Ana Sayfa Blog Sayfa 939

Genç Arıkovanı’na seçilen 12 liseli girişimciyi, hesabınıza yüklenmiş ArıCoin’lerinizle destekleyin

Kitlesel fonlama platformu Arıkovanı, liseli genç girişimci arkadaşların desteklenmesi için 19 Mayıs’a özel bir program başlattı. İçerisine toplamda 30 girişimcinin olduğu 12 proje seçildi ve 1 ay süreyle genc.arikovani.com üzerinden, yasal zorunluluklardan dolayı gerçek para karşılığı olmayan ArıCoin‘le desteklemeye açtı. ArıCoin’lerin hesabınıza yüklenmiş olduğunu profil ayarlarınızdan görebilirsiniz.

Şimdi siz de ArıCoin‘lerinizle projeleri destekleyin!

Arikovani.com üzerinden panelinize girdiğinizde, daha önceden yüklenmiş olan ArıCoin‘leriniz’i, genc.arikovani.com üzerinden dilediğiniz projelerde kullanabiliyorsunuz. Ben de kendi panelime baktığımda 125 ArıCoin yüklendiğini gördüm.

1 aylık fonlama sonucunda başarılı olan ilk 3 projeye Arıkovanı tarafından çeşitli ödüller verilecek.

Arıkovanı tarafından yapılan açıklama ise “Amacımız tamamen liselilerin umut vaadeden çalışmalarını ve heyecanlarını kitlelerle ulaştırmayı başarabilmek.” oldu.

ArıCoin ile desteklenmeye başlayan 12 proje:

  • Acticity: Berk Boz ve Ertekin Erdin tarafından geliştirilen Acticty, çeşitli müzik uygulamalarındaki profillerinizi bağladığınızda size özel seçilmiş etkinlikleri listeler. Uygulama üzerinden biletinizi alabilir, sizinle aynı konsere giden katılımcıların profillerini görüntüleyebilir, mesaj atıp tanışabilirsiniz.
  • AlzhEv: Onur Sertgil, Ece Karataş ve iki arkadaşları tarafından geliştirilen AlzhEv, Alzheimer hastalarına ilaç almak, yemek yemek vb. gereksinimlerini hatırlatmak için üretilmiş bir çözümdür. Mutfak kapısı gibi kapılara takılan sensörlerle hastayı algılar ve gereken zamanda ilgili odaya girene kadar uyarıda bulunur.
  • Çiftçim Yanımda: Sinem Korkmaz, İrem Almila Çınar ve iki arkadaşları tarafından geliştirilen Çiftçim Yanımda, tarımsal üretici ile tüketiciyi bir araya getirerek tarım ürünlerinin pahalılığının temelindeki aracı sayısını bire indirir. Böylece üretici emeğinin karşılığını alır, tüketici ise çok daha uygun fiyata gıdaya ulaşır.
  • IdeaSity: Mustafa Berk Alkoç tarafından geliştirilen IdeaSity, “Fikrim var fakat ekibim yok!” cümlesini kuranlar ile, girişim ekiplerinde yer almak isteyen gerekli donanıma sahip kişileri eşleştiren bir mobil uygulamadır.
  • Karbonol: Karbonol sigara izmaritlerinin içindeki katrandan, zenginleştirilmiş etanol üretme yöntemidir. Bir sanayi yakıtı olan etanolün saf haline göre 2 katına yakın verimle yanıp kendini kanıtladı.
  • KriptoKart: Buğrahan Özkır ve Buğra Gündüz’ün kripto para yatırımı yapmak istediklerinde karşılaştıkları durumdan yola çıkarak ürettikleri KriptoKart, Anlaşmalı yerel marketlerden kolay bir şekilde kripto para alımını sağlayan bir kart sistemidir. Banka hesabı gerektirmeden kripto para yatırımı yapılmasını sağlar.
  • LightTshirt: Yusuf Çolak’ın giyilebilir teknolojileri olan merakı ile ortaya çıkmış bir proje. İnsanların dikkat çekmesini sağlayan, yenilikçi ve fütüristik bir tişört markasıdır. Klasik tişörtlerden, sıkıcı tasarımlardan kurtulup kendi tasarımlarıyla tişörtlere ışık ve renk katıyor.
  • Mediafriens: Ekip üyeleri Emirhan Engin ve Ömer Mert Coşkun’un kendi yazılım öğrenme süreçlerinden ilham aldıkları Mediafriens, insanların bilmedikleri konularda soru sorarak sosyal çevre kazanırken öğrenmesini amaçlayan bir platformdur.
  • Pingu: İlkokul öğrencilerinin çevreleriyle interaktif şekilde görsel zekalarını kullanarak İngilizce öğrenimine destek olan bir mobil uygulamadır. Kadir Mert Barutçuoğlu ve ekibinin yapay zeka, derin öğrenme ve oyunlaştırma teknikleriyle zenginleştirdiği Pingu, öğrenci için verimli bir öğrenim süreci tasarlıyor.
  • Pira: Quadcopter’leri hobi, proje ve eğitim amaçlı kullanmak isteyenlere kendi projelerini geliştirebilecekleri modülleri bulabilecekleri platformu sağlayan modüler bir drone. Platformda DIY yapımların yanı sıra en çok istek gelen parçalar da üretilip satılabilecek. Böylece PIRA, dronelar üzerine bir üretim platformu olacak.
  • Rush: Mahmut Kurt, Ege Tuna Diken ve arkadaşlarının kurduğu RushApp, oyun meraklılarını buluşturan bir sosyal medya aplikasyonudur. Oyuncular dünyanın dört bir yanından yeni arkadaşlar edinecek, oyun ağlarını genişletebileceklerdir. RushApp’in çözdüğü ana problem ise, oyuncuların oyun oynayacakları zaman kendilerine en uygun partneri bulamamalarıdır.
  • xCancer: Bir nanobot olarak vücudunuzdaki kanserli hücreleri temizlediğiniz bir sanal gerçeklik oyunudur. Özellikle çocuk yaşta kanser ile mücadele eden çocukları motive etmek ve kanseri yenebileceklerine olan inançlarını arttırmak için Doğu Deniz Uğur tarafından geliştirilmiştir.

