Ana Sayfa Blog Sayfa 770

Migros Sanal Market üzerinden verdiğiniz siparişleri isterseniz Mağazadan Teslim alabilirsiniz

Migros online platformlardaki çalışmalarını bir üst seviyeye taşıyor. Migros’un yaptığı yeni uygulamayla müşteriler, Migros Sanal Market’in web sitesi ya da mobil uygulama aracılığıyla siparişlerini verip, seçecekleri Migros mağazasından ürünlerini teslim alabiliyor. Böylece “Mağazadan Teslim” uygulaması, teması en aza indiriyor.

Sanal Market’ten alışveriş yapan 65 yaş ve üzeri müşterilerine destek olabilmek için teslimatta 9:15-12:15 saat aralığını sadece onlara ayıran Migros, bu yaş dilimindeki müşterilerin alışverişlerini kapılarına kadar teslimat ücreti almadan ulaştırıyor.

Migros, ayrıca mağazalarında ve sipariş teslimlerinde aldığı en üst seviyedeki hijyen tedbirlerine bir yenisini ekleyerek tüm çalışanlarında Siperlik uygulamasını başlattı.

Müşteriler, seçecekleri saat aralıklarından 1 saat öncesine kadar sipariş verilebiliyor. Sipariş teslim edilene kadar paketli ürünler özel hijyenik kasalarda, soğuk ürünler ise 0-4 derece arasında muhafaza ediliyor.

İlk etapta; Afyon, Amasya, Ankara, Bolu, Çankırı, Çorum, Eskişehir, İstanbul, Karabük, Kayseri, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Tokat ve Zonguldak’ta başlatılan uygulamanın kısa zamanda tüm Türkiye’ye yaygınlaştırılması hedefleniyor. “Mağazadan Teslim” seçeneğinin bulunduğu mağazaların listesine Migros Sanal Market web sitesi ve mobil uygulamasından erişilebiliyor.

Sanal Market’ten alışveriş yapan 65 yaş üstü müşteri sayısı katlandı

Sanal Market’te 9:15-12:15 teslimat saati aralığını sadece 65 yaş üzeri müşterileri için ayıran Migros, online olarak alışveriş yapan bu yaş dilimindeki müşterilerin alışverişlerini kapılarına kadar teslimat ücreti almadan ulaştırıyor. 21 Mart’ta yayınlanan genelgeyle 65 yaş ve üstü için uygulamaya konulan sokağa çıkma yasağı sonrasında Migros Sanal Market’ten alışveriş yapan bu yaş dilimindeki müşteri sayısı yaklaşık 3 kat arttı.

Mağaza büyüklüğüne göre içerideki müşteri sayısı belirlenecek

Müşteri ve çalışan sağlığı, ürün güvenliği ve mağazalarındaki hijyen ortamını daima en öncelikli konu olarak ele alan Migros; Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, İç İşleri Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı koordinasyonuyla çalışmalarını devam ettiriyor. En üst seviyedeki hijyen tedbirlerinin yanı sıra tüm çalışanlarında “Siperlik” uygulamasını başlattı. Migros, tüm mağazalarında sıradaki müşteri ve kasa ile mesafeyi ölçen şeritleri “1,5 metre sosyal mesafe hepimizi korur” uyarısıyla uyguluyor. İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı genelgeye göre metrekaresi baz alınarak mağaza içindeki müşteri sayısı sınırlandırılıyor. Aynı anda mağazada kaç müşteri olabileceği mağaza girişlerinde yer alan yönlendirmelerde belirtiliyor.

Ford Otosan, sağlık çalışanları için yüz maskesi üretmeye başlıyor

Ford Otosan, Türkiye’nin yeni tip koronavirüsle (Covid-19) mücadelesine katkı sunmak için düğmeye bastı. Şirket, koronavirüsle mücadelenin temel dayanağını oluşturan sağlık çalışanları için tasarımını tamamladığı yüz maskelerini üreteceğini duyurdu.

Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, ilgili bakanlıklarla ihtiyaca yönelik yaptıkları görüşmelerin sonucunda; 3D (üç boyutlu) yazıcı ve basit kalıplarla komponent ve prototip üretimine başladıklarını, yüz maskelerinin seri üretimine hazır olduklarını açıkladı.

Türk otomotiv sanayinin öncü şirketi Ford Otosan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ardından Sağlık Bakanlığı ile yapılan görüşmeler sonucunda Türkiye’nin koronavirüsle mücadelesinde kritik rol oynayan sağlık çalışanlarının güvenliğine yönelik yüz maskesi üreteceğini duyurdu.

