Ana Sayfa Blog Sayfa 735

İTÜ ARI Teknokent genel müdürü Doç. Dr. Deniz Tunçalp görevinden ayrıldığını açıkladı

İTÜ ARI Teknokent‘in bir süredir genel müdürlük görevini sürdüren Doç. Dr. Deniz Tunçalp, görevinden sosyal medya üzerinden açıkladı.

Bu kararı almasında üniversite yönetiminin ortak kararı olmasının yanı sıra; İTÜ’deki kendi akademik işlerine odaklanmak istemesi varmış. İTÜ Çekirdek tarafında, oldukça önemli katkıları olan ve girişimleri kurumlarla buluşturma noktasında iyi çalışmalar yürüten Tunçalp, bakalım bundan sonraki süreçte girişimlere ne kadar yakın olacak, yine mentor olarak devam edecek mi birlikte göreceğiz.

Konuyla ilgili Tunçalp’tan açıklama:

Geçtiğimiz haftadan itibaren, bölümdeki akademik görevim dışındaki tek görevim gönüllülük çerçevesinde yürüttüğüm İTÜ Çekirdek mentorluğu.

Bu süre zarfında, büyük bir adanmışlıkla gece gündüz çalışan tüm @ariteknokent ekibine ne kadar teşekkür etsem az. Ekibin gelmiş, geçmiş, halen çalışan her bir üyesine benimle gösterdikleri omuz omuza çalışma birliği için teşekkür ederim. @ariteknokent çalışanlarının her birinden bu süreçte çok şey öğrendim, elimden geldiğince de onlara abilik, kardeşlik ve liderlik yapmaya çalıştım. Söylemeliyim ki, İTÜ ARI Teknokent ekibinin niteliği ve adanmışlığı bu yapının en büyük şansıdır.

Girişimcilerden ayrılmıyoruz. Akademik işlerimle dengeli bir biçimde onların büyümesi ve gelişmesi için çaba göstermeye devam edeceğim.

Velhasıl olanda hayır vardır. Güzel, sağlıklı, salgın hastalıksız yarınlarda görüşmek ve birlikte yeni yeni değerler üretmeye devam etmek üzere.”

Teknokentler ile Ar-Ge tasarım merkezlerine verilen destek 4 ay uzatıldı

16 Mart’ta Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın aldığı kararla teknopark şirketleri ile Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde çalışanlar için evden çalışmanın önü açılmıştı.

Üç bakanlık tarafından yapılan ortak açıklamayla, evinden çalışmaya uygun gördükleri personel sayılarını Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bildiren teknopark şirketleri ile Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin muafiyet ve teşviklerden Nisan ayı sonuna kadar faydalanmaya devam edebilecekleri bildirilmişti.

Nisan 2020 sonuna kadar geçerli olan bu uygulama, 11 Mart’tan itibaren olmak üzere 4 ay uzatıldı. 17.04.2020 tarih ve 31102 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7244 sayılı “Yeni Koronavirüs (Covıd-19) Salgınının Ekonomik Ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde yürütülen faaliyetlerin Ar-Ge ve tasarım merkezleri dışında da yapılmasına karar verildi. Ayrıca 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında bölge sınırları içinde yürütülen faaliyetlerin bölge dışında da yürütülmesine kararı alındı. Konuyla ilgili olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına izin verebilme yetkisi tanındı.

Şirketlere veri güvenliği sağlayan yerli girişim SwordSec, 4.1 milyon TL değerleme ile yatırım aldı

Türkiye’deki yatırımları paylaştığımız serimizde, Ankara merkezli siber güvenlik girişimi SwordSec, aldığımız bilgi ve tarafımıza kanıtlanmış sözleşme doğrultusunda 4.1 milyon TL değerleme ile Serdar Sezen‘den tohum yatırım aldığını duyurdu. Yatırım miktarı şu an için gizli tutuluyor.

Not: Yatırımcıyla ilgili detaylı bilgi aldığımızda sizlerle ayrıca paylaşacağız.

Dijitalleşen dünyada veri güvenliğinin sağlanması önemli bir problem olarak ortaya çıkmaktadır. Her yıl binlerce kurum ve kuruluş veri ihlali nedeniyle itibar kaybı yaşıyor ve milyonlarca dolar ceza alıyor.

