Ana Sayfa Blog Sayfa 902

Tüpraş, Etohum aracılığıyla yenilikçi girişimcilerle buluşmayı hedefliyor

2008 yılından bu yana Türkiye’deki girişimleri desteklemeye devam eden Etohum, yeni ekonomi konusunda bilgi ve fikir sahibi, kendi şirketini kurmak isteyen girişimciler ile şirketleri, yatırımcıları ve profesyonelleri bir araya getirmeyi amaçlayan bir pazar yeri. Etohum platformunda her yıl sadece Türkiye’den değil birçok ülkeden gelen girişimcilerin başvurusu değerlendiriliyor.

Girişimcilik ekosistemiyle daha yakın iletişimde olmak, yenilikçi girişimlere ve startup ağına erken aşamada ulaşmak amacıyla birçok çalışma yürüten Tüpraş, 2008 yılından bu yana Türkiye’deki girişimleri desteklemeye devam eden Etohum üyeliğiyle dijital teknolojilere erken erişim sağlamayı hedefliyor.

Tüpraş, şirket içinde ise, yeni iş modelleriyle ve büyüme alanlarıyla değer yaratacak iş fikirlerini desteklemek üzere inovatif fikirlerin paylaşılabildiği “Fikir Ünitesi” portalını devreye aldı. Kurum içi girişimcilik ekipleri önceliklendirilen fikirler üzerinde çalışmalarını yürütüyor.

Etohum Tüpraş web sayfası yayında

Girişimcilerin belirli odak alanlarındaki yenilikçi fikirlerini Tüpraş’a ulaştırması için Etohum üzerinden oluşturulan yeni kanalı yayına alındı.

Tüpraş, Etohum platformu üzerinden “Veri analitiği, Karar destek sistemleri, Alternatif enerji, İleri 3D malzemeler, İş sağlığı güvenliği, Proses emniyeti çözümleri, Varlık yönetimi, Siber güvenlik, Giyilebilir teknolojiler, Yenilikçi raporlama sistemleri, Dijital eğitim sistemleri ve Saha takibi” alanlarında yenilikçi çözüm geliştiren girişimcilerle buluşmayı hedefliyor.

Etohum tarafından değerlendirmeden geçtikten sonra seçilen girişimciler, erken aşamada yenilikçi fikir ve çözümlerini Tüpraş ekiplerine sunma fırsatı yakalayacaklar.

Yerli girişim Thread in Motion geliştirdiği akıllı eldiven WIO’yu tanıttı

Yerli girişimlerimizin teknoloji tarafındaki hamleleri, bu ülkede inovatif ürünler geliştirilebileceğini gösteriyor. Thread in Motion ise Endüstri 4.0 için geliştirdiği akıllı eldiven WIO‘yu tanıttı. Bu haberleri daha fazla görmek istediğimizi söylemek isteriz. Biz de Türkiye’deki teknoloji ve inovasyon odaklı girişimleri paylaşmaya devam edeceğiz.

Kurucu ortağı ve CEO’su Kadir Demircioğlu, bize hem girişiminin hikayesini hem de ürünü anlattı. İyi seyirler.

165 milyon dolar yatırım alan JFrog, 1 milyar dolar değerlemeye ulaştı

JFrog yazılım güncellemelerine farklı bir bakış açısı getiriyor. Büyük manuel güncellemeler yerine yazılımların düzenli olarak ikili kodlar yardımıyla arka planda güncellenmesini sağlıyor. Yatırımcılar şirketin bu bakış açısını çok beğeniyor diyebiliriz çünkü şirket kısa süre önce tam 165 milyon dolar yatırım alarak değerini 1 milyar dolara çıkardı ve Unicorn oldu.

Anlaşmanın bir parçası olarak Venture Partners‘tan yüklü bir yatırım alan JFrog şirketinin yönetim kuruluna Jeff Horing de katıldı. Şirkete yatırım yapan diğer yatırımcılar arasında Silikon Vadisi Fonu, Sapphire Ventures, Dell Technologies ve Vintage Yatırım Ortaklığı katıldı.

JFrog aldığı yatırımlarla müşterilerine çok daha kapsamlı ikili kod sistemleri oluşturmayı planlıyor. Bu geniş kapsamlı ikili kodlar sayesinde artık gün içinde sürekli güncellemelerle uğraşmak gerekmeyecek, onun yerine güncellemeler kendi kendilerine devam edecek.

