Ana Sayfa Blog Sayfa 736

Size dünyayı gezdirecek seyahat temalı 7 belgesel

Evde bol bol vakit geçirdiğimiz bugünlerde bolca kitap okumak, yeni bir hobi edinmek ve kendimizi geliştirmek için ideal. Evdeyken yapabileceğimiz bir diğer aktivite ise belgesel izlemek. Oturduğunuz yerden sizi dünyanın öbür ucuna götürecek ve oradaki insanların hayat tarzları ile tanıştıracak seyahat temalı belgeseller izlemeye ne dersiniz?

Bu belgesellere Google üzerinden arama yaparak ulaşabilirsiniz.

Jack Whitehall: Travels with My Father

Kim demiş belgeseller komik olamaz diye? İngiliz bir komedyen olan Jack Whitehall’ın kendisinden tamamen farklı bir karaktere sahip babası ile dünyayı gezmesini anlatan ve bu ikilinin maceraları ile atışmalarına odaklanan bu belgesel hem içinizdeki gezgin ruhunu besleyecek hem de eğlendirecek. Coğrafya dersini özleyenler için bu belgesel kaçmaz!

Salt Fat Acid Heat

Dünyaca ünlü bir aşçı olan Samin Nosrat, bir yemeğin en önemli dört ögesinin tuz, yağ, asit ve sıcaklık olduğunu düşünüyor ve bunu anlatan bir kitap yazıyor. Daha sonra ise bu dört ögeyi en iyi yansıtan, mutfağı dünyaca ünlü dört ülkeye giderek bir yemeği “iyi” yapan ne demektir anlatıyor. Mutfakta vakit geçirmeyi sevenlerin kaçırmaması gereken bu belgeseli Netflix’te izleyebilirsiniz. Belgesel çeşitleri arasında son yıllarda büyük önem kazanmış olan yemek/mutfak belgeselleri arasında en iyilerden biri olarak gösterilen Salt Fat Acid Heat kaçırmamanız gereken bir program.

The Kindness Diaries

İlham verici bir yapım izlemek istiyorsanız bu belgeseli kaçırmayın. Belgeselin sunucusu Leon Logothetis’in oldukça eski model motorsikleti ile dünyayı gezdiği ve yabancılarla sohbet edip onların yardımları ile tamamladığı seyahat anılarını izleyerek keyifli vakit geçirebilirsiniz. İyilik Günlükleri anlamına gelen The Kindness Diaries, içinizi ısıtacak bir serüveni anlatan muhteşem bir belgesel.

Mountain

Oturduğunuz yerden müthiş manzaralar görebileceğiniz bir belgesel Mountain. Bir insan neden dağa tırmanmak ister? Tırmanmak nasıl bir hobi ve eğlence aracı oldu? İnsanlar neden dünyanın en yüksek alanlarına tırmanmak istiyor? Tırmanış ile ilgili birçok soru Mountain belgeselinde cevaplanıyor.

Tales By Light

En etkileyici filmlerin, belgesellerin ve kliplerin arka planında kalan bir rol var: Kameranın arkasındaki kişi. Mükemmel çekimi ararken genellikle bu kişi spot ışığının arkasında kalır. Kısa bir dizi olarak başlayan ve National Geographic ile bir ortaklığa dönüşen Tales By Light, sizi her bölümde muhteşem bir fotoğrafçı ile tanıştırıyor ve sizi zorluklarla dolu vahşi yaşamı, benzersiz toplulukları ve yürekten temaları yakalamak için bir yolculuğuna götürüyor.

Losing Sight Of Shore

Kaliforniya’dan Avustralya’ya kadar, Pasifik Okyanusu boyunca kürek çekmeyi hiç hayal etmiş miydiniz? Etmenize gerek yok, direkt olarak izleyebilirsiniz! Dört kadından oluşan bir ekibin, binlerce kilometrelik yolculuğunu, dokuz aylık maceralarını ve karşılaştıkları tüm zorlukları ve eğlenceyi izlemek ister misiniz?

