Ana Sayfa Blog Sayfa 787

Maxi Digital’in yeni ürünü ParaGönder ile yurt dışından Türkiye’ye para gönderin

Softtech’in 2019 yılında Softtech’in Almanya’da kurduğu iştiraki Maxi Digital, yurt dışından Türkiye’deki İş Bankası hesabına para transferi yapma imkânı sunan ParaGönder isimli bir mobil uygulama geliştirdi.

“İlk etapta Almanya’da geçerli olan” uygulama ile Almanya’da yaşayanlar, müşterisi oldukları Almanya’daki herhangi bir bankada bulunan birikimlerini, şubeye gitmeden Türkiye’deki hesaplara aktarabilecek. İşbank AG altyapısını kullanarak güvenli ve anında para göndermeyi sağlayan ParaGönder uygulaması, Corona Virüs salgını sebebiyle evlerden çıkmadan Almanya’dan Türkiye’ye para gönderilebilmesi için 30 Nisan’a kadar ücretsiz transfer hizmetiyle sunulacak.

  • Softtech Genel Müdürü M. Murat Ertem: “Almanya’da yaşayan vatandaşlarımız evlerinden çıkmadan kendi ülkelerine birikimlerini aktarabilecek.”
  • Maxi Digital Genel Müdürü Salih Zeki Çimen: “Almanya’dan başlattığımız uygulamayı dünyanın dört bir yanına ulaştıracağız.”

ParaGönder sistemi nasıl çalışıyor?

ParaGönder, Almanya’daki bankalardan veya İŞBANK hesabından, Türkiye’deki herhangi bir İş Bankası şubesine son derece hızlı ve pratik bir şekilde para transferi gerçekleştirme olanağı sunuyor.

İşte yalnızca üç adımda hızlı ve pratik “ParaGönder”menin yolu:

  1. ParaGönder uygulamasını telefonunuza indirin ve kaydolun.
  2. Para göndermek istediğiniz Alman bankası veya İŞBANK AG hesabını ekleyin.
  3. ParaGönder’de kayıtlı hesaplarınız arasından işlem yapmak istediğiniz hesabı seçin, para göndermek istediğiniz kişinin IBAN numarası ve göndermek istediğiniz tutarı yazın, tüm bilgileri kontrol edin ve onaylayın.

Yerli şirket Boni Global, COVID-19 şüphelilerini takip edebilecek bir mobil uygulama geliştirdi

Dünyanın birçok ülkesinde hızla yayılan COVID-19’un yayılım hızını yavaşlatmayı amaçlayan ve cep telefonu iletişimi üzerinden çalışan bir uygulama test edilmeye başlandı.

Türk şirketi Boni Global’in geliştirdiği Korona Takip uygulamasında, her kullanıcı için özel bir eşleşme kodu oluşturulup, kullanıcılar arasındaki etkileşimler yakınlık ve konum teknolojilerinin bir kombinasyonu kullanılarak izleniyor ve bu etkileşimlerin kaydı tutuluyor.

Bir kullanıcının virüse maruz kaldığı bildirildiğinde, onun özel eşleşme kodu “risk altında” olarak işaretleniyor ve uygulama, onunla iletişim kuran tüm eşleşme kodlarına bildirim gönderiyor. Ayrıca, başka bir kullanıcı “risk altında” olarak işaretlenen bir eşleşme kodu ile iletişim kurduğunda kendisine anında iletişim kurduğu kişinin risk altında işareti taşıdığı bilgisi yollanıyor. Bu bildirimler, kullanıcıların virüsü yayan bir vektör olmamalarına olanak tanıyarak bir sonraki adımda ne yapılacağıyla ilgili talimatları da içeriyor.

Korona Takip uygulaması ile, enfekte olan kişilerden hızla haberdar olunarak, yayılımın başa çıkılabilir bir seviyeye düşürülmesi ve hastanelerin dolup taşmaması bekleniyor. Böylece sağlık çalışanları da kendilerini güvende tutabilecek ve hastanelerin verimliliği de korunabilecek. Yayılmayı yavaşlatmak, enfekte olmuş kişilere iyileşmeleri için zaman vermek anlamına da geliyor.

