Ana Sayfa Blog Sayfa 508

300 milyon dolar yatırım alan SpotOn, 3.15 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Restoranlar ve perakende işletmeleri için kapsamlı çözümler sunan yazılım ve ödeme şirketi SpotOn, Andreessen Horowitz liderliğindeki E serisi finansman turunda 300 milyon dolar yatırım alarak değerlemesini 3,15 milyar dolara çıkarmayı başardı.

Mevcut yatırımcılar DST Global, 01 Advisors, Dragoneer Investment Group, Franklin Templeton ve Mubadala Investment Company yatırımlarını ikiye katlarken Wellington Management ve Coatue Management gibi yeni yatırımcılar da tura katılım gerçekleştirdi. Splunk CEO’su Douglas Merritt ve Snowflake’in CFO’su Mike Scarpelli de tura katılan melek yatırımcılar arasında karşımıza çıkıyor.

2017’deki kuruluşundan bu yana toplamda 628 milyon dolar yatırım alan girişim, geçtiğimiz sene bu zamanlardaki 625 milyon dolarlık değerlemesini bugün 5 kat artırmayı başardı. Finansman, spor ve eğlence mekanları, tema parkları, hayvanat bahçeleri, üniversite kampüsleri ve daha fazlası gibi kurumsal işletmeler için önde gelen bir dijital ve mobil ticaret platformu olan Appetize‘i satın almak için kullanılacak. Şirket, 2018 yılında Emagine’i ve geçtiğimiz sene SeatNinja’yı satın aldığını duyurmuştu.

4 yaşındaki girişim, başlangıcından bu yana, restoranlara ve perakende işletmelerine ağırlık vererek KOBİ’lere yazılım ve ödeme teknolojisi sağlamaya odaklanmış olduğunu söylüyor. Appetize’nin satın alınması, SpotOn’un kurumsal alana erişimini büyük ölçüde genişletecek ve Appetize, SpotOn olarak piyasada faaliyet gösterecek. İki şirket yetenekli ekiplerini birleştirerek Live Nation, LSU, Dodger Stadium ve Urban Air gibi etkileyici şirket ve organizasyon listesini içeren müşteri tabanını büyütmeyi hedefliyor.

Appetize’ın 300 çalışanı SpotOn’un 130 çalışanıyla birleşecek ancak SpotOn kurucu ortağı ve CEO’su Zach Hyman, ürün ve teknoloji ekibinde 500’den fazla çalışanın olacağını söylüyor. Hyman, şirketin bu kadar kısa sürede bir yatırım almayı beklemediğini ancak bunun Appetize’ı satın almak için bir fırsat yarattığına dikkat çekti.

Fintech altyapı sağlayıcısı Integrated Finance, 500 Istanbul’un da katıldığı turda 2 milyon Pound yatırım aldı

Fintech altyapı sağlayıcısı Integrated Finance; Octopus Ventures, 500 Istanbul ve Superseed Ventures‘ın katıldığı turda, 2 milyon Pound yatırım aldığını açıkladı.

Integrated Finance, sağladığı API bağlantıları sayesinde finansal kuruluşlara ve fintech girişimlerine, dünyanın önde gelen finans şirketleri ile aynı kabiliyetleri veriyor. Müşterilerini tek bir API ile birçok banka ve finansal hizmet sağlayıcısına bağlayabilen ve aralarındaki iş akışlarını yönetebilen şirket, bu sayede fintech’lerin ve finansal kurumların hızlı bir şekilde ürünlerini pazara açmalarına destek oluyor.

Alistair Cotton, Daniel Cronin, Koray Argun ve Canay Özel tarafından kurulan Londra merkezli şirketin teknoloji ekibi Türkiye’de bulunuyor. Kurucu ekip daha önce beraber çalıştıkları şirkette farklı bankalar, finansal kuruluşlar ve fintech şirketleri ile kendi sistemlerini entegre ederken yaşadıkları zorluklardan çıkarak Integrated Finance’i kuruyorlar. Bu entegrasyonlara harcanan zamanın daha verimli bir şekilde müşterilere hizmet etmek için ayırılabileceğini farkeden ekip, Integrated Finance ile tek API bağlantısı üzerinden hizmet sağlayıcılara bağlanarak fintech’lerin ve finansal kuruluşların müşterilerine odaklanmasını sağlıyor.

Şirketin kurucularından Alistair Cotton, kuruldukları Aralık 2020 tarihinden beri şirketin hızla büyüdüğünü belirtti. “Müşterilerimizin yeni ürünler çıkarmalarını 3 kat hızlandırıyoruz, bu sayede kuruluşumuzdan beri müşteri sayımız 5 kat arttı” diyen Cotton, “Fintech’lerin güçlü finansal teknik altyapılar kurması gerekiyor, bunu da genelde hem zaman hem para kaybı yaşayarak kendileri inşa etmeye çalışıyorlar. Diğer yandan dünyada finansal teknolojiler ekosistemi geliştikçe, finan|sal kuruluşların ve fintech’lerin yararlanabileceği hizmet sağlayıcı sayısı giderek artıyor. Integrated Finance olarak biz bankalar ve finansal hizmet sağlayıcılar ile fintech’ler arasındaki bağlantıyı kolaylaştırarak, fintech’lerin hızlanmasını sağlıyoruz” diyerek Integrated Finance’in öneminin altını çizdi.

500 Istanbul ortaklarından Arın Özkula ise Integrated Finance’in fintech’ler için çok önemli bir rol oynayacağını belirterek, “Finansal teknolojiler dünyada ciddi bir büyüme yaşarken, tüm ekosistemi birbirine bağlayacak altyapı sağlayıcılarının önemi artıyor. Dünyadaki her şirket giderek daha fazla finansal hizmet sunmaya ve farklı ülkelere açılmaya başladıkça, bankalar ve finansal kuruluşlarla kolay çalışmaya olanak verecek altyapıları sağlayabilmek kritikleşiyor. Integrated Finance’in, İngiltere ve Avrupa’daki fintech’lerin yanında, Türkiye’den de global pazarlara açılmak isteyen fintech girişimlerini ve finansal kuruluşları ciddi şekilde hızlandırabileceğini düşünüyoruz” dedi.

Integrated Finance, 500 Istanbul’un Arf ve Ango sonrası ikinci fonundan açıkladığı 3. yatırımı oldu. Önümüzdeki ay 2 yatırım daha açıklayacaklarını belirten Arın Özkula, sene sonuna kadar toplam 8 yatırım yapma hedefleri olduğunu belirtti.

Yerli girişim Colendi, 120 milyon dolar değerleme üzerinden 30 milyon dolar yatırım aldı

Türkiye’nin faaliyet izni almış ilk alternatif yatırım fonu yönetim şirketi Re-Pie Portföy, farklı alanlarda yaptığı yeni yatırımlarla büyümeye devam ediyor. Özellikle son dönemde yaptığı yatırımlar ile toplam portföy hacmini 3,8 milyar lira seviyesine çıkaran şirket, teknoloji ve yenilik odaklı iş modellerine yatırım yapmayı sürdürüyor.

Getir’den kısmi çıkışını yaparak yatırımcılarına 275 milyon TL temettü dağıtan Re-Pie, yeni unicorn olma potansiyeli taşıyan fintech platformu Colendi’ye, Colendi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu üzerinden yatırım yaptı.

“Fintech alanında yeni bir unicorn olacağına inanıyoruz.”

Colendi Yönetim Kurulu Başkanı Ian Hannam yaptığı açıklamada, 30 milyon dolarlık Seri A yatırımı ile Colendi’nin yurtdışına açılarak mevcut finans ve platform partneri portföyünü geliştirerek global pazarda daha güçlü olacağını belirtti.