Dark Tourist

Netflix yapımı Dark Tourist, karanlık turizm dünyasına odaklanan Yeni Zelandalı film yapımcısı David Farrier’in seyahatlerini paylaşan bir belgesel. Farrier, nükleer bir gölden perili bir ormana, dünyanın dört bir yanındaki ürkütücü ve bazen de tehlikeli turistik yerleri ziyaret ediyor. Dark Tourist, belgesel önerileri listelerinde çok göremeyeceğiniz ancak müthiş bir içeriğe sahip olan bir belgesel.

Bir Öneri Daha Netflix Party

Sosyal izolasyon arkadaşlarınızdan uzaklaşmanıza sebep olmasın, yalnızca sohbetlerinizi online ortama taşısın! Google Chrome’a Netflix Party eklentisini ekleyerek favori programlarınızı arkadaşlarınız ile beraber izleyebilir, izleme esnasında sohbet edebilir ve uzaktayken de birlikte olabilirsiniz!

SAP, Ariba Discovery’yi 30 Haziran’a kadar tüm kurumların ücretsiz kullanımına açtı

SAP, 190’ı aşkın ülkede 4 milyondan fazla tedarikçiye ve 3,21 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip dünyanın en geniş iş ağının bir parçası olan SAP Ariba Discovery’yi 30 Haziran’a kadar tüm kurumların erişimine açtı.

Türkçe dil seçeneği bulunan SAP Ariba Discovery, alıcıları ve tedarikçileri hızlı ve etkili bir şekilde buluşturuyor ve bu tür kriz dönemlerinde sevkiyattaki gecikmelerden, kapasite sorunlarından ve artan tüketici talebinden kaynaklanan aksaklıkları en aza indirmeye yardımcı oluyor.

Yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) salgınının artan etkileriyle başa çıkmaya çalıştığımız bu dönemde, sağlıklı yaşam ve güvenlik tüm dünyada birincil önem taşıyor. Salgının küresel ekonomi üzerinde etkileri artarken iş dünyası da benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya. İş seyahatleri sınırlandırıldı, etkinlikler iptal edildi ve tedarik zincirleri zayıfladı, süreçlerin çoğu artık normal seyrinde ilerlemiyor.

Yaklaşık 48 yıl önce çok net bir hedefle “Dünyayı daha yaşanılır kılmak ve insan hayatını iyileştirmek” amacıyla kurulan SAP, bugün her zamankinden daha fazla bu amaç doğrultusunda çalışıyor. Kurumsal uygulama ve yazılım alanında dünya lideri SAP, tedarik zincirinde ciddi aksamaların yaşandığı bu dönemde, sahip olduğu uzmanlık ve benzersiz donanımı ile tüm kurumlara yardımcı olmak için harekete geçti. SAP, ücretsiz ulaşıma açtığı SAP Ariba Discovery ile şirketlerin değişimi daha iyi yönetmesine ve müşterilerinin ihtiyaçlarına ve taleplerine daha hızlı yanıt vermelerine yardımcı olacak.

190’ı aşkın ülkede 4 milyondan fazla tedarikçiye ve 3,21 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip dünyanın en geniş iş ağı SAP Ariba Network’ün bir parçası olan 30 Haziran’a kadar tüm kurumların erişimine açık olacak. Talep girmek ve bu taleplere yanıt vermek ücretsiz ve herkesin kullanımına açık hale geldi. Böylece satın alma yapmak isteyen herkes acil ihtiyaçları olan ürün ve servisleri sistem üzerinden bildirecek ve tedarikçiler de bu talepleri karşılayabileceklerine dair yanıt verebilecek. SAP Ariba Discovery, alıcıların ve tedarikçilerin hızlı ve etkili şekilde iletişim kurmalarına yardım ederek kriz dönemlerinde sevkiyattaki gecikmelerden, kapasite sorunlarından ve artan tüketici talebinden kaynaklanan aksaklıkları en aza indirecek. 24 farklı dil seçeneği bulunan SAP Ariba Discovery, kullanıcılara Türkçe dil seçeneği de sunuyor.