Boni Global CEO’su Sarper Sılaoğu, geliştirdikleri aplikasyon ile ilgili olarak şunları söyledi;
“Çok hızla yayılan Covid-19 ile mücadelede bir çok ülkede sokağa çıkma yasakları ya da kısıtları uygulanıyor. Ancak iş veya sorumluluk nedeniyle evde kalmayı seçemeyenler var. Onları desteklemek için, bu küresel tehdide karşı mücadeleye yardımcı olacak bir uygulama geliştirdik.

Korona Takip uygulamamız COVID-19 virüsüne karşı insanları bilgilendirmeyi ve güvende tutmayı amaçlamaktadır. Bu uygulama sayesinde enfekte olan insanların daha hızlı bilgilendirildiğinden emin olarak, Korona virüsünün yayılmasını yavaşlatabiliriz, bu da onların başkalarını enfekte etmesini durduracaktır.

Sadece bu uygulamanın kullanımı ve risk altında olanların hızla uygun önlemleri almasıyla, bu virüsü bütün popülasyona bulaşmadan önce durdurabiliriz. Boni Global olarak, sevdiklerinizi korumayı ve bu salgın döneminden en iyi şekilde çıkmayı amaçlıyoruz.”

Türkiye’nin yerli otomobil üreticisi TOGG’un CMO’su Talin Yıldız oldu

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG), otomotiv sektörünün deneyimli ismi Talin Yıldız’ı CMO (Pazarlamadan Sorumlu Üst Düzey Yönetici) olarak ekibine kattı.

Yirmi yılı aşkın global deneyimi, Türkiye ve Avrupa’daki pazarlama faaliyetlerinde aldığı önemli sorumluluklarla bilinen Yıldız, 1 Nisan itibarıyla TOGG’daki satış ve pazarlama alanlarına liderlik edecek. Ürün yönetimi, ürün planlama, fiyatlama, pazarlama, satış, marka yönetimi ve iletişimi gibi alanlardan da sorumlu olacak olan Talin Yıldız, müşteri ilişkileri yönetimi, pazar araştırmaları ve analizi ile müşteri bilgi yönetiminin de başında olacak.

Lisans eğitimini Galatasaray Üniversitesi’nde tamamlayan Talin Yıldız, yüksek lisans eğitimini ise Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan Sorbonne Üniversitesi’nde gerçekleştirmiştir. Son olarak Paris’te Renault Global Pazarlama Direktörü olarak görev yapan Yıldız; müşteri ihtiyaçlarını anlama ve analiz etmeye yönelik kullandığı yapay zeka ve iş zekası araçlarıyla gerçekleştirdiği başarılarla yurtiçi ve yurt dışında adından söz ettirmiştir.

Global deneyimi olan bir ekip ve çevik bir organizasyon ile çalışmalarına devam eden TOGG’a katılan Yıldız’ın tecrübelerinde, çevik liderlik anlayışı ile kurup yönettiği başarılı ekipler ve belirsizlik yönetimi karşısında gösterdiği başarılar öne çıkmaktadır.

Çırak: Paket servis hizmeti olmayan işletmeler ile teslimat yapmak isteyenleri buluşturan uygulama

Çırak, paket servis hizmeti vermek isteyen ancak, motokurye, servis personeli olmayan işletmelerin ürünlerini müşterilere teslim eden bir girişimdir.

Çırak uygulamasını kullanan işletmeler, anlaştıkları çıraklar üzerinden ürünlerini müşterilere gönderebiliyorlar. Uygulama ayrıca işletmenin, bulut tabanlı yazılım ile stok, satış, giderler, sipariş yani kısacası tüm ön muhasebe sorunlarını da bir çözüm olmayı hedefliyor. İşletmeler bu hizmetten yararlanabilmek için web sitesi üzerinden talep iletebiliyor.

Son kullanıcılar ise yani işletmenin müşterileri; App Store veya Google Play‘den uygulamayı telefonuna indirip semtindeki bakkal veya marketten sipariş verebiliyor.