Projeleri kurucularından dinlemek isterseniz, Arıkovanı YouTube hesabından hepsinin tek tek videosunu izleyebilirsiniz.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın YTILI programı, Türkiye girişimcilik ekosistemini destekleyecek

Avrupa’daki girişimlerin yaşadığı zorlukların üstesinden gelmek için çalışan ABD Merkezli program YTILIKaan Akın ve Berat Kjamili ile birlikte Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin gelişmesi ve fonlanmasına destek verecek.

Girişim hızlandırma programı Hackquarters’ın kurucusu Kaan Akın, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Genç Transatlantik İnovatif Liderleri Girişim Programı’na (YTILI) Türkiye’den dahil edilen iki kişiden biri oldu. Dünya çapında 35 ülkeden seçilen 70 kişi arasında yer alan Akın, ABD’nin en fazla teknoloji üreten 10 eyaletindeki en etkili insanlarla bir araya gelerek dünyanın en etkili yatırım şirketlerinden mentorluk alacak. 2016 yılında başlatılan bu program, ABD Dışişleri Bakanlığı Genç Transatlantik İnovasyon Liderleri Girişimi’nin (YTILI) amiral gemisi programı olarak da destekleniyor.

YTILI programı, ağırlıklı olarak Amerikan kaynaklarını seçili ülkelerdeki etkin kişiler ile bir araya getirip, o ülkelerdeki girişim aktivitelerinin fonlanmasına destek olmayı amaçlıyor. Program sayesinde daha fazla bilgi paylaşımı fırsatı doğarken, daha fazla küresel girişimin Türkiye’yi tanıması ve ilgi duyması da hedefleniyor. Ayrıca doğrudan yatırım ve Türkiye’deki girişimlerin en çok sıkıntı duyduğu “exit” konusunda fırsatlarının yaratılması da hedeflerden biri.

Küresel girişim ve şirketlerin Türkiye’deki girişimlere yatırımda bulunabilmesi ya da doğrudan satın alabilmesi için ön ayak olmaya çalışılacak.

