Ana Sayfa Blog Sayfa 521

Yerli girişim HeloRobo, Facebook’un Türkiye’deki İş Uygulamaları Servis Sağlayıcısı oldu

Dünyadaki dijital ekosistem, son dönemde sosyal medya platformları üzerinden yapılan sosyal ticaret ile farklı bir boyut kazanmaya başladı. Hızlı büyüyen sosyal medya ticaretine yönelik bütünleşik çözümler üreten HeloRobo, Instagram ve WhatsApp’ı da bünyesinde bulunduran, toplamda Türkiye’de 62 milyon, dünya çapında 3 milyara yakın kullanıcısı olan Facebook markası ile yeni bir iş birliğine imza attı.

Facebook’un Türkiye’deki İş Uygulamaları Servis Sağlayıcısı olan HeloRobo, yeni anlaşma ile markanın yakın zamanda Instagram DM mesajlaşma ara yüzünü Türkiye’de ürün geliştiricilere açmasının ardından WhatsApp, Facebook Messenger, Instagram DM ve Live Chat üzerinden ticaret yapılmasına olanak sağlayan ilk sosyal medya ticaret platformu oldu.

Instagram, Türkiye sosyal ticaret ekosistemine girdi

Türkiye’de sosyal medya ticareti alanında bütünleşik çözümler üreten HeloRobo, Facebook ile yaptığı anlaşma ile markanın altyapısı üzerine kendi AR-GE ekibi tarafından geliştirdiği HeloRobo Sosyal Medya Ticareti Platformu ile bugüne kadar Instagram, Facebook ve WhatsApp üzerinden sosyal ticareti yönetmeyi sağlayan Türkiye’nin ilk platformu oldu.

Daha önce sosyal medya ticareti yapan üyelerine Facebook Messenger, WhatsApp ve Live Chat mesajlaşma kanallarından sunduğu hizmete Türkiye’de bir ilk olarak Instagram DM’i de dâhil eden HeloRobo, tüm sosyal medya mesajlarının tek bir platformdan kolay ve etkili şekilde yönetilmesini sağlıyor.

Sosyal Ticarette Sıcak ve Etkili İletişim

Global ve Türkiye özelinde sahip olduğu e-ticaret tecrübesi ile sosyal medya üzerinden yapılan e-ticaret odaklı ‘iletişimsel satış’ mesajlaşma tabanlı servisini ilk olarak kullanıma sunan HeloRobo, her biri kendi başına birer servis olacak yeni pazarlama ve satış odaklı kullanım alanlarını da önümüzdeki birkaç hafta içerisinde üyelerine açacağını duyurdu.

İlk kullanıma sunduğu iletişimsel satış servisi ile üyelerinin hayatını kolaylaştırmayı, satış ve pazarlama performanslarını arttırmayı hedefleyen HeloRobo Sosyal Medya Ticaret Platformu, sahip olduğu teknolojinin sunduğu kolaylığın yanı sıra insan faktörünü öne çıkararak sıcak, etkili bir satış ve pazarlama deneyimi sunuyor.

Kullanıma ilk açılan iletişimsel satış servisi ile aynı anda farklı platformlardan iletişime geçen birden fazla müşteri ile tek platformdan görüşme, ürün seçiminden stok takibine, fatura oluşturmadan kargoya, ödeme seçiminden adrese, eski sipariş takibine kadar her detayı optimize eden platformda üyeler ürünleri filtreleyerek aratabiliyor, sürükle bırak özelliğiyle müşteri ile paylaşabiliyor.

Üye firmanın e-ticaret sitesi ile entegre çalışan, üyelerine müşterileri ile sohbet ederken e-ticaret sitelerinde var olan tüm özellikleri kullanma ve görüşmeyi satışa dönüştürme imkanı sunan platform daha önce erişilemeyen sosyal medya kullanıcılarına erişim fırsatı sunuyor. HeloRobo Sosyal Medya Ticaret Platformu’nda, ürün detayları hakkında birebir yazışarak görüşme yapma, mesajların kişiselleştirilmesi, müşteri ile iletişim halinde alışveriş sepetini oluşturup tercih ettiği kargo ve ödeme yöntemini belirleme ve son aşamada satış sürecini tamamlama olanakları da yer alıyor. Tüm bu işlemleri satıcı isterse müşteri temsilcisi ile manuel olarak dilerse de mesajların altında beliren komut rakamlarıyla otomatik olarak gerçekleştirebiliyor.

