Avrupa’nın önde gelen e-ticaret nakliye şirketlerinden Sendcloud, C serisi finansman turunda 177 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Softbank Vision Fund 2 liderliğinde yürütülen turda L Catterton ve HPE Growth gibi isimler de karşımıza çıkıyor.
Çevrimiçi işletmelerin nakliye süreçlerini optimize etmeye yardımcı olan şirket, satıcılara esnek teslimatı basitleştiren çok taşıyıcılı bir platform sunuyor. Sendcloud, sınır ötesi nakliye, koli dolaplarında teslimat, aynı gün teslimat ve hatta bir gün ve zaman diliminde teslimat dahil olmak üzere çok çeşitli nakliye yöntemleri sunarak tüm büyük Avrupa taşıyıcıları ile gönderileri doğrudan yönetiyor. Ayrıca, Avrupa genelinde 400.000’den fazla hizmet noktasına erişim sağlayarak, müşterilerin paketlerini en çok tercih ettikleri parsel mağazasından teslim almalarını sağlıyor.
2012 yılında Hollanda’da kurulan Sendcloud, İngiltere, Fransa, Almanya, İspanya, İtalya, Belçika, Avusturya ve Hollanda’da 23.000’den fazla müşterisiyle hızla Avrupa’nın en hızlı büyüyen lider nakliye çözümlerinden biri haline geldiğini söylüyor.
Sendcloud kurucu ortağı ve CEO’su Rob van den Heuvel, tüketicilerin büyüyen paket hacimlerini başarılı bir şekilde işlemek için Sendcloud’un önemli bir çözüm sunduğuna dikkat çekti. SoftBank Investment Advisers’ın yönetici ortağı Yanni Pipilis yaptığı açıklamada, “Büyüyen paket hacmi ve esnek teslimat talebi, çevrimiçi satıcılar arasında akıllı nakliye çözümlerine olan ihtiyacı artırdı” dedi. Pipilis, “Sendcloud, tüccarların ödeme, nakliye, takip, iade ve analitik gibi işlevleri kolayca entegre etmelerine yardımcı olmayı amaçlayan lider bir nakliye platformu oluşturdu. Bir sonraki e-ticaret etkinleştirme dalgasını körükleme misyonlarını desteklemek için Rob ve Sendcloud ekibiyle ortak olmaktan memnuniyet duyuyoruz” sözlerine yer verdi.
Çinli teknoloji devi Xiaomi, kullanıcıları için geliştirdiği yeni ürünlerini duyurmaya devam ediyor. Facebook ve Ray-Ban ortaklığı ile üretilen Ray-Ban Stories akıllı gözlüklerden sonra Xiaomi’de akıllı gözlük piyasasına adım atarak Smart Glasses adını verdiği akıllı gözlüğünü kullanıcıları ile buluşturdu.
Şık tasarımı ile stiline önem veren kullanıcılara hitap eden Smart Glasses, standart gözlük formuna sahip olsa da içerisinde yer alan özellikler ile öne çıkıyor. Gözlük içerisinde yer alan MicroLED ekranı ile hem dışarıyı hemde ekranı görmenizi sağlıyor.
0.13 inç minik bir ekranı bulunan gözlüğün ekranı aslında yüksek bir ekran yoğunluğuna sahip. Bu yüksek ekran yoğunluğu ile iyi bir deneyim sunan Xiaomi Smart Glasses, 180 derece ışığı kıran optik frekans yönlendirici lens de barındırıyor. MicroLED ekran, optik frekans yönlendirici lensin mikroskobik ızgara yapısı sayesinde ışınları insan gözüne doğrudan iletme özelliğine sahip.
İç lensin üzerine yerleştirilen ızgara yapı sayesinde ışık, eşsiz bir kırılmaya uğrayarak insan gözüne güvenli bir şekilde ulaşıyor. Xiaomi, bu adımı ile sağlık ve güvenliği de ihmal etmiyor. Kırılma esnasında yaşanan ışığın sınırsız kez yayılması olayı, gözlüğün kullanımını da büyük ölçüde arttırıyor denilebilir.
