Paris merkezli ev sigortacılığı hizmeti sağlayan Luko, 50 milyon Euro yatırım aldı

Paylaşan:

-

8 Aralık 2020

Son dönemdeki sağlık krizinin ekonomik etkilerine rağmen, son 6 ayda Avrupa’nın en hızlı büyüme oranına sahip ev sigortacılığı girişimi Luko, Seri B yatırım turunda 50 milyon Euro topladığını açıkladı.

Hizmetlerini ev sigortacılığı sektöründe geliştirmiş olan Luko, EQT Ventures‘ın liderliğinde toplanan yatırım turunda sağlanan parayı teknolojik donanımlara ve şeffaf bir politikanın yürütülmesi için harcayacağını dile getirdi.Tura aynı zamanda mevcut yatırımcılardan olan Accel, Founders Fund, Speedinvest ve Orange Ventures’ta katıldı.

Müşterilerinin evlerinde karşılaşma potansiyeli oldukları su sızıntısı, elektrik ölçümü gibi temel sorunlara uygun çözüm ve önleyici hizmetler sunan Luko, bu süreçte yapay zeka, çeşitli teknolojik donanımlar ve sensörlerden yardım alıyor.Ev sahibinin veya kiracının evine nasıl bakılması gerektiğinden evin yıpranmasının geciktirilmesi ölçütlerine kadar yapılması gerekenler konusunda şirket bir plan ve hizmet sunuyor. Bahsedilen bu son inovasyon ayrıca dünyada ilk video danışmanlık hizmeti sunmasıyla farklı Luko’nun sektöründe farklı ve öncü bir yere sahip olduğunu gösteriyor.

Emlak sigortası hizmetini sunan Luko’nun temelinde büyük bir kullanıcı tabanına sahip olması ilerigeliyor.Hem kiracılara hem de ev sahiplerinin ev sigortasından olabildiğince yarar sağlamaya çalışmak için kurulan girişim, birçok firma ile işbirliği içerisinde.Bunlar arasında Swiss Re ve Munich Re gibi firmalar yer alıyor.Aynı zamanda Luko, yeni sigorta modeli olmasını sağlayan Giveback programı ile işlerini yürütmektedir.Bir havuz oluşturan şirket primlerin %70’ini müşterilerle birleştirdikten sonra geri kalan %30’u yönetim masraflarına harcıyor.Dönem sonunda geriye kalan kullanılmayan primler ise sigortalıların seçmiş oldukları hayır kurumlarına bağışlanmaktadır.

Girişimin kurucu ortağı ve CEO’su olan Raphaël Vullierme, Luko’nun sürdürülebilir bir sigorta hizmeti sağlayabilmek ve toplumdaki bireylerin gönül rahatlığı hissettikleri bir deneyime sahip olabilmeleri adına ortaya çıktığını vurguluyor.

Seri B Finansman turunu liderlikle yöneten EQT Ventures‘ın anlaşma ortağı Rania Belkahia, insanların sigortacılık üzerindeki algılarının Luko ile değişebileceğini vurguluyor.Zorlu bir süreç olan sigortacılığı, sosyal ve olumlu bir şekilde lanse etmeye çalışan Luko’nun Avrupa’da güçlü bir pazara sahip olacağını da vurguluyor.

Elektrikli araçlar için şarj istasyonu hizmeti veren yerli teknoloji şirketi Eşarj, İsveç’e yeni merkez kuruyor

Paylaşan:

Hilmi Öğütcü

-

8 Aralık 2020

Enerjisa Enerji‘nin 2018 yılından beri çoğunluk hisselerine sahip olduğu Türkiye’nin lider elektrikli şarj istasyonu ağı olan Eşarj, Türkiye’den sonra İsveç’te de şarj istasyonu kuruyor. Temsa’nın ürettiği elektrikli otobüslerin İsveç’e ihraç edilmesiyle birlikte trafiğe çıkan otobüslerin şarjlanmaları Eşarj istasyonları sayesinde olacak. Böylece Eşarj bölgesel bir oyuncu olma yolunda ilk adımını attı.

Temsa mühendisleri tarafından geliştirilen ve şirketin Adana’daki tesislerinde üreterek İsveç’e ihraç ettiği 6 adet MD9 electriCITY elektrikli otobüsün şarjlanmaları Eşarj istasyonları sayesinde gerçekleşecek. İsveç’te de Eşarj istasyonlarının kurulumu ile birlikte Türkiye’nin lider elektrikli araç şarj istasyonu olmasının yanı sıra bölgesel bir oyuncu olmaya yönelik de büyük adımlar atılmış olacak. Kurulacak istasyonlar ile birlikte bir Türk elektrikli araç şarj istasyonu firmasının da ilk yurtdışı adımı gerçekleşmiş olacak.

Ekosistem İçin Dönüm Noktası

Dünyada toplu taşımanın geleceği elektrikli araçlar odağında şekillenmesinin yanı sıra, ekosistem için büyük bir adım olduğunu belirten Eşarj Yönetim Kurulu Başkanı ve Enerjisa Enerji CEO’su Murat Pınar, “ Sürdürülebilirlik ve teknolojiyi odağına alan tüm yatırımları önemsiyoruz ve bu noktada Eşarj ile sorumluluk alıyoruz. Küresel enerji trendlerinin merkezinde yer alan konulardan biri olan emobilite çözümlerinin temsilcisi ve Türkiye’deki lider şirketi olan Eşarj ile İsveç’e kurulacak olan şarj istasyonları sayesinde, bölgesel oyuncu olmak adına önemli bir adım atıyoruz. Eşarj olarak 2030 yılına geldiğimizde trafiğe çıkması öngörülen elektrikli araç sayısına da bağlı olarak karbon salınımına 2,5 milyon tonluk katkı verme hedefimiz var. Bu doğrultuda sadece Türk ekosistemi için değil dünya ekosistemine yarar sağlayacak adımların öncüsü olmak ve bu ekosistem içerisinde oyun kurucu şirketler arasında yer almak istiyoruz ’’ dedi.