‘Instagram üzerinden bir şekilde satış yapmış hesap sayısı 3 milyon’

Ocak ayında açıklanan Dijital 2021 raporuna göre, Türkiye’de 60 milyon kişi sosyal medya kullanıcısı ve bunun nüfusa oranı yüzde 70.8 diyen HeloRobo Genel Müdürü Gökhan Karahan, hızla büyüyen sosyal medya ticaret pazarını değerlendirdi. Karahan, “Sosyal medya platformları üzerinden kişilerin ve kurumların yaptığı pazarlama ve satış faaliyetleri olarak tanımlanan sosyal medya ticareti her gün büyük bir hızla büyüyor. Türkiye’de 30 milyon Instagram hesabı bulunuyor; bu hesapların 6’da biri ticari amaçlı kullanılıyor. Instagram üzerinden bir şekilde satış yapmış 3 milyon hesabın olduğu belirtiliyor. Satış amacı ile en yoğun kullanılan Sosyal Medya platformu olan Instagram, sosyal medya ticaretinde şuan için en büyük değer. Şirketlerin eğilimi çok büyük oranda e-ticaret sitesinden çok Instagram Shop’ta yer almaktan yana.

Yakın gelecekte sosyal medya ticareti, e-ticaret pazarının kat kat üzerine çıkacak, e-ticaretin tahtını sosyal medya sallayacak. Bu nedenle Facebook ile yaptığımız anlaşma ile Instagram DM’i de kapsayan ilk platform oluşumuzun sektörde çok şeyi değiştireceğine inanıyoruz. HeloRobo olarak sosyal ticaretin yakın gelecek senaryosuna çözümlerimiz ile hazırız. İlk olarak iletişimsel satış servisini kullanıma açtık ve birkaç hafta içerisinde yeni servisleri arka arkaya devreye alarak, sosyal medyada olan herkese farklı bir pazarlama ve satış deneyimi yaşatacağız. HeloRobo’nun iletişimsel satış servisinde, insan faktörünü devreden çıkmıyor, iletişim kişiselleşiyor. Satış için en önemli yöntem olan yüz yüze iletişimden sonra en iyi satış deneyimini sunan platform, etkileşimin çoğalmasını ve operasyonun azalmasını sağlayarak, sosyal medyadaki etkileşimin kolayca satışa dönmesi arasındaki köprü görevini üstleniyor.” dedi.

Hedef Balkanlar ve Ortadoğu’da Büyüme

“HeloRobo olarak, sosyal medyanın hepimizi kapsayan gücünü sosyal ticaretle en etkin biçimde birleştiriyor, el yordamı ile yapılan ticareti yöneterek kişi ve kurumlara teknolojinin gücünü kullanıp işletmelerini yeni bir dünyaya açılma fırsatı sunuyoruz” diyen Gökhan Karahan sözlerine şöyle devam etti: “HeloRobo, her boyutta sosyal medyada ticaret yapan şirket ve kişiye uygun bir platform. Aylık 200 TL’den başlayan paketlerden uygun olanı ile hızla büyüyen sosyal medya ticaretinde geride kalmamak, fark yaratmak artık çok kolay. Ekstra erişim ve kullanım kolaylığının yanı sıra platformumuzun çok dilli yapısı ile e-ihracatın da artmasını sağlamayı hedefliyoruz. Markamızın öncelikli hedefi Türkiye pazarı. Ancak küresel pazarı kapsayan Facebook anlaşmamız ile 2022 hedefimiz; çözümlerimizi HeloRobo markamız ile Balkanlar ve Ortadoğu’da bölgelerine/ülkelerine taşımak” dedi.

Instagram DM alt yapısını geçtiğimiz günlerde Türkiye ürün geliştiricilerine açan Facebook’un bu kullanım hakkını dünyada sadece Türkiye’nin dahil olduğu kısıtlı sayıda ülkeye açtığını belirten Karahan, Facebook’un Türkiye pazarına verdiği öneme dikkat çekti.

Ray-Ban ve Facebook, birlikte geliştirdikleri yeni akıllı gözlüğünü 9 Eylül’de gerçekleştirilecek bir etkinlik ile tanıtacak

Popüler sosyal medya devi Facebook, kullanıcılarına yeni deneyimler yaşatmak için uzun süredir araştırmalarına devam ediyor. Ray-Ban ile ortaklık içerisine giren Facebook, bir akıllı gözlük geliştirdikleri konusunda fazla detay vermezken Ray-Ban’dan gözlük için bir duyuru geldi ve tanıtılacağı etkinliğin tarihi açıklandı.

9 Eylül tarihinde gerçekleşecek bu etkinlik için tasarlanan sayfada, meraklıların kayıt olması için koyulmuş bir form yer alıyor. “Bu takip etmek isteyeceğiniz bir hikaye.” mottosu ile bizleri karşılayan Ray-Ban ve Facebook’un bu sözünde Facebook Hikayelerine atışta bulunduğu söyleniyor.