2 milyon nitlik parlaklığa ulaşabilen Monokrom ekrana ek olarak gözlükte tüm marifetleri sağlayan çok ufak bir çip de bulunuyor. Gözlükte bulunan özellikler ise bir akıllı telefonda yapabildiklerinize oldukça benziyor.
Kullanıcılar ekranı sayesinde arama yapabiliyor, navigasyona ulaşabiliyor veya kamerası ile fotoğraf çekimi yapabiliyor. 51 gram ağırlığa sahip olan bu gözlük, akıllı telefona gelen anlık bildirimleri de görebilmenizi sağlıyor. Android işletim sistemini çalıştıran bu gözlük, 4 çekirdekli bir ARM işlemciden güç alıyor.
Bluetooth ve Wi-Fi gibi bağlantı noktalarının da yer aldığı gözlükte 5 MP’lik kamera da yer alıyor. Bu kamera fotoğraf ve video çekmenize olanak sağlıyor. Gözlük üzerinde yer alan 497 bileşen sayesinde bu yetenekleri kazanan gözlük, gerçek zamanlı çeviri de yapabiliyor.
Gelişme aşamasında olan bu gözlüğün resmi satış tarihi ve fiyatı ise henüz bilinmiyor. Test aşamalarının tamamlanması ile piyasadaki yerini alması bekleniyor.
Bulut tedarik zinciri geliştiren Atlanta merkezli Stord, Kleiner Perkins liderliğindeki finansman turunda 1.125 milyar dolar değerleme üzerinden 90 milyon dolar yatırım aldı. Bugün yapılan açıklamada Stord, doğrudan tüketiciye deneyimi ve depolara sahip 22 yıllık Connecticut merkezli Fulfillment Works‘ü satın aldığını duyurdu.
D Serisi finansmana Kleiner Perkins’in yanı sıra Lux Capital, D1 Capital, Palm Tree Crew, BOND, Dynamo Ventures, Founders Fund, Lineage Logistics ve Susa Ventures da katıldı. Ayrıca Fanatics’in kurucusu ve GSI Commerce’in kurucusu Michael Rubin; Thrasio’nun CEO’su Carlos Cashman; Instacart’ın kurucu ortağı Max Mullen; ve Stripe CPO’su Will Gaybrick, tura katılan isimler isimlerden oldu. Şirketin mevcut yatırımcıları arasında BoxGroup, Susa Ventures, Dynamo, Revolution ve Rise of the Rest Seed Fund yer alıyor.
Stord, 6 ay önce 65 milyon dolar yatırım ile 510 milyon dolar değerlemeye ulaşmıştı. Bugün duyurulan finansmanın ardından şirket, unicorn girişimler arasında yer almayı başardı. 2021’in ilk iki çeyreğinde 100 milyon dolardan fazla gelir elde eden Stord, geçen yıl 160 kişiden oluşan çalışan sayısını şimdiye kadar 450’nin üzerine çıkardı.
İki genç girişimci Sean Henry ve Jacob Boudreau tarafından kurulan şirket, zaman içinde şirketlere lojistikle rekabet etme ve büyüme yolu verebilecek bir bulut tedarik zincirine dönüştü ve “ihtiyaç duydukları zaman ve yerde kullanılabilen” entegre bir platform olmayı başardı. “Tam görünürlük, hızlı optimizasyon ve esnek ölçek” sağlamayı amaçlayan şirket, depolama ve ikmal gibi fiziksel lojistik hizmetlerini bir araya getiriyor.
Fulfillment Works için ödenen değere dair herhangi bir açıklama yapmayan şirket, satın alma işleminin 400’den fazla depo ortağı ve 15.000 taşıyıcıdan oluşan ağıyla birlikte birinci taraf depolarını artırdığını söylüyor.
Özel tasarım şirketi Canva, T. Rowe Price liderliğindeki yatırım turunda 200 milyon dolar yatırım alarak 40 milyar dolar değerlemeye ulaştığını duyurdu.
Franklin Templeton, Sequoia Capital Global Equities, Bessemer Venture Partners, Greenoaks Capital, Dragoneer Investments, Blackbird, Felicis ve AirTree Ventures dahil olmak üzere yeni ve mevcut yatırımcılar da tura katıldı.