Seyfullah Kılıç tarafından Ocak 2018’de Ankara’da kurulan girişim SwordSec, şirketlerin dijital verilerinin açık internette, deep veya dark web de sızdırılmış olup olmadığını öğrenip, şirketlere bilgi veren bir siber güvenlik odaklı SaaS yazılımdır. Yani geliştirmekte oldukları büyük veri ve siber güvenlik yazılımı ile dış tehdit istihbaratı sağlıyor.

Siber Güvenlik sektörü geçtiğimiz yıl 170 milyar dolar olduğu söyleniyor. 2023 yılında ise 250 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Bu pazarda yerini almak isteyen SwordSec, orta vadede yerel hedef olarak Türkiye’nin en önemli şirket ve kurumlarını kendi geliştirecekleri yazılım teknolojisi ile korumak ve yine aynı süreç içerisinde globalde de Gartner Magic Quadrant‘da boy göstermek istiyormuş.

Havelsan JET Hızlandırma Programı’nda birincilik ödülü

SwordSec, 2018 yılında Teknopark Ankara’nın kuluçka merkezi NAR‘a ve Viveka hızlandırma programına kabul edildi. 2020 yılında da Türkiye savunma sanayii hızlandırma programı olan Havelsan JET Hızlandırma Programı‘nda birincilik ödülü aldı. Ayrıca T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ve Dijital Dönüşüm Ofisi öncülüğünde Siber Güvenlik Kümelenmesi tarafından Antalya’da düzenlenen 2. Sektör zirvesinde “Yılın Parlayan Yıldızı Ödülü“nü aldı.

SwordSec’in artık bundan sonraki tüm gelişmelerine egirişim üzerinden ulaşabilirsiniz. İlk kez egirişim’de yer verdiğimiz girişimcilere bu yeni süreçlerinde başarılar dileriz.

Yarını Kodlayanlar Online Covideathon’un kazanan projeleri belli oldu

Türkiye Vodafone Vakfı’nın yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında Habitat Derneği işbirliğiyle online düzenlediği Yarını Kodlayanlar Online Covideathon‘un sonuçlar belli oldu.

14-17 yaş arası lise öğrencilerine yönelik olarak düzenlenen etkinlikte birinciliği, “Yeni Nesil Otonom Dezenfeksiyon Robotu” projesiyle İTO Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi 10. sınıf öğrencileri Zehra Betül Tekin ve Damla Korkmaz’ın oluşturduğu InovaTeam takımı kazanırken, “Covcam” projesiyle Özel Enka Teknik Okulları 11. sınıf öğrencileri Dilay Dal ve Dilan Deniz Uçar’ın oluşturduğu Covcam takımı ikinci ve “COVID RH” projesiyle Tenzile Erdoğan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi 12. sınıf öğrencileri Ceyda Özdemir ve Özge Yılmaz’ın oluşturduğu The Optimizers takımı üçüncü oldu.

Türkiye ve KKTC’den 129 takım ve 339 gencin katıldığı online ideathon’da dereceye girenlere toplam 17 bin TL değerinde teknoloji çeki dağıtıldı. Bununla birlikte, projeleri hayata geçirmek için fizibilite çalışmalarına da başlandı.

“Yarını Kodlayanlar Online Covideathon”da katılımcılardan virüs salgınının halk üzerinde yarattığı olumsuz etkileri minimuma indirecek bir teknolojik fikir geliştirmeleri istendi. Gençlerin 2-4 kişilik takımlar halinde yer aldıkları ideathon’da, katılımcılara online mentorluk sunuldu. Ön değerlendirme sonucu finale kalan 10 takım bir telekonferansta projelerini jüriye sundu. Yapılan puanlamanın ardından ilk 3’e giren takımlar belirlendi.

“Yarını Kodlayanlar Online Covideathon”da birinci olan “Yeni Nesil Otonom Dezenfeksiyon Robotu” projesi, bölgeyi ultraviyole ışınla dezenfekte etmeyi hedeflerken; ikinci olan ‘Covcam’ projesi, Covid-19 virüsünün tespiti için kullanılabilecek bir uygulama; üçüncülüğü alan “COVID RH” projesi ise Covid-19 virüsüne karşı uygulanan plazma tedavisinin doğru kişiye yönlendirilmesini sağlayan bir uygulamadan oluşuyor.