Re-Pie Portföy Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Ali Ergin, “Girişimcisinden iş planına, yetkin ekibinden büyüme potansiyeline kadar her şeyiyle güvendiğimiz bir şirkete yatırım yaptık, Türkiye’den fintech alanında unicorn çıkmadı, Colendi’nin ilk olacağına inanıyoruz” dedi

30 milyon dolarlık yatırım turu tamamlandı

2017 yılında, dijital kimlik, kredi skorlama ve bunların entegre çalışacağı bir dijital platform oluşturmak amacıyla yola çıkan, fintech sektöründe yenilikçi ve büyüme potansiyeli yüksek olan Colendi, Re-Pie’ın liderliği üstlendiği 30 milyon dolarlık Seri A turunda, yabancı yatırımcılardan 18 milyon dolar ve Re-Pie Colendi GSYF’den ise 12 milyon dolar yatırım aldı. Birçok bireysel emeklilik fonu ve 100 yakın bireysel yatırımcının katıldığı fon, Re-Pie’ın sektöre kazandırdığı ‘tek şirket/tek fon’ yapısında tasarlandı.

Yatırım, Colendi A.Ş’nin yüzde 100’üne sahip İngiltere’de bulunan Colendi Holdings Limited şirketi üzerinden gerçekleştirildi.

“Colendi yönetim kadrosunu güçlendirdi”

120 milyon değerleme üzerinden 30 milyon dolar yatırım alan Colendi, öte yandan önemli isimleri yönetim kadrosuna katarak güçlenmeyi sürdürdü. Yatırım turu sonrası JP Morgan ve Salomon Brothers’da 30 yılı aşkın tecrübesi olan ve bir dönem Global Borçlanma ve Sermaye Piyasaları birimlerinin başkanlığını da yapan Ian Hannam, Colendi Yönetim Kurulu Başkanlığına getirildi. Colendi, 30 milyon dolar tutarındaki yatırımı ürünlerini global arenada rekabete hazır hale getirmek, sunduğu hizmet kalitesini en üst seviyeye çıkarmak ve yeni pazarlara açılarak büyümesini hızlandırmak üzere değerlendirmeyi planlıyor.

Ian Hannam, Bülent Tekmen ve Mihriban Ersin’den oluşan yönetim ekibi ve çok güçlü yatırımcı kadrosuna sahip şirket, tüketicilere yapay zeka ve büyük veriyi (big data) kullanan modern skorlama algoritması sayesinde önceleri finansal sistemin dışında kalan düşük riskli müşterilerine dünyanın en ulaşılabilir tüketici mikro kredisini ve yeni nesil finansal teknoloji servisleri sağlamayı hedefliyor.

8 atda 2.4 milyon müşteri erişimi

Sosyal, mobil, demografik, fatura ödeme verileri ve alışveriş geçmişi gibi birçok veriyi gerçek zamanda değerlendirebilen modern skorlama algoritması ile gelişmiş bir teknolojik alt yapıya sahip Colendi, 8 ayda platform partnerleri ile 2,4 milyon müşteri erişimi, 10 finansal ortağı ile 1,6 milyon üzerinde işlem ve 350 bin finansal aktif kullanıcıya ulaştı.

Yapay zeka odaklı yeni nesil alarm ve güvenlik hizmeti sunan yerli girişim Eyedius, 4.1 milyon TL yatırım aldı

Kullanıcıların mevcut güvenlik kameralarını kullanarak yapay zeka destekli alarm ve proaktif güvenlik hizmetleri sunan Eyedius, Türkiye ve global pazarda büyümesini hızlandıracak yeni yatırım turunu tamamladı.

4.1 milyon TL’lik bu yatırım turuna; Boğaziçi Ventures, Ak Portföy ve Bedri Güntay katıldı.

Yapay zeka tabanlı güvenlik çözümleri

2017 yılından bu yana yapay zeka destekli teknolojileriyle kullanıcılarına yenilikçi bir güvenlik hizmeti sunan Eyedius, ek bir donanım maliyeti oluşturmadan kullanıcıların mevcut güvenlik kamera görüntülerini saniye saniye otomatik olarak analiz ediyor ve riskli durum oluşması durumunda uyarılar üretiyor. İlk kurulduğu 2017 yılından bu yana yüz tanıma, insan tespiti takibi, özel obje tespiti algoritmalarını ve yüksek teknolojiye sahip bilgi birikimini, konut siteler, fabrikalar gibi büyük ölçekli firmalarda özel projeler olarak hayata geçiren ve uygulamaya koyan Eyedius, yeni yatırım turunun ardından sunduğu yüksek teknoloji her ölçekten işletmeye uygun hale getiriyor.