Girişimcilerin, Avrupa çapında ekonomik kalkınma, iş yaratma, güvenlik ve iyi yönetişim için itici bir güç olduğu vizyonuyla yola çıkan YTILI, genç Avrupalı girişimcileri ve inovatif fikirleri eyleme dönüştürmek, başarılı girişimciler yetiştirmek için ihtiyaç duydukları kaynakları sağlıyor.

Kaan Akın ve Berat Kjamili’nin de aralarında bulunduğu dünya çapındaki 35 girişimcinin detaylarına da bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

EY Türkiye Girişimci Kadın Liderler Programı 2018 başvuruları başladı

EY Türkiye, Girişimci Kadın Liderler Programı’nın üçüncü yılı için başvuru sürecini başlattı. Vizyon sahibi girişimci kadınların iş dünyasında yükselmeleri ve küresel pazarda rekabet edebilmelerini desteklemek amacıyla yürütülen programa seçilen girişimciler; EY Türkiye’nin desteğiyle hiçbir ücret ödemeden 1 yıl boyunca eğitim, mentorluk, iş geliştirme ve networking (ağ oluşturma) desteği alıyor.

2018 dönem kayıtları 17 Mayıs’ta başlayan EY Türkiye Girişimci Kadın Liderler Programı’na başvurular 31 Temmuz 2018’e kadar bu bağlantıdan yapılabilecek.

Program kadın girişimcilere ne sağlıyor?

  • Türkiye’nin en iyi girişimcileri ve yüksek büyüme göstermiş şirketlerinin liderlerinin de dahil olduğu seçkin bir ağa katılma imkanı,
  • Güncel sektör haberleri, araştırmalar, işletme stratejileri ve uygulamaları hakkında bilgi alışverişi ile bilgi birikimini artırma fırsatı,
  • Potansiyel ortaklıkları, stratejik işbirliklerini, yeni müşteri ve tedarikçiler ile muhtemel sermaye kaynaklarını keşfetme olanağı,
  • Üst düzey danışmanlar ve tanınmış girişimcilerle diyaloglar kurarak liderlik, yöneticilik ve işletme becerilerini geliştirme imkânı,
  • Kendilerinin ve şirketlerinin kurumsal yöneticiler, yatırımcılar ve medya karşısındaki görünürlüğünü artırma şansı.

Epic Games, Fortnite’ın eSpor turnuvalarına 100 milyon dolar ayırdı

Battle Royale türüne getirdiği yenilikçi solukla çok kısa sürede 50 milyondan fazla oyuncuya kavuşan Fortnite’ın geliştiricisi Epic Games, yaptığı bir açıklamayla oyunun 2018-2019 dönemindeki eSpor turnuvaları için 100 milyon dolar tutarında bir bütçe ayırdığını duyurdu.

Oyuncularla buluştuğu andan beri büyümeye devam eden ve süreç içerisinde pek çok rekora imza atan Fortnite’ın e-spor alanında ne yapacağı uzun süredir merak ediliyordu. Geçtiğimiz aylarda rekabetçi oyun modu üzerinde çalışmakta olduğunu açıklayan Epic Games, Fortnite ile Battle Royale türünde sergilediği farklı yaklaşımı bu modda da devam ettirmeyi planlıyor. Firma rekabetçi oyun modunun yapısı ve bu modda yer alabilecek platformlar gibi detayları ise ileri bir tarihte paylaşacak.

Piyasadaki diğer oyunlara göre daha kapsayıcı bir yapı oluşturmayı hedefleyen Epic Games, oyunseverlerin oyunu oynamak kadar izlemekten de keyif almaları için çalışacak. Rekabetçi oyun moduna büyük önem veren firma bu bağlamda 2018-2019 döneminde yapılacak Fortnite turnuvalarını maddi olarak destekleyecek. Bu dönem içerisinde yapılacak çeşitli turnuva ve etkinliklerin ödül havuzlarına toplam 100 milyon dolar tutarında katkı yapacak. Bu gelişme Fortnite’ı oyun dünyasının en büyük ödül havuzuna sahip oyunu yapacak.