Uygulamadan gelen siparişleri herhangi bir semtte dağıtmak isteyip Çırak olmak isteyenler ise; 18 yaşından büyük, akıllı telefon, motosiklet ve ehliyeti olmalı. Bunlara sahip olanlar Çırak olmak İstiyorum sayfasından Çırak Kurye uygulamasını indirerek kayıt işlemini yapabilirler. Açıkçası gelir elde etmek isteyenler için bir çözüm sunuyor.

Bu sistemin farklı bir örneğini yolculuk paylaşım uygulaması Scotty‘de gördük. Bildiğiniz gibi Scotty, motosikleti olan ve hizmet vermeye uygun olan kişiler ile yolcuları bir araya getiren bir mobil uygulama yani bir yazılımdır. Kendilerine ait bir tane bile motosikleti olmayan girişim, bu noktada para kazanmak isteyen motosiklet sahibi sürücülerin gelir elde etmesini sağlıyor. Yolcular, mobil uygulama üzerinden motosiklet hizmeti talep edip, aynı BiTaksi‘de olduğu gibi, kapılarına gelen araç ile yolculuk yapabiliyor.

Çırak’ın da bu konseptin benzerini uygulamak için yola çıktığını düşünüyoruz. Girişimi yakından takip ediyoruz. Yeni bilgiler aldıkça paylaşmaya devam edeceğiz.

Brisa Akademi, online eğitim programlarını üniversite öğrencileri için ücretsiz kullanıma açtı

Brisa’nın kurumsal üniversite platformu Brisa Akademi, yeni nesil eğitim teknikleriyle tasarladığı online eğitim programlarını, ücretsiz olarak, üniversite öğrencilerinin kullanımına açtı. Böylece evde kalmaya devam eden üniversite öğrencileri, kendilerini farklı alanlarda da geliştirme fırsatı yakalıyor.

Bu eğitim programlarında Brisa Akademi ‘micro-learning’, oyunlaştırma, simülasyon gibi yeni nesil eğitim tekniklerinden yararlanıyor. Kurumsal bir üniversite olarak hizmet vermek üzere yeni çağın ihtiyaçlarına uygun eğitim modelleri sunuyor. Bu hizmetleri ile COVID-19 sürecinde üniversite öğrencilerine destek oluyor. Evde bireysel gelişimlerine ara vermek istemeyen gençler, Brisa Akademi’nin Stres Yönetimi, Yaratıcı Düşünce ve İnovasyon, Etkili İletişim, Sunum Teknikleri gibi eğitimlerinden ücretsiz olarak faydalanabiliyor.

Brisa Akademi’nin online eğitim programları, gençlerin kişisel gelişimini destekleyecek ve kariyerlerine başlangıç yapmalarını kolaylaştıracak konulardan oluşuyor. Her biri ortalama 30 dakika süren 20 eğitimden oluşan programın belirlenen sürede tamamlanması öneriliyor. Program herhangi bir sınav içermiyor, bununla birlikte katılımcı anketleri ile eğitimin mükemmelleşmesi sağlanıyor. Programı tamamlayan öğrenciler, ileriki dönemlerde başlayacak olan Brisa Akademi’nin Sunum Teknikleri, Takım Çalışması, Müzakere Teknikleri gibi sınıf eğitimlerine ücretsiz katılma hakkı kazanıyorlar.

Brisa’nın sürekli gelişim ilkesiyle 2005 yılında faaliyete soktuğu Brisa Akademi, çocuklar ve gençlerin yanı sıra Brisa çalışanları, iş ortakları ile özel kurum ve kamu kuruluşları için teknik eğitimler, satış, kişisel gelişim, kurumsallaşma ve kalite eğitimleri sağlıyor. Aynı zamanda Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından Yetkilendirilmiş Personel Belgelendirme Kuruluşu olarak akredite olan Brisa Akademi, 4 Ulusal Yeterlilik kapsamında, 28 AB ülkesinde geçerli belgelendirme hizmeti veriyor.

