Ana Sayfa Blog Sayfa 81

Google’ın yapay zeka modeli Gemini Pro, artık Türkçe dil desteği de sunacak

Google, Aralık ayında bugüne kadar oluşturduğu en yetenekli genel yapay zeka modeli olan Gemini‘yi duyurmuştu.

Gemini; Ultra, Pro ve Nano olmak üzere 3 farklı biçimde çalışmak için optimize edilerek, veri merkezlerinden mobil cihazlara kadar pek çok şeyde çalışabilecek biçimde tasarlandı. Şimdi de kapsamını ve etki alanını geliştirerek kullanıcıların Bard’ın en hızlı versiyonunu kullanabilmeleri için 40’tan fazla dilde ve 230’dan fazla bölgede yeni özelliklerini kullanıma sunuyor. Gemini Pro Bard’da bugünden itibaren Türkçe olarak da kullanılabilecek.

“Yanıtı tekrar kontrol et” özelliği de Türkçe olarak kullanıma sunulacak

Anlama, özetleme, akıl yürütme, kodlama ve planlama konularında etkili olan Gemini Pro, Google’ın yapay zekaya karşı cesur ve sorumlu bir yaklaşımın bir parçası olarak uzmanlar, politika yapıcılar ve gizlilik düzenleyicileri ile proaktif bir şekilde görüşülerek geliştirildi.

Yeni güncellemenin bir parçası olarak, Bard’ın İngilizce olarak kullanımda olan “yanıtı tekrar kontrol et” (double-check) fonksiyonu da yeni güncellemeyle bugünden itibaren aralarında Türkçenin de olduğu 40’tan fazla dilde kullanıma sunuluyor. Bard üzerindeki “G” simgesine tıklandığında, Bard cevabı okuyarak bununla ilgili web üzerinde içerik olup olmadığını değerlendiriyor. Bu sayede kullanıcılar Google Aramalar aracılığıyla bulunan destekleyici veya çelişen bilgiler hakkında daha fazla bilgi edinebilecek.

Fikirleri görüntüye dönüştürmek artık mümkün

Çoklu modlu bir yapay zeka modeli olan Gemini ile birlikte Bard; metin, resim, ses, video ve kodlama dilleri de dahil olmak üzere farklı türdeki bilgileri genelleştirip sorunsuz bir şekilde anlayabiliyor, bunlar üzerinde çalışabiliyor ve birleştirebiliyor.

Şimdi de yeni güncellemeyle görüntü oluşturabilme özelliği kullanıma açılıyor. Kullanıcılar bugünden itibaren Bard’a bir açıklama yazıp bu açıklamayla eşleşen görseller elde edebilecek. Bard böylece parlak fikirlere ekstra yaratıcılık katmış olacak. Güncellenmiş Imagen 2 modeli tarafından desteklenen bu özellik şu anda yalnızca İngilizce olarak kullanılabilecek.

Bard, bu güncellemelerle karmaşık yaratıcı projelerden günlük küçük görevlere kadar pek çok şeyi desteklemek için daha erişilebilir, yetenekli ve çok yönlü hale geliyor. Geliştirilen yeni özellik görüntü oluşturma da Bard’ın diğer tüm özellikleri gibi sorumluluk gözetilerek tasarlandı. Örneğin, oluşturulan görselleri sanatçılar tarafından oluşturulan orijinal eserlerden ayırmak için Bard, SynthID kullanarak oluşturduğu görüntülerin piksellerine dijital olarak tanımlanabilir bir filigran gömüyor. Ayrıca, kişilerin görüntülerinin oluşturulmasını engellemek için filtreler uyguluyor. Gemini, güvenlik ve gizlilik korumalarını iyileştirmek için yeni tekniklere yatırım yapmaya devam edecek.

Türk ürün ve üreticilerini dünya pazarlarıyla buluşturan Trendyol, Ukrayna pazarına girmeye hazırlanıyor

Türk ürün ve üreticilerini dünya pazarlarıyla buluşturan Türkiye’nin eticaret platformlarından Trendyol, Ukrayna pazarına girmeye hazırlanıyor. Trendyol’un hamlesi, yakın zaman önce Almanya, Azerbaycan, Körfez Ülkeleri, Orta ve Doğu Avrupa (CEE) pazarına gerçekleştirdiği başarılı açılımların ardından geldi.

Trendyol Grubu Başkanı Çağlayan Çetin, Türkiye’nin önde gelen teknoloji ve savunma sanayii şirketlerinden Baykar’ın CEO’su Haluk Bayraktar ile birlikte Kiev’de, Ukrayna Hükümeti’nin yüksek temsilcileriyle bir araya geldi. Başbakan Birinci Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Yulia Svrydenko ve Ukrayna Stratejik Endüstriler Bakanı Alexander Kamyshin’in bulunduğu görüşmede Baykar ve Trendyol şirketlerinin uluslararası yatırım planlamaları ele alındı.

Trendyol Grubu Başkanı Çetin ve Baykar CEO’su Bayraktar ile bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Ukrayna Başbakan Birinci Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Svrydenko şu demeci verdi:

“Türk şirketlerinin savaşın bitmesini beklemeden Ukrayna’da yatırım yapmaya hazırlanmalarını önemli buluyorum. Bu ilgi, savaş zamanında hızla ilerleyen yüksek teknoloji sektörü ve savunma sanayiinin ötesine uzanıyor. Lojistik ve pazaryeri alanında da ihracat odaklı iş birliğine yoğun ilgi var. İş birliğimizi geliştirmenin ve daha güçlü ekonomik bağlar kurmanın yollarını değerlendirdik. Artan ticaretin ülkelerimizi birbirine daha da yakınlaştıracağına inanıyorum.”