Açık kaynaktan alınan ancak tasarımı Ford Otosan Ar-Ge Departmanı tarafından iyileştirilen yüz maskesi, benzerlerinden farklı olarak, 150 derecelik bir açıyla yüzün tamamını korurken, ön camı özel olarak geliştirilen PET veya PETG malzemeden kesilerek üretilecek.

Yenigün: “Çok kısa zaman içerisinde on binlerce maske üretebilecek duruma geldik”

Yüz maskelerinin seri üretiminin yan sanayi ile birlikte Ford Otosan’ın geliştirdiği kalıpla yapılacağını vurgulayan Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, şunları söyledi:

“Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüsle mücadelede Türkiye’nin öncü sanayi şirketlerinden biri olarak, gereken her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu açıklamıştık. Bu doğrultuda, hem Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız hem de Sağlık Bakanlığımız ile bir dizi görüşmeler gerçekleştirdik. Sonrasında hızla çalışmalarımıza başladık. Açık kaynaklı bir modeli baz alarak, Sağlık Merkezi çalışanlarımızın yönlendirmeleri ve Ford Otosan Ar-Ge mühendislerinin çalışmalarıyla bu modeli yüzün tamamını koruyacak şekilde iyileştirdik. Hızla Ar-Ge sürecini tamamladık. Geldiğimiz noktada; şu an maske üretimi için 3D (üç boyutlu) yazıcı ve basit kalıplarla komponent ve prototip üretimine başladığımızın müjdesini paylaşmak istiyorum. Tasarladığımız yüz maskeleri, yan sanayimiz ile birlikte sağlık çalışanlarımızın canları pahasına verdiği mücadelede kullanılmak için seri üretime hazır. Çok kısa bir zaman içerisinde on binlerce üretebilecek duruma geldiğimiz için çok mutluyuz.”

Ortaokul öğrencileri Ecrin ve Poyraz, sensörlü dezenfektan üretti

Ecrin Gün ve Poyraz Öztok, koronavirüsün yayılmasını en aza indirmek için sensörlü el dezenfektanı yaptılar.

Koronavirüs nedeniyle şu an anda el hijyeninin çok önemli olduğunu belirten Ecrin Gün, “Ben de elimi sık sık dezenfekte ediyorum. Fakat dezenfektanı kullanırken elimizle bastığımız yere farklı insanlar da elleriyle temas ediyorlar. Bu virüsün yayılmasını hızlandırabiliyor. Ben de bu bulaşma riskini en aza indirmek için bir proje yaptım” dedi.

Ultrasonik sensörler, servo motor, ip gibi çeşitli materyaller kullanarak projesini gerçekleştirdiğini ifade eden 6. sınıf öğrencisi Poyraz Öztok ise “Sensör el gördüğünden dezenfektanı sıkıyor. Bu sayede dokunmadan elimizi temizlemiş oluruz” diye bilgi verdi.

egirişim’de genç girişimcilerimizin yaptığı küçük projelere de ara ara yer vererek onların umudu olacağız.

Sabancı Üniversitesi Collaboration Space, sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarını üretecek

Sağlık çalışanlarının medikal araç ve gereç ile kişisel korunma ihtiyaçlarına yönelik malzeme üretimini gerçekleştirmek amacıyla tasarımcı, yazılımcı ve donanım geliştiricilere çağrı yapan Sabancı Üniversitesi bünyeside yer alan Collaboration Space Yöneticisi Erdem İnanç kısa sürede bine yakın gönüllüye ulaştı.

Türkiye’nin COVID-19 ile mücadelesinde sağlık çalışanlarına düşük bütçeli koruyucu malzemeler ile hastaların kullanabileceği medikal araçlar sağlamak amacıyla gönüllülerden oluşan kitleseluretim.org platformunu arkadaşları Ahmet Alpat, Yaşar Celep, Mert Mumcu ve Umut Yıldız‘la birlikte hayata geçiren Erdem İnanç, 3 boyutlu yazıcı, yazılımcı ve tasarımcı gibi teknik konularda yeterli bir sayıya ulaştıklarını ve sağlık çalışanlarından gerekli olan malzeme ve donanımlar hakkında bilgi talep ettiklerini belirtti.

Merkezsiz bir platform kuruldu

Kitlesel Üretim Hareketi adı verilen oluşum, Covid-19 salgınına karşı mevcut üretim kapasitesini ve insan kaynağını ihtiyaçlarla bir araya getirmeyi amaçlayan bağımsız, merkezsiz bir inisiyatif olarak kuruldu. Platformun kurucuları, kitlenin üretim gücüyle salgının vereceği zararların azaltabileceklerini inandıklarını belirttiler.