Migros, sanal market operasyonlarını büyütmek için 1000 kişi daha işe alım yapacak

Migros’un başlattığı istihdam seferberliğinin ardından 10 gün içinde Sanal Market ve mağaza operasyonlarında 2.200 kişi iş başı yaptı. Önümüzdeki 10 günde 1.000 kişiyi daha işe alacağını duyuran Migros böylece 1 ayda 3.200 kişiye ek istihdam sağlamış olacak.

Migros Sanal Market ekibine katılmak için başvurular basvuru.migros.com.tr adresi üzerinden yapılabiliyor.

Migros, başlattığı istihdam seferberliği doğrultusunda 45.000 kişilik çalışan ordusunu daha da genişletiyor. Türkiye’nin ilk ve en büyük online taze gıda platformu Migros Sanal Market aracılığıyla 71 ile hizmet ulaştıran Migros,verilen yoğun siparişlere daha hızlı yanıt verebilmek adına istihdam sağlamaya devam ediyor.

Sanal market operasyonları için 1.200, mağazaları için 1.000 yeni işe alım yapan Migros toplamda 10 günde 2. 200 kişiye iş başı yaptırdı. Yaptığı ilk duyurunun ardından 60 bini aşkın iş başvurusu alan Migros’un önümüzdeki 10 gün içinde yapacağı 1.000 yeni işe alımla sağladığı ek istihdamı 1 ayda 3.200 kişiye ulaştıracak.

Migros Sanal Market böylece aile bütçesine katkı sağlayan ürünlerini Migros kalitesi ve temassız teslimatla daha fazla kişiye ulaştırmış olacak. Migros’un Sanal Market Ailesi’ne katılmak isteyenler basvuru.migros.com.tr adresinden başvurularını iletebilecek.

Türkiye’nin en yaygın online gıda platformu: Migros Sanal Market

Migros Sanal Market artan talebe hızla yanıt vererek müşterilerine kesintisiz hizmet sunmak adına hizmet ağını yeni iller ve kanallarla da genişletiyor. Türkiye’nin en yaygın online gıda platformu olan Migros Sanal Market, Türkiye’nin 71 ilinde sunduğu hizmeti 81 ile hızla yaygınlaştırıyor.

Geçtiğimiz hafta alışverişte yeni bir kulvar açan Migros, Mağazadan Teslim seçeneğini hayata geçirdi. Migros Sanal Market web sitesi ya da uygulaması üzerinden yaptıkları alışverişin ödemesini online olarak yapan müşteriler, istedikleri saat aralığında, seçtikleri mağazadan ürünlerini teslim alabiliyor. Sipariş teslim edilene kadar paketli ürünler özel hijyenik kasalarda, soğuk ürünler ise 0-4 derece arasında muhafaza ediliyor.

Corona Virüs salgınının dünya ekonomisine maliyeti 3 trilyon doları bulacak

İlk olarak Çin’de ortaya çıkan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın olarak nitelendirilen Corona Virüs, tüm dünyada etkisini artırmaya devam ediyor.

Halihazırda 860 bin kişiye bulaşan ve 42 binden fazla cana mal olan virüs, milyonlarca insanın çalışma hayatını etkileyerek ekonomilerde büyük bir hasar oluşturdu. Yaz aylarında Corona Virüs salgınının sona ereceği düşünülse de kesinliği olmayan bu öngörüler piyasalarda tedirginlik oluşturuyor. Dünyadaki tüm ekonomilerin 2020 yılında küçülme yaşamasının kaçınılmaz olduğunu belirten Ekonomi Politikaları Uzmanı Dr. Aziz Hatipağaoğlu, bu durumun doğrudan doğruya üretim hacmini azlatacağını söylerken, istihdam üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için tedbir alınması gerektiğini ifade etti.

