Ana Sayfa Blog Sayfa 838

Twitter’da tweet’lere verdiğiniz cevapları artık diğer kullanıcılara gizleyebileceksiniz

Twitter’da konuşurken herkes güvende ve rahat hissetmeli. Bunun olabilmesi için, platformdaki sohbetlerin yürüme şeklinin değiştirilmesi gerekiyordu.

Mevcut durumda Tweet‘leri cevaplayanlar tartışmanının konusunu veya tonunu değiştirip kitleniz ile konuşmak istediğiniz konuları amacından saptırabiliyorlardı.

Tweet’lere verilen cevaplar tüm kullanıcılara gizlenebilecek

Tweet’lere cevap olarak başlattığınız sohbetlerde daha fazla kontrol sahibi olmanız için Tweet’lerinize verilen cevapları saklama seçeneği şirket tarafından test edildi. Bu özellik sohbetlerinizi yönetme şeklinize yeni bir soluk getirecek. Bugünden itibaren bu özellik dünyadaki herkesin kullanımına açık hale getirildi.

Çalışma şekli şöyle: herhangi bir kişi Tweet’lerine gelen cevabı saklamayı seçebilir. İsteyen herkes saklanmış Tweet’leri Tweet’te görünen gri ikona dokunarak görebilir ve Tweet’lerle etkileşime geçebilir. Böylece başlattığınız sohbetler üzerinde daha fazla kontrolünüz olur ama insanlar da isterlerse hala tüm sohbeti görebilirler.

Twitter’dan yapılan açıklamada denemelerden şunlar öğrenilmiş:

  • İnsanlar çoğunlukla alakasız veya can sıkıcı olduğunu düşündükleri Tweet’leri saklıyorlar.
  • Seçenek, gürültü kalabalığını ortadan kaldırmak için yeni bir yol sunuyor: cevapları saklama özelliğini kullanan insanların yüzde 85’i engelleme veya sessize alma özelliklerini kullanmıyor.
  • İnsanlar politikacı veya gazeteciler gibi kamuoyuna mal olmuş kişilerin bu özelliğe nasıl tepki vereceklerini merak ediyordu. Şu aşamada bu kişiler cevapları saklamaya yöntemine çok başvurmadı.
  • Kanada’da Tweet’lerini saklayan insanların yüzde 27’si kişilerle nasıl etkileşime geçtikleri konusunda gelecekte bir kez daha düşüneceklerini belirttiler. Ayrıca sessize alınan kelimelere benzer şekilde bu özelliğin ne gördüklerini kontrol etmeleri açısından yardımcı bir yol olduğunu düşündüler.
  • Bir kişinin cevabını sakladıktan sonra kendinizi o kişiden uzaklaştırmak isteyebileceğinizi gördük. Bu sebeple artık aynı zamanda bu hesabı engellemek isteyip istemediğinizi de kontrol edeceğiz.
  • Bazı insanlar, ikonlar görünmeye devam ettiği için cevapları misilleme olabilir korkusuyla saklamayı istemediklerini söyledi. Bu konu hakkında fikirlerinizi almaya devam edeceğiz.
  • Bunlar ilk bulgular. Özellik daha fazla kişi tarafından kullanıldıkça daha fazla şey öğrenmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.

Twitter, sohbet alanlarında daha fazla netlik ve yeni kontrol yöntemleri üzerinde çalışıyor. Uygulama geliştiriciler ek sohbet yöntemleri geliştirebilsinler diye yakın bir zamanda cevap saklama özelliği konusunda yeni bir uç noktası sunalacakmış. Belli sohbetleri kimler görebilir veya cevaplayabilir konusunda daha fazla seçenek deniyormuş. Bu davranışlar değişiyor mu görmek için de etkileşim değişikliklerini test ediyor.

Twitch bağışları MenaPay’in kripto parası MenaCash ile yapılmaya başladı

Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerini kapsayan MENA Bölgesinin ilk blokzinciri (Blockchain) tabanlı ödeme sistemi MenaPay, Twitch platformunda sabit kripto para ile bağış yapılmasına olanak sağlıyor.

Akıllı telefonların daha güçlü işlemcilere sahip olması ve yüksek hızlı internet ile dijitalleşen oyun sektörü 2019 yılında bir önceki yıla göre yüzde 9,6 büyüme gösterdi. Oyun sektörü için 2019 yılında 152 milyar doların üzerinde harcama yapıldı. Dijital oyun kategorisinin büyük ilgi görerek büyümesiyle birlikte dünya genelinde sayıları iki milyar 500 bine ulaşan online oyuncular için yeni fırsatlar doğmaya başladı.