Sağlık çalışanlarından ihtiyaç listesi bekleniyor

Hastaneler ve sağlık kuruluşlarında görev yapan çalışanların ihtiyaç duydukları koruyucu maske, siper, solunum cihazı, oksijen konsantratörü gibi ürünlerin üretilebilmesi konusunda destek sağlayabileceklerini belirten İnanç, sağlık çalışanlarından olası ihtiyaç listelerini paylaşması bekleniyor.

Sabancı Üniversitesi Bilgi Merkezi bünyesinde kurulan Collaboration Space, DIY (do-it-yourself, kendin yap) projeleri ile yaratıcı olmak ve fikirleri paylaşmak için kurulmuş bir alan. Makerspace alanı 3D yazıcılar, 3D tarayıcılar, VR, elektronik ve donanım malzemeleri gibi kaynaklar sunuyor. Collaboration Space’te kullanıcılara yönelik atölye çalışmaları ve eğitimler düzenleniyor, yaparak öğrenme, hatadan öğrenme ve ortak üretimleri deneyimleyebildikleri bir alan sunuyor.Kullanıcılar girişime dönüştürebilecekleri bir prototip geliştirdikleri takdirde Sabancı Üniversitesi’nde girişimciliği desteklemek üzere yürütülen SU ASSET programında, fon ve mentorluk desteği alıyor.

Yerli girişim Udentify, market doluluk oranını ölçecek ve 1 metre kuralına uyulmadığında uyaracak

175 ülkeye yayılan COVID-19 salgınına karşın her geçen gün tedbirlerini artırıyor. Bu süreçte özellikle sosyal izolasyona dikkat çekilirken vatandaşların kalabalık ortamlarda bulunmamaları için sıkı önlemler uygulanıyor.

Son olarak, İçişleri Bakanlığı’nın salgınla mücadele kapsamında 81 il valiliğine gönderdiği ek genelge ile ülke genelindeki marketler başta olmak üzere tüm perakende mağazalarına müşteri sınırlaması getirildi. Genelgede yer alan tedbirlere göre zorunlu ihtiyaç alışverişleri esnasında marketlerin içinde yer alan maksimum müşteri sayısı, doğrudan hizmet sunulan toplam alanın onda biriyle sınırlandırıldı. Market içerisinde belirlenen sayıda müşteri bulunması halinde ise alışveriş yapan müşteriler çıkmadan yeni müşterilerin içeri alınmamasına karar verildi. Ayrıca girişte, alışveriş esnasında ve kasa sırasında 1 metre sosyal mesafe kuralına uyulması da gerekiyor.

Tüm bu süreci nasıl yöneteceklerine dair soru işaretleri oluşan perakendecilere iyi haber ise görüntü işleme teknolojileri geliştiren yerli girişim Udentify’dan geldi.

Fiziksel mağazalarda müşteri davranışlarını analiz eden Udentify, hali hazırda var olan güvenlik kameraları üzerinden müşteri sayısı ve yoğunluğunun kontrol altında tutulmasını sağlayan altyapısı ile marketler başta olmak üzere tüm mağazalarda uyulması gereken tedbirler için teknolojik destek veriyor.

Geliştirilen modül ve güvenlik kameralarından alınan görüntüler işlenerek mağaza içerisinde anlık olarak kaç kişinin bulunduğu raporlanırken, alışveriş esnasında en az 1 metre olması gereken sosyal mesafe kuralına uyulmayan durumların tespiti halinde otomatik uyarı veriliyor. Bu sayede hem zaruri ihtiyaçları için mağazalarda olan vatandaşların enfekte olma riski azaltılırken mağazaların önlemlere uyması kolaylaştırılıyor.

Müşteri sayısı ve sosyal mesafe anlık olarak ölçülebilecek

Marketler dahil olmak üzere tüm mağazaların mevcut kamera sistemlerine hızlıca uygulanabilecek akıllı yazılımlar ile bu zorlu süreçte, market çalışanlarına ve yöneticilere destek olmayı amaçladıklarını belirten Udentify Kurucusu Can Dörtkardeşler, “Ekip olarak her yaştan insanın enfekte olma riskinin en yüksek olduğu alışveriş ortamlarında tüm önlemlere uymasını sağlayabilecek ve bu koşulların dışına çıkıldığı anlarda uyarılarda bulunabilecek yerli bir teknolojiye sahibiz. Bu kapsamda perakendecilerin alınan tüm tedbirleri eksiksiz uygulayıp denetleyebileceği bir modül geliştirerek mağaza içinde anlık müşteri sayısı ve mesafe takibi yapabiliyoruz. Bir sonraki adımda ise hedefimiz, girişlerde uzun sıralar oluşmasını engellemek için mağazalardaki anlık yoğunluğu bir arayüz eşliğinde kullanıma açmak ve herkese mağazaya gitmeden önce doluluğu kontrol etme şansı sunmak” şeklinde konuştu.

