Ana Sayfa Blog Sayfa 871

Sertifier: Sertifikaları dijitalleştiren yerli girişim

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Yerli girişimlerden Sertifier, etkinliklerde, eğitimlerde vb. yerlerde verilen sertifikaların platform üzerinden tasarlanmasını, eposta yoluyla dağıtılmasını, bulut servislerinde de depolanırken sertifika kodu ile doğrulanabilmesini, aynı zamanda; para ve zaman tasarrufu ile veri güvenliği sağlayan bir girişimdir.

Baskı sektörü Türkiye ekonomisinin 7.3 milyar liralık bir kısmına denk gelmektedir. Sertifika üretimi bunun yaklaşık olarak %1,5’luk payını almaktadır. 2020’de bu harcamanın yaklaşık 10,5 Milyar liraya ulaşacağı öngörülüyor. Bunun yanı sıra Sertifier, hedef müşteri olarak sayısı hali hazırda 2 milyona ulaşan e-öğrenim kullanıcılarını da hedef almaktadır ki bu sayının da 2021 yılına geldiğimizde 16 milyon kullanıcıya ulaşması bekleniyor.

2018 Ağustos’ta hayata geçen Sertifier; Bengisu Doğan, Arda Helvacılar ve Sarp Çubukçuoğlu tarafından kuruldu. Ekibe daha sonradan Ege Yalçınkaya, Mert Akın ve Barış Bingöl dahil oldu. Projenin yazımı Internative tarafından yapıldı.

Bu platformda sertifikalar sistem üzerinden ‘sertifika kredisi‘ aracılığıyla yollanabiliyor. Sertifika kredisi ise yine sistem üzerinden ihtiyaca göre paketler halinde satın alınabiliyor. 50-100-250 adetlik sertifika paketleri sırasıyla adet başına güncel fiyatlarla 0,64 – 0,60 – 0,56 TL olacak şekilde site üzerinden kullanıcıya sunuluyor.

Ürünün henüz Türkiye pazarında bir rakibi yok. Bunun yanında Amerika pazarında 2 adet rakibi bulunuyor: SimpleCert ve Accredible.

SimpleCert kullanımı zor ara yüzüyle Accredible ise hem zor bir ara yüz hem de yüksek fiyatlandırma yönlerinden Sertifier’ın gerisinde kalıyor. Ancak bu yine de Sertifier için globale açıldığında fark oluşturacak şekilde rakipsiz olacağı anlamına gelmiyor. Basit yazılım geliştirmelerle bu fark kapanabilir. Ekip bunun farkında olmalı.

Sertifier ekibinin temel hedefi; eski sertifika kavramı yerine, kazanımların sertifika üzerine işlenebildiği, sertifika doğrulamasının yapılabildiği, güvenli, depolanabilir sertifikalar üretip ‘Akıllı Sertifika’ kavramını hayata geçirebilmek. Ve bunu sürdürülebilir dünya modelinde kağıt tüketiminin önüne geçerek dijital olarak gerçekleştirmek.

Adrese teslim diyet yemek servisi: 90fit

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Sağlıklı ve üretken bir yaşam sürmek için beslenmenin önemini hepimiz biliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü tarafından obezitenin dünyanın en büyük sağlık sorunu ilan edildiği günümüz dünyasında modern yaşam koşuşturması sağlıklı besinlere ulaşmamızı daha da zorlaştırmış durumda.

Hal böyle olunca da çoğumuz belirli dönemlerde diyet yapma veya sağlıklı beslenme kürleri ile detoks yapma ihtiyacı duyuyoruz.

Yerli girişimlerimizden 90fit, spora başlayan, kilo kontrolü sağlamak isteyen ya da farklı sebeplerle diyet yapmak isteyen kişilere hem zaman kazandıran, hem de ihtiyacı olan kalori ve besin ögelerini sağlayan ve adrese teslim diyet yemek servisi çözümü sunan bir girişimdir. Girişim her gün ne diyet yemeği yiyeceğim sorularını bir kenara bıraktırıyor ve platformunda bulunan mutfaklar aracılığı ile günlük olarak kapınıza kadar size özel olarak hazırlanmış diyet yemeklerini servis ediyor.