Sunmuş olduğu yeni nesil e-ticaret deneyimi ile Türk üreticileri ve ürünlerini 100’ün üzerinde ülkeye ulaştıran Trendyol; Ukrayna’yı da yurt dışı açılım stratejisine dahil etti. Ukrayna’da hızla gelişen e-ticaret pazarını ve Ukraynalı tüketicilerin Türk ürünlerine olan ilgisini önemli bir potansiyel olarak gören Trendyol, dünya standartlarındaki dijital altyapısını ve büyüyen uluslararası operasyon alanını Ukrayna’da en etkili şekilde kullanmayı hedefliyor.

Tüm yeni pazarlarda olduğu gibi Ukrayna’da da dijital ve lojistik altyapıya yatırımlar planlayan Trendyol’un, Polonya’da bulunan 3 milyonluk stok kapasitesine sahip deposu bölgedeki faaliyetlerinde önemli bir avantaj sağlayacak.

Bu hafta İstanbul’da, Türkiye ve Ukrayna hükümetinden bakanlar, Türk inşaat firmalarının savaş sırasında zarar gören Ukrayna altyapısının yeniden inşasını amaçlayan “Türkiye-Ukrayna Yeniden Yapılandırma Görev Gücü” belgesini imzalamıştı.

Workup Girişimcilik Programı’nın 12. dönemine seçilen 8 girişim

Farklı dikeylerde hızlandırma programları yürüten Türkiye İş Bankası, girişim sermayesi fonları, yapay zekâ fabrikası ve çeşitli ekosistem partnerliklerinin yanı sıra ülkemizin ilk startup şube modeli, dünyada ilk ve tek bulut kredisi içeren kredi kartı ürünüyle girişimlere ihtiyaç duydukları her konuda uçtan uca değer önerisi vaat ediyor.

İş Bankası’nın ana desteğiyle 2017 yılından beri kesintisiz devam eden Workup Girişimcilik Programı’nın 12. dönemi, jüri tarafından seçilen 8 girişimle başlıyor. Programın yeni dönemine Branchsight, Juuli, Korvo, Kubezy, Magfi, Shippn, Trendbox ve Zuzzuu girişimleri katılıyor.

Girişimcilerin hızlanmalarına ve ölçeklenmelerine yardımcı olan, geçtiğimiz yıl global bir erken aşama yatırımcısı ve inovasyon hub’ı Tenity tarafından satın alınan Hackquarters yürütücülüğünde gerçekleştirilen Workup’a bugüne kadar 144 girişim kabul edildi. Programdan 100 girişim mezun oldu.

Girişimlerin desteğe ihtiyaç duydukları konular tespit ediliyor

Workup.ist internet sitesi üzerinden başvuruların yıl boyunca açık olduğu programa dâhil olan girişimler, sunumlarının ardından Workup takımı, Workup mentorları, paydaşlar ve yatırımcıların değerlendirmeleriyle belirleniyor.

Programa kabul edilmeleri sonrası girişimlerin güncel durumları ve desteğe ihtiyaç duydukları konular birebir görüşmeler ile tespit ediliyor. Uygun eşleştirmeler ve yönlendirmeler yapılarak girişimlere ihtiyaçları doğrultusunda kişiselleştirilmiş bir program hazırlanıyor.

Seçilen girişimler 4 ay boyunca,

  • Alanlarında uzman kişilerden mentorluk,
  • İş Bankası Grubu iştirakleri başta olmak üzere iş birliği,
  • İş Bankası’nın kurucusu ve yatırımcısı olduğu fonlar başta olmak üzere yatırım imkânlarına erişim,
  • Tecrübeli girişimcilerle deneyim paylaşımı, teknik çalıştaylar ve ilham etkinlikleri,
  • Ücretsiz bulut sunucu kullanım hakkı ve altyapı destek paketleri,
  • Yurt içi ve yurt dışı fiziki ve online etkinliklere katılım,
  • Basılı ve dijital mecralarda kendilerini tanıtma gibi olanaklarına sahip oluyor.

Ayrıca, İş Bankası Girişimcilik Şubelerinin desteğinin yanı sıra yerli ve global çok sayıda iş ortağının startup’lara yönelik çözüm ve hizmetleri için ücretsiz ya da indirimli kullanım hakkı elde ediyor. Programa kabul edilen girişimler, İş Kule Workup Alanı’nda ücretsiz ofis imkânından da yararlanabiliyor.

12. döneme seçilen 8 girişim

Branchsight: Çok lokasyonlu markalar için tüm satış noktalarının reklam stratejisininmerkezi bir sistem üzerinden yönetilmesini sağlayan dijital pazarlama platformu.

Juuli: Freelancerların faturalandırma, ödeme alma ve gönderme süreçlerini kolay ve hızlı bir şekildeyönetebilmesi için özel olarak tasarlanmış finans platformu.

Korvo: Eğitim verenlerin etkinlik, online kurs ve dijital ürünlerini sergilemesini, ödeme almasını ve operasyonlarını yönetmesini sağlayan e-ticaret platformu.

Kubezy: Servis sağlayıcılar ve şirketlerin cloud-native dönüşümlerini kolaylaştıracak ürünler geliştiren yeni nesil bulut operatörü.

Magfi: Telegram, Discord ve bu gibi mesajlaşma uygulamalarındaki topluluklara reklam verilmesini sağlayan reklam teknolojisi.

Shippn: Kullanıcılarının dünyanın her yerinden alışveriş yapabilmelerini sağlamak misyonu ve Reshipping Airbnb’si olma vizyonu ile yola çıkarak kurulmuş bir topluluk pazaryeri.

