Ana Sayfa Blog Sayfa 760

Bioeksen, Corona Virüs tanısını 90 dakikada koyabilen kit geliştirdi

Türkiye’nin inovasyon üssü İTÜ ARI Teknokent firması Bioeksen, koronavirüs tanısını 90 dakika gibi kısa bir sürede koyabilen patojen kiti geliştirdi.

Geliştirilen kit, T.C. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü (HSGM) Viroloji Laboratuvarı’nın ortak Ar-Ge çalışması sonucu ortaya çıktı. Bioeksen Kurucusu Canan Zöhre Ketre Kolukırık, Marmara Üniversitesi Biyoloji Bölümü’ndeki lisans eğitiminin ardından, İTÜ Çevre Biyoteknolojisi Bölümü’nde yüksek lisans yaptığını belirterek, “İTÜ Çevre Biyoteknolojisi Bölümü’nde devam eden doktora eğitimimde tez aşamasındayım. Akademik çalışmalarım sırasında edindiğim bilgi ve tecrübeyi inovatif ürünlere dönüştürme isteğimle Bioeksen firmasını kurdum” dedi. Akademik çalışmaları sırasında, İTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi’nden akademisyenlerin oluşturduğu Mikrobiyal Ekoloji Grubu’na (MEG) katıldığını anlatan Kolukırık, “MEG’de birlikte çalıştığımız akademisyen arkadaşlarımızla, Ar-Ge çalışmalarımız sırasında edindiğimiz bilgi ve tecrübeyi, inovatif ticari ürünlere dönüştürmek istedik. Bu kapsamda, 2014 yılında KOSGEB Ar-Ge İnovasyon desteğini alarak şirketimizi kurduk. 2014’den bu yana 32 farklı Ar-Ge projesini TÜBİTAK, Kalkınma Bakanlığı ve KOSGEB desteğiyle gerçekleştirdik ve bu projeler sonucunda 162 farklı moleküler biyoteknoloji ürünü ortaya çıktı. 2019’da ürünlerimizin Türkiye çapında rutin satışına başladık. Ürünlerimiz kısa sürede sahada karşılık buldu ve Sağlık Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Tarım ve Orman Bakanlığı gibi hayati öneme sahip kamu kurumlarının temel nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamaya başladı” diye konuştu.

Doğru sonucu 90 dakikada veriyor!

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne (HSGM) bağlı il halk sağlığı merkez laboratuvarlarının, 2019’dan bu yana, Türkiye’de dolaşımda olan 24 farklı viral etkenin moleküler tanı çalışmalarını, Bioeksen’in ürettiğimi sistemler ile yürüttüğünü belirten Kolukırık şunları söyledi; “Bioeksen personeli, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile yapılan hizmet anlaşması kapsamında, halk sağlığını tehdit eden viral etkenlerin Türkiye’de taranması kapsamında aktif bir rol oynamaya başladı. Koronavirüs salgını ortaya çıktığında, zaten iş birliği içerisinde olan HSGM ve Bioeksen, DSÖ rehberliğinde hızlı bir aksiyon alarak, iki hafta gibi kısa bir süre içerisinde salgına yol açan koronavirüsün (SARS-CoV-2) tespiti ile ilgili bir kit geliştirdi ve Bioeksen bu kitin üretimine geçti. Geliştirdiğimiz kitin dünyadaki diğer muadillerinden farkı, virüsün kesin tanısında klinik olarak doğru sonuçları yaklaşık 90 dakika gibi kısa bir sürede vermesidir. Bioeksen’in tespit sistemleri SARS-CoV-2’nin (salgın koronavirüsü) negatif olduğu durumlarda, hastalığa neden olabilecek diğer 24 viral etken tipinin taranmasını sağlayarak, hastalığın nedeninin ortaya konmasında büyük bir avantaj sağlıyor. Geliştirilen ürünün WHO acil durum listesine girmesi söz konusu, ilgili süreç halen devam ediyor.”