Bu fırsatlar içerisinde ‘streaming’ platformları aracılığıyla oyuncuların oyun oynarken para kazanması ön plana çıkmaya başladı. Gün geçtikçe daha da dijitalleşen sektörde en popüler streaming platformu olan Twitch ‘bağış’ kültürü ile ön plana çıkıyor. Oyun yayıncıları Twitch üzerinden kripto paralar ile bağış topluyor.

Oyuncular artık değeri sabit kripto para kazanıyor

İnternetin itici gücü olarak tanımlanan blokzincir teknolojisi sayesinde birçok sektör dijitalleşerek daha hızlı, güvenli ve şeffaf ödeme yöntemlerine yöneliyor. Blokzincir tabanlı yeni nesil ödeme yöntemi MenaPay’in son güncellemesi ile izleyicilerin artık 3 milyon 700 bin yayıncının bulunduğu Twitch platformunda sabit kripto para ile saniyeler içinde bağış yapmasına olanak sağladığını duyurması ise bu beklentilerin boşa çıkmayacağının en çarpıcı örneklerinden biri oldu. MenaPay’in banka bağımsız mobil uygulamasında ödeme ve para transferi işlemleri değeri değişmeyen kripto para birimi MenaCash ile gerçekleşiyor.

MenaPay yayıncılar ve oyuncular için en ideal sistemi sunuyor

Konuyla ilgili açıklama yapan MenaPay CEO’su Çağla Gül Şenkardeş; “Oyunların gerçek zamanlı izlenebilmesi için kullanılmaya başlanan bir platform olan Twitch üzerinden büyük turnuvalara, e spor karşılaşmalarına, bireysel oyunlara ve oyunlarla ilgili sohbetlere ulaşılabiliyor. Yayıncılar ile iş birliği programı sürdüren Twitch reklam gelirlerini popüler yayıncılar ile paylaşma amacı taşıyor. Twitch’in yayıncılara kazandırdığı gelir konusunda rakiplerine kıyasla en büyük avantajı izleyicilerinin “bağış” kültürüne sahip olması. İzleyiciler, içeriğini beğendikleri yayıncıların bağış sayfalarına girip çeşitli miktarlarda bağış yapıyorlar ve bunun karşılığında bazen çeşitli avantajlar, bazen de söz konusu yayıncıyla iletişim kurmak için diğer izleyicilerin arasından sıyrılma şansı elde ediyorlar. Bu bağış sisteminin yapısı yayıncının tercihine bırakılmış durumda olmakla birlikte, genelde PayPal ya da Twitch Bit sistemi benzeri servisler tercih edilmektedir. MenaPay, bunlar ve benzeri sistemlerin arasından yükselerek, bütün yayıncılar için en ideal bağış sistemi olma yolunda ilerliyor. MenaPay chargeback riskini ortadan kaldırarak yayıncıların gelir kaybının önüne geçiyor. Düşük komisyon oranları ve stabil kriptopara birimi MenaCash ile hem yayıncılara hem de bağışçılara avantaj sağlayacak ucuz ve zahmetsiz bir para transferi sistemi. MenaPay, para transferi için QR kodlar veya kullanıcı adları kullanır. Basit ve kullanıcı deneyimi açısından kusursuz olan bu sistem, bağışçıları kullanımı kolay bir para transferi sayfasına yönlendirerek transferin hızlıca tamamlanmasını sağlıyor.” dedi.

Lockheed Martin, Dijital Mühendislik girişimlerini desteklemek için Dassault Systèmes’in 3DEXPERIENCE platformunu seçti

Dassault Systèmes, Lockheed Martin‘in dijital mühendislik girişimlerini desteklemek için 3DEXPERIENCE platformunu kullandığını açıkladı. İki şirket arasındaki bu işbirliği sayesinde Lockheed Martin, yeni nesil uçaklar ve helikopterleri için tasarımdan üretime uzanan dijital bir zincir oluşturmayı hedefliyor.

Şirketin Havacılık ve Döner Sistemler ve Görev Sistemleri birimi bu platformu, işbirliğini, çevikliği ve hızı arttırmayı amaçlayan kapsamlı bir dijital ortamda 3D tasarım yazılımı, 3D Dijital Model ve Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) çözümleri için kullanıyor.

