Ana Sayfa Blog Sayfa 505

Kurumsal şirketlere kişiselleştirilmiş hediye hizmeti veren Reachdesk, 43 milyon dolar yatırım aldı

Şirketlerin kurumsal hediye kampanyaları oluşturmalarına yardımcı olan SaaS platformu Reachdesk, B serisi finansman turunda 43 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

Highland Europe tarafından yönetilen turda Highland Capital, HubSpot Ventures ve RLC Ventures gibi isimler karşımıza çıkıyor.

2019 yılında Alex Olley, Jay Radia, Meelan Radia ve Alex Correia-Santos tarafından kurulan Reachdesk, kurumsal hediyeyi daha kişiselleştirilmiş, güvenilir ve ölçeklenebilir hale getirmek için hizmet veriyor. B2B sektöründe hediye verme sürecinin ne kadar manuel olduğunu anlayan şirketin kurucu ortakları, bu sürecin çok daha anlamlı olabilmesi için ilk adımları attılar. Reachdesk, SaaS platformuyla hediye verme işlemini tamamen otomatikleştiriyor ve entegre olabilmesini mümkün ediyor. Böylece, şirketlerin potansiyel müşterilerine, mevcut müşterilerine ve çalışanlarına hediye göndermeyi, bir e-posta göndermek kadar basitleştiriyor.

İki yaşındaki şirket şu anda 144’ten fazla ülkede ZoomInfo, ZScaler, Hootsuite, SimilarWeb‘in de aralarında bulunduğu birçok sayıdaki markaya kişiselleştirilmiş hediye hizmeti veriyor. Reachdesk kurucu ortağı Alex Olley yaptığı açıklamada, “Veri odaklı, yapay zeka destekli ve entegre yaklaşımımız, tek, basit ama güçlü ve güvenilir bir küresel platform aracılığıyla her aşamada müşterilerimizin yanında olmamızı sağlıyor” sözlerine yer verdi.

Yıllık %600’lük rekor büyümenin ardından bu yıl işini 4 katına çıkarma yolunda ilerlediğini belirten Reachdesk’in şu anda Londra, New York ve Lizbon’da ofisleri var ve bu yılın sonuna kadar varlığını ABD, Avustralya ve Yeni Zelanda genelinde genişletmeyi planlıyor.

Olley, “Tıpkı her müşterinin bir CRM, pazarlama otomasyonu ve satış otomasyonu platformuna sahip olması gibi, her işletmenin Reachdesk gibi bir hediye platformuna ihtiyaç duyacağı bir dünya görüyoruz” diyerek kişiselleştirilmiş hediye platformları ile çalışmanın kurumsal şirketler için önemine dikkat çekti.

8. dönemini tamamlayan Workup Girişimcilik Programı’nın demo day sahnesinde sunum yapan 7 girişim

Türkiye İş Bankası’nın ana destekçisi olduğu Workup Girişimcilik Programı‘nın 8. dönem girişimleri mezun oldu. Online olarak gerçekleştirilen ve Workup YouTube hesabından canlı olarak yayınlanan Demo Day etkinliği; İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran’ın açılış konuşmasının ardından Workup Programı Lider Mentoru Ömer Erkmen ve Kolektif House Kurucu Ortağı Ahmet Onur’un Yekta Kopan ile sohbetiyle devam etti. Etkinlikte ayrıca mezun olan 7 girişim, (The Academys, Beklemesen, Ecording, Efilli, Finfree, Livad, Retter Businnes Services) iş modellerini ve izleyecekleri yol haritalarını paylaştılar.

2017 yılından bu yana kesintisiz şekilde sürdürülen Workup Girişimcilik Programı’na yapılan toplam başvuru sayısı, 8. dönem için yapılan 600 başvuru ile birlikte 13 bine ulaştı. Yüzlerce girişimle bir araya gelinen ve 107 girişimin kabul edildiği programdan 8. dönem ile birlikte toplamda 81 girişim mezun oldu. Mezun olan her 4 girişimden 3’ünün girişimcilik yolculuğuna devam ettiği programa dahil olan 30 farklı girişim, şimdiye kadar toplam 7,2 milyon ABD Doları yatırım aldı.