Elde edilecek kârın yarısı, yerli solunum cihazının üretimi için bağışlanacak

Marketlerin kullanımına sundukları akıllı modülden elde edecekleri kârın yarısını, yerli medikal solunum cihazı geliştiren Biosys firmasına bağışlayacaklarını belirten Dörtkardeşler, “Biz girişimciler ortaya koyduğumuz değeri toplum sayesinde büyütüyoruz. İçinde bulunduğumuz bu zor ve hassas dönemde elde ettiklerimizi aynı oranda toplum ile paylaşma sorumluluğuna sahip olmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu doğrultuda beraber çalışacağımız şirketler ile yaptığımız anlaşmalara istinaden elde edeceğimiz kârın yarısını solunum cihazı geliştirme ve üretme faaliyetleri için bağışlamayı arzu ediyor, ülkemizdeki hastaların iyileşme sürecine katkı sağlamayı diliyoruz” dedi.

WhatsApp, COVID-19 nedeniyle kullanımılarında yüzde 40 oranında artış yaşadı

COVID-19 krizinin bir sonucu olarak sosyal medya kullanımları arttı. Çünkü aileniz, arkadaşlarınız ve iş arkadaşlarınız bağlantıda kalmak için online dünyaya daha fazla yönelmiş durumda.

Sosyal medya davranışlarını analiz eden şirket Kantar’ın yeni verileri, bazı uygulamaların COVID-19 nedeniyle kullanımlarında ne kadar çok artış olduğunu gözlemlemiş. 14-24 Mart tarihleri ​​arasında gerçekleştirilen 30 ülkede 25.000’den fazla tüketici ile yaptığı bir araştırmaya göre, WhatsApp COVID-19 nedeniyle kullanım olarak en büyük kazancı elde eden sosyal medya uygulamalarından biri oldu. Bu artışın yaklaşık yüzde 40 olduğu söyleniyor.

Genel olarak, Facebook’a ait olan WhatsApp, pandeminin ilk günlerinde ilk yüzde 27’lik bir artışta, ilerleyen günlerde ise bu artış  yüzde 41’e kadar çıkmış. Zaten salgının ilerleyen günlerde ve aşamalarında ise WhatsApp kullanımının yüzde 51 oranında artması bekleniyor.

Kantar, bazı pazarlarda bu kullanımın daha da yüksek olabileceğini de belirtti. Örneğin, COVID-19 vakasının en çok görüldüğü ülkelerden biri olan İspanya’da WhatsApp kullanımı yüzde 76 artmış. Bu artışlarda genel olarak en fazla 18-34 yaş grubu yerini almış. Çin’in sosyal medya uygulamalarından WeChat ve Weibo da, yine aynı bölgede %76’lık bir artış yaşamış. Facebook ve Instagram canlı yayınlarında ise genel olarak yüzde 100’lük bir artış yaşanmış.

Sosyal hayattan izole olduğumuz şu günlerde sosyal medya kullanımlarının oldukça artması aslında beklenen bir durumdu. Sadece bu kullanımlarımızı ne kadar etkili ve verimli yapabiliyoruz, ayrıca sosyal medyayı sırf online’da kalmak için bir çöplük haline getirmemek de önemli bir konu olarak gözümüze çarpıyor. Şu an bizim de gördüğümüz, online dünyada aşırı bir bir veri üretimi var. Bu verilerin ne kadar verimli olduğu yeni tartışma konuları olacak.

Güncel ve doğru bilgiye ulaşılabilmesi için COVID-19 Türkiye Web Portalı açıldı

Corona Virüs’ün gündemimizin her noktasında; haber siteleri, sosyal medya, kulaktan kulağa bilgiler vb. olmasıyla birlikte doğru-yanlış bilgilerin de yayılımı hız kazanmış durumda. Bu durumda hangi bilginin doğru, hangi bilginin yanlış olduğunu anlamak oldukça güç duruma geldi.

Bu durumdan yola çıkan Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK, yapılan hızlı çalışmalar sonucunda güncel ve doğru bilgiye ulaşılabilmesi için COVID-19 Türkiye Web Portalı‘nı duyurdu.

Türkiye ve dünyadaki son durumda, vaka ve ölüm sayıları, bilimsel kaynaklar, klinik çalışmalar, korunma ve tedavi yöntemleri vb. bilgiler şu an portal içerisinde güvenilir bir şekilde vatandaşlara sunulmuş durumda. Bakanlık aslında bu noktada, sosyal medyada yalan yanlış, kaynağı belli olmayan, inanmaya meyilli olduğumuz “hızla yayılan” bilgileri bir kenara bırakmamızı ve çok hassas olduğumuz şu günlerde, bilgiyi güvenilir kaynaklardan almamızı sağlamış durumda.