“Yüzde 100 yerli ilk robotik moleküler analiz cihazını geliştirdik”

Kolukırık, İTÜ ARI Teknokent firması Bioeksen ekibinde moleküler biyolog, gıda mühendisi, çevre mühendisi, biyomühendis, biyokimya uzmanı, veteriner hekim, laboratuvar teknikerleri gibi farklı branşlardan insanlar bulunduğunu ifade ederek, ürettikleri tıbbi cihazları kullanıcı bildirimleri ve uluslararası literatüre dayanarak sürekli geliştirmeye çalıştıklarını söyledi. Firmalarının insan sağlığı, hayvan sağlığı ve gıda güvenliği alanlarında, moleküler biyoteknoloji araçlarıyla hızlı patojen tanısına yönelik ürünler geliştirdiğini anlatan Kolukırık, “Patojen tanısında günler süren analizleri saatler mertebesine indiren inovatif çözümlerimiz, bulunduğumuz sektörde hızla ilerlememizi sağladı. Bioeksen sadece bir sarf üreticisi olarak kalmayıp, Türkiye için bir ilki gerçekleştirmiş, yüzde 100 yerli ilk robotik moleküler analiz cihazını geliştirmiş ve üretimine geçmiştir. En büyük müşterilerimiz arasında, aynı zamanda Ar-Ge partnerimiz de olan Sağlık Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Ar-Ge ve rutin analiz laboratuvarları bulunuyor. Ayrıca Türkiye’nin çeşitli yerlerinde bulunan hastaneler, gıda ve veteriner kontrol laboratuvarlarına da doğrudan ya da distribütörler aracılığı ile satış yapıyoruz” şeklinde konuştu.

“Türkiye’de koronavirüsü tehlikesinin yanı sıra Influenza A virüsü yaygın”

Kolukırık, Sağlık Bakanlığı’nın, koronavirüs konusunda çok hızlı ve etkin bir şekilde çalışmalar yaptığını ifade ederek, Bioeksen’in tespit sistemlerinin koronavirüs dışındaki tüm viral etken tiplerini de taradığı için, bu sene Türkiye’de dolaşımda olan etkenler hakkında bilgi sahibi olabildiklerini söyledi. Kolukırık, “Sahadan aldığımız verilere göre, bu sene Türkiye’de koronavirüsü tehlikesinin yanı sıra Influenza A virüsü yaygın” dedi.

Evine kapanan tüketiciler dijital eğlence ve online eğitime yöneldi

Yerli ve global teknoloji şirketi Medianova gerçekleştirdiği veri analiziyle, sağlık tehdidi ile evlerine kapanan tüketicilerin dijital servislere yöneldiğini ortaya koydu. Bu süreçte online oyun sitelerine olan trafik yüzde 200 artarken giyim, seyahat gibi e-ticaret şirketlerinin verilerinde ise gerileme yaşandı. Bu dönemde kendine yatırım yapmak isteyen öğrenciler ve beyaz yakalılar ise online eğitim platformlarına yoğun ilgi gösteriyor.

Türkiye’nin en hızlı ve en büyük network kapasiteli içerik dağıtım şirketi Medianova, koronavirüs tehdidi karşısında evlerine kapanan tüketicilerin dijital dünyadaki ayak izlerini takibe aldı. Dünyada 22 ülke ve 50 noktada yatırımı olan, yerli ve global teknoloji şirketi Medianova’nın yaptığı veri analizine göre evlerinden çıkamayan kitle yoğun bir şekilde dijital servislere yöneldi. Salgın endişesiyle evine kapanan ve teselliyi dijital eğlencede bulan tüketici, online dünyada zamanını oyun oynayarak, video izleyerek ve müzik dinleyerek geçiriyor. Ayrıca bu dönemde online eğitim platformlarındaki hareketlilik artış gösterirken, market alışverişleri de dijitale kayıyor.