İş Bankası genel müdürü Hakan Aran, etkinlikte yaptığı konuşmada, girişimlerin büyümesiyle yarattığı istihdam ile ülke büyümesi arasında ciddi bir pozitif korelasyon bulunduğunu, dolayısıyla girişimcilerin desteklenmesiyle ülke büyümesinin desteklenmiş olduğunu söyledi. Aran, Workup Programı’nın, Bankanın girişimcilik alanındaki faaliyetlerinin en önemli parçalarından birini oluşturduğunu, bu alandaki desteği aldıkları yeni inisiyatiflerle sürekli genişlettiklerini vurguladı.

Workup’ın 8. dönem mezunları

  1. The Academys: Espor sektöründe kariyer yapmak isteyenlere bir çok alanda eğitimler veren ve turnuvalar, etkinliklerle markaların espor entegrasyonunu sağlayan girişimdir.
  2. Beklemesen: Self-service hizmet veren kahve satıcılarında, müşterilerin zamandan tasarruf edebilmesi için siparişlerini önceden oluşturup, ödemelerini sağladıkları; sonrasında müşterinin siparişini kendisinin teslim aldığı bir pazaryeri platformudur.
  3. Ecording: Kendi geliştirdikleri insansız hava araçları ile insanların ulaşamadığı, ağaçlandırılması gereken alanlara tohum topu atışları yaparak küresel iklim krizine karşı sürdürülebilir ve inovatif çevre teknolojileri geliştiren sosyal girişimdir.
  4. Efilli: Web siteleri tarafından kullanılan çerezlerle ilgili izinlerin kolay ve anlaşılır bir şekilde toplanmasını sağlayan çerez yönetimi platformudur. https://efilli.com
  5. Finfree: Yatırımcıların yalın bir yatırım deneyimi ile Türkiye ve Amerika borsalarında işlem gören hisse senetlerine yatırım yapabilmesini amaçlayan; eğitim, temel analiz ve portföy takibi araçları ile zengileştirilmiş yeni nesil mobil yatırım platformudur.
  6. Livad: Geliştirdiği canlı yayın reklam teknolojileri sayesinde yayıncıların içeriklerini düzenli olarak paraya dönüştürmelerini, markaların ise Z kuşağına etkili biçimde ulaşmalarını sağlamayı hedeflemektedir.
  7. RBS: Son kullanıcıya hizmet veren şirketlere bulut tabanlı hazır iş modelleri sunan servis platformudur.

B2B ticareti için sorunsuz bir ödeme altyapısı oluşturmaya odaklanan Amsterdam merkezli fintech girişimi: Sprinque

2021’de kurulan Amsterdam merkezli ödeme platformu Sprinque, dijital bir ödeme altyapısı sunuyor. Çevrimiçi bir tüketici mağazasından sipariş vermek gibi işlemleri sorunsuz hale getirmek için bir platform sunan girişim, SaaS çözümleri ile tek bir entegrasyona ihtiyaç duyar ve işletmelere çok sayıda seçenekler sunar.

Manoj Tutika (CTO), Mark Holleman (CPO) ve Juan Espinosa (CEO) tarafından Amsterdam’da kurulan şirket, 30, 60 ve 90 günlük ödemelerin yanı sıra bölünmüş ödeme seçeneği de sunuyor. Ödeme platformu, tüm ödeme akışlarını otomatikleştiriyor ve satıcılara anında ödeme alma seçeneği sunuyor. Sprinque ayrıca, “Bankayla Öde” seçeneği ile birden fazla ödeme yöntemine erişim sağlayarak alıcıların çevrimiçi banka hesaplarını veya mobil banka uygulamalarını kullanarak faturalarını kapatmalarına olanak tanıyor.