SAP Ariba Discovery sayesinde Türkiye’deki şirketler, aradıkları müşteriler ve farklı pazarlar ile buluşacak; yeni ihracat fırsatları yakalayabilecek. SAP Ariba Network, özellikle tedarik zincirinde risk yönetimi ve sürdürülebilirlik konusunda tedarik hedeflerine ulaşmak isteyen, sadece anlık değil kalıcı iş ilişkileri kurmak isteyen tüm alıcılar ve satıcılar için önemli bir açığı kapatıyor.

Uber, sağlık çalışanlarının ücretsiz kullanabileceği Medikal Taksi hizmetini duyurdu

Uber, Türkiye’deki COVID-19 salgını ile mücadele sürecine destek olmak amacıyla, İstanbul’da görev yapan sağlık çalışanlarının hastaneden evlerine dönerken ticari sarı taksileri ücretsiz kullanabilmelerini sağlayacak “Medikal Taksi” hizmetini 5000 ücretsiz yolculuk ile başlatıyor.

Bu yolculuk ücretleri tamamen Uber tarafından karşılanacak. Uber, salgının yayılmasını önlemek için var gücüyle mücadele eden sağlık çalışanlarına destek olmak amacıyla dünya genelinde hayata geçirdiği hizmetlerden biri olarak görüyoruz.

Medikal Taksi nasıl kullanılıyor?

Uber Medikal Taksi, sağlık çalışanlarının bir form doldurarak yolculuk talebinde bulunduğu ve ardından yolculuğun telefon üzerinden planlandığı bir taksi rezervasyon hizmeti olacak.

Hiçbir kar amacı gütmeyen bu yeni hizmet, İstanbul’daki sağlık çalışanlarını ve aynı zamanda taksi esnafını bu zor günlerde desteklemeyi amaçlıyor.

Uber Medikal Taksi hizmeti sadece sağlık çalışanları için verilecek ve hizmet alanı kapsamında yer alan devlet hastanelerinde geçerli olacak. Uber Medikal Taksi’den faydalanmak isteyen sağlık çalışanları, bu hizmet için özel olarak oluşturulan medikaltaksi.com‘daki formu doldurmaları gerekmektedir.

Yerli girişim ELAA Technology, taşınabilir mekanik solunum cihazı üzerinde çalışıyor

Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation’da faaliyet gösteren ve daha öncesinde de Akciğer kanseri tespitini kolaylaştıran 3 boyutlu navigasyon sistemiyle dikkatleri üzerine çeken girişim ELAA Technology, COVID-19 enfeksiyonu geçiren hastalar için taşınabilir mekanik solunum cihazı (mekanik ventilatör) geliştirme üzerinde çalışıyor.

Tasarlanan cihaz taşınabilir bir ventilatör (mekanik solunum cihazı) olmasına rağmen aynı zamanda COVID-19 tedavisi için gerekli solunum destek modlarının yer aldığı elektronik kontrol üniteleri de bulunduruyor. Böylece yoğun bakım yatağına gerek duyulmadan, tıbbi oksijen ve hava bağlantılarının olduğu herhangi bir hasta yatağında veya ambulansta bu mobil ventilatörün kullanılması ve hastanın bulunduğu yerin yoğun bakım odasına dönüşebilmesi sağlanacak. Yeni nesil şehir hastanelerinin oda tasarımları da her bir hasta yatağı yoğun bakım yatağına dönüşebilme potansiyeli taşıdığından, üretilecek ventilatörün bu hastaneler için vazgeçilmez bir cihaz olması bekleniyor. Geliştirilecek ventilatörün önce ülkemize daha sonra da tüm dünyanın kullanımına sunulması hedefleniyor.