“Dev ekonomiler resesyonla karşı karşıya”

Yaz aylarıyla birlikte sona ermesi durumunda bile Corona Virüs salgınının dünya ekonomisine etkisinin 3 trilyon dolar civarında olacağını söyleyen Aziz Hatipağaoğlu, “Çin, ABD, Almanya, İngiltere, Hindistan, Güney Kore ve Japonya gibi gelişmiş ekonomiler başta olmak üzere küresel ekonomiye entegre olan birçok ülke dramatik bir resesyona doğru gidiyor. Özellikle Hindistan gibi ülkelerde salgının patlama yaşaması dünya ekonomisi için ağır sonuçlar doğuracak. Önümüzdeki bir kaç ayda, dış finansman ihtiyacı yüksek olan ülkelerin türbülansa girdiğini ve bu ülkelerin finansal açıdan zayıfladığını göreceğiz. Bu noktada şimdiden bu ülkelerin, yakın gelecekte finansman ihtiyacını nasıl karşılayacaklarına yönelik yol haritası belirlemeleri gerekli.” dedi.

“Küreselleşme teorisi Corona Virüs ile yıkılıyor”

Corona Virüs salgınıyla birlikte ülkeler arası gerilimin de tırmandığını söyleyen Aziz Hatipağaoğlu, “Ülkeler sağlık ekipmanlarının ticareti konusunda hukuka uymayan uygulamalar yapıyor. Çek Cumhuriyeti İtalya’ya, İtalya da Tunus’a giden mallara el koydu. Özellikle Avrupa Birliği’nin çatırdadığı gözardı edilemeyecek bir gerçek. Yaşanan bu salgın, küreselleşmeye dayanan kapitalist dünya sisteminin mutlak değişimine yol açacak. Küreselleşme bugüne kadar geldiği gibi devam edemez. Ülkelerin bir çoğu yeniden ekonomik yeterlilik ilkesine geri dönecek ve içlerine kapanacak. Kendi kendine yetebilme olgusu önem kazanacak.” dedi.

“Dünya ekonomisi en iyi ihtimalle son çeyrekte toparlanacak”

Yakın tarihte dünyanın tamamını bu çapta etkileyen başka bir olay olmadığının altını çizen Aziz Hatipağaoğlu, “Refah toplumunu oluşturacak ekonomik ve sosyal politikalara bu dönemde daha çok ihtiyacımız olacak. Uzmanların söylediği gibi bu salgının Haziran ve Temmuz aylarında etkisini azalması durumunda bu yılın son çeyreğinde iyileşme görülebilir. Bu iyileşmenin hızlı olup olmayacağı tamamen ekonomilerin alacağı kararlara bağlı. Başta ABD Merkez Bankası, Fed, ve Avrupa Birliği Merkez Bankası olmak üzere birçok ülke merkez bankalarının gerek olduğu ölçüde likidite ihtiyacını gidereceklerini söylemesi; hükümetlerin şirketleri, çalışanları, toplumu kuvvetli şekilde destekleyeceklerini ifade etmeleri; toplumun güven duygusunu güçlendirecektir.” şeklinde konuştu.

“Rekabetçi sektörler ve dezavantajlı kesim desteklenmeli”

Küresel resesyon dönemlerinde ülkelerin ekonomisi için oldukça önemli olan turizm, havacılık, otomotiv, tekstil ve perakende gibi rekabetçi sektörleri şimdiden tespit ederek desteklenmesi gerektiğini belirten Aziz Hatipağaoğlu, “Ek olarak orta gelir katmanında olanların, emeklilerin, dezavantajlı kesimin, engellilerin ve tabiri caizse emeğiyle geçinenlerin bu dönemde hiçbir mazereti öne sürmeden, desteklenmesi resesyondan çıkış için hayati. Üretim hacminin azalması da ancak efektif talebin artmasıyla önlenebilir. Bu nedenle toplumun tüm kesimlerinin öncelikle satın alma gücünün diri tutulması gerekirken resesyondan çıkış döneminde de reel gelirlerinin artırılması şart.” ifadelerini kullandı.

Corona Virüs etkisi araştırması: COVID-19 gündelik tercihlerimizi ne kadar değiştirdi?

AdColony’nin Türkiye dahil, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’yı kapasayan EMEA bölgesinde 14-75 yaş arası katılımcılarla yaptığı “Corona Virüs Etkisi Araştırması” ise salgın sebebiyle değişen alışkanlıklarımızı çarpıcı verilerle gözler önüne seriyor.