Tişörtten broşürlere kadar herkesin tasarım yapmasına izin veren Canva, bu yatırımın ardından Avustralya’daki konumu güçlendirdi ve piyasadaki en değerli yazılım şirketlerinden biri olmayı başardı. Canva kurucu ortağı ve CEO’Su Melanie Perkins ve ekibi, 2012 yılında Canva üzerinde çalışmaya başlamış, 2013’te ise Canva’yı piyasaya sürmüştü. 8 sene gibi kısa bir süre düşünüldüğünde, bugün Canva’nın 40 milyar dolar değerlemeye ulaşması oldukça önemli bir dönüm noktası diyebiliriz.
Canva, kullanıcılara çok fazla ince tasarım yapmadan, yüz binlerce şablonla tamamlanmış bileşenleri tasarımlarına sürükleyerek iyi sonuçlar elde edebilecekleri bir platform sağlıyor. Premium ve ücretsiz kullanım seçeneğine sahip olan Canva, kullanıcılara bir platform veya cihaz, dil veya fiyat fark etmeksizin herkes için erişilebilir bir platform.
190 ülkede 60 milyondan fazla aylık aktif kullanıcısı olan Canva’nın müşterileri arasında Salesforce, Marriott International, PayPal ve American Airlines gibi kurumsal şirket isimleri karşımıza çıkıyor. Şu anda 2 bin çalışanı olan şirket, yeni finansmanı önümüzdeki yıl bu sayıyı ikiye katlamak için kullanmayı planlıyor. Canva ayrıca, 2021’in sonuna kadar yıllık gelirde 1 milyar doları aşmayı beklediğini de belirtiyor.
Perkins, “Ücretsiz ürünümüzü kasıtlı olarak birkaç nedenden dolayı son derece cömert hale getiriyoruz. Hem pazarlamamız için hem de insanları tasarım yapmaları için güçlendirme misyonumuz açısından kritik öneme sahip” diyerek Canva’nın fiyat fark etmeksizin herkes için erişilebilir olmasına dikkat çekti.
Google, Facebook ve Instagram reklamlarının tek bir platformdan hızlı, kolay ve daha verimli şekilde yönetilmesine olanak tanıyan yerll girişi Magnetiq, ilk turda QNBEYOND Ventures‘tan 375 bin dolar yatırım aldı.
QNBEYOND Ventures tarafından aldığı 375 bin dolarlık yatırımla Magnetiq, önümüzdeki bir yıl içerisinde yurt dışına açılma ve ürün geliştirme çalışmalarına odaklanacak. Magnetiq, pazarlama ekibi olmayan KOBİ ve girişimlerin, tüm dijital reklamlarını verimli, kolay ve tek bir platform üzerinden yönetmesini sağlıyor. Uzun süredir dijital pazarlama dünyasında Google, Unilever, Loreal, letgo, Scotty, Bitaksi gibi önemli şirketlerde tecrübe edinen Magnetiq, kurucuları Berkay Yavuz ve ve Ömer Ersin tarafından 14 kişiye ulaşan ekiple birlikte 1 yıl içerisinde geliştirildi.
Tek arayüzden reklam yönetimi
300’den fazla kullanıcıya sahip olan platform, küçük ve orta ölçekli işletmelerin, dijital pazarlama alanında hayatlarını kolaylaştırıyor. Dijital reklam görsellerinin dakikalar içinde hazırlanmasına olanak tanıyan platform, Google, Facebook ve Instagram gibi en popüler sosyal mecralarda kullanıcı dostu tek bir arayüzden reklamlarını yayına alabiliyorlar. Hedef odaklı algoritmalar ile geliştirilen Magnetiq, en verimli reklam geri dönüşü sağlamak üzere üstün performans sunuyor.
QNBEYOND Ventures Yönetici Ortağı Özge Öz, “Dünyada hızla artan bir ihtiyacı karşılamak için yola çıkan Magnetiq kurucu ekibinin KOBİ’lerle birlikte çalışma ve pazarlama teknolojileri konusundaki tecrübeleri sayesinde globalde çok önemli başarılara imza atacağına inanıyoruz” diyerek görüşlerini belirtti.