Şirketin kurucu ortağı ve CEO’su Juan Espinosa, “B2B ticareti, küresel salgın tarafından daha da hızlanan dijital kanallara hızla geçtiğinden bir sonraki teknoloji dalgasını yaşıyoruz. Avrupa’da şu anda 300’den fazla B2B pazarı var ve çoğunluğu son beş yılda kuruldu. Ancak iş B2B ödemelerine gelince, her şey hala çevrimdışı oluyor. Sprinque’de, dijital B2B ticareti için sorunsuz bir ödeme altyapısı oluşturmaya çalışıyoruz. Amacımız basit: B2B pazaryerlerinin ve tüccarların maliyetlerini düşürürken işlerini büyütmelerine yardımcı olmak istiyoruz” diyerek şirketin misyonuna dikkat çekti.

Şirket, geçtiğimiz günlerde 1.7 milyon euro değerinde olan yeni finansmanın haberini duyurmuştu. Bu yıl içinde kurulan genç girişim, Volta Ventures, Force Over Mass, ünlü bir grup melek yatırımcı ve ödeme sektörü yöneticilerinden yatırım almıştı. Şirket, yeni finansmanın Sprinque’nin ürünlerini geliştirmesine ve sayısı sürekli artan bekleme listesindeki müşterileri almasına yardımcı olmak için kullanılacağını belirtti.

İş Bankası genel müdürü Hakan Aran: “Girişimcilik şubemizi bu yıl hayata geçiriyoruz”

Workup Girişimcilik Programı’nın 8. döneminde açılış konuşmasını yapan İş Bankası genel müdürü Hakan Aran, demo day sahnesinde oldukça dikkat çekici açıklamalar yaptı.

Farklı şube tasarımı ve özelleştirilmiş hizmet modeli ile geleneksel banka şubesinden ayrışıp, sadece startup’lara ve girişimcilik ekosistemine hizmet verecek Girişimcilik Şubesini bu yıl hayata geçireceklerini belirten Hakan Aran, “Tarım, finans ve teknolojiyi buluşturan platform olma vizyonumuz dahilinde sadece tarım odaklı teknoloji girişimlerini desteklemek ve ülkemizde tarımı sürdürülebilir çözümlerle güçlendirmek üzere Workup çatısı altında WorkupAgri tarım girişimciliği programını da başlattık.

Ayrıca, sürdürülebilirlik ve etki yatırımcılığı odağında, girişimcileri daha fazla desteklemek üzere ekosistemdeki güçlü paydaşlarımızdan Vehbi Koç Vakfı ve Koç Üniversitesi ile yeni ve güçlü bir platformu hayata geçirmek üzere güç birliği yapıyoruz” dedi.

“Kurum içi girişimcilik fikirlerinden birkaçını bu yıl bitmeden hayata geçirmeyi planlıyoruz”

Maxis Yenilikçi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun bu yılın Ocak ayında Workup’ın 6. dönem mezunlarından Mindsite’a yaptığı 1,9 milyon TL tutarındaki yatırım ve Temmuz ayında yine Workup mezunu portföy şirketi PCI Checklist’e yaptığı devam yatırımı ile birlikte yatırım yaptığı girişimlerin sayısının 5’e, toplam yatırım tutarının 3,13 milyon ABD Doları’na ulaştığını aktaran Aran: “Girişimciliğin sadece startup kurucularına has bir düşünce yapısı olmadığına inanıyoruz. Bu kapsamda Bankamız çalışanlarının girişimci gibi hareket etme yetkinliklerinin güçlendirilmesi ve yenilikçi iş fikirlerinin ortaya çıkmasının teşvik edilmesi amacıyla Kurum İçi Girişimcilik Programımızı başlattık. Kurum içi girişimcilik programı kapsamında çalışanlarımızın ilettiği birbirinden kıymetli fikirlerden birkaçını, bu yıl bitmeden Banka ürün gamı içerisinde ya da dışarıda kendi ayakları üzerinde duracak şekilde hayata geçirmeyi planlıyoruz.”