PepsiCo, Nutrition Greenhouse programı ile beslenme odaklı girişimleri destekleyecek

PepsiCo, kuluçka programı Nutrition Greenhouse ile beslenme alanında faaliyet gösteren ve Avrupa pazarını hedefleyen gelişmekte olan 10 girişime 20.000 Euro tutarında fon sağlanacak. Toplamda ise 300 bin Euro değerinde hibe ve ödül vermesi bekleniyor.

Son Başvuru: 11 Haziran 2018

PepsiCo’nun yiyecek ve içecek sektöründe çığır açacak girişimleri keşfetmek ve destek olmak için başlattığı kuluçka programı Nutrition Greenhouse, ikinci yıl başvurularını almaya başladı.

Seçilen girişimler ayrıca PepsiCo’nun önde gelen markaları arasında yer alan Quaker, Alvalle, Sunbites ve Tropicana’daki uzmanlarla birlikte çalışma fırsatı bulacak. Satış hacimleri 5 milyon Euro veya altında olan markalar başvurularını bu bağlantıdan 11 Haziran 2018 tarihine kadar yapabiliyor.

Nutrition Greenhouse programına seçilen girişimciler, ilk etapta verilecek 20.000 Euro’luk fonun yanı sıra 6 aylık mentorluk programından da yararlanabilecek. Bu program kapsamında PepsiCo yöneticileriyle bire bir görüşmeler gerçekleştirecek girişimciler, yöneticilerin sektörel deneyimlerinden faydalanarak karşılaşacakları zorlukların üstesinden gelebilecek, böylece hızlı bir büyüme performansı elde edebilecek.

Programın sonunda kazanan firmaya, büyümesini sürdürmesi için 100.000 Euro’luk bir ödül verilecek!

Nutrition Greenhouse programı, PepsiCo’nun hem açık inovasyon hem de yiyecek ve içecek sektöründe geleceğin fark yaratanlarıyla işbirliği yapmak adına üstlendiği görevin bir parçası olarak öne çıkıyor. 2017 yılında lansmanı yapılan program kapsamında 8 girişim, yaklaşık 10 milyon Euro’nun üzerinde bir büyüme rakamına ulaşırken, bu süre zarfında satış hacimleri 4 kat artış kaydetti. Programın ikinci yılında daha sağlıklı ürünlerin yanı sıra besleyici ürünlere de odaklanılması hedefleniyor.

PepsiCo Nutrition Greenhouse programı ayrıca erken kritik aşamadaki işletmelerin iş planlama, kurumsal yapılanma ve kaynak yaratma gibi konularına eğilirken, gelişen markaların pazar potansiyellerini gerçekleştirmelerine de yardımcı olacak. Program çerçevesinde, marka optimizasyonu, ürün geliştirme, tedarik zinciri yönetimi, müşteri kazanımı, dağıtım ve daha birçok konuda girişimcilere yönlendirme yapılacak.

Biz de sizinle yeni girişimleri ve yeni girişimcilik programlarını paylaşmaya devam edeceğiz.

TeenSafe, kullanıcıların verilerini sızdırmaya başladı

İngiliz güvenlik araştırmacısı Robert Wiggins, iki TeenSafe sunucusunun binlerce kullanıcının şifrelerini ve bilgilerini sızdırdığını buldu. Uygulama hem Android hem de iOS’tan indirilebiliyor. Uygulamanın asıl amacı çocukların sosyal medya mesajlarının, internet aramalarının, çağrı geçmişlerinin ve indirdiği uygulamaların ebeveynleri tarafından takip edilebilmesi.

Haber ilk kez, teknoloji haberleri yayınlayan site ZDNet tarafından duyuruldu. Açıklamalara göre Teensafe, kişisel verileri AWS’de (Amazon Web Services) korunaksız bir şekilde tutuyordu. Daha sonra ebeveynlerin ve çocukların e-posta adresi, çocukların ID kimlikleri, cihazların Apple şifrelerine kadar birçok bilgiye kolaylıkla erişim sağlanabildi.

Cihazında TeenSafe uygulaması olan gençlerin, diğer uygulamalarda çift faktörlü kimlik doğrulamayı kullanması engellenir ve bilgilere üçüncü kişi olarak ebeveynlerin erişimi sağlanır. Ebeveynler böylelikle çocuklarının internet faaliyetlerini izleyebiliyor fakat kimlik doğrulama ortadan kalktığı zaman kötü niyetli yazılımlar da rahatlıkla verilere erişebiliyor.

