Ana Sayfa Blog Sayfa 568

Volvo Trucks, sürücü odaklı yeni nesil araçlarının tanıtımını yaptı

Temsa İş Makinaları’nın distribütörlüğünü yürüttüğü Volvo Trucks, güvenliğe ve verimliliğe odaklanan yeni nesil kamyon serisini sektörün beğenisine sunuyor. Volvo Trucks’ın yeni ürün gamında; FH, FH16, FM ve FMX modelleri bulunuyor.

Volvo Trucks Başkanı Roger Alm, “Bu ileriye dönük büyük yatırımla gerçekten gurur duyuyoruz. Amacımız, müşterilerimizi daha da destekleyerek onların en iyi iş ortağı olmak ve sektörün en iyi sürücülerini şirketlerinde bulundurmalarına yardımcı olmak.” diyor.

Taşımacılığa yönelik artan talep, dünya çapında yetenekli sürücülerin bulunabilirliği konusunda baskı oluşturuyor. Volvo Trucks, nitelikli sürücüler açısından daha güvenli, daha verimli ve daha dikkat çekici olan yeni kamyonlar geliştirmeye odaklanıyor.

Konu hakkında değerlendirmede bulunan Volvo Trucks Başkanı Roger Alm: “Kamyonlarını güvenli ve verimli şekilde kullanan sürücüler, tüm nakliye şirketleri için paha biçilemez değerdeler. Sorumluluğunun bilincinde araç kullanımı; hem CO2 emisyonlarının ve yakıt maliyetinin azaltılmasına hem de kaza, yaralanma ve planlanmamış duraklama riskini azaltmaya yardımcı oluyor. Bu kapsamda yeni kamyonlarımız, sürücülerin çok daha güvenli ve verimli şekilde çalışmasına yardımcı olacak ve en iyi sürücüleri şirketlerinde bulundurmaya özen gösteren müşterilerimize daha güçlü argümanlar sunacak” dedi.

Volvo Trucks’ın ürün yelpazesindeki kamyon modelleri, birçok farklı kabin modeliyle sunuluyor ve çok çeşitli uygulamalar için optimize edilebiliyor. Bölgesel taşımacılık kamyonlarında kabin genellikle bir mobil ofis görevi görürken, inşaat kamyonları sağlam ve pratik çalışma imkanı tanıyor. Bu nedenle; görüş alanı, konfor, ergonomi, gürültü seviyesi, manevra kabiliyeti ve güvenlik, tüm yeni kamyon modellerini geliştirirken kilit odak noktalarını oluşturuyor. Kamyonun dış tasarımı da yeni kamyonların özelliklerini yansıtacak şekilde geliştiriliyor.

Volvo FM ve Volvo FMX yeni kabini ile daha fazla alan ve iyileştirilmiş görüş sunuyor

Yeni Volvo FM ve Volvo FMX yepyeni bir kabinin yanı sıra, tüm Volvo modellerinde bulunan aynı gösterge tablosu işlevlerinin birçoğunu sunuyor. Yeni Volvo FM ve Volvo FMX modellerinde, daha iyi konfor ve daha fazla çalışma alanı sağlamak için iç hacimleri bir metreküp kadar artırılmıştır. Bununla birlikte daha geniş pencereler, alçaltılmış kapı hattı ve yeni aynalar sayesinde görüş kalitesi artıyor. Direksiyon simidinde, sürüş pozisyonunun büyük ölçüde ayrı ayrı ayarlanmasını sağlayan yatırılabilir kolon işlevi bulunuyor. Yataklı kabin içindeki alt yatak ise öncekinden daha yüksekte bulunuyor. Bu da kullanıcılara daha fazla konfor sağlıyor ve yatağın altında ek saklama alanı oluşturuyor. Yataksız kabinde, arka duvardaki kabin içi aydınlatmayla birlikte yeni, 40 litrelik saklama bölmesi bulunuyor. Soğuğu, sıcağı ve gürültü rahatsızlığını engellemeye yardımcı olan güçlendirilmiş yalıtım sayesinde kabin konforu daha da artırılırken, karbon filtreli algılayıcı kontrollü iklim ünitesi her koşulda iyi hava kalitesi sağlıyor.

Tüm modeller yeni bir sürücü arayüzü ile donatıldı

Tüm modeller farklı işlevlerin gözden geçirilip yönetilmesini kolaylaştırmayı amaçlayan, böylece daha az stres ve dikkat dağınıklığına neden olan tamamen yeni bilgi ve iletişim arayüzü bulunduruyor. Ek olarak modeller sürücünün ihtiyacı olan bilgiyi her an seçmesini kolaylaştıran 12 inçlik tamamen dijital bir ekrana sahip. Bununla birlikte sürücünün kolayca erişebileceği bir yan multimedya ekranı, navigasyon, taşıma bilgileri ve kamerayla izleme özelliği sunan 9 inçlik ek bir yan ekran bulunuyor. İşlevler direksiyon simidi üzerindeki düğmeler aracılığıyla, sesle kumanda yoluyla veya dokunmatik ekran ve ekran kontrol paneli ile kontrol edilebiliyor.

Kazaları önlemeye yardımcı olmak için geliştirilmiş güvenlik sistemleri

Volvo FH ve Volvo FH16’da güvenlik, adaptif uzun farlar gibi işlevlerle geliştiriliyor. Bu sayede Volvo Trucks, bu çözümü piyasaya süren ilk kamyon üreticisi unvanını bulunduruyor. Sistem, kamyon karşıdan gelen trafiğe veya başka bir araca arkadan yaklaşırken LED uzun farın seçilen bölümlerini otomatik olarak devre dışı bırakarak karayollarını kullanan tüm araçlar için güvenliği artırıyor.

