanka, girişimleri desteklemek için Finberg’i kurdu

Geçtiğimiz günlerde Türkiye girişimcilik ekosisteminin verilerinin açıklandığı startup.watch etkinliğine katılmıştık. İhsan Elgin, bize cuma gününde yeni kurulan bir yatırım şirketi haberi yapılacağını söylemişti. Tam bu cümlelerin ardından Türkiye’nin önemli bankalarından Fibabanka, girişimleri desteklemek için yatırım ve finansal teknoloji şirketi Finberg’i kurduğunu duyurdu

Finberg, girişimlere ortak olacak ve onlarla birlikte yenilikçi finansal şirketler çıkması için, fintech ekosisteminin geliştirilmesi için destek verecek.

Hedef fon 50 milyon TL

Girişimleri hızlıca desteklemeye başlayan Finberg, ilk yatırımlarını 2.5 milyon TL ile Garaj Sepeti ve Bizim Hesap’a yaptı.

Finberg, KOBİ’lere dokunan ve katma değerli hizmetler sunan yeni nesil teknoloji firmaları ile iş ortaklığı kurarak ekosistemi büyütmek amacı ile yeni girişimlere yatırım yapma yoluyla büyümeyi planlıyor.

Bu niteliklere sahip teknoloji ve yenilik odaklı ölçeklenebilir yeni girişimler, Finberg’e hem iş ortaklığı hem de yatırım almak için başvurabiliyor. Finansal teknoloji ve perakende teknoloji start-up’ları başvurular değerlendirilirken önceliklendiriliyor.

Biz de yeni gelişmeleri takip edip sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

eSpor takımı BAU SuperMassive, Bahçeşehir Okulları’ndan ve Nevzat Aydın’dan yatırım aldı

2016 yılından seri girişimci Hakan Baş tarafından kurulan League of Legends isimli eSpor takımı BAU SuperMassive, eSpor yatırımcısı Nevzat Aydın ve Bahçeşehir Okulları’ndan toplamda 2,5 milyon TL yatırım aldı.

Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın: “Bugüne kadar farklı sektörlerden birçok alana yatırım yaptım. Beni heyecanlandıran, insanların yaşam biçimlerinde değişiklik yaratacağına inandığım iş modellerine ve girişimcilere yatırım yapmayı sürdüreceğim. Teknoloji ve internet alanındaki gelişim dijital oyun sektörünün giderek büyümesini sağlıyor. E-sporun Türkiye’deki gelişimi oldukça heyecan verici. Hem gençler arasındaki popülaritesine hem de yapılan yatırımlara bakıldığında sektörün geleceğinin parlak olduğu görülüyor.” dedi.

eSpor’un artık bir “gelecek” olduğunun az çok herkes farkında. Dün de Boğaziçi Üniversitesi’nde İş Bankası ana desteğiyle gerçekleştirilen Content Marketing Summit’te bir eSpor oturumu gerçekleşti ve oturumun önemli isimlerinden biri Sina Afra’ydı. Kendisi de bir eSpor yatırımcısı ve bu alana neden yatırım yaptığını, bu alanın geleceğinden bahsetti.

Yakın gelecekte bu alanla ilgili daha fazla gelişme ve yeni yatırımlar duyacağız. Henüz haber olarak paylaşılmayan yatırımlar da mevcut, bunları da sizlere zaman zaman aktaracağız.

Adgager, özgürce fikir sunabileceğin Freewall özelliğini duyurdu

Yeni nesil bir araştırma servisi olan Adgager, kullanıcılarının markalara içerik üretebilmelerini ve fikir vermelerini sağlarken; satın alma alışkanlıkları üzerinde yeni konseptlerin test edilmesi veya marka gücünün ölçümü gibi araştırmalarının yanına Freewall‘u özelliğini de ekledi.

Freewall, Adgager içerisinde Gager’ların herhangi bir proje beklemeden fikirlerini özgürce sunabildiği bir alandır.

Bildiğiniz gibi Adgager, pazarlama araştırması üzerine kurduğu platformdaki kullanıcılarına Gager ismini veriyor. Sadece Türkiye’de 18.000’den fazla Gager, T.C Kimlik numaralarıyla doğrulanmış her türlü pazarlama fikrinin, ürünün etkin ve en hızlı şekilde hayata geçirilmesi ile ilgili görüşlerini hızlıca bildirebiliyor. Gagerların vizyonları, motivasyonları ve nitelikleri sayesinde çok hızlı sonuç alınmasını sağlayan girişim, Gagerların daha fazla özgür olacağı Freewall adı altında bir alan tasarladı.

Freewall ile birlikte Gagerlar fikirlerini herhangi bir proje beklemeden sunacağını belirten Adgager Ceo’su Umut Vural Freewall ile ilgili şunları ekledi: “En sık aldığımız mesajlardan biri istenilen sıklıkta proje gelmemesi ile ilgiliydi. Gagerların ihtiyacı da bu doğrultuda oldu. Fikirlerini rahatça aktarabilecekleri, proje beklemeyecekleri Freewall da bu ihtiyaç üzerine doğdu.

Freewall ile ilgili İki farklı hedefleme var. Bunlardan biri bahsettiğimiz üzere Gagerlara yani tüketicilere yönelik olan. Tüketiciler gördüğü her şeye bir fikir üretiyor ve sonrasında bunu kendi içinde ve yakın çevresi ile paylaşıyor. Fakat fikirler bir şekilde uçup gidiyor. Fikirleri canlı tutmak ve gerekli kişilerin görmesini sağlamak amacıyla hashtagler üzerinden konu paylaşımı sağlayan Freewall ise sizin fikrinizi değerlendiriyor. İkinci olarak markalar, kurum ve kuruluşlar devreye giriyor. Tüketici ihtiyaçlarına, tüketici fikirleri ile yön vermeyi hedefleyenler; Freewall sayesinde müşteri ve potansiyel müşterilerine çok daha hızlı ve kolay ulaşabiliyor. Gagerların farklı demografilere sahip olması ile markaların henüz ihtiyaç duymadıkları bir konuya, farklı demografik bilgilere sahip insanların fikirlerini sunabiliyor. Böylece onlarda tüketiciler üzerinde nasıl bir etki yarattıklarını ölçümleyebilecekleri bir alana sahip oluyor.

Gagerlar fikirlerini büyük bir tutkuyla Adgager’a sunarken Adgager, bu fikirlerini gerekli marka, kurum ve kuruluşlara ileten bir pozisyonda bulunuyor. Dolayısıyla bir projeye ihtiyaç duymadan Gagerların fikirlerini bir bütün halinde ileten doğru bir kanal olmalı ki bir şeyler gerçekten değişebilsin! Adgager, Gagerların ve fikri olan herkesin sesini duyurabilmek için böyle bir alana ihtiyaç duydu ve artık daha fazla Gager ile geleceğin pazarlama araştırmalarına yön vermeyi hedefliyor.