Duyuru için Facebook tarafından ise resmi olarak bir tanıtım çalışması olmasa da Mark Zuckerberg tarafından paylaşılan bazı videolar, gözlük ile çekildiğini gösteriyor. Zuckerberg’in bakış açısını tam olarak gösterildiği videoda, gözlüğün açık hava ve fiziksel aktivitelerde nasıl bir başarı elde ettiğini gösteriyor.

Ray-Ban’ın ana şirketi EssilorLuxottica ile ortak geliştirilen bu gözlükleri Facebook, artırılmış gerçeklik gözlüklerine doğru bir adım olarak nitelendiriyor. Temmuz ayında gözlük hakkında konuşan şirket, Facebook’un bir sonraki donanım lansmanı olacağını söylemiş ancak tarih vermemişti.

Gözlüklerin tasarımı ise Ray-Ban’ın klasikleşmiş gözlük formu ile karşımıza çıkacak gibi duruyor. Bilindiği kadarıyla Mark Zuckerberg, bu gözlük tasarımını sevmesi nedeniyle Ray-Ban ile ortak çalışıyor.

Gözlük dünyasına adım atmayı deneyen pek çok şirket ardından Facebook’un bu girişimin başarılı olup olmayacağı ise merak konusu. AR etkileşiminin çok fazla olmayacağı bu gözlük için asıl AR özellikleri yüksek ihtimalle gözlüğün bir sonraki sürümünde yer alacak.

Apple, iPhone 13 ve daha fazlasının yer alacağı yeni özel Apple Etkinliği’ni duyurdu

Teknoloji devi Apple, ürün serilerini tanıtmak için gerçekleştirdiği özel Apple etkinliklerine devam ediyor. iPhone 13 ve Apple Watch Series 7‘nin yakında tanıtılacağı ihtimalleri sonunda Apple tarafından etkinlik tarihinin açıklanması ile netlik kazanmış oldu.

Etkinlik için belirlenen tarih ise 14 Eylül Salı. Tamamen online olarak gerçekleştirilecek etkinlik Apple Park‘tan yayınlanacak. Her etkinlikte olduğu gibi Apple, bu etkinliği içinde bir slogan belirliyor. Türkçe karşılığı tam olarak bulunmasa da etkinlik için için belirlenen slogan: “California Streaming.

14 Eylül günü Türkiye saati ile 20.00‘da gerçekleştirilecek etkinlik, COVID-19 pandemisi nedeniyle yeniden online olarak düzenlenecek. Etkinlik her zaman olduğu gibi Apple’ın web sitesinden, YouTube kanalından veya Apple TV uygulaması yardımıyla izlenebilecek.

Beklentiler ve Daha Fazlası

Apple’ın bu etkinliğinde fazlasıyla ortaya çıkan iPhone 13 iddialarının sonrasında şirketin resmi olarak bu duyuruyu gerçekleştirmesi bekleniyor. Söylentilere göre şirket, iPhone 13 ile daha küçük bir çentik, kamera geliştirmeleri, 120 Hz ProMotion ekran teknolojisi ile bizleri karşılayacak.

Ayrıca bu etkinlikle yer alması beklenen bir diğer ürün de Apple Watch Series 7. Yepyeni düz kenarlara sahip bir tasarım ile karşımıza çıkması beklenen bu akıllı saat, serinin eski modellerine göre ciddi bir değişim yaşayacağı ön görülüyor. Bununla birlikte sosyal medyada yayınlanan bazı raporlar, Apple’ın bu saatin üretimi konusunda ciddi sıkıntılar çektiği yönünde.

Apple’ın ek olarak bu etkinlikte yeni AirPods’ları tanıtması bekleniyor. AirPods 2’nin çıkmasından uzun bir zaman sonra önemli teknoloji güncelleştirmeleri ile karşımıza çıkacak AirPods 3‘ün AirPods Pro ile benzer bir tasarıma sahip olması bekleniyor. Sızıntılara göre bu kulaklıkta değiştirilebilir kulak uçları olmayacak.

Diğer bir olası duyuru ise iPad için geliyor olabilir. Yeni iPad mini ve yeni bir giriş seviyesi iPad, bu etkinlikte yeni kullanıcılara merhaba diyebilir. Apple’ın bu ürünleri çıkarmasının temel amacının online eğitime destek olabilecek uygun fiyatlı ürünler piyasaya koymak istemesi olabilir.

Mac ürün serisi için bu etkinlikte bir duyuru gerçekleşmesi beklenmiyor. Şayet Apple uzmanlarına göre Mac için Apple, Ekim veya Kasım ayında farklı bir etkinlik gerçekleştirecek. Tüm bu beklentilerin doğruluğunu 14 Eylül’de gerçekleştirilecek Apple Etkinliği’nde hep birlikte göreceğiz.

Afrika merkezli fintech Wave, 200 milyon dolar yatırım alarak 1,7 milyar dolar değerlemeye ulaştı

ABD ve Senegal merkezli fintech girişimi Wave, A Serisi finansman turunda 200 milyon dolar yatırım aldı. Dört büyük isim tarafından ortaklaşa yönetilen yatırım turunun ardından değerlemesi 1,7 milyar dolara ulaşan şirket, Senegal’in ilk unicorn girişimi olmayı başardı.

Sequoia Heritage, Founders Fund, Stripe ve Ribbit Capital‘ın liderlik ettiği turda, Partech Africa ve Y Combinator’ın eski CEO’su Sam Altman da karşımıza çıkıyor.

Afrika kıtasında mobil para piyasasının hızlı büyümesine rağmen, Afrika’daki yetişkinlerin yalnızca %10’unun geleneksel bankacılık veya mobil hesap yönetimi yoluyla bankacılık sistemlerine erişimi var. Sendwave’in bir yan kuruluşu olarak Drew Durbin ve Lincoln Quirk tarafından kurulan Wave, kurucularının odaklarını bu yan kuruluşa çevirmesiyle büyümesini hızlandırdı. Mobil para hizmeti oluşturarak daha büyük bir etki yaratma fırsatını gören Durbin ve Quirk, şirketin kıtadaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.

Wave, küçük işletme sahiplerine mali durumlarını esnek bir şekilde yönetebilme imkanı vererek yeni girişimcilerin ve küçük işletmelerin bu yolda daha kolay adım atabilmelerine olanak tanıyor. Uygun maliyetli finansal ağ kuran Wave, hesap ücreti olmadan, her yerde erişilebilir ve kabul edilebilir bir platform olarak faaliyet gösteriyor. Şirket, kıtadaki para transferi konusundaki önemli sorunları çözmesinin yanı sıra, verimsiz işletme ağlarına da bir düzen getiriyor.

Senegal’deki yetişkinlerin yarısından fazlasının aktif Wave kullanıcısı olduğunu söyleyen iki yaşındaki girişim, bu büyümeyi geçen yıl giriş yaptığı Fildişi Sahili’nde de sürdürmeyi hedefliyor. Partech genel ortağı Tidjane Deme, yenilikten yoksun bir pazar olan Afrika’da mobil bankacılık alanında çözülmeyi bekleyen sorunlar olduğuna inandıklarını ve Wave’in hizmetini iyileştirmekten heyecanlı olduklarını dile getirdi.

Mercedes-Benz, beyin aktiviteleriniz ile aracı kontrol edebileceğiniz yeni teknolojisini sergiledi

Popüler Alman otomobil markası Mercedes-Benz, hayal gücünün sınırlarını aşan yeni teknolojilerini duyurmaya devam ediyor. Fütürist bir bakış açısına sahip olan şirket, her yıl akıl almaz bir fikir ile meraklıların karşısına çıkıyor.

2020 yılında gerçekleştirilen CES etkinliğinde Vision AVTR konseptini tanıtan şirket, bu fikrin hayata geçirilmiş bir versiyonunu Almanya’nın Münih kentinde gerçekleştirilen IAA Mobility 2021 fuarında sergiledi. Mercedes-Benz’e göre artık araçlar, belirlenen görevleri sadece o görevleri düşünerek gerçekleştirecek.

Şirketin geliştirdiği bu teknoloji ile kafanıza takılan bir araç, beyin aktiviteleriniz takip edilecek. Bu aktiviteler aracın dijital göstergesine yansıyarak canlı olarak bu aktiviteler gösterilecek. Araç, sürücünün kafasına taktığı ve elektrotlara sahip bir beyin bilgisayarı yardımıyla gerekti aktiviteyi yapacak.

Mercedes-Benz 2020 CES Tasarımı

Kullanıcının kafasına bu cihazı takması ardından kısa bir kalibrasyon yapması gerekiyor. Ardından cihaz beyin aktivitelerini kaydedip, dijital ekrana yansıtıyor. Bu gösterge panosundaki belirlenen bir ışığa odaklandığında ise araç bunu algılayın daha önce atanan bu görevi gerçekleştiriyor.

Gerçekten fütürist bir yapıya benzeyen bu teknoloji, gerçek olmasıyla kullanan herkesi hayran bırakacak düzeyde. Almanya’da yer alan meraklılar, IAA Mobility 2021 fuarına katılıp Mercedes-Benz standını ziyaret ederek teknolojiyi kendileri deneyimleyebiliyor.

2020 yılında paylaşılan görselde bir direksiyonun olmasına rağmen test edilen araçta bir direksiyona yer verilmiyor. Diğer fütüristik araç ve teknolojilere bakıldığında ise Mercedes-Benz’in bu hedefe daha hızlı ulaştığını söylemek mümkün. Aracın ve bu teknolojinin satın alınıp alınamayacağı ise merak konusu.

Singapur, halkın güvenliğini sağlamak için Xavier adını verdiği devriye robotlarını test etmeye başladı

Popüler kültürde sıkça yer alan ve gelecekte herkesin en az bir adet olacağı iddia edilen robotlar, yavaş yavaş ülke çaplarında da tercih edilmeye başlandı. Başta çin olmak üzere insanlara olan hizmetleri ile dikkat çeken günümüz robotları, artık güvenlik konusunda yer alacak gibi duruyor.

Güvenlik için insanlar yerine artık robotları tercih etmeye çalışacak Singapur hükümeti, halk arasında yaşanan suç oranını böylece azaltacağına inanıyor. Yayalar arasında dolaşacak bu robotlar, bir hırsızlık veya bir suç durumunda anında bildirim yaparak halk güvenliğini hızlandıracak.

5 Eylül’den itibaren Singapur hükümeti tarafından 3 haftalık bir teste tabii tutulan robotlar, Singapur’un merkezi haline gelen Toa Payoh’da görev yapacak. İstenmeyen sosyal davranışları inceleyecek ve tespit edecek bu robotlar, HTX ve A*STAR tarafından geliştirilmiş.

Robotların neler yapacağına detaylı bakıldığında ise şunlar yer alıyor:

  • Yasaklanmış alanlarda sigara içenleri yakalamak
  • Yasa dışı seyyar satışları belirlemek
  • Yanlış park edilen bisikletleri tespit etmek
  • Yanlış par edilen motorsikletleri tespit etmek
  • Girilmesi yasak mahallelere motorsikletle girildiğini tespit etmek

Bu robotların sizleri yakalaması halinde neler yapacağı da hükümet tarafından açıklanıyor. Robot, istenmeyen hareketi yapan kişinin yanına gelerek bir uyarı belirtecek. Eğer uyarıyı belirtecek çevrede kimse olmaz ise motorsiklet veya bisikletin fotoğraflarını çekerek polis merkezlerine bildirecek.

Bu otonom robot, hareketli veya hareketsiz engellerden kaçınmak için sensörleri içerisinde barındırıyor. 360 derecelik bir video kamerası olan bu robotun düşük ışıkta da çekim yapabilme yeteneği bulunuyor. Ek olarak robot, pil ve genel durumu hakkında bir göstergeyi de üzerinde barındırıyor. Ayrıca bu göstergenin üzerinde polis merkezi ile anında iletişim kurulabilem çift taraflı bir interkom yer alıyor.

Bu robot denemesini Singapur’un ilk denemesi değil. Ülke, 2017 yılında bu alanda bir test daha gerçekleştirmiş ve başarılı olamamıştı. Singapur, bu denemesinin işe yaraması ardından bu işi yapacak insan ihtiyacının ortadan kalkacağının üstünü de çiziyor.

Migros Türkiye’den yeni perakende medya şirketi: Mimeda

Migros, pazarlama alanında bir ilke imza atarak Türkiye’nin ilk perakende medya şirketi Mimeda’yı kurdu.

Tüketicilerin değişen ihtiyaç ve taleplerini keşfederken farklı iletişim kanalları üzerinden paylaşılan reklamların etkisini ölçümlemek amacıyla birçok medya aracını kullanan Migros, Türkiye medya sektöründe katma değer yaratacak data entegreli yeni pazarlama platformunu hayata geçirdi. Data, iletişim kanalları ve reklam teknolojisini bir araya getiren Mimeda, markaları doğru alanda ve doğru hedef kitle ile buluşturma hizmetini sunuyor.

Mimeda, Türkiye’nin en büyük sadakat programı Money aracılığıyla müşterilerinin ihtiyaçlarını ve ilgi alanlarını tanıyarak iş ortaklarına güvenilir, kaliteli ve onaylı datadan türettiği öneri hizmeti sunuyor. Mevcut datayı anlama yeteneği ile dikkat çeken platformda veriler alanında uzman ekipler tarafından analiz edilerek iş ortaklarıyla yönlendirici iç görüler paylaşılıyor. Türkiye’nin offline ve online entegrasyonu en güçlü markası Migros tarafından oluşturulan alışveriş modellemeleri farklı metriklerle birleştirilerek oluşturulan öngörüler sayesinde markaların kullanması gereken iletişim kanallarının belirlenmesine yardımcı olunuyor.

“Reklam verenler 15 farklı kanal aracılığıyla doğru hedef kitleye ulaşabilecek”

Mimeda Yönetici Direktörü Kına Demirel, “Mimeda pazarlama platformunun 5 ana bölüm ve 15 farklı iletişim kanalı bulunuyor. Birlikte çalıştığımız markaların doğru hedef kitleye, doğru kanal üzerinden ulaşabilmesi için özel bir ekip ile gerekli tüm aksiyonların alınmasını sağlıyoruz. Mimeda’nın pazarlama platformunda mağaza içi iletişimden sosyal medya kanallarına, tematik kanallardan 3 kat daha fazla kişiye erişim sağlayan MigrosTV’den Türkiye’nin ilk markalı espor platformuna ve 120 binden fazla marka elçisine ulaşmak mümkün. Diğer platformlardan bizi ayrıştıran en önemli özelliğimiz, oluşturulan medya bütçesinin verimli kullanıp kullanılmadığının ölçülmesine olanak sağlamamız. Ayrıca çalıştığımız markaların sadece online değil fiziksel mağaza satışlarına da entegre rapor sunabilen tek yapıyız. Böylece markalar reklam harcamalarını en doğru şekilde optimize edebilir” dedi.

İş ortaklarının müşteri sayısının en az 2 kat artırılması hedefleniyor

Reklam faaliyetlerinin doğru şekilde kullanılmasını destekleyen Mimeda, iş ortaklarının reklam bütçelerinden maksimum ROAS’ı elde etmeleri ve müşteri sayısının en az 2 kat artırılmasını hedefliyor. İlerleyen dönemde; Türkiye’nin özellikle kaliteli içerik üreten yayıncılarıyla iş birliğine gidilerek data entegreli yayınların devreye alınmasının yanı sıra Migros’un online kanalları Sanal Market ve Migros Hemen içerisinde kişiselleştirilmiş reklam kanalları aracılığıyla yepyeni bir pazarlama deneyimi hizmeti sunulması planlanıyor.

Hyundai Motor Group, 2040’a kadar hidrojen yakıt hücreli otomobilleri yaygınlaştırma planlarını açıkladı

Güney Koreli otomobil üreticisi Hyundai Motor Group, önümüzdeki birkaç yıl içinde piyasaya sürmeyi planladığı yeni yakıt hücresi sistemiyle, 2028 yılına kadar tüm ticari araçlarının hidrojen yakıt hücresi versiyonlarını üreteceğini söyledi.

Hyundai Motor Group, hidrojen yakıt hücreli araçlara önem veren markalar arasında son zamanlarda adını sıkça duyurmuştu. Hyundai bugün, Hydrogen Wave konferansının canlı yayını sırasında hidrojenin geleceğine yönelik stratejisini açıkladı. Hydrogen Wave, Hyundai’nin hidrojen bazlı ürün ve teknolojilerden oluşan yeni planlarını temsil ediyor.

Hyundai Motor Group’ta başkan yardımcısı ve yakıt hücresi merkezi başkanı olan Saehoon Kim, Hyundai’nin hedefinin 2030 yılına kadar elektrikli otomobil bataryaları ile karşılaştırılabilir maliyet rekabeti elde etmek olduğunu söyledi. Grup, 2028 yılına kadar tüm ticari araç modellerine yakıt hücresi sistemleri uygulayan ilk otomobil üreticisi olacak. Şirket ayrıca, yakıt hücresi sistemlerini her türlü mobiliteye uygulamayı ve teknolojiyi evler ve enerji santralleri dahil olmak üzere toplumun diğer yönlerine genişletmeyi planlıyor.

Çoğu otomobil üreticisinin hem yolcu hem de ticari kullanım sebebiyle elektrikli otomobillere yönelmesinden dolayı hidrojen yakıt hücreli otomobiller tam olarak yaygınlaşmış değil. Ancak, Avrupa, Çin ve ABD’de iddialı emisyon azaltma hedeflerinden nasibini alarak etkinliği büyüyen bir pazar.

Şirket, acil durum araçları, gemiler, yükler, tramvaylar, forkliftler ve diğer araçlar dahil olmak üzere farklı kullanım durumları için yakıt hücresi teknolojisi sağlamayı amaçlamakta olduğunu söyledi. 2030 yılına kadar tüm araç satışlarının %30’unun sıfır emisyon olmasını bekleyen Hyundai, 2040 yılına kadar toplam filo satışlarının %80’ini akülü elektrikli ve yakıt hücreli elektrikli araçların oluşturmasını planlıyor.

Teknopark İstanbul’dan 100 milyon TL’lik yatırımla kurulan uluslararası girişimcilik merkezi: Cube Incubation

Türkiye’nin yüksek teknoloji ve Ar-Ge merkezi Teknopark İstanbul, kuluçka merkezi Cube Incubation için inşa ettiği ve Türk girişim ekosisteminin uluslararası arenada gücüne güç katacak 10 bin metrekarelik dev girişim merkezinin açılışını yaptı.

100 milyon TL’yi aşkın yatırım yapılan merkezin açılışına T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, İTO Başkanı ve Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkan Vekili Şekib Avdagiç, Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Yerebakan, Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu ve girişim ekosistemin önemli oyuncuları katıldı.

Yeni merkez, katma değeri yüksek, ülke ekonomisine katkı sunacak ve İstanbul’dan dünyaya açılmaya odaklanan 250’den fazla girişimci grubunu ağırlamaya hazırlanıyor. Özellikle; derin teknoloji, siber güvenlik ve sağlık alanındaki girişimcileri odağına alan merkez; temiz odaları, ıslak ve kuru laboratuvarları, montaj atölyesi ve siber güvenlik laboratuvarı ile Türkiye girişim ekosisteminin ihtiyaç duyduğu altyapıyı ve destekleri sunmaya hazırlanıyor.

Etkinlik Canlı Yayını

“Dev merkezde yeni programlar yolda…”

Deeptech.ist projesine yönelik çalışmaları yeni merkezinde de sürdürecek olan Cube Incubation; Boostcube ofislerini de yeni merkeze taşıyarak girişimcilerin iş süreçlerini hızlandırmaya odaklanıyor. Türkiye’de ve globalde pazar payı edinebilecek girişimciler için fikir aşamasından globalleşme seviyesine kadar özel programlar hazırlayan Cube Incubation; 2021 yılının başında duyurduğu Ideacube, Campcube, Runcube ve BİGGcube programlarına ek olarak yeni merkezinde girişimcileri dünyaya açılmaya hazır hale getirecek Racecube programını da uygulama almaya hazırlanıyor.

Deeptech.ist programında ise girişimci seviyesine göre programa alacağı Deep Grow, Deep Bloom, Deep Expand programları üzerinde çalışan Cube Incubation ekibi dikey alanlarda girişimcilere hizmet vermek için Cybercube ve Biocube programlarını ilerleyen dönemde hizmete almaya hazırlanıyor.

Eşsiz laboratuvarlar, ücretsiz destekler

Teknopark İstanbul’un girişimcilerin hizmetine sunduğu yeni kuluçka merkezi binası 4 kattan oluşuyor. Türkiye’nin ilk siber güvenlik kuluçka merkezinin de yer aldığı binada yer alan siber güvenlik Laboratuvarı girişimciler için önemli bir noktada konumlanacak. Sanayiyle iç içe geliştirmeler yapan girişimciler için montaj atölyesinin de yer aldığı binanın çok yakında Lead Gold sertifikası alması bekleniyor. İçinde Biyoteknoloji gibi tematik kuluçka alanlarının yer aldığı merkezde yakın zamanda 12 ıslak ve kuru laboratuvar ve 8 temiz odanın da faaliyete geçmesi hedefleniyor. 25 milyon TL’den fazla yatırım yapılan biyoteknoloji katının Türkiye’nin sağlık alanında öncü rol oynamasında kritik bir yere sahip olması bekleniyor.

İki bin metrekaresi ortak alana ayrılan binada girişimciler, seminer ve toplantı odalarından ücretsiz olarak yararlanabiliyor. Bunun yanı sıra kablosuz internet, yazıcı, sunucu odası, AWS Activate, bulut hizmeti gibi destekler de ücretsiz olarak sunuluyor. Cube Incubation’ın deneyimli ekibi girişimcilere yatırımcı, müşteri buluşmaları, mentorluk, danışmanlık çalışmaları, notion ve iş süreçlerinin yapılandırılması gibi pek çok konuda tüm deneyimiyle destek sunuyor.

45 siber güvenlik girişimcisi ağırlamaya hazırlanıyor

Türk savunma sanayiinin Ar-Ge üssü olarak her zaman siber güvenliği kritik bir şekilde ele alan ve Türkiye’nin siber güvenlik teknolojileri noktasında yerli ve milli ürünleriyle sahada güçlü şekilde yer almasını hedefleyen Teknopark İstanbul yeni kuluçka binasında Türkiye’nin ilk siber güvenlik kuluçka merkezini de girişimcilerin hizmetine sunuyor. 45’i aşkın siber güvenlik grubunu bu merkezde ağırlamaya hazırlanan Teknopark İstanbul siber güvenlik test merkeziyle de girişimcilere kritik altayapı ve destekler sunuyor. Türkiye’nin ilk siber güvenlik meslek lisesine ve siber güvenlik kümelenmesine de ev sahipliği yapan merkez ülkemizin siber güvenlik alanında gücüne güç katan adımlarıyla dikkat çekiyor.

İşletmeler ve KOBİ’ler için Cüneyt Erpolat liderliğinde kurulan uçtan uca e-ihracat ekosistemi: Globizi

Uluslararası pazarlara açılmak isteyen her büyüklükteki işletmeyi, uçtan uca e-ihracat ve e-ticaret ekosistemleri hizmetleriyle dijital değişim ve dönüşümün bir parçası haline getirmeyi amaçlayan yerli girişim Globizi, bugüne kadar sunulandan farklı bir sistemi hayata geçirerek faaliyetlerine alanının en tecrübeli isimleriyle başladı.