Katılımcıların %20’si artık toplu taşıma kullanmadığını belirtiyor. Evden çıkmayarak kendimizi izole ettiğimiz bu günlerde ise katılımcıların %54’ü daha fazla ev temizliği yaptığını söylüyor. Zorunlu olmadıkça dışarı çıkmadığımız şu günlerde kullanıcıların %31’i market ziyaretlerini en aza indirdiğini ve %41’inin de artık online alışverişe geçiş yaptıklarını bildiriyor.

Evde yapılacak en keyifli aktivitelerden mobil oyunlar özeline cevaplara baktığımızda katılımcıların %47’si her gün mobil cihazlarından oyun oynadıklarını, %32’si ise mobil cihazlarına yeni oyunlar yüklediklerini söylüyor. Stresten, gündelik düşüncelerden uzaklaşmak ve rahatlamak için mobil oyun oynadıklarını söyleyenlerin oranı ise %85.

Reklam verenlerin potansiyel müşterilerine ulaşmak için bu dönemde en etkili yol olan mobil reklamlar alanına bakıldığında, katılımcıların %26’sı ihtiyacı olabilecek ürünü fark ettiren reklamları tercih ederken, %35’i user-initiated denilen kullanıcı tarafından kontrol edilebilen reklamlara daha sıcak yaklaşıyor.

AdColony EMEA ve LATAM Genel Müdür Volkan Biçer mobil dünyada olan değişimi şu sözlerle yorumluyor; “ Corona virüs aktif sosyal yaşamı sınırlandırıp ve fiziksel mesafeyi artırdıkça, insanların dijitale daha da yakınlaşması tabi ki kaçınılmaz oluyor. AdColony olarak biz de 30 ülkeyi yönettiğimiz İstanbul ofisimizdeki 180 çalışanımızla birlikte 10 Mart günü itibariyle evden çalışma sistemine geçtik ve online toplantılar ve iş takibi ile süreci yönetmeye devam ediyoruz. Evde geçirdiğimiz vakit arttıkça, günlük stresten kaçmak için de en kafa dağıtıcı yöntem olarak mobil oyunlar karşımıza çıkıyor. 24 Şubat haftası 9 Mart haftasını karşılaştırdığımızda; mobil oyun oynama sürelerinde %21 artış gösterdiğini görüyoruz. Oyun uygulamalarındaki trafiklerde de bu iki hafta arasında %14.6’lık bir artış bulunuyor. Aynı şekilde yapılan araştırmalara göre kullanıcılar %21 daha fazla oyun içi reklam izliyorlar. Bu da reklamverenler için oyunların yine bir mecra olarak gündemde kalmasını sağlıyor.”

Evden ve masa başında çalışanlara özel egzersiz yazılımı: Pergono

Corona Virüs salgınının tüm dünyayı etkisi altına almasıyla büyük ölçekli şirketler başta olmak üzere çok sayıda kurum ve kuruluş, çalışanlarını evde çalışmaya teşvik ediyor.

Çalışanlar işlerini her ne kadar evlerinden sürdürse de yine de uzun saatler masa başında hareket etmeden çalışıyorlar. İş sağlığı ve güvenliği süreçlerinin yönetimi için yazılımlar üreten sektörün öncü kuruluşu TürkGüven, masa başında çalışanlar için ergonomi egzersiz yazılımı Pergono’yu geliştirdi.

Pergono masa başı çalışanların kas ve iskelet sistemindeki rahatsızlıkların önüne geçmek için çeşitli egzersizler ile çalışanlara ergonomik çözümler sunuyor. Fizyoterapistler tarafından tasarlanmış 8 adet egzersiz içeren uygulama hakkında bilgi veren TürkGüven CEO’su Alp Timurhan Çevik “Kas ve iskelet sistemi hastalıkları, oluştuktan sonra tedavisi çok zor rahatsızlıklardır. Bu alanda en doğru yöntemin, koruyucu sağlık yaklaşımını benimseyerek, bu sıkıntılar ortaya çıkmadan önüne geçmek olduğunu düşünüyoruz. Bu düşünce ile yola çıkarak masa başında uzun saatler boyunca çalışanlar için basit egzersizler içeren Pergono’yu geliştirdik. Pergono ile sürekli ekran karşısında çalışanların egzersiz hareketleri yaparak daha sağlıklı bir şekilde işlerine devam etmelerini amaçlıyoruz” dedi.