Türk oyuncular Latin Amerikalıları solladı

Medianova’nın analizlerine göre tüm dünyada dijital oyun şirketlerinin trafiği yüzde 200 artış gösterdi. Latin Amerika ve Ortadoğu ülkelerinde dijital oyunlar trafiğindeki yüzde 100 seviyesinde gerçekleşirken Türkiye’deki artış yüzde 200’lere ulaştı.

Tüketiciler online oyunların yanı sıra e-spor gibi diğer eğlence servisleri tüketimine de ağırlık verdiler. Dijital veriler tüketicilerin geçtiğimiz haftaya oranla daha çok e-spor seyrettiğini ortaya koyarken genel e-spor tüketimi ise yüzde 60 oranında arttı. Karaoke gibi eğlence servislerindeki artış ise yüzde 200’ü buldu. Bu tarz dijital eğlence tercihlerinin toplam tüketimdeki payı halen düşük olsa da hızla artmaya devam ediyor.

Video platformlarında yüzde 50’ye yakın artış

Açıklanan verilere göre internet ortamındaki video ve müzik gibi içerik servislerine de tüketiciler yoğun ilgi gösteriyor. Tüm dünyada TV’lerden seyredilen video servislerinde ciddi yükseliş olduğunu bildiren Medianova, bu alanda son bir haftada yüzde 45 ila 50 seviyesinde artış yaşandığını kaydetti. Türkiye’deki yükseliş trendinin global OTT (doğrudan internetten yayınlanan içerik) servisleriyle paralel seyrettiği ifade edilirken internetteki video içeriklerine olan ilginin artarak devam etmesi bekleniyor.

E-ticarette düşerken online gıda artıyor

Medianova verileri Doğu Avrupa ve Türkiye’deki e-ticaret verilerinde ise gerilemeye işaret ediyor. Geçen haftaya göre giyim gibi tüketim malzemeleri satan e-ticaret şirketlerinin trafiğinde yüzde 30 civarında azalma yaşanıyor. Tatil sitelerinde yüzde 60 ila yüzde 75’lik trafik düşüşü yaşanırken online çiçek perakendecilerinde de aynı seviyede azalma gerçekleşti.

Salgın tehdidinin ne kadar süreyle devam edeceğini bilemeyen tüketici, öncelikle temel ihtiyaçlara odaklanarak gıda gibi tüketim malzemelerine yöneliyor. Bu süreçte dışarıdaki konvansiyonel marketler yerine dijital alanda, mümkün olduğunca temassız alışveriş yapmaya özen gösteren kitle online gıda marketlerinin trafiğini yüzde 100’ün üzerinde artırmış durumda. Ancak online gıda marketlerinin yoğun talep karşısında teslimat işlemlerinde güçlük yaşadığı da gözleniyor.

Kendine yatırım yapan online eğitim diyor

Evlerde geçirilen bu süreci en yararlı şekilde değerlendirmek isteyen kesimse online eğitime yöneldi. Hem öğrenciler hem de beyaz yakalılar kendine ve geleceğe yatırım hedefiyle online eğitim sitelerine yöneldi. Medianova verilerine göre öğrencilere yönelik online eğitim platformlarında şimdiden 8 kat trafik artışı var. Şirketlere yönelik online eğitim platformlarında ise yüzde 150’lik bir trafik artışı görülüyor.

Söz konusu verilere ilişkin bir değerlendirme yapan

Evine kapanan tüketici

dijital eğlence ve online eğitime yöneldi

CEO’su Serkan Sevim, korona virüsünün tüm dünyayı ciddi anlamda sınava soktuğunu ve insanlığı dijital servislere doğru yönelttiğini kaydetti. Sevim, “Medianova’nın verilerine göre Türkiye tüm dünya ile benzer bir dijital tüketim içinde. Yerli bir şirket olarak yatırımlarımızda Türkiye’ye her zaman öncelik verdik ve vermeye devam ediyoruz. Şu anda son yaptığımız yatırımlar ile Türkiye’de yerli ve yabancı dahil en büyük şirketin 5 katı kadar daha büyük bir kapasitemiz var. Türkiye’nin verisinin Türkiye’de kalması için ve e-ticaretten video, müzik servislerine kadar daha hızlı dijital servisler için ülkeye güven içinde yatırıma devam edeceğiz. Bu alanda bizimle çalışan tüm yerli operatör paydaşlarımıza da teşekkür ediyoruz” dedi.