Trendbox: Perakende satış noktalarından kendine ait yazılım ve donanımları ile anlık olarak veriyi toplayan ve müşterilerine anlık ve aksiyona yönelik iç görü raporları sunan girişim.

Zuzzuu: Sektörel dikeylerde özelleşmiş yapay zekâ teknolojisiyle dijital satış ve pazarlama yapan şirketlerin müşterilerine kişiselleştirilmiş deneyimler sunarak gelirlerini artırmalarını sağlayan platform.

5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım alan Yenir, ilk döngüsel mağazasını açtı

2023 yılında 30 milyon TL değerleme üzerinden yatırım alan Yenir, yeni turunu 5 milyon dolar değerleme üzerinden tamamladı ve ilk döngüsel mağazasını açtığını bizimle paylaştı.

Yenir, israf savaşçıları sloganıyla açtığı ilk fiziksel mağazasıyla birlikte günlük 10.000 ürünü uygun fiyatlara tüketiciler ile buluşturmak istiyor. Satış dışı kalan gıda ve gıda dışı birçok ürünü ekonomiye kazandıran Yenir, yeni yatırım turu sonrası büyük şehirlerde döngüsel market sayısını artırarak çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik sağlamayı hedefliyor.

2020 yılında gıda israfını önlemek için kurulan Yenir, 2023 yılında Eksim Ventures liderliğinde, Founder One, Yahya Ülker ve bireysel yatırımcıların katılımıyla gerçekleştiği turda 30 milyon TL değerleme üzerinden yatırım almıştı.

Yerli girişim Yenir, bu yatırım turuyla beraber, yarattığı sosyal ve finansal etkiyi 2024’te büyük şehir merkezlerinde ölçekleyecek. Büyüme planında 2025’te Avrupa’ya açılmak olan girişim, öncelikli olarak Türkiye’de israfın en yoğun olduğu metropolleri bölgelerde mağaza açarak israfın önüne geçmeyi hedefliyor.

Servet Akdoğan ve Dolunay Kaplan tarafından 2020 yılında kurulan Yenir, market zincirleri ve üretici firmalarda tarih, sezonsallık ve ambalaj hasarı dolayısıyla satış dışında kalan ve hala kullanılabilir durumda olan ürünleri indirimli fiyatlarla tüketicilerle buluşturuyor.

Gıda, temizlik, kozmetik, elektronik ve daha birçok kategoriden ürünü 2 yıldır mobil uygulaması üzerinden tüketicilere ulaştıran Yenir, geçtiğimiz kasım ayında yeni bir satış kanalı olarak Türkiye’nin ilk döngüsel marketinin açılışını yaptı. Yatırım turu ardından açıklama yapan Servet Akdoğan verdiği demeçte;

“Şehir merkezlerindeki atıl ürünleri uygun fiyatlara aynı bölgedeki tüketiciler ile buluşturarak şehir merkezlerinde ekonomik ve çevresel sürdürülebilirlik sağlıyoruz. Perakende mağazamız açılış yaptığımız haftadan itibaren bölge halkı tarafından hiç beklemediğimiz derecede yoğun bir ilgi görüyor. İndirimlerimiz %15-90 arasında değişiyor. Döngüsel market sayesinde tüketiciler hem aile bütçesini koruyor oluyor hem de satın aldığı ürünlerin israf olmasını engelliyor.”

Kale Grubu ve sosyal girişimciler, deprem bölgesinde toplumsal iyileşme için büyük bir dayanışma ağı oluşturdu

Kale Grubu, İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Programı kapsamında desteklenen sosyal girişimlerin, deprem bölgesine yönelik projelerini hayata geçirmeleri için geçen yıl başlatılan Topluluk Destek Programı ile 7 projeye toplam 2 milyon TL değerinde maddi destek sağladı. Grup, bu kapsamda bir yıldır sosyal girişimcilerle sürdürülen çalışmalarla kadın, çocuk ve engelli bireyin hayatına dokunarak anlamlı bir fark yarattı.

Kale Grubu, depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılarken toplumun dayanışma ruhunu canlı tutmak ve bölgenin ve insanların iyileşme sürecine katkıda bulunmak amacıyla; Anlatan Eller, Erişilebilir Her Şey, Tospaa, BlindLook, Roof Coliving, Microfon, This is Mana ve Joon’un aralarında bulunduğu sosyal girişimcilerle büyük bir dayanışma ağı oluşturarak insan ve mekan odaklı projelerin hayata geçirilmesi için destek verdi. Afet bölgesi sahasının sürekli değişen yapısında Topluluk Destek Programı altında desteklenen sosyal girişimler, çevik ve iş birliğine açık yapıları, sorun çözme kapasiteleriyle toplumsal fayda yaratmada önemli bir rol oynadı.

“Sürdürülebilir Yardım Stratejisi” oluşturuldu

Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından geçen ilk yılda gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

“Kale Grubu olarak depremi öğrendiğimiz ilk andan itibaren tüm imkanlarımızla sahadaki yerimizi aldık. İlk etapta akut ihtiyaçların karşılanması önemliydi; Dr. (h.c.) İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfımızın (KSV) liderliğinde tüm ekosistemimizle üzerimize düşeni yerine getirmeye çalıştık. Acil ihtiyaçlar karşılanıp da tablo daha net olarak ortaya çıktığında; deprem bölgesindeki yaşamın yeniden canlanması, insanların hayata kaldığı yerden devam edebilmesi için insanların hayatına dokunacak çalışmalar yapmak gerektiğini gördük. Kapsamlı araştırmalar sonucunda ‘Sürdürülebilir yardım’ stratejimizi oluşturduk. 7 yıldır sürdürdüğümüz İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Programı, bize kıymetli bir altyapı sundu. Bu çatı altındaki sosyal girişimcilere yönelik Topluluk Destek Programı’nı başlattık. Sosyal girişimci dostlarımızın benzersiz bakış açısı ve emekleri sayesinde çok güzel çalışmalara imza atıldı. En önemlisi de umut ve dayanışma ruhunun canlı tutulması sağlandı. Daha iyi bir yarının elimizde olduğuna gönülden inandık… Bu depremin izleri öyle birkaç ayda, birkaç yılda silinebilecek cinsten değil! Uzun bir yolumuz olduğunu biliyoruz. Toplumsal Destek Programı bunun ilk adımı. Kale Grubu olarak bölgede hayatı canlı tutacak, insanları hayata bağlayacak projeler geliştirmeye, umudun peşinde olmaya devam edeceğiz.”