Pandemi sürecinin ekonomik etkisiyle mücadele eden işletmelere yönelik daha verimli, daha akıllı ve bütçe dostu güvenlik çözümleri ile ulaşmayı hedefleyen Eyedius, işletmelerin güvenliğini daha teknolojik hale dönüştürecek. Daha çok büyük ölçekli işletmelerde kullanılan ileri teknolojiye sahip güvenlik çözümleri artık Eyedius ile her işletme için ulaşılabilir hale gelecek.

İşletmelerde Eyedius güvenliği

Küçük ve orta ölçekli işletmelerin tercih ettiği geleneksel alarm hizmetini, yapay zeka teknolojisi ile geleceğe taşıyan Eyedius, kullanıcıların mevcut kamera ve bilgisayarına ek herhangi bir donanım gerektirmeden çalışması sayesinde ek donanım maliyeti oluşturmuyor. Tamamen görüntülerin yapay zeka tarafından analiz edildiği Eyedius ile yanlış alarm ya da kamera izleme zorunluluğu da ortadan kalkıyor. Kullanıcıların kamera sayısından bağımsız aylık olarak kiralanabilen Eyedius, kullanıcılara aylık taahhüt zorunluluğu, cezai yaptırımlar ve cayma bedeli gibi kullanıcıları olumsuz etkileyen zorunluluklar olmadan esnek ödeme imkanları sunuyor. Bu sayede güvenlik hizmeti almak isteyen küçük ve orta ölçekli işletmeler ile yüksek teknoloji çözümlerini uygun fiyatlara buluşturuyor.

“Hedefimiz her ölçekten işletmeye en yüksek teknolojili güvenlik sunmak”

Geliştirdiğimiz yapay zeka destekli güvenlik çözümlerini her işletmenin kolaylıkla erişebileceği bir yapıya dönüştürdük diyen Eyedius CEO’su Gökhan Talat Tuna, yatırım süreci ile ilgili şu bilgileri verdi: “Kurulduğumuz ilk günden bu yana hedefimiz hayatın her alanını güvenli kılmak. 2017 yılından bu yana onlarca farklı kurumsal firma ile çalışarak güvenlik alanında görüntü işleme odaklı projelerimizi hayata geçirdik. Aldığımız bu yatırım ile amacımız ülkemizde özellikle pandeminin ekonomik açıdan yoğun bir şekilde etkilediği küçük ve orta ölçekli işletmeler için bütçe dostu, akıllı ve faydalı bir güvenlik sistemini sunarak, destek olmak. En önemli ihtiyaçlarımızdan biri olan güvenlik konusunda her işletmenin yüksek teknolojiye erişebilmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. 2022 yılından sonra ise Avrupa pazarına doğru büyümeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

Yerli girişim Sertifier, 2.5 milyon dolar değerleme üzerinden 300 bin dolar yatırım aldı

Yapay zeka altyapısına sahip yazılımlarıyla informal öğrenme alanının lideri olan ve sahip olduğu dijital sertifika üretim aracıyla bulunduğu pazarda en çok kullanılan, CV otomasyon ürünleriyle büyümesini sürdüren Sertifier; TechOne VC liderliğindeki yatırım turunda Alima Ventures (Hollanda), Portera Ventures (İngiltere) ve Techventure’ın yanı sıra Çetin Dalva ve Kemal Tamer’in de katılımıyla 2.5 milyon dolar değerleme üzerinden 300 bin dolar yatırım aldı.

Sertifier geniş kapsamlı uygulamaları ile alanındaki tüm ihtiyaçları karşılıyor

Sertifier ile dijital sertifika süreçlerinin tamamını tek bir platform üzerinden yönetilmesini sağlayan uygulama, bu alanda hem kurumsal müşterileri için hem de sertifikalarını dijital ortamda kolay erişilebilir şekilde kullanmak isteyen kullanıcıları için büyük kolaylıklar sağlıyor. Further informal öğrenme platformuyla kullanıcılarının ilgi alanlarına yönelik konularda yetkinlik gelişimlerine yetkinlik kütüphanesi, milyonlarca içerik bulunduran eğitim kataloğu ve yapay zeka destekli algoritması sayesinde kolaylık sağlıyor. Sertifier ve Further uygulamaları ile kullanıcılarının elde ettikleri dijital sertifikalarını ve geliştirdikleri yetkinliklerini tek bir uygulamada kişiselleştirilmiş bir şekilde tasarlayabildikleri CV’ler ile toplayabilmesini Verified ürünü ile sağlıyor. Sertifier, 30 binin üzerinde yetkinlik bulunduran kütüphanesi ve binlerce müşterisinin kullanım verilerinin analizi neticesinde; kurumların yetkinlik gelişim rotalarını esnek ve ölçeklendirilebilir şekilde otomasyonla üretmelerine altyapı sağlıyor.

1 Yıl İçerisinde 1000’den Fazla Kurumsal Aboneye Ulaştı

Bir önceki yatırım turu ile global pazardaki büyümesine odaklanan, bir yıl içerisinde Amerika, Kanada, İngiltere, Fransa ve Hindistan gibi ülkelerin başta olduğu 79 farklı ülkeden 1000’den fazla kurumsal abone kazanımı elde etti. Aylık ortalama %40 büyüme göstererek aylık gelirini 10 Bin USD’nin üzerine çıkaran Sertifier, yeni yatırım turuyla birlikte; hizmet verdiği kurum sayısını artırarak yalnızca veri analizi yapan değil, veri çıktılarıyla paydaşı olduğu OECD ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı gibi oluşumlara da yön vermeyi hedefliyor. Sertifier, ilk ürünü dijital sertifika uygulamasıyla global pazarda rakiplerinin üzerinde yerini aldı. Yeni turla amacı sahip olduğu tüm ürünleriyle aynı noktaya erişebilmek ve daha büyük pazarlarda daha yüksek bilinirliğe sahip olmak.

Sertifier kurucusu Arda Helvacılar; “İlk ürünümüz Sertifier, 10 yılı aşkın geçmişe sahip rakipleri karşısında 2 yılda zirveye çıktı. Verified’la dijital kimlik yatırımlarına paralel büyüme hedeflerimizi yükselttik. Şimdi Further’la kurumsal firmaların hiç tecrübe etmediği bir değerle geliyoruz. Eğitimin %75’i olan informal öğrenmeyi yapay zekayla otomatik hale getirip ölçeceğiz. Tüm Eğitim departmanı yöneticilerine içten çağrımızdır. Further’la şirketlerinizin yetkinlik yönetiminde yeni bir çağı açmanız sadece birkaç saatinizi alacak.” dedi.

Küresel teknoloji şirketi Intuit, e-posta pazarlama şirketi MailChimp’i 12 milyar dolara satın alıyor

Küresel teknoloji şirketi Intuit, küresel müşteri katılımı ve pazarlama şirketi olan MailChimp‘i satın alma sürecinde olduğuna dair sürekli söylentileri doğruladı. Şirket ayrıca, e-posta altyapı şirketini kurumsal görev alanına getirecek 12 milyar dolarlık işlemin detaylarını paylaştı.

12 milyon dolarlık nakit ve hisse senedi karşılığında planlanan satın alma işleminin, Intuit’in dünya çapında refahı güçlendirme misyonunu ve yapay zeka odaklı uzman bir platform olma stratejisini ilerletecek gözüküyor. Ayrıca, şirketin daha önce paylaştığı ve stratejik büyük bahisler (Big Bets) ismini verdiği hedeflerini hızlandırması bekleniyor.

Yapılan açıklamada, “2001 yılında Atlanta’da kurulan Mailchimp, e-posta pazarlama çözümleri sunarak yolculuğuna başladı ve güçlü, son teknoloji yapay zeka odaklı bir teknoloji yığını tarafından desteklenen müşteri tabanı ve pazarlama otomasyonunda küresel bir lider haline geldi” sözlerine yer verildi. Şirket, dünya genelinde 13 milyon toplam kullanıcı, aylık 2,4 milyon aktif kullanıcı ve 800.000 ücretli müşteri tabanına sahip.