Globizi, işletmeler ve KOBİ’ler için hedef ürün, pazar, platform analizi, e-ticaret profil oluşturulması, ürün yönetimi, pazarlama aktiviteleri, ticaret ve sipariş yönetimi, lojistik ve gümrükleme alanlarında hizmet sunuyor.

Globizi Kurucu Ortağı ve CEO’su Cüneyt Erpolat, e-ticaret sektörünün ve KOBİ’lerin yakından tanıdığı, bu alanda uzun yıllardır dönüşümün kilit ismi olmuş isim. Erpolat, Globizi ile Türkiye’de bugüne kadar sunulmuş en kapsamlı ve ihtiyaç duyulan hizmeti hayata geçirdiklerini belirtti ve; “Globizi, şirketlerin e-ticaret ve e-ihracat iş ortağı olmak için tasarlandı. Bu nedenle, şirketlere e-ticaret ve e-ihracat konularında danışmanlık vermek ya da onları eğitmek yerine direkt olarak onlar adına süreci yaratan, kuran ve işleten tarafız, tüm bu süreçleri şirketler adına yönetiyoruz.

Bu açıdan bakıldığında, uçtan uca hizmet veren bir e-ticaret ekosistemi içinde, hizmet verdiği şirketlere net katma değer yaratıp, olanı paylaşmak üzerine değil, olmayanı yaratıp, oluşan ek değerden tüm ilgili kesimlerin faydalandığı kazan-kazan oyununu oynamak bu iş modelinin ana teması. Globizi’nin iş ortaklığının KOBİ’lere sağlayacağı en temel faydalar, e-ihracata giriş, yeni pazarlara giriş, sadece gerçekleşen ticaret üzerinden alınan komisyon bedeli, uçtan uca süreç kontrolü, toplam maliyet tasarrufu, sıfır personel çalıştırma riski, hedefe yönelik pazarlama ve konusunda rakipsiz bir ekip. Globizi yeni bir şirket olmasına rağmen ekibin ortalama iş tecrübesi 15 yıl. Her biri kendi alanında kanıtlanmış başarı geçmişine sahip satış, ticaret yöneticisi, teknik ekipler ile beraber yüksek teknoloji sektöründe 30 yıla yaklaşan tecrübeli üst yönetim, sahip oldukları tüm bilgi birikimi ve tecrübeyi bir araya getirerek şirketlerin ihtiyaç duydukları profesyonel, uçtan uca ticaret ve e-ihracat ekosistemini sağlıyor.” dedi.

Şu an Türkiye’de 3 milyondan fazla KOBİ’nin bulunduğunu ve 2020 yılında Türkiye’den toplam ihracat yapan şirket sayısının 87.741 olduğunu belirten Erpolat, e-ihracat tarafında bu oranın yüzde 1.3 olduğunu söyledi ve sözlerine devam etti; “Aynı zamanda son 20 yılda e-ticaretin kat ettiği önemli yolun sonucu olarak e-ticaret, günlük ticaret akımının bir kolu olmaktan çıkıp ana ticaret akımı haline geldi. Bu noktada e-ticaretin ve internetin insanlar ve işletmeler arasındaki eşitleyici, fırsat verici tarafı devreye girdi, her büyüklükten şirket, müşteri ve yeni pazarlara erişim konusunda eşit fırsat yakalamaya başladı. Bu, özellikle ülkelerin can damarı olan KOBİ’ler için inanılmaz fırsatların habercisi oldu. Artık KOBİ’ler de büyük firmaların sahip olduğu pazarlama araçlarına sahipler. Ancak KOBİ’ler için pazarlama kanallarının açılmasına bütün bunlar maalesef yeterli olmadı. KOBİ olarak bu fırsat eşitliğinden tam olarak faydalanabilmek için e-ticaret okur yazarı olmak, dış ticaret bilgisine sahip olmak, lojistik, sigorta ve bankacılık sistemleri hakkında da bilgi sahibi olmak gerekli hale geldi. Globizi, KOBİ’lere bu konularda destek olma fikriyle kuruldu. Globizi’nin temel felsefesi, KOBİ’lerin en iyi bildikleri işe, yani kaliteli, uygun fiyatlı ürün üretmeye odaklanmalarını sağlamak ve e-ticaret ve e-ihracatla ilgili geriye kalan tüm süreçleri onların adına iş ortağı mantığıyla yürütmek. KOBİ’ler için bu süreçlerde tüm hizmetlerimizle destek olmak üzere, onların yanında olacağız.” dedi.