Ayrıca aracın sürüşü, 0 km/saate kadar düşük hızlar için geliştirilmiş Adaptif Hız Sabitleyici (ACC) ve yokuş aşağı hızı korumak için ekstra fren gücü gereken durumlarda servis frenlerini otomatik olarak etkinleştiren yokuş iniş hız sabitleyici ile kolaylaştırılıyor. Acil Durum Fren Destekli Çarpışma Uyarısı ve Elektronik Stabilite Kontrolü gibi güvenlik özellikleri için bir ön koşul olan Elektronik Kontrollü Fren Sistemi (EBS) artık yeni kamyonda standart olarak sunuluyor. Şerit Koruma Yardımı ve Stabilite Yardımı güvenlik sistemleriyle birlikte Volvo Dinamik Direksiyon da bir seçenek olarak bulunuyor. Yol işaretlerini tanıma sistemi; sollama kısıtlamaları, yol türü ve hız sınırları gibi yol trafik işaretlerini tespit ediyor ve bunları gösterge tablosunda görüntülüyor. Görüş, kamyonun yan kısmı için yan ekranda tamamlayıcı bir görüş sunan bir yolcu köşe kamerasının eklenmesiyle daha da iyileştirilebiliyor.

Verimli motorlar ve alternatif yürüyen aksamlar

Nakliye şirketleri için hem çevre hem de ekonomi önemli faktörler arasında yer alıyor. Tüm iklim değişikliği sorunlarına yönelik tek bir enerji kaynağı olmayacağından ve farklı taşımacılık segmentleri ve işleri çeşitli çözümler gerektireceğinden dolayı, yakın gelecekte buna paralel çeşitli yürüyen aksam türleri bulunmaya devam edeceği düşünülüyor.

Birçok pazarda Volvo FH ve Volvo FM, Volvo’nun eşdeğer dizel kamyonlarıyla eşit yakıt verimliliği ve performansını çok daha düşük bir iklim etkisiyle sunan Euro 6 uyumlu, gazlı LNG motor seçeneğiyle sunuluyor. Gaz motoru, Volvo’nun eşdeğer dizel kamyonlarına kıyasla CO2 miktarını yüzde 100’e kadar kesen biyogazla veya CO2 emisyonlarını yüzde 20’ye kadar azaltan doğal gazla çalışabiliyor.

Yeni Volvo FH, önemli miktarda yakıt ve CO2 tasarrufu sağlayan I-Save paketine dahil yeni, verimli Euro 6 dizel motorla da özelleştirilebiliyor. Örneğin uzun yol operasyonlarında, I-Save özelliği bulunan yeni Volvo FH, yeni D13TC motorla bir dizi özelliği bir araya getirerek, %7’ye varan yakıt tasarrufu sağlayabiliyor.

2020 yılında 400 milyon diyalog gerçekleştiren yerli girişim CBOT, WhatsApp’ın İşletme Çözüm Sağlayıcısı oldu

2020’de chatbotlarıyla 400 milyonluk rekor diyaloğa imza atan CBOT, dünya devi WhatsApp’ın çözüm sağlayıcısı oldu.

WhatsApp’ın global çapta çok az sayıda şirkete verdiği bu yetki ile, Globaldeki ve Türkiye’deki işletmelere daha önce yabancı şirketler tarafından sunulan Business API hizmetini Türk mühendislik gücüyle sunacak. Böylece şirketler; WhatsApp’ı müşteri ve çalışan etkileşimi süreçlerini hızlandırmak amaçlı bir kanal olarak kullanabilecekler.

CBOT, kullanıma hazır sanal asistanları, IVR üzerinde yer alan sesli asistanları, mesajların yönetimini kolaylaştıran canlı destek çözümleri ve WhatsApp’ın gücüyle şirketlerin müşteri deneyim süreçlerini uçtan uca yönetmelerine destek sağlayacak. Bu sayede bütünsel bir müşteri hizmetleri platformuna kavuşacak olan şirketler; CBOT’un MasterPass ile entegre altyapısı ile WhatsApp üzerinden ödeme alma imkanına da kavuşacaklar.

Müşteri Hizmetleri Deneyimini WhatsApp üzerinden geliştireceğiz

Yapay zeka alanındaki yetkinliği Gartner tarafından da tescillenen bir Türk şirketi olarak 2019 yılında Google’ın dünyadaki ilk 20 RCS (Zenginleştirilmiş Mesaj Servisi) iş ortağından biri olmanın ardından yine bir dünya markası olan WhatsApp’ın iş ortağı olmaktan büyük bir gurur duyduklarını ifade eden CBOT Kurucu ve CEO’su Mete Aktaş: “Şirketler için müşteri yönetiminin kritik hale geldiği günümüzde tüm şirketler müşterilerine ulaşabilecekleri, onların deneyimlerini iyileştirebilecekleri kanallara yoğunlaşıyor. 2 milyarlık kullanıcı sayısıyla WhatsApp da şirketler için müşteri ve çalışan deneyiminde kritik bir kanal. Özellikle WhatsApp Business uygulaması şirketleri müşteri yönetimlerinde bir adım ileri taşıyordu. Ancak Türkiye’deki şirketler bu hizmeti yabancı şirketlerden döviz ödeme yaparak satın alabiliyorlardı. Biz CBOT olarak alanımızdaki yetkinliğimizle artık WhatsApp Business API hizmetini sunabileceğiz. Yani şirketler artık WhatsApp Business uygulamasını kullanabilmek için müşterileriyle paylaşacakları telefon numaralarının hesap aktivasyonlarını CBOT aracılığı ile yapacaklar. Bu aktivasyon sonrasında CBOT’un canlı destek ekranları üzerinden tüm mesajlarını yönetebilecekler. İstedikleri takdirde kullanıma hazır sanal asistanları kendi CRM, e-ticaret vb. sistemleri ile entegre bir şekilde devreye alarak 7/24 WhatsApp üzerinden hizmet verebilecekler. Bu durum kullanıcılar için uzun bekleme sürelerini azaltacak, işletmelerin ise daha uygun maliyetler ile müşteri hizmetlerini iyileştirmesini sağlayacak. CBOT olarak, 2020’de sesin müşteri hizmetleri alanında kritik hale gelmesiyle, IVR sistemlerine sesli sanal asistanların entegre edilmesini hedefleyen CBOT SPEECH ürünümüzü de yapay zeka platformumuza eklemiştik. CBOT aracılığı ile WhatsApp Business API aktivasyonu yapan işletmeler artık IVR kanalından başlayan bir diyaloğu WhatsApp’ta sonlandırabilecekleri entegre bir hizmet sağlayabilecek. Üstelik bu çalışmaların hepsinde CBOT’un yerli teknoloji çözümlerinden yararlanabilecek.” diyor.

2021’de 2 milyar konuşma hedefi

Sanal asistanlarıyla WhatsApp’ın yeni WhatsApp Commerce programında da yer alarak diyalogsal ticareti geliştirmesine de katkı sunmaya hazırlanan yerli yapay zeka ve mühendislik şirketi CBOT, 2020’de milyonlarca kişinin deneyimlerini iyileştirdi. CBOT chatbotlarında 2021’de; farklı yaş gruplarından, farklı sosyo-ekonomik gruplardan ve farklı sektörlerin kullanıcılarından ve çalışanlarından gelen 2 milyar konuşma hedefliyor. CBOT devam eden projeleriyle birlikte bugün 80 milyonluk geniş bir kitleye hizmet veren Türkiye’nin Yapay Zeka Platformu olarak 2021’de de global’e açılma konusunda emin adımlarla ilerliyor. Global çapta yürütülecek olan WhatsApp Commerce programına seçilmesi de CBOT’un dünya çapında yapay zeka alanında liderliğini pekiştiriyor.

Online video hizmeti discovery+, BluTV’de yayına başladı

Dsicovery’nin gerçek hayata dayalı eğlence içeriği sunan global online video hizmeti discovery+, bugün BluTV’de yayına başladı. discovery+’ın lansmanı, BluTV Kurucusu ve CEO’su Aydın Doğan Yalçındağ ile Discovery CEEMEA (Orta Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Rusya) Bölge Müdürü ve Grup Başkan Yardımcısı Jamie Cooke tarafından düzenlenen online basın toplantısıyla duyuruldu.

BluTV aboneleri, discovery+ için ayrılan özel alanda Discovery Channel, TLC, DMAX, ID ve Discovery Science gibi Discovery’nin global markalarından discovery+ içeriklerini istedikleri zaman izleyebilecek. Ayrıca Eurosport 1 ve 2’nin canlı premium spor yayınları da BluTV’de olacak.

Türkiye’nin önde gelen yerel abone bazlı online video izleme platformu (SVOD) olan BluTV, dünya çapında Türkçe ve Arapça konuşan tüm izleyicilere hizmet vermektedir.

discovery+’ın popüler içerikleri BluTV’de!

Discovery ve BluTV’nin 2021’in başında duyurduğu stratejik ortaklık, şu an discovery+’ın BluTV’de yayına başlamasıyla yeni bir boyut kazandı. discovery+; Donald Trump: A Faking It Special, Super Soul – Oprah, Gold Rush: Freddy Dodge’s Mine Rescue, 90 Day Diaries, Amy Schumer Learns to Cook ve Lady Gucci gibi sayısız özel discovery+ orijinal yapımıyla izleyici karşısına çıkacak. Orijinal yapımların yanı sıra Altın Peşinde, Tamirat Tadilat, Ölümcül Av, Evliliğe 90 Gün ve Emlak Avcıları Türkiye gibi Discovery’nin dünya çapında beğeniyle takip edilen programları da platformda yer alacak. Ayrıca sporseverler Olimpiyat Oyunları, Roland Garros ve Giro d’Italia gibi ikonik spor etkinliklerinin keyfini çıkarabilecek.

BluTV’nin Kurucusu ve CEO’su Aydın Doğan Yalçındağ: “Dünyanın önde gelen medya ve eğlence şirketlerinden biri olan yeni stratejik ortağımız Discovery ile iş birliğimizden dolayı heyecan duyuyoruz. BluTV, orijinal içerik üretimini özenle seçilmiş yerli ve yabancı içerik portföyü ile birleştirmeye odaklanarak Türk SVOD pazarının büyümesine öncülük etmiştir. Vizyon ve stratejimizi paylaşan, BluTV’yi büyüme yolunda bir sonraki aşamaya taşıyacak yeni bir ortağa sahip olduğumuz için mutluyuz.

Bu güçlü ortaklık, BluTV’nin hem yerel hem de bölgesel gücünü göstermekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’de üretilen içeriğin değerinin bir kez daha altını çiziyor. Bu ortaklık ile BluTV orijinal prodüksiyonları ve dolayısıyla Türkçe içerikler dünya çapında geniş bir izleyici kitlesine sunulacak. BluTV olarak uzun süredir Türkiye dışında daha geniş bir kitleye ulaşmaya kararlıydık. BluTV için küresel olarak daha güçlü bir gelecek inşa ederken, Discovery’ye bölgesel olarak heyecan verici yeni iş perspektifleri ve fırsatları sunacağız ” dedi.

Stratejik ortaklığı değerlendiren Discovery Grup Kıdemli Başkan Yardımcısı ve CEEMEA Bölge Müdürü Jamie Cooke: “discovery+’ı Ocak ayında dünyanın çeşitli yerlerinde piyasaya sürmeye başladık ve bugüne kadar 40’tan fazla ülkede lansmanımızı gerçekleştirdik. 84 milyon nüfusuyla Türkiye’nin de artık bu gruba katılması bizler için çok heyecan verici. Bu bizim için büyük bir büyüme potansiyeli anlamına geliyor. Discovery olarak içeriklerimizi takipçilerimizle buluşturmak için her zaman yeni yollar arıyoruz. BluTV ile ortaklığımız, Discovery’nin varolan başarısının üzerine ekleyerek sunduğumuz hizmeti nasıl geliştirdiğimizin en iyi örneğidir” dedi.

Yüzde 35 hissedarlık

Discovery Inc. ve BluTV, Discovery’nin BluTV’ye yaptığı yatırımı da içeren stratejik ortaklıklarını Ocak ayında duyurdu. Bu yatırımla Discovery, BluTV’nin %35 hissedarı oldu. Yasal onaydan sonra, Discovery’den Jamie Cooke ve Finans Kıdemli Başkan Yardımcısı Roanne Weekes, BluTV’nin yönetim kuruluna katıldı. Discovery, aynı zamanda BluTV’nin dağıtım ve satış operasyonlarını da desteklemektedir. Bu iş birliğinin sonucunda BluTV’nin içerikleri, Nisan ayında Orta Doğu ve Afrika’nın önde gelen abone bazlı online video izleme platformlarından biri olan STARZPLAY’de yer almaya başladı.

Alesta ve Geometri Melek Yatırım Ağı, erken aşama teknoloji girişimlerine 50 bin dolar yatırım yapacak

2020 yılında 15 girişime 13.2 milyon TL yatırım gerçekleştirmiş olmak üzere bugüne kadar 30’un üzerine girişime yatırımı bulunan Alesta Yatırım ve 6 girişimin yatırım turuna dahil olan Geometri Melek Yatırım Ağı arasında yapılan işbirliğiyle, geliştirdiği ürünlerin ya da servislerin en az prototipini çıkarmış, şirketlerini kurmuş ya da kısa süre içerisinde kuracak olan erken aşama teknoloji girişimlerinin ihtiyaç duydukları ilk sermayeye hızlı şekilde ulaşmaları için 50 bin dolar yatırım gerçekleştirilecek.

Başvuru süreci ve destek

50 bin dolarlık yatırıma bu bağlantıdan başvurabilirsiniz.

50 bin dolarlık yatırım almak için başvuru gerçekleştiren erken aşama teknoloji girişimlerinin değerlendirilmesi sürecinde, girişimin üzerinde çalıştığı problem ve ortaya koyduğu değer önerisi öncelikli olmak ile beraber büyüme ve hızlı ölçeklenebilme potansiyeli, iş modeli, sürdürülebilir rekabet avantajı, hedeflenen pazarın boyutu ve mevcut takımın ilgili konudaki yeterliliği kriterleri göz önünde bulundurulacak.

Portföylerinde yer alan girişimlerde uyguladıkları üzere, bu yatırım kapsamında da girişimlere sağlanacak olan sermayenin yanında ölçeklenmeleri ve global pazarlara açılmaları konusunda destek sağlanması, girişimlerin yeni pazarlara açılmaları için ihtiyaç duyduğu konularda yardımcı olunması ve müşterisini ya da kullanıcısını keşfetmelerini daha iyi anlayabilmelerini sağlayabilmek adına girişimciler ile birlikte çalışılması planlanıyor.

Sürece dahil olmak isteyen girişimler Geometri Melek Yatırım Ağı’nın websitesi üzerinden başvurularını gerçekleştirebilecek olup, başvuru sonucu hakkında girişimlere $50K Yatırım kapsamında belirlenmiş yaklaşım çerçevesinde yapılacak değerlendirmeyle bir hafta içerisinde geri dönüş sağlanacak.

Alesta ve Geometri’nin bugüne kadar yaptığı yatırımlar

Alesta Yatırım’ın yatırımları arasında yeni nesil kargo şirketi PackUpp, dijital terapi platformu Evimdekipsikolog, E-ticaret siteleri için sipariş ve fatura yönetimi sunan BirFatura, ödeme almayı kolaylaştıran Bakiyem.com, bataryalar için nikel bazlı katot üretimi ve yapay zeka destekli Ar-Ge çalışmaları yapan Nicat Batarya, djital güzellik asistanı Meloknows, otomasyon sistemlerinin uzaktan yönetim ve kontrolünü sağlayan teknolojiler geliştiren Hubbox, endüstride özellikle buhar teknolojilerinde kullanılan kritik öneme sahip mekanik komponentleri, yapay zeka tabanlı, kendi enerjisini üretebilen kablosuz sensörler ve endüstriyel IoT teknolojisi ile takip ederek müşterilerine enerji, bakım ve zaman tasarrufu sağlayan Bren gibi girişimler yer alıyor.

40 bireysel ve 5 kurumsal yatırımcının sermaye sağlayarak yer aldığı Geometri Melek Yatırım Ağı’nın portföyünde ise sürdürülebilir hayvancılık ve doğal etin geleceği konusunda çalışmalar yürüten Nebyan Doğal, nakitsiz alışveriş platformu Barty, SuperApp platformu ve API pazaryeri BarakaTech, E-ticaret siteleri için self servis AI platformu Enhencer, inme hastaları için ev tipi tıbbi cihaz HoustonBionics ve nakliyat, eşya taşıma ve parça eşya taşıma konusunda servis sağlayan Octovan bulunuyor.

Yüksek performanslı bulut bilgisayar platformu Vagon, 4 milyon TL yatırım aldı

Geçtiğimiz yıl beta sürümü ile pazara hızlı bir giriş yapan bulut performans teknolojileri girişimi Vagon, edindiğimiz özel bilgi doğrultusunda 4 milyon TL Seri A öncesi yatırım turunu tamamladı.

Zahid Sağıroğlu, Hasan Can Yaşar ve Serdar Demireren tarafından kurulan Vagon‘un yatırım turuna Udemy ve Carbon Health’in kurucusu Eren Bali, LC Waikiki CEO’su Mustafa Küçük ve Markafoni ve Tiko’nun kurucusu Sina Afra ve aralarında APY Ventures ve Bilişim Vadisi‘nin ortaklığında kurulan Bilişim Vadisi GSYF katıldı. Ayrıca bu yatırım, girişim ekosistemini doğrudan desteklemek için kamu insiyatifiyle kurulmuş Bilişim Vadisi GSYF’nin de ilk yatırımı olma özelliğini taşıyor.

Geliştiriciler ve üreticiler için yüksek performans

Vagon; 3 boyutlu tasarım, video prodüksiyon ve mimari gibi pek çok alanda kullanılan ve yüksek donanım performansı gerektiren uygulamaların, geliştirdiği yayın teknolojisi ile her cihazdan çalıştırılabilmesine olanak sağlıyor. Böylelikle hem geliştiriciler hem de dijitaldeki içerik üreticileri, ihtiyaçları olan yüksek performanslı bilgisayarlara ulaşabiliyor.

Vagon; 3 boyutlu tasarım, video prodüksiyon ve mimari gibi pek çok alanda kullanılan ve yüksek donanım performansı gerektiren uygulamaların, geliştirdiği yayın teknolojisi ile her cihazdan çalıştırılabilmesine olanak sağlıyor.

Kurucu ekip, Vagon’da şu ana kadar dünya genelinde 8 farklı noktadan 25 binin üzerinde kullanıcıya hizmet verdiklerini ve aldıkları bu yatırım ile birlikte hem B2B segmentine açılarak büyümelerini devam ettirmeyi hedeflediklerini hem de uzaktan çalışmayı çok daha kolaylaştıracak yeni özellikleri Vagon’a entegre edeceklerini belirttiler.

Girişim, son yıllarda talebin daha da arttığı ve büyüklüğü 50 milyar doları geçen iş odaklı performans bilgisayarları pazarını dönüştürmeyi hedefliyor. Son dönemde çip üretiminde yaşanan sıkıntılar ve artık kalıcı olacağı kesinleşen uzaktan çalışma konusu da dikkate alındığında, bu alanda yeni teknolojilerin daha hızlı hayatımıza gireceğini söylemek mümkün. Kurucular bu yatırımla uzaktan çalışma teknolojilerini B2B segmentine de açmayı hedeflediklerini ve yıl içerisinde Seri A turunu da planladıklarını duyurdu.

50 bin TL ödüllü Mercedes-Benz StartUP yarışması 2021 başvuruları 7 Mayıs’a kadar uzatıldı

Mercedes-Benz StartUP 2021 Programı kapsamında düzenlenen Mercedes-Benz StartUP Yarışması’nın son başvuru tarihi gelen talepler üzerine 7 Mayıs 2021 tarihine kadar uzatıldı. Başvurunuzu bu bağlantıdan yapabilirsiniz.

Bugüne kadar iş geliştirme eğitimleri, atölye çalışmaları, para ödülü, ulusal ve uluslararası network geliştirme gibi farklı yollarla 150’nin üzerinde startup’ı destekleyen Mercedes-Benz StartUP Programı; bu sene de Mercedes Benz ve Impact Hub Istanbul işbirliğinde gerçekleşiyor. Program kapsamında gerçekleştirilen Mercedes-Benz StartUP Yarışması hayatı kolaylaştıran; Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan bir veya birkaçına katkıda bulunan, topluma ve çevreye fayda sağlayan, teknolojiyle bağı olan iş planı ve prototipi hazır startup’ların başvurularını 7 Mayıs 2021 tarihine kadar kabul ediyor.

Seçilen ilk üç startup’ın her birine 50.000 TL ödül

Yarışma jürisi tarafından fikir aşamasını geçmiş, iş planı netleşmiş, prototipi üretilmiş ya da prototip planı hazır olan startup’lar değerlendirmeye alınıyor. Bu yıl “Ulaşım Çözümleri”, “Sosyal Fayda” ve “Jüri Özel Ödülü” kategorilerinin kazananları, 50.000’er TL’lik büyük ödülün sahibi olacak. İlk 10’a kalan tüm projeler ise “StartUP Boost” adı verilen özel bir gelişim programına ve Avrupa startup ekosistemini yakından tanıma ve potansiyel işbirlikleri geliştirme fırsatları bulacakları Almanya Girişim Ekosistemi modülüne katılmaya hak kazanacak. Ayrıca ilk defa bu sene ilk 10 startup, Mercedes-Benz yöneticilerinden, kendi ihtiyaçlarına yönelik kurgulanmış birebir mentorluk desteği alacak.

Yarışmanın jürisinde sivil toplum kuruluşlarından, startup ekosisteminden ve medyadan uzman isimlerin yanı sıra Mercedes-Benz’ yöneticileri de yer alıyor.

  • Ahmet Can – “Teknoloji Her Yerde” Programı Sunucusu
  • Ayşe Sabuncu – Impact Hub İstanbul Kurucu Ortak
  • Ceylan Özünel – Yaşama Dair Vakıf Yönetim Kurulu Üyesi
  • Çiğdem Toraman – StartersHub Genel Müdür
  • Didem Daphne Özensel – Mercedes-Benz Türk İkinci El Kamyon ve Otobüs Satış Direktörü
  • Emre Kuzucu – Mercedes-Benz Türk Otobüs AR-GE Direktörü
  • Oben Akyol – Circular Mind Kurucu
  • Özlem Vidin Engindeniz – Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu Üyesi ve Küresel IT Çözümleri Merkezi Direktörü
  • Süer Sülün – Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı
  • Şükrü Bekdikhan – Mercedes-Benz Otomobil Grubu Başkanı
  • Talat Yeşiloğlu – Fast Company Türkiye Yayın Yönetmeni
  • Tolga İmamoğlu – WRI Kıdemli Yönetici, Ulaşım & Yol Güvenliği

İki Türk girişimcinin kurduğu Your Porter App, 50 milyon dolar yeni yatırım alan rakibi Guesty tarafından satın alındı

Airbnb ve VRBO gibi kısa vadeli kiralık platformlarda emlak yönetim yazılımı sunan Guesty, Seri D turda 50 milyon dolar yatırım aldı ve iki Türk girişimcinin Hollanda’da kurduğu Your Porter App‘i satın aldığını duyurdu.

İsmail Can Lermi ve Erinç Arık tarafından kurulan Your Porter App‘ı sizlere ilk detaylı olarak Şubat 2019’da paylaşmıştım. Ancak bir önceki yıl Temmuz 2018’de melek yatırımcı ve girişimci kimliğiyle yakından tanıdığımız Fırat İşbecer’den de yatırım almıştı.

Girişim, Airbnb üzerinden profesyonel olarak birden fazla ev kiralayan ev sahiplerine yönelik mobil öncelikli otomasyon ve yönetim araçları sunan bir uygulamadır. Bu satın almayla ilgili herhangi bir değerleme veya miktar açıklanmadı.

Bu satın almayla birlikte Fırat İşbecer ve Cem Çetin de girişimden exit (çıkış) yapmış oldu.

Konuyla ilgili İşbecer: “Daha önce Pozitron ve Monitise ekibimizde yer alan ve değerli katkıları olan İsmail Can Lermi ve Your Porter’in kurucu ortağı ve vizyoner CEO’su Erinç Arık’ı tebrik ediyorum. Bu yolculuklarına yatırımcı olarak dahil olmuş olmaktan ve onlara yol arkadaşlığı yapmaktan dolayı çok mutluyum. Ekosistemimiz icin güzel bir gelişme oldu.” dedi.

Your Porter App Ekibi

50 milyon dolarlık yatırımla ilgili Guesty kurucu ortak ve CEO’su Amiad Soto, “Halka açık pazarlarda, konaklama tesisi yönetiminde birçok oyuncu var. Aynı şey konut mülk yönetimi için de geçerli. Kısa süreli kiralamalarda, büyük oyuncu bulunmuyor. Bu bizim için büyük bir avantaj.” dedi.

Geçtiğimiz yıl Guesty, çok birimli listeler ve apart oteller dahil olmak üzere çeşitli mülk türlerini desteklemek için de ürün hedef yelpazesini genişletti. Yatırımcılar tarafından yapılan fonlamanın doğru bir karar olduğu üzerinde duruluyor. Rakamlara bakıldığında Amerika Birleşik Devletleri’nde 2021 yaz hacmi, 2019 yılından %32, 2020 yılından ise %282 yüksekmiş. İngiltere’de de yaz rezervasyonları yüzde 180 artmış. Dolayısıyla bu pazarda çok büyük bir potansiyel görülüyor.

Soto, “Kesinlikle büyük oteller için büyük değişimler oldu ve olmaya devam edecek. Ancak tatil kiralamaları için müşterilerine farklı bir deneyim sunan butik tarzı oteller, pandemiyle birlikte çok daha çekici hale geldi. Yatırımcılarımızın da inandığı şey bu.” dedi.

Guesty bugüne kadar toplamda 110 milyon dolar topladı. Yeni tur, Apax Digital Fund liderliğinde ve mevcut yatırımcılar Viola Growth, Flashpoint, Vertex Ventures, Kingfisher Investments Advisors ve La Maison Partners‘ın katılımıyla gerçekleşti. Apax’ın genel müdürü Daniel O’Keefe ise Guesty’nin yönetim kuruluna katılıyor.

O’Keefe yaptığı açıklamada; “Sofistike mülk yönetimi çözümlerini, hızla değişen bir küresel ekosisteme getirme misyonlarını hızlandırmaya yardımcı olmak için, Guesty ekibine yatırım yapmaktan heyecan duyuyoruz” dedi.

BlaBlaCar, Mobilize, RATP ve Uber, yeni proje Mobilite360 kapsamında güçlerini birleştirdi

Dört ana mobilite aktörü, Şehir İçi Mobilite ile ilgili ortak bir manifesto yayınlayarak, geleceğe dönük ortak vizyonlarını ortaya koydu.

4 şirket; BlaBlaCar, Mobilize (Renault Grubu), RATP ve Uber birbirini tamamlar nitelikteki uzmanlık bilgilerini Mobilite360 adı verilen proje ile bir araya getirecek. Böylece şehirlerde daha sade, yeşil, sürdürülebilir ve paylaşımlı mobilite çözümleri hayata geçirilecek

Günümüzde yeni mobilite hizmetlerinin kullanımının yaygınlaşması ve servis sağlayıcılar ile kamu arasındaki diyalog eksikliği de göz önünde bulundurulduğunda, bu dört ana mobilite aktörü, dört temele dayanan yeni bir şehir içi mobilite vizyonu ortaya koydu:

  • Ulaştırma sistemlerinden kaynaklanan kirliliği ve hizmet filolarının ve operasyonlarının karbon ayak izini azaltarak çevresel etkiye olumlu katkı sağlamak,
  • Kamusal alanların optimum kullanımı ve daha az yoğunluğa sahip şehirleri teşvik ederek yaşam kalitesini iyileştirmek,
  • Uygun ve erişilebilir teklifler geliştirerek herkesin mobiliteden faydalanabilmesinin sağlanması,
  • Emniyetli, güvenilir ve kullanımı kolay bir ulaştırma sistemi sunarak kullanıcı deneyimini iyileştirmek.

Geniş bir uzmanlık yelpazesini bir araya getiren proje: Mobilite360

Geniş bir uzmanlık yelpazesini bir araya getiren “Mobilite360” üyeleri, yeşil ve paylaşımlı ulaşımın benimsenmesini teşvik etmek için yeni altyapıların oluşturulması ile ilgili çalışmalar yapmayı planlıyor. Üyeler aynı zamanda ilk kilometreden son kilometreye talebe bağlı paylaşımlı mobilite hizmetlerini ve tamamlayıcı hizmetleri keşfederek yoğunluğun olmadığı saatlerde, gece de dahil olmak üzere hizmet sürekliliğini sağlamak istiyor. “Mobilite360” üyeleri kısa vadede, şehirde çeşitlilik içeren, daha esnek ve daha yeşil bir mobilite imkânı sunan bir deneyim başlatmak istiyor.

“Mobilite360” proje üyeleri amaçlarını gerçekleştirmek için, operatörler ve kamu yetkilileri arasında daha yaygın ve organize bir diyaloğa dayanan daha iş birlikçi bir yaklaşım getiriyor. Bu yaklaşım aynı zamanda bilgi ve uzmanlığın teşvik edilip denetimli paylaşılması ile inovatif mobilite çözümlerinin ortak inşası temel alıyor.

Şehir içi mobilite manifestosu ile 4 üye, mevcut mobilite sistemlerinin dönüşümü ve kamu yetkilileriyle iş birliği içerisinde tüm yolcular için zengin ve inovatif bir teklifin gelişimi için birlikte çalışma kararlılığı hayata geçiyor. Manifestoyla birlikte karbon içermeyen refah seviyesi yüksek ve daha kapsayıcı şehirler hedefleniyor.

4 markanın ortak açıklaması

Mobilize Genel Müdürü Clotilde Delbos: “Otomotiv dünyası değişiyor. Kullanıcılar daha esnek mobilite çözümleri arıyor ve şehirler otomobillerin ayak izini azaltmak istiyor. Mobilize, sektörde kendini bu dönüşüme adamış olan bir aktör. Ayrıca “Mobilite360” projesine katılmak ve bir yandan sürdürülebilir otomobil kullanımını destekleyerek optimize ederken, diğer yandan da çevresel etkisini azaltmak amacıyla ortaklarımızla çalışmak için sabırsızlanıyoruz.”

Uber Fransa Genel Müdürü Laureline Serieys: “Birlikte şehir içi mobilitenin enerji dönüşümünü hızlandırmak, ‘Mobilite360’ projesinin kurucu temellerinden biridir. Bu kolektif proje sayesinde Uber şehirlere ve kullanıcılara yeni çözümler sunabilecek. Bu proje sürdürülebilirlik stratejimiz ve bundan birkaç ay önce duyurmuş olduğumuz 2025 itibarıyla elektrikli araçlarımızın oranını yüzde 50’ye çıkarma planımız ile tamamen örtüşüyor.”

BlaBlaCar kurucu ortağı ve CEO’su Nicolas Brusson: “Koltukları boş bir şekilde seyreden otomobiller inanılmaz bir potansiyel içeriyor. Her gün 17 milyon sürücü tek başına yollarda seyahat ediyor ve bu da 40 milyon boş yer demek! ‘Mobilite360’ projesi ile, otomobil paylaşımını büyük ölçekte gerçek bir paylaşımlı ulaşım seçeneğine dönüştürmek istiyoruz.”

RATP Grubu Strateji, İnovasyon ve Gelişim Başkanı Marie-Claude Dupuis: “Bugün deklare etmekte olduğumuz manifesto, RATP Grubu’nun kendini akıllı, insancıl ve sürdürülebilir şehirler için tercih edilen, yeni fikirlere açık ve kentsel modellerde gerekli değişiklikleri yapmaya özen gösteren bir ortak olarak konumlandırma yaklaşımıyla uyumlu. İşte bu yüzden kamu yetkililerine şehirleri daha sürdürülebilir, kapsayıcı ve keyifli hale getirecek tüm araçları sağlamak için uzmanlık bilgimizi sunuyoruz.”

Kolektif House, Maslak bölgesindeki ikinci lokasyonunu açmaya hazırlanıyor

Pandemi ile birlikte iş hayatı dönüşürken, deneyimini ve çevikliğini ortaya koyarak geliştirdiği yenilikçi çözümlerle çalışma hayatının dönüşümüne öncülük eden Kolektif House, Maslak’ta yeni lokasyonunu açmaya hazırlanıyor. Kolektif House’un Aksoy Plaza’da yer alacak lokasyonu, haziran ayında üyelerin hizmetine sunulacak.

Bugün itibariyle Levent, Maslak, Ataşehir ve Şişhane de dahil olmak üzere farklı lokasyonlarda hizmet veren şirket, yeni lokasyonunu haziran ayında Maslak Aksoy Plaza’da açmaya hazırlanıyor.

Farklı ihtiyaçlara yönelik yeni nesil çalışma alanları bir arada

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Kolektif House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Onur, “Salgın ile birlikte günümüzde küçük büyük fark etmeksizin tüm şirketler çalışanların dilediği zaman dilediği yerden çalışmasına olanak tanıyan esnek ofis çözümlerine yöneliyor. Hibrit çalışma modelinin benimsendiği yeni iş hayatında ofisler şehrin kalbinde yer alan merkez ofis ve çalışanların yaşadığı yere yakın lokasyonlardan çalışabileceği uydu ofisler olarak konumlanıyor. Birçok şirket ise bunlara ek olarak günlük ofis kullanımına imkân sunan “kullandığın kadar öde” sistemini ofis çözümlerine etmeye başladı.

Bu esnek yapı kurumlar için maliyet avantajı sağlamanın yanında bireyleri daha özgür ve mutlu, şirketleri ise daha verimli kılıyor. Kolektif House olarak bizler de Maslak’ta açacağımız yeni lokasyonumuzda farklı ihtiyaçlara yönelik yenil nesil çalışma alanlarını bir arada topladık. Maslak Aksoy Plaza’da her profilden firma için alanlar yarattık. Yeni lokasyonumuzda küçük ve orta ölçekteki firmalar için paylaşımlı ofis çözümlerimize ek olarak kurumlar için de talebe göre tasarlanan Kolektif Enterprise çözümlerimizi sunuyoruz. Böylece kendilerine özel izole bir alana sahip olan kurumsal üyelerimiz aynı zamanda çalışanlarının network’ünü geliştirebilecekleri ve yeni iş birliklerine kapı aralayabilecekleri bir yapıya kavuşacak” dedi.