Sürdürülebilirliğe Ortak Katkı

Sürdürülebilirliği odak noktası haline getirerek enerji ve doğal kaynak kullanımı konusunda doğa dostu teknolojilerin uygulanması ve tasarruf önlemleri ile ilgili çalışmalar yürüten Eşarj ve Temsa, bu proje ile karbon salınımının azaltılmasına uluslararası ölçekte katkı sağlamış olacak.

Otobüslerin trafiğe çıkmasıyla beraber istasyonlar da devreye alınacak ve İsveç’te iki Türk şirketinin organizasyonunda bir proje başlatılmış olacak. Temsa’nın yurtdışına verilen ilk elektrikli otobüslerinin şarjlanma ihtiyacı 6 adet AC 22kVA gücünde çıkışı olan istasyonlar sayesinde gerçekleşecek.

Tarım ve gıda alanında inovatif çözümleri olan kadın girişimciler 10 Aralık’ta demo day sahnesine çıkıyor

Paylaşan:

Hilmi Öğütcü

-

8 Aralık 2020

5 farklı Avrupa ülkesinde aynı anda gerçekleşen EWA programı, Temmuz ayında programa Türkiye’den katılan 10 kadın girişimci ile başladı.

Demo day sahnesine çıkan girişimleri dinlemek için şimdi kayıt olun.

6 aylık kuluçka programında girişimciler, program kapsamında sağlanan 1-1 mentorluğun yanı sıra alanında uzman kişilerden mentorluk alarak yoğun bir eğitim sürecinden geçtiler.
Tarım ve gıda sektörlerinde fark yaratan bu 10 kadın girişimci 10 Aralık günü sunumlarını paylaşacak ve jüri değerlendirmesi sonucunda en yüksek puanı alan birinci girişimci 10 bin Euro, ikinci 5 bin Euro kazanacak.

Birbirinden değerli konuşmacıların ve jüri üyelerinin yer aldığı bu Demo Day’e davetlisiniz.

2021 yılında Influencer’lara harcanan bütçenin artacağı öngörülüyor

Paylaşan:

Hilmi Öğütcü

-

8 Aralık 2020

İnteraktif Reklamcılık Derneği (IAB) influencer pazarlaması özelinde sektör genelini anlamak amacıyla yaptığı Influencer Pazarlaması Anketi’nin sonuçlarını açıkladı.

Ankete; 58 Reklam Ajansı, 16 Influencer Pazarlama Ajansı ve 69 Reklamveren katılım gösterdi. Katılımcılar, 2020 yılında Influencer Pazarlama Stratejisi en beğenilen marka olarak Trendyol’u seçti. Ankete katılan reklamverenlerin yüzde 91’i çalıştıkları markaların 2021 yılında, influencer pazarlama kampanyalarına ayıracağı bütçenin artacağını öngördü.

Bunun yanında reklamverenler, çalıştıkları markaların yüzde 84’ünün 2020 yılında influencer pazarlama kampanyası düzenlediğini belirtti.

Anketi yanıtlayan reklamverenler, hizmet verdikleri markaların büyük bir çoğunluğunun dijital pazarlama bütçelerinin yüzde 0 ile 5’ini influencer pazarlamasına ayırdıklarını ifade etti.

Bütçeler artacak

Anket sonuçlarına göre, ajanslar müşterilerinin yüzde 91’i için influencer pazarlama kampanyası düzenledi. Ajansların 2021 yılı beklentilerine de yer verilen ankette; yüzde 86’sı hizmet verdiği markaların influencer pazarlama kampanyalarına ayıracağı bütçenin artacağını, yüzde 64’ü de yine markalarının influencer pazarlama kampanyalarına ayıracağı bütçenin yüzde 10 ile 30 oranında artacağını ön görüyor.

Hızlı tüketim ürünleri sektörü ilk sırada

Ankete katılan influencer pazarlama ajanslarının verdikleri yanıtlara bakıldığında, bu ajansların en fazla pazarlamasını yaptıkları sektörlerin başında sırasıyla, hızlı tüketim ürünleri, e-ticaret ve tekstil geliyor.

2020 yılında ise bu ajansların yüzde 62’sinin 50’den fazla kampanyaya imza attıkları anket sonuçlarında ortaya çıkan çarpıcı verilerden bir diğerini oluşturdu. Yine anketi yanıtlayan influencer pazarlama ajanslarının yüzde 92’si önümüzdeki yıl, hizmet verdikleri markaların influencer pazarlama bütçelerini arttıracağını düşünüyor.

İki Türk girişimcinin Pittsburgh’da kurduğu otonom TIR girişimi Locomation, ScaleX Ventures’ın da dahil olduğu turda yatırım aldı

Paylaşan:

Hilmi Öğütcü

-

7 Aralık 2020

Yüksek teknoloji girişimlerine yatırım yapmayı önceliklendiren yerli girişim sermayesi fonu ScaleX Ventures, Carnegie Mellon mezunu iki Türk kardeş Tekin Meriçli ve Çetin Meriçli tarafından kurulan otonom tır girişimi Locomation’a yatırım yaptı.

10’dan fazla kurumsal yatırımcının katıldığı yatırım turunda ScaleX Ventures’ın yanı sıra SaaS Ventures, Homebrew, AV8 Ventures, Plug & Play gibi global yatırımcılar da yer aldı. Ancak bu yatırım turuyla ilgili bir açıklama yapılmadı.

