Ana Sayfa Blog Sayfa 520

Dijital fitness platformu Whoop, 200 milyon dolar yatırımla 3,6 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Fitness dünyasında bilinen bir girişim olma yolunda ilerleyen Whoop, 200 milyon dolar yatırım alarak 3,6 milyar dolar değerlemeye ulaştığını duyurdu.

SoftBank Vision Fund 2 tarafından yönetilen yatırım turuna katılan diğer yatırımcılar arasında, IVP, Cavu Venture Partners, Thursday Ventures, GP Bullhound, Accomplice, NextView Ventures ve Animal Capital yer alıyor.

Uyku, iyileşme ve direnç hakkında geri bildirimler vererek insanların potansiyellerini açığa çıkarmalarına ve anlamlı yaşam tarzı değişiklikleri yapmalarına yardımcı olan Whoop, kişiselleştirilmiş bir dijital fitness ve sağlık koçudur. Platform ayrıca, kalp atış hızı değişkenliği, solunum hızı ve uyku evrelemesi gibi temel sağlık göstergelerinin ölçümlerinde de kullanıcılarına geri bildirimler veriyor.

Şu anda dünyadaki en değerli bağımsız insan performansı şirketi olduğunu iddia eden Whoop, geçtiğimiz on iki ay içinde, üyeliğindeki hızlı büyüme ve teknolojisine yönelik ek ürün geliştirmeleri ile dikkat çekti.

Whoop kurucusu ve CEO’su Will Ahmed, “Küreselde büyürken SoftBank ile ortaklığımızı derinleştirmekten heyecan duyuyoruz” açıklamasında bulundu. Geçtiğimiz yıl önemli ölçüde bir büyüme sağlayan şirket, teknoloji potansiyelinin ve sağlık izleme sektörünün dünya çapında tam olarak yaygınlaşmadığını söylüyor.

Whoop, yeni finansmanın hangi amaçlarla kullanılacağına dair bilgi vermekten de çekinmedi. Açıklamaya göre yeni sermayenin bir kısmı, giyilebilir teknolojinin geleceğini inşa etmek için araştırma ve geliştirmeye yatırım yapmak amacıyla kullanılacak. Bunun yanı sıra, mühendislik, veri bilimi, analitik ve daha pek çok alanda küresel yeteneklerin Whoop ekibine katılması için kullanılması planlanıyor.

Stratejik uluslararası genişleme yoluyla yeni pazarlara açılmayı hedefleyen şirket, üyelik teklifini geliştirmek için önde gelen teknoloji şirketlerini satın alma planları yapıyor.

Hollandalı teknoloji devi Prosus, fintech platformu BillDesk’i 4.7 milyar dolara satın alıyor

Hollandalı teknoloji devi Prosus, Hintli ödeme devi BillDesk‘i 4,7 milyar dolar karşılığında satın aldığını duyurdu. Temmuz ayından beri üzerinde çalışılan anlaşmaya göre Prosus, BillDesk’i halihazırda Hindistan’da güçlü bir varlığı olan küresel fintech ve ödeme işi olan PayU ile birleştirmeyi planlıyor.

Küresel tüketici internet grubu ve dünyanın en büyük teknoloji yatırımcılarından biri olan Prosus, bugün Hintli dijital ödeme sağlayıcısı PayU ile BillDesk’in hissedarları arasında BillDesk’i 4,7 milyar dolar karşılığında satın almak için bir anlaşmaya varıldığını duyurdu. Satın alma işlemi ile birlikte, 20’den fazla pazarda faaliyet gösteren ödeme ve fintech platformu PayU‘nun, toplam ödeme hacmi bakımından dünyanın önde gelen çevrimiçi ödeme sağlayıcılarından biri olması hedefleniyor.

2000 yılında kurulan BillDesk, Hindistan’da bir başarı öyküsü ve ülkenin önde gelen ödeme şirketlerinden biridir. Prosus, Hindistan’daki dijital tüketicilerin, tüccarların ve devlet işletmelerinin değişen ödeme ihtiyaçlarını karşılayabileceklerine ve toplumun ayrıcalıksız kesimlerine daha fazla teknoloji sunabileceklerine inandığını belirtti.