Intuit ve Mailchimp birlikte, küçük ve orta ölçekli işletmeler için yenilikçi, uçtan uca bir müşteri büyüme platformu vizyonu sunmak için çalışacak ve onların işlerini çevrimiçi hale getirmelerine, işlerini pazarlamalarına, müşteri ilişkilerini yönetmelerine, bunlardan faydalanmalarına olanak tanıyacak.

Intuit CEO’su Sasan Goodarzi yaptığı açıklamada, “Mailchimp ve QuickBooks birlikte, küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyüme, müşteri edinme ve elde tutma önündeki en büyük engellerini çözmeye yardımcı olacak” sözlerine yer verdi. Goodarzi, yeni satın alma işleminin, Intuit müşterilerinin işlerini büyütmelerine ve yürütmelerine yardımcı olmak için uçtan uca bir müşteri büyüme platformu sağlama vizyonunu geliştirdiğine dikkat çekti.

En az 150 milyon dolarlık yatırım turunda olan Getir, yakında decacorn mu oluyor?

Fotoğraf: Hilmi Öğütcü

Türk teknoloji şirketi Getir, edindiğimiz duyumlara göre en 150 milyon dolar civarında yeni bir yatırım alıyor. Bu tur eğer tamamlanırsa getir en az 1 milyar 171 milyon dolarlık yatırım almış olacak.

Getir’in önceki yatırım turlarını hatırlamak gerekirse;

Bloomberg’in haberine göre henüz adı açıklanmayan bu yatırımcıların kimler olduğu merak konusu haline geldi. En son 555 milyon dolarlık turunu düşünürsek, bu 150 milyon doların ara bir tur olduğunu söyleyebiliriz veya bu tura yeni yatırımcılar da katılırsa, 150 milyon doların çok üzerinde bir tur olarak da kapanabilir.

Açıkçası son dönemde şirketin ard arda aldığı yatırımları düşünürsek bu tur çok sürpriz olmayacak. Bu haberin teyidi yakında gerçekleşirse, bizi decacorn olması heyecanlandıracak.

Getir şu anda Türkiye dışında İngiltere’de yedi şehirde, Amsterdam, Paris ve Berlin’de faaliyet gösteriyor. Madrid ve Barselona operasyonları bu hafta başlıyor ve bu yıl içinde ABD’ye açılmayı planlıyor. Ayrıca marka bilinirliliğini arttırmak ve sevilen bir marka haline gelmek için de Tottenham, Galatasaray ve Fenerbahçe gibi spor kulüplerine sponsor oluyor.

Getir, yakında decacorn mu oluyor?

Getir’in bu yatırım turu tamamlandığında artık decacorn yani 10 milyar dolar değerlemeyi aşan bir şirket olacağını da söyleyebiliriz. Veya bu turda kılpayı decacorn’luğu kaçırabilir de. ancak kurucuların bu başarıyı, bir sonraki maça bırakacağını hiç sanmıyorum.

Şirket, global düzeyde organik büyümenin yanı sıra satın almalar yoluyla yeni bir genişleme aşamasına da girdi. Tutarın açıklanmadığı bir işlemde İspanya merkezli teslimat uygulaması BLOK’u satın aldı ve yine çoğunluk hisseleri karşılığında 16 milyon dolara araç paylaşım platformu Moov’un büyük hissedarı oldu. Ayrıca Nazım Salur, n11.com ile de stratejik bir hisse satın alımı için görüşmelerin başladığını duyurmuştu.

Getir’i yakından takip ediyoruz. Yeni gelişmeleri anlık olarak duyurmaya devam edeceğiz.

İmalat Burada: Alıcı firmalar ile imalatçı firmaları dijital ortamda bir araya getiren pazar yeri

Yerli platform İmalat Burada, firmaların ihtiyaç duydukları ürünler için aradığı imalatçıya kolayca ulaşabilmesini sağlayan “İmalatçı bulma” platformudur.