2018 yılında da 5.5 milyon dolarlık tohum yatırımı alan Locomation, “Autonomous Relay Convoy” (ARCTM) teknolojisi ile konvoy halinde giden iki tırın sadece bir tanesinde sürücü olmasına ve arkadaki tırın öndekini takip etmesi ile yolculuğun tamamlanmasına olanak sağlıyor. Locomation ekibinin geliştirdiği bu teknoloji, tırların dahil olduğu tüm kazaları tamamen ortadan kaldırırken, müşterileri için de yüksek seviyede bir maliyet verimliliği sağlıyor.

Dilek Dayınlarlı “Hedefimiz Locomation ekibi ile bir unicorn yaratmak”

Otonom tırın geleceğin teknolojileri arasında yerini şimdiden almaya başladığını belirten ve konuya ilişkin değerlendirmede bulunan ScaleX Kurucu Ortağı Dilek Dayınlarlı, “İnsansız otonom araçların uzun bir süre daha piyasaya çıkamayacağı geçiş döneminde, yarı otonom araçların kısa vadede yaygınlaşmasını bekliyoruz. Locomation da bu alandaki ilk ticari anlaşmasıyla bir devrim yaratarak başarısını ortaya koydu. Bugün hemen hayata geçebilecek teknolojileri üreten Locomation ile otonom araç alanında yatırım yapan ilk Türk fon olmanın gururunu yaşıyor, kısa sürede dünyada adından söz ettirecek bir unicorn yaratmayı hedefliyoruz” dedi.

Tarihteki ilk büyük ölçekli ticari otonom TIR anlaşması

Geçtiğimiz aylarda Wilson Logistics ile tarihteki ilk ticari otonom araç anlaşmasını gerçekleştiren Locomation ekibi, 2022’den başlamak üzere Wilson Logistics yönetimindeki minimum 1120 tırı, çığır açan “Autonomous Relay Convoy” (ARCTM) teknolojisi ile donatacak. Öte yandan NVIDIA ile de stratejik ortaklık anlaşması imzalayan Locomation, 2022’den başlayarak tırlarında NVIDIA DRIVE AGX Orin platformunu kullanacak. Saniyede 200 trilyondan fazla işlem yapabilen Orin, bir önceki nesil Xavier SoC platformundan yaklaşık 7 kat daha yüksek performansa sahip.

Deneyimli bir girişimci ve Carnegie Mellon’ın Robotik Enstitüsü’ndeki Ulusal Robotik Mühendisliği Merkezi eski üyesi olan Locomation CEO’su Çetin Meriçli, ticari ve askeri uygulamalar için karmaşık robotik sistemleri geliştirme konusunda 20 yıla yakın deneyime sahip olmasının yanı sıra çok sayıda uygulamalı robotik projesinin de içinde yer aldı. Şirketin CTO’su Tekin Meriçli de aynı şekilde Carnegie Mellon’ın Robotik Enstitüsü’ndeki Ulusal Robotik Mühendisliği Merkezi’nde ticarileştirme uzmanı olarak görev almasının yanında robotik ve bilgisayar bilimleri alanında 40’ın üzerinde makale yayınladı.

TransferGo ve Mastercard, uluslararası para transferleri için yeni iş birliğini duyurdu

Paylaşan:

Hilmi Öğütcü

-

7 Aralık 2020

TransferGo ve Mastercard bugün 20 Avrupa ülkesindeki müşterilerin herhangi bir ödeme kartı ya da banka hesabından ödeme yaparak, yurt dışındaki alıcılarının Mastercard logolu banka ya da kredi kartına doğrudan uluslararası para transferi gerçekleştirebilecekleri hizmetini duyurdu.

TransferGo müşterileri artık Mastercard Send™ kullanarak yirmi ülkedeki Mastercard sahiplerine gerçek zamanlı olarak para gönderebilecek. Türkiye’nin de aralarında olduğu ülkeler şu şekilde: Avusturya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Almanya, Yunanistan, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya Federasyonu, Slovakya, İspanya, İsveç, Ukrayna ve Birleşik Krallık. Her türlü kart ya da banka hesabından bu ülkelerdeki bir Mastercard kartına doğrudan transferi gerçekleştirilebilecek ve böylece kolay, hızlı ve rahat bir para transferi deneyimi yaşanabilecek.

Mastercard Send™, dünyanın her yerinden milyarlarca kart, banka ve dijital hesap arasında güvenli ve gerçek zamanlıya yakın ödeme gerçekleştirilmesini sağlıyor. Mastercard Send™, kişi ve kuruluşların istedikleri şekilde, istedikleri yerden ve istedikleri zaman para gönderip almalarına olanak tanıyor.

Mastercard ile gerçekleştirilen iş birliği hakkında yorumda bulunan TransferGo CEO’su ve kurucu ortağı Daumantas Dvilinskas şunları söyledi: “Mastercard’la iş birliğimiz, Covid-19 salgını sırasında daha da artan, güçlü uluslararası dijital ödeme yapılarına yönelik ihtiyacın büyüdüğü bir anda kuruldu. Yeni teknolojiler geliştirip uygulamak, hızlı tepkiler verebilmemizi ve oluşan yeni zorlukları ve ihtiyaçları doğrudan karşılayabilmemizi sağlıyor. Hem yeni hem de var olan müşterilerimizin değişen ve dönüşen ihtiyaçlarını durmaksızın karşılamaya devam edeceğiz.”

Mastercard Europe Ürünler ve İnovasyon Başkan Yardımcısı Milan Gauder ise şu yorumlarda bulundu: “Mastercard’da tam olarak yapmaya çalıştığımız şey, insanlara seçenekler sunmak. İster yurt içi, ister yurt dışında olsun, insanların belli bir andaki ihtiyaçlarına en uygun ödeme yöntemini seçmesine olanak tanımak istiyoruz. Bu amaç doğrultusunda dünya üzerindeki milyonlarca insana ulaşarak hızlı, güvenli ve güvenilir bir uluslararası ödeme çözümünden yararlanmalarını sağlamak için TransferGo gibi yenilikçi bir şirketle iş birliği yapmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz.”