Zoom, Çin dışındaki kullanıcıların verilerini artık ülkedeki sunucularda tutmayacağını duyurdu

Zoom, görüşmeler ve webinar’lar için en iyi kalitede hizmet alabilmek isteyen kullanıcılarına yeni bir özellik sunuyor. 18 Nisan’da kullanıma açılan veri yönlendirme özelliği, ücretli Zoom kullanıcılarının gerçek zamanlı görüşmelerinin taşındığı veri merkezlerinde belirli değişiklikler yapılmasına olanak sağlıyor.

Tercih edilen ve istenmeyen veri merkezleri belirlenebiliyor

Zoom Meeting ve Webinar kullanıcıları, artık belirli bir veri merkezi bölgesini seçerek tüm iletişim trafiklerinin bu merkez üzerinden gerçekleştirilmesini sağlayabilecek. Ücretli Zoom hesap yöneticileri ve hesap sahipleri, hesap, grup ve kullanıcı düzeyinde bu değişikliği gerçekleştirebilecek. Ancak hesabın tedarik edildiği bölgedeki veri merkezi bu durumun istisnası olacak, örneğin Türkiye’de açılan bir hesap, bölgedeki veri merkezini kullanmayı bırakamayacak, ancak diğer veri merkezlerinin de veri rotasına dahil edilmesine ya da devre dışı bırakılmasına karar verebilecek.

Yeni özellik, Zoom’un sektör lideri video iletişim hizmetlerini kullanırken, küresel ağ ile etkileşimleri ve verileri üzerinde daha fazla kontrol olanağı sağlayacak.

ABD, Kanada, Avrupa, Hindistan, Avustralya, Çin, Latin Amerika, Japonya ve Hong Kong’daki kendisine ait veri merkezlerdeki sistemlerin yanı sıra, sağlam bir açık bulut mimarisi üzerinde hizmet sunan Zoom, kullanıcıların bölgesel tercihlerini, görüşmeler için ihtiyaç duyulan kaynaklara bakmaksızın uygulayacağını belirtti.

Buna göre, kullanıcıların hizmet almak istemediği bölgelerdeki Zoom Konferans Odası Bağlayıcıları (CRC’ler), görüşmelere ya da webinar’lara bağlanamayacak. Bir bölge devre dışı bırakıldığında, görüşmelere katılmayı sağlayan bölgesel arama numaraları da kullanım dışı kalacak.

Ücretsiz Zoom kullanıcıları ise hesaplarının etkinleştirildiği bölgelerdeki varsayılan hizmet merkezlerinden platformu kullanmaya devam edebilecekler.

Çin dışındaki kullanıcıların verileri hiçbir zaman Çin’de tutulmadı

Zoom, Çin dışında hesap açan ücretsiz kullanıcıların verilerinin artık hiçbir şekilde Çin’den geçmeyeceğini de belirtti. Çin’deki kullanıcıların hesapları ise hesap yöneticisi Çin’i devre dışı bıraktığında, 25 Nisan’dan başlayarak veri taşıma için Çin’deki merkezleri kullanmayacak. Zoom yetkilileri, yaptıkları açıklamada Çin’deki toplantı sunucularını kullanan ve Çin dışındaki kullanıcıların verilerinin bugüne kadar hiçbir zaman Çin’de tutulmadığını da belirttiler. Zoom, Çin üzerinden kasti olmayan bağlantıları önlemek için 3 Nisan’da Çin’deki tüm HTTPS Tünelleme sunucularını kapatmıştı.

2020 yılının ilk çeyreğinde en çok indirilen mobil uygulama kategorileri: İş, Yeme ve İçme, Oyun

COVID-19 salgını, dünya genelinde ekonomiyi negatif yönde etkilerken, Mobil Uygulama Ekonomisi bu dönemden olumlu yönde etkileniyor. Global SaaS şirketi Adjust’ın yıllık Global Mobil Uygulama Trendleri raporu, 2019 yılı verileri ışığında, gelecek dönem trendlerini masaya yatırıyor. Rapor, 2019’un ilk çeyreği ile 2020 yılının ilk çeyreğindeki rakamları karşılaştırarak, COVID-19 salgınının Mobil Uygulama ekonomisini nasıl etkilediğini inceliyor.

Yapılan araştırmadaki verilere göre, 2020 yılında birçok sektörü kapsayan uygulamalara yapılan kullanıcı girişlerinde ve kullanıcıların yeni Uygulamaları indirmelerinde ciddi bir artış var. Bu artış özellikle İş, Yeme & İçme ve Oyun sektörlerinde görülüyor.