JFrog platformu aslında farklı ürünlerden oluşuyor ancak şirketin en büyük yatırımı ve uzmanlığı güncellemeler üzerine. GitHub güncelleme platformundan farklı olarak JFrog güncellemelerin kullanıcının müdahalesine gerek olmadan hallolmasını sağlıyor.

Şirketin CEO’su ve kurucu ortaklarından Shlomi Ben Haim şirketin değerinin giderek artmasından çok memnun olduklarını ifade ediyor. Konuyla ilgili konuşan Haim “Detaylara girmek istemiyorum ama şirketin değeri 1 milyar dolara ulaştı. Bu gerçekten bizim için iyi bir rakam.” dedi.

CEO Haim detayları anlatmasa da şirketin 2025 yılına kadar çok daha fazla kazanç sağlayacağı tahmin ediliyor. Şirket değerini katlayarak ilerlemeye devam ederken müşteri sayısı da aynı şekilde artıyor. Şimdiye kadar şirketin müşteri sayısı 4500’e ulaşmış durumda.

Şirketin potansiyel büyüme ihtimalini gören yatırımcılar da otomatik yazılım güncellemeleri üzerine çalışan JFrog’a büyük ilgi gösteriyor.

İş hayatında ruhsal sorunlar yaşayan Andrew Chapin, Basis isimli uygulamayı hayata geçirdi

Pek çok başarılı girişimin yöneticisi rekabetçi, cinsiyetçi ya da bazen de tuhaf insanlardır. Zeki ve lider ruhlu bu girişimciler çalışanlarını iyi yönetmek ve hızlı kararlar almak için çok daha fazla kafa yormak zorundadır. Bu da tabi ki zihinsel sağlıklarını etkiliyor.

2011 yılında Uber’e katılan Andrew Chapin ilk çalışmalarına New York’ta başladı. Daha kolay araç kullanımı ve trafik çözümlerine üzerine çalışmalar yapan Chapin şirkette elde ettiği başarıların aksine özel hayatında stresle, endişe ile ve diğer liderlerin yaşadığı zihinsel sorunlarla mücadele etmek zorundaydı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Chapin düşüncelerini şöyle ifade ediyor, “Bazen Manhattan boyunca yürüdüğümde eğer bana bir araba çarpsa ve hastanede bir hafta kalmam gerekse belki de işe gitmekten iyidir, diye düşündüğüm günler olurdu.” dedi

Chapin başarılı kariyerinin yanında bu bahsettiği zihinsel sorunlarla boğuşmak zorundaydı. Ama ne olursa olsun terapiye gitmek istemiyordu çünkü hem bunun için ayıracak parası yoktu hem de bunun için zaman harcamak istemiyordu. Bu da aklına çok daha farklı bir fikir getirdi.

2016 yılının sonlarına doğru Andrew Chapin Uber’den ayrıldı. İki yıl sonra da insanların zihinsel sorunlarla başa çıkmasına yardım edecek yeni uygulama girişimi Basis üzerine yaptığı çalışmalarını hızlandırdı. Bu uygulama çalışmaları aynı zamanda pek çok kişinin de dikkatini çekti ve uygulama farklı şirketlerden 3.75 milyon dolar yatırım aldı. Aralık 2017’de ilk temelleri atıldı.

Konuyla ilgili konuşan Chapin yaşadıklarının çok can sıkıcı olduğunu ve bu uygulama ile kendisi gibi sorun yaşayan kişilerin 45 dakikalık telefon seansları sayesinde terapiste gitmekten kurtulabileceklerini ifade ediyor.

Endişe, stres ve kaygı gibi sorunlarla başa çıkılmasına yardımcı olan uygulama Basis, farklı konularda hizmet vermeye de hazırlanıyor.

TripAdvisor, restoran rezervasyonlarını yerli girişimlerimizden Reztoran üzerinden alacak

Kurulduğu ilk günden bu yana online restoran rezervasyonu alanında yerli ve yabancı rakiplerinden ayrışarak pazarda önemli bir konuma ulaşan gerçek zamanlı restoran rezervasyonu Reztoran, şimdi de dünyanın en büyük seyahat sitelerinden biri olan TripAdvisor ile büyük bir anlaşmaya imza attı.

İstanbul, İzmir, Ankara, Çeşme ve Bodrum’da 900’ün üzerinde üye restorana ücretsiz rezervasyon imkanı sağlıyor. 2014 yılından bu yana 200.000 kişiye hizmet sunan ve 900.000 kişiyi oturtan firma, TripAdvisor ile iş birliği yaptı.