Kısacası girişim; alıcı firmalar ile İmalatçı Firmaları dijital ortamda bir araya getiren çevrimiçi pazar yeridir.

Yaklaşık 1 buçuk yıldır yayında olan platform, pazara yüzde 100 uyum sağlamak ile beraber sistem üzerinden organik olarak elde edilen 1000’den fazla kayıtlı kullanıcı ile hizmet vermeye devam etmektedir.

Platformun kurucularının yaptığı ortak açıklama ile; “Türkiye’deki üretim gücünün keşfedilmesi, ithal edilen ürünlerin yerli üretime yönlendirilmesi, yurt dışındaki firmaların ürün ihtiyaçlarını, ülkemizdeki imalatçılar ile tanıştırmak ve global pazara daha çok katma değerli işler yapmak üzere, ülkemizin ihracatına katkıda bulunmak için sabırsızlanmaktayız.”

Ayrıca; “Türkiye’deki üretim pazarına büyük katkılar sağlayacak olan girişimimiz imalatburada.com’u global pazara açabilmek adına, yatırım desteğine ve iş ortaklıklarına ihtiyacamız var.” dediler.

İmalat Burada’nın mobil uygulamalarını App Store veya Google Playden indirebilirsiniz.

Google’dan Sırma Süren, engellilere yönelik Blindlook’la yaptıkları iş birliğini anlatıyor

Google Türkiye kurumsal iletişim müdürü Sırma Süren, Google’ın Türkiye’deki engellilere yönelik yine bu alanda faaliyet gösteren girişim BlindLook ile beraber yaptıkları iş birliğini anlatıyor.

Vivo’nun modüler kamera patenti, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’ne yaptığı başvurusu sırasında sızdırıldı

Çin merkezli teknoloji devi Vivo, kullanıcılarına yeni deneyimler sunmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda LG’den gördüğümüz modüler parça konseptini devam ettiren Vivo, geçtiğimiz günlerde kullanıcıları heyecanlandıran benzer bir patent başvurusunda bulundu.

2020 yılının Ekim ayında IFEA konsept modeli ile geçtiğimiz senelerde bir kez daha gündeme gelen Vivo, bu modeli için çalıştıklarını belirtir bitelikte olan bir patent başvurusunda bulundu. Modüler kamera konseptinin yer aldığı patent, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) tarafından sızdırılarak ortaya çıktı.

Telefon üreticilerinin böyle bir adım atmasının nedeni olarak şirketlerin çentikleri kaldırmak istemesi söylenebilir. Ekran altı teknolojilerin ortaya çıkması, bu probleme bir çözüm niteliğinde olsa da maalesef bu probleme net bir çözüm getirmiyor. Ekran altı kamera teknolojisinde kameranın üzerinde daha düşük pikselde bir ekran yer alıyor. Bu durum her ne kadar kullanıcıya belli edilmese de üreticiler bunun fazlasıyla maaliyetli olduğunu dile getiriyor.

Vivo, yeni patenti ile kamera modülü istenildiği gibi çevrilebiliyor. Böylece 180 derecelik tam bir ön-arka kamera formu ile karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda kameranın uzaktan da çekim özelliği bulunuyor. Bu durum aynı bir Apple Watch ile uzaktan telefona komut verme özelliğine benziyor.

Yayınlanan patent, “Elektronik cihaz” olarak adlandırılıyor ve 20 sayfadan oluşuyor. Ortaya çıkan belgelerde yeni teknolojinin 3 farklı şekilde kullanılabileceği belirtiliyor. Ön tarafı ekrandan oluşan modülün arka tarafında ise kamera bulunuyor. Mıknatıslı yapısı ile üst bölüme kolayca yerleştirilebiliyor. Modülün, 180 derecelik döndürülebilir yapısından dolayı yüksek çözünürlüklü selfie moduna izin verdiğini de hatırlatalım.

Vivo’nun bu patenti ne zaman hangi telefonuna koyacağı ise henüz bilinmiyor ancak patent başvurusundan anlaşılacağı gibi bu modülün yer alacağı bir Vivo modeli, yakında kullanıcıların karşısına çıkabilir.