Tasarım ve teknik çizimleri tamamlanan ve malzeme spesifikasyonları belirlenen cihazın prototip testlerine başlandı. Prototip testlerinin tamamlanmasının ardından Türkiye İlaç ve Cihaz Kurumu’na ürünün sunulması ve seri üretime geçilmesi planlanıyor.

ELAA Teknoloji önderliğinde başlatılan bu çalışmada Sabancı Üniversitesi ve yine Teknopark İstanbul’da bulunan KORDSA Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi de bu ventilatörün tasarımı, validasyon ve prototipin üretilmesi ve testleri noktasında destek veriyor.

Kitlesel Pandemi Yönetim Uygulaması ile salgının dağılımını kontrol altına alınabilecek
Cube Incubation’da yer alan Çekirdek Ar-Ge girişim şirketi ise Sağlık Bakanlığı ile testlerini yaptığı ve KKTC, Suudi Arabistan, Hollanda, Pakistan, Kazakistan gibi ülkelerle görüşmeler yaptığı Kitlesel Pandemi Yönetimi” uygulaması üzerinde çalışıyor. Virüsün hızlı bir şekilde yayılmasını kontrol altına alınmasını sağlayarak, sağlık sistemin çökmesini engellemeyi hedefleyen bu proje sadece Korona Virüs sürecine yönelik değil tüm dünyada yaşanabilecek olası krizlere yönelik olacak çapta geliştiriliyor. Tüm kullanıcıların konum takibini içeren uygulama hastanın hastalanmadan önceki 14 gün içerisinde bulunduğu yerleri, ziyaret ettiği alanları ve bu alanlarda aynı anda kaç kişinin olduğunu tespit edecek şekilde geliştiriliyor.

Harita üzerinden raporlama ve analiz de yapabilen uygulama ile hastanın muhtemel bulaştırdığı düşünülen kişilere anlık bilginin gitmesi ve hastanın 14 gün öncesinde gittiği mekanların dezenfekte edilmesi talimatı da gönderebiliyor. Hastanın bulunduğu bölgedeki kamu kurumlarının bilgilendirilmesi de uygulama aracılığıyla yapılabiliyor. Karantina tedbirlerine uymayan Kırmızı ve Sarı moddaki kişiler belirlenmiş alan dışına çıktığında kolluk kuvvetlerine kişinin yeri SMS ile bildiriyor.

Stratejik Yenilikçiler Nazal Aparat ve Ekspirasyon Kiti Projesi

Cube Incubation’da COVID-19 dolayısı ile entübasyon gereken hasta sayısını azaltmaya yönelik olduğu kadar sağlık çalışanları korumayı ve hastaların hayat kalitesini yükseltmeye yönelik bir çalışmaya da imza atılıyor. Dünya Sağlık Örgütü COVID-19 hastalarının tedavisi için önerdiği oksijen ihtiyacının temini konusunda çalışan Stratejik Yenilikçiler hastalara yüksek dozda oksijeni verimli şekilde verebilen bir maske ve hastanın expirasyon havasını ortamdan izole eden bir destek sistemi üzerinde Ar-Ge çalışmaları yürütüyor.

CPAP cihazları gibi cihazların hastaların ventilasyonu için kullanılabildiğini ancak bu sefer de hastanın expirasyon havası ile ortaya çıkan çok miktarda virüsün ortama yayıldığının fark eden şirket bu durumun çevredekiler ve sağlık çalışanları için büyük bir tehlike arz ettiğinden yola çıkarak nazal aparat ve ekspirasyon kiti projesi üzerinde çalışma yürütüyor. Şu anda prototipi bitmek üzere olan çalışma için Patent süreci devam ediyor.