8 startup ile 5 milyon dolardan fazla para yakan girişimci Şahin Boydaş’ın hikayesi

Amerika Birleşik Devletleri’nde doğan ve yaşamının neredeyse tamamını orada geçiren Şahin Boydaş, bugüne kadar kurduğu 8’den fazla startup ile 5 milyon dolardan fazla parayı nasıl yaktığını, nerelerde hata yaptığını ve Silikon Vadisi’ndeki yatırımcıların nasıl bir düşünce yapısına sahip olduğunu, ürettiğimiz video içerikte anlattı.

Şahin Boydaş şu an remote takımı olan startup’lar için bir İnsan Kaynakları platformu sunan RemoteTeam.com’la çalışmalarını sürdürüyor. Dolu dolu bir 25 dakikalık video içerik oldu. Aslında Şahin ile videoyu çektiğimiz gün farklı konular da konuştuk. İçerik çok uzun olacaktı. Biz de ikiyi bölme kararı aldık. O içerikleri de yakında yayına alacağız.

Apple, çift kameralı ve Trackpad’li Yeni iPad Pro’nun videosunu yayınladı

Apple, Yeni iPad Pro‘yu dünyada yaşanan tüm durumlara rağmen bugün YouTube kanalında yayınlanan yeni bir video ile duyurdu.

İlk bakışta geniş açı ve ultra geniş açı olmak üzere iki kameralı olarak sunulmuş. Artırılmış Gerçeklik üzerine daha fazla yoğunlaşılmış. Smart Keyboard üzerine Trackpad özelliği getirilmiş. Ayrıca iPad’in ekranının daha yukarıda durması için Smart Keyboard’ın tasarımında da değişiklik yapmış.

Biz sizinle göze çarpan ilk özellikleri paylaştık. Tüm ayrıntılar Apple’ın bugün yayınladığı video’da bulunuyor. Teknik detaylara da Apple’ın web sitesinden ulaşabilirsiniz.

AloTech, Corona Virüs önlemleri sebebiyle çağrı merkezlerini evden çalışabilir hale getirdi

Dünya genelinde şirketler, operasyonlarını “uzaktan çalışma” modeline geçirebilmek için büyük çaba içerisindeler. Çağrı merkezleri de çalışan sayısı ve teknik yapısı bakımından söz konusu önceliklendirmede kritik bir noktada yer alıyır. Büyük ve karmaşık çağrı merkezi operasyonlarını eve taşımak için karşılaşılan en büyük engel ise zaman ve teknolojik altyapı eksikliği.

Türkiye’de en büyük bulut tabanlı çağrı merkezi yazılımlarından biri olan ve Nevzat Aydın’ın yatırım yaptığı AloTech, COVID-19 tehdidi ile mücadele eden şirketlerin çağrı merkezlerinin de uzaktan çalışma modeline uygun hale getirilmesi için destek programına adım attı. AloTech müşterilerin ofissiz çalışma ortamına geçiş süreçlerinde proje ücreti almadan destek veriyor. AloTech altyapısını kullanan şirketlerin yanı sıra farklı platform kullanan şirketlere de destek programı kapsamında hizmet veriliyor. Son 7 gün içerisinde onlarca şirket, çağrı merkezi altyapısını ofissiz ortama geçirmek için AloTech’e başvurarak geçiş süreçlerinde ücretsiz destek aldı.