Uluslararası para transferi gerçekleştirmek isteyen müşteriler bu yeni olanak sayesinde Mastercard ve TransferGo’nun sağladığı, sınıfının en iyisi güvenlik standartlarından da yararlanabilecekler. Birleşik Krallık’ta lisanslı, yetkili bir para transferi kuruluşu olan TransferGo, sunucuları ve bireylerin tarayıcıları arasında SSL şifrelemeyi de içeren modern güvenlik teknolojisi sayesinde kişisel ve finansal bilgilerin güvenliğinin sağlanması da dahil olmak üzere çok sıkı güvenlik standartları uyguluyor. Ayrıca, Mastercard’ın yine sınıfının en iyisi güvenlik araçları ve yetenekleri de yasal, finansal ve dolandırıcılıkla ilgili risklerin yönetilmesi açısından ek bir güvenlik katmanı sağlıyor.

Dünyanın en hızlı büyüyen para transferi şirketlerinden biri olan TransferGo’nun Mastercard’la iş birliği ‘sürekli inovasyon’ döngüsünün son parçası olacak. Bu, müşterileri dinlemeyi, göçmenlere ve işletmelere hızlı, düşük maliyetli para transferi çözümleri sağlama yolları aramayı içeriyor. Karmaşık çevrimiçi bankacılık hizmetlerini atlayarak ya da bir kişinin Uluslararası Banka Hesap Numarası (IBAN) gibi her zaman kolay bulunmayan ayrıntıları arama ihtiyacını ortadan kaldırarak kişilerin ödeme deneyimlerini basitleştiriyor. TransferGo Ukrayna ve Rusya’da sadece iki ay (Eylül ve Ekim) içinde doğrudan alıcının kartına gönderilen para işlemlerinin hacmini iki katına çıkardı.

Vodafone, yerli girişim istegelsin iş birliğiyle online market hizmeti Süpermarket Yanımda hizmetini duyurdu

Paylaşan:

Hilmi Öğütcü

-

7 Aralık 2020

Vodafone, müşterilerinin ihtiyacını anlayan ve hayatlarını kolaylaştıran dijital çözümler sunmaya devam ediyor. Dijital marka olma hedefiyle geçen yıl hayata geçirdiği Vodafone Yanımda Fırsatlar Dünyası kapsamında yaptığı işbirliklerine bir yenisini daha ekleyen Vodafone, Türkiye’nin önde gelen online market servislerinden yerli girişim istegelsin işbirliğiyle sunduğu yeni Süpermarket Yanımda hizmetiyle, telekom sektöründe online süpermarket alışverişini sahiplenen ilk şirket oldu.

Vodafone müşterileri, Vodafone Yanımda Fırsatlar Dünyası üzerinden erişebilecekleri Süpermarket Yanımda ile market alışverişlerini online olarak hızlı, kolay ve güvenilir bir biçimde yapmanın yanı sıra her alışverişte GB kazanma fırsatına da sahip olacak. Vodafone, 27 kategoride 7 bini aşkın ürünün sunulacağı Süpermarket Yanımda ile ayda 100 bin market alışverişine ulaşmayı hedefliyor.

Vodafone’un sektörde bir ilk olan Süpermarket Yanımda hizmeti, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy ve istegelsin CEO’su Sedat Yıldırım’ın katılımıyla düzenlenen online toplantıda tanıtıldı. Toplantıda Vodafone’un dijital marka hedefi ve yeni dijital hizmeti hakkında bilgi veren Engin Aksoy, şunları söyledi:

“Vodafone olarak, sadece iletişim hizmetleri sunmanın ötesine geçiyor ve dijitalleşmenin gücünü kullanarak, dijital pazaryeri, finans ve sigorta hizmetleri sağlayıcısı; dijitalleşmek ve geleceğe hazırlanmak isteyen işletmelerin en önemli destekçisi olma yönünde adımlar atıyoruz. Her şeyin hızla dijitalleştiği dünyamızda, doğrudan müşteri ihtiyaçlarına yanıt veren, müşterilerimizin hayatını kolaylaştıran çözümler sunmaya odaklanıyoruz. Geçen yıl hayata geçirdiğimiz ve müşterilerimize piyasada bulunamayacak çok özel fırsatlar sunduğumuz Vodafone Yanımda Fırsatlar Dünyası ile bugüne kadar aylık 9 milyon kullanıcıya ulaştık. Platformumuz pandemi döneminde müşterilerimizin artan online alışveriş ihtiyacını karşılamada önemli rol oynadı. Şimdi bir adım daha atarak, bu platform üzerinden müşterilerimizin online market alışverişi ihtiyacını karşılayacak inovatif bir hizmet sunuyoruz. istegelsin ortaklığında hayata geçirdiğimiz Süpermarket Yanımda ile, müşterilerimiz, market alışverişlerini online olarak hızlı, kolay ve güvenilir bir biçimde yapabilecek. Ayrıca, her alışverişte GB kazanabilecek. Süpermarket Yanımda ile sektörümüzde bir ilke imza atmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu hizmetle birlikte, telekom pazarında online süpermarket alışverişini sahiplenen ilk şirket oluyoruz. Süpermarket Yanımda ile ilk etapta ayda 25 bin, ilerleyen dönemde ise 100 bin market alışverişine ulaşmayı hedefliyoruz. Vodafone olarak, müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını tek platformdan karşılama hedefiyle e-ticaret alanındaki yatırımlarımıza devam edeceğiz.”