Erken aşama yatırımının ardından ürün geliştirme çalışmalarına daha da hız vereceklerine dikkat çeken Magnetiq Kurucu Ortağı ve CEO’su Berkay Yavuz, “Hız kesmeden bir sonraki yatırım turumuzun hazırlıklarına da başladık. Bir sene içerisinde de bu turu, daha da büyüyecek olan ekibimizle, yeni ülke açılımları ve ürün gelişimi için kullanacağız. Eylül ayında Google entegrasyonu ile arama ve görüntülü reklam ağlarını, yılı sonuna kadar ise TikTok ve Twitter’ı platforma dahil edeceğiz” dedi.
Magnetiq Kurucu Ortağı ve COO’su Ömer Ersin ise QNBEYOND Ventures ile kurdukları yakın ilişkinin yatırımın ötesinde yol gösterici bir iş ortaklığına dönüştüğünü ifade etti. Ersin, “Bu çalışmalarımız, QNB Finansbank’ın önemli markalarından, Enpara ile de devam edecek. Bu yatırım turu sonrasında Türkiye’de büyümemizi perçinleyip, başta 200 milyar dolar pazar hacmine sahip Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere yeni ülkelere kısa sürede ulaşmayı planlıyoruz” şeklinde sözlerini tamamladı.
Reklam yönetimi tek bir platformda toplanıyor
KOBİ’lerin yaklaşık yüzde 70’i dijital pazarlama çalışmalarını kendileri yürütürken, reklam verme arayüzleri ve platformlarının kolay olmaması, görsel tasarım tarafında yaşanan sıkıntılar gibi nedenlerden sorunlar yaşanıyor. Bu noktada etkin bir çözüm sunma hedefiyle yola çıkan Magnetiq, pazarlama ekibi olmayan KOBİ ve girişimlerin, tüm dijital reklamlarını verimli ve kolay bir şekilde yönetebilmesini sağlıyor.
Magnetiq, KOBİ’lerin dijital reklam tasarım ihtiyacını sektörlerine uygun hazır şablonlar ile hızlıca çözerken, Google, Facebook ve Instagram gibi ayrı ayrı olan reklam yönetim platformlarını tek bir arayüzde topluyor. Platformda şu anda Google, Facebook ve Instagram reklam panelleri yönetilirken, yıl sonuna kadar TikTok ve Twitter gibi platformların da dahil edilmesi planlanıyor.
Konuk yazarımız Günce Önür, sizlere Bulgaristan merkezli LAUNCHub Ventures’tan bahsedecek.
Türk girişimlere yatırım yapmak isteyen yabancı fonlar serimin ikinci yazısında komşumuz Bulgaristan merkezli LAUNCHub Ventures’ı sizlere tanıtmak isterim.
LAUNCHub Ventures yaklaşık 10 yıl önce yatırım bankacılığı alanında tecrübeli Todor Breshkovve seri girişimci Lyuben Belov’ın bir araya gelmesi ile temelleri atılan Doğu Avrupa’nın en eski VC fonlarından biridir. Şu ana kadar 40’dan fazla girişime yatırım gerçekleştirmiş olan LAUNCHub Ventures, aktif olarak farklı ekosistemleri ve girişimleri yatırımları ile destekliyor. LAUNCHub Ventures, şu ana kadar gerçekleştirdiği yatırımlar ve exitler ile bölgedeki en eski ve başarılı VC fonlarından biri olarak tanınıyor.
Erken aşama teknoloji girişimlerin çekirdek ve seri A yatırım turlarına katılan LAUNCHub Ventures, Orta ve Güneydoğu Avrupa bölgelerinden (SEE & CEE) girişimlere yatırımlar gerçekleştiriyor. Aynı zamanda bu bölgelerden olan girişimcilerin Londra, San Francisco gibi şehirlerde kurdukları girişimleri de yakından takip ettiklerini özellikle belirtiyor kendileri.