Çağrılar chat veya WhatsApp’a yönlendiriliyor

Son 1 hafta içinde 50’ye yakın şirketin çağrı merkezi operasyonlarına uzaktan devam etmek için AloTech’ten destek aldığını aktaran AloTech Genel Müdür Yardımcısı Korhan Erçin, süreçle ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu: “Sadece birkaç gün içinde onlarca müşterimizi ev ortamında çalışabilir hale getirdik. Burada eğer üçüncü parti sistemler veya operatör bazlı bir süre uzaması olmazsa saatler içinde aynı çağrı merkezi fonksiyonları, ofissiz ortamlardan çalışabilir hale geliyor. Hatta bazı müşterilerimiz bize bile danışmadan AloTech üzerindeki operasyonlarını ofissiz ortama taşıyıp daha sonra bizi bilgilendirdiler. Aynı zamanda çağrı adetlerindeki yoğunluk durumları için farklı kanallarla yoğunluğu azaltacak alternatif çözümler sunuyoruz. Çok basit chatbot senaryoları ile çağrıları chat veya WhatsApp’a yönlendirerek gelen yükü azaltmak yönünde adımlar atıyoruz. Aslında mevcut AloTech altyapısı, Spotify veya Netflix gibi platformların sunduğu lokasyon bağımsız ulaşılabilirliğe benzer bir avantaj sunuyor. Bir anlamda çağrı merkezlerindeki yazılımların Netflix’i, Spotify’ı gibiyiz.”

Sağlık kurumlarına ücretsiz destek

Global ölçekte birçok şirketin çağrı merkezi operasyonlarını evden çalışma modeline taşımada destek sağladıklarını belirten Korhan Erçin, sağlık kurumları için desteğe hazır olduklarını da açıkladı. Erçin: “Küresel markalar ve büyük dış kaynak çağrı merkezleri de dahil olmak üzere çok sayıda AloTech müşterisi bu sayede operasyonlarını “uzaktan çalışma” ya geçirerek çalışanlarının güvenliğini sağlarken bir yandan da müşterilerine kesintisiz hizmet vermeye devam ediyorlar. COVID-19 ile mücadele eden hastane ve sağlık organizasyonlarının AloTech ile irtibata geçmeleri durumunda çağrı merkezi ekiplerinin kullanımı için mevcut altyapıyı ilk 3 ay için ücretsiz olarak sunacağız.” diyerek sağlık kurumları için desteğe açık olduklarının altını çizdi.

Sesli seyahat uygulama Piri’den evden çıkmadan gezebileceğiniz 10 ücretsiz sanal tur

Çin’in Vuhan kentinde görülen yeni tip Corona Virüs (Covid-19) aralarında İngiltere, Fransa, Almanya, İran, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerin de olduğu 90’dan fazla ülkeye yayıldı. Dünya bu virüsten nasıl korunacağının yollarını ararken, birçok uzman korunmak için kalabalık ortamlardan kaçınmayı ve bir süre evden çıkmamayı öneriyor. Mobil seyahat uygulaması Piri, bu süreçte evden çıkmadan da gezilebilecek 10 sanal turu sıraladı.

Dijital sesli turlarıyla dünyayı özgürce keşfetmenizi sağlayan mobil seyahat uygulaması Piri, koronavirüs sürecinde evden çıkmadan da gezilebilecek 10 ücretsiz sanal turu açıkladı. Konuyla ilgili konuşan Piri Kurucu Ortağı Tülin Yücel Altaş, “Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüse karşı uzmanların evden çıkmayın ve sosyalleşmeye ara verin uyarılarını dikkate almamız çok önemli. Tüm gezgin kullanıcılarımıza evlerinde kalmaları konusunda yönlendirmeler yapıyoruz. Evden de gezgin ruhlarını beslemeleri ve keşif duygularını canlı tutmaları için seçenekler sunmaya devam ediyoruz. Tüm kullanıcılar uygulamamız üzerinden müzeleri, şehirleri, en ünlü eserleri, farklı kültürleri en iyi rehberlerimizin sesinden dinleyerek, anlatılan yerlerin fotoğrafını görüntüleyerek evlerinden çıkmadan sanal tur yapabilir” dedi.