Afet bölgesindeki çalışmalar rapor haline geldi

Bu büyük felaketin yarattığı acil durumda, KSV’nin koordinasyonunda bir araya gelen Kale Grubu şirketleri, Kale Gönüllüleri, paydaşlar ve sosyal girişimcilerin çalışma ve çabalarını detaylı bir şekilde derleyen Afet Sonrası Çalışmalar Raporu hazırlandı. Kale Gönüllüleri, sosyal girişimciler ve çeşitli paydaşların afet bölgesindeki gözlemlerine de yer verilen rapora https://www.ksvvakfi.org.tr/unutmadikcaumutlaniyoruz linkinden erişilebiliyor.

8. İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Programı başvuruları başladı

Kale Grubu’nun 2017 yılından bu yana düzenlediği İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Programı için bu yılki başvurular 1 Şubat tarihinde başladı. Toplumsal ya da çevresel problemlere bir çözüm getiren ve bunu sosyal girişime dönüştürenlerin katılabildiği yarışmada başvuru süreci, 17 Mart’a kadar devam edecek. Erken Aşama, İleri Aşama, İş Birliği ve Gençlik Kategorileri kapsamında yapılacak başvurular, ibrahimbodurodulleri.com internet sitesi üzerinden kabul edilecek.

Sosyal girişimler ve deprem bölgesindeki çalışmaları

Erişilebilir Her Şey

‘Sen De Anlat Sen De Öğren, Bağımsızlıkla Güçlen’ projesiyle deprem sonrası engelli olan bireylere yönelik travmanın hafifletilmesi için psikososyal destek ve afet sonrası yaşama adaptasyon süreçlerini kolaylaştırmayı amaçlıyor. Engelli Kadın Derneği danışmanlığında gerçekleştirilen ‘Bağımsız Yaşam’ eğitimleri ile afet sonrası yaşama adaptasyonunun sağlanmasına yönelik çalışmalarla kısa vadede ‘Bağımsız Yaşam İstasyonları’nın kurulması, bölgedeki ihtiyaçların giderilmesi; orta ve uzun vadede ise ‘Bağımsız Yaşam Hattı’ kurularak uygulamaların yapıldığı alanlardaki ve farklı illerdeki bireylerin ortak bir komüniteye ait olma ve kendi çözümlerini yine topluluk desteği ile oluşturabileceklerinin hissinin güçlendirilmesini hedefliyor.

Anlatan Eller

Anlatan Eller Dijital Okulu aracılığıyla oluşturulan acil iletişim ve dayanışma ağı sayesinde deprem bölgesinde yaşayan sağır bireylere doğrudan ve dolaylı olarak ulaşılıyor. Dijital ve fiziksel paylaşım alanlarıyla sağır bireylerin duygusal ihtiyaçlarını anlama ve bu ihtiyaçlara yönelik uzman çözümlerle iyi olma haline geri dönebilmesi için psikolojik ilk yardım, bilgi kütüphanesi oluşturmanın yanı sıra çeşitli eğitimler ve saha çalışmaları yapılıyor. Psikososyal destek sağlanan sağır bireyler ile aktif iletişimde kalınarak, anlık ihtiyaçları için de iş birlikleriyle çözümler üretiliyor.

Tospaa

Kahramanmaraş ve bölgedeki diğer illerde okul öncesi ve ilkokul çocuklarının afet sonrası koşullarından dolayı aksayan eğitim süreçlerini ve oluşan eğitimdeki eşitsizlikleri, çocuklarda bilgi işlemsel düşünme ve teknoloji okur yazarlığı becerileriyle gidermeye yönelik faaliyetler yapıyor. Yerel eğitmenler seçilip eğitimler verilirken, uzun vadede afet bölgesindeki çocuklarda bilgi teknolojileri ve yazılım alanlarına dair temel bilgilerin oluşturulması amaçlanıyor.

BlindLook

Yapılan araştırmalarda engelli bireylerin yüzde 71’inin afetlere karşı bireysel hazırlık planı olmadığı ve engelli bireylerin yüzde 85’inin yaşadıkları bölgelerde toplumsal afet yönetimi ve risk azaltma süreçlerine dahil edilmediği görülüyor. Buradan hareketle proje kapsamında, 30 ilden 30 görme engellinin afet simülasyon noktalarında uygulamalı olarak eğitilmesi, uygulamalı eğitimler sonrası tüm görme engellilerin yararlanabileceği bir afet korunma rehberinin yayınlanması ve toplumsal bilgilendirme raporu hazırlanması hedefleniyor.

Roof Coliving

‘Yer Yapanlar: Kamusal Alanlarda Gençlik Katılımı’ projesiyle Hatay ve Adana’da yaşayan 17-25 yaş arası özellikle depremzede gençlere yönelik sosyal kültürel aktivitelerin düzenlenmesini; bu mekanların yaratılmasıyla insanların psikolojik olarak daha iyi hissetmelerine, toplumda dayanışma ve birlik hissi yaratmalarına, yeniden yapılanma sürecinde daha aktif olmalarına yardımcı olmayı amaçlıyor.