istegelsin CEO’su Sedat Yıldırım ise şunları kaydetti:

“Hem istegelsin hem Vodafone kullanıcılarına geleceğin alışveriş deneyimini sunuyoruz. istegelsin olarak sadece online market hizmeti vermiyor, aynı zamanda bir teknoloji şirketi olarak konumlanıyoruz. Bu nedenle bizi ve sektörümüzü ileri taşıyacak inovasyonları destekliyor, bunun sonucu olarak hayata geçirdiğimiz çeşitli uygulamalarla market alışverişini kolaylaştırıyoruz. Tüm bu çalışmalarda amacımız daha hijyenik, daha konforlu bir deneyim sunmak. Bu gelişmeler ve teknolojik çözümlerimizle gıda güvenliğinde sektörün öncüsü olmak bizim için büyük bir gurur kaynağı. istegelsin olarak her zaman teknolojiye yatırım yapıyor ve bu konudaki çalışmalarımızla kullanıcılarımıza daha kaliteli hizmet vermek için çalışıyoruz. Vodafone ile yaptığımız işbirliği de bu yöndeki adımlarımızdan biri oldu. Bu değerli işbirlikleri sayesinde sektöre de yön veriyor ve kullanıcılarımız için alışveriş deneyimini geliştiriyoruz. İlerleyen dönemlerde de benzeri çeşitli işbirlikleriyle çıtamızı yükseltmeyi hedefliyoruz.”

Nasıl kullanılacak?

Vodafone Yanımda kullanıcıları, uygulamanın ana sayfasına veya Fırsatlar Dünyası’na girerek Süpermarket Yanımda sekmesine ulaşabilecek. Meyve-sebzeden et ve süt ürünlerine, anne bebek ürünlerinden teknolojik cihazlara, tekstil ürünlerinden evcil hayvan malzemelerine kadar istegelsin’in sunduğu binlerce ürünü ve Süpermarket Yanımda’ya özel kampanyaları Vodafone tasarımıyla deneyimleyecek olan müşteriler, istedikleri ürünleri sepete atıp ödemelerini Vodafone güvencesiyle kolayca yapabilecek. Ödeme yapıldıktan sonra, istegelsin dağıtım ekipleri, belirtilen saatte Süpermarket Yanımda adına teslimatı gerçekleştirecek. İptal ve iade süreçlerini Süpermarket Yanımda adına istegelsin yönetecek.

Halihazırda sadece Vodafone’luların kullanımına açık olan Süpermarket Yanımda servisi, çok yakında diğer operatör müşterilerinin de kullanımına açılacak. Şu an için İstanbul, Kocaeli, Ankara ve Bodrum’da kullanılabilen Süpermarket Yanımda, önümüzdeki dönemde diğer şehirlerde de hizmet vermeye başlayacak.

Kullanıcı dostu tasarım

Süpermarket Yanımda için kullanıcı dostu bir tasarım hazırlandı. Buna göre, ana sayfada kategori görsellerinde benzer uygulamalardan farklı olarak ikon kullanıldı. Alışveriş esnasında en önemli kısım sepet olduğu için sepet butonu ortada konumlandırıldı. Bununla birlikte müşterilere, sepete attıkları ürünleri alışverişe devam ederken aşağıda çıkan barda görselleriyle birlikte görüp hatırlama imkânı sunulacak. Sipariş statü takibi ile de farklı günler için verilen ileri tarihli siparişlerde sipariş statüsü güncel olarak paylaşılacak. Kullanıcılar ayrıca, müşteri bildirimleriyle, sadece uygulamaya girerek değil, uygulamaya girmeden de siparişinin ilerlediğini takip edebilecek.

İlk kullanımda haftada 10 GB hediye

Vodafone müşterileri, Süpermarket Yanımda ile hem online market alışverişlerini rahat ve hızlı bir şekilde yapabilecek, hem de GB kazanabilecek. Vodafone, Süpermarket Yanımda’yı ilk kez kullanan müşterilerine haftalık 10 GB, daha sonra her kullanım için haftalık 2 GB hediye edecek. Ayrıca, lansmana özel olarak, Süpermarket Yanımda’yı ilk kez kullanan müşterilere 100 TL ve üzeri alışverişlerde 20 TL indirim sunulacak. Diğer yandan, Vodafone Red’e geçen müşteriler de Aralık ortası itibarıyla Süpermarket Yanımda’da 50 TL indirim kazanacak.

Özel kampanyalardan yararlanma fırsatı

Süpermarket Yanımda kullanıcıları, istegelsin’in Vodafone müşterileri için hazırlayacağı çok özel kampanyalardan da yararlanabilecek. Buna göre, istegelsin’in platformunda olan 200’den fazla özel fiyat ve “2 alana 1 bedava” gibi 100’den fazla özel kampanya Süpermarket Yanımda’da da geçerli olacak. Kampanyalar her 2 haftada bir yenilenecek.

Aylık 9 milyon kullanıcı

Vodafone, Yanımda uygulaması üzerinden sunduğu Vodafone Yanımda Fırsatlar Dünyası ile müşterilerine piyasada bulamayacakları özel fırsatlar sağlıyor. Müşterilerinin ilgi alanlarına ve hayat tarzlarına uygun teklifleri ek avantajlarla birleştiren Vodafone, onlara en sevdikleri dijital ve lifestyle ürünleri şık ve kişiye özel bir tasarımla sunuyor. Vodafone’un müşteri sadakat programı “Hediye Çarkı”nın da yer aldığı platformda Oyun, Hizmet, Seyahat, Eğlence, Yeme-İçme, Sağlık-Spor, Alışveriş, Şehrine Özel ve Finans olmak üzere 9 kategoride 100 farklı markanın 350 kampanyası sunuluyor. Vodafone, aylık 9 milyon kullanıcıya ulaşan Vodafone Yanımda Fırsatlar Dünyası ile 5 yılda 500 milyon TL’lik ekonomik değer yaratmayı hedefliyor.