KKB tarafından düzenlenen Hayal Edin Gerçekleştirelim yarışmasının kazananları belli oldu

Kredi Kayıt Bürosu (KKB) tarafından düzenlenen, yenilikçi fikirlerle yarıştığı Hayal Edin Gerçekleştirelim sosyal invasyon proje fikirleri yarışmasının yedinci döneminin kazananları belli oldu. Sizlerle Aralık 2019’da yarışmanın duyurusunu paylaşmıştık.

Türkiye genelinde 132 farklı üniversiteden, 1.134 projenin başvurduğu yarışmada Birincilik Ödülü’nün sahibi Yapay Zeka Tabanlı Akıllı Arı Kovanı Takip Sistemi projesi oldu. 2013 yılında başlayan ve üniversitelilerin yıldan yıla ilgisinin arttığı Hayal Edin Gerçekleştirelim Sosyal İnovasyon Proje Fikirleri Yarışması’na bugüne kadar 10 bine yakın başvuru yapıldı.

COVID-19 salgını nedeniyle Hayal Edin Gerçekleştirelim Sosyal İnovasyon Proje Fikirleri Yarışması’nın yarı final ve final aşamaları dijital platformda tamamlandı. Birbirinden değerli binlerce yaratıcı fikir içerisinden ilk 100’e girmeye hak kazanan projeler girişimciye dönüş online platformuna dahil olarak projelerini geliştirmek üzere finale uzanan süreçte gerekli aşamaları geçti. 100 proje içerisinden ön değerlendirme görüşmeleri kurulan online sistem üzerinden yapıldı ve ilk 10’a kalan finalistler 3 hafta boyunca, eşleştikleri KKB Yöneticisi ile mentorluk görüşmesi gerçekleştirdi. Mentorluk desteğinin ardından finalistler projelerini anlattıkları bir video hazırladılar, bu videolar da jüri üyelerimize, proje dokümanları ile birlikte ulaştırıldı. Jüri değerlendirmesi ile birlikte kazananlar Hayal Edin Gerçekleştirelim web sitesi ile sosyal medya hesapları üzerinden açıklandı.

Birincilik ödülü, Yapay Zeka Tabanlı Akıllı Arı Kovanı Takip Sistemi projesine verildi

Yarışmada ‘Birincilik Ödül’ünü, jüriden en yüksek puanı alan Yapay Zeka Tabanlı Akıllı Arı Kovanı Takip Sistemi projesiyle Kırklareli Üniversitesi öğrencisi Kemal Akkuş almaya hak kazanarak 30.000 TL tutarında ödülün sahibi oldu. Proje ile arı kovanlarının uzaktan kontrol edilebileceği bir mobil uygulama ile fiziksel kovan kontrolünde yaşanan ezilmelerden kaynaklı arı ölümlerinin azaltılması, verimin artırılması, zaman ve maliyet kaybının da azaltılması hedefleniyor.

İkincilik Ödülü: Algae Biodiesel

İkincilik Ödülü ise Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Selen Şenal’a ait olan Algae Biodiesel projesine verildi. Proje sahibi öğrenci 20.000 TL’lik ödülü almaya hak kazandı. Proje ile çevrede ve atmosferde kirlilik yaratan atık suların ve CO2’in yarattığı problemleri önlemek için bu kaynakları mikroalgler yardımıyla arıtarak ve absorbe ederek elde edilen biyokütleden biyodizel üretilmesi amaçlanıyor.

Üçüncülük Ödülü: Avus Akıllı Güç Devreleri

İstanbul Kültür Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri Mustafa Yılmaz ve Mehmet Can Doğan’ın hazırladığı Avus Akıllı Güç Devreleri projesi üçüncü olarak 15.000 TL’lik ödülü almaya hak kazandılar. Proje ile dış aydınlatmalarda sıklıkla karşılaşılan gün batımından erken açılma, geç kapanma ya da gün ortasında çalışma gibi problemlere çözüm sunarak gereksiz enerji tüketimini ortadan kaldıran akıllı güç devrelerinin kullanılması amaçlanıyor.