Konuyla ilgili yaptığı açıklamada Dassault Systèmes Havacılık ve Savunma Sanayi Başkan Yardımcısı David Ziegler şunları kaydetti: “3DEXPERIENCE platformu Lockheed Martin’in dijital mühendislik hedeflerine ulaşmasını kolaylaştıracak ve ürün mühendisliğini entegre platform yaklaşımıyla optimize etmesine yardımcı olacak. Bu yaklaşım, son derece karmaşık programlara esneklik kazandırıyor ve havacılık endüstrisinin 21. yüzyılını şekillendiren sofistike uçak inovasyonundaki gelişmelerde itici güç olma rolünü üstleniyor.Lockheed Martin gibi şirketler, operasyonlarına hız kazandırmak ve büyük program teslimatlarındaki verimliliği artırmak için kapsamlı ve çok disiplinli süreçleri hızla uygulayabiliyor.”

Akıllı tarım teknolojileri girişimi ForFarming, 12 Milyon TL değerleme ile ikinci yatırımını aldı

Kapalı alanlarda yapay zeka destekli ve IoT tabanlı dikey tarım çözümleri sunarak yıl boyunca zirai ilaçsız, taze ve sağlıklı ürünler yetiştirilmesine olanak sağlayan ForFarming ikinci yatırımını aldı.

Tarvenn Ventures’dan aldığı ilk yatırım ile 1 yıldan kısa sürede ürünlerini lanse ederek 7 farklı ülkeye girmeyi başaran girişim, yeni yatırım ile global pazarda akıllı topraksız tarımın teknoloji öncüsü olmayı hedefliyor.

“Sağlıklı Gelecek için Akıllı Tarım” sloganı ile yola çıkan ve 2018 Aralık ayında Tarvenn Ventures’dan tohum yatırım alan ForFarming, 1 yıldan daha kısa bir sürede şirket değerini 9 kat arttırarak ikinci yatırım turunu 12 Milyon TL değerleme ile 2,4 Milyon TL yatırım alarak tamamladı. Tarvenn’in liderlik ettiği yatırım turuna; exit yapmış Adphorus girişiminin kurucusu Volkan Çağsal, değerli iş insanı Tolunay Yıldız, EGİAD Melekleri yatırım ağından Frederic Fatih Pagy ve Keiretsu Forum melek yatırımcılarından Figen Korun ve Gamze Sart katıldı.

“Farmio” ve “Farmi” isimli ürünleri ile şimdiye kadar 7 farklı ülke ve 24 farklı lokasyonda akıllı topraksız tarım çözümleri sunmayı başaran ForFarming, aldığı yatırım ile küresel pazarda önemli bir oyuncu olmaya hazırlanıyor. Yapay zeka destekli yazılım otomasyonu (SaaS) “Farmio” ile dikey tarım alanlarını ve seraları akıllı hale dönüştüren ForFarming, bu çözümü ile dünyanın öncü yapay zeka destekli akıllı tarım teknoloji sağlayıcısı olmayı hedefliyor. Bir diğer hizmeti “Farmi” ile de; restoranlardan market zincirlerine, otellerden fabrikalara kadar birçok farklı alanda anahtar teslim otonom dikey tarım çözümleri ile mevsimden bağımsız taze ve sağlıklı ürünler yetiştirilmesini sağlıyor.

Farmi ile yıl boyunca taze ve sağlıklı ürünler yetiştirin

Farmi, şık tasarımı ile süpermarketlerden restoranlara; otellerden ofislere kadar birçok farklı alanda yerinde üretim imkanı ile yıl boyunca taze ve sağlıklı ürünler sunulmasını sağlıyor. Tam otonom akıllı sistemi ile Farmi; 30’dan fazla bitkinin hiçbir zirai bilgiye ihtiyaç duyulmadan yetiştirilmesine olanak veriyor. Ayrıca özel yazılımı ile tüm bitkilerin üretim planlamasını uzaktan kontrol edebiliyor ve yapay zeka ile gerçekleştirilebiliyor. Farmi ile anlık olarak tüm ortam koşulları sensörler aracılığı ile ölçümleniyor ve optimum ortam koşullarının sağlanarak en lezzetli, taze ve sağlıklı ürünlerin en kısa sürede yetiştirilmesi sağlanıyor.