Siz de bu portalı inceleyebilir, COVID-19’la ilgili temel bilgileri edinebilirsiniz.

TÜBİTAK, COVID-19 ile mücadele için özel hızlı destek çağrısını duyurdu

TÜBİTAK destekleriyle özel sektörümüz sağlık teknolojileri kapsamında bugüne kadar birçok yenilikçi ürün geliştirmiş ve uygulamaya geçirmiştir.

Bu ürünler tıbbi tanı kitlerinden, biyoteknolojik ilaçlara, yoğun bakım cihaz ve malzemelerinden dezenfektanlara bugün karşılaştığımız büyük sağlık sorunlarına çözüm oluşturabilecek ürünlerdir. Geliştirilen ürünler arasında “Yoğun Bakım Ünitesi Ventilatör Cihazı”, “Yoğun Bakım Vital Bulguları Takip ve Erken Uyarı Cihazı”, “Yoğun Bakım Entegre Klinik Bilgi Sistemi”, “Moleküler Yönteme Dayalı Sepsis Tanı Kiti paneli”, “Çoklu Dirençli Bakterilere Karşı Tanı Kiti”, “H2o2-O3 Mikrowave Plasma Sterilizasyon Cihazı” gibi ürünler yer almaktadır.

Çağrı 2 Nisan’da kapanıyor

Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak belirlenen yeni tip Corona Virüs (COVID-19) tüm dünya gibi ülkemizi de etkisi altına almıştır. Bu acil durum karşısında TÜBİTAK, desteklerini, yeni tip Corona Virüs’ün teşhis ve tedavisinde kullanılabilecek ürünler ile hastalıkların önlenmesinde etkili koruyucu ürünlerin geliştirilmesi ve destek süreçlerine ilişkin uygulamalara yönelik projelere odaklamak amacıyla özel bir çağrı açmıştır.

TÜBİTAK 1507 kodlu “KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı” çerçevesinde açılan söz konusu özel Çağrı kapsamında, COVID-19’un teşhis ve tedavisinde kullanılan ürünler, ortam koşullarının iyileştirilmesine yönelik ekipmanlar ile hastalıkların önlenmesinde etkili koruyucu ürünlerin geliştirilmesine yönelik aşağıda örnekleri verilen konularda sunulacak Ar-Ge projelerine hızlı destek verilecektir:

  • Dezenfektanlar
  • Maske
  • Koruyucu kıyafetler
  • Doğrulama ölçütleri (duyarlılık, özgüllük, doğruluk, kesinlik, doğrusallık) uluslararası kabul görmüş sınırlar içerisinde olan tanı kitleri
  • Yoğun bakım ünitelerinde kullanılan cihazlar
  • Ortam koşullarının iyileştirilmesine yönelik ekipmanlar
  • İlaç
  • Aşı

Salgının doğrudan veya dolaylı sonuçlarına etki edebilecek bilişim uygulamaları
Bu konuların dışında, çağrıya yeni tip koronavirüs mücadelesi ile ilişkili olabilecek her türlü proje başvurusu sunulabilecektir.

Çağrı 26 Mart 2020’de açılmış olup, 2 Nisan 2020 saat 23:59’da kapanacaktır. Bu çağrı kapsamında TÜBİTAK’a ön kayıt evrakları gönderilmeyecektir. PRODİS’te online ön kayıt işlemi yapıldıktan sonra, proje başvurusu yapılabilecektir.

TÜBİTAK KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı Uygulama Esaslarının 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen “Program kapsamında KOBİ ölçeğindeki işletmelerin en az ikisi ortaklı başvuru olmak kaydıyla ilk beş projesinin desteklenmesi” kısıtı bu çağrıda uygulanmayacaktır. Bu çağrı kapsamında desteklenecek projelerin süresi en fazla 9 ay olabilecektir. Süre uzatımı talepleri kabul edilmeyecektir.

Çağrıya Başvur >

HUAWEI, 100 egzersiz modu ve geliştirilmiş sağlık izleme özellikleri ile WATCH GT 2e’yi tanıttı

Huawei Tüketici Elektroniği Grubu, popüler HUAWEI WATCH GT 2 Serisi’ne yeni bir model olan Huawei Watch GT 2e‘yi ekledi. Aktif bir yaşam tarzına ilham vermek için tasarlanan yeni akıllı saat, geleneksel sporlardan popüler egzersiz formlarına kadar 100 egzersiz izleme moduna sahip.