Meditation App‘in de yatırımcısı olan kurucu ortaklardan Tülin Karabük uzun yıllar profesyonel hayatta kendi seçtiği kompozisyonda gıdalara ulaşmanın zorluğunu yaşamış ve her gün kendi hazırladığı ev yemeklerini ofise taşımış, daha sonra bu ihtiyacı bir yatırım fırsatı olarak değerlendirerek 90fit‘i 2018 yılında 10 kişilik bir ekiple Şişhane’de bulunan ofislerinde hayata geçirmiş.

Bu hikaye ile kurulan ve bir iyi yaşam platformu olmayı hedefleyen 90Fit : “İyi bir yaşamın iyi beslenmeyle başladığına inanarak” farklı mutfakların alternatif lezzetlerini farklı ihtiyaç sahibi kullanıcılarla buluşturuyor ve her gün taze olarak adreslere teslim ediyor. Daha evvel Wirecard girişimini hayata geçiren Alper Akcan ve Tuğçe Erül de kurucu ortaklar arasında yer alıyor.

90fit bir platform olduğu için bünyesinde birden fazla mutfak bulunuyor. Damak tadınıza en uygun lezzeti seçmeniz böylece çok daha kolay oluyor. 90fit ile daha geleneksel yemekler hazırlayan mutfaklardan, daha modern yorumlar yapan muftaklara kadar pek çok seçenek sizi bekliyor.

Ayrıca 90fit doktorlar ve diyetisyenler gibi bir çok uzman ile çalışıyor. İhtiyacınıza en uygun olan menü diyetisyenler tarafından belirleniyor ve tecrübeli şefler tarafından özenle hazırlanıyor. Amacınız ister zayıflamak, ister kas kütlenizi arttırmak, isterse özel beslenmek olsun, 90fit bunu kolay bir şekilde kapınıza kadar ulaştırıyor.

Türkiye’deki girişimleri hız kesmeden paylaşmaya devam ediyoruz. Yeni girişimleri tanımak için takipte kalın. 90fit’i ilk kez paylaşmanın yanı sıra, yeni gelişmeler oldukça da bilgilendireceğiz.

13 milyon kullanıcısı olan Faladdin, kullanıcıların telefonlarını izliyor mu?

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Türkiye’nin en popüler fal uygulamalarından biri olan Faladdin, son zamanlarda bir tartışma konusunun içerisine düştü. Kullanıcıların İnternet’te yaptığı yorumlar ile acaba “Faladdin, bizi izliyor mu?” sorusunu sordurdu.

Uygulamanın fal tahminlerinin yüksek çıkması, bazı kullanıcılarının kafasında soru işareti oluşturdu. Biz de Faladdin kurucusu Sertaç Taşdelen’i Kanyon’da ayak üstü yakaladık ve bir Starbucks’a oturduk, kendisine bu soruyu direkt sorduk. Kişisel verilerin güvenliliğini de ilgilendiren bu sorunun cevabını kurucusunun kendisinden alalım.

Biotech girişimler için BIO Startup Program başvuruları açıldı

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Biotech odaklı girişimlerin başvurabileceği BIO Startup Program başvuruları açıldı. Başvurunuzu 6 Mart 2019‘a kadar bu bağlantıdan yapabilirsiniz.

AIFD (Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği) ve ReDis Innovation iş birliğinde yürütülen bu programda yer alarak; uzman eğitmenler ve sektörün önde gelen profesyonelleri ile Biyogirişimcilik Kampı’na katılma şansı yakalayacak ve girişiminizi doğru kişilerle büyüteceksiniz.

2016 yılında ilk kez düzenlenen BIO Startup Program‘ın dördüncüsü başvuru almaya başladı! 2019 yılından itibaren küresel yenilikçi ilaç firmalarını Türkiye’de temsil eden Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AIFD) tarafından desteklenecek olan ve yürütücülüğünü ReDis Innovation’ın üstlendiği Program, biyogirişimcilerin küresel bağlantılara erişiminde ve biyoteknoloji startup’larının büyümesinde hızlandırıcı rol oynamayı amaçlıyor.

Bu kampı takiben, BIOEXPO’da TÜSEB (Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı) himayelerinde düzenlenecek “Güçlü Bir Biyoekonomiye Doğru: Biyoteknolojide Öncelikler ve İş birlikleri” sempozyumunun parçası olarak BIO Startup Demo Day’de sunumlarını yapacaklar.