Farmio: Dünyanın ilk ve tek yapay zeka destekli akıllı tarım çözümü

ForFarming, geliştirmiş olduğu yapay zeka destekli akıllı tarım çözümü Farmio ile dünyada öncü olmayı hedefliyor. Mevcutta üretim yapılan sera, park ve bahçeler Farmio ile çok daha akıllı ve kontrol edilebilir hale geliyor. Gelişmiş algoritmalara sahip yapay zeka destekli ve bulut tabanlı Farmio yazılımı ile yetiştirilen ürünlerin sıcaklık, nem, CO2, pH, ışık gibi değerleri otomatik olarak ölçülerek kontrol ediliyor. Yetiştirilen ürünler yapay zeka ile değerlendirilerek ortam koşulları optimize ediliyor ve üreticiler gerçek zamanlı olarak bilgilendiriliyor. Bunlara ek olarak, bitki veri deposu ve bitki analizi gibi özelliklerle üreticilerin çok daha verimli bir üretim ve hasat süreci planlaması yapmasına olanak sağlanıyor.

“Dünyanın topraksız tarım teknoloji sağlayıcısı olmayı hedefliyoruz”

ForFarming kurucu ortağı Levent Atlas; “Sağlıklı ve taze ürünlere ulaşımın her geçen gün zorlaştığı günümüzde, yerinde üretim imkânı sunan topraksız tarımın önemi artıyor. Sahip olduğumuz teknoloji ve sunmuş olduğumuz çözümler ile kısa sürede Türkiye’nin öncü, çevre bölgelerin lider akıllı topraksız tarım firması haline geldik. Bu durum bizi gururlandırırken bir yandan da sorumluluklarımızı arttırıyor. Yeni yatırımımız ile dünyanın topraksız tarım teknoloji tedarikçisi olma hedefimize emin adımlarla ilerliyor olacağız. Vizyonumuza ve ekibimize inanan bütün yatırımcılarımıza ve özellikle bizi ilk günden itibaren her konuda destekleyen, bizimle sabahlayan, takım arkadaşımız olan Tarvenn Ventures ekibine ve değerli CEO’su Mustafa Kopuk’a gönülden teşekkür ediyoruz.”

Maximum Mobil veya İşCep üzerinden Yurt Dışı Çıkış Harcı’nızı ödeyebilirsiniz

Türkiye İş Bankası, kullanıcıların günlük hayatlarını kolaylaştıran, basit, hızlı, güvenli ve fark yaratan deneyimler sunan İşCep ve Maximum Mobil uygulamalarına yeni özellikler eklemeye devam ediyor.

Sunulan güncel versiyonlar ile hem İşCep’in hem de Maximum Mobil’in mevcut işlem seti içerisine “Yurt Dışı Çıkış Harcı” ödeme imkanı da eklendi.

Yurt Dışı Çıkış Harcı Ödemesi

Gelir İdaresi Başkanlığı ile tamamlanan entegrasyon kapsamında bankacılık uygulamaları arasında Türkiye’de bir ilk olarak Maximum Mobil kullanıcıları uygulamadaki “Ödemeler” menüsü altında yer alan “Yurt Dışı Çıkış Harcı Ödemesi” alanından tüm bankalara ait kredi kartları ile harç ödemelerini yapabilecek. İşCep kullanıcıları da vadesiz TL hesaplarından “Ödemeler” menüsünden “Vergi – Harç” adımını takip ederek harç ödemelerini gerçekleştirebilecekler.

Böylece Şube’ye gitmeden, havalimanında sıra beklemeden, 7 gün 24 saat harç ödemelerini kolayca gerçekleştirebilecek. Maximum Mobil ve İşCep üzerinden yapılan yurt dışı çıkış harcı ödemelerinde harç tahsilat bilgisi, Gelir İdaresi Başkanlığı aracılığı ile online olarak Emniyet Genel Müdürlüğü’ne aktarılacağından kullanıcıların kontrol noktalarında ayrıca pul ya da dekont göstermelerine gerek olmayacak.

EvdekiBakıcım, Kanadalı üç melek yatırımcıdan 600 bin dolar yatırım aldı

Sizlerle Ağustos 2019’da gerçekleştirdiğimiz röportajda yakında yatırımını açıklayacağımız diye paylaştığımız Miraç BalOgün Köprülü ve Sinan Gürsan tarafından kurulan EvdekiBakıcım‘ın, konuştuğumuz o yatırımı netleşti ve imzaları atıldı.

Türkiye girişim ekosistemine yapılan bu global yatırımı sizinle ilk kez paylaşmaktan, bu haberi ekosisteme egirişim olarak duyurmaktan mutluluk duyuyorum.

Temizlik, bakım vb. hem evler için hem de kurumlar için çeşitli hizmetler sunan yerli girişim EvdekiBakıcım, Kanadalı 3 melek yatırımcıdan 600 bin kanada doları yatırım aldığını egirişim aracılığıyla duyurdu.