Mobil oyunlar geliştiren yerli girişim Gnarly Game Studio, WePlay Ventures’dan 5 milyon TL değerleme ile yatırım aldı

Paylaşan:

Hilmi Öğütcü

-

7 Aralık 2020

4 genç girişimci tarafından kurulan ve mobil platformlara casual oyunlar geliştiren Gnarly Game Studio, erken aşama oyun girişimlerine yatırım yapmak amacıyla kurulan WePlay Ventures’dan tohum yatırımını aldı. 5 Milyon TL değerleme üzerinden 500 Bin TL yatırım alan Gnarly, bu yatırım ile beta aşamasında bulunan “Cetchy” oyununu dünyada ölçeklenebilir seviyeye getirmeyi hedefliyor.

Cetchy’e beta aşamasında büyük ilgi

Gnarly Game Studio, geliştirmiş oldukları battle royale tarzındaki casual oyun “Cetchy” ile kısa sürede dikkatleri üzerine çekti. Kısa süre önce açık betaya alınan ve öncelikle Brezilya pazarında test sürecine başlanan oyun, kullanıcılar tarafından yoğun ilgi görüyor. Cetchy; kullanıcıların bir harita üzerinde rakiplerini yok ederek hayatta kalmaya çalışması temeline dayanan rekabetçi yapısının yanı sıra kolay mekanik yapısı ve tek elle oynanabilir olmasıyla geniş bir kullanıcı kitlesine hitap ediyor. Aldıkları yatırım ile ekiplerini de genişleten Gnarly, test süreçlerine ek olarak geliştirme aşamalarına da yoğun bir şekilde devam ediyor. Cetchy isimli oyunlarında arkadaşlık ve co-op sistemlerini aktif etmeye hazırlanan Gnarly ekibi, devamında 3 harita, 6 karakter, 4 oyun modu ve 20’den fazla kostümü oyuna dahil ederek hedef kitlesini genişletmeyi ve kullanıcıların uzun süreler sıkılmadan oynayabileceği bir oyun yaratmayı hedefliyor.

“Sadece yatırım almadık, aynı zamanda çok profesyonel bir takım arkadaşı edindik”

Uzun süredir casual mobil oyunlar üzerinde çalıştıklarını ve bu alanda dünyanın en önemli stüdyolarından biri olmayı hedeflediklerini belirten Gnarly Game Studio kurucu ortaklarından Ferhat Tepe,“Çok büyük hedeflerimiz, çok güzel hayallerimiz var. Gnarly ismini tüm dünyaya tanıtarak, oyunlarımızın milyonlarca kişi tarafından beğeniyle oynanılacağı günler için durmadan çalışıyoruz. Bu konuda ekibimizde herkese ayrı ayrı çok güveniyoruz. WePlay Ventures gibi oyun girişimleri özelinde profesyonelleşmiş bir ekibin de bize inanıyor olması ayrıca motive ediyor. Biz, sadece bir yatırım almadık, aynı zamanda çok profesyonel bir takım arkadaşı edindik.” dedi. WePlay Ventures Yönetici Ortağı Bora Koçyiğit, “Özellikle son yıllarda gerçekleşen oyun sektörü özelindeki gelişmeler herkesin de tanık olduğu gibi muazzam seviyede. Ülkemizde de sayıları her geçen gün artan birbirinden yetenekli oyun stüdyoları mevcut. Gnarly Game Studio’nın da bu stüdyoların başında geldiğini düşünüyoruz. Genç ve dinamik ekipleriyle çok güzel oyunlar yapıyorlar. İnanıyorum ki şimdi hep beraber çok daha büyük bir hikayeyi beraber yazacağız.” şeklinde görüşlerini ifade etti.

50’şer bin TL destek verilen İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü 2020’yi kazanan girişimler: Joon, Tolkido ve BlindLook

Paylaşan:

Hilmi Öğütcü

-

4 Aralık 2020

Kale Grubu’nun kurucusu İbrahim Bodur anısına bu yıl dördüncüsü düzenlenen İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü 2020 yılı sahiplerini buldu. Dünyanın ilk ve en geniş sosyal girişimcilik ağı Ashoka Türkiye’nin ortaklığında ‘Hayata Değer’ temasıyla gerçekleştirilen programın ödül töreni 15:00’te gerçekleştirilen YouTube yayını ile kazananlarını açıkladı.

Üç kategoride toplam 282 girişimin değerlendirildiği sürecin sonunda; ‘Erken Aşama’ kategorisinde özellikle mülteci kadınlarla el yapımı tasarım ürünler üreten ve bu ürünlerin satışı için bir platform sağlayan Joon ödüle değer bulundu. ‘İleri Aşama’ kategorisinde ödül, özel eğitim alan çocukların öğrenme sürecini hızlandırarak, evde de özel eğitim imkanına sahip olmalarını sağlayan Tolkido’ya verildi. ‘İş Birliği’ kategorisinde ise görme engelliye sesli yönlendirmelerle lokasyon ya da restoran ismi araması yaparak etrafındaki görme engelsiz restoranları özgürce keşfetmesini sağlayan BlindLook ödül kazandı. Bu yıl ilk kez verilen Pandemi Özel Ödülü’ne ise Türkiye’de pandeminin başladığı ilk dönemde ihtiyaç duyulan sağlık malzemelerini üç boyutlu yazıcılarla üreterek hastanelere ulaştıran 3 Boyutlu Destek projesi değer bulundu.