70 milyon Euro büyüklüğünde bir fona sahip olan LAUNCHub Ventures ekibi, minimum 500 bin Euro ile başlayıp 2 milyon Euro’a kadar yatırım yapabildiklerini belirtiyor. Kendileri ilk yatırım sonrasında girişimleri gelecek yatırım turlarında da devam yatırımları ile desteklemeye devam ediyor. LAUNCHub Ventures’ın yatırım alanları arasında SaaS, Fintech, Proptech, Big Data, AI, Marketplace, Dijital Sağlık, Blockchain, IoT gibi sektörler yer alıyor.
Son birkaç yılın kendileri için en başarılı yıllardan olduğunun altını çizen LAUNCHub Ventures ekibi, yapay zeka temelli kişisel finans uygulaması Charlie Finance’in ABD’de en hızlı büyüyen fintech girişimlerinden olan Chime tarafından satın alınmasınu, Nisan ayında spor yayın platformu FITE’ın TrillerNet tarafından satın alınmasını, yine bu yılın başında Cleanshelf’in LeanIX bünyesine girmesini ve son olarak 2020 yılında sektöründe öncü bulut tabanlı entegrasyon ve otomasyon girişimi Cloudpipes’ın Quick Base tarafından satın alınmasını, LAUNCHub portföyünden çıkan başarı hikayelerinden sadece birkaç tanesini olduğunu vurguluyor.
Son olarak LAUNCHub Ventures ekibi kendilerine ulaşmak isteyen girişimlerin, websitelerinde yer alan formu doldurarak kendilerine her zaman ulaşabileceklerini belirtiyor. Aynı zamanda girişimler LAUNCHub Ventures websitesinde daha detaylı bilgiye de ulaşabilirler.
Teknoloji devi Apple, en çok tercih edilen ürünü olan iPhone’u geliştirmeye ve yeni nesillerini duyurmaya devam ediyor. Apple, bugün Türkiye saati ile 20.00’da gerçekleştirdiği Apple Etkinliği’nde iPhone 13 ailesini tanıttı. “California Streaming” adını verdiği etkinlikte tanıtılan iPhone 13 ailesi, gücünü A15 Bionic’den alıyor.
Apple, etkinliğinde 4 farklı iPhone 13 modeli ile kullanıcılarının karşısına çıkıyor. Bunlar; iPhone 13 mini, iPhone 13, iPhone 13 Pro ve iPhone 13 Pro Max. iPhone 12 ailesinden alışkın olduğumuz gibi birbirleri ile tamamen aynı özelliklere sahip olan bu modellerde kamera ve ekran büyüklüğü gibi farklar bulunuyor.
Güçlü Kamera
iPhone 13 Pro ve iPhone 13 Pro Max, 3 arka kamerası ile daha premium bir deneyim yaşatırken iPhone 13 mini ve iPhone 13, 2 arka kamerası ile uygun fiyatlı akıllı telefon kullanmak isteyenlerin tercih edebileceği bir cihaz haline geliyor. İkili kamera sisteminin bulunduğu iPhone 13 mini ve iPhone 13’ün çapraz olarak yerleştirilen bir kamera formu bulunuyor.
iPhone 13 ve 13 mini, 12 MP geniş açılı bir kamera ile birlikte geliyor. Aynı zamanda 12 MP ultra geniş açılı kameranın yer aldığı bu akıllı cihazlarda Cinematic Mode adlı yeni bir özellik de bulunuyor. “iPhone ile çekildi.” mottosu ile film çekimleri için kullanmak isteyenleri sevindirecek bu özellik, sektörün en iyi mobil film çekimi imkanı sunuyor.
iPhone 13 Pro’nun kamerası.
iPhone 13 Pro ve Pro Max için 3x optik zoom imkanını sunan Apple, aynı zamanda bu kameralara mikro çekim yapabilen kamerayı da eklemiş durumda. Tüm bu kameralar, gece modunda çekim imkanı da sunuyor.