Yatırm haberlerini egirişim olarak sizlerle paylaştığımızda hem heyecanlanıyoruz hem de girişimlerin aldığı bu yatırımlar ile ekosistemin geleceğine daha umutla bakıyoruz. Hep dile getirdiğimiz gibi, 2020 ekosistemimiz için umarız yeniden çıkış noktamız olur ve yatırım noktasında 2017 performansını yakalarız.

Kurucu ortağı ve CEO’su Miraç Bal‘dan aldığımız bilgi doğrultusunda bu yatırım, Avrupa pazarından sonra Kanada’da büyümek için kullanılacakmış. Ayrıca kategorilerin genişlemesi yönünde de yeni çalışmaların olacağının da bilgisini aldık.

Yatırımla ilgili detay veren Miraç; “Dünyada 200 milyardan fazla evde bakım pazarı her yıl 10% büyüyor. Hala büyük ölçüde offline olan bu pazarın online’a dönüşümüne tanıklık ediyoruz. Talentmondo markamız ile bu pazardaki dönüşümün her zaman öncüsü olmak istiyoruz. Aldığımız bu yatırım, uluslararası arena tecrübesi olan yetenekli kişileri ekibimize dahil etmek için güzel bir fırsat. Bundan sonraki süreçte de hızlı büyümemizi sürdürerek bulunduğumuz marketi konsolide edeceğiz ve önümüzdeki dönemlerde yeni verticalları platformumuza ekleyeceğiz.” dedi.

EvdekiBakıcım’la ilgili birkaç gelişme:

  • Talentmondo Horizon2020 fon desteği aldı.
  • Talentmondo markası şu an Londra, Madrid ve Milano da hizmet veriyor.
  • EvdekiBakıcım, 2016 yılında çocuk bakıcısı ve yaşlı bakıcısı alanında hizmet vermeye başlamıştır. EvdekiBakıcım Türkiye’nin en inovatif girişimi seçilmiştir. Aldığı iki yatırım turu ile Türkiye’nin önde gelen yatırımcılarını bünyesine dahil etmiştir.
  • EvdekiBakıcım, Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan bakım sektöründe köklü değişiklikler yapmaktadır. 2018 yılında EvdekiBakıcım Kurumsal’ı hayata geçirerek firmalar ve sigorta şirketleri ile önemli iş birliklerine imza atmıştır. EvdekiBakıcım, tüm illerde hizmet vermektedir.

Girişimin aldığı bu yeni yatırım ile Avrupa ve ABD pazarındaki serüvenlerinde başarılar dileriz. Biz, EvdekiBakıcım’ın olduğu gibi dünya pazarında çalışmalarını sürdüren tüm girişimlerin takipçisiyiz. Onların haberlerini sizlere duyurmaya devam edeceğiz.

Zorlu Holding’in yüzde 25 ortaklık kurup yatırım görüşmesine kabul ettiği 3 girişim

Zorlu Holding’in kurum içi girişimcilik platformu Parlak Bi’Fikir kapsamında, Jüri’nin değerlendirmesi sonucunda yatırım görüşmesi yapmaya hak kazanan 3 proje MRT Technologies, AbilityPool ve Jungo takımları oldu.

Bu startuyp’lar Zorlu Holding’in yüzde 25 ortaklığında birer startup olarak yolculuğuna devam edecek.

Parlak Bi’Fikir platformuna gelen yüzlerce fikir arasından seçilerek tohum yatırımı alan 5 proje takımı, 14 Kasım Perşembe günü, nihai yatırım almak için Jüri karşısında sunumlarını gerçekleştirdi.

Yatırım Görüşmesine Hak Kazanan Parlak Fikirler

MRT Technologies

Takım Üyeleri: Mert Kahyaoğlu, Ömer Gökçe Kuyucu, Ahmet Cenk Satılmış, Gözde Albayrak

Göz tembelliği tedavisinde kullanılan geleneksel metotların yerine kullanılmak üzere geliştirilen akıllı gözlük ile tedavi süresini en kısa ve etkili şekilde gerçekleştiriyor.

JUNGO

Takım Üyeleri: Uğur Yavaş, Banu Akgül, Emel Kılıç, Mehmet Emre Akyol

Jungo, ekiplerin iletişim, proje takibi ve kariyer gelişim sıkıntılarını çözmeyi amaçlayan verimli iş yönetimi sağlayan, takım etkileşimi odaklı bir mobil çalışan platformu.