Microfon

Deprem öncesinde Hatay’da ikamet eden ve buradaki üniversitelerde okuyan, deprem sonrasında ise aile bireylerinden en az birini kaybetmiş ve yaşadığı bina ağır hasar görmüş öğrenciler hedefleniyor. Proje kapsamında öğrencilere ihtiyaçları için nakdi burs yardımı, eğitim içeriklerine erişim ve depremzede bursiyerler arasında kurulacak destek topluluğu ile destek sağlanması amaçlanıyor. ‘Eğitimde Buradayız’ projesiyle 36 farklı şehirde üniversiteye giden, 38 erkek, 62 kadın üniversite öğrencisi desteklenirken, projenin en değerli çıktılarından biri öğrencilerin kendi aralarındaki iletişim ve kurdukları çeşitli kulüpler oldu.

This is Mana ve Joon

İş birliği içindeki bu iki sosyal girişim, ‘Zinciri Onarmak’ projesiyle depremden etkilenen yerel üreticilere, kadın kooperatiflerine, sosyal girişimcilere ve yerel üreticilere destek olmayı amaçlıyor. Yıkılan mekanları, kaybolan tedarik zincirlerini yeniden oluşturmak, gelir kayıplarını azaltmak, bu yolla bölgedeki ekonomik hareketliliği canlandırmak hedefleniyor. Tekstil bazlı üretici topluluklar ve kadın kooperatiflerinin zanaatlarını icra etmeleri, hammaddelerini üretmeleri ve satışını gerçekleştirmek için iş modeli üzerinde çalışılıyor

Siemens, elektrikli otobüs ve kamyonlara şarj çözümleri sunan Heliox’u satın aldı

Dijitalizasyon ve teknoloji alanında bir dünyanın önde gelen şirketlerinden olan Siemens, mevcut e-Mobilite şarj gamını tamamlayıcı nitelikte önemli bir satın alma gerçekleştirdi.

Elektrikli otobüsler, elektrikli kamyon filoları ve binek araçlara hizmet veren DC hızlı şarj çözümlerinde teknoloji lideri konumunda bulunan Heliox’u satın alan Siemens, e-Mobilite’nin hem günden güne büyüyen elektrikli otobüs ve elektrikli kamyon pazarına hem de çözümlerine yönelik ürün ve hizmetlerinin kapsamını genişletti.

Şirketin portföyüne depolar ve yol üstü şarj için 40 kilovattan (kW) megavata kadar şarj çözümlerini kapsayan yeni ürün ve hizmetler eklendi. Heliox’un portföyü Siemens’in başta Avrupa ve Kuzey Amerika olmak üzere farklı pazarlara erişimini genişletirken, güç elektroniği alanındaki kabiliyetlerini de pekiştiriyor. Heliox’un mobil, ölçeklenebilir ve paralel şarj çözümleri sayesinde Siemens, yeni girdiği pazarlara daha etkili hizmet verebilecek. Öte yandan Heliox’un satın alınması, dijitalleşme ve yazılım fırsatlarını da beraberinde getiriyor.

Matthias Rebellius: “Siemens e-Mobilite olarak dünyanın her yerindeki müşterilerimize daha etkin hizmet sunabileceğiz”

Siemens’in mevcut e-Mobilite şarj gamını tamamlayıcı nitelikteki satın almaya ilişkin bir açıklama yapan Siemens AG Yönetim Kurulu üyesi ve Akıllı Altyapı CEO’su Matthias Rebellius, “Elektrikli araç şarj altyapısı pazarında daha önce benzeri görülmemiş bir büyümeye tanıklık ediyoruz. Elektrikli otobüs ve elektrikli kamyon filoları için DC hızlı şarj çözümleri, bu alanın en hızlı büyüyen segmenti kabul ediliyor. Heliox’un satın alınmasıyla birlikte Siemens e-Mobilite, dünyanın her yerindeki müşterilerimize daha etkin hizmet sunabilecek” dedi.

Siemens e-Mobilite’nin dijitalleşme ve yazılım alanında sunduğu ürün ve hizmetler çeşitleniyor

Siemens Akıllı Altyapılar bünyesinde faaliyet gösteren Siemens e-Mobilite, IoT destekli yazılım ve donanımın yanı sıra çok sayıda uygulama için 11 kW’tan 1 megavata kadar AC ve DC şarj çözümleri sunuyor. Merkezi Hollanda’da bulunan ve yaklaşık 330 çalışanı bulunan Heliox ise DC hızlı şarj çözümlerinin yanı sıra şarj cihazı izleme ve enerji yönetimi hizmetleri de veriyor. Bu sayede Siemens e-Mobilite’nin nesnelerin interneti (IoT) ürün portföyü genişlerken, dijitalleşme ve yazılım alanında sunduğu ürün ve hizmetler de çeşitleniyor.

İki şirketin şarj portföylerinin bir araya gelmesiyle birlikte elektrikli otobüs ve elektrikli kamyon müşterileri için sunulan ürün ve hizmetlerin kapsam ve niteliği de geliştirildi. Heliox, Siemens’in sanayileşme kabiliyetlerinden, küresel satış ağından ve altyapısından yararlanarak üretim faaliyetlerini büyütecek ve artan müşteri taleplerini daha verimli şekilde karşılayabilecek.

Yeni nesil yatırım uygulaması Foneria, 25 milyon TL hedefle kitle fonlama yatırım turuna çıktı

Tasarruf sahiplerinin yatırım tutarından bağımsız ve eşit şartlarla yararlanabileceği yeni nesil yatırım uygulaması Foneria, paya dayalı kitle fonlama platformu fonbulucu’da 25 milyon TL hedefle yatırım turuna çıktı.