  • Salgın hastalık nedeniyle, evden çalışan kişi sayısının artması ve bunun bir zorunluluk haline gelmesi nedeni ile iş uygulamalarının kullanımında (2019’un ilk çeyreğine göre yüzde 105) ve yeni uygulama indirmelerde (yüzde 70) çok büyük bir artış görülüyor. Evden çalışmayı daha kolaylaştırmak amacıyla kullanıcılar, uygulamaların ücretli versiyonlarını tercih ettiklerinden, ciroya katkı sağlayan uygulama-içi hareketler de yüzde 75 oranında arttı.
  • Dükkanların kapalı olma zorunluluğu nedeniyle, birçok restoran sadece evlere servis vermeye başladı, dolayısıyla yeme ve içme uygulamalarına yapılan girişler geçen yıla göre yüzde 73 artış gösterdi. Uygulamaları yeni indiren ve kullanmaya başlayanlarda ise bu artış oranı yüzde 21.
  • Bu dönemde, oyun uygulamalarında da büyük bir artış oldu. Evlerinde oyun oynamak isteyen ve zaten var olan kullanıcılara, yenileri eklendi. Mart ayının son haftasında bu sektörde yapılan uygulama indirmeleri, geçen yıla göre yüzde 132 arttı. Genel olarak bakıldığında oyun uygulamalarında; 2019’un ilk çeyreğine göre uygulama girişlerinde %47 ve yeni uygulama indirmelerinde de yüzde 75 artış görüldü.

Rapor, indirilen ücretli ve ücretsiz uygulamalar arasındaki farkları ortaya koyuyor. Rapor gösteriyor ki, pazarlamacılar, rekabet arttıkça, uygulama içi aktiviteleri paralı hale getirmeye devam ediyor. Ücretli kaynaklardan indirilen uygulamalar, 2019’da toplam uygulama indirmelerinin yüzde 30’unu oluştururken, bu oran 2018’de yüzde 24 idi.

Ek olarak rapor, kullanıcıların mobil uygulama sektörü ile gün içinde nasıl bir etkileşimde olduğunu inceliyor, kullanımın en yoğun olduğu saatleri ve reaktivasyon kampanyaları için fırsat pencereleri hakkında bilgiler içeriyor.

  • E-ticaret uygulamalarının en çok kullanıldığı zamanlar, öğlen 12:00-14:00 arası ve akşam 19:00-22:00 arası, ki bu zaman dilimleri günlük toplam kullanımlarının çeyreğini oluşturuyor. Buna benzer olarak yeme ve içme uygulamalarına girişiler de akşam 17:00-20:00 arası yapılıyor ve bu zaman dilimi de kullanıcıların toplam günlük yaptıkları uygulama girişlerinin yüzde 31’ini oluşturuyor.
  • Öte yandan, birçok oyun uygulamasının kullanımı, gün boyunca çok önemli değişiklikler göstermiyor. Gündelik oyun aktiviteleri, 12:00-16:00 arası artıyor ama buradaki kullanıcı alışkanlığı değişimi sadece yüzde 15. Bu arada mid-core oyunlara yapılan girişler, sabah 05:00 gibi erken saatlerde artmaya başlıyor ve 13:00 gibi zirve noktasına ulaşıyor.

İş Bankası, R3 Blockchain Birliği’ne katılan ilk Türk bankası oldu

Türkiye İş Bankası, 30 Mart 2020 tarihinde dünyanın en geniş katılımcı ağına sahip blockchain platformu R3’ün Corda platformuna üye olarak, R3 Blockchain Birliği’ne katılan ilk Türk bankası oldu.

Dünyada kamu ve özel sektörden 300’den fazla katılımcının bulunduğu geniş bir ekosistem üzerinde çalışmalarını yürüten, kurumsal ölçekte blockchain yazılımları geliştiren R3 firması, Corda ismini verdiği blockchain platformu üzerinde yarattığı işbirliği ortamı üzerinden üyelerin blockchain tabanlı uygulamalar geliştirmesini sağlıyor.

