Ana Sayfa Blog Sayfa 460

Yerli dijital lojistik girişimi Navlungo, ParkPalet’i 50 milyon TL’ye satın aldı

Türkiye’den dünya genelinde 3000’den fazla rotaya lojistik teklifi alma imkanı veren Navlungo; hava, kara, deniz ve tren yolu taşıma alternatiflerini saniyeler içinde kullanıcılarına sunarak ekonomik kazanımın yanı sıra, zamandan da tasarruf sağlıyor.

Türkiye’nin ilk dijital lojistik platformu Navlungo, 6 ülkede faaliyet gösteren online depolama ve e-ticaret fulfillment hizmeti veren ParkPalet’i satın aldı.

Navlungo, bu satın alma ile birlikte e-ihracat alanında uçtan uca çözümler sunmanın yanı sıra 15’i yurt dışında olmak kaydıyla 292 depo ve 2 milyon 300 bin paletlik hacmi ile Türkiye’nin en geniş depolama alanına sahip kuruluşu oldu. Yeni dönemde e-ticaret alanındaki markaların sipariş alması, siparişlerin hazırlanması, aldığı siparişlerin müşteriye iletilmesi ve iade sürecinde geçen tüm operasyonun tek bir sistem içerisinde toplanmasını sağlayacaklarının bilgisini veren Navlungo Kurucu Ortağı İsa Korkmaz, “Bugünden itibaren yurtdışı pazaryeri satışları ve benzeri satış kanallarından oluşturulan siparişlerin depolama, kargo ve e-ticaret operasyonlarını tek bir platform üzerinden sunabileceğiz. E-ticaret lojistiği, e-lojistik hizmetlerinin yanı sıra Park Palet by Navlungo ile e-depolama gibi farklı alanlarda da entegre hizmet vermeye başladık. Öte yandan bu satın alma ile hem Navlungo’nun hem de hizmet verdiğimiz markaların dünya pazarındaki rekabet gücünü de artırmayı hedefliyoruz” dedi.

Dijital dönüşümün hız kazandığı bu dönemde, uluslararası düzeyde organizasyon seviyesine ulaşmanın oldukça önemli olduğunu belirten İsa Korkmaz; “Bu dönemde markaların; müşterilere zamanında teslimat kabiliyeti, siparişe hızlı yanıt verme becerisi ve iyi bir depo yönetimi hizmetine sahip olmasının önemi artıyor. Depolarımızın modern yerleşimi ve tasarımı, son teknoloji depo yönetim araçları ve sistemleriyle desteklenmektedir. Bu da süreç organizasyonunu iyileştirerek, yüksek performanslı depolama ve e-depolama ve sipariş hazırlama hizmetleri sunmamıza fırsat veriyor” dedi.

Amerika’da kendi depomuzu açtık, İngiltere’de de önemli adımlar atacağız

Parkpalet Navlungo’nun global gücü olacağını belirten Parkpalet Ceo’su Alp Çiçekdağı, “Navlungo ile birleşme sürecinde Amerika’da 5 bin m2 depomuzu da açmış olduk, bunun yanında Türkiye’de de 3 vardiya hizmet veren kendi depomuzu ay sonunda devreye alıyoruz. Yeni dönemde dünyanın her bölgesinde hem Türk hem de global firmalara fulfillment hizmeti vereceğiz” açıklamalarında bulundu.

Bugüne kadar çok sayıda kurumsal firma, KOBİ ve e-ticaret satıcısının yurtiçi ve yurtdışında lojistik depolama ve e-ticaret fulfillment ihtiyaçlarını geniş depolama ağı üzerinden karşılamış olduklarını belirten Parkpalet Ceo’su Alp Çiçekdağı, “Artık Parkpalet by Navlungo olarak depolama hizmetlerini uluslararası kargo hizmetleri ile birleştirerek firmalara e-ihracat konusunda uçtan uca hizmet sunabiliyor olacağız. E-ticaret satış altyapılarına ve pazaryeri kanallarına entegre bir şekilde sunduğumuz depolama, sipariş hazırlama, iade, stok yönetimi ve kargo hizmetlerimiz sayesinde müşterilerimiz tüm lojistik operasyonlarını bize bırakarak ürün geliştirme ve pazarlamaya odaklanabiliyorlar. Şu anda Almanya, İngiltere, Amerika, Hollanda ve Romanya gibi ülkelerde verdiğimiz fullfilment hizmetlerine yeni ülkeleri de ekleyerek büyümeye devam edeceğiz” dedi.

2020 yılında idacapital liderliğinde, Akkök Holding, Akiş GYO, Etki Yatırım ve Gilan katılımıyla tohum yatırımı alan ve yatırım turlarına devam eden Navlungo, ParkPalet birleşmesi ile birlikte Seri A turuna hazırlanacak.

AT&T ve Verizon, ABD’deki bazı havaalanlarında 5G hizmetine geçişi erteledi

Karsten Moran - The New York Times

ABD’nin en büyük mobil ağ servisleri AT&T ve Verizon, havayolu şirketlerinin uyarısı sebebiyle, havaalanlarında 5G hizmetine geçişi geçici olarak erteleme kararı aldı.

Daha yüksek hız ve daha geniş kapsama alanı sağlaması beklenen 5G hizmeti, şirketlerin bu yılın başındaki açıklamalarına göre 19 Ocak 2022 günü başlatılacaktı. Ancak, ABD’nin 10 büyük havayolu şirketi bu planın havacılık sektöründe bir kriz yaratacağını iddia ederek bir uyarıda bulundu. Havacılık düzenleyicileri ve havayolları, yeni teknolojinin güvenlik ekipmanlarına müdahale edeceği konusundaki endişelerini dile getirerek federal hükümete çağrıda bulundu. Hatta, United Airlines ve American Airlines, salı günü yaptıkları açıklamada, dağıtım devam ederse uçuşları iptal etmeye hazır olduklarını söylemişti.

AT&T ve Verizon, bu yılın başında yaptıkları açıklamada, hükümetin 5G servisine geçişin ertelenmesi talebini reddetmişti. Verizon, bu ay ülke çapında 1.700’den fazla şehirde 100 milyondan fazla kullanıcının 5G hizmetine erişim sağlayabileceğini duyurmuştu.

Her iki telekomünikasyon şirketi de 5G hizmetlerinin planlı lansmanını önce 5 Aralık’tan 5 Ocak’a, ardından 19 Ocak Çarşamba gününe ertelemişti. Telekomünikasyon endüstrisi ile havacılık düzenleyicileri ve havayolları arasındaki tartışma dün yapılan açıklamayla bir süreliğine son buldu.

ABD’nin iki büyük telekomünikasyon şirketi AT&T ve Verizon, tepkinin ardından havaalanı pistlerinin yakınında 5G kablosuz hizmetinin başlatılmasını ertelemeyi kabul etti. Verizon ve AT&T, bu geçici ertelemenin ardından ABD düzenleyicilerine karşı hayal kırıklığını dile getirdi.

Verizon, “Federal Havacılık İdaresi ve ulusumuzun havayolları, 40’tan fazla ülkede güvenli ve tam olarak çalışır durumda olmasına rağmen, havaalanlarındaki 5G hizmetini tam olarak çözemedi” açıklamasında bulundu.

AT&T yaptığı açıklamada, birçok ülkede güvenli bir şekilde kullanılan servisi ABD’de başlatamamaktan dolayı hayal kırıklığına uğradıklarını dile getirerek, 5G hizmetinin başlamasını planlamak için iki yılı olduğunu belirtti.

Elektrikli otomobiller için otomatik şarj çözümü geliştiren Easelink, 8.3 milyon euro yatırım aldı

Tam otomatik şarj deneyimi sağlayan Avusturya merkezli şirket Easelink, A Serisi finansman turunda 8.3 milyon euro yatırım aldığını duyurdu. SET Ventures liderliğindeki turda EnBW New Ventures ile Smartworks ve mevcut yatırımcı Hermann Hauser yer aldı.

Elektrikli mobilite her geçen gün büyüyen bir sektör haline gelirken, şarj teknolojisine olan ihtiyaç da artmaya devam ediyor. Bu alanda faaliyet gösteren Graz merkezli Easelink, e-mobilitenin küresel dağıtımını kolaylaştırma vizyonuyla 2015 yılında kuruldu. Matrix Charge sistemi aracılığıyla Easelink, elektrikli araçları elle şarj etmeyi ortadan kaldırıyor. Bunun yerine tam otomatik şarj çözümüyle sürücülere kolaylık sağlıyor. Matrix Charge sistemi, bir araç altı ünitesi ve park alanına monte edilmiş bir şarj noktası içerir. Easelink’in bu teknolojisi, çoğu büyük elektrikli araç platformuyla uyumludur.

Görselde de görülebileceği gibi, Easelink’in teknolojisi elektrikli otomobil şarj sürecini kolaylaştırmayı hedefliyor. Park alanının zemininde bulunan şarj noktası, araç altındaki şarj ünitesi ile etkileşime girerek otomatik şarj sürecini başlatıyor.

Matrix Charge sistemi, şu anda birçok pilot projede kilit ortaklar tarafından hâlihazırda kullanılıyor. Örneğin, Viyana ve Graz’daki taksi filolarının otomatik olarak şarj edilmesini hedefleyen eTaxi Avusturya projesi, Easelink teknolojisinden faydalanıyor.

Şu anda 30 kişilik bir ekiple çalışan şirket, son finansmanı ekibini büyütmeye devam etmek ve otomotiv ve altyapı endüstrisindeki işbirliklerini genişletmek için kullanmayı planlıyor. Ayrıca, küresel bir otomatik şarj standardı belirleme hedefini sürdürmek istiyor.

YouTube, orijinal içerik üreten YouTube Originals’ın önemli bir bölümünü sonlandırma kararı aldı

YouTube, diziler, eğitici videolar, müzik ve realite şovlar dahil olmak üzere içerik üreten YouTube Originals‘ın önemli bir bölümünü küçültme kararı aldı. YouTube CBO’su Robert Kyncl, değişiklikleri Twitter’da yaptığı bir açıklama ile duyurdu.

Açıklamaya göre şirket, bundan sonra yalnızca YouTube Kids Fund ve Black Voices Fund içerisindeki orijinal içerikleri finanse edecek. Hızlı büyüme ile yeni fırsatlar geldiğini söyleyen Kyncl, yatırımların diğer girişimlere uygulandığında daha fazla içerik üretici üzerinde daha büyük bir etki yaratabileceğini söylüyor.

2016 yılında hizmet vermeye başlayan YouTube Originals, birçok alanda yapımlara ev sahipliği yapıyor. Geçtiğimiz yıllarda şirket, Katy Perry ve Kevin Hart gibi ünlülerin yer aldığı, ücretsiz ve reklam destekli içeriklere yönelmeye başlamıştı. Ancak, uzun bir süredir yalnızca birkaç popüler yayınla ismi anılan platformun son hamle ile küçültülmesi pek de şaşırtıcı olmadı.

Şirketin bu kararı yalnızca stratejik bir yaklaşımdan kaynaklanmıyor. 2016 yılında kurulan YouTube Originals’ın küresel lideri olan Susanne Daniels, 1 Mart’ta YouTube’dan ayrılıyor. Önemli bir ismin şirketten ayrılması bu kararın arkasındaki neden gibi gözükse de, YouTube için beklenen bir adım oldu diyebiliriz. Netflix gibi diğer ücretli yayın platformlarıyla rekabet etmekte zorlanan YouTube, zaman içinde Originals’ı ücretsiz hale getirmişti. Son hamle ile birlikte şirket, bu alandaki varlığını küçülterek daha fazla içerik üreticiye fon sağlamayı hedefliyor.

YouTube, devam eden şovlar için mevcut taahhütleri yerine getireceğini ve önümüzdeki günlerde içerik üreticilerle iletişime geçeceğini duyurdu. Instagram ve TikTok gibi platformlarla rekabet etmek için kısa video içerik üretimini destekleyen YouTube, Mayıs 2021’den itibaren dünyanın çeşitli pazarlarına 100 milyon dolarlık YouTube Shorts Fonu’nu sağlıyor. Ekim 2021’de 100 milyon dolarlık YouTube Shorts fonu artık Türkiye’deki içerik üreticilerini de destekleyeceği duyurulmuştu.

OpenSea, kripto varlık cüzdanı Dharma Labs’i satın alıyor

Popüler NFT pazaryerlerinden biri haline gelen OpenSea, kullanıcıları için geliştirdiği yeni proje ve fikirleri hayata geçirmeye devam ediyor. Kripto varlıklarınızı saklamanızı sağlayan Dharma Labs ile bir anlaşma gerçekleştiren OpenSea, 110 milyon dolar ile 130 milyon dolar arası bir ödeme yaparak şirketi satın aldığını duyurdu.

Şirketin satın alınması ile birlikte Dharma Labs şirketinin kurucu ortaklarından Nadav Hollander, OpenSea’nin CTO’su haline gelecek. Bununla birlikte OpenSea’nın CTO’su da Open Sea’de yeni bir görevde yer alacak. Bu görevin ise OpenSea’deki web3 ve NFT ekosisteminin geliştirilmesi olarak görülüyor.

Anlaşma şartlarına detaylı olarak bakıldığında ise Dharma uygulaması tamamen kapatılacak. Daha önce işlem gerçekleştiren kullanıcıların ise bilgilerini taşımak için ise 1 ay süreleri bulunuyor. Şirket, sistemin ne zaman kapanacağını da belirten bir geri sayım zamanlayıcısını da bizlere gösteriyor.

Dharma Labs neler yapıyor?

Etheriım üzerine çalışmalar gerçekleştiren kullanıcılar, banka hesapları yardımıyla doğrudan işlem yapabiliyorlardı. Uygulama aynı zamanda DeFi ekosisteminin barındırdığı bir çok özelliği de barındırıyor. Bunları detaylandırmak gerekirse; satın alma, değiş tokuş ve bölme.

OpenSea tarafından yapılan duyuruda Dharma Labs, şirket için büyüyen toplulukların ihtiyaçlarına karşı ürün geliştirme süreçlerinde destek sağlayacak. Güvenli bir toplum hedefleyen OpenSea, kullanıcıların uygulamaya tamamen güvenebilmesini amaçlıyor.

Ocak ayının başında 300 bilyon dolar yatırım alan OpenSea, 13.3 milyar dolar değerlendirmeye de ulaştığını hatırlatmak gerek. Şirketin paylaştığı 2022 verileri incelendiğinde ise yeni edindiği finasmanını, yaptığı yatırımlarda yardımcı olması bekleniyor.

TRAI Girişimler Haritası’nın Ocak 2022 versiyonunda 226 girişim yer aldı

Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi’nin (TRAI) yeni yayınlanan Yapay Zeka Girişimler Haritası’nda görüntü işleme, öngörü ve veri analitiği, arama asistanı ve arama motoru, doğal dil işleme, chatbot- diyalogsal yapay zeka, makine öğrenmesi, optimizasyon, otonom araçlar, robotik süreç otomasyonu (RPA) ve akıllı platformlar ile nesnelerin interneti alanlarında çalışmalar yapan 226 girişim yer aldı.

Yapay Zeka Girişimleri Etki Alanını Geliştirmeye Devam Ediyor

Girişimcilik ekosisteminin geliştiği, yapay zeka çalışmalarının hız kazandığı son yıllarda Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi ekosistemi de önemli ölçüde büyüdü. Kurulduğu 2017 yılını 24 girişimle tamamlayan Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi’nin Girişimler Haritası’nda bu rakam 2018’de 64’e ulaştı. Farklı kategorilerde çalışmalar yapan yapay zeka girişimlerinin de eklenmesiyle 2019’da bu sayı 75’e çıktı.

Listede yer alan 226 girişim:

Sağ tıklayıp yeni sekmede daha büyük haline ulaşabilirsiniz.

2020 Mart ayına gelindiğinde ise özel sektörün yapay zekaya olan ilgisi, artan yatırım ve destek imkanlarıyla birlikte yapay zeka girişimleri değer yaratmaya, etki alanını geliştirmeye devam etti ve 112 rakamına ulaştı. 2020’nin Temmuz ayında TRAI Girişimler Haritası’ndaki rakam 134 iken, Kasım 2020’de 145’e, Şubat 2021’de164’e, Haziran 2021’de 184’e, Ekim 2021’de ise 206’ya ulaştı. Son üç ay içinde başta “Öngörü ve Veri Analitiği” kategorisi olmak üzere 20 startup’ın da eklenmesiyle TRAI Girişimler Haritası’ndaki startup’ların sayısı 226 oldu.

TRAI Girişimler Haritası’nın Ekim 2021 ve Ocak 2022’de, kategorilere göre güncellemeleri aşağıdaki gibidir:

20 Yapay Zeka girişimi eklendi

TRAI Girişimler Haritası’na (Ocak 2022) yeni eklenen yapay zeka girişimleri ve kategorileri aşağıdaki gibidir:

Berlin merkezli fintech Moss, 86 milyon dolar yatırım aldı

Berlin merkezli fintech girişimi Moss, 86 milyon dolar değerindeki B Serisi finansman turunu başarıyla tamamladığını duyurdu. 149 milyon dolar toplam sermaye ve 573 milyon doların üzerinde bir değerleme ile şirket, unicorn bir fintech girişimi olma yolunda ilerliyor.

Tiger Global Management liderliğindeki Seri B tur, A-Star tarafından da destek gördü. Geçtiğimiz ağustos ayında Moss’un 29 milyon dolarlık A Serisi finansman turunu tamamladığını sizlerle paylaşmıştık.

Moss, Ante Spittler, Anton Rummel, Ferdinand Meyer ve Stephan Haslebacher tarafından 2019 yılında kuruldu. Fintech, ilk olarak 2020’nin ortalarında Almanya’daki yeni girişimler ve dijital şirketler için ilk gerçek kurumsal kredi kartı olarak piyasaya sürüldü. Zamanla KOBİ pazarına da giren girişim, ürün portföyünü hızlı bir şekilde geliştirmeyi başardı.

Şu anda şirketlere sanal ve fiziksel kredi kartlarını esnek bir şekilde yönetme, gelen faturaları dijital olarak onaylama, seyahat masrafları gibi çalışanların cepten yaptığı harcamaları kolayca işleyebilme imkanı veriyor. Para akışını kolayca yöneten Moss, kredi kartlarında yüksek kredi limiti avantajı da sağlıyor. Moss, kuruluşundan bu yana 20.000’den fazla fiziksel ve sanal kredi kartı çıkarmış ve 250.000’den fazla işlem gerçekleştirmiş olduğunu söylüyor.

Moss’un yeni yıl hedeflerine baktığımızda Birleşik Krallık pazarının önemli bir yere sahip olduğunu görüyoruz. Şirket, Hollanda’daki başarılı lansmanından sonra, şimdi de platformuyla Birleşik Krallık’ta yer almak istiyor. Uluslararası pazarlarda teklifinin talep gördüğünü belirten Moss, Ticketswap, Naduvi ve O my bag gibi şirketlere hizmet veriyor. Şirket, üç aydan kısa bir sürede 25 üyeye genişlemeyi başardı.

Buna ek olarak, Moss’un gelecek planlarında harcama kontrolü, likidite planlaması ve muhasebe otomasyonunda ürün yeniliği yer alıyor. Finansal süreç ödemelerini otomatikleştirmek için piyasada güçlü bir talep olduğunu söyleyen Moss CEO’su Ante Spittler, şirketlerin tam potansiyellerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmak istediklerini dile getirdi.

Online PR servisi B2Press, 2021 yılında iş hacmini yüzde 142, gelirlerini ise yüzde 356 artırdı

2016’dan bu yana PR hizmetini online bir hizmet olarak ve kullandığın kadar öde modeliyle sunan Online PR Servisi B2Press, medyanın pandeminin de hızlandırıcı etkisiyle dijital kanallar üzerinden büyüdüğü son 2 yıllık dönemdeki performansını açıkladı.

B2Press’ten alınan bilgilere göre, pandemide dijitalleşme ve online haber tüketiminin rüzgarını arkasına alan girişim, iş hacimlerini 2 yıllık dönemde 5 katına çıkardı ve yalnızca 2021’de Türkiye’den ve dünyadan 320’den fazla markaya hizmet verdi. Pandemide gelirlerini de 6 kat artıran B2Press’in yurt dışı gelirlerinin payı ise 2021’de %46 oldu.

Büyümenin lokomotifi basın bülteni dağıtımı

Hızlı bir büyüme ivmesi yakalayan B2Press’in iş hacminde, basın bülteni dağıtımının lokomotif görevi üstlendiği belirtildi. Yapılan açıklamada, 2021’de 124’ü yurt dışında toplam 1.177 basın bülteni dağıtımı gerçekleştirildi, 542 özel haber ve markalı içerik çalışması yapıldığına dikkat çekildi. Dağıtım sayısını 2020’ye göre neredeyse %100 büyüten B2Press, 168.312 haber yansımasına imza attı. Türkiye’deki 3 yıllık Ar-Ge çalışmasının ardından 2019’da global pazarlara açılan B2Press, yurt dışında 36 farklı iş ortağı aracılığıyla hizmet verirken, 2021’de en yoğun talebi Ortadoğu ülkeleri, Amerika ve Almanya’da basın bülteni dağıtımı için aldı. Diğer öne çıkan ülkeler ise Brezilya, Çin, Güney Kore, Pakistan ve Rusya oldu.

Yurt dışı gelirlerinin payı yarıya yaklaştı

İş modellerinin odağı dijital olduğu için, 5 yıllık büyüme hedeflerine çok kısa sürede ulaştıklarını açıklayan Online PR Servisi, bunda 2019’dan başlayarak yurt dışı pazarlara yönelmelerinin etkisinin çok büyük olduğuna dikkat çekti. Globaldeki gelirlerinin toplam içindeki payını %46’ya ulaştıran B2Press yaptığı açıklamada, Hollanda’nın kalbindeki Utrecht şehrinde yer alan merkez ofislerindeki ekiplerine bu yıl en az 2 kişiyi daha katmak istediklerini ifade etti. B2Press’in 2021’de serbest çalışan editörlerden oluşan içerik havuzunu da büyüttüğü ve toplam 25 kişilik bir ekiple hizmetlerine devam ettiği belirtildi.

Sorumlu büyümeye inanıyorlar

Kısa sürede kaydettikleri büyümede öne çıkan iki ana unsur bulunduğunu açıklayan girişim, ilk sırada nitelikli içeriklerin yer aldığını ve bu taraftaki kasları güçlü olduktan sonra markalar ve medya kuruluşlarıyla ortak paydada buluşmalarının da kolaylaştığını aktardı. İş modellerini hem markalar hem de medya için avantaja çevirdiklerini söyleyen B2Press, bu sayede basını yeni iş yapış şekilleri ve gelir modelleriyle destekleyerek büyüdüklerini paylaştı. Online PR Servisi, yaptığı açıklamada, sorumlu büyüme inancıyla hareket ettiklerini, kapsayıcı olmayan yaklaşımların dijital çağda uzun süre yaşayamayacağın düşündüklerinin altını çizdi.

İçerik üretimi ve yönetimine yatırım yaptı

2021 ve 22 değerlendirmesi yapan B2Press Yönetici Ortağı Ediz Tokabaş, nitelikli içeriklere her alanda çok büyük bir ihtiyaç olduğunu gördüklerini belirterek şunları söyledi: “B2Press çatısı altında yeni bir girişim olarak içerik üretimi hizmetlerini artıracağız. Web içeriklerinden kurumsal dokümanlara, pazarlama ve reklam metinlerinden kurumsal söylemlere, sunumlardan konuşma metinlerine uzanan bir yelpazede hizmet kapsamımızı büyüttük.” Sektör ve trend analizleri de hazırladıklarını söyleyen B2Press Yönetici Ortağı, “Bu yıl içerik yönetim sistemi yatırımımızı da tamamlıyoruz. Kullanıcı panelimiz açıldığında, müşteriler buradan taleplerini girip hedef ülke seçip bültenlerini dağıtabilecek. Bu sayede hem müşterilerimizin dijital çağa ayak uydurmasını sağlayacağız, hem de iş süreci otomasyonuyla hizmet kalitesini artıracağız” dedi.

Kimlik doğrulama ve siber güvenlik teknolojileri girişimi Securify, fonbulucu’da 327 dakikada 11 milyon TL fon topladı

Türkiye’nin yatırım ve fonlama merkezi fonbulucu, 2022 yılının ilk kitle fonlama kampanyasını Teknopark Ankara girişimi Securify ile başlattı.

fonbulucu’da yılın ilk yatırım turuna çıkan şirket; yapay zeka ve davranışsal biyometri alanlarında uzmanlaşmış kadrosuyla kimlik doğrulama ve siber güvenlik teknolojileri üzerinde çalışan, kimlik ve erişim yönetiminde yenilikçi, güvenilir ve kullanıcı dostu ürünler geliştiren Securify oldu. Yatırım kampanyası çok hızlı başlayan Securify, 327 dakikada hedeflediği miktara ulaştı. 24 saat süren yatırım turunda toplanan tutar, yatırımcı sayısı ve fonlanma hızı ile tüm rekorların yeni sahibi Securify girişim şirketi oldu. Securify, yatırım turu sonrasında ekibini de büyüterek globalde yeni ufuklara açılacak.

SecurifyID davranışsal biyometri alt yapısıyla etkili bir siber güvenlik çözümü sağlıyor

SecurifyID; kimlik doğrulama esnasında kullanıcıların klavye tuşlama dinamiği, tarayıcı parmak izi, cihaz ve işletim sistemi özellikleri, zaman bilgisi gibi pek çok veriyi yapay zeka algoritmalarıyla işleyerek davranışsal bir kimlik oluşturuyor ve oluşabilecek olan anomalileri gelişmiş bir risk skorlama sistemi ile anında tespit ederek gerekli aksiyonları alıyor. Başka bir ifadeyle ürün, kullanıcıların bağlam bilgilerini ve davranışlarını analiz ederek hem de bu analizi sadece giriş esnasındaki kısıtlı bir zaman diliminde değil sürekli olarak yaparak erişim isteğinde bulunan kimlik hakkında yeterli kanıta kavuşmayı mümkün kılıyor. Bu sayede, örneğin muhtemel bir sosyal mühendislik saldırısında parolanızı çaldırsanız dahi saldırganın sisteme girişi esnasındaki klavye ve dokunuş dinamiği özellikleri sizden farklı olacağı için saldırı engellenebiliyor. SecurifyID; ülkemizin kritik savunma sanayi kurumları, devlet kurumları, belediyeler, bankacılık ve finans kuruluşları, enerji kuruluşları ve özel kuruluşlar tarafından tercih edilmekte olup kurumlar üzerinden 10 binlerce son kullanıcıya hizmet veriyor. Küresel operasyonları bulunan müşteriler sayesinde hali hazırda 60’tan fazla ülkede aktif olarak kullanılıyor.

“SecurifyID %100 yerli ve milli bir ürün”

SecurifyID’nin büyük ARGE yatırımları sonucu nihai hale gelerek 2020 yılı ortalarında piyasaya sürüldüğünü dile getiren Securify kurucu ortağı Prof. Dr. Kemal Bıçakçı, “Ürünümüz, ticarileşmesinin ardından piyasada büyük ilgi görerek 1,5 yıl gibi kısa bir sürede sadece lisans satışlarında %253’lük bir büyüme ile toplamda 2,2 milyon TL lisans cirosuna ulaştı ve şirket ciromuzun son 2 yılda 4 milyon TL’nin üzerine çıkmasını sağladı. Geçen kısa sürede Turkcell ile Vodafone tarafından satın alınan ve Türk Telekom’da da POC ortamında kurularak satış sürecini devam ettiren ürünümüz böylece Türkiye’nin üç büyük operatörü ile çalışan tek kimlik ve erişim yönetim sistemi olma başarısını gösterdi. Bu yatırım turuna katılımımızın başlıca amacı, büyük bir emekle %100 milli olarak geliştirdiğimiz ve yurt dışı patent başvurusunda bulunduğumuz SecurifyID ile Türkiye’de yakaladığımız başarıyı değerli yatırımcılarımızın desteği ile globale taşımak ve dünyanın lider kimlik ve erişim yönetim sistemlerinden birisi olmaktı. Bize yatırım yapan binlerce insanın güveniyle bu amaç doğrultusunda hızlı bir şekilde ilerleyeceğiz” dedi.

“Bir girişimin başarılı olmasında 3T kuralı vardır, Securify 3’ünde de oldukça başarılı”

Yatırım turu kampanyasının lider yatırımcısı Serdar Turan, “Girişimcilik literatürüne geçen ve bir girişimin başarılı olmasında 3T kuralı vardır: Trend, Technology, Team. Securify, bu üç temel kuralın tümünde oldukça başarılı. Kimlik ve erişim yönetimi, özellikle pandemiyle de birlikte dünyada oldukça popüler olan ve ihtiyaç duyulan bir alan. Teknoloji tarafında ise bizzat teknik olarak ