Ana Sayfa Blog Sayfa 545

Google, aşı ve test sonuç kartlarının Android cihazlarda saklanabileceğini duyurdu

Dünya teknoloji devi Google, yeni Passes API özelliği ile sağlık kuruluşları, resmi ve diğer kurumlardaki geliştiricilerin dijital aşı ve test sonuç kartlarını oluşturmalarını mümkün kılıyor. Passes API genellikle kullanıcıların bilet, yolcu biniş ve hediye kartlarını Google Pay’de saklamaları için kullanılıyordu. Geçtiğimiz Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, aşı kartı ve test sonuçlarını cihazlarında saklamak isteyen Android kullanıcılarının, alışılmışın aksine, Google Pay uygulamasına sahip olmaları bir zorunluluk değil. Bunun yerine, kullanıcılar ana ekran kısayolundan direkt olarak kartlara ulaşabilecekler.

Kartlarda sağlık kuruluşunun adı ve logosunun yanı sıra kişinin adı ve doğum tarihi gibi bazı ilgili bilgiler mevcut olacak. Google’ın paylaştığı örnek aşı kartında Los Angeles merkezli Healthvana şirketine yer verdiği görülse de, henüz hangi sağlık sistemi kuruluşlarının bu projeyle ilgilendiğine dair bir bilgi verilmedi. Önümüzdeki günlerde ortaklık yapacak şirket isimlerinin belli olacağı açıklandı.

Google’ın aşı ve test sonuç kartları, yazılı kartların yalnızca dijital ortama aktarılmış kopyaları olduğundan, özelliğin herhangi bir devlet kurumuyla bağlantısı söz konusu değil.

ABD genelinde tanıtımının yapılması planlanan özelliğin, ilerleyen zamanlarda yurtdışı kullanıcılarının kullanıma da açılacağı duyuruldu. Özelliğin kullanılabilmesi için cihazlarda Android 5 veya sonraki sürümlerin yüklü olması gerekiyor. İlave güvenlik sağlayabilmek için kullanıcıların ayrıca bir ekran kilidi ayarlamaları bekleniyor.

Passes API özelliği kullanıcıların kendilerinin direkt olarak dijital aşı ve test sonuç kartları oluşturabileceği anlamına gelmiyor. Google, kart sahipleri ve geliştiricileri bir araya getirerek, kuruluşların kendi sistemlerinde bulunan verileri dışa aktarım yoluyla dijital ortama aktarabilmelerini sağlıyor.

Hepsiburada, dünya teknoloji borsası NASDAQ’ta halka arz edilen ilk Türk şirketi oldu

20 yılı aşkın süredir Türkiye’de ticaretin dijitalleşmesi için çalışan Türkiye’nin Hepsiburada’sı NASDAQ Borsası’na halka açılarak küresel teknoloji devlerinin arasındaki yerini aldı.

NASDAQ’ta Hepsiburada’nın hisselerinin işlem görmeye başlaması onuruna düzenlenen dijital gong töreninde konuşan NASDAQ Başkanı ve CEO’su Adena Friedman, “Başarısıyla Türkiye ve dünyanın dört bir yanındaki teknoloji start-upları için gerçek bir ilham kaynağı olan Hepsiburada’nın gelecek hikayesini birlikte yazmak için sabırsızlanıyoruz,” diye konuştu.

Hepsiburada’nın halka arz hisse fiyatı 12 dolar ve buna göre açılış piyasa değerlemesi yaklaşık 4 milyar dolar düzeyinde olurken, halka arzdan elde edilen gelir 700 milyon doların üzerinde gerçekleşti.

Hepsiburada CEO’su Emirdağ, halka arz sürecinin başarıyla tamamlanmasının, uluslararası yatırımcıların Hepsiburada ve Türkiye hikayesine besledikleri inancın ve güvenin somut göstergesi olduğunu ifade etti.

Hepsiburada CEO’su Murat Emirdağ, “Hedefimiz, halka arzla birlikte kurumsal ve finansal yapımızı daha da güçlendirerek, müşteri odaklı iş süreçlerimizi, teknoloji altyapımızı, ürün ve hizmet çözümlerimizi sürekli yenilemek ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamak,” diye konuştu.

NASDAQ CEO’su Friedman: “Başarınız gerçek bir ilham kaynağı.”

Hepsiburada’nın halka arzı için düzenlenen gong töreninde konuşan NASDAQ Başkanı ve CEO’su Adena Friedman NASDAQ’ta işlem görecek ilk Türk şirketi olması nedeniyle Hepsiburada’yı kutladı. Bu halka arzı gerçek bir ilham kaynağı olarak nitelendiren Friedman, şunları söyledi: “Türkiye’de önde gelen bir e-ticaret platformu yaratmanın yanı sıra, daha kapsayıcı bir işgücü oluşturma konusundaki kararlılığınız da aynı derecede ilham verici. ‘Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü’ programınız 2017 yılından bu yana 19.000’den fazla kadın girişimciye ulaştı. 2020 yılına gelindiğinde Hepsiburada platformunda yer alan işletmelerin %20’sinden fazlasının sahiplerinin kadın girişimciler olması etkileyici bir başarı. Kurucusu kadın olan bir girişimin, bu alanda çok daha önemli mesafeler kat ederek, sayısız kadının hayatında olumlu değişim yaratacağından kuşkum yok.”

“TÜRKİYE’NİN YERLİ VE MİLLİ ŞİRKETİ OLARAK BU HALKA ARZ İLE GURUR DUYUYORUZ”

Konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan Hepsiburada CEO’su Murat Emirdağ, “NASDAQ’ta halka açılmamız, Türkiye’nin de küresel e-ticaret haritasında yerinin olduğunu kanıtlaması ve global teknoloji devlerinin arasına bir Türk şirketinin adını yazdırması adına son derece anlamlı bir gelişme,” dedi.

Emirdağ, uluslararası yatırımcıların Türkiye’nin ve e-ticaretin gelecek hikayesine inanarak Türkiye’ye yatırım yapmalarının ve yatırım iştahının çok yüksek olmasının, Türkiye’deki diğer tüm şirketlere iyi bir örnek olacağına inandıklarını ifade etti.

Halka arzla birlikte, daha kurumsal bir yapıya kavuşarak, güçlenen sermaye yapısıyla müşteri odaklı iş süreçlerini ve hizmetlerini sürekli geliştirerek büyüme ve başarıyı sürdürülebilir kılmak istediklerini aktaran Emirdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hepsiburada Türkiye’den doğup dünya markası olma yolculuğunda emin adımlarla ilerleyen ilk ve tek yerli ve milli şirket. Platformumuzda yer alan 45 bini aşkın iş ortağımızla birlikte, geçtiğimiz sene %100’ün üzerinde büyüme kaydederek 17 milyar TL’lik işlem hacmine imza attık. Hepsiburada olarak, Türkiye’deki KOBİ’lerin, işletmelerin ve yeni girişimlerin işlerini büyütmelerine kaldıraç görevi yaparken aynı zamanda sürdürülebilir ekonomik büyümeye katkı sağlamaya devam etmek istiyoruz. NASDAQ’ta teknolojinin devler liginde halka açık olmak, bu yolda bize hem rehberlik edecek hem de güç verecek.”

TÜRKİYE’NİN SÜPER UYGULAMASI

Hepsiburada, ülke genelindeki akıllı operasyon ve lojistik merkezleri, HepsiExpress, HepsiJet, HepsiGlobal, HepsiPay gibi katma değerli servislerden oluşan dev ekosistemiyle, Türkiye’nin ilk süper uygulama platformu olarak gelişimini sürdürüyor. Türkiye’de emsali bulunmayan “Süper Uygulama” ile Hepsiburada, müşterilere geniş bir yelpazede ürün ve hizmetleri (e-ticaret, süpermarket, ödemeler, havayolu biletleri) ve farklılaştırılmış bir kullanıcı deneyimini tek bir uygulama üzerinden sunuyor.

Online şirket kurma platformu Mükellef, KOSGEB desteği almak isteyen girişimcilere danışmanlık hizmeti veriyor

Yeni iş fikirlerini kolay, hızlı ve güvenilir bir şekilde hayata geçirmek isteyen bireysel girişimcilerin şirket kurma süreçlerini hızlandırarak, 10 dakikada şirket kurmalarını sağlayan Mükellef, KOSGEB Girişimcilik Desteği’ne başvurmak isteyen girişimlere danışmanlık hizmeti veriyor.

Şu ana kadar Mükellef üzerinden 5 bin TL’lik KOSGEB Girişimcilik Desteği’ne başvurmak isteyenlerin yüzde 85’inin eğitimlerini tamamladıklarını söyleyen Mükellef Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Okan Şafak, girişimcilerin, Mükellef eğitimleri ile KOSGEB Geleneksel Girişimcilik ve İleri Girişimcilik Destekleri hakkında detaylı bilgilere sahip olabileceklerini kaydetti. Ayrıca, girişimcilerin, Mükellef üzerinden başvurularını yapabileceklerini, herhangi bir revizyon talebinde danışmanlık ve servis hizmetini online olarak alabileceklerinin altını çizdi.

KOSGEB’in Girişimcilik Programı için 5 aşama

KOSGEB Girişimcilik Desteği’nden faydalanmak için başvuru sahibinin 18 yaşından büyük, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, daha önce KOSGEB’den destek almamış olması ve ayrıca şirket kuran girişimcinin, şirketin faaliyetleri süresince; başka bir işverene bağlı olarak, yani SGK’lı çalışmıyor olması gerektiğini söyleyen Okan Şafak:

“Bahsettiğim temel şartları sağlayan girişimciler öncelikle ilgili girişimcilik eğitimini tamamlamalı. Daha sonra şirket kuruluşu işlemleri, KOSGEB veri tabanına kayıt, KOSGEB KOBİ beyannamesinin verilmesi ve yeni girişimci desteğine başvurulması aşamalarının da tamamlanması gerekiyor. Mükellef aracılığıyla başvuranlar için hazırladığımız örnek iş planı dokümanımız sayesinde başvurularda yüzde 99 oranında başarılı oluyoruz. Girişimci, hızlı bir şekilde teşvike ulaşıyor. Projenin KOSGEB tarafından onaylanması durumunda, girişimler için, şahıs veya sermaye şirketine bağlı olarak değişen kurulum desteği, personel istihdamına bağlı olarak performans desteği ve ileri girişimcilik için makine ve teçhizat desteği sağlanıyor.” dedi.

Microsoft’un Windows 11’i 2021 yılının sonuna doğru piyasaya sürmesi bekleniyor

Microsoft tarafından geliştirilen ve bugün tüm dünyada bir milyardan fazla insanın güvenle üretmesine, iletişim kurmasına, öğrenmesine ve başarılı olmasına katkı sağlayan Windows platformunun en yeni sürümü Windows 11‘i duyurdu.

Pandemi sürecinde hayatımıza giren hibrit çalışma ve öğrenme modelini destekleyen Windows 11 ile kullanıcı deneyiminin zenginleştirilmesi hedefleniyor.

Performans, güvenlik ve yönetilebilirlik konularında taviz vermeyen daha aerodinamik ve bireysel bir bilgisayar deneyimi vadeden Windows 11, yeni hibrit çalışma modelinde ihtiyaç duyulan modernize edilmiş kullanıcı arayüzüyle performans artışına katkı sağlıyor. Yeni sürümün güncellenmiş modern başlangıç menüsü sayesinde kullanıcıların tavsiye edilen dokümanları ve uygulamaları bulmaları kolaylaşıyor.

Bunun yanında daha büyük ve gelişmiş bir Microsoft Store sunan Windows 11 ile iş ortağı ekosistemi de yeni nesil bir inovasyon ile tanışıyor. Yeniden tasarlanan ve sadeleştirilen program sayesinde insanlara, uygulamalara, bilgiye ve oyunlara erişim hızlanıyor.

Windows 11’in oyun oynamak için de bugüne dek geliştirilmiş en iyi Windows programı olduğu belirtiliyor. Windows 10 kullanan cihazların ücretsiz olarak yükleyebileceği Windows 11’in 2021 sonuna doğru piyasaya sürülmesi bekleniyor.

Canlı yayın konser platformu Mandolin, 12 milyon dolar yatırım aldı

Pandeminin sanatçıları hayranlarından ayırmasıyla birlikte geçtiğimiz sene canlı yayın konserlerine olan ilgi artmıştı. Sanatçıların pandemi süresince farklı platformlardan hayranlarıyla etkileşime geçebilmek için gösterdikleri çaba Haziran 2020’de bir girişimcilik örneğini hayata geçirdi.

Krizi fırsata çevirmeyi başaran Mandolin kısa sürede kuruluşunu tamamlayıp canlı müziği seyircilerle yeniden buluşturdu. Şirket, kuruluşundan kısa bir süre sonra, geçtiğimiz Ekim ayında, başlangıç sermayesine 5 milyon dolar yatırım almıştı.

Canlı yayın konser platformlarının öncülüğünü yapan Mandolin, 645 Ventures ve Foundry Group gibi girişim sermayesi şirketlerinin yanı sıra, High Alpha ve TIME Ventures’tan yatırım aldı. Geçtiğimiz ay birinci yılını dolduran şirketin şimdi ise 12 milyon dolar Seri A yatırım aldığı duyuruldu.

Konser mekânlarının yeniden hayran kitleleri ve sanatçıları buluşturması tüm dünyada beklenirken canlı yayın platformlarının geleceği ise merak konusu. Normalleşme adımlarının atılmasıyla ABD merkezli Mandolin’in nasıl bir yol izleyeceği ise kısmen belli oldu. Şirket geçtiğimiz günlerde hibrit konser ve festivaller için kullanılması planlanan Live+ platformunun tanıtımını yaptı.

Şirketin kurucu ortağı ve CEO’su Mary Kay Huse yaptığı bir açıklamada bu platformun canlı gösterileri güçlendiren bir tamamlayıcı olmasını beklediklerini açıkladı. Geçtiğimiz hafta Variety ile röportaj yapan Huse, yüz yüze katılımcıların yüzde 50’sinden fazlasının mekândayken dijital olarak bir şeyler deneyimlediğini görmek istediklerini söyledi.

Pandemi sonrası normalleşme ile birlikte canlı yayın konserlerinin modasının geçeceği iddia edilse de, Mandolin’in 4000 hayranla yaptığı bir ankete göre seyirciler dijital deneyimleri tamamen geride bırakmayı düşünmüyor. Live+ platformunun seyirci ve sanatçılar için avantajlarını duyurmanın heyecanını yaşayan şirkete, pandemi sonrasında da başarılar diliyoruz.

Berlin merkezli enerji girişimi Kowry Energy, Rolls-Royce’dan yatırım aldı

Rolls-Royce, sürdürülebilir ve merkezi olmayan enerji sistemleri sağlayıcısı olan Berlin merkezli start-up Kowry Energy‘ye yatırım yaptığını duyurdu. Kowry, fotovoltaik ve batarya depolama sistemleri gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını bir araya getiriyor ve Sahra Altı Afrika’daki enerji altyapısının sürdürülebilir bir şekilde genişlemesini destekliyor.

Power Systems CFO’su Louise Öfverström konuyla ilgili olarak, “Afrika pazarı, merkezi olmayan enerji arzı için muhteşem bir potansiyel sunuyor. Coğrafi koşullar, sanayi ve kamu müşterileri için minimum fosil yakıt kullanımıyla çalışan, iklim dostu ve yerel bir güç kaynağı oluşturma imkânı sağlıyor. Yeni bir şirket olan Kowry Energy, hızla büyüyen Afrika enerji piyasasının gerçeklerine uyum sağlayabiliyor. Yatırımcı ve endüstri ortağı olarak Rolls-Royce, pazarda Kowry Energy’ye güçlü bir konumlandırma sağlıyor. Start-up şirketi Kowry, projelerinin uygulanmasında desteğimize ve bilgi birikimimize sonuna dek güvenebilir” dedi.

Kowry Energy Kurucusu Ndiarka Mbodji ise şu açıklamayı yaptı: “Gezegenimizin karşı karşıya kaldığı iklim sorununun, ancak bugün enerjiden yoksun yaşayan 600 milyon Sahra Altı Afrika insanının da sürece dâhil edilmesi sayesinde başarıyla çözülebileceğine inanıyoruz. Bunun için, ölçekli ve hızlı şekilde sürdürülebilir enerji erişimi sağlayan yenilikçi iş modelleri gerekiyor. Ölçeğe dayalı iş modelimiz ve yatırımcımız Rolls-Royce Power Systems’ın desteğiyle, Kowry Energy olarak bunu başaracağımızdan eminiz.”

Kowry Energy, yerel bağımsız güç sağlayıcılar ve işletmecilerle işbirliği içinde, 1 MW’a kadar olan talepler için fotovoltaik sistemler ve batarya depolamalı enerji çözümleri sağlayacak. Bu, fosil yakıtların kullanımını en aza indiriyor ve Afrika’daki iklim koşullarından en uygun şekilde faydalanıyor. Kowry Energy, müşterilerini proje geliştirme ve tasarımdan ekipman tedarikine kadar her adımda destekliyor ve müşterilerine tamamen entegre hibrit çözümler sunuyor.

Mbodji ayrıca, “Bu yıl Mali ve Nijerya’da bu çalışmaları başlatıyor olmaktan, iş modelimizin 17 milyon dolarlık mevcut proje stoğuyla onaylandığını ve hızla büyüdüğünü görmekten heyecan duyuyoruz. Sahra Altı Afrika’da sürdürülebilir enerji erişimi konusuna kendilerini adayan daha fazla yatırımcıyı ağırlamayı dört gözle bekliyorum” dedi.

Uber Taksi, İstanbul ve Ankara’dan sonra artık İzmir’de de faaliyetlerine başladı

Paylaşımlı yolculuk uygulaması Uber, İstanbul ve Ankara’dan sonra Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olan İzmir’de de sarı taksilerle hizmet vermeye başlayarak Türkiye’deki faaliyetlerini büyütmeye devam ediyor.

Uber Türkiye Genel Müdürü Neyran Bahadırlı, “Uber Taksi’nin İstanbul ve Ankara’nın ardından, Türkiye’nin üçüncü büyük şehri İzmir’de de faaliyete başlamasının heyecanını yaşıyoruz. Uber teknolojisinin, hem İzmirlilere, hem de yerli ve yabancı turistlere büyük kolaylık sağlayacağını düşünüyoruz. UBERAŞI kampanyamıza İzmir’i de dahil ettik.” dedi.

Kullanıcılarının dakikalar içinde diledikleri yere kolayca ulaşmalarını sağlayan ulaşım teknolojisi platformu Uber, her yolculukta sigorta koruması, GPS üzerinden yolculuk takip imkanı, sürücü taramaları ve sürücü puanlama sistemi ile her zaman yüksek güvenlik standartları sağlamayı hedefliyor. Uber, uygulamasını kullanan tüm kullanıcı ve sürücülerle, daha güvenli bir yolculuk deneyimi sağlamak amacıyla, her yolculuk öncesinde uygulama üzerinden maske kullanıp kullanmadıklarını teyit ediyor.

Uber İzmir’e gelişini kutlamak adına tüm kullanıcılarına İzmir’de 40 TL’ye kadar bir ücretsiz yolculuk hediye ediyor. Tüm Uber kullanıcıları MERHABAIZMIR kodu ile ücretsiz yolculuk imkanından faydalanabilecekler.

Uber’in Türkiye’deki aşılama sürecine destek olmak amacıyla başlattığı aşı kampanyası İstanbul ve Ankara’ya ek olarak artık İzmir’de de geçerli olacak. Uber kullanıcıları UBERAŞI koduyla İzmir’de Covid-19 aşısı yapılan bütün özel ve devlet hastanelerine gidiş dönüşte 40TL’ye kadar 2 ücretsiz yolculuktan faydalanabilecekler. Ücretsiz yolculuk kodunu kendiniz veya aşı olacak bir yakınınız için kullanabilirsiniz.

Uber uygulaması nasıl çalışır?

  1. Uygulamayı akıllı telefonunuza indirin
  2. Şehrin herhangi bir yerinden Uber uygulamasını açın, varış noktanızı girin ve Uber Taksinizi çağırın
  3. Taksiyi uygulama üzerinden takip edin, taksinin sizi almak için kaç dakika içinde varacağını ve sürücü ile ilgili tüm bilgilerin yanı sıra aracın model ve plaka numarasını takip edin.

Uber uygulamasının Wallet sekmesi altındaki promosyonlar bölümüne MERHABAIZMIR ve UBERAŞI promosyon kodlarını girerek kampanyalardan faydalanabilirsiniz.

Getir, İspanya merkezli hızlı market teslimat uygulaması BLOK’u satın aldı

Getir, hızlı market teslimatı sektöründe faaliyet gösteren BLOK uygulamasının tamamını satın alarak, Barselona, Madrid ve Milano’da kendi adıyla hizmet vermeye başlayacak.

Dünyada bir ilki 2015 yılında Türkiye’de başlatarak ortalama 10 dakikada market ürünlerini kullanıcılarla buluşturan Getir, ilk kez bir şirket satın alımı gerçekleştirerek Avrupa pazarındaki konumunu güçlendirdi.

Bu yıl içinde Londra, Amsterdam, Berlin ve Paris’te faaliyete geçen Getir, global genişleme hedefi doğrultusunda Güney Avrupa pazarında faaliyet gösteren BLOK’un tamamını satın aldı. BLOK’un Barselona, Madrid ve Milano’da sürmekte olan hizmeti artık Getir adıyla devam edecek. BLOK’un gerekli çalışmaları tamamlayıp faaliyete geçmeye hazır hale getirdiği Roma ve Lizbon operasyonları da Getir markası ile önümüzdeki günlerde kullanıma açılacak. Böylelikle Getir, Avrupa’da hizmet verdiği ülke sayısını 7’ye çıkararak, Türkiye ile birlikte toplamda 8 ülkede faaliyet gösterecek.

Barselona, Madrid ve Milano sokaklarını Getir moru ile renklendireceğiz

Geçtiğimiz haftalarda tamamlanan dördüncü yatırım turunda aldığı 555 milyon dolarlık yeni yatırımla birlikte 7.5 milyar dolar değerlemeyi aşan Getir’in Kurucusu Nazım Salur; “Öncüsü olduğumuz sektörün büyümesi ve güçlenmesi için yeni iş birliklerini değerlendirmeye gayret ediyoruz. Sektöre giriş yaptıktan sonra kısa zamanda büyük başarılar elde eden, aynı zamanda kültürel uyumumuzun da tam olduğuna inandığımız BLOK uygulamasını bünyemize kattık. Londra, Amsterdam, Paris ve Berlin’den sonra şimdi de Barselona, Madrid ve Milano sokaklarını Getir moru ile renklendireceğiz” dedi. BLOK’un İspanya ve İtalya’daki yerel tecrübe ve bilgisinin önemine de dikkat çeken Salur, “BLOK’un yereldeki başarısı sayesinde bölgedeki en iyi hizmeti veren şirket olacağımıza inancımız tam” şeklinde konuştu.

Yıldız Holding, UYDU adını verdikleri hibrit çalışma modeline geçiş yaptı

Yıldız Holding, hızla değişen iş dünyasında çalışma modellerinin verimliliği ve dönüşümü üzerine yapılan araştırmalardan ve çalışan beklentilerinden yola çıkarak yeni bir çalışma modeline imza attı.

1 Eylül 2021 tarihinden itibaren devreye alınacak UYDU-Yeni Nesil Çalışma Modelleri projesi üç ana unsura dayanıyor: Anketler yoluyla çalışanlardan alınan geri bildirim, mevcut işlerin ve iş gücünün analizi, dünyadaki eğilimlerin ve uygulamaların incelenmesi. Bu aşamaların tamamlanmasının ardından Holding çalışanlarının ve uzmanların katkılarıyla titizlikle tasarlanan UYDU modelinde, çalışanların görev ve sorumluluklarına bağlı olarak ofisten, hibrit, uzaktan ve sahada çalışma sistemleri bulunuyor.

Farklı çalışma modellerine dahil olan iş aileleri arasında iletişimin kesintisiz bir şekilde devam etmesini sağlayan UYDU kapsamında her bir çalışma şekli için özel koşulları ve gereklilikleri de detaylandıran Yıldız Holding, böylece daha verimli, dinamik ve çevik bir yapıya kavuşacak. Kademeli olarak devreye alınacak UYDU projesi, 1 Ocak 2022 tarihine kadar Yıldız Holding’de ve Holding’e bağlı Türkiye’deki tüm şirketlerde hayata geçirilmiş olacak. UYDU ile birlikte Yıldız Holding binaları ve ofisleri de yeniden tasarlanacak; fiziksel ve sanal ortamın iç içe geçtiği, ortak çalışma alanlarının arttığı, dijital toplantılara özel alanların sağlandığı, sosyalleşmeyi artıran mekânlar yaratılacak.

Tütüncü: “Çalışan deneyimine olumlu katkısı olacak UYDU ile birlikte yeni yeteneklerin şirketlerimizi tercih etmesini ve mevcut çalışan bağlılığını da artırmayı hedefliyoruz”

Yeni nesil çalışma modelleriyle bugünün gerekliliklerine uyum sağlamanın ötesinde geleceğin ihtiyaçlarına göre de uyarlanabilecek bir yapıya kavuşulacağını vurgulayan Yıldız Holding CEO’su Mehmet Tütüncü şunları ifade etti: “Küresel salgın dönemi özellikle yeni çalışma modelleri açısından tüm iş dünyası için önemli bir deneyim oldu. Beklenmedik değişimlere uyum anlamında kritik bir örnek olan salgın sürecinde uzaktan çalışma modelini hızlı bir şekilde tüm ofislerimizde hayata geçirdik. Ayrıca iş yapış yöntemlerimizin geleceği üzerinde çalışarak değişimin mümkün ve uygulanabilir olduğunu gördük. Bu kapsamlı çalışmanın somut çıktısı da ‘UYDU – Yeni Nesil Çalışma Modelleri’ oldu. Bugünün ihtiyaçlarını ve yeni nesil çalışanların beklentilerini karşılayan, gelecekteki ihtiyaçlara göre yeniden yapılandırılması da mümkün olan UYDU, değer yaratmayan işlerden uzaklaşmayı ve verimliliği artırmayı da sağlayacak. Çalışan deneyimine olumlu katkısı olacak UYDU ile birlikte yeni yeteneklerin şirketlerimizi tercih etmesini ve mevcut çalışan bağlılığını da artırmayı hedefliyoruz. UYDU’nun devreye alınmasıyla eş zamanlı olarak ofislerimizde de bazı fiziksel değişimler yaparak inovasyonu ve birlikte çalışmayı, iletişimin sürekliliğini, aidiyet duygumuzu destekleyen bir çalışma ortamı yaratacağız. Aynı zamanda, çalışanlarımızın esenliğini korumak amacıyla yeni programları da gündemimize almayı hedefliyoruz.”

Innovate21st programında Fintegre, WorqCompany ve Agriofinans’a yapılan yatırımlar iki katına çıkarıldı

Innovate21st Fintech İvmelendirme programında Fintegre, WorqCompany, Agriofinans şirketlerine yapılan toplam yatırımlar planlanan miktarın 2 katına çıkarak, 1 milyon dolar seviyesine ulaştı.

Şirketler kapattıkları yatırım tutarları ile yıllık 3 kat ve üzeri büyüme hedefleri için gerekli ilk aşama finansmanını sağlamış oldu.

Yatırım turuyla beraber ivmelendirme programına dahil olan şirketler, finansman dışında, Innovate21st programının startupların yol haritasında kritik öneme sahip konularda eğitim ve mentorluk olanaklarından yararlanmaya başladı.

Finansman ve ‘know how’ taraflarında aldıkları desteklerle hızla büyüyen startuplar, Seri A yatırım turları yolunda önemli bir kilometre taşını geride bırakmış oldu.

İlk program Mayıs 2020’de başlamıştı

İlk programı Mayıs 2020’de başlayan Innovate21st Yatırım ve İvmelendirme Programı ile, idacapital, Akiş GYO ve Akkök Holding liderliğinde EtkiYap Girişim’in de yer aldığı yatırımcılarla, geniş çaplı bilgi tabanı ve venture capital desteğini sunarak Perakende, Alışveriş ve Ticari Gayrimenkul alanlarında dijitalleşmenin yol açtığı değişimle oluşan yeni ihtiyaçlara yenilikçi çözümler geliştiren girişimcileri desteklemişti.

Programın ilk fazında 90’ın üzerinde başvuru arasından,

Kozmetik sektöründe artırılmış gerçeklik üzerine çalışan Pulpo AR, lojistik ve depolama alanında pazar yeri mantığıyla hizmet veren Park Palet ve Navlungo, idacapital tarafından düzenlenmiş olan ivmelendirme programına katılmaya hak kazanmıştı ve bu şirketlere 450 bin dolar Seri A öncesi yatırımı yapılmıştı.

15 Kasım’da anons edilen finansal teknolojiler programına ise 100’ün üzerinde girişim başvurdu. Belirli seçim aşamalarının ardından,

  • Birçok dikeyde aktif olarak faaliyet göstermekle beraber temelinde teknolojiye erişebilirlik ve alım gücünü artırmaya yönelik POS finansmanı sağlayan Fintegre,
  • Tarımsal üretim ve değer zinciri finansmanını yeniden tasarlayan tarım odaklı bir finansal teknoloji girişimi olan Agriofinans,
  • Şirket kuruluşu, ofis çözümleri, finansal raporlama, muhasebeci yönetimi, e-ticaret entegrasyonları ve startup çözümleri gibi tüm profesyonel hizmetleri tek bir kaynaktan alabilecekleri yeni nesil hizmet platformu olan WorqCompany

idacapital tarafından düzenlenen ivmelendirme programına katılmaya hak kazanmış ve bu şirketlere 500.000 USD Seri A öncesi yatırımı yapılmıştı.