Prosus tarafından yapılan açıklamada, BillDesk’in satın alınmasının PayU‘nun küresel olarak önde gelen çevrimiçi ödeme sağlayıcılarından biri haline geleceği ve toplam 147 milyar dolar tutarında bir ödeme hacmini yöneteceği vurgulandı. Prosus CEO’su Bob van Dijk, “Ödemeler ve fintech, Prosus için temel bir segment ve Hindistan bir numaralı yatırım hedefimiz olmaya devam ediyor” açıklamasında bulundu.

2005’ten bu yana en dinamik girişimcilerinden ve yeni teknoloji işletmelerinden bazılarını destekleyip onlarla ortaklık kuran Hindistan ile uzun ve derin bir ilişki kurduklarına dikkat çeken Dijk, BillDesk’in ürün ve hizmetler oluşturmada olağanüstü yeteneklere sahip Hintli girişimcilerin bir örneği olduğunu söyledi.

Getir kurucusu Nazım Salur, n11’e stratejik yatırım yapacaklarını duyurdu

Son zamanlarda gelişmelerinden ötürü adından sıkça söz ettiren yerli teknoloji şirketi getir‘in kurucusu Nazım Salur, kendi resmi twitter hesabından yaptığı açıklama ile getir’in n11.com‘a stratejik bir yatırım yapacağını duyurdu.

Dünyada bir ilki 2015 yılında Türkiye’de başlatarak ortalama 10 dakikada market ürünlerini kullanıcılarla buluşturan Getir, Türkiye’nin öncü açık pazar konseptli alışveriş platformlarından n11’in hisselerini kısmi satın alma işlemleri için kapsamlı inceleme sürecini başlattı.

Son dönemde yurt dışındaki önemli stratejik hamlelerde bulunan Getir bu işlem ile birlikte Türkiye’deki en büyük yatırımını yapmış olacak.

Doğuş Grubu ile Güney Kore’nin en büyük gruplarından SK Group’un ortaklığında Doğuş Planet çatısı altında Mart 2013’te kurulan n11, 20 milyondan fazla ürün ve 270 binden fazla iş ortağını 23 milyondan fazla kullanıcıyla buluşturuyor.

Nazım Salur’un açıklaması

Getir, büyümeye devam ediyor

1500 ürünü, haftanın 7 günü, gece gündüz, dakikalar içinde teslim eden Getir; GetirYemek, GetirBüyük, GetirSu ve GetirÇarşı hizmetleri ile de kullanıcılarının hayatlarını kolaylaştırıyor. 2021 yılının ilk altı ayında toplamda 1 milyar dolara yakın yatırım alarak 7 milyar 555 milyon dolar değerlemeyle ulaşan şirket; Türkiye’nin yanı sıra İngiltere’de 7 şehirde ve Hollanda, Almanya ve Fransa’da hizmet veriyor. Getir, yıl sonuna kadar İspanya, İtalya, Portekiz ve Amerika’da da faaliyete başlamayı hedefliyor.

Biliyorsunuz 2 hafta önce KAP’ta yapılan bir açıklama ile getir, araç kiralama hizmeti MOOV’un yüzde 75 hissesini satın alacağını resmi olarak paylaşmıştı. Doğrudan bu tip adımlar alakasız gibi görünse de dolaylı olarak bu tür stratejik adımların getir’e uzun vadede fayda sağlayacağı bizim öngörülerimiz arasında.

Ayrıca yine geçtiğimiz ay içerisinde paylaştığımız bir haberde GetGo isimli yeni bir girişim ile elektrikli araçlarla teslimat hizmetine başlayacağını da duyurmuştuk. Ancak bu henüz netlik kazanmadı ama üzerinde çalışıldığını biliyoruz.

Instagram, çok yakında doğum tarihi bilgisini zorunlu hale getirerek güvenlik sağlayacak

Popüler sosyal medya uygulaması Instagram, kullanıcı deneyimini arttırmaya yönelik çalışmalarını hayata geçirirken güvenlik alanındaki çalışmalarına da devam ediyor. Çok yakında kullanıcıları doğum tarihi bilgisini eklemesi konusunda zorlayacak Instagram, bunu güvenlik amacıyla yaptığını belirtiyor.