Findeks Özel Ödülü’nün sahibi: Mahall

Findeks Özel Ödülü ise Mahall projesinin sahiplerine verildi. Boğaziçi Üniversitesi’nden Umut Ulaş Tarhan ve Ferkan Yaman projeleri ile 10.000 TL’lik ödülü almaya hak kazandılar. Proje ile komşuluk ve mahalle kültürünün dijital ortamda tekrar canlandırılması ile birlikte ekonomik anlamda katma değer sağlayarak mikro düzeyde döngüsel ekonomi kurulması hedefleniyor.

ÇiçekSepeti, haftalık ve aylık çiçek gönderim üzerine abonelik modelini duyurdu

Online alışveriş sektörünün önde gelen markası ÇiçekSepeti, yeni bir uygulamayı hayata geçirerek çiçekte abonelik dönemini başlattı. Bundan 3 hafta önce de evden üretim yapan kişilerin ürünlerini platformdan satma imkanı duyurmuştu.

Sisteme üye olanlara, Türkiye’nin en iyi çiçek tasarımcıları tarafından mevsimine uygun olarak tasarlanacak benzersiz aranjmanlar haftada, iki haftada veya ayda bir şeklinde “Bu Kutuda Mutluluk Var” yazan özel bir kutuda gönderiliyor.

Abonelikte çiçek fiyatları, seçilen ürüne göre her bir gönderim için 29,99-59,99 TL aralığında değişiyor. Üstelik abone olanlara sağlanan fiyat avantajları seçilen aralıklardaki tüm gönderimlerde geçerli oluyor. Her çiçeğin ücreti gönderim tarihinden üç gün önce tahsil ediliyor yani aboneliğin tüm ücreti toplu olarak çekilmediği için abonelerin bütçesi de zorlanmıyor. Birden fazla çiçeğe aynı anda abone olunabilen uygulamada aynı zamanda her gönderim ayrı bir mesaj kartı ile yapılabiliyor.

İki Türk girişimcinin San Francisco’da kurduğu Monday Hero, 9.3 milyon TL değerleme ile yatırım aldı

Nazlı Temurtaş ve Burcu Geneci tarafından 2019 yılında kurulan Monday Hero, melek yatırımcı ve bir çok başarılı mobil uygulama ve oyun projeleri olan Can Aksoy’dan 9.3 Milyon TL değerleme ile tohum yatırım aldı. Yatırım imzaları online olarak gerçek zamanlı atıldı.

Mobil yazılımcılar ve yazılım şirketleri için çözümler geliştiren Monday Hero, mobil uygulamalar için hazırlanan tasarımları otomatik olarak koda çevirerek, yazılım geliştirme sürecini kısaltan bir yazılım geliştirici platformu sunuyor. Saas olarak hizmet veren Monday Hero’nun freemium modeline sahip olduğunu belirtelim. Kullanıcılar ilk projelerini ücretsiz olarak oluşturup, platformu tüm özellikleriyle kullanabiliyorlar.

Monday Hero, Sketch dökümanları ile birlikte çalışıyor ve tasarımcıların Sketch plugin aracılığıyla Monday Hero platformuna ekranları yüklenmesine ve yazılımcıların ise yüklenen tasarımlar üzerinde düzenleme yapıp, ardından native kodları proje olarak alabilmelerine olanak sağlıyor. Monday Hero, iOS projeler için Swift kodları ve storyboard görsel tasarım dosyalarını oluşturuyor ve tüm ekran kodlarını içeren Xcode projesi üretebiliyor. Ayrıca Android platform için Kotlin dili ve xml görsel tasarım dosyalarına destek verdiklerini söylemekte fayda var.