Gelişen teknoloji ve dijitalizasyonun doğru kullanımıyla herkesin bilinçli yatırımcı olarak en iyi getiriyi elde edebileceği bir model kurma hedefi ile Gri Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından kurulan Foneria, iki yıllık bir teknoloji yatırımı neticesinde 2023’ün ikinci çeyreğinde hayata geçti. Sade ve finansal jargondan uzak, perakende tüketicisinin satın alma ve kullanım alışkanlıklarına uygun olarak tasarlanan Foneria, yüksek kaliteli profesyonel yatırım hizmetini herkes için erişilebilir kılıyor.

Foneria, 31 Ocak Çarşamba günü başlayan yatırım turu öncesindeki ön talep toplama sürecinde büyük ilgi görerek 3 bin 709 yatırımcıdan yaklaşık 38 milyon TL talep bildirimi almıştı. fonbulucu kitle fonlama yatırımcılarına özel olarak 28,3 milyon dolar ön değerlemeden yatırım turunu başlatan şirket, 25 milyon TL finansmana erişmeyi hedefliyor ve tur sonucunda başarılı olduğu taktirde 2024-2029 yılları arasındaki ilk beş yılda toplam 1,6 milyar TL ciro ile 1,4 milyar TL brüt kar elde edeceğini öngörüyor.

“Yatırım fonlarına yönelik kişisel yatırım iştahını artırdık”

Foneria Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Arif İsfendiyaroğlu verdiği demeçte;

“Foneria olarak, çoğunluğu yüksek varlığa sahip olmayan Türk toplumunda yatırım kültürünü geliştirmek ve yatırımda fırsat eşitliğini sağlamak üzere yola çıktık. Fırsat eşitliği yanında, şeffaflığı, tarafsızlığı ve akılcılığı ilke edindik. 42 fon kurucusundan 560 adetten fazla fon alternatifi sunan Foneria, yatırımcı için Türkiye’nin en kapsamlı fon pazarı konumunda. Şeffaflık ve tarafsızlık anlayışıyla fon bazında sağladığı doğru ve rafine bilgi ile fonları inceleme, alternatifler arasında getiri karşılaştırma ve fonlara yatırım yapma imkânı sunarak sadece 8 ayda 12 bin üzerinde kayıtlı kullanıcı ve 700 milyon TL işlem hacmine ulaştık. Teknoloji ve müşteri hizmetleri alanında büyüme potansiyelini kanıtladık ve ülkemizde yatırım fonlarına olan kişisel yatırım iştahını da tetiklemiş olduk. Kısa vadede 40 bin kayıtlı kullanıcı ile 1 milyar TL yatırım büyüklüğünü, orta vadede ise 100 bin kayıtlı kullanıcı ile 5 milyar TL yatırım büyüklüğünü yakalayacağımızdan şüphemiz yok.”

Bu kampanya ile yatırımcıların giriş bariyeri ve yatırım maliyeti yüksek olan fintech alanında faaliyet gösteren ilk ‘invest-tech’ girişimine piyasanın farklı bir koşulunda avantajlı yatırım yapma imkanı bulacaklarını dile getiren Arif Özer İsfendiyaroğlu, yatırım teknolojileri alanında girişim sayısının az olmasından dolayı Foneria’nın yüksek büyüme ve güçlü bir exit potansiyelinde olduğunu da ifade etti.

İnci Radar, konteyner sevkiyatlarına yenilikçi palet çözümleri olan girişimlerin başvurularını bekliyor

Açık inovasyon programı İnci Radar ve Türkiye’nin lider jant üreticisi Maxion İnci Jant Grubu; teknoloji tedarikçisi firmalara Konteyner Sevkiyatlarında Yenilikçi ve Sürdürülebilir Palet Çözümleri olan girişimlerin başvurularını bekliyor.

Çağrıya katılmak isteyen girişimler, başvurularını 20 Şubat 2024 tarihine kadar İnci Radar’ın web sitesi üzerinden yapabilecek.

Çağrıda, teknoloji tedarikçilerinden “Alternatif jant taşıma malzemelerinin araştırılması ve 1 adet konteynere mevcutta 432 adet yükleme yapılan “22,5×11,75” trailer jantının yükleme adedinin artırılarak çevreci ve yenilikçi ürün geliştirilmesi” isteniyor.

İnci Radar, başvuru yapacak girişimlerden;

  • tahta palet yerine karbon ayak izini azaltacak alternatif malzemeler sunmalarını,
  • farklı paketleme malzemelerinin kullanılmasını,
  • CO2 salınımının ve birim navlun maliyetlerinin azaltılmasını,
  • konteyner içi yükleme adedinin artırılmasını,
  • maliyet avantajı sağlamasını,
  • çözümün müşteri tarafında da uygulanabilir ve yaygınlaştırılabilir olmasını bekliyor.

Başvuracak girişimler hangi özelliklere sahip olmalı?