2019 yılından beri doğum tarihi bilgisinin eklenebildiği Instagram, daha öncesinde bir bilgi eklememeniz taktirde de uygulamayı kullanmanıza devam etmenizi sağlıyordu. Ancak Instagram’ın bu yeni atağı ile doğum tarihi bilgisi eklemek artık bir zorunluluk haline gelecek.

Instagram’ın yayınladı basın açıklamasına göre çok yakında şirket, henüz profilinize doğum tarihinizi eklemediyseniz uygulamayı açtığınızda size doğum gününüzü soracak. Bu bildiriyi ilk zamanlar gözden gelebileceksiniz ancak bu durum belirli bir noktaya kadar sürebilecek. Şirket ise konu hakkında uygulamayı kullanmak istiyorsanız elbet doğum günü tarihinizi eklemeniz gerektiğini belirtiyor.

Doğum tarihi bilgisi, içerikler üzerinde büyük bir etkisi bulunuyor. Güvenlik amacıyla yapılan bu adımda, hassas içerikleri görmeki isteyen kullanıcıların yaş bilgisinin bulunması ve yeterli yaş seviyesine ulaşmış olması gerekiyor.

Gençler için platformu daha güvenilir bir hale getirmeye çalışan şirket, 13 yaşından küçükler için Instagram’ın özel bir versiyonunu geliştirdiğini geçtiğimiz ilk baharda açıklamıştı. Bu adım, aynı zamanda özel Instagram versiyonunun erişimi için de imkan tanıyacak olabilir.

Ek olarak bu zorunluluk ile kendilerini takip etmeyen ve reşit olmayan kişilere direkt mesaj atamaması gibi özel korumaları dahil edebilecek şirket, reklamları denetlemek içinde bu bilgiyi kullanacak gibi duruyor.

Yaşları hakkında yanıltıcı bilgi veren insanların tespit etmek için yaş algılama odaklı bir yapay zeka da kullanacağını belirten Instagram, Facebook üzerinden bu teknoloji hakkında detaylı bir blog yayınlamıştı. Yapılan basın açıklamasına göre kullanıcı; 13 veya 18 gibi belirli bir yaşın üzerinde olduğunu söylerse, ancak yapay zekâ bunun aksini söylüyorsa, Instagram çeşitli yöntemler ile kullanıcıların yaşlarını doğrulamalarını zorunlu kılacak.

Özelliğin ne zaman zorunlu kılılacağı ise henüz belirli değil ancak Instagram’ın bu adımı, sosyal tacizin önüne kısmen de olsa geçecek gibi duruyor. Ek olarak Instagram kullanan çocuk sahibi ailelerin, çocukları için endişelenmeleri de kısmen son bulabilir.

Clubhouse, iOS kullanıcıları için Uzamsal Ses desteği sunmaya başladı

Pandeminin başlaması ile popülerleşen ve sadece davetiye ile uygulamaya giriş yapılabilen Clubhouse, yeni özellikler ve hizmetlerini duyurmaya devam ediyor. AirPods Pro ve AirPods Max’de çalışabilen Uzamsal Ses özelliğini sistemine dahil eden Clubhouse, iOS kullanıcılarının sırayla bu özelliği elde edebileceklerini duyurdu.

Sesli odalar misyonu ile yeni teknolojilerini uygulamasına dahil eden Clubhouse, iOS’in popülerleşen özelliği Uzamsal Ses’i kendi uygulamasına dahil ediyor. Yakın zamanda Netflix’in dahil ettiği bu popüler özellik ile Clubhouse, sesli odaların daha iyi bir deneyim sunması için geliştirerek gerçek bir oda deneyimi yaşatacak.