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, üyelikle ilgili olarak şunları söyledi: “Blockchain teknolojisini; güvenlik, hız ve operasyonel verimliliği artırma potansiyeli nedeniyle finans sektörünün ve bankacılığın geleceğini şekillendirecek, yeni bir iş modeli olarak görüyoruz. Henüz blockchain teknolojisi tam olgunlaşmamış olsa da yakın gelecekte bu teknolojinin bankacılık sektöründe çok farklı akışlarda yaygın bir şekilde kullanılacağını düşünüyorum. Blockchain teknolojisini kullanarak, İş Bankası ve Grup bünyesinde yer alan finansal iştiraklerimiz ile bugüne kadar birçok konsept çalışma gerçekleştirdik.

Tüm denemelerimizde, blockchain alanında başarılı çıktılar üretmek için farklı paydaşlarla bir arada çalışmanın ne kadar önemli olduğunu da gördük. Bunun üzerine ilk olarak Türkiye’de blockchain ekosisteminin oluşmasına katkı sağlamak amacıyla oluşturulan Blockchain Türkiye Platformu’na dâhil olduk. Bir yandan, Blockchain Türkiye Platformu üzerinde bankacılık ve finans dikeyinde yürütülen çalışmalara aktif katkı sağlarken, bir yandan da uluslararası arenada devam eden çalışmaları yakınen incelemeye devam ettik. Dünyanın en geniş katılımcı ağına sahip blockchain platformu konumunda bulunan R3’ün küresel blockchain ağına katılmaktan büyük heyecan duyuyoruz. Bu platformun bir üyesi olarak, R3’ün Corda platformu üzerinde yürütülen 100’den fazla projeyi yakından inceleme ve R3 üye ağında bulunan 300’den fazla paydaş ile işbirliği ve fikir alışverişi yapma avantajlarından faydalanacağız. Kazanımlarımız ile blockchain alt yapısına entegre olarak geliştireceğimiz hizmetlerimiz ile bu alanda Türkiye’de öncü banka olmayı hedefliyoruz. ”

Yemeksepeti, restoranlara destek olmak için Kazandıran Restoran Destek Çeki’ni duyurdu

Yemeksepeti, tüm dünyada olduğu gibi zor bir süreçten geçen Türkiye’de restoranların işlerini devam ettirebilmeleri için kullanıcılarının da katılımıyla bir kampanyayı daha hayata geçirdi.

Ticaret Bakanlığı’nın KOBİ’lerin bu dönemde ticari faaliyetlerinde e-ticaretin imkanlarından en etkin şekilde faydalanmalarını sağlamak amacıyla başlattığı “E-ticaret olarak KOBİ’lerin Yanındayız” dayanışma kampanyasına Yemeksepeti, TOBB iş birliği ile hayat geçirdiği “Kazandıran Restoran Destek Çeki” projesi ile destek veriyor.

Bu kampanya ile Yemeksepeti kullanıcıları, belirlenen miktarlarda destek çeki satın alarak, daha sonra favori restoranlarında bu çekleri kullanabilecekler. Restoranların daha sonra karşılığını kullanıcılara yemekle ödeyebilecekleri bir finansman sağlamasının hedeflendiği proje ile Yemeksepeti kullanıcıları, satın aldıkları çekler ile daha sonra ödedikleri bedelin daha fazlasını harcayabilecekler. Böylece hem bu zorlu dönemde favori restoranlarını desteklemiş olacaklar, hem de bu dönem geçtikten sonra bu restoranlardan daha avantajlı bir tutar ile sipariş verebilme şansı yakalamış olacaklar.

Kazandıran Restoran Destek Çeki Projesi nasıl işleyecek?

Kazandıran Restoran Destek Çeki projesi ile Yemeksepeti kullanıcıları, satın aldıkları çekler ile daha sonra bu çekler için ödedikleri bedelin daha fazlasını harcayabilecekler. Örneğin bugün 40 TL ödenerek alacakları çeki, 60 gün sonra kullanıcılar 50 TL olarak harcayabilecekler. Programda “40 Öde – 50 Ye”, “75 Öde – 100 Ye” ve “150 Öde – 225 Ye” özelliklerinde 3 adet çek çeşidi bulunuyor. Kullanıcıların bugün ödedikleri 40 TL, 75 TL veya 150 TL değerindeki çekler karşılığında, satın aldıkları günü takip eden 60. günde, Cüzdan hesaplarına 50 TL, 100 TL ya da 225 TL bakiye yüklenecek ve bu bakiye çek satın alımı yapılan restoranda Cüzdan ile ödemelerde kullanılacak ve tarih kısıtlaması olmayacak. Ayrıca yüklenen Cüzdan bakiyesi ister tek seferde ister parça parça farklı siparişlerde kullanılabilecek.

Kazandıran Restoran Destek Çeki projesi kapsamında Yemeksepeti’nin belirli kriterler çerçevesinde belirlediği restoranlar programa katılabilecek. Kampanya kurgulanırken özellikle küçük esnaflara, yani mahalle restoranlarına destek verilmesi hedeflendi için, her restoran kampanyada olmayacak.

Çekler, menülerde restoranlar programa katıldıkça görüntülenebilirken, restoranların “Kazandıran Destek Çeki” Programına girebilmesi için, belirlenen kriterleri sağlayan restoranlara Yemeksepeti’nin Portakal platformu üzerinden pop-up ekran ile teklif sunulacak.

Yemeksepeti kampanya kapsamında komisyon almayacak

Çek ürünleri yalnızca Online Kredi/Banka Kartı ödeme yöntemi ile ödenen siparişlerde satın alınabilecek ve aynı sepette hem çek hem yemek siparişi verilebilecek. Öte yandan, bir sepette en fazla 1.000 TL değerinde çek satın alımı yapılabilecek.

Projenin tanıtımında, Yemeksepeti’nin bu kampanya dahilinde toplanan para ya da bu bakiyelerle daha sonra verilecek siparişlerden hiçbir şekilde komisyon ya da gelir elde etmeyeceğini vurgulayan Nevzat Aydın, “Tüm bu desteklerle birlikte projenin restoranlara bir can suyu olmasını planlıyoruz.” dedi.

Arvia: Web sitelerine görüntülü görüşme özelliği sunan yerli çözüm

İşlerimizi online sistemler üzerinden sürdürdüğümüz son dönemlerde, İTÜ Çekirdek girişimlerinden Arvia, web sitelerine video chat özelliği eklemeyi mümkün kılıyor. WebRTC teknolojisi kullanarak geliştirilen sistem, mobil cihazlar üzerinde de kolayca çalışıyor.

Burhan Bozkurt ve Özge Bozkurt tarafından Ekim 2017’de İstanbul’da kurulan yerli girişim Arvia, video görüşmelerin yanı sıra mesajlaşma, dosya gönderme ve ekran paylaşma gibi özellikleri de sunuyor. Bu girişim kişi ya da kurumların ihtiyacına özel olarak sesli ve görüntülü iletişim çözümleri sağlıyor. Web sitenize kolayca görüntülü görüşme, sesli arama veya mesajlaşma özelliği ekleyebilirsiniz. İş süreçlerinize görüntülü görüşme veya sesli arama özellikleri ekleyerek müşterilerinizle daha etkili ve verimli ilişkiler kurabilirsiniz. Bunu yaparken kullanıcılarınızı skype, whatsapp ve benzeri diğer uygulamalara yönlendirmek yerine, web sitenizde tutarak, görüşmeleri kayıt altına alabilirsiniz.

Örneğin sistem üzerinden görüntü üzerine çizim yapılabiliyor veya gelen aramalar özelliklerine göre guruplandırılabiliyor ve ilgili uzmana yönlendirilebiliyor. Tüm görüşme ve toplantılar, herhangi bir uygulama indirmeden ve giriş yapılmadan tek tıkla online olarak hızlı ve kesintisiz biçimde sürdürülebiliyor.

İletişimi esnek ve bağımsız hale getiren arvia.chat; sağlıktan eğitime, ticaretten kamusal alanlara kadar her sektör ve alanda güvenle kullanım imkanı sunuyor. Hizmeti alanların, sunucularına herhangi bir yazılımı kurmasına gerek olmadığı gibi ödemeler de kullanıma göre yapılabiliyor. İhtiyaçlar dahilinde farklı paketlerde sunulan sistem, “Personal”, “Business” ve “Enterprise” paketleri ile servis edilirken, deneyim sunma amacı ile temel özellikleri ücretsiz sağlıyor.

Aldığımız bilgiler doğrultusunda Arvia, Brezilya’daki sağlık sistemine destek sağlıyor. Girişimin görüntülü görüşme altyapısını kullanan Brezilya hükümeti, uyguladığı COVID-19 Rehberlik Servisi için Arvia sisteminden yararlanıyor. Kendisinde Corona Virüs olduğundan şüphelenen kişiler, web sitesine girerek, uzmanlar ile online görüşme yapabiliyor. Arvia üzerinden program indirilmeden ve üyeliğe ihtiyaç duyulmadan kullanıcılar sadece kimlik doğrulaması yaparak uzmanlar ile görüşüp, sağlık hizmetlerinden hızlı ve güvenli şekilde faydalanabiliyor. Online sağlık hizmetleri konusunda Brezilya hükümeti ile vatandaşlarına kolaylık sağlayan ve kullanılmaya devam eden projede bugüne kadar 62.000’den fazla görüşme yapılmış.

Sağlık sektörü dışında da diğer sektörlerde de kullanılan Arvia, pazarlama iletişimine de destek sağlıyor. Sosyal mesafenin önemi nedeniyle yüz yüze iletişim ve doğrudan satış iletişiminin azaldığı bu dönemde, Hollandalı otomobil galerisi Kolenaar, arvia.chat ile pazarlama faaliyetlerine görüntülü görüşmeler ile devam ediyor. Müşterileri ile doğrudan temastan uzak durmaya özen gösteren marka, Arvia’nın görüntülü görüşme sistemi ile karantina günlerinde müşterilerine daha sağlıklı hizmet vermeyi sürdürüyor.

Domino’s, WhatsApp üzerinden pizza sipariş hizmetini duyurdu

Domino’s, WhatsApp üzerinden eve servis hizmetini devreye alarak mobil siparişte yepyeni bir dönem başlattı.

“Pizza satan teknoloji firması” Domino’s, mobil sipariş seçeneklerine bir yenisini daha ekleyerek WhatsApp üzerinden sipariş dönemini başlattı. Online platform satışlarının yüzde 86’sını mobil kanallar üzerinden elde eden Domino’s, mobil aplikasyon indirme oranını 2019 yılında yüzde 100 artırmış, mobil aplikasyon cirosunda ise yüzde 24 artış yaşamıştı. Bugüne kadar 4 milyon tüketicinin mobil aplikasyon indirmesini sağlayan marka, WhatsApp sipariş hizmetiyle mobil kanallardaki büyümesini sürdürmeyi amaçlıyor.

Lezzet severlerin Domino’s ürünlerine kolayca erişebilmelerinde önemli bir araç niteliğindeki WhatsApp sipariş hizmeti, 444 33 22 numaralı telefon hattı üzerinden verilecek. Kullanıcılar numarayı cep telefonlarına kaydettikten sonra vermek istedikleri siparişe ilişkin her türlü bilgiyi mesaj yoluyla Domino’s’a iletecek. Dileyenler WhatsApp’tan gönderdikleri mesaja “Temassız Teslimat” ifadesini ekleyerek siparişlerini sağlık ve güvenle teslim alabilecek. WhatsApp’ın yaygın kullanımıyla müşterilerine kolay ve hızlı bir eve sipariş deneyimi yaşatan Domino’s, hazır WhatsApp’tayken başka hiçbir işlem yapmadan sipariş vermek isteyenleri adresleyerek müşteri memnuniyetini de artırmayı hedefliyor.

2020’de dijitalleşmeye 20 Milyon TL yatırım

Son 5 yılda dijital kanallara 12 Milyon TL olmak üzere operasyon, üretim ve benzeri alanlara toplam 23 Milyon TL’lik teknoloji yatırımı yaptıklarını hatırlatan DP Eurasia Group CEO’su Aslan Saranga, “Müşterilerimizden gelen talepler de bize geleceğin mobilde olduğunu gösteriyor. Kendi online platform satışlarımızın yüzde 86’sı mobil kanallardan geliyor. Mobil kanallardan verdiğimiz hizmetlere WhatsApp sipariş uygulamamızı da ekleyerek bu alandaki gücümüzü artıracağız. Olağanüstü koşullar dolayısıyla tüketicilerin evlerinde kalmalarının taleplerin önemli ölçüde eve servise kaymasına yol açtığına dikkat çeken Saranga, “Domino’s olarak 2020 yılında dijitalleşmeye 20 Milyon TL daha yatırım yaparak bu süreçte önemli bir gelişim yaşayan evlere servis pazarını tüm gücümüzle destekleyeceğiz. Yatırımlarımıza hızla devam ederek müşterilerimizin hayatını kolaylaştıran teknolojileri devreye almayı sürdüreceğiz” dedi.