TeenSafe ise hala verilerin kendileri tarafından şifrelendiğini, bilgilerin herhangi bir ihlal durumunda erişilebilir olmayacağını iddia ediyor.

ZDNet’e göre TeenSafe, son üç ayda bile müşteri verilerini içeren en az 10.200 kayıt tuttu. Ayrıca bu verilerin kopyalanıp başka bir sunucuda daha tutulduğunu sözlerine ekledi. Müşteri bilgilerini içeren korunmasız, sızıntıya müsait başka sunucuların da olup olmadığı henüz net değil. Teensafe’in platformunda 1 milyondan fazla kullanıcının olduğunu düşünürsek sızdırılan veriler çok büyük bir tehlike taşıyor.

Bir TeenSafe yetkilisi ise yaptığı açıklamada, sunucularının birini kapatmak için harekete geçtiklerini, bundan etkilenebilecek müşterileri ise şimdiden uyarmaya başladıklarını söyledi.

Patent veya faydalı modele sahip girişimciler için hızlandırma kampı: Mucit Girişimci

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi ile Tüm Mucitler İcat-İnovasyon ve Araştırma Derneği ortaklığından Mucit Girişimci programı düzenleniyor. İki kurum tarafından hazırlanan başvuruların kabul edilmeye başladığı program, patent veya faydalı modele sahip olan mucitlerin, girişimcilik ekosisteminde yer almalarını sağlamayı amaçlıyor.

Son Başvuru: 18 Haziran 2018

18 Haziran’a kadar bu bağlantıdan başvuru yapabileceğiniz Mucit Girişimci programı; patenti/faydalı modeli alınmış ürünleri ticarileştirmeyi ve Türkiye ekonomisine katma değer sağlamayı hedefliyor.

Başvuran tüm projeleri büyük bir hassasiyetle değerlendirecek olan BTM ve TÜMMİAD ekipleri, girişimcileri 5 haftalık yoğunlaştırılmış Mucit Girişimci Hızlandırma Kampı ile destekleyerek yatırımcı ile buluşturacak.

İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) Güdümlü Proje Desteği kapsamında faaliyetlerine devam eden Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) ile birlikte stratejik iş ortaklığı yapan TÜMMİAD, 5 hafta sürecek Yoğunlaştırılmış Hızlandırma Kampı’nda; birebir danışmanlıklar, demo günü, seminerler, eğitimler, söyleşiler, mentorluklar, bilirkişi hizmetleri, yatırımcı eşleştirme programları ile girişimcilerin ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar sürdürecek.

Microsoft, robotların daha gerçekçi ses çıkarmasına yardımcı olacak Semantic’i satın aldı

Hey Siri! Benim için bir randevu alır mısın? Komutları hayatımızı büyük ölçüde kolaylaştırdı ve yapay zekayla iletişimimizi arttırması bir yana hayatımızda birçok alanda da yerini aldı.

Siri, Alexa ve Microsoft’un sahip olduğu Cortana gibi sesli asistanların sorunu akıcı diyalogları oluşturamamasıydı. Microsoft bu sorun için bir yapay zeka şirketi olan Semantic Machines‘i satın aldı.

Yapay zeka çalışmalarına katkı sağlayacak olan satın alımının insana daha yakın ve akıcı bir diyalog kalitesi sağlayarak çağrı merkezleri ve mesai saatleri dışında randevu alınamayan şirketler için kullanması daha güvenilir bir chatbot oluşturacak.

Semantic Machines Ekibi

Bugün sahip olunan bilişim teknolojileriyle kurduğumuz iletişimlerin anlık bir anlam üzerinden sağladığından bahseden kurucu ortak Dan Klein yapılmak istenen iletişim şeklinin, Semantik Makineler ile belleğe odaklanarak tek bir cümleye bağlı kalmadan, AI’nın sadece soruları daha doğru bir şekilde cevaplamak ya da tahmin etmek yerine aynı zamanda doğal olarak akan konuşmalar da üretebilir halde olacağını söyledi.