İkonik Tasarım
Apple’ın iPhone 12’den alışkın olduğumuz ve geçtiğimiz yıllara bakıldığında iPhone 4 ile benzerlik gösteren tasarımı yeniden iPhone 13 ile karşımıza çıkıyor. Keskin hatlara sahip olan yeni iPhone 13 ailesi, elde daha iyi oturması sağlanan bu tasarımı devam ettiriyor. Bu tasarımlara ek olarak telefonların yeni renk seçenekleri ise oldukça dikkat çekici.
iPhone 13 Pro
Dayanıklı cam arka gövdesi ile birleşen Grafit, Gümüş, Altın ve Mavi arka kasa renkleri, iPhone 13 Pro ve iPhone 13 Pro Max’de oldukça şık bir görünüm yaratıyor. iPhone 13 mini ve iPhone 13 ise 5 farklı renk seçeneği ile kullanıcılarını karşılıyor. Bu renkler ise şu şekilde; Beyaz, Siyah, Mavi, Pembe ve PRODUCT(RED).
iPhone 13 ve iPhone 13 mini
iPhone 13 ailesi, iPhone 12’ye göre daha küçük bir çentik yapısı ile bizleri karşılıyor. True Tone için sensörlerin ve FaceID sensörünün yer aldığı bu yapıyı Apple, daha da küçültmeyi başarmış ve kullanıcılara daha büyük bir ekran sunabilmiş.
İleri Teknoloji Ekran
iPhone 13 ailesi, Apple’ın söylediğine göre bir akıllı telefonda sunulan en iyi ekran ile birlikte geliyor. Apple tarafından özel olarak geliştirilen OLED ekran teknolojisinin yer aldığı modellerde iPhone 12 ailesine oranla ekranın köşelerinde daha tutarlı renkler ve parlaklık kullanıcılara sunuyor.
120 Hz ekran teknolojisinin sunulacağı iddiaları ise artık son buluyor. Apple, iPhone 13 Pro ile 120 Hz Super Retina XDR ekranı beraberinde kullanıcılara sunuyor. Pro modelleri aynı zamanda iPhone 13 mini ve iPhone 13’e farkla 1000 nits parlaklığında ekrana sahip olacak.
5.4 inç Super Retina XDR bir ekrana sahip iken iPhone 13 ise biraz daha büyük bir ekran olan 6.1 inçlik Super Retina XDR ekran ile geliyor. iPhone 13 Pro’ya bakıldığında ise yine 6.1 inç OLED bir ekran görünürken iPhone 13 Pro Max’de 6.7 inçlik yine Super Retina XDR bir panel bulunuyor. Bu ekran, iPhone 12’ye kıyasla daha doğru renkler göstermesi ile öne çıkıyor.
A15 Bionic Çip
İlk kez iPhone 13 ailesi ile birlikte karşımıza çıkan A15 Bionic çip, Apple’ın en güçlü 5 nanometre işlemcisi olması ile dikkat çekiyor. Tam 15 milyar transistörü bulunan A15 Bionic, bu özellikler ile dünyanın en güçlü mobil işlemcilerinden biri. 6 çekirdeğe sahip olan bu işlemci, grafik anlamında %30 daha hızlı geçişler sağlıyor.
iPhone 12 ailesindeki A14 Bionic’e göre %50 daha hızlı olan A15 çipi ile 4K videoları düzenlemekten en üst düzey performans isteyen oyunları oynamaya hemen hemen her şeyi yapmanız çok daha kolay bir hale geliyor.
Çipi sayesinde oldukça artan batarya sürelerine bakıldığında ise iPhone 13 mini 1.5 saat, iPhone 13 ise 2.5 saat daha fazla kullanım süresi sunuyor. Aynı şekilde iPhone 13 Pro, iPhone 12 Pro’ya göre 1.5 saat, iPhone 13 Pro Max ise 2.5 saat daha uzun pil ömrü ile geliyor.
Fiyatlar
iPhone 13 mini ve iPhone 13; 64, 128 ve 256 GB’lık hafıza seçenekleri sunulurken iPhone 13 Pro ve iPhone 13 Pro Max; 128, 256, 512 GB ve 1 TB’lık hafıza seçenekleri ile satışa sunuluyor. iPhone 13 mini 10.999 TL’lik dolarlık başlangıç fiyatı ile karşımıza çıkarken iPhone 13, 11.999 TL’lik başlangıç fiyatına sahip. Ayrıca iPhone 13 Pro’nun 15.999 TL’lik, iPhone 13 Pro Max’in ise 17.999 TL’lik bir başlangıç fiyatı bulunuyor.