Uzamsal ses desteği ile kullanıcıların daha gerçekçi bir konuşma deneyimi yaşamasını sağlayacak şirket; kullanıcı seslerini farklı konumlardan vererek gerçek bir iletişim deneyimi sunacak. Varsayılan olarak destekleyen tüm iOS kullanıcılarında aktif edilen bu özellik, zamanla tüm kullanıcılara ulaşacak.

Hali hazırda aktif olarak belirtilen bu seçeneği, uygulama içinden kapatmak da mümkün olacak. Android için de aynı özelliğin yakında geleceğini açıklan Clubhouse, kullanıcıların aklına takılan bir soruyu cevaplayarak herkesi sevindirdi.

Apple’a göre sadece AirPods Pro ve AirPods Max’in sunduğu Uzamsal Ses’i Clubhouse, tüm kablolu veya kablosuz kulaklıklar için destekleyeceğini söyledi. Tek kucağa takılan kulaklıkların sıkıntı oluşturabileceğini de söyleyen şirket, mobil üreticiler ile bu sorunu çözmeye çalıştıklarını söyledi.

Özelliğin tüm kullanıcılara ne zaman ulaşacağı ise bilinmiyor. Aynı şekilde şirket, Android için de Uzamsal Ses desteğini ne zaman kullanıma alacağını belirtmiyor.

Audi, 2033 yılından itibaren tamamen elektrikli araç üretimine geçeceğini duyurdu

Popüler araba markası Audi, sürücü deneyimini arttırmaya çalışırken doğaya ve insana olan değerlerini korumaya devam ediyor. Teknoloji devleri ve araç üreticileri arasında popülerleşen doğaya saygı vizyonu, diğer şirketleri de harekete geçirmeye ve bazı kararlar aldırmaya itiyor.

Dizel motorları bırakarak daha verimli bir motor seçeceğine yönelen araç üreticileri, elektrikli modellere yönelim sağlıyor. Yakıt tasarrufunun maksimum düzeyde olduğu elektrikli araçlarda, aynı zamanda karbon salınımı da bir o kadar azalmakta. Bu nedenle popüler araba markası Audi, 2033 yılından itibaren tamamen elektrikli araç üretimine geçeceğini açıklıyor.

26 Ağustos günü gerçekleştirdiği basın toplantısı ile 10 yıllık hedeflerini paylaşan Audi, içten yanmalı dizel ve benzinli otomobil satışına son vereceğini söyledi. Bu sözlerin ardından 2033 yılından itibaren tamamen elektrikli araç üretimine geçeceğini açıklayan şirket, satış sonrası araç yazılımlarını güncelleştirebilmek için çalıştıklarını da dile getirdi. 2050 yılında ise karbon nötr olacağını söylenen Audi uzmanları, 20 yeni e-tron olarak adlandırılan yeni elektirikli araçların tanıtılabileceğini de söylüyor.

Elektrikli araç satışlarının zamanla artacağına tüm kalbiyle inanan Audi Dijitalleştirme Başkanı John Newman, otomobilleri test etmeye başladıklarını söylüyor:

“Yapmak istediğimiz şey, satıcılar için müşteriye yeni değer kaynakları yaratmak. Bu anlamda bunun karlılığını satıcılarımızla paylaşmayı hedefliyoruz.”

Volkswagen altında çalışan Audi, geçtiğimiz aylarda 2026 yılında son içten yanmalı motora sahip araçlarını üreteceğimi belirtmişti. Bu süreçte elektrikli araçlar için Volkswagen, Kuzey Amerika’da bir üretim tesisine 800 milyon dolarlık yatırım yapmıştı. Bu süreçte 1000 kişiye istihdam da sağlayan şirket, elektrikli araç sahipleri için önemli bir sorunu çözecek olan mobil şarj istasyonlarını da duyurmuştu.

Katma değerli projeler geliştiren yerli girişim Rise X, 1 milyon Euro değerleme üzerinden TTAF Elektronik A.Ş.’den yatırım aldı

Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation’da faaliyet gösteren Rise X Teknoloji A.Ş., 1 milyon euro değerlemeyle ise TTAF Elektronik A.Ş.’den yatırım aldı.

Yatırım kapsamında; 10 kişilik ekip için bilgisayarlar, bilgisayar aksesuarları, gerekli lisanslar, girişimin elektronik Ar-Ge süreçleri için gerekli olan Osiloskoplar, Güç Kaynakları, 3D Yazıcılar, Hassas ölçüm cihazları, Kalite ve Test Ekipmanları gibi tüm ekipmanlar sağlanırken 300 m2’lik alan Rise X’e tahsis ediliyor. Ayrıca Rise X teknolojinin geliştirmelerini yapabilmesi için 6 bin m2’lik bir üretim parkuru da girişimin hizmetine sunuldu.

Bunların yanı sıra teknik personel desteği, proje desteği, finansman desteği de TTAF Elektronik tarafından sağlanacak. Devam eden süreçte TTAF Elektronik’in tüm Ar-Ge süreçleri Rise X Teknoloji A.Ş. tarafından yürütülecek.

Cube Incubation’da katma değeri yüksek projeler geliştirmeyi hedefleyen Rise X; sistem mühendisliği, elektronik donanım tasarımı, gömülü yazılım geliştirme, mekanik üretim, yüksek teknoloji yazılım geliştirme yetenekleri ile entegrasyon ve üretim yeteneklerine sahip bir Ar-Ge şirketi olarak dikkat çekiyor.

Özellikle savunma sistemleri, otomotiv, sağlık ve endüstriyel teknoloji çözümlerinde yabancı kaynak alımlarını minimuma indirerek yerli üretimi ve yerli sanayiyi desteklemeyi amaç edinen girişim yeni dönemde TTAF Elektronik’le birlikte bu Ar-Ge süreçlerinin üretime dönmesini sağlayarak ihracata yönelik projeler geliştirmeye odaklanıyor.

Rise X Teknoloji Genel Müdürü Reha Atabey Açıkgöz: “Rise X olarak bilgi birikimimiz ve tecrübemizle ulusal ve uluslararası pazarlara yenilikçi ürünler geliştirme ve çözümler üretme misyonuyla hareket ediyoruz. Giderek dijital hale gelen dünyada başarılı bir çözüm oluşturmak için doğru teknolojiyi kullanmanın doğru stratejiyi kurgulamada kilit rol oynadığına inanıyoruz. Bu kapsamda TAFF Elektronik’ten aldığımız yatırım, Ar-Ge geliştirmelerimiz için kullanacağımız teknoloji parkuru ve ekipman desteğiyle ülkemiz için küresel arenada kritik öneme sahip alanlarda akıllı çözümler geliştirmeye odaklanacağız. Bu yatırımla Ar-Ge aşamasını gerçekleştirip ve prototip doğrulamalarını yaptığımız projeler TTAF Elektronik tarafında hızla seri üretime geçecek ve devamında iç ve dış piyasaya satışları gerçekleştireceğiz. Seri üretim her startupta olduğu gibi bizim için de çok kritik. Ancak bir girişimin imkanlarıyla bunu yapmamız pek mümkün olmuyordu. Artık ise TTAF Elektronik aracılığyla seri üretim, kalite, sertifikalandırma ve pazarlama aşamalarını daha verimli yöneteceğiz.” diyor.

Apple, bazı geliştiriciler ile yaşanan hukuksal sorunları giderecek yeni App Store değişikliklerini paylaştı

Teknoloji devi Apple, geliştirici hizmetleri konusunu ele almaya ve önemli değişiklikleri paylaşmaya devam ediyor. ABD’de yaşanan bazı mahkemesel sorunlarını gidererek kullanıcılara daha iyi bir deneyim sunmayı amaçlayan Apple, App Store hizmet şartlarında bazı değişiklikler yaptı.

Apple, yayınladığı yeni şartlar ile App Store’u geliştiriciler için daha iyi bir iş fırsatı haline getirirken kullanıcılar için güvenilir bir uygulama mağazası olmaya devam edeceğini söylüyor.