Türkiye’deki süreci tamamlayan ve Demo Day’de seçilen biyogirişimciler, Philadelphia’da gerçekleşecek BIO Entrepreneurship Bootcamp‘e ve BIO Convention‘a katılma, yatırımcılarla, küresel şirketlerle, inkübasyon merkezleri ile buluşma fırsatını elde edecek.

FinTech ve kripto parada 2019 yılına damgasını vuracak 5 trend

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Türkiye’nin teknolojiye ilgi duyan genç ve dinamik nüfusu, küresel fintech devleri için ilgi çekici bir pazar oluşturuyor. 2018 yılı içinde ABD pazarından önce Türkiye’de faaliyete geçen Londra merkezli kripto para borsası DSX, geçtiğimiz haftalarda ise Türk Lirası üzerinden, Türkçe dil desteğiyle kripto alım satım hizmeti sunmaya başlamıştı. DSX CEO’su Mike Rymanov, Türkiye’nin 2019 yılında FinTech ve kripto alanında heyecan verici gelişmelere öncülük edeceğini belirterek, bu yıl en çok konuşulacak beş ana trendi açıkladı:

  • Kripto para yasal çerçeveye oturuyor

Kripto paralara ilişkin yasal düzenlemeler 2019 yılında da artarak devam edecek. Finans ekosistemini denetleyen yasal otoriteler, kripto para dünyasında da söz sahibi olmak isteyecek. Kripto para dünyasına adım atan büyük ölçekli finans kuruluşlarına 2019 içinde her geçen gün bir yenisi eklenecek.

  • Ekonomi mobil öncelikli hale geliyor

Günlük yaşamın her alanında pek çok işlem için kullanılan akıllı telefonlar, rutin finansal faaliyetler için de vazgeçilmez hale gelecek. Kimlik doğrulama ve güvenlikte, iki kişi arası transferlere ve alım satım işlemlerine kadar her türlü finansal işlemde öncelikli olarak akıllı telefonlar kullanılacak. 2020’de tümüyle nakitsiz bir topluma dönüşemesek de, bu güçlü hedefe bir adım daha yaklaşmış olacağız.

  • Blockchain kripto paranın ötesine geçiyor

İş dünyası 2019’da blockchain’i sadece finansal işlemler için değil; bugün pek çok sektörü etkileyen zorlukları ve süreçlerdeki engelleri daha etkin biçimde aşabilmek için kullanmaya başlayacak. Bu yıl en fazla öne çıkacak kullanım senaryolarının başında ise hissedar oylarının blockchain ile doğrulanması, bu sayede yıllık genel kurullarda şeffaflık ve güvenliğin sağlanması geliyor.

  • Yapay zeka “buzları eritecek”

Finans sektöründe bankalar ve diğer hizmet sağlayıcılar ile tüketici arasında dijitalleşme nedeniyle zayıflayan ilişki, yapay zeka teknolojisi sayesinde yeniden güçlenecek. Büyük veriyi ileri düzey iş analitikleriyle anlamlandıran yenilikçi teknolojiler, daha önce hiç bankacılık hizmeti almamış kişiler için bile kredi skorları belirleyecek.

  • Ana trend: finansal katılımı artırmak

FinTech dünyasının 2019 gündeminde, bugüne kadar bankacılık veya geleneksel finans servislerine ulaşmakta güçlük çeken tüketiciye ulaşmak var. Özellikle gelişmekte olan pazarlarda finansal erişimi teknoloji aracılığıyla artırmak, FinTech dünyasının büyümesinin en etkili yolu olarak görülüyor. Bu nedenle “önce mobil” stratejisi, yapay zeka destekli risk yönetimi ve blockchain tabanlı şeffaflık büyük önem taşıyor.

EY Yılın Girişimcisi programı için son başvuru tarihi 15 Ocak

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Türkiye’de bu yıl 11’incisi düzenlenen ‘EY Yılın Girişimcisi’ (EY Entrepreneur Of The Year) programı için başvurular 15 Ocak 2019 tarihine kadar devam ediyor. Yılın Girişimcisi büyük ödülünün yanı sıra Yılın Kadın Girişimcisi ve Yılın Start-Up Şirketi olmak üzere iki yeni kategorinin daha eklendiği programa başvurular geoy.ey.com adresinden yapılıyor.