Gülsüm Çıracı, Pitchbook’un takip edilmesi gereken 64 kadın kurucu ve yatırımcı listesinde yer aldı

Geçtiğimiz Mart ayında 10 milyon dolarlık fonunu duyuran Startupfon’un kurucusu Gülsüm Çıracı, Pitchbook tarafından “Takip Edilmesi Gereken 64 Kadın Kurucu ve Yatırımcı” listesinde yer aldı.

Dünyaca ünlü risk sermayesi, özel sermaye ve M&A işlemleri dahil olmak üzere özel sermaye piyasalarını kapsayan veri ve araştırma şirketi olan Pitchbook, yazısında; 2021 yılının ilk yarısında ABD merkezli ve kadın kuruculara sahip startupların VC’lerden 2 milyar dolar topladığı bilgisini paylaştı.

Her ne kadar ABD’de durum bu olsa da özellikle Avrupa’da erkek ortak kurucu olmadan kadınlar tarafından yönetilen işlere sağlanan yatırımların son üç yılın en düşük seviyelerini gördüğünü vurguladı. Pitchbook, girişim ekosistemine ölçeklenebilir fikirler, ürünler sunan, yeni nesil kurucuları ve dünyayı şekillendirecek çözümlere fon sağlayan yatırımcı, yılların ve hatta on yılların deneyime sahip 64 takip edilmesi gereken kadın kurucu ve yatırımcıları öne çıkaran bir liste hazırlayarak onları kutladı.

Özellikle kadın yatırımcılar ve kurucuların oranının VC’lerde de artmasının girişim ekosistemine eşitliği de beraberinde getirdiğini ifade eden Pitchbook, 500 Startups Kurucu Partner ve CEO’su Christine Tsai, ve KFond’un partneri Carina Szpilka gibi global girişim ekosistemin tanınan isimlerinin bulunduğu listede Türkiye’den Gülsüm Çıracı’ya yer verdi.

Pitchbook; listeye dahil olan kişileri seçerken, pitcbook tarafından takip edilen 5 geniş endüstri dikeyinden biri veya girişimcilik, yatırım, teknolojide kadınlar ve/veya kadınlar için savunuculuk ve yatırımda yeterince temsil edilmeyen gruplar ile ilgili konular da dahil olmak üzere dijital alanlarda görünürlüklerini ve bulundukları coğrafyaları dikkate aldı.

Dünya çapındaki kadın yatırımcıların ve VC kurucularının yanı sıra, tarımdan taşımacılığa sağlık teknolojilerinden sürdürülebilir şehir projelerine kadar çeşitli sektörlerden kadın kurucuları listesinde öne çıkardı.

Pitchbook bu seçimle ilgili:

“Burada vurgulanan 64 kişi de dahil olmak üzere kadın kurucular ve yatırımcılar, yaratıcı ve yenilikçi kişilerdir. Yoldaki tüm engellere rağmen, topluluklarımızı ve dünyayı şekillendiren çözümleri inşa ediyorlar.”

Sanofi PharmUp’ın ikinci dönemini başarıyla tamamlayan girişimler: Oruba, Gene2info, Avokadio

Türkiye’de sağlık alanında yenilikçi çözümler geliştirmek üzere hayata geçen Sanofi’nin Girişimcilik Programı PharmUp‘ın ikinci dönemi girişimcilik alanındaki en köklü kurumlarından Endeavor’ın iş birliğinde gerçekleşti.

Programın yeni döneminde jüri üyeleri tarafından en çok beğenilen girişimler, 30 Eylül’de düzenenlen Demo Day’de açıklandı.

Bu yılki konu başlıkları; Akıllı Sağlık Cihazları ve Diagnostik Çözümler (giyilebilir teknolojiler ve hızlı test araçları), Medikal Eğitim ve İletişim Araçları, Sağlıklı Yaşam Çözümleri, Dijital Sağlık ve Teletıp, Veri Yönetimi ve Analitiği, Kurumsal Dijital Dönüşüm olarak belirlenen PharmUp’ta, altı girişimci programa katılmaya hak kazanmış ve mentörlük desteği ile eğitimler içeren 3 aylık bir hızlandırma döneminine katılmışlardı.