Huawei, ilk kez WATCH GT 2e’de kan oksijen doygunluğu (SpO2) izleme özelliği getirdi. İki haftalık pil ömrüyle desteklenen cihaz, küresel tüketicilerin günlük yaşamına bilimsel, ancak sportif bir katkı getirmek için tasarlandı. Yeni akıllı saat, kullanıcıların sağlık durumlarını gerçek zamanlı anlamalarını sağlayan hassas kalp atış hızı izleme, anormal kalp atış hızı uyarıları, basınç seviyesi ve uyku izleme özelliklerini de destekliyor.

Ek olarak, HUAWEI WATCH GT 2e’nin tasarımında önceki nesle göre bazı iyileştirmeler de bulunuyor. Mint Green ve Lava Red renkleriyle tüketicilere minimal ama şık bir görünüm veren yeni renkseçenekleri ile tanıtılan HUAWEI WATCH 2e, Retina sınıfı yüksek çözünürlüğü destekleyen 1,39 inç AMOLED yüksek hassasiyetli dokunmatik ekranla donatıldı. Bu özellik sayesinde kullanıcılar aydınlık bir yaz gününde dışarıda olsalar bile ekranı çok canlı ve rahat bir şekilde görecekler.

Huawei, HUAWEI WATCH GT 2e 42mm Serisi’nde ise Frosty Beyaz ve Kestane Kırmızısı kayışları olan yeni bir Şampanya Altın kasa varyantı da duyurdu. Yeni HUAWEI WATCH GT 2 42mm, kadın kullanıcılar için sunulan bir aylık döngü izleme özelliği de getiriyor.

Huawei Tüketici Elektroniği Gurbunu CEO’su Richard Yu gerçekleştirdiği sunumda “Önceki HUAWEI WATCH GT ürünleri gibi, HUAWEI WATCH GT 2e de tüketicilere güvenilir fitness ve sağlık yönetimi deneyimleri sunmaya devam edecek. Huawei fitness ve sağlık işlevlerine büyük önem veriyor. 2020 yılında AI Life stratejisine yoğunlaştığımız için, fitness ve sağlık önemli bir kullanıcı senaryosu haline gelecek. Teknoloji ürünleri tüketicilerin yaşamlarıyla daha fazla bağlantı kurdukça, Huawei teknolojinin ilerlemesine yönelik daha akıllı fitness ve sağlık yönetimi deneyimleri sunmak için teknoloji gelişimini sürdürmeye, yazılım ve donanım ekosistemlerini geliştirmeye ve giyilebilir cihazlarda yenilik yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Klasik stillerden esinlenen tek parça tasarım, geleneklerden uzaklaşıyor

HUAWEI WATCH GT 2e’nin tasarımı daha sportifken bir önceki nesil WATCH GT 2’nin klasik tasarım çizgilerini de barındırıyor. Saat yüzünün kayışından ayrıldığı geleneksel tasarımları takip etmek yerine, modern ve modern bir görünüm için entegre bir kayışa sahip klasik bir yuvarlak kadrana sahip. Paslanmaz çelik gövdesi, saatin kavisli siluetine uyum sağlayan gizli, düz taç tasarımını tamamlıyor. Saat, yumuşak, cilt dostu bir fluororubberden yapılmış kayışla Grafit Siyah, Lava Kırmızı, Nane Yeşili ve Buzlu Beyaz olmak üzere dört yeni renkte geliyor. Çift renkli, nefes alabilen TPU malzemesi kusursuz yekpare tasarımı tamamlıyor. Yoğun egzersiz sırasında bile kondisyon ve sağlık izleme hala doğru bir şekilde çalışıyor.

Huawei’nin en yeni akıllı saati, yeni saat yüzleriyle de canlılık kazanıyor. Hareket halindeyken akışkanlığı ve aksiyonu tamamlayan yeni hareketli saat yüzleri sunan Huawei, kullanıcıya daha da fazla özelleştirme seçeneği sunuyor. Ek olarak, yeni çift zaman dilimi teması, kullanıcıların dünyadaki arkadaşları, ailesi ve iş arkadaşlarıyla bağlantıda kalmalarına yardımcı oluyor. Çok fonksiyonlu saat yüzü, kullanıcının gün boyunca hangi önemli hatırlatıcıların seçileceğini belirlemek gibi istedikleri ayarları özelleştirmesine olanak tanıyor.

100 spor türünü takip etme

İster ana akım sporlara, ister biraz daha deneysel bir egzersize katılın, HUAWEI WATCH GT 2e’de çeşitli izleme modları aracılığıyla sunulan benzersiz avantajların tadını çıkarabilirsiniz.