2016 yılında Opentable, 2017 yılında ise Bookatable ile yapılan anlaşmalarla bu iki firmanın Türkiye’deki restoranlara erişimi sağlanırken, Reztoran kullanıcılarının da yurt dışında da rezervasyon yapabilmesinin önü açılmıştı. Ayrıca 3 sene süren yoğun rekabet sonucunda 2018’den beri Pazar lideri olmuştu.

Global pazardaki iş birliklerine devam eden Reztoran, bu anlaşma ile Tripadvisor’da restoran görüntülerken tek bir butonla Reztoran altyapısı üzerinden ücretsiz şekilde rezervasyon yapabilmek mümkün hale geldi.

Reztoran kurucusu Irmak Dönmez bu iş birliğinin turizme de büyük katkı sağlayacağını belirterek açıklamasında şu noktalara da yer verdi; “Global markalarla yaptığımız çalışmalara TripAdvisor ile devam ediyoruz. Dünyanın en büyük markalarından biri olma yolunda ilerleyen TripAdvisor ile yaptığımız bu anlaşma yabancı turistlerin Türkiye’deki restoranları keşfetmelerini ve buralara erişimini da kolaylaştıracak. Bu durumun restoran ve turizm sektörüne gün geçtikçe artan bir katkı sağlayacağına inanıyoruz.” dedi.

Biz de yerli girişimlerimizin haberlerini paylaşmaya devam edeceğiz.

BiTaksi, evcil hayvanı olan kullanıcılar için Pati Taksi güncellemesini yayına aldı

Yolcuları ve taksi sürücülerini buluşturan mobil uygulama girişimi BiTaksi, karşılıklı memnuniyeti ve yolculuk kalitesini artırmaya yönelik çalışmaları kapsamında, evcil hayvanı olan kullanıcıların daha rahat taksi bulabilmesi için ‘pati taksi’ güncellemesini yayınladı.

BiTaksi’nin duyurduğu güncelleme ile kullanıcılar uygulama menüsünde Bilgilerim alanında ‘evcil hayvanım var’ seçeneği üzerinden kendisine en yakın ve uygun taksi sürücüsü ile eşleşerek evcil hayvanları ile birlikte yolculuk edebilecek. Böylelikle yolcu rahat bir şekilde taksi bulabileceği gibi, taksi geldiği anda da farklı sorunlar çıkmayacak.

7/24 çalışan müşteri hizmetleri ve sürekli yenilenen yapısıyla her geçen gün daha iyi hale gelen BiTaksi, çalışmalarına ve güncellemelerine devam edeceğini de duyurdu.

Ayrıca geçtiğimiz haftalar içerisinde BiTaksi kurucu ortağı Turancan Salur ile girişimin hikayesini anlatan bir röportaj gerçekleşmiştik. Eğer izlemek isterseniz, buradan ulaşabilirsiniz.

General Mobile’dan Tükiye’nin İlk Yerli Üretim logolu telefonu

Türkiye’nin yüzde yüz yerli cep telefonu markası General Mobile, Tükiye’nin ilk yerli üretim logolu telefonunu üretmeye başladı. İkitelli’de, yıllık 2.5 milyon adet üretim kapasiteli yeni fabrikasında üretilen yerli üretim logolu telefonlar raflardaki yerini aldı.

Geçtiğimiz günlerde Ticaret Bakanlığı tarafından Türkiye’de üretilen tüm ürünlerin etiketlerinde, tarife ve fiyat listelerinde kolaylıkla görünebilir ve okunabilir şekilde bulunmasını zorunlu hale getirilen “yerli üretim” logosu uygulamasının hayata geçirilmesinin ardından tamamen yerli bir marka olan General Mobile, Tükiye’nin ilk yerli üretim logolu telefonunu üretmeye başladı.

33 ülkede faaliyet gösteren, inovasyon ve Ar-Ge çalışmaları ile de dikkat çeken General Mobile, kısa süre önce lansmanını yaptığı yeni yıldızı GM 9 Pro ve diğer tüm ürünlerinde yeri üretim logosu kullanacak.

Ticaret Bakanlığı’nın fiyat etiketi yönetmeliğinde yaptığı düzenleme kapsamında yerli üretim logosunun yanı sıra etiket ve listelerde ürünün üretim yeri ve ayırıcı özelliği de yer alıyor. Ayrıca tüm vergiler dahil satış fiyatı da ambalajda yer alacak.