Birinci olan girişin: Oruba

Bu dönem sonunda ürünlerini olgunlaştırma şansı bulan girişimlerden Oruba; TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Erhan Akdoğan, Sanofi Türkiye, Afrika ve Orta Doğu Başkanı Cem Öztürk, Endeavor Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Cansen Başaran, Endeavor Türkiye Genel Sekreteri Aslı Kurul Türkmen ve Start-up Mentörü/Danışmanı Ozan Sönmez tarafından oluşan jüri üyelerinin değerlendirmeleri sonucunda PharmUp’ın ikinci dönem birincisi oldu.

Jüri üyeleri oyları ile Gene2info’yu programın ikincisi ve Avokadio’yu ise üçüncüsü olarak duyurdu.

Sanofi Türkiye, Afrika ve Orta Doğu Başkanı Cem Öztürk, “64 yıldır Türkiye’nin sağlıklı geleceği için çalışan ve inovasyona büyük önem veren yenilikçi bir ilaç şirketi olarak sektörümüzü daha ileriye taşıma potansiyeline sahip girişimlere katkı sağlamayı çok önemsiyoruz. Bu doğrultuda başlattığımız girişimcilik programımız PharmUp’ın bu yıl ikinci dönemini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi.

Endeavor Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kurttepeli ise “Endeavor olarak her sektörden girişimciye destek sağlıyoruz. Hele ki içinde bulunduğumuz dönemde, özellikle sağlık sektöründe fark yaratan girişimcilerin önlerinin açılması ve yanlarında destek hissetmeleri son derece önemli. Öte yandan ekosistemde girişimci merkezli, iş birliğini ve etki yaratmayı hedef alan çalışmalar yürütmek bizim her zaman önceliğimiz oldu. Bu noktada Sanofi gibi ortak hedefler paylaştığımız bir partnerle yol almak bizim için büyük bir şans ve çok güzel bir deneyim. PharmUp bu sene sona erse de girişimcilerle çıktığımız yol uzun ve heyecanlı bir süreç, onlara desteğimiz her zaman devam ediyor. Bize program boyunca destek sağlayan mentor ve partnerlerimize teşekkür ediyor ve Demo Day’de seçilen girişimcilerin başarılarını kutluyorum. Ayrıca programa başvuran ve seçilen tüm girişimcileri de tüm gayretleri için, kısacası girişimci olmayı seçtikleri için kutlamak istiyorum.” dedi

Mobilite teknolojilere odaklanan Delphi Technologies, NEXUS Automotive International ve Mobilion Ventures’a yatırım yaptı

BorgWarner çatısı altında otomotiv ekipmanları konusunda geleceğe yönelik çözümler geliştiren Delphi Technologies, akıllı mobilite teknolojileri konusunda girişimleri destekliyor.

Delphi Technologies son olarak NEXUS Automotive International ve Mobilion Ventures isimli girişimlere önemli bir yatırım gerçekleştirdi. Mobilion adındaki girişim sermayesi fonuna yapılan 3 yıllık yatırımla birlikte Delphi Technologies; ileri kontrol ve güvenlik sistemleri, filo yönetimi ve navigasyonu, elektrikli araç çözümleri ve iletişim & bağlantı sistemlerinin dahil olduğu alanlara önemli bir erişim imkanı sağlıyor.

Bu alanlardaki satış sonrası ürün ve hizmetler, araçlar ve eğitim gibi konularda avantaj sağlayacak olan Delphi Technologies, uluslararası rekabette de etkinliğini daha da artırmış oluyor. Ayrıca kendi alanında ilk örnek olan bu girişimin, yeni ürün ve hizmetlerin piyasaya sunulma süresini yüzde 60’a varan oranda hızlandırması bekleniyor. Böylece küresel çaptaki CASE taleplerine ve sürdürülebilirlik girişimlerine hızlı şekilde cevap verilmesi gereken bir piyasada, fark yaratılması amaçlanıyor.