  • Çevresel Uyum ve Sürdürülebilirlik: Teknoloji tedarikçisinin sunacağı palet alternatifleri, çevre dostu malzemeler kullanarak üretilmiş olmalı ve lojistik operasyonların çevresel etkilerini en aza indirgeyerek sürdürülebilirliği desteklemelidir.
  • İnovatif Malzeme Teknolojileri: Yenilikçi malzeme teknolojilerine odaklanan tedarikçiler tercih edilmelidir. Örneğin, hafif ve dayanıklı kompozit malzemeler, geleneksel paletlere göre avantaj sağlayabilir.
  • Modüler Tasarım: Paletlerin modüler tasarımı, farklı taşıma ihtiyaçlarına uygun çözümler sunabilir. Modüler paletler, ölçeklendirme ve özelleştirme konularında esneklik sağlayabilir.
  • Dayanıklılık ve Performans: Palet alternatifleri, ağır yükleri taşıma kapasitesine sahip olmalı ve çeşitli lojistik ortamlarında dayanıklılığı kanıtlanmış olmalıdır.
  • Lojistik Entegrasyon Yetenekleri: Teknoloji tedarikçisi, paletlerin mevcut lojistik sistemlere sorunsuz bir şekilde entegre edilebilmesini sağlayacak teknolojik altyapıya sahip olmalıdır.
  • Maliyet Etkinlik: Çözümün maliyet etkin olması, palet değişimini veya geçişini düşünen işletmeler için önemlidir. Daha az bakım gerektiren ve uzun ömürlü paletler sunabilen tedarikçiler avantaj sağlayabilir.

İşlerini büyütme fırsatı

Üç modüllü kapsayıcı yapısı ile geliştirdiği teknolojiye değer katan İnci Radar, teknoloji alanında faaliyet gösteren girişimcileri, İnci Holding ve ağındaki tüm profesyonellerle bir araya getirerek girişimcilere işlerini büyütme, sektör oyuncuları ise mevcut sorunlarına çözüm fırsatları bulabilecekleri bir ekosistem sağlıyor.

Üç farklı alanda destek

Karşılıklı sinerji oluşturulabilmesi için İnci Radar’a, İnci Holding’in stratejik odak alanlarıyla paralel şekilde enerji depolama, Endüstri 4.0, otomotiv, tedarik zinciri-lojistik ve endüstride sürdürülebilirlik alanlarında çözüm sunacak teknoloji şirketleri başvurabiliyor. Program, ağ oluşturma, mentorluk-danışmanlık ve doğrudan yatırım fırsatı olmak üzere 3 farklı alanda sunduğu desteklerle, girişimcilere büyüme odaklı değer katmayı amaçlıyor.

Programa kabul edilen girişimler, İnci Holding ve ağında yer alan sanayi kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, kamu kuruluşları, yatırımcılar ve mentorlar gibi tüm paydaşlara ulaşma fırsatı yakalıyor; bu girişimlere ayrıca eşleştirme ve danışmanlık desteği de sunuluyor. Teknoloji firmasının geliştirdiği çözüm önerisi, İnci Holding Grup şirketlerinin ve tedarikçilerinin iş problemlerine yönelik ise Pazar Uyumu Testi de yapılabiliyor.

İnci Radar girişimcileri yatırım fırsatları için ise, İnci Holding’in stratejik yatırımcısı olduğu Vinci Girişim Sermayesi şirketiyle doğrudan görüşme ve kendini tanıtma imkanı bulabiliyor. Vinci ayrıca, kriterlerinin uygunluğuna göre girişimciyi ağında yer alan diğer risk sermayesi ve kurumsal risk sermayesi ile iletişim kurması için de yönlendirebiliyor.

2023’te 110 bin üye iş yerine ulaşan yerli fintech PayTR, işlem hacminde yüzde 125 büyüdü

Türkiye’nin önde gelen ödeme kuruluşlarından olan PayTR‘ın 2023 yılında işlem hacmi yüzde 125 büyürken aynı dönem içinde üye iş yeri adedi yüzde 40 artışla 110 bine ulaştı. Her gün 120 yeni üye işyeri PayTR’lı olurken, işletmelerin yeni nesil ödeme çözümlerine talebi arttı.

Finansal teknoloji alanındaki yeniliklerin hız kesmediği 2023 yılında, KOBİ’lerin dijitalleşme yolculuğunda seçtikleri ödeme çözümlerinde “hız, kolaylık ve güven” belirleyici oldu.

Sanal POS işlem hacmi yüzde 114 oranında büyürken PayTR verilerine göre yedek parça-otomotiv, elektronik, mobilya, eğitim ve giyim-aksesuar en çok artış sergileyen sektörler oldu.

Özellikle genç neslin tüketimdeki payının artması ile PayTR üye iş yerlerinde debit kart kullanımı işlem adedine göre payını arttırdı. Yüksek tutarlı alışverişlerde tüketicinin tercihi yine ağırlıklı olarak kredi kartı olurken, artan fonlama maliyetleri ile birlikte, taksitli alışverişlerin işlem adetlerinde aldığı pay geriledi.

“2023’te yeni nesil ödeme çözümlerine talep dikkat çekecek şekilde arttı”

Linkle ödeme, NeoPOS, Mobil POS, Mobil Operatörle Ödeme, Abonelik Yöntemi gibi pazarda öncü yeni nesil ödeme çözümleri 2023 yılında yüzde 247 büyüdü ve toplam işlem hacmi içindeki payını arttırdı.

Ağırlıklı olarak küçük ve orta işletmelerin geçtiğimiz yıl çok kullandığı “Linkle Ödeme” çözümü, son tüketiciyi kart bilgisini paylaşmak zorunda bırakan mail order yöntemine alternatif olarak, işletmelerin SMS, e-mail veya whatsapp yoluyla gönderilen ödeme linki üzerinden ödeme alınmasını sağladı, hem son tüketici hem de işletmeler için güvenli bir ödeme deneyimi yaşattı. NFC özellikli Android işletim sistemli telefon ve tabletleri cep telefonuna dönüştürerek işletmelere diledikleri her yerden cep telefonlarıyla temassız ödeme alma kolaylığı sağlayan, aynı zamanda e-arşiv ve e-fatura düzenleme imkanı sunan NeoPOS, özellikle paket servis ve kurye hizmetleri gibi birden fazla fiziki POS ihtiyacı olan iş kollarında büyük bir kolaylık ve maliyet avantajı yarattı.