Secret kurucu ortağı David Byttow, Snapchat ekibine dahil oldu

Sırları gizli bırakmayan Secret uygulaması kurucu ortağı David Byttow 2015 yılında Snapchat için başarısızlıkla sonuçlanan Secret’ın satın alma girişimi sonrası bugün Snapchat ekibine katılacağını açıkladı. Snapchat talep edilen fiyatın çok yüksek olduğuna karar vermişti ama Byttow’un Snap’e mühendislik direktörü olarak katılmasını sağladı.

Byttow kurucusu olduğu kurumsal blog hizmeti sağlayan Bold girişimi ve kurye hizmeti sağlayan Postmates‘te mühendislik ve ürün lideri olarak görev alıyordu. Byttow, yaptığı bir paylaşımda “Son zamanlarda 300 milyon dolarlık finansman turu gerçekleştiren ve son derece karlı bir pazarda 15 aydır başarısını sürdüren Postmates sonrası yeni bir meydan okumayla NYC’de Snapchat’e katıldım. Ürünü, vizyonunu ve arkasındaki takımı seviyorum. Önümüzdeki zorluk ve fırsatlardan daha fazla mutlu olamazdım” dedi.

Secret 2014 yılında başlayan SecretWhisper, Yik Yak ve ASKfm dahil olmak üzere bir çok isimsiz kullanıcı uygulaması arasındaydı fakat siber zorbalık endişeleri nedeniyle genç kullanıcı kitlesi yerine Silikon Vadisi’nde çalışan kişilerle ilk denemeyi yapmak istediler uygulama iş yerinde kullanıldı ve çalışanlar tarafından çok sevilmiş olsa da şirket içinde kötü kullanıma alet edilmesi sorunlarıyla karşılaşan şirket 2015’te uygulama için aldığı 35 milyon dolar yatırımı yatırımcılara geri iade etti.

Aslına bakılırsa Snapchat kurucu ortakları Secret ekibiyle birlikte özel bir ekip kurmayı istiyordu ancak yatırımcıların fiyat konusundaki anlaşmazlıkları nedeniyle hayata geçirilememişti. Byttow ise yıllar sonra da olsa vizyonuna inandığı Snapchat ekibine dahil oldu.

Acer, otonom sürüş sistemli Luxgen S3 markalı elektrikli aracını tanıttı

Teknoloji markalarından Acer; Tayvanlı Yulon Group ve alt kuruluşları olan otomobil markası Luxgen ve otomotiv elektronik teçhizat sağlayıcısı HAITEC işbirliğiyle hayata geçirdiği konsept araçla yapay zeka (AI) ve otonom sürüş teknolojisine dair vizyonunu paylaştı.

Acer tarafından geliştirilen otonom sürüş sisteminin Luxgen S3 elektrikli araç platformuna uyarlanmasıyla üretilen konsept, SAE (Society of Automotive Engineers – Otomotiv Mühendisleri Topluluğu) tarafından 4. Seviye – Yüksek Otomasyon kategorisinde sınıflandırılıyor. Bu seviye, aracın herhangi bir sürücü müdahalesi olmadan karmaşık sürüş tekniklerini otonom olarak gerçekleştirebilmesi anlamına geliyor.

Acer Inc Value Lab Kıdemli Başkan Yardımcısı Edward Lin, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Otomotiv ve bilgi teknolojileri endüstrisi bir paradigma dönüşümü yaşıyor. Otomasyon, bağlanabilirlik, elektrikli araçlara dönüşüm ve servisleştirme eğilimi geleceğin önde gelen akımları arasında yer alıyor. Acer olarak akıllı ulaşım çağında elektronik biletleme, akıllı park, bağlantılı araçlar ve trafik öngörüsü alanlarında sağlam bir birikime sahibiz. Kendi kendini sürebilen otonom araçlar üzerinde Yulon Group ile birlikte çalışmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Yazılım, donanım ve servis alanındaki gücümüzle yapay zeka alanında geliştirdiğimiz yetenekler, Mobility as a Service (MaaS) vizyonumuzu hayata geçirmek adına bize büyük avantaj sunuyor.