Anlaşma detayları incelendiğinde ise Apple, geliştiricilerin satın alma seçeneklerini iOS uygulamalarının dışındaki kullanıcılarla da paylaşabilmesini sağlıyor. Abonelikler, uygulama içi satın almalar ve ücretli uygulamalar için sabit fiyat geliştirebilmesi ve tüm kullanıcılarına aynı fiyatlandırma sunabilmesini sağlıyor. Bu gelişme ile ABD’de yer alan bazı geliştirici ve girişimcilerede yardımcı olan yeni bir fon kuruyor.

Değişiklikler

  • Yıllık 1 milyon dolardan az kazanan ve App Store’un Küçük İşletmeler Programı’na dahil olan işletmeler, indirimli komisyondan yararlanmaya devam edecek.
  • App Store aramalarında çıkan sonuçlar; indirmeler, derecelendirmeler, içerikler ve kullanıcıların davranışları gözlemlenerek arama sonuçlarına yansıtılacak.
  • Geliştiricilerin müşterilere daha fazla ödeme esnekliği sağlamak için Apple, iOS uygulamaları dışındaki ödemelere izin verecek. Bu ödeme yöntemleri ile ilgili duyuruları geliştiriciler, e-posta yoluyla gerçekleştirebilecek.
  • Abonelikler, uygulama içi satın almalar ve ücretli uygulamalar için belirlenebilen fiyat sayısı 100’den 500’e çıkarılacak.
  • Ek olarak Apple, App Store’da reddedilen uygulamaların ve devre dışı bırakılan Apple Geliştirici Hesaplarının nedenlerini ve miktarlarını bir şeffaflık raporu ile yayınlayacak.
  • Ayrıca Apple, COVID-19’un etkilerinden muzdarip olmaya devam eden küçük ABD’li geliştiricilere yardımcı olmak için bir fon kuracak.

App Store’u başından beri ekonomik mucize olarak tanımlayan Apple Fellow’u Phil Schiller, geliştiricilerin burada kolayca yeni iş fırsatları yaratıp geliştirebileceğini dile getiriyor:

“App Store’un hedeflerine ulaşabilmesini sağlayan ve tüm kullanıcılarımızın yararına olan yeni şartlara ulaşmak için bizimle birlikte çalışan geliştiricilere teşekkür ederiz.”

Apple, bu App Store şartlarındaki değişiklikleri 3 yıl sonra gerçekleştirecek. 3 yıl içerisinde bu özellik ve algoritmaları geliştirecek Apple, yayınlanan yeni şartlar için geliştiricilerin geri bildirimlerini ve fikirlerini beklediğini de söyledi.

Evcil hayvan ürün ve hizmetlerine yönelik bir platform olan Petlove, 150 milyon dolar yatırım aldı

Evcil hayvan sahiplerine yönelik ürün ve hizmetler için bir dijital platform olan Petlove, Riverwood Capital liderliğinde yönetilen finansman turunda yaklaşık 150 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

1999 yılında PetSuperMarket olarak yolcuğuna başlayan São Paulo merkezli şirket, bugün çok çeşitli evcil hayvan ürünleri ve hizmetleri sunan bir çevrimiçi mağaza işletmeye devam ediyor. 150 milyon dolarlık yatırım, Petlove’ın bugüne kadar aldığı en yüksek fonlamanın neredeyse iki katı. Ocak 2020’den bu yana yaklaşık 192 milyon doların üzerinde yatırım alan şirket, son finansmanın ardından değerlemesini açıklamayı reddetti.

Riverwood Capital liderliğinde yönetilen yatırım turuna Tarpon, SoftBank, L Catterton, Porto Seguro ve Monashees gibi şirketler de katıldı.

Petlove CEO’su Talita Lacerda, şirketin teslimat yeteneklerini hızlandırmak amacıyla lojistik ağını daha da genişletmek için yeni sermayenin bir kısmının kullanılacağını belirtti. Şirket, özellikle, ürünlerin sipariş verildikten sonraki dört saat içinde teslim edilmesini sağlayan ve şu anda sadece Brezilya’da São Paulo ve Belo Horizonte gibi birkaç şehirde mevcut olan hızlı teslimat hizmeti Petlove Já‘yı diğer coğrafyalara da genişletmeyi planlıyor. Finansman ayrıca, Lacerda’nın ülkede türünün ilk örneği olduğunu söylediği Petlove abonelik programını büyütmek için de kullanılacak.