Zeynep Bodur Okyay: “Proje bazlı değil, etki odaklı hareket ediyoruz”

Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, ödül töreninden önce düzenlediği basın toplantısında, herkesin pandemi sürecini ‘uyanma’ ve ‘harekete geçme’ çağrısı olarak görmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Şimdi özümüze dönme, ancak önümüze bakma zamanı. Konfor alanından çıkarak kendimizle yüzleşmeli, amacımızı ve değerlerimizi yeniden hatırlamalı, işimize değer katmak için sorundan değil, sorumluluktan beslenmeliyiz. Eleştiren değil, sahada mücadele veren olmalıyız. Bize tüm bu gerçekleri hatırlatan ve ürettikleri yenilikçi fikirlerle geleceğe dair umutlarımızı yeşerten sosyal girişimcileri destekleyerek, yarınlar için bugünden ekosistem yatırımı yapıyoruz” dedi.

Bu yıl ödül programına gelen başvuruların yüzde 54’ünde kadınların imzası olduğunu, yine başvuruların yüzde 41’inin İstanbul, Ankara, İzmir dışındaki diğer şehirlerden geldiğini belirten Zeynep Bodur Okyay, “Bugün Türkiye’nin dört bir yanında okuyan, yazan, düşünen, toplumsal sorunlara çözüm araştıran gencecik insanlar olduğunu bilmek bana umut veriyor” dedi.

Kazanan girişimler:

Erken Aşama Kategorisi – Joon

Joon ekibi, sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı gruplarla, özellikle mülteci kadınlarla el yapımı tasarım ürünler üretiyor ve bu ürünlerin satışı için bir platform sağlıyor. Odağı tasarım olan bu ürünlere pazarda da talep oluşmasına yardımcı oluyor. Tasarımcılar ise özel olarak her ürün üzerinde çalışıyor ve model belirliyor. Joon bu iki grubu birleştirerek, üretim kapasitelerini ve gelirlerini artırmayı planlıyor. Projeyle şimdiye kadar 30 binin üzerinde kişiye erişildi ve 15 binin üzerinde ürün satışı gerçekleştirildi. Üretim ağlarında 25’i mülteci olmak üzere 80 faydalanıcı/üretici bulunuyor.

İleri Aşama Kategorisi – Tolkido

Türkiye’de 550 binden fazla eğitim çağındaki otizmli çocuğun yalnızca 50 bini özel eğitim merkezi/okulunda eğitime ulaşabiliyor. Ortalama haftalık özel eğitim süresi 30-40 saat olması gerekirken, Türkiye’de çocukların ortalama eğitim süresi haftalık yalnızca 2 saat ile sınırlı. Tolkido, özel eğitim alan çocukların öğrenme sürecini hızlandırarak, evde de özel eğitim imkanına sahip olmalarını sağlıyor. Tolkido, bir elektronik kutu, mobil uygulama ve eğitim setlerinden oluşur. Eğitim setleri ve setlerin içeriği çocuğun ihtiyacına göre makine öğrenmesi tabanlı yazılım tarafından belirlenir. Çocuğun Tolkido ile geçirdiği her süreç, yazılım tarafından yorumlanır ve aileye bir rapor olarak sunularak gelişim basamakları gösterilir. Özel eğitim alan 2-6 yaş arası çocuklar üzerinde yapılan çeşitli testler sonucu Tolkido’nun çocuğun eğitimde yeni kelime öğrenme hızını yüzde 48’e kadar artırdığı akademik çalışmalarla kanıtlanmıştır. Tolkido kullanan ailelerin haftada ortalama 150 dakika daha fazla evde özel eğitime zaman ayırdığı ölçülmüştür. Tolkido halen 12.000 özel ihtiyaç sahibi çocuk tarafından kullanılmaktadır.

İş Birliği Kategorisi – BlindLook

Restoranlar ve kafeler/barlar Türkiye’de en önemli sosyalleşme alanları olarak kabul ediliyor. Ancak bu mekanların birçoğu engelli ziyaretçilere göre tasarlanmıyor. Türkiye’de yaşayan 280.000 görme engelli yetişkin, yalnız başlarına bu alanlara gidemiyor. BlindLook uygulaması, görme engelliye sesli yönlendirmelerle lokasyon ya da restoran ismi araması yaparak etrafındaki görme engelsiz restoranları özgürce keşfetmesini sağlıyor. Ayrıca uygulama, körcül navigasyon desteğiyle kişinin seçtiği restorana bağımsızca ulaşmasına aracı oluyor. Uygulamanın sesli menü özelliğini kullanarak kişi siparişini kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan kendi başına verebiliyor. Şubat 2020 itibarıyla Blindlook online platformundaki aktif görme engelli kullanıcı sayısı 2.500’e ulaştı. 9 markanın 63 restoranında 786 kişinin katıldığı eğitimler sayesinde garson ve komiler görme engelli bir müşteriyle çalışma konusunda bilinçlendirildi. TURYİD ile kurulan iş birliği sayesinde Blindlook, TURYID üyesi 187 markaya erişmeyi ve eğitimler gerçekleştirmeyi hedefliyor.