“Yenilikçi ürünlere iş hayatının dönüşümüne öncülük ediyoruz”

Ön kiralamalara başladıklarını belirten Ahmet Onur: “Bu dönüşümü iyi kullanan firmalar rotasyonlu çalışma modelini kalıcı olarak sahiplendi ve daha küçük merkez ofislere geçip, esnek çözümlerle merkez ofislerini desteklemeye başladı. Yeni çalışma hayatında bu senaryoyu çok daha sık göreceğiz. Kolektif Enterprise’da, ortaya çıkan ihtiyaca göre ihtiyaç duyulan büyüklükteki ofisi kurumun tercihleri doğrultusunda tasarlayıp, tüm operasyonel süreçlerini verimli bir şekilde yönetiyoruz. Böylece şirketler yatırım maliyetlerine katlanmadan, tüm operasyonu tek elden yönetebilmenin yanında m2’lerini azaltarak ilave verimlilik elde ediyor. Öngörülemeyen bir durum ya da personel sayısında değişiklik olması durumunda ise şirketlere büyüyen ya da küçülen ekipler için mevcut metrekarenin belirlenmesinde nihai çevikliği sunuyoruz. Ayrıca, esnek çalışma alanlarının tercih edilmesi çalışan bağlılığı, memnuniyeti, verimliliği/üretkenliği, yaratıcılığı ve motivasyonu açısından da büyük katkı sağlıyor.”

“Yenilikçi ürünlere iş hayatının dönüşümüne öncülük ediyoruz”

Ayrıca Onur, “Bu yeni yapıda çalışmanın olduğu her yerde anılmayı hedefledik. Bu hedef doğrultusunda herkes için çalışma hayatını daha iyi bir geleceğe taşıyan marka olma ve Kolektiflilere değer katacak yenilikçi çözümler sunma vizyonuyla çözümlerimizi farklı koşullara adapte ederek, çalışma kültürünün dönüşümüne öncülük ediyoruz. Bugün gelinen noktada dönüşüm sürecinde pek çok kurumun tercih ettiği stratejik bir ortak olmayı başardık. Yenilikçi çözümlerimizle birey ve şirketleri özgürleştirmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Thread In Motion tarafından geliştirilen akıllı eldiven Glogi, CarrefourSA depolarında kullanılmaya başlandı

Sürdürülebilirlik vizyonuyla çalışanları için doğrusunu sağlamayı amaçlayan CarrefourSA, desteklediği ve ürün satın aldığı Thread In Motion’ın geliştirdiği akıllı eldiven Glogi’yi kullanarak zamandan ve maliyetten yüzde 50 tasarruf ediyor. Sekiz farklı ülkeye ihraç edilen ürün, lojistik sektöründeki operasyonel süreçleri akıllı hale getiriyor.

Endüstriyel giyilebilir teknolojiler ve entegre yazılımlar geliştiren Thread in Motion, geçtiğimiz ay yeni ürünü Glogi’yi duyurmuştu. Zaman ve maliyetten yüzde 50 verimlilik sağlayan Glogi’yi Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA da 11 deposunda kullanıyor.

Özellikle lojistik süreçlerinde kullanılan akıllı eldiven, mal giriş-çıkış, toplama, ayrıştırma, mal sayım, e-ticaret operasyonları gibi pek çok iş sürecinde kullanılıyor. Ürün ve şirket hakkında konuşan Thread in Motion’ın Kurucu Ortağı ve CEO’su Kadir Demircioğlu, “Thread in Motion olarak kurulduğumuz günden bu yana müşterilerine kulak veren ve onların geri bildirimlerini alarak isteklerine cevap vermeyi görev bildik. Özellikle pandeminin de etkisiyle lojistik sektöründe yaşanan büyük değişime uyum sağlamak üzere akıllı eldiven Glogi’yi çıkardık; böylece hem lojistikteki süreçleri iyileştirerek hem de operasyon hızını yüzde elli artırarak amaçladığımız müşteri memnuniyetini sağladık. Yerli bir şirket olarak ülkemizde Türk mühendislerimizle beraber geliştirdiğimiz eldivenleri artık sekiz farklı ülkeye ihraç ediyoruz. Bu, bizim için büyük bir gurur kaynağı.” dedi.

CarrefourSA’dan girişimlere destek

Akıllı eldiven Glogi, eller serbest kullanım kolaylığı ve sadece 45 gram olmasıyla lojistik sektöründe çığır açıyor. Ayrıca, çalışanların mutluluğunu ve ergonomisini düşünen yeni nesil el terminalleri, CarrefourSA depolarındaki mevcut sistemlere kolayca entegre oluyor.

Girişimleri satın alma yöntemiyle desteklemeye çalışan CarrefourSA, Thread In Motion ile 2019 yılından bu yana entegre bir şekilde çalışlarak Glogi akıllı eldiven kullanıyor. Tüm depo operasyonuna pozitif etki eden Glogi ile CarrefourSA, çalışanları arasında işlemlerde yüzde 50’yi aşkın bir hız artışı yakaladı. Bunun yanı sıra insan kaynaklı hatalar da neredeyse sıfıra indirgendi. Sahadan toplanan bilgiler ölçümlenerek daha doğru kararlar alınmaya başladı.

Thread In Motion’ın değerlemesi 100 milyon TL

Almanya ve İngiltere’nin başı çektiği sekiz farklı ülkeye ihracat yapan şirket, geliştirdiği yazılım platformu sayesinde veri analizi de sağlayarak lojistik sektöründe tüm süreçleri optimize ediyor. Sabancı Holding Kurumsal Girişim Sermayesi Sabancı CVC’nin yapmış olduğu yatırım ile 100 milyon TL’nin üzerindeki değerlemesiyle günden güne daha da güçleniyor.