HUAWEI WATCH GT 2e, 15 profesyonel spor modunu destekliyor: sekiz açık hava etkinliği (koşu, yürüyüş, dağ tırmanışı, hiking, kros koşu, bisiklet, açık su yüzme, demir adam triatlon) ve yedi kapalı etkinlik (yürüyüş, koşu, bisiklet, yüzme, serbest egzersiz, eliptik ve kürek). Profesyonel spor izleme modlarında HUAWEI WATCH GT 2e, egzersizinizden en iyi şekilde yararlanmanıza yardımcı olmak için 190 tür veriyi izleyebilen çok yönlü izleme sağlıyor. HUAWEI WATCH GT 2e ayrıca 6 profesyonel spor modunu otomatik olarak algılayarak kullanıcıya daha akıllı bir spor deneyimi sunuyor.

HUAWEI WATCH GT 2e ayrıca 6 spor kategorisini kapsayan 85 özelleştirilmiş spor izleme modunu da destekliyor: ekstrem, boş zaman, fitness, su sporları, top oyunları ve kış sporları. Aktiviteler sokak dansı ile parkur, kaya tırmanışı, yoga ve bale ile boks arasında değişebiliyor. Kullanıcılar en sevdikleri spordan zevk alırken, HUAWEI WATCH GT 2e, süre, yakılan kalori, kalp atış hızı aralığı, egzersiz ilerlemesi, iyileşme süresi gibi önemli verileri kaydedecek ve kullanıcılara bilimsel egzersiz planlaması sağlayacak ve tek tıklamayla sosyal medyada paylaşılacak verilerle bir bilgi grafiği oluşturuyor.

HUAWEI WATCH GT 2e, yaklaşık 500 mp3 şarkı saklayabilen geniş bir depolama alanına sahip. Huawei Müzik ve Bluetooth kulaklıklarla kullanıcılar eğitimleri sırasında özel egzersiz çalma listelerinin keyfini çıkarabilirler.

Dünyada ilk kez kan oksijen doygunluk seviyeleri (SpO2) izleme özelliği

Yüksek performanslı bir kalp atış hızı sensörüne dayanarak Huawei’nin kendi geliştirdiği Truseen 3.5 kalp atış hızı izleme teknolojisi, TruRelex stres yönetimi teknolojisi ve Trusleep 2.0 teknolojisi, HUAWEI WATCH GT 2e üzerinde kullanıcıların kalp atış hızını, stres seviyesini ve uyku kalitesini gerçek zamanlı olarak izlemesini sağlıyor. Böylece kullanıcılar sağlık durumlarını tam olarak anlayabiliyorlar. Bir kullanıcının kalp atış hızı çok yüksek veya çok düşük olduğunda, saat bir hatırlatma mesajı gönderiyor. HUAWEI WATCH GT 2e, kullanıcılara fitness ve sağlık yönetimini aktif ve kapsamlı bir şekilde yapmalarına fırsat veren iki haftalık pil ömrü sağlamak için Huawei’nin Kirin A1 çipi ile donatıldı.

Global olarak ilk kez bir akıllı saat, kan oksijen satürasyon seviyelerini (SpO2) izlemeyi destekliyor. Bir dakika içinde kullanıcılar SpO2 seviyelerini kolayca test edebiliyor ve vücut durumlarını istedikleri zaman değerlendirebiliyorlar.

Huawei, aylık döngü takibi özelliğine sahip HUAWEI WATCH GT 2 42mm için yeni Frosty Beyaz ve Kestane Kırmızısı çeşitlerini de duyurdu. Kullanıcılar, adet dönemi ve döngü uzunluğu gibi bilgileri girerek adet ve doğurganlık hatırlatmalarını doğrudan saatten edinebilirler. Ayrıca, döngü tahminleri Huawei Health App aracılığıyla da kullanıcılara sunuluyor.

Bosch, sağlık kuruluşlarında kullanılmak üzere COVID-19 için hızlı test geliştirdi

COVID-19, dünya genelinde sağlık sistemleri ve sağlık kurumları açısından önemli zorluklar yaratıyor. Virüsün hızlı bir şekilde teşhis edilebilmesi, birçok ülkede artan yayılma hızını kontrol altına almak için paha biçilemez önem taşıyor.

Bosch’un yeni, tam otomatik COVID-19 testi, doktor muayenehaneleri, hastaneler, laboratuvarlar ve sağlık merkezleri gibi sağlık tesislerinin hızlı tanıda bulunmasına yardımcı olacak. Hızlı moleküler tanı testi, Bosch Healthcare Solutions’ın Vivalytic analiz cihazı üzerinde çalışıyor. Bosch Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Volkmar Denner, “Bosch hızlı COVID-19 testinin, koronavirüs pandemisini mümkün olan en hızlı şekilde kontrol altına almada payı olmasını istiyoruz. Bu test, enfekte hastaların tespit edilmesini ve karantinaya alınmasını hızlandıracak” dedi.