AbilityPool

Takım Üyeleri: Ceren Ekinay, Özlem Ülker, Çağlar Ebeperi, Haydar Sinan Yıldırım

AbilityPool, firmaların sürdürülebilirlik ve işveren markası yolculuğunda kritik olan, gönüllülük süreçlerini daha etkin bir şekilde yönetmelerini sağlayan yetenek temelli bir dijital platformdur.

Şirket kuracak genç girişimcilere önemli yıl sonu hatırlatması: 29 yaş altı vergi muafiyeti

Startup ekosisteminde başarılı ve parlak fikirleri hayata geçirirken finansal ve vergilendirme süreçleri ile ilgili önemli birtakım konular var. Ticari operasyonlara başlamadan dikkat edilmesi ve hatta bilinmesi gereken prosedürler için Mali Müşavir Evren Özmen, konuyla ilgili açıklamalar yaptı.

Özellikle 2019 yılı bitmeden göz önünde bulundurulması gereken konuları Özmen şöyle açıkladı:

  • 29 yaşından küçükseniz ve ilk defa şirket kuracaksanız, şahıs şirketi olması kaydı ile önemli vergi avantajlarına yani muafiyetlerine sahipsiniz. Bunlardan ilki her yıl için 75.000TL’ye kadar gelirlerinizin vergi dışı kalması. Bu avantaj 3 yıl için mümkün. Diğeri ise 12 ay boyunca eski adı ile Bağ-Kur, yeni adı ile 4-B primi ödemiyorsunuz. Bu muafiyetin size toplam faydası ortalama 8000TL’lik bir kazanç oluyor”.

Şirketinizi, Kasım veya Aralık ayında kuracaksanız, bir kez daha düşünün

Vergi ödemeleri konusunda devletin sunduğu avantajlardan yararlanabilmek için önemli bir konuya dikkat çeken Özmen, “Avantajlar ay hesabı ile değil, yıl hesabı ile yapılıyor. Yani Aralık ayında bir şirket kurduğunuzda 3 yıllık vergi avantajının 1 yılını kaybediyorsunuz. Bu sebeple Kasım veya Aralık ayında şirketinizi kurmadan önce bu konuyu unutmayın” ifadelerini kullandı. Sigorta primleri için sürecin bu şekilde olmadığını söyleyen Özmen, ay hesabı ile 12 ay boyunca prim ödenmemesine rağmen, genç girişimcilerin genç girişimci olduklarına dair vergi dairesinden aldıkları yazıyı Sigorta Müdürlüğüne iletmelerinin önemini vurguladı.

Farklı bir yerde çalışırken de genç girişimci avantaj ve vergi muafiyetlerinden yararlanabilirsiniz

Verilen özelgelerde işin sevk ve idaresi iş sahibinde olduğu sürece söz konusu muafiyetlerden yararlanılabileceği aktarılıyor. Sevk ve İdare artık günümüzde birçok işletmede online ortamlarda yapıldığı için, işten ayrılmadan da şirket kurmanın mümkün olduğunu aktaran özelgelerden alıntılar ise şöyle:

Konu ile ilgili özelge-1; “…..sigortalı ve vardiyalı olarak bir işverene tabi çalışmanız genç girişimcilerde kazanç istisnası uygulamasında kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi şartının ihlal edilmesi anlamına gelmeyeceğinden istisnadan yararlanmanız mümkündür”

“Konu ile ilgili özelge-2; “İşinizin sevk ve idaresinin elinizde tutulması ve maddede yer alan diğer şartları da sağlamanız koşulu ile başka bir işyerinde ücretli olarak çalışmanız ve yanınızda yardımcı personel çalıştırmanız genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanmanıza engel değildir.”

Picus Security, Gartner’ın Cool Vendors raporundaki ilk Türk siber güvenlik şirketi oldu

Sizlerle geçtiğimiz haftalarda 5 milyon dolar yatırım aldığını paylaştığımız, Alper Memiş, Aycan İrican, Süleyman Özarslan ve Volkan Ertürk tarafından kurulan yerli girişim Picus Security, lider araştırma ve danışmanlık şirketi Gartner’ın Security and Risk Management 2019 raporunda “Cool Vendor” olarak tanımlanan ilk Türk siber güvenlik markası oldu.