Riverwood Capital’in kurucu ve yönetici ortağı Francisco Alvarez-Demalde, yazılı açıklamasında, Brezilya evcil hayvan pazarının dünyanın en büyüklerinden olduğunu ve müşterilerin ürün ve hizmetleri dijital olarak daha fazla talep ettiklerine dikkat çekti. Brezilya’nın toplam harcamada dördüncü en büyük evcil hayvan pazarı olduğunu söyleyen Petlove, 2020’de bir önceki yıla göre %65 büyüdüğünü iddia ediyor.

Yeni nesil üretim tedarik platformu Tridi.co, TechOne VC liderliğindeki turda 336 bin dolar yatırım aldı

Geliştirdiği yapay zeka destekli dijital platform ile 3D Baskı, CNC İşleme, Silikon Kalıplama, Enjeksiyon Kalıplama, Sac Metal Şekillendirme gibi birçok farklı alanda üretim tedarik hizmeti veren Tridi.co; TechOne VC liderliğindeki yatırım turunda Arya Kadın Yatırım Platformu, Galata Business Angels’ın yanı sıra Murat Özadam, Haluk Ziya Türkmen, Ayşe Banu Sertgil, Koray Kurhan’ın da katılımı ile 336 bin dolar yatırım aldı.

Üretim tedarik süreçleri Tridi ile artık daha hızlı

Sultan Nur Bulut, Çınar Topaloğlu ve Onur Keskin tarafından hayata geçen Tridi.co talebe özel üretim pazarında, B2B managed marketplace iş modeli ile üretim hizmeti ihtiyacı duyanlara dijital bir tekliflendirme, sipariş ve sipariş takip platformu sunmaktadır. Platformun diğer ucunda ise bu üretim ihtiyaçlarını karşılayan bir üretim partner ağı bulunmaktadır.

Platforma kayıtlı 70’den fazla üretim partnerlerini bulunduran Tridi; 3D Baskı, CNC İşleme, Silikon Kalıplama, Enjeksiyon Kalıplama, Sac Metal Şekillendirme alanlarında hizmet verirken dijitalleşmemiş fiyatlandırma, hızlı teklif alamama, üretime geçme süreleri, üretim takip ve ürün kalite garanti süreçleri ile alakalı sorunları yapay zeka destekli yazılımlar ile çözerek daha şeffaf, hızlı ve verimli bir hale getirmeye olanak sağlıyor.

12 ay içerisinde 1500’ün üzerinde talebe özel üretim siparişi aldı

Hizmet vermeye başladığı andan itibaren büyük bir ivmeyle büyüyen Tridi.co, 4000’den fazla mühendise ulaşarak 70’den fazla üretim partnerleri ile 10.000’den fazla ürün tedarik etti. Aylık ortalama %50 büyüme göstererek 12 ay gibi kısa bir sürede yıllık sipariş hacmini 1 Milyon Doların üzerine çıkaran Tridi.co, yeni yatırım turu ile birlikte Türkiye’de yakaladığı başarıyı başta Avrupa pazarı olmak üzere aldıkları siparişler ile yerli üretimdeki üretim partnerleri ile birlikte Türkiye pazarındaki üreticilerin tamamına ulaşıp sistemlerine dahil ederek global pazardaki büyümesini artırmayı hedefliyor.

Tridi’nin kurucu ortaklarından Çınar Topaloğlu; “Aldığımız yatırım ve yetkin ekibimiz ile birlikte yapay zeka tabanlı ürünlerimizin pazara çıkışını hızlandıracağız ve çeşitlendireceğiz. Gerçek piyasanın teknik yetkinlik ve tecrübelerini dijitalleştirip, tasarım mühendislerinin geliştirme süreçlerine entegre edeceğiz. Başta Avrupa ve Türkiye pazarlarında platformun hem müşteri hem de tedarikçi kullanıcılarını iyi bir deneyim sunarak artırmaya çalışıp, global bir marka olma yolunda ilerleyeceğiz.” dedi.