Daha hızlı kesinlik, daha düşük yayılma hızı

Sadece altı hafta içinde geliştirilen hızlı test, numunenin alındığı andan sonucun geldiği ana kadar ölçülmek üzere 2,5 saatin altında bir sürede, hastalarda COVID-19 enfeksiyonunu tespit edebiliyor. Hızlı testin bir başka avantajı ise doğrudan bakım noktasında yapılabilmesi. Bu, değerli sayılabilecek bir süre olan numunelerin taşınması ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Ayrıca hastaların sağlık durumu hakkında kesin bilgiyi daha çabuk elde etmesi ve enfekte kişilerin anında tespit edilerek karantinaya alınmasının sağlanması anlamına geliyor. Şu anda kullanılan testlerde hastalar, sonucu almak için genelde bir ila iki gün beklemek zorunda kalıyor. Dr. Denner, “Koronavirüse karşı mücadelede zaman oldukça önemli. Gidip gelmeye gerek olmadan doğrudan yerinde güvenilir, hızlı tanı. Bu, ‘Yaşam İçin Teknoloji’ örneği olan çözümümüzün sunduğu harika bir avantaj” dedi.

Ayırıcı tanı: 10 solunum patojeni eşzamanlı olarak teşhis ediliyor

Bosch’un hızlı testi, doğrudan tüm sağlık kurumları tarafından kullanılabilen dünyanın ilk tam otomatik moleküler tanı testlerinden biri. Tek bir numunenin sadece COVID-19 için değil, aynı zamanda influenza A ve B dahil olmak üzere 9 farklı solunum yolu hastalığı için de test edilmesine izin veriyor. Bosch Healthcare Solutions GmbH’nin Başkanı Marc Meier, “Bosch testinin özelliği, doktorlara daha fazla test yapması için zaman kazandıran ayırıcı tanı imkanı sunmasıdır. Ayrıca doktorlara, uygun tedaviye daha çabuk başlayabilmeleri için hızlı bir şekilde güvenilir tanı sağlıyor” dedi. Yeni geliştirilen test, nisan ayından itibaren Almanya’da, ardından da Avrupa’daki diğer ülkelerde ve dünyanın diğer bölgelerinde kullanıma sunulacak.

Bosch’un hızlı COVID-19 testi, Bosch Healthcare ile Kuzey İrlandalı medikal teknoloji şirketi Randox Laboratories Ltd. arasındaki iş birliğiyle geliştirildi. Meier, “İş ortağımız Randox ile birlikte, bu yenilikçi hızlı testi oldukça kısa bir süre içerisinde geliştirdik. Artık bu ürünü pazara sunabilecek konumdayız. Bosch Vivalytic analiz cihazı, hastalar ve sağlık çalışanları için mümkün olan en iyi korumayı garanti ederek doğrudan hastanede, laboratuvarda veya doktor muayenehanesinde testi güvenli ve güvenilir bir şekilde değerlendiriyor” dedi. Şu anda şirket, Robert Bosch Hospital gibi sağlık tesislerinde görev yapan doktorların ve hemşirelerin hızlı bir şekilde test edilerek başkalarına hastalığı bulaştırma riski olmadan görevlerine devam edebilmelerini sağlama konusunda nasıl yardımcı olabileceğini araştırıyor.

Bakım noktasında kolay uygulama

COVID-19 ile ilgili gerçekleştirilen çeşitli laboratuvar çalışmalarında Bosch testi, yüzde 95’in üzerinde doğru sonuçlar verdi. Hızlı test, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) kalite standartlarını karşılıyor. Numune, bir swab yardımıyla hastanın burnundan veya boğazından alınıyor. Test için gerekli ayıraçları içeren kartuş, analiz için Vivalytic cihazının içerisine yerleştiriliyor. Analiz sırasında sağlık çalışanları, hastaların tedavisi gibi diğer görevlerle ilgilenebiliyor. Vivalytic analiz cihazı, özel olarak eğitim almamış olan sağlık çalışanlarının bile testi güvenilir bir şekilde yapabilmesine imkan sağlayacak kadar kullanıcı dostu tasarıma sahip bulunuyor. Bosch Vivalytic analiz cihazı, 24 saat içerisinde 10 adede kadar test yapabiliyor. Bu, günde 1.000 testin değerlendirilmesi için sadece 100 cihazın yeterli olduğu anlamına geliyor. Koronavirüsün dinamik yayılma hızı dikkate alındığında, laboratuvarlar zaten kapasitelerinin üstünde çalışıyor. Bu nedenle Bosch Vivalytic’in, mevcut test kapasitesini artırmaya yardımcı olacağı belirtiliyor.