“NeoPOS ve Fiziki POS bu yıl en çok konuşacağımız iki ürün olacak”

2024’te de KOBİ’lere sürdürülebilir, yenilikçi ve güvenilir ödeme çözümleri sunmaya devam edeceklerini belirten PayTR CEO’su Merve Tezel verdiği demeçte;

“Dijitalleşen KOBİ’lerin fintekler aracılığıyla tanıştığı yeni nesil ödeme çözümlerinin sağladığı hız, kolaylık ve maliyet avantajı bizi her yıl daha çok işletmeyle buluşturuyor. 2024 yılında da farklı sektörlerdeki dinamikleri de gözeterek hem online hem de fiziksel satış zeminine uygun yeni nesil ödeme çözümlerimizle işletmelerin her an her yerden ödeme almalarını kolaylaştırmaya devam edeceğiz. PayTR NeoPOS ve Fiziki POS, 2024’te çok konuşacağımız ve deneyimine odaklanacağımız iki ürün olacak. NeoPOS’a bu yıl itibariyla taksitli ödeme alma özelliğini de ekledik. Yeni lansmanını yaptığımız, işletmelerin fiziksel mağazalarında da tek POS’la tüm bankalardan ödeme almasını sağlayan ‘Fiziki POS’ ürünümüzün 2024 yılında en çok yatırım yapacağımız ürünlerden biri olacağını söyleyebilirim. Bunlarla beraber, tek entegrasyonla tüm bankalardan peşin veya taksitli ödeme alabilen Sanal POS ürünümüz ile büyüyen e-ticaret pazarından pay almak isteyen binlerce KOBİ için güvenli bir ödeme deneyimi sunmaya devam edeceğiz. Her bireyin kendini güçlü ve değerli hissettiği bir çalışma ortamı yaratmak için önümüzdeki dönemde de yenilikleri hayata geçireceğiz. Çalışanlarımızın oylarıyla bu yıl da Great Place To Work sertfikasını aldık ve üç yıl üst üste bu ödülü almaktan dolayı gururluyuz. PayTR olarak kapsayıcı, insana değer odağındaki iş yeri kültürümüzü sürdürmek için gelişmeye, öğrenmeye ve müşterilerimize her gün daha iyi bir deneyim yaşatmak için yeniliklerin peşinde koşmaya devam edeceğiz.”

Barbaros Özbuğutu liderliğinde kurulan 30 milyon dolarlık yeni fon: DeBa Ventures

Türkiye fintech pazarının yakından tanıdığı Barbaros Özbuğutu, 30 milyon dolar sermeyaye sahip yen fon DeBa Ventures‘ı duyurusunu gerçekleştirdi. Fon, önümüzdeki dört yıl içinde erken aşama girişimlere yatırım yapmayı hedefliyor.

Lüksemburg merkezli DeBa Ventures‘ın ana odağında erken aşama fintech ve B2B teknoloji girişimleri yer alıyor. Fon, Türkiye başta olmak üzere, coğrafya kısıtlaması olmadan gerçek problemler üzerine çalışan yerli ve yabancı girişimlere yatırım yapmayı hedefliyor. DeBa Ventures’ın General Partner pozisyonu, 1 Mart 2024 tarihi itibariyle, Startup Wise Guys’da yaklaşık beş yıldır görev yapan ve 2022’den beri 130’dan fazla yerli ve yabancı erken aşama girişime yatırım yapan Günce Önür‘e emanet edilecek.

Barbaros Özbuğutu ve Günce Önür

DeBa Ventures Kurucu Ortak Barbaros Özbuğutu: “Girişimci kökenli fon sayısının artması gerekiyor‘

Konuyla ilgili Barbaros Özbuğutu verdiği demeçte;

“Girişimcilik serüvenimde en verimli çalıştığım fonların başında hep girişimcilik yapmış fon yöneticileri vardı. Dünyada girişimci geçmişli fon sayısının artması gerektiğine inanıyorum. DeBa Ventures’ı kurarken, bu sorumluluğu hissederek harekete geçtik. Girişimcileri odak noktamıza alıp, finansal destek sağlamanın ötesinde, liderlik, strateji, uygulama ve zihinsel sağlık konularında kurucuların yanında olmayı hedefliyoruz.”

DeBa Ventures General Partner’i Günce Önür: “Girişimcileri merkeze koyan global bir yatırım fonuyuz“

“Amacımız bir venture capital fonunun ötesinde, hem girişimcilik ve exit hem de global yatırım tecrübelerimizi harmanlayarak, girişimcilerin kendisini merkeze koyan bir global yatırım fonu olmak. Aktif olarak yatırımlara başladığımız bu dönemde erken aşama girişimlerle tanışmak için sabırsızlanıyoruz.”

DeBa Ventures ekibi, yatırım yaptıkları erken aşama girişimlere sadece finansal destek sunmakla kalmayıp aynı zamanda mentorluk, geniş bir yatırımcı ağına erişim ve küresel genişlemeye rehberlik etme taahhüdünde bulunuyor.

Barbaros Özbugutu’nun iyzico şirketinin PayU tarafından 2019’da satın alınmasının ardından, FinTech sektöründe özellikle sahip olduğu deneyimler, DeBa Ventures’ın portföy şirketlerine sunduğu değeri gösteren önemli bir etken olarak öne çıkıyor. DeBa Ventures ekibi, finansal yatırımların yanı sıra girişimcilerin zihinsel sağlığına odaklanan çeşitli destek programlarını da paylaşmaya hazırlanıyor.