Yeni iPhone 13 hakkında Apple’dan daha detaylı bilgi almak için şirketin yayınladığı ve tüm teknik detayların yer aldığı sayfayı keşfetmek için burayı ziyaret edebilirsiniz.
Teknoloji devi Apple, kullanıcıları için geliştirdiği yeni ürünleri tanıtmaya devam ediyor. “California Streaming” adını verdiği Apple Etkinliği’nde yeni nesil akıllı saati Apple Watch Series 7’yı duyuran Apple, birkaç önemli yeniliği beraberinde getiriyor.
Apple Watch Series 7, bir önceki Apple Watch’a göre ekran gövde oranı %20 arttırılarak kullanıcıları karşılıyor. %40 daha ince kenarlara sahip olan bu akıllı saat, %70 oranla daha parlak bir ekrana sahip. Böylece %50 oranla daha kolay bir okuma deneyimi sunuluyor. Aynı zamanla bu ekran ile yazma deneyimi da daha da kolaylaştırılmış.
WR50 adı verilen güçlendirilmiş koruması ile Apple Watch Series 7, suya karşı çok daha dayanıklı. Apple, hızlı şarj desteğinin de artık Apple Watch serisinde olduğunu de gerçekleştirdiği etkinlikte söylüyor.
Yeni kayış seçenekleri ve renkler
Benzersiz renkteki kayışları ile Apple Watch Series 7, hiç olmadığı kadar kişiselleştirilebiliyor. Yeni renk seçeneklerine sahip | spor, klasik ve deri | kayışları ile bu akıllı saate çok daha yaratıcı yepyeni görünüm kazandırabiliyorsunuz. Apple Watch Series 6 kayışlarınız ile tamamen uyumlu olan bu kayışlar, Apple Watch Series 7 ile tam uyumluluk gösteriyor.
Apple Watch Series 6’de aldığı gibi tamamı geri dönüştürülebilir aliminyumdan oluşan bir çerçevenin yer aldığı Series 7, yeni gece yeşili ve pembe renk seçeneklerinin de dahil olduğu toplam 5 farklı renk seçeneği ile kullanıcıların karşısına çıkıyor.
watchOS 8 ile gücüne güç katıyor
WWDC21’de tanıtılan watchOS 8 ile tamamen uyumlu yeni Apple Watch; gelişmiş özelleştirme araçları, yenilenen sağlık ve fitness özellikleri ile beraber geliyor. watchOS 8’nin yeni saat kadranları ile Apple Watch Series 7’nin daha şık durması sağlanıyor. Kan şekeri takibi, yeni nefes uygulaması, tai chi ve pilates gibi yeni fitness modları, Haritalar desteği ve portre kadranları gibi diğer watchOS 8 özellikleri de Apple Watch Series 7’de dahili olarak yer alıyor.
Fiyatlar
Yeni Apple Watch Series 7’nın başlangıç fiyatı 399 dolar olarak satışa sunulacak. Yeni Apple Watch’ın Türkiye’de satışa çıkacağı tarih ve Türkiye fiyatı ise henüz bilinmiyor. Yeni Apple Watch hakkında Apple’dan daha detaylı bilgi almak için şirketin yayınladığı ve tüm teknik detayların yer aldığı sayfayı keşfetmek için burayı ziyaret edebilirsiniz.
iPhone, iPad ve Apple Watch gibi cihazları ile dikkatleri üzerine çeken Apple, kullanıcıları için geliştirdiği yeni ürünleri ve hizmetleri duyurmaya devam ediyor. “California Streaming” adını verdiği etkinlikte yeni ürünlerini tanıtan Apple, 9. nesil iPad’i ve tamamen yenilenen iPad mini’yi kullanıcıları ile buluşturuyor.
9. Nesil iPad
Geçen yıl tanıtılan 8. nesil iPad’e göre 3 kat daha güçlü olan yeni iPad, A13 Bionic işlemci ile geliyor. Bu işlemci sayesinde Android tabletlere göre 6 kat daha güçlü işlemleri başarabiliyor. iPadOS 15 ile desteklenen bu güç, kullanıcılara daha önce deneyimlemedikleri bir güç vaadediyor.
Yeni iPad’de değişen tek şey çipi değil. 12 MP ultra geniş kamerası ile bizleri karşılayan 9. nesil iPad, geçtiğimiz sene tanıtılan iPad Pro’da gördüğümüz Center Stage özelliğini barındırıyor. Birinci nesil Apple Pencil ile kullanılabilen bu iPad’in arka kamerası ile 8 MP.
9. nesil iPad, bugünden itibaren ön sipariş verilebilecek ve haftaya ise satın almak mümkün olacak. Apple’ın 9. nesil iPad için belirlediği fiyat ise 329 dolar.
Tamamen yenilenen iPad mini
8.3 inçlik ekranı ile bizleri karşılayan iPad mini, Apple’ın söylediğine göre tamamen yeni bir tasarıma sahip. 4 farklı renk ile bizleri karşılayan iPad mini için Apple, daha çok mat renklere yer veriyor.
TouchID desteğinin de artık iPad mini’de de olduğunu paylaşan Apple, %80 daha güçlü bir CPU ile geliyor. Type-C bağlantı girişinin bulunduğu yeni iPad mini, 3.5 MP bağlantı hızına kadar indirme yapabiliyor. Aynı zamanda bu minik canavar, 5G desteği ile de güçlendirilmiş.
12 MP’lik arka kameranın bulunduğu bu yeni iPad mini, aksesuarlar ile de destekleniyor. Apple Pencil ile uyumlu olan bu cihaz, ona özel üretilen mini smart klavyesi ile de muhteşem bir uyum sağlıyor.
Tamamen yenilenen bu iPad mini, bugünden itibaren ön sipariş verilebilecek ve haftaya ise satın almak mümkün olacak. Apple’ın iPad mini için belirlediği fiyat ise 499 dolar.
Boston merkezli BitSight, 250 milyon dolar yatırım alarak 2,4 milyar dolar değerlemeye ulaştığını duyurdu. Şirket ayrıca, açıklanmayan bir değer karşılığında İsrail merkezli siber risk değerlendirme şirketi VisibleRisk‘i satın aldı.
Moody’s Corporation, kapsamlı, entegre ve endüstri lideri bir siber güvenlik risk platformu oluşturmak için BitSight’ın tekliflerini ve yeteneklerini daha da geliştiren önemli bir yatırım yaptı. Son aylarda siber saldırıların ve fidye yazılımlarının katlanarak artması, kuruluşlara yüz milyarlarca dolara mal olmasının yanı sıra işletmelerin istikrarını ve itibarını da zedeledi. Moody’s Investors Service, siber güvenlik açığı ve ve etkisine ilişkin bir inceleme yaparak orta-yüksek riskli 13 sektör belirlediğini duyurmuştu. Moody’s, siber güvenlik derecelendirmesinde öncü olan BitSight’a yaptığı yatırımla siber güvenlik konusuna verdiği önemi vurgulamış oldu.
BitSight, küresel piyasa katılımcılarının derecelendirmeler, analitikler ve performans yönetimi araçları aracılığıyla siber riski anlamalarına yardımcı olur. Çok sayıda Fortune 500 şirketi, devlet kurumu, sigorta şirketi ve varlık yöneticisi dahil olmak üzere 2.300’den fazla küresel müşteriye benzersiz içgörüler sunuyor. Şirket, VisibleRisk’i satın alarak benzersiz bir derinlemesine siber risk değerlendirme yeteneğine ve bir şirketin siber riske karşı finansal maruziyetini analiz etme ve hesaplama yeteneğine sahip olduğunu belirtiyor.
Moody’s başkanı ve CEO’su Rob Fauber yaptığı açıklamada, BitSight’ı siber güvenlik derecelendirme alanında bir lider olarak tanımladı. 2011 yılında kurulan ve dış finansmanda toplamda 155 milyon dolar yatırım alan BitSight, yalnızca 500 çalışana sahip. BitSight Başkanı ve CEO’su Steve Harvey, VisibleRisk’i satın almanın, giderek dijitalleşen bir dünyada müşterilerin siber riskleri yönetmelerine yardımcı olmak için erişimlerini genişleteceğini vurguladı.