Egzersiz saatlerinde otomatik olarak aktif oluyor

Pergono, kullanıcının bilgisayarına yüklendikten sonra egzersiz saatleri geldiğinde otomatik aktive oluyor ve kullanıcıyı egzersiz hareketleri ile yönlendiriyor. Uygulama 8 farklı dilde ve 13 farklı seste sunuluyor. Uygulama çalışırken, yapılan işi engellemiyor sadece arka planı transparan olacak şekilde ekranın köşesinde beliriyor. Site içerisinde yer alan detaylı videolar ile her bir hareketin nasıl yapılacağı farklı dil ve altyazı seçenekleriyle hem görsel hem seslendirme veya altyazı ile aktarılarak, çalışanların egzersiz konusunda hızlıca uzmanlaşmaları sağlanıyor.

Kronik hastalığı olanları uyarıyor

Kullanıcı meşgul ise, egzersizi belirlediği süre boyunca erteleyerek belirlenen süre sonunda tekrar çalıştırılmasını sağlayabiliyor. Egzersizlerde, kronik hastalığı olan ve fizyolojik açıdan egzersizi yapması uygun olmayan kişiler için uyarılar da yer alıyor.

Banabi, market ürünleri satışına başlayan Kiğılı’ya sosyal medya üzerinden mesaj gönderdi

Sizlere dün Türkiye’nin bilinen tekstil markalarından olan Kiğılı‘nın kendi web sitesi üzerinden oluşturduğu yeni bir kategori ile market ürünleri satışına başladığını duyurmuştuk.

Aldığı bu karardan dolayı Kiğılı, sosyal medya üzerinden çok fazla yoruma maruz kalmaya başladı. Yorumların pek iç açıcı olduğu da söylenemez. Bu durumdan yola çıkan Yemeksepeti’nin dijital pazarlama ekibi, banabi‘nin tüm sosyal medya hesapları üzerinden Kiğılı’ya karşı aşağıdaki tek paylaşımı yaparak ince bir mesajı gönderdi ve market ürünlerini satışının kendilerinin işi olduğunu dile getirdi. Yani siz tekstil ürünleri satmaya devam edin, biz market tarafında zaten varız dedi.

“Takım elbiseler 140 TL’den başlaya… Şaka şaka, market ürünleri için zaman & efor harcamayın diye biz varız.”

Paylaşılan bu gönderi fazlasıyla ilgi gördü ve mesajın doğrudan Kiğılı’ya gönderildiği de anlaşıldı.

Kiğılı’nın market ürünleri satışına attığı bu adımın COVID-19’la bir bağlantısı olduğunu düşünüyoruz. İçinde bulunduğumuz dönemde insanların tekstil alışverişlerini üçüncü, dördüncü plana atması markayı oldukça zor bir sürece sokmuş durumda. Dolayısıyla Kiğılı ise operasyonlarının devamlılığı sağlamak ve karlılığını sürdürmek açısından bu adımı atmış olmalı.

Kiğılı’nın kendi sosyal medya hesapları üzerinden yaklaşık 5 gün önce paylaştığı bu gönderiden yola çıkarak bu durumu şu şekilde yorumluyoruz.

Ev&Market ürünleri konusunda atılan bu adımın şirketin stratejine uygun olmadığı kanaatindeyiz ve Corona Virüs’ün etkisinden sonra bu Ev&Market kategorisinin pasife alınacağını veya gelen tepkiler markaya zarar verdiği düşünülürse daha erken de kapatılacağını düşünüyoruz. Devam da edebilir, bizim yaptığımız sadece bir yorum.

Markadan konuyla ilgili bir açıklama için bir C-level yöneticisi ile iletişime geçtik. Resmi açıklama aldığımızda bunu sizlerle paylaşacağız.