Luxgen S3 elektrikli otomobil platformu üzerine kurgulanan 4. Seviye otonom sürüş özelliğine sahip araç, Acer’ın çevresel algılama, karar verme ve kontrol özelliklerini barındıran otonom sürüş sisteminden güç alıyor. Acer’ın kurguladığı sistem, gerçek zamanlı kinematik pozisyonlama, kameralar, ışıklı radarlar, MMW radarlar, IMU (inert ölçüm ünitesi) ve ultrasonik algılayıcılardan gelen bilgileri harmanlayan algoritmaları kullanarak yapay zeka odaklı çalışıyor. Sistem ayrıca derin öğrenme teknolojisiyle yol üzerinde karşılaştığı objeleri tanımlayarak dinamik sürüş gerçekleştirebiliyor.

Acer’in otonom sürüş sistemi, dinamik sürüş sırasındaki kararlarını görüntü algılama, 3 boyutlu ışıklı radarla engelleri tespit etme, doğruluğu yüksek haritalar ve gerçek zamanlı pozisyonlamaya bağlı yapay zeka modelleri yardımıyla veriyor. Böylece direksiyon kontrolü, fren, sürüş, manevra ve park işlemlerinin tümünü gerçekleştirebiliyor. Sistem ayrıca bulut tabanlı yönetim sistemiyle aracı mobil cihazındaki uygulama yardımıyla araca ihtiyaç duyan sürücülere yönlendirebiliyor. Bulut yönetim sistemi planlama, izleme, haber verme ve raporlama yönetimiyle güvenli takip olanağı sunarken, gerektiğinde insan müdahalesine de izin veriyor.

Acer otonom sürüş sistemiyle gelecekte otonom sürüşü farklı seviyelere taşıyabilecek potansiyele sahip olmanın yanı sıra, platformu iş ortaklarına ve geliştiricilere açarak yeni nesil otonom sürüş servislerini birlikte hayata geçirmeyi planlıyor.

HippocrApp: Hekimlerin kendi aralarında iletişim kurmasını sağlayan uygulama

Tıp ve diş hekimlerine özel; tıbbi paylaşım, iletişim ve dayanışma imkânı sunarak, hekimlerin bilgiye ve tecrübeye kolay ulaşmalarını sağlayan mobil uygulama HippocrApp, kullanıma açıldı.

Ürün Kocaeli Üniversitesi Teknopark’ta KOSGEB destekli olarak geliştirildi. Onay mekanizması ile sadece hekimlerin sisteme dahil HippocrApp‘ın, dünyada en çok kullanılan yenilikçi sağlık uygulamalarından biri olması hedefleniyor.

Hekimlerin özellikle karar veremediği vakalarda, teşhis ya da tedavide zorlanılan durumlarda kendi meslektaşlarına danışarak fikir alışverişinde bulunmalarının olağan olduğunu belirten Projenin fikir kaynağı ve yöneticisi Genel Cerrah Opr. Dr. Fahri Yılmaz, “HippocrApp Türkiye ve dünyadaki bütün sağlık kurumlarında, sohbet ortamlarında kısıtlı zaman ve yetersiz verilerle yapılan ayaküstü çözümlerin yerini alacak bir uygulama. Bu sayede verileri doğru şekilde girilmiş olan hasta dosyaları aynı branş hekimleri tarafından izlenebilecek ve yorumlarla destek verilebilecek” dedi.

Canlı yayın özelliği de eklenecek

Uygulamanın IOS, web, Android ortamlarında kullanılabildiğini kaydeden Genel Cerrah Opr. Dr. Fahri Yılmaz, kısa süre içerisinde uygulamaya canlı yayın özelliğinin de ekleneceğini vurguladı. Uygulama sayesinde hekimlerin bilgiye ve tecrübeye ulaşmalarının kolay hale geleceğini bildiren Yılmaz, “Hippocrates’in ‘Primum Non Nocere’ felsefesini düstur edinerek yola çıktığımız ve hastaların mahremiyetine son derece dikkat ederek sunduğumuz uygulamamıza yakında eklenecek olan canlı yayın özelliği sayesinde, uygulamamız dünyada benzeri olmayan bir ürün haline gelecek” dedi.

Türkiye’de başladı, dünyaya yayılacak

KOSGEB destekli HippocrApp uygulamasının Kocaeli Üniversitesi Teknopark kampüsündeki etkin bir ekibin yoğun bir çabası ürünü olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Uygulamanın geliştirme aşamasında her branştan 100’den fazla hekimin görüşleri dikkate alındı. Başlangıçta Türkiye’de ve iOS ortamında kullanıma sunduğumuz HippocrApp uygulamasının tüm dünya hekimlerinin ilgisini çekeceğini ve dünyada en çok kullanılan yenilikçi sağlık uygulamalarından biri olacağına inanıyoruz” dedi.