İşte Piri ile ücretsiz olarak deneyimleyebileceğiniz 10 sanal tur;

  • Avrupa’nın 9 Görkemli Sarayı: Paris’teki Versay Sarayı’ndan Londra’daki Kensignton’a kadar uzanan sanal bir yolculuğu kapsıyor.
  • Game of Thrones Lokasyonları: Televizyon tarihinin en büyük yapımlarından biri Game of Thrones’un geçtiği lokasyonları tanıtıyor.
  • Topkapı’ya Dair 10 Kısa Hikaye: Topkapı Sarayı hakkında hiç duymadığınız hikayeler yer alıyor.
  • 4 Göz Alıcı Astroturizm Merkezi: Gökyüzü meraklılarının ilgisini çekecek rotalar tanıtılıyor.
  • 7 Deyimin Şaşırtıcı Hikayesi: Üsküdar’da sabah oldu, Geyik muhabbeti gibi günlük hayatta çokça kullandığımız deyimlerin çıkış hikayesi anlatılıyor.
  • Dünyanın En Sıra Dışı Festivalleri: Hindistan’dan Meksika’ya farklı kültürleri içeren festivaller anlatılıyor.
  • Ege’den 7 Mitolojik Hikaye: Antik Çağ’dan bugüne Anadolu’nun en ilgi çekici mitolojik hikayeleri yer alıyor.
  • Kalabalık’tan Uzakta Türkiye: Çok bilinmeyen ama güzelliğiyle baş döndüren rotalar tanıtılıyor.
  • Görmen Gereken 6 Eşsiz Köy: Türkiye’deki 6 köylerin hikayelesi geçmişte bir yolculuğa çıkarıyor.
  • Kahve Kokusunun Peşinde: Hayatımızdan eksik olmayan kahvenin doğuşu, topraklarımıza gelişi hikayelerle anlatılıyor.

Bu turları dinlemek için bu bağlantıdan girişimin web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Keşif yapmaktan uzak kalamayanlar ve evlerinde keyifli bir deneyim arayanlar için Piri’de pek çok seçenek var. Bu 10 sanal turun yanında, 20 ülke 30 şehirde 150’den fazla sesli dijital tur da yer alıyor. Sesli dijital turlar, ünlü rehber Saffet Emre Tonguç, Anadolu bilgesi Ali Canip Olgunlu ve dünyaca ünlü gurme Vedat Milor gibi isimlerin sesinden sunuluyor.

Firefly, Galata Business Angels’tan 660 bin dolar yatırım aldı

Taksi Uber ve Lyft sürücülerinin araçlarının üzerine yerleştirdikleri ekranlarla ek para kazanmasını, diğer taraftan markalara ise lokasyon bazlı reklam imkanı sunarak, markaların müşterilerine doğru yerde ve doğru zamanda ulaşmasını sağlayan Firefly, Galata Business Angels’tan 660 bin dolar yatırım aldı.

New York, San Francisco, Dallas, Chicago, Miami ve Los Angeles’ta Uber, Lyft ve taksilerin üzerlerine yerleştirdikleri ekranlarla reklam mecralarına lokasyon bazlı bir çözüm getiren Firefly son çıktığı yatırım turunda GBA’dan 660 bin USD’lık yatırım aldı. Bu aynı zamanda GBA’nın tek turda yaptığı en yüksek yatırım olarak kayıtlara geçmiş oldu. Ahmet Faralyalı, Cem Topçuoğlu, Agah Uğur, Umur Özal, Nevzat Aydın, Koray Gültekin Bahar, Birol Yücel ve Emre Kurttepeli tura katılan isimler oldu.

2017 yılında San Francisco’da, Kaan Günay ve Onur Kardeşler isimli iki Türk girişimci tarafından kurulan Firefly, daha önce NfX ve Google Ventures’dan önemli yatırımlar almıştı.