Dünya genelinde 60’dan fazla ülkede 145 şehirde düzenlenen ödül programında, bugüne kadar dünya çapında girişimcilerin ödüllendirildiği Türkiye finalisti, Haziran 2019’da Monako’da düzenlenecek ‘EY Dünya Yılın Girişimcisi – World Entrepreneur Of The Year’ yarışmasında Türkiye’yi temsil etmeye hak kazanacak.

Geçtiğimiz yıl Türkiye programında inşaat, turizm ve gayrimenkul alanında faaliyet gösteren Summa Turizm Yatırımcılığı Yönetim Kurulu Başkanı Selim Bora, jüri tarafından Yılın Girişimcisi seçilmiş ve ‘EY Dünya Yılın Girişimcisi – World Entrepreneur Of The Year’ yarışmasında ülkemizi başarıyla temsil etmişti.

“EY Yılın Girişimcisi” programına kimler başvurabilir?

Jüri üyeleri ‘EY Yılın Girişimcisi’ adaylarını; girişimcilik ruhu, stratejik bakış açısı, sosyal ve kültürel etki, finansal performans, bireysel/kurumsal sosyal sorumluluk, saygınlık ve yenilikçi anlayış gibi kriterler doğrultusunda değerlendirecek.

Programa iki yeni kategori daha eklendi

‘EY Yılın Girişimcisi’ programına, “Yılın Girişimcisi” ödülünün yanı sıra “Yılın Kadın Girişimcisi” ve “Yılın Start-Up Şirketi” olmak üzere iki yeni kategori eklendi.

Bugüne kadar düzenlenen programları kimler kazandı?

‘EY Yılın Girişimcisi’ programında başarılı bulunarak Türkiye’yi uluslararası arenada temsil eden girişimcilerin listesi şöyle:

  • 2004 – Süleyman Orakçıoğlu / Orka Group Yönetim Kurulu Başkanı
  • 2005 – Kerim Taner / Alara Tarım Ürünleri Şirket Ortağı ve CEO
  • 2006 – Sedat Yalınkaya / Goldaş CEO
  • 2007 – Ersin Akarlılar / Mavi Giyim CEO
  • 2008 – Orhan Turan / ODE Yalıtım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
  • 2009 – Gülden Yılmaz & Yılmaz Yılmaz / Koton Mağazacılık Başkan Yardımcısı & Yönetim Kurulu Başkanı
  • 2010 – Canan Çelebioğlu & Can Çelebioğlu / Çelebi Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili & Yönetim Kurulu Başkanı
  • 2012 – Şükrü Bozluolçay / Bozlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı
  • 2014 – Levent Yılmaz & Feridun Tunçer / Baydöner Yönetim Kurulu Başkanı &Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
  • 2018 – Selim Bora / Summa Turizm Yatırımcılığı Yönetim Kurulu Başkanı

Global girişimler için yatırım şirketi Growth Circuit’ın lansmanında sahne alan 9 girişim

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Global düşünen girişimcilere Silikon Vadisi’nin kapılarını açan hızlandırma ve yatırım şirketi Growth Circuit, 9 Ocak 2019 Çarşamba günü İstanbul’da bir lansman gerçekleştirdi. Bizimde katıldığımız bu etkinliklte Growth Circuit, yatırım yaptığı portföy girişimleri ve Ankara’nın yeni ortak çalışma alanı Cozone’u tanıttı.

Growth Circuit, hızlandırma programlarına katılan erken aşamadaki girişimleri 200 bin TL’ye kadar ön tohum yatırımlarıyla Silikon Vadisi’ne açarken, daha ileri aşama teknoloji şirketlere ise 1.5 milyon TL’ye kadar yatırım yapıyor. Growth Circuit bugüne kadar, 145 Türk girişimini UC Berkeley ve Babson Global‘den gelen global mentorlarla destekledi. Hızlandırma programına katılan 20 girişime toplamda 2 milyon TL yatırım yaparak, Draper University ve ABC Global ortaklığında gerçekleştirdiği hızlandırma programlarıyla globale hazırladı.

Growth Circuit’un portfoyünde sunum yapan 9 girişim:

Restearn: sıradan restoranları daha verimli, uzun süre kazanç elde edebilen ve
mutlu müşterilere sahip restoranlara dönüştürmek isteyen bir girişim. Restearn
sayesinde mekan sahipleri müşterileri hakkında detaylı bilgiye sahip olarak yeni
ve sadık müşterilere kolay bir şekilde ulaşabilecek.

Seyisco: Kara taşıtlarının altına takılan donanım sayesinde yol hasarları tespit
ederek, erken teşhis ve tasarruf sağlıyor.

Warden Legal: Warden ticari hukuk piyasalarında boy gösteren müşterilerinin
işlerini geliştirmek için yapay zeka hukuk asistanları ve analiz ürünleri geliştirir.

Sensgreen: Sensgreen, gelişmiş sensörler ve yapay zeka algoritmaları
kullanarak ticari binalarda enerji verimliliği çözümleri geliştirmektedir.

Blok-Z: Blok-Z, Elektrik dağıtım firmalarına bağlı elektrik üreticilerinin
ödemelerini blok zinciri altyapısıyla eşten eşe olarak ödemelerine olanak
sağlayan çözümler geliştirmektedir.

Kolay Ekran: Pano ve billboard gibi dış cephe reklamlarını dijitalleştiren daha az
masraflı çözümler geliştirir.

Gatepay: Çifte-harcama (double-spend) saldırılarını kriptografik olarak özgün
bir mekanizmayla engelleyerek Bitcoin ve diğer kripto-paralar ile yapılan
ödemelerde ağdaki işlem sürelerini bekleme gereksinimini ortadan kaldıran açık
kaynak kodlu bir yazılım cüzdanı ve altyapısıdır.

Spirohome: Günümüzde her yaşta görülen ve her geçen gün artan astım ve
koah hastalıklarına akıllı çözümler geliştiriyor.

Webgazer: Web sitelerine monitor hizmeti sunarak, web sitelerinin performanslarını analiz eden SaaS çözüm.

Growth Circuit Hızlandırma Programının 2019 ayağında başvuruları devam
ediyor. Başvurunuzu buradan yapabilirsiniz.

Arya girişimlerinden Masraff, Türkiye İş Bankası ile işletmeleri dijitalleştirecek

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Türkiye İş Bankası, işletmelerin masraf süreçlerini daha dijital hale getirmek için Masraff ile birlikte kampanya başlattı. Masraff uygulaması; personel harcamalarına ilişkin fatura ve fişlerin fiziki olarak saklanması, teslim edilmesi, manuel olarak girilmesi gibi süreçleri arkasında bulunan yapay zeka yetenekleri ile faturanın yalnızca fotoğrafının çekilmesi ve gönderilmesi gibi pratik bir hale dönüştürüyor.

Kampanya kapsamında, İş Bankası müşterisi olan firmalar İnternet Şube ve İşCep’ten alacakları referans kodu ile gerçekleştirecekleri satın alımlarda Masraff’ın bir yıllık üyeliğini ilk üç ay ücretsiz kullanabilecek.

Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek, dijitalleşmenin İş Bankası için sonu gelmeyecek sürekli ve giderek hızlanan bir süreç olduğunu vurgulayarak, “Altyapımızdan şubelerimize, dijital kanallardan ürünlerimize kadar her alanda müşterilerimize çözümler sunabilmek için önemli yatırımlar yapıyoruz. Masraff gibi uygulamalar, işletmelere hem zaman hem de maliyet açısından önemli kazanımlar sunuyor. Bu işbirlikleri ile ticari müşterilerimizin işlerini daha kolay yapabilecekleri uygulamalara avantajlı koşullarla ulaşmalarını sağlıyoruz” diye konuştu. Masraff’ın Arya Kadın Yatırım Platformu’nun yatırımcılar ile girişimcileri buluşturduğu ve İş Bankası’nın ana sponsor olarak yer aldığı Arya Retreat etkinliğinde birinci olduğunu belirten Şimşek “Girişimcilerin ve özellikle kadın girişimcilerin büyümelerinde katkı sağlayacak bu tip işbirliklerine çok önem veriyoruz” dedi.

Masraff’ın kurucu ortağı ve CEO’su Begül Eray Sezgin de “Şirketlerin dijital dönüşüm yolculuğunda süreçlerini akıllı ve otomatik hale getirmeleri artık bir zorunluluk olarak karşımızda. Biz de Masraff ile şirketlerin masraf yönetimini, fişin sadece fotoğrafının çekildiği, veri girişi sürecini yapay zeka algoritmalarımızın tamamladığı, hazır entegrasyonlarımız sayesinde masrafların muhasebe sistemlerine aktarımının yapıldığı komple bir çözüm olarak sunuyoruz. İş Bankası gibi her anlamda dijitalleşmeyi benimsemiş bir kuruluşun, şirketlerin dijital dönüşümünü gerçekleştirebilmeleri için önderlik etmesi tüm ekosistem açısından çok önemli” şeklinde konuştu.

Arya Kadın Yatırım Platformu Yönetici Ortağı Deniz Duygu da “Arya Hızlandırma Programı’nın amaçlarından biri bu tarz işbirliklerine vesile olmak. Arya Kadın Yatırım Platformu ve İş Bankası birlikteliğinin gönül bağı dışında girişimcilerimizle işbirliği oluşturması da bizi çok mutlu ediyor” dedi.

Hamdi Ulukaya girişimleri Doğu Ekspresi’nde yolculuk yaparak mentorluk aldı

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

2017 yılında 5 milyon dolar yatırımla kurulan Hamdi Ulukaya Girişimi (HUG) katılımcıları ile mentorları “Girişim Ekspresi”nde bir araya geldi. Chobani’nin kurucusu başarılı girişimci Hamdi Ulukaya tarafından hayata geçirilen HUG’ın ilk iki dönem katılımcıları Doğu Ekspresi ile Erzincan’dan Kars’a uzanan üç günlük Hedef Takip Toplantısı’nda buluştu. Katılımcılar; aralarında TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Esin Güral Argat, MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Erkut, New York Üniversitesi Pazarlama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tülin Erdem gibi alanında uzman isimlerin bulunduğu mentorlarla projelerini geliştirme fırsatı yakaladı.

Erzincan’da başlayan programda ilham konuşmaları, şirketleşme süreci ve marka yaratma stratejileri gibi girişimcilik yolculuğunda ihtiyaç duyulan tüm bilgiler konunun uzmanları tarafından paylaşıldı. Programda ayrıca Startup Destek Programı katılımcıları alanında başarılı isimlerden oluşturulan model yönetim kurulu toplantılarında, şirketlerinin gelecek stratejilerini tartıştı. Erzincan’dan Kars’a Girişim Ekspresi’yle giden yolcular, trende geçirdikleri saatleri de birebir mentor eğitimleriyle değerlendirdi.

Doğu Ekspresi bir eğitim aracı olabilir mi?

Girişimciliği Anadolu’ya yayma iddiası olan Hamdi Ulukaya Girişimi, son dönemin popüler rotalarından biri olan Doğu Ekspresi’ni bir girişimcilik merkezi haline getirmiş oldu. Kendilerine özel olarak ayrılmış kompartımanlarda seyahat eden mentor ve deneyimli iş insanları girişimci adayı ve startup kurucularıyla birebir görüşmeler yaparak, iş fikri ve şirket stratejileri üzerine çalıştı.

Kars’ta da tüm gün süren eğitimlerin ardından katılımcılar, bölgenin yerel değerlerini marka haline getiren girişimcilerin hikayelerini dinlediler. HUG katılımcıları eğitimlerin yanında Erzincan ve Kars’ın kültürel ve doğal güzelliklerini de keşfetme fırsatı buldu. Gravyer Peyniri’nin merkezi olan Boğatepe Köyü’nde kurulan Peynir Müzesi’ni gezen katılımcılar köy halkının evlerine misafir olup köyün kalkınma hikayesini yerinde dinlediler.

Hande Enes’ten yatırım alan FineDine kurucu ortağı Duygu Kutluoğlu ile ilk röportaj

Paylaşan:
Hilmi Öğütcü
-

Hande Enes‘ten yatırım alan FineDine kurucu ortağı Duygu Kutluoğlu Kılıç ile girişimi üzerine kısa bir röportaj gerçekleştirdik. İlk röportajını egirişim’e veren Duygu, yatırım süreci hakkında bilgi verdi.

Ayrıca Hande Enes‘ten bir bilgi aldık. Bugüne kadar toplamda 21 girişime 1.5 milyon dolardan fazla yatırım gerçekleştirmiş.

Eğer sorularınız varsa, yorumlar bölümüne yazabilirsiniz.

1...870871872...1.1021.102 Sayfanın 871. Sayfası

egirişim Medya Hizmetleri A.Ş.