Girişimin iOS platformu için halihazırda kullanıcıları olduğunu ve Android platformu için kapalı Beta sürecine başladıklarını belirtelim. Burcu Geneci (Kurucu Ortak ve CTO), Global bir sorun olan geliştiricilerin ön yüz kodlama da geçirdikleri zamanı onlara geri kazandıran bir girişim olduklarını, Amerika ve Türkiye’nin yanı sıra, İngiltere ve Almanya gibi Avrupa ülkelerinden ve toplamda ise 11 farklı ülkeden kullanıcılarının olduğunu belirtti.

Girişimin kurucu ortağı ve CEO’su Nazlı Temurtaş: ‘Kısa zamanda ABD ve İngiltere pazarında kalıcı stratejilerle daha fazla yayılmayı ve platforma cross-platform desteklerini de katarak inovatif yazılımımızı daha fazla firma ve yazılımcıya ulaştırmayı hedefliyoruz.’ diye konuştu. Melek yatırımcı Can Aksoy ise ‘Monday Hero, kodlama süreçlerini hızlandırarak yazılımcıların daha kaliteli ürünler ortaya çıkarmaya odaklanmalarını sağlayacak.’ dedi.

NVIDIA, veri merkezleri için çözümler üreten Mellanox’u 7 milyar dolara satın aldı

İlk olarak 11 Mart 2019’da NVIDIA’nın Mellanox’un satın alacağını duyurması ile başlayan süreç bugün tamamlandı.

Veri merkezi performansını optimize eden sunucular ve depolama için uçtan uca bağlantı çözümleri sunan Mellanox, oyun dünyasından yakından tanıdığımız grafik işlemcisi üreticisi ve birçok alanda hizmet veren NVIDIA tarafından 7 milyar dolara satın alındı.

Bu satın alma dünyanın önde gelen iki şirketini yüksek performans ve veri merkezi bilgi işleminde birleştiriyor.

NVIDIA’nın önde gelen bilgi işlem uzmanlığını Mellanox’un yüksek performanslı ağ teknolojisi ile birleştiren bu hareket, müşterilerin daha yüksek performans, daha fazla bilgi işlem kaynağı kullanımı ve daha düşük işletme maliyetleri elde etmelerinde çözüm olmak istiyor.

NVIDIA’nın kurucusu ve CEO’su Jensen Huang, “Yapay zeka ve veri biliminin geniş kullanımı bilgisayar ve veri merkezi mimarilerini yeniden şekillendiriyor. Mellanox ile yeni NVIDIA, Yapay Zeka’dan bilgi işlemden ağına, uçtan uca teknolojilere, işlemcilerden yazılıma kadar yeni nesil veri merkezlerini oluşturmak için önemli derecede fırsat görüyor.” dedi.

Mellanox’un kurucusu ve CEO’su Eyal Waldman, “Bu satın alma, kültürlerin, teknolojinin ve hırsların güçlü ve tamamlayıcı bir birleşimidir. Halkımız, ilerideki birçok fırsat için çok hevesli. Mellanox, yolculuğunun bir sonraki heyecan verici aşamasına adım atarken, müşterilerimize ve ortaklarımıza en ileri çözümleri ve yenilikçi ürünleri sunmaya devam edeceğiz.” dedi.

Estonya merkezli bulut sunucu çözümleri sunan Dashbird, 1.9 milyon Euro yatırım aldı

Şirketlerin bulut ortamlarındaki sunucusuz uygulama sorunlarını anında tespit etmesine ve gidermesine yardımcı olan Estonya şirketi Dashbird, Passion Capital, Icebreaker.vc, Lemonade Stand ve Paladin Capital Group’tan yaklaşık 1.9 milyon euro yatırım aldı.

2017 yılında kurulan Dashbird, şirketlerin ve geliştirici ekiplerinin AWS’de (dünyanın en kapsamlı ve geniş içerikli bulut platformlarından biri olan Amazon Web Hizmetleri) birkaç saniye içinde sorunları çözmelerine yardımcı olan bir izleme platformudur.