ABD ve İstanbul ofislerinde toplamda 200 kişilik bir ekibi yönettiklerini dile getiren Firefly kurucularından Günay, GBA üyelerini yatırımcıları arasında görmekten memnuniyet duyduğunu belirtirken “GBA, Türkiye’nin önde gelen bir yatırım kurumu ve kendilerinin de bizi desteklemek istemesi bizi çok mutlu etti. Bu ve diğer aldığımız yatırımlarla beraber önumuzdeki senelerde Firefly’i teknoloji sektorünün en başarılı şirketlerinden bir tanesi konumuna getirecegiz” dedi.

Firefly’a bu turda yatırım yapan GBA Başkanı Emre Kurttepeli, Firefly’ı ilk günden beri takip ettiklerini, ekibin önemli başarılar elde ettiğini ve Firefly’ın lokasyon bazlı reklam alanında çığır açtığını dile getirdikten sonra, “GBA her yıl daha büyük yatırımlarla Türk girişimcileri desteklemeye devam ediyor. Firefly’a yaptığımız bu yatırım da bizim için yeni bir kilometre taşı oldu. Sadece Türkiye değil, dünyadaki diğer pazarları da hedefleyen girişimlere daha fazla destek olmayı amaçlıyoruz.” dedi.

Temassız ödemelerde işlem limiti 18 Mart’tan itibaren 250 TL oluyor

Tüm dünyada yayılan salgın karşısında Türkiye’de alınan önlemlere ek olarak hızlı bir çözüm daha üretilerek temassız ödemelerde şifresiz işlem limiti yükseltiliyor. Güvenli olmasının yanı sıra hijyenik bir ödeme deneyimi sunan temassız ödemelerde şifresiz işlem limiti 18 Mart 2020 itibarıyla 250 TL’ye çıkartılıyor. Kartlar ve mobil cihazlarla yapılan temassız ödemeler 250 TL’ye kadar şifresiz, bu tutar üzerindeki işlemler ise şifreli olarak yapılmaya başlanacak.

Neden temassız ödemeliyiz?

Temassız ödemeler hızlı ve güvenli olmasının yanı sıra hijyenik olmasıyla da öne çıkıyor. Alışverişlerde kullanılan nakit paralar elden ele geçerek virüs ve bakterilerin yayılma riskini artırırken; temassız kartları kasa görevlisine vermek zorunda kalmıyorsunuz. Dolayısıyla elden ele geçmeyen kartlar virüs ve bakterilerin bulaşmasına da engel oluyor.

istegelsin, risk grubunda olan kullanıcıları için ücretsiz teslimata başlıyor

Uçtan uca bir süpermarket olarak faaliyet gösteren istegelsin, risk grubunda olan kullanıcıları için ücretsiz teslimata başlıyor. Corona Virüs vakalarının görülmesiyle hali hazırdaki hijyen kurallarına yenilerini ekleyen ve Temassız Teslimat gibi pek çok önlem alan istegelsin, hem ekiplerinin hem kullanıcılarının sağlığına dikkat ediyor.

Market alışverişinin hijyenik, zaman kaybetmeden ve kolayca yapılmasını sağlayan istegelsin, risk grubunda bulunan kullanıcılarına teslimatı ücretsiz yapıyor. Riskli grubun sadece 60 yaş üzeri olmadığını vurgulayan istegelsin CEO’su Sedat Yıldırım, “Evlerinde yaşlı büyükleri olan, kronik hastalıkları bulunan, hamile olan kullanıcılarımızın yanı sıra bu kullanıcılarımızla birlikte yaşayanların da evlerinden çıkmasını sakıncalı buluyoruz. Market gibi kalabalık ortamlarda bulunmaları tehlikeli olan bu gruptaki kullanıcılarımıza teslimatı ücretsiz yaparak hem kendilerini hem de çevrelerindeki kişileri korumak istiyoruz” diyor.