Picus Security, siber saldırıları simüle ederek, kurumların bu saldırılara karşı risk durumunu ortaya çıkarıyor ve tespit edilen risklerin giderilmesi için iyileştirme önerileri sunuyor. Picus’un hem saldıran davranışlarını hem de saldırılan bileşenleri otomatize eden simülasyon yaklaşımı ve iyileştirme önerilerini kurumun mevcut güvenlik yatırımlarına göre özelleştirmesi, Picus Security’nin başarısının ardındaki en önemli etkenler olarak öne çıkıyor.
Dünyanın önde gelen araştırma şirketlerinden Gartner, pazardaki trendleri dönüştürme potansiyeline sahip, yüksek teknoloji üreten şirketleri her yıl “Cool Vendors” raporlarında öne çıkararak sektöre yön veriyor. Gartner tarafından yayınlanan “Cool Vendors in Security and Risk Management 2019” araştırma raporunda Picus’a da yer verdi. Picus siber güvenlik operasyonlarının etkin yürütülmesine farklı ve yenilikçi yaklaşımlar geliştirme alanında öne çıkan beş global firmadan biri seçilerek, siber güvenlik alanında “Cool Vendor” seçilen ilk Türk şirketi oldu.

Günümüzde kurumların güvenli olmak için 30’dan fazla farklı güvenlik ürünü kullanmakta olduğunu söyleyen Picus Kurucu Ortağı Volkan Ertürk, “Kurumlarda kullanılan güvenlik ürünlerinin sayısının artması, güvenlik operasyonu yönetimini karmaşıklaştırıyor. Böyle bir yapıda, verimli kullanılamayan güvenlik ürünleri ve yetersiz sayıdaki güvenlik personeli, kurumların maruz kaldığı siber riskleri artırıyor. Bu ihtiyaç doğrultusunda Picus olarak geliştirdiğimiz atak simülasyonu yaklaşımı sayesinde, kurumların güvenlik seviyesini dakikalar içerisinde tespit etmesine ve iyileştirmesine imkân sağlayabiliyoruz” dedi.

Tehdit Temelli Yaklaşım

Siber güvenlik alanında yaygın olarak kullanılan zafiyet tespit yaklaşımından farklı olarak, Picus tehdit temelli yaklaşımla, siber saldırganların kullandığı saldırı tekniklerine odaklanıyor. Dünyaca ünlü siber güvenlik araştırmacılarından oluşan Picus Labs ekibi, siber saldırganları ve kullandıkları teknikleri 1000‘den fazla farklı kaynaktan izliyor ve yeni teknikleri günlük olarak Picus müşterileriyle paylaşıyor. Picus Tehdit Veritabanı’nda bulunan 8000’den fazla atak senaryosu, kurumların güncel siber saldırılara hazırlık durumunu dakikalar içerisinde ortaya koyabiliyor.

Sürekli Güvenlik Doğrulama

Picus ’un geliştirdiği atak simülasyon yaklaşımı hem saldıran hem de saldırılan sistemleri simüle ettiği için, zafiyet ve sızma testi yaklaşımından farklı olarak, kurum sistemlerini olumsuz etkilemiyor. Risk oluşturmayan güvenlik tarama yaklaşımı teknolojisi sayesinde, kurumlar güvenliklerini sürekli olarak test edebilirken, olası güvenlik sorunlarını dakikalar içerisinde görebiliyor.
Sürekli İyileştirme

Picus, önde gelen uluslararası güvenlik firmalarıyla olan entegrasyonları sayesinde tespit edilen güvenlik zafiyetlerinin hızlıca giderilmesi için kolay uygulanabilir iyileştirme önerileri de sunuyor. İyileştirme önerileri risklerin hızlıca bertaraf edilmesini sağlarken mevcut güvenlik yatırımlarından alınan verimi de artırma imkanı sağlar. Güvenlik iyileştirme önerileri sağlanan üreticiler arasında Palo Alto Networks, Checkpoint, McAfee gibi alanında lider üreticiler de bulunuyor.

500’ün üzerinde Türk startup Estonya e-oturum programı ile Avrupa iş dünyasına katıldı

Estonya’nın e-Residency (e-Oturum) programı, Estonya dijital toplumunu tanıtmak ve Türkiye’den girişimcileri yeni fırsatlar sunmak üzere Türkiye’ye geliyor.

İsteyenlerin dünyanın herhangi bir yerinden global bir AB şirketi yönetebilmesine olanak sağlayan e-Residency programını başlatan ilk ülke olan Estonya, girişimcilere AB’nin iş ortamına erişim imkânı sunuyor.