Mobilite piyasasında güçlü rekabet ve yeni fırsatlar

Mobilion Ventures girişimi, hız ve çevikliği sayesinde standart olan 5-6 yıllık gelişim sürecini 2 veya 3 yıla indirebiliyor. Bu avantaj da Delphi Technologies’e portföyünü çeşitlendirme fırsatı ve müşterilerine hızla değişen mobilite piyasasında önemli bir rekabet gücü veriyor. Konuyu değerlendiren Delphi Technologies Satış Sonrası, Küresel Pazarlama, Ürün ve Strateji Başkan Yardımcısı Neil Fryer, “Bağlantı, otonomi, paylaşım ve elektrifikasyon (CASE) olmak üzere 4 temel bağlantı alanındaki akıllı mobilite, dünyamızı zaten daha iyiye doğru değiştiriyor. Bu fon, en son teknolojileri kullanan en yeni fikirlere hızla erişerek bu fikirlerin geliştirilmesi ve piyasaya sunulması sırasında etkiye sahip olmamızı sağlayacağından dolayı, bu heyecan verici gelişmelerde hep lider olacağız” şeklinde konuştu.

Delphi Technologies’in yatırım yapılacak en iyi girişimleri seçme konusunda stratejik bir bakış açısı ortaya koyduğunu belirten Mobilion Ventures Kurucu ve Yönetici Ortaği Avi Feldman ise; “Delphi Technologies fon ortaklarımızdan biri olduğu için şanslıyız çünkü bu, bize pazarda benzersiz avantajlar sağlıyor. Böylece yatırımı yapmadan önce geliştirilmesi gereken alanları netleştirebiliyor ve en iyi teknolojilerle ve yeniliklerle sonuçlanacak doğru piyasa yaklaşımı konusunda ortaklarımızla plan yapabiliyoruz” ifadelerini kullandı. Fryer açıklamalarını “Akıllı mobilite segmentine yaptığımız bu yatırım, önemli bir girişim ve bu sayede çığır açan satış sonrası çözümlerde lider pozisyonumuzu koruyoruz. Hükümetler ve otomotiv şirketleri daha verimli ve sürdürülebilir mobilite için stratejiler uygularken fon da inovasyonu artıracak yeni teknolojileri önemli orada daha fazla kullanmamızı sağlayacak. Bu da müşterilerimiz için çok sayıda ticari fırsata dönüşerek, onlara gelecekteki gelir fırsatlarını maksimum seviyeye çıkaracak satış sonrası ürünler ve hizmetler sunmamızı sağlayacak” sözleriyle noktaladı.

Workup Girişimcilik Programı 8. dönem demo day

İş Bankası’nın girişim hızlandırma programı Workup Girişimcilik Programı‘nın 8. dönemine seçilen girişimler, bugün gerçekleştirilen demo day ile mezun oluyor.

Bangalore merkezli e-ticaret şirketi Meesho, 570 milyon dolar yatırım alarak 4.9 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Bangalore merkezli Meesho, perşembe günü duyurduğu F Serisi ile Hintli girişimlerin son aylarda artan başarılarının bir örneği olmayı başardı. Şirket, son finansman turunda birçok yüksek profilli yatırımcının desteğiyle 570 milyon dolar yatırım alarak değerlemesini 4.9 milyar dolara çıkardığını duyurdu.

Nisan ayında 300 milyon dolarlık E Serisinin ardından 2,1 milyar dolar değerlemeye ulaştığını söyleyen şirket, altı aydan kısa bir süre içinde değerlemesini neredeyse üç katına çıkardı. Fidelity ve B Capital Group tarafından yönetilen F Serisi finansman turunda Prosus Ventures, SoftBank Vision Fund 2, Facebook ve Good Capital gibi isimler de karşımıza çıkıyor.

