Ana Sayfa Blog Sayfa 474

2022’de yeni pazarlara açılacak olan Apsiyon, kuruluşunun 10’uncu yılında logosunu yeniledi

Toplu yaşam alanlarına; yönetim, finans ve dijital güvenlik sistemleri gibi birçok kritik iş sürecinde tam entegre bir teknoloji platformu sunan Apsiyon, kuruluşunun 10’uncu yılında logosunu yeniledi. Kurulduğu günden bu yana istikrarlı büyümesini sürdüren Apsiyon, 2022’ye yenilenen yüzüyle merhaba diyor.

Yeni bir hikaye başlıyor

Apsiyon, kurulduğu günden bugüne kadar; zamanın, beğenilerin, ihtiyaçların ve teknolojinin değişen hızıyla kendini geliştirmeyi varlığının bir gereği sayıyor. Her markanın bir insan gibi doğduğu, büyüdüğü ve geliştiğinden yola çıkan Apsiyon, yükselen yüzünü zamanın şartlarına göre değiştirerek yeni hikayeler yazmaya devam ediyor.

Yazılım altyapısını gök mavisi ile vurguluyor

Apsiyon, uçsuz bucaksız gökyüzü ile onun insanlar üzerinde yarattığı ferahlığı ve dinginliği temsil eden gök mavisi rengini yine logosunun ana rengi olarak kullanıyor. Logoda kullanılan mavi renk, yaşam alanlarında kullanıcıların güvende hissetmesini ve konforlu olmasını sağlayan duygulara gönderme yapıyor. Bununla birlikte yazılım alışkanlıklarının ve disiplinin pratiklerine yerleşmiş renk algısını da destekliyor.

Apsiyon’un yardımcı renkleri: turuncu, lacivert, siyah ve beyaz

Logoda turuncu, lacivert, siyah ve beyaz yardımcı renkler olarak kullanılıyor. Turuncu, Apsiyon’un enerjik, dışa dönük ve genç yapısını temsil ederken, lacivert mavi rengi tamamlıyor ve olgunluğu temsil ediyor. Siyah ve beyaz ise kontrast oluşturulması gereken durumlarda Apsiyon’un marka kimliğine etkili bir görünüm kazandırıyor ve markanın yaratıcılığının önünü açıyor.

Yeni yılda “Yeni dünya, yeni bir Apsiyon!” sloganıyla hareket edecek şirket, yeni teknolojilere dönük yüzü ve yazılımlarıyla yeni ülkelere açılmaya hazırlanıyor.

New York City, 11.5 milyon dolarlık bir sözleşme ile 184 adet Ford Mustang Mach-E sipariş etti

New York City İdari Hizmetler Departmanı (DCAS), kolluk kuvvetleri ve acil müdahale çalışanları tarafından kullanılmak üzere 184 adet tam elektrikli Ford Mustang Mach-E sipariş ettiğini duyurdu.

Yapılan açıklamada, beş yıl yürürlükte kalacak ve 11.5 milyon dolarlık bir sözleşmenin parçası olan ilk siparişler, Haziran 2022’ye kadar teslim edilecek. Anlaşma, şehrin bugüne kadarki en büyük elektrikli araç satın alma işlemi oldu. Otomobillerin New York Polis Departmanı (NYPD), New York City Şerif Ofisi, Ceza İnfaz Kurumu ve daha birçok kolluk kuvvetleri ve acil müdahale ekibi tarafından kullanılması planlanıyor.

NYC Citywide İdari Hizmetler Departmanı Başkan Vekili Dawn M. Pinnock, “Filo elektrifikasyonuna yapılan akıllı yatırımlar, New York şehrinin fosil yakıtlara olan bağımlılığını kırmasına yardımcı olacak” açıklamasında bulundu. Şehir, halihazırda 2035 yılına kadar  tamamen elektrikli bir araç filosu hedefine ulaşmak ve iklim kriziyle mücadele etmek için önemli adımlar atıyor. Pinnock, daha adil bir şehir için çalışırken aynı zamanda daha yeşil bir şehir filosu kurabildikleri için mutluluk duyduğunu belirtti.

Açıklamada aktarılan bilgilere göre tek başına NYPD, 6.200’den fazla hafif hizmet aracı işleterek yaklaşık 30.000 adet New York City filosundaki en büyük araç grubunu oluşturuyor. Haziran 2022’ye kadar teslim edilmesi ön görülen Ford Mustang Mach-E siparişleri, birçok departmanın ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda kullanılabilecek.

New York City, 2022’de 1.250’den fazla elektrikli araç satın almayı ve 2035 yılına kadar tüm kolluk araçlarını elektrikli araçlara geçirmeyi planlıyor. Amerikan Başkanı Joe Biden, Ocak 2021’de yönetiminin 600.000’den fazla araçtan oluşan filosunda, yakıtla çalışan araç kullanımını aşamalı olarak kaldırmak için çalışacağını söylemişti.

2021’de beş kat büyüyen içerik pazarlaması girişimi OppZone, 2022 planlarını paylaştı

Markalara outsource ekip kurarak A’dan Z’ye içerik yönetimi sağlayan OppZone, 2021 yılını büyük başarılarla tamamladı. 2021’de ajanstan startupa dönüşen OppZone, yılın yarısında operasyonel işlerini yüzde 80 otomasyonlaştırarak ölçeklenme zeminini hazırladı. Bu değişim, OppZone’a tohum öncesi yatırımını almayı ve hızlı bir büyümeyi getirdi.

2021 yılında OppZone’da neler oldu?

24 yaşındaki genç girişimci Odin Enes ÖZLEN’in üniversiteyi bırakarak kurduğu OppZone, 2021 yılında aylık ciro bazında 5 kat büyüme gerçekleştirdi. Bu büyümeyle beraber müşteri sayısını 3 kat arttıran OppZone, ekipte de büyümeye giderek yarı zamanlı ve freelancerlarla beraber 20 kişilik bir ekibe ulaştı. Müşterilerine 12 ay gibi uzun sürelerle hizmet veren OppZone’un düzenli hizmet verdiği marka sayısı yıl sonunda 20’yi aşarken üretilen toplam blog sayısı da 800’ü geçti.

OppZone markaların dijital alanlardaki tüm içeriklerini yönetecek

2021’de markalara blog ve web page metinleri alanında hizmet veren OppZone, 2022’nin ilk çeyreğinde e-kitap, sosyal medya, case study ve Linkedln içeriklerinde de destek olmaya hazırlanıyor. Bu doğrultuda 2022 yılı için ana hedeflerini, markalarının dijitaldeki tüm içeriklerinde çözüm sağlayıcı olmak üzere geliştiriyor. Markalar için outsource blog hizmet kalitesinin üst seviyesini yeniden belirleyen OppZone, markalara sağladığı bu deneyim ve güven sayesinde 2022’de vereceği hizmetleri için şimdiden anlaşmalar yapmaya başladı.

OppZone globale ilk adımını atıyor

Kurulduğu andan itibaren ana odağı Türkiye olan OppZone, 2022’de Türkiye hizmetleri devam ederken yurt dışında da aktif rol oynamaya başlayacak. Hali hazırda globalde faaliyet gösteren Türk markalarına hizmet veren OppZone, 2022 itibariyle yerli olmayan girişimlere de hizmet vermeye başlayacak. Hedef pazar olarak Avrupa’yı belirleyen OppZone, bu doğrultuda öncelikle İngiltere’de faaliyetlerine başlayacak.

Yatırım haberinin girişime etkisi

OppZone olarak bize gösterilen ilgiye vesile olan tüm medya sektörüne teşekkürlerimizi sunarız. Yatırım haberlerinin yayınlanmasıyla beraber tahminlerimizin çok üzerine talep aldık ve bir noktada eforumuzun yetmediği noktaya ulaştık. Bu talep sayesinde de yatırım haberi çıktıktan sonra, yani sadece son 2 ayda, ciro bazında 2 kat büyüdük. Bu başarımızın henüz yolun başında olan tüm girişimcilere ilham olmasını umuyor, 2022’nin bu işe bizim gibi gönül vermiş tüm girişimlere başarılarla dolu bir yıl olmasını diliyoruz.

egirişim’e özel açıklamada bulunan OppZone’un kurucusu Odin Enes ÖZLEN, yatırım haberinden sonra web sitelerine en çok trafik getiren medya kaynağın egirişim olduğunu belirtti. Ayrıca, yaptığımız özel röportajdan sonra da birçok lead aldıklarını belirtirken, şu an çalıştıkları bazı müşterilerinin de direkt bu videoyu izleyip geldiklerini mutlulukla iletti.

Tıbbi hizmetlere erişimi kolaylaştıran MedKitDoc, 7 milyon euro yatırım aldı

Yaşlı ve kronik hastalığı olan kişilere tıbbi hizmetlere erişimi kolaylaştırmayı hedefleyen MedKitDoc, 7 milyon euro yatırım aldı. Vorwerk Ventures, Acton Capital ve mevcut yatırımcı Picus Capital‘e ek olarak, FlixBus kurucuları Daniel Krauss ve Jochen Engert de hızla büyüyen dijital sağlık girişimine yatırım yapan isimler arasında yer alıyor.

2020’de Berlin’de kurulan sağlık girişimi, eğitimli uzmanlardan oluşan bir ekiple birlikte hizmet veriyor. Girişim, daha kolay, daha akıllı ve daha erişilebilir yeni nesil teletıp hizmeti sunuyor. Eğitimli uzmanlardan oluşan MedKitDoc uygulamasını onların “MedKit”iyle birleştirerek uzaktan ve güvenilir danışma yöntemi geliştiriyor.

Almanya’nın yaşlanan nüfusundan ötürü ve sağlık sistemi üzerindeki baskı ve yoğunluktan ötürü bu tür platformlara olan ihtiyaç artıyor. Yalnızca yaşlı nüfus değil, son iki yıldır Covid-19 pandemisi de ülkelerin sağlık sistemleri üzerinde olağanüstü bir baskı oluşturmuş durumda. Dolayısıyla verimli ve erişilebilir bir sağlık hizmeti almak yaşlı ve kronik hastalığa sahip olan vatandaşlar için gittikçe zorlaşıyor. Sağlık sistemindeki bu tür baskılar ve erişimdeki sıkıntılar dijital sağlık girişimlerine ve platformlara olan ihtiyacı artırıyor.

Yerel doktorlar ve aile doktorları, daha fazla hastayı muayene etmek ve tedavi süreçlerini başlatmak için platformu kullanabilirler. Kan basıncı monitörü veya stetoskop gibi Bluetooth özellikli tıbbi teşhis cihazları kullanılarak MedKitDoc uygulaması aracılığıyla doktorlara gerçek zamanlı olarak veriler gönderilebilir. Böylece, hasta ve doktor arasında çok hızlı ve güvenli bir etkileşim oluşturulabilir.

Nisan 2021’de 1,7 milyon euro değerindeki tohum finansmanını kapatan girişim, son finansmanı hizmetini geliştirmek ve ekibini büyütmek amacıyla kullanmayı planlıyor.

Tarım sektörüne yapay zeka tabanlı çözümler üreten Bridgesoft, 1 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Tarım sektöründe yapay zeka (AI) tabanlı çözümler üreten yerli girişim Bridgesoft, 1 milyon dolar değerleme üzerinden Actonn‘dan yatırım aldı

Actonn, HAE – Harvard Alumni Entrepreneurs’ü girişimcilere networking ve yatırım fırsatı sunmak amacıyla Türkiye’ye getiren platformdur. Actonn, yapay zeka ve makine öğrenimi alanında çalışmalar yapan firmalarla uluslararası alanda iş birliği yürütmekle birlikte, Türkiye’de Harvard Alumni Entrepreneurs liderlerini de girişimcilik ekosistemine adapte etmiş bir kuruluştur.

Bridgesoft, görüntü işleme ve derin öğrenme teknolojileri ile geliştirdiği donanımları zirai ekipmanlara entegre eden ve operasyonel verimliliği artıran ürünler üreten bir girişimdir. Bu hususta, 2021 itibariyle girişimin ilk akıllı tarım projesi olan yapay zeka destekli zirai ilaçlama makinesinin (Smart SprayeX) MVP’si tamamlanmıştır.

Smart SprayeX, tarlada rekolteyi düşüren yabani otların ilaçlanması sırasında yabani otu yapay zeka ile tespit ederek ilacı sadece ota püskürten bir ilaçlama sistemidir. Bu püskürtme yöntemi ile yabani ot ilacından her ilaçlama döneminde %70 ile %90 arası tasarruf sağlanmaktadır. Tarla ürünlerinde, tasarruf ve maliyet düşüşünün yanı sıra hedefli püskürtme yapıldığından mahsüldeki ve topraktaki ilaç kalıntısı da minimum düzeyde olmaktadır. Bu sayede, tarladan soframıza gelen gıdalardaki kimyasal miktarını azaltılıp daha kaliteli ve sağlıklı tarım ürünlerine erişimi kolaylaştırır.

Smart SprayeX ürünü, Tesla otomobillerde kullanılan teknolojiyi içeren NVIDIA Jetson gömülü bilgisayarları ile geliştirilmektedir. Bu doğrultuda, ana kart, sıvı sistemi, gömülü gerçek zamanlı yazılım ve yapay zeka modelleri gibi modüller tamamiyle girişim tarafından geliştirilmiştir. Bu geliştirmeler ile girişim, derin öğrenme ve gömülü sistemleri bir araya getiren çözümler üzerinde eşsiz bir know-how edinmiştir.

Bridgesoft şirketi, Berkay Koçak tarafından 2020 Ekim ayında TÜBİTAK 1512 desteği ile kurulmuştur. 2021 yılı boyunca odağını kaybetmeden destek kapsamında olan yapay zeka destekli zirai ilaçlama makinesi ar&ge’sini gerçekleştirmiştir. Bu süreçte ayrıca, ürün pazar uyumu, müşteri ve tedarikçi, finansman ve yatırımcı görüşmeleri de gerçekleştirmiş olup, ülke genelinde 12 tarım fuarına katılım ve beraber 200’e yakın tarım paydaşı ile temasta bulunmuştur.

Bridgesoft, mevcut yatırımı MVP geliştirmeleri için almış olup saha testlerinin ardından 2022’nin ilk çeyreği içerisinde ticarileşme aşaması için yatırım turunu çıkmayı planlamaktadır. Çalışmalarını Gebze Teknik Üniversitesi Teknoparkında sürdürüren Bridgesoft, 2022 yol haritasında öncelikle Smart SprayeX ürününü ticarileştirmeyi ve ardından ön talep toplamayı hedeflemektedir.

Apple, protestoların ardından Foxconn Hindistan tesisini denetimli serbestlik altına aldı

Apple, çarşamba günü yaptığı açıklamada, işçilerin yaşam koşullarına yönelik protestoların ardından Hindistan’daki Foxconn iPhone fabrikasını denetimli serbestlik altına aldığını açıkladı.

Tamil Nadu eyaletindeki Foxconn fabrikası yaklaşık 17.000 kişiyi istihdam ediyor. Geçtiğimiz günlerde fabrikada çalışan ve pansiyonlardan birinde yaşayan 250 kadın çalışanın gıda zehirlenmesi sonucu tedavi altına alınması ve 100’den fazla kadın çalışanın hastaneye kaldırılması ile Foxconn fabrikası yerel ve dünya basınında gündeme gelmişti. Bu olayın hemen ardından geçen hafta ise fabrikada protestolar patlak verdi.

Eyalet hükümeti duruma müdahale ederek işçilere sağlanan hizmetlerin gözden geçirilmesini istedi. Apple, çalışanların gıda ve konaklama koşullarıyla ilgili endişeleri dile getirildikten sonra durumu değerlendirmek için bağımsız denetçiler gönderdiğini söyledi. Apple, çalışanlar için kullanılan bazı konaklama ve yemek odalarının gereksinimlerini karşılamadığını ve kapsamlı eylem sağlamak için tedarikçiyle birlikte çalıştığını ve katı standartlarının uygulanmasını sağlayacağını söyledi.

Apple’ın önemli bir montaj ortağı olan Tayvanlı şirket, uzak mesafedeki bazı tesislerin gereksinimlerini karşılamadığını ve tesislerdeki hizmetleri geliştirmek için derhal adım atacaklarını belirtti.

Apple, çalışanlara ödeme yapmaya devam edecek

Apple, denetim ve iyileştirme süreci devam ederken çalışanlara ödeme yapılmaya devam edeceğini taahhüt etti. Denetimli serbestliğin ne anlama geldiğini ayrıntılı olarak açıklamayan şirket, 18 Aralık’ta kapatılan fabrikanın ne zaman yeniden açılacağına dair bir açıklama yapmadı.

Bu, Apple’ın Hindistan’da tedarikçi şirket ile yaşadığı ilk sorun değil. Geçtiğimiz yıl başka bir Tayvanlı tedarikçi olan Wistron Corp’un güney Hindistan fabrikasında çıkan huzursuzluklar sebebiyle Apple, fabrikayı denetimli serbestlik altına almıştı.

Voila Card, yüzde 20 hissesi karşılığında Level Up Invest’ten 8 milyon TL yatırım aldı

Dijital kartvizit pazarında inovasyona odaklanan yerli girişimlerin sesi giderek yükseliyor. Voila Card, uluslar arası finans şirketi Level Up Invest’ten aldıkları 8 milyon TL’lik yatırımla sektörün en güçlü networking kiti haline gelmeyi hedefliyor.

Pandemide sosyal mesafe kavramıyla cazibesi giderek artan dijital kartvizitler, çoğunlukla çöpe giden basılı kartvizitlerin yerini almaya başladı. Market Research Future (MRFR) tarafından yapılan araştırmaya göre, 2017’ye kadar yıllık ortalama yüzde 11,2’lik bileşik büyüme oranıyla 242,3 milyon dolara ulaşması beklenen küresel dijital kartvizit pazarında fark yaratan girişimler, yeni yatırım ve girişimlerle finansal gücünü destekliyor.

Pazarın büyüme potansiyelinin yeni yatırım ve girişimleri beraberinde getirdiğini belirten Voila Card Kurucu Ortağı Burak Karabacak, “Yeni dönemin inovatif girişimlerinden biri olarak uluslararası finans şirketi Level Up Invest’ten aldığımız 8 milyon TL’lik yatırım, inovasyonu odağına alan girişimlerin yatırım cazibesini de artırdığını gösteriyor. Level Up Invest, 8 milyon TL yatırımla %20 hissemize sahip olarak ekosistemimize katıldı. Girişimci yönümüzle Level Up Invest’in finansal gücünü bir araya getirerek metaverse yolculuğumuzu hızlandıracağız. Birlikte metaverse’de iş insanlarının kimliğini temsil edeceğiz” dedi.

Dijital kartvizitleri pazarlama enstrümanına dönüştürdü

Geliştirdikleri yeni nesil kartvizit teknolojisiyle dijital kartvizitleri verimli bir dijital pazarlama enstrümanı haline getirdiklerini belirten Voila Card Kurucu Ortağı Burak Karabacak, “Henüz emekleme aşamasında olan metaverse, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerimizde yerini çoktan aldı. Kişisel bilgileri aktarırken arkada bıraktığı izi takip ederek anlamlı veri ve içgörülere dönüştüren yeni nesil kartvizit teknolojimizle metaverse gibi diğer evrenlerde de iş insanları arasında doğrulama sistemine dönüşmeyi hedefliyoruz. Sanal gerçeklik teknolojisinin yarattığı metaverse gibi sanal evrenler, yeni nesil dijital kartvizit teknolojilerinin geleceğini şekillendiriyor. İş ilişkilerinin bir kısmı metaverse’e taşındığında bu evrendeki tanışma anlarına da talibiz

2024’te 20 milyon kullanıcıya ulaşma hedefi

Kişilerin gerçekliğini kanıtlayan ve verimli ilişkiler kurmasını sağlayan öneri algoritmasıyla, 2024 yılında 20 milyon kullanıcıya ulaşmayı planladıklarını söyleyen Burak Karabacak, ”Uluslararası finans şirketi Level Up Invest ortaklığını, bu hedefe giden yolda bir dönüm noktası olarak görüyoruz. Metaverse gibi farklı evrenlerde iş insanları arasında doğrulama sistemine dönüşme vizyonuna ulaşabilmek zorlu bir süreci beraberinde getiriyor. Bu vizyon doğrultusunda doğru bir yatırımcıyla el sıkıştığımızı düşünüyoruz” diye belirtti.

BDDK, 2022 yılında şubesiz ve tamamen dijital bankaların hizmet verebileceğini duyurdu

Bankacılık sektöründe gelişen pek çok teknoloji ve hizmetin yanında şirketler, şubeleri içinde yeni geliştirmeler yapmaya devam ediyor. Bu sektöre baktığımızda fiziksel şubeler, gelecek dönemler için pek de verimli olacak gibi durmuyor. Her şeyi mobil ve online işlemler ile halledeceğimiz bir banka modeli, hem zamandan hem de gün içindeki yoğunluk temposunda bile işlerimizi halledebilmemizi sağlayacak gibi duruyor.

Şu anda bile çoğu işimizi mobil cihazlarımızdan halledebilsek de, bankalar bazı durumlarda şubelere çağırmak durumunda kalabiliyor. Bankaların da bu durum pek hoşlarına gitmiyor çünkü müşterilerine hizmet verebilmek için COVID-19 pandemisinde bile iş yerlerinde olmaları gerekiyor. Bu bağlamda dijital dönüşüme katkı sağlayacak bir açıklama yapan BDDK, yakında “fiziksel banka şubesi” kavramının hayatımızdan çıkabileceğini belirtiyor.

“Dijital Bankalar ve Servis Modeli Bankacılığı Hakkında Basın Açıklaması” başlıklı bir bildiri ile açıklama yapan kurum şu sözleri söylüyor: “Yalnızca dijital ortamda çalışan ve “neo-bank” olarak da adlandırılan şubesiz bankacılık modelinin altyapısının kurulmasına yönelik önemli bir adım atılmıştır.”

Yapılan açıklamaya göre karar 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek. BDDK’ya göre bu karar ile bankacılık hizmetlerine erişim oldukça kolaylaşacak ve finansal kapsayıcılık artacak. Bir bankanın tamamen dijital olabilmesinde ise pek çok şart yer alıyor. Bu şartlar arasında banka sermayesinin 1 Milyar TL’nin üzerinde olması gerektiği önemli bir vurgu ile belirtiliyor.

Yapılan basın açıklamasını detaylı okumak için buraya tıklayın.

TuSimple, halka açık yollarda ilk sürücüsüz yolculuğunu başarıyla tamamladı

Otonom sürüş teknolojisi şirketi TuSimple, Arizona eyaletindeki halka açık yollarda gerçekleşen ilk sürücüsüz yolculuğunu başarıyla tamamladığını duyurdu. 22 Aralık’ta gerçekleşen sürüş toplamda 1 saat 20 dakika sürdü.

TuSimple Otonom Sürüş Sistemi (ADS), Tuscon, Arizona’daki bir demiryolu ile Phoenix’teki bir dağıtım merkezi arasındaki cadde ve otoyollar boyunca 80 millik yolun %100’ünü sürücüsüz gerçekleştirdi. Şirket için bir dönüm noktası olan sürüş hakkında TuSimple Başkanı ve CEO’su Cheng Lu bazı açıklamalarda bulundu. Cheng Lu, şirketin teknolojisini 2024 yılına kadar otonom kamyonlarla geliştirmeye odaklanacaklarını belirtti.

TuSimple tarafından aktarılan detaylara göre, TuSimple’ın Otonom Sürüş Sistemi yolculuk boyunca diğer sürücülerle etkileşime girdi. Sokaklarda, trafik sinyallerinde, rampalarda, acil durum şerit araçlarında ve otoyol şerit değişikliklerinde başarılı bir şekilde gezindi. 1 saat 20 dakika süren yolculuk 2022’ye kadar devam edecek olan süregelen bir test programının parçası olarak değerlendirildi.

TuSimple’ın “Driver Out” pilot programı, halka açık yollarda güvenli sürüşler sağlamak hedefiyle L4 otonom yarı kamyon geliştirmek için 1,5 yıllık çalışmanın doruk noktası olarak tanımlanabilir.

Şirketin açıklamasına göre test sürüşü, Arizona Ulaştırma Bakanlığı ve kolluk kuvvetleri ile yakın işbirliği içinde gerçekleştirildi. Kamu güvenliğini sağlamak amacıyla ve herhangi bir soruna müdahale etmesi açısından 5 mil geride hareket eden bir TuSimple araştırma aracı test sürüşünde yer aldı.

San Francisco merkezli TuSimple, 2015 yılında kuruldu ve kısa sürede hızla büyüdü. Şirket, Ağustos 2021’de tedarik zinciri, özel ulaşım ve filo yönetiminde lider Ryder Inc. ile ortaklık kurduğunu açıklamıştı. 50’den fazla sürücüsüz kamyondan oluşan bir filoya sahip olan TuSimple, yapay zeka teknolojisi aracılığıyla 4 trilyon dolarlık küresel kamyon taşımacılığı endüstrisini dönüştürmeyi hedefliyor.

StartersHub, yeni turda Tridi ve Biftek’e toplamda 162 bin 500 dolar yatırım yaptı

StartersHubdoğrudan edindiğimiz bilgilere göre iki yerli girişim; Tridi‘ye 100 bin dolar, Biftek‘e 62 bin 500 dolar yatırım yaptığını açıkladı.

Tridi; geliştirdiği yapay zeka destekli dijital platform ile 3D Baskı, CNC İşleme, Silikon Kalıplama, Enjeksiyon Kalıplama, Sac Metal Şekillendirme gibi birçok farklı alanda üretim tedarik hizmeti veriyor.

Tridi, geçtiğimiz Ağustos ayında TechOne VC liderliğindeki turda 336 bin dolar yatırım almıştı. Yeni yatırım, bu turdan farklı olarak kapandı.

Biftek ise; düşük maliyetli temiz et üretimini sağlayan yerli teknoloji şirketidir. Son yıllarda iklim değişikliği, nüfus artışı, su ve toprak kaynaklarındaki kısıtlar, gıda arz güvenliği, artan protein ihtiyacı gibi birçok farklı probleme önemli bir çözüm sunmayı vadediyor.

Biftek ise geçtiğimiz Eylül ayında, tohum turda 12.5 milyon dolar değerleme üzerinden Big Idea Ventures, Kanada’dan Cult Food Sciences, Türkiye’den Sankonline ve TR Angels‘tan yatırım almıştı.