Estonya Cumhuriyeti, Avrupa Birliği (AB) çapında iş yapmak isteyen girişimcilere, Türkiye’den ayrılmadan bir Avrupa şirketi kurmak için en elverişli çözümü sunuyor. Estonya’nın dünyada ilk kez uygulamaya geçirdiği e-Residency (e-Oturum) programı ile girişimciler, Türkiye’den çalışırken global bir AB şirketi kurabilmelerini sağlayan resmi dijital kimlik elde etme hakkını kazanıyor. Yeni dijital dalgayı yakalayan global girişimciler, işlerini formalitesiz, kolay ve teknoloji odaklı bir ortamda kurma şansı elde ediyor.

e-Residency programı kapsamında kurulan şirketler, “adresten bağımsız güvenilir AB şirketi” statüsüne sahip olduğu için, dünyanın herhangi bir yerinden düşük maliyetle ve fazla formalite gerektirmeden yönetilebiliyor. Bu şirketler, gelişmiş ve güvenli bir dijital altyapıdan yararlanırken global ölçekte büyümelerine yardımcı olacak kaynaklara da sahip oluyor. Türkiye’deki girişimcilerin işlerini AB pazarının tümüne yayabilmesine imkân sağlayan e-Residency programı, Türkiye’den startup’ların Avrupa iş ortamına entegrasyonunda önemli bir adım olma özelliğine sahip.

Türkiye, 2019’da en hızlı büyüyen pazar

2200’ü aşkın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının e-Residency aldığı Estonya, Türkiye ile ekonomik ilişkilerinin gelişmesi sonucunda bu rakamın gelecek yıllarda daha da büyümesini hedefliyor.

Estonya, e-Residency programını başlattığı Aralık 2014 tarihinden bu yana 162 ülkede yer aldı. Şimdiye kadar tüm dünyadan 62 binin üzerinde kişi Estonya’dan e-oturum alırken, 10 bin 100’ün üzerinde şirket e-oturum aracılığı ile kuruldu. Şimdiye kadar Türkiye’den e oturum (e-Residency) yoluyla kurulan şirketlerin sayısı 550’yi aştı. Türkiye e-oturum nüfusu olarak 12. Sırada iken kurulan şirket olarak ise 4. Sırada yer alıyor. Ayrıca Türkiye, 2019 yılının en hızlı büyüyen pazarı olarak da ayrıca dikkat çekiyor. Türkiye’deki girişimleri özellikle pazarlama, tasarım, danışmanlık ve bilişim alanında faaliyet gösteriyor. Rimuut, Reachpeople, Oktopeople, walks in Europe, Estonya’da e-oturum ile şirket kurmuş başarılı Türk start-up örnekleri. Program, e-Residency ile kurulan bir AB şirketinin, sadece Avrupa’da faaliyet göstermesini kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya çapında iş yaparken AB’nin hukuki çerçevesinden de yararlanmasına olanak sağlıyor. Bu özellikleriyle e-Residency programı, bağımsız olarak kendi işlerini yapmak isteyen genç Türkiyeli girişimcilere çok uygun bir çözüm sunuyor.

Estonya Cumhuriyeti e-Oturum Programının Halkla İlişkiler Yöneticisi Katrin Vaga, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Avrupa ile Asya arasında hep bir köprü olmuş Türkiye’yi her ziyaret ettiğimizde, ortak noktalarımızın çokluğunu gördükçe şaşırıyoruz. Türkiye’nin startup ortamı ise dünyanın en etkili topluluklarından biri. Türkiye’deki girişimcilerin de bizim gibi Avrupa iş dünyasına ve dijital ortak pazara erişebilmesi gerektiğini düşünüyor, e-Residency programıyla bunu gerçekleştirecek işbirlikleri kurmaktan mutluluk duyuyoruz.”

Estonya’da e-Residency’e sahip olarak:

  • İnternet üzerinde bir Estonya şirketi kurabilirsiniz.
  • Belgeleri ve sözleşmeleri dijital olarak imzalayabilirsiniz.
  • İmzalı belgelerin gerçekliğini doğrulatabilirsiniz.
  • Belgeleri şifreleyerek güvenli bir biçimde iletebilirsiniz.
  • Şirketinizi dünyanın herhangi bir yerinden yönetebilirsiniz.
  • Elektronik bankacılık ve uzaktan para transferi yapabilirsiniz.
  • Çevrimiçi ödeme hizmeti sağlayıcılarına ulaşabilirsiniz.
  • Ticari hizmet sağlayıcıları, global girişimciler gibi unsurlardan oluşan bir iletişim ağının
  • içinde yer alarak şirketinizi büyütmek için gereken kaynaklara erişebilirsiniz.