Corona Virüs vakasının ortaya çıkmasıyla artan online alışveriş taleplerini karşılamak ve kullanıcıları mağdur etmemek için dağıtım kapasitesini de artıran istegelsin, paketlerin teslimatında da hijyeni maksimum seviyeye çıkarıyor. Bu hafta hayata geçirilen Temassız Teslimat Uygulaması ile teslimat ekipleri poşetleri kapıya bırakıyor ve geri çekilerek teslimatı hijyen mesafesinde yapıyor. Araçlarını sık sık dezenfekte ettiklerini ve teslimat ekiplerinin hijyeni için gerekli önlemleri aldıklarını hatırlatan Yıldırım, özellikle bu hassas dönemde kapasitelerini de artırarak ihtiyaçları eksiksiz karşılamak üzere çalıştıklarını belirtti.

Evreka kurucu ortağı Umutcan Duman’dan Corona Virüs salgınına karşı çağrı

Dünyayı etkisi altına alan salgın Corona Virüs‘le ilgili yerli girişimlerden çağrılar gelmeye devam ediyor. Geçtiğimiz yıl içerisinde paylaştığımız girişim Evreka kurucu ortağı ve CEO’su Umutcan Duman, bu salgınla ilgili bir çağrı yayınladı.

Tüm İnsanlığa Çağrımız Var!

“İnsanlık olarak bir krizle karşı karşıyayız ancak bu zorlu zamanları el birliği ile en kısa zamanda aşacağımıza inanıyoruz. Bu krizi yönetmek ve buradan en az zararla çıkmak ise hepimizin elinde. Evreka ekibi olarak Covid-19 ile mücadelenin bir parçası olmak için elimizi taşın altına koyuyoruz. Dünya Sağlık Örgütü, Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri talimatlarına göre kişisel temizliğimizi sağlamak, kendimizi bu virüsten uzak tutmanın en etkili yollarından biri, peki bu önlemlere ek olarak neler yapabiliriz?

Kişisel temizliğin yanı sıra, çevresel temizlik faktörleri ve temel sağlık ihtiyaçlarımıza kesintisiz ulaşım hepimiz için hayati bir rol oynamaktadır. Bu süreçlerde gıda/ilaç/temizlik sağlayıcılarının operasyonlarının daha etkin bir şekilde devam etmesi ve vatandaşların sağlığının güvence altına alınması gerekmektedir.

Yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya için hepimize sorumluluk düştüğünün farkında olarak şehir temizliği/dezenfeksiyon/sterilizasyon alanlarındaki küresel tecrübemiz ışığında; bu kriz atlatılana kadar, hem operasyonlara hem de insanlara hitap eden teknolojilerimizi ilgili tüm kurum ve kuruluşlara tamamen ücretsiz sağlayacağımızı duyuruyoruz.

Evreka olarak atık yönetim ve şehir temizliği sektörü için geliştirdiğimiz çözümlerimizin parçası olan gerçek zamanlı süreç yönetim, lokasyon bazlı iş takibi, vatandaşların süreçlere dahil edilmesi, kaynak planlaması ve yönetimi, yeteneklerimiz ile bu kriz durumunun yönetilmesinde destekleyici rol oynayabileceğimize inanıyoruz.

Sağlamak istediğimiz teknoloji ile birlikte:

  • Şehirlerin daha etkin ve planlı bir şekilde dezenfekte edilmesi sağlanabilir ve operasyonlar takip edilebilir,
  • Kişilerin karşılaştığı semptomlar kontrol ve takip edilebilir,
  • Kişiler ilaç ihtiyaçlarını bildirebilir.

Bu zorlu süreç ne kadar iyi yönetilebilirse bunun bize, çevremizdekilere ve dünyamıza o kadar az zararı olacağının farkındayız. Bizler bireysel aksiyonların yanında dayanışma ile katkıda bulunmak, virüs ile mücadeleyi büyütmek ve güçlendirmek istiyoruz. Birlikte yapabileceklerimizi keşfetmek ve hayata geçirmek için sizleri de çözümün parçası olmaya davet ediyoruz.