Günümüzde şirketler ve DevOp ekipleri, daha fazla ölçeklenebilirlik, esneklik, daha hızlı yayınlanma süresi ve daha düşük maliyetler gibi avantajlardan yararlanmak için sunucu tabanlı sistemlerden dağıtılmış bulut uygulamalarına geçiş yapıyor. Ancak bu durum, onları aynı anda binlerce bulut kaynağı çalıştırma ve çok sayıda başarısızlık senaryosu ile karşı karşıya bırakmalarına da neden oluyor. Dashbird, bu noktada farkını ortaya koyuyor. Performans, kullanılabilirlik, maliyet ve güvenlik risklerini tespit etmek için karmaşık verilerin kontrollerini yapabilen analiz motoru sunan geliştiriciler için tek noktadan bir mağaza görevi görüyor. Geliştirdikleri bu platform ile Dashbird, içlerinde Newstore, Shamrock Trading Corporation ve Meltwater gibi şirketlerin de bulunduğu 7000’den fazla müşterisine hizmet sunuyor.

Dashbird, yatırımını yönetilen bulut hizmetlerinin çoğunu kapsayacak şekilde genişletmek ve iş ve ürün geliştirme ekiplerini büyütmek için kullanmayı planlıyor. Tallinn’deki merkez ofisine ek olarak, yakın zamanda İngiltere’deki ikinci ofisini açtı.

Poligorta: Sigorta acentelerine tüm süreçlerini yönetebilecekleri dijital altyapı sunan platform

Sigorta yaptırmak isteyen kişiler ile sigorta acentelerini buluşturan eski Bİ’Sigortacı ekibi, bu seferde karşımıza farklı bir proje ile çıkıyor. Ekip bugün itibari ile sigorta acentelerinin dijital mecralarda pazarlama faaliyetlerine başlamaları için Poligorta‘yı kurduğunu duyurdu.

Metin Öngüç ve Serhat Aksakal tarafından İstanbul’da kurucular dahil 6 kişilik bir ekiple olarak kurulan girişim Poligorta, dijital mecralardaki en iyi sigorta pazarlama faaliyetini gerçekleştirmeyi ve sigorta acenteleri için potansiyel satış süreçlerini başarılı bir şekilde yönetmesini amaçlıyor.

Girişimin kurucu ortağı Metin, yeni girişimiyle ilgili: “Dijital mecralarda sigorta acentelerinin, diğer şirketler ile rekabet etme olasılıklarının ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Poligorta ekibi ile çalışan sigorta acentelerine özel dijital yol haritaları belirliyoruz. Minimum maliyetlerle daha çok müşteri kazanmaları için dijital pazarlama faaliyetlerini yönetiyoruz. Bunun yanı sıra; sigorta acentelerinin dijital pazarlama çabalarını iyileştirmek ve otomatikleştirmek için zamandan ve paradan kazanç sağlıyoruz.” dedi.

Yazılımın Özellikleri

Poligorta yazılımı acentelere sadece web site yazılımı sunmuyor, sigorta acentelerinin, online ortamda müşteriler ile temas kurduktan sonra, tüm müşteri süreçlerini takip etmeleri için yazılımın içinde basitleştirilmiş CRM yazılımı ve ön muhasebe programı bulunuyor. Ayrıca müşteriler acentenin web sitesi üzeriden kendi poliçelerine ulaşabiliyor.

  • Müşteri takip sistemi
  • Randevu planlama
  • Teknik personele görev atama
  • Komisyon hesaplaması
  • Potansiyel müşteri alarmı
  • Müşteri özelinde bildirim, sms, mail gönderme
  • Vadesi gelen poliçe için hatırlatma sistemi
  • Gelişmiş raporlama (Şirket, ürün, personel)

Ek olarak isteyen acenteler, personel özlük hakları, bordro dökümanlarını saklamak, izin ve performans yönetimi için ik eklentisinide sunuyor.

Girişimle ilgili yeni gelişmeleri sizlerle egirişim üzerinden paylaşmaya devam edeceğiz.