Blog yazısında, Microsoft AI & Research teknoloji sorumlusu David Ku, “Semantik Makinelerin satın alınmasıyla, dil arayüzlerinde mümkün olanın sınırlarını zorlamak için bir yapay zeka merkezi kuracağız” diye yazdı.

Microsoft sadece chatbot iyileştirmesi için bu alt yapıyı sağlamayacaktır ve gün geçtikçe gelişen yapay zeka ilerleyen günlerde daha fazla alanda karşımıza çıkacaktır.

Workup girişimcilik programı 3. dönem girişimlerini seçmeye devam ediyor

İş Bankası tarafından hayata geçirilen Workup girişimcilik programı, geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen demo day ile 2. dönem girişimleri mezun oldu. Bugüne kadar yaklaşık 20 mezun veren Workup, 3. dönem girişimlerini seçmeye devam ediyor.

Aldığımız bilgilere göre; Geçtiğimiz hafta içerisinde 3 girişim kabul edildi. 7 girişim daha seçilmesi bekleniyor. 3. döneme 10 girişimle başlayacak olan bu programa şimdi başvurun ve hemen yerinizi alın. Elbette bir seçim sürecine dahil olacaksınız ancak benim girişimim buraya kabul edilmez gibi düşüncelere kapılmayın, şansınızı deneyin, denemekten korkmayın ve üşenmeyin!

Bu programa kabul aldığınızda; İş Bankası ile iş birliği, sonuç odaklı mentorlardan eğitim, kolektif house’da çalışma ortamı ve kaliteli network gibi daha sayamadığım olanaklardan yararlanabiliyorsunuz.

Workup’la ilgili detaylı bilgilere bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz, başvuru yapmak için de web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Aklınıza takılan soruları yorum olarak yazarsanız, programın başladığı ilk günden bu yana takip eden biri olarak sorularınızı cevaplandırabilirim.

Tradeshift, blockchain ödeme problemlerine yeni bir çözüm getirdi

Kripto para dünyası, inişler ve çıkışlar etrafında dönmeye devam ederken, startuplar, blockchain teknolojisinin olanaklarını kullanmaya devam ediyor.

Bu yarışa yeni katılan Tradeshift ise günümüzde blockchain temelli oluşumları destekleyen, online ticarette alıcıları ve tedarikçileri bağlayan bulut tabanlı bir iş ağı. Şirket şu anda platformunda 200’den fazla ülkede 800.000 işletmeyi barındırıyor. Güvence oluşturmak için ise tüm işlemlerin bir kamu defterine yazılmasını sağlıyor. Şirketin CEO’su ve kurucularından biri olan Christian Lanng ise bu konuyu şu şekilde açıklıyor; ‘Bu işlemler artık sadece Bitcoin veya Ethereum gibi para birimlerinin kullanılmasını gerektirmiyor. Kamu defterleri ile yapılan işlemlerin şeffaflığı ve onların yasal olduklarını göstermek temel amacımız.’

Tradeshift Pay;

Şirket sadece Bitcoin veya Ethereum gibi para birimlerinin kullanılmasını gerektirmeyecek ve bunun yanında işlemlerin kolaylıkla yapılmasını sağlayacak için yeni yollar arıyordu. Yakın zamanda ise yeni bir ödeme şekli buldu; ‘Tradeshift Pay‘. Bu yeni yöntem, bulut platformunun tedarik zinciri ödemeleri, finansmanı ve blockchain temelli ödemeleri tek bir merkezden yönetecek.

Tradeshift Pay, ticari alıcılar ile tedarikçileri arasındaki bağlantının kopması sonucu alacak hesaplarında oluşan 9 trilyon dolarlık bir sorunu da giderecek.

Diğer bir deyişle, bu sistem karmaşık işlemlerden zarar eden küçük tedarikçiler için bir nimet olabilir. Bu yeni ödeme sistemi ile, alıcılar, faturaların, satın alma işlerinin sanal kart ödemeleri ve diğer bahsedilen sorunların tüm işletmelere kolaylık sağlaması ve oluşan maddi kayıpların giderilmesi planlanıyor.