2015 yılında iki mühendis olan Vidit Aatrey (CEO) ve Sanjeev Barnwal (CTO) tarafından kurulan girişim, üretici, distribütör ve bayiler gibi tedarikçileri WhatsApp, Facebook ve Instagram gibi sosyal medya platformlarında müşterilerle buluşturan üç taraflı bir pazaryeri işletiyor. Bayiler, tedarikçilerden listelenen ürünleri satın alabiliyor ve müşterilere sattıklarında her işlemden komisyon alarak gelir elde edebiliyorlar. Meesho, şu anda Hindistan’ın e-ticaret devlerinden olan Flipkart ve Amazon Hindistan ile rekabet ediyor.

Nisan ayı itibariyle 13 milyon girişimci ve 100.000’den fazla tedarikçinin Meesho’yu kullandığını söyleyen şirket, yeni finansmanın ardından yeni rakamları paylaşmayı reddetti. Bugün 750’den fazla çalışana sahip olan Meesho, moda, yaşam tarzı, kişisel bakım, elektronik ve aksesuar ve otomotiv dahil olmak üzere her kategoride hizmet veriyor.

Şirket, bu yılın başlarında market kategorisine genişlemiş ve bu alanda da önemli bir büyüme sağlamıştı. Yeni sermayeyi kısmen araştırma ve geliştirme çabalarını genişletmek için dağıtmayı planladığını söyleyen girişim, önümüzdeki 18 ay içinde ekibini üç katına çıkarmayı ve yıl sonuna kadar 100 milyon işlem yapan kullanıcıya ulaşmayı da hedefliyor.

San Francisco merkezli Sisu Data, 62 milyon dolar yatırım aldı

İşletmelerin daha iyi kararlar almasına yardımcı olmayı amaçlayan Sisu Data, Green Bay Ventures liderliğindeki C Serisi finansman turunda 62 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

Andreessen Horowitz ve NEA finansman turunda karşımıza çıkan mevcut yatırımcılar olurken, yeni yatırımcı Geodesic Capital de tura katılım sağladı. Finansmanın, San Francisco merkezli girişimin 2018 yılındaki başlangıcından bu yana aldığı yatırımı toplamda 128 milyon doların üzerine çıkardığı biliniyor, ancak şirket şu anki değerlemesine dair bir açıklama yapmayı reddetti.

İşletmelerin “mümkün olan en iyi kararları alabilmesi” için dünyadaki verileri operasyonel hale getirmek misyonuyla eski bir Stanford Üniversitesi profesörü olan Peter Bailis tarafından kuruldu. Bailis yatırım haberinin ardından yaptığı açıklamada, “Bugün, işletmelerin çok büyük miktarda karmaşık verisi var, ancak bunları analiz etmek için yeterli zaman, insan veya doğru araçlar yok. Sisu’nun çözmeye çalıştığı büyük sorun tam olarak bu” sözlerine yer verdi.

Gelirini üç kattan fazla artırdığını söyleyen üç yaşındaki girişim, Mastercard, Samsung, Wayfair, Autodesk, Upwork ve Gusto gibi isimlerin de aralarında bulunduğu çok çeşitli sektörden müşterilere hizmet veriyor. Şirket, geçtiğimiz sene çalışan sayısını da iki katına katlayarak şu anda 65 kişilik bir ekibe sahip olduğunu belirtiyor.

Sisu’nun gerçek zamanlı teknolojisi analistlere ve iş liderlerine, yalnızca işlerinde neler olduğunu değil, bunun neden olduğunu ve hangi eylemlerin gerçekleştirileceğini anlamalarına yardımcı olmak için bulut verilerini analiz etmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor.

Green Bay Ventures eş genel müdürü Anthony Schiller, Sisu Data teknolojisi sayesinde şirketlerin “operasyonlarını, karlılığını ve iş başarısını iyileştirmede en iyi kararları vermeleri için” ihtiyaç duydukları içgörülerle donatıldığını belirtiyor.