Pandemi Özel Ödülü – 3 Boyutlu Destek

Kovid-19 virüsünün Mart 2020 itibarıyla Türkiye’de hızla yaygınlaşması acil sağlık materyali ihtiyacını artırdı. Mevcut sanayi kuruluşları ve tedarik zincirleri ortaya çıkan ihtiyacı karşılamada zorlandı. Bir milyondan fazla sağlık çalışanı, tedarik zincirindeki yetersizliklerden dolayı ihtiyaç duyduğu sağlık materyallerine vaktinde ulaşamadı. Türkiye’nin 81 ilinde bulunan üç boyutlu yazıcı sahipleri tek bir platformda buluşturuldu, Kovid-19 salgını süresince hastanelerin ihtiyaç duyduğu malzemeler kısa sürede üç boyutlu yazıcılarla üretilerek hastanelere ulaştırıldı. NEF Vakfı ile kurulan iş birliğiyle üç boyutlu yazıcı malzemeleri yazıcı sahiplerine, üretilen ürünler ise hastanelere ulaştırıldı. Üç aylık kısa bir sürede, 1,5 milyondan fazla koruyucu ekipman (yüz siperliği, entübasyon kabini, numune alma kabini, antibakteriyel Tulum, gibi) 81 ilde 282 farklı hastaneye ulaştırıldı. Salgının devam etme hızını göz önünde bulunduran 3 Boyutlu Destek ekibi, ilerleyen dönemde bu ağı canlı tutmayı ve sağlık kuruluşlarında ortaya çıkan ihtiyaçları karşılamaya devam etmek istiyor.

2020 rakamlarını açıklayan Papara, 2021 yılının ilk çeyreğinde hisse senedi piyasalarına erişim imkanı sunacak

Paylaşan:

Hilmi Öğütcü

-

4 Aralık 2020

Kullanıcılarının finansal işlemlerini özgürce, zaman sınırlaması olmadan, ücretsiz ve anında gerçekleştirmesini sağlayan Papara, 2021 yılının ilk çeyreğinde kullanıcılarına hisse senedi piyasalarına erişim imkanı sunmayı planlıyor.

Birçok hizmetlerinde olduğu gibi hisse alım-satım işlemlerinde de işlem ücreti olmayacağını müjdeliyor.

Global hisse senedi piyasalarına erişim imkânı

Papara’nın yola çıkış amacının herkese eşit ve kolay erişilebilir finansal hizmetler sunmak olduğunu ifade eden Papara’nın kurucu ortağı Ahmed Faruk Karslı, şöyle devam etti: “Bugün 5,75 milyon kullanıcıya ulaştık. Kullanıcılarımızın büyük bir kısmının bir banka hesabı yok. Hiçbir işlem ücreti yansıtmadan para transferi, fatura ödeme, finans yönetimi gibi hizmetlerle beraber onları finansal ekosisteme kazandırarak finansal kapsayıcılığı ve okuryazarlığı artırmaya çalışıyoruz. EFT saatinden bağımsız, IBAN numarasına ihtiyaç duymadan 24 saat herkese ücretsiz para gönderebilme imkânı sağlıyoruz. Kullanıcılarımız adreslerine gönderdiğimiz ücretsiz kartlarla Türkiye’de ve dünyada ödeme yapabiliyor, dünyadaki bütün ATM’lerden para çekebiliyorlar. Çok yakında ilk olarak Türkiye, ardından da global hisse senedi piyasalarına erişim imkânı tanıyacağız.”

2021 yılında ödeme sistemleri alanında 200 milyon liralık yatırım yapmayı planladıklarını kaydeden Karslı, “Önümüzdeki yılın sonunda 10 milyon kullanıcıyı hedefliyoruz. 2023 yılının sonuna koyduğumuz hedefleri pandemi döneminde yakaladığımız ivme ile 2021 yılında tutturabiliriz” dedi.

Türkiye’nin fintech politikasını çok beğeniyorum

Son 5 yıldır fintech kuruluşları olarak ciddi anlamda arkalarında kamu desteğini gördüklerini ifade eden Karslı, “11. Kalkınma Planı’nda fintechlere çok ayrıntılı bir şekilde yer veriliyor. Regülasyonumuz Avrupa’ya göre çok daha yeni ve bunun avantajını kullanıyoruz. Ülkemizin fintechler ile ilgili politikasını çok beğeniyorum, böyle devam etmesini umuyorum. Sektörümüzü Merkez Bankası regüle etmeye başladı. Geçtiğimiz açık bankacılığa ilişkin düzenlemeler yürürlüğe girdi. Alt düzenlemelerin de yayınlanması ile birlikte rekabetin de iş birliklerinin de artacağı bir döneme giriyoruz. Özellikle pandemi sürecinden başarıyla çıkmış fintech şirketleri tüm sektörler için fayda sağlamaya devam edecektir. Ayrıca her yıl daha da deneyim kazanan sektörümüzün yabancı yatırımcılar için odak noktası olacağını tahmin ediyorum. Yeni düzenlemelerle daha iyi bir beş yıl bizi bekliyor” diye konuştu.

Geleceği açık bankacılık şekillendirecek

Pandemi ile birlikte insanların fintechlere ve alternatif ödemelere olan yaklaşımlarının olumlu yönde değiştiğini vurgulayan Karslı, “Açık bankacılık dediğimiz kavram geleceği oldukça şekillendirecek. Artık tüketiciler kendilerini herhangi bir bankaya veya finansal kuruluşa adapte etmek zorunda değil. Bu saatten sonra rekabet, tüketici ve kullanıcı deneyiminde olacak. Papara’da en çok gurur duyduğumuz şey kullanıcı deneyimi… Türkiye’de uygulama marketlerindeki skorumuz birinci sırada ve son üç ayda en çok indirilen 5 uygulama arasındayız” açıklamasını yaptı.

Rakamlarla Papara dünyası

2020 yılında işlem hacmi 4 kat büyüdü.
Ön ödemeli kart pazarında pazar payı %43,5’e ulaştı. (Kaynak: BKM)
5,75 milyon hesap sahibine, 1 Milyon kart sahibine ulaştı.
2021 sonunda 10 milyon kullanıcıya ulaşmayı hedefliyor.
Papara uygulamasını her gün 10.000’den fazla kullanıcı indiriyor.
2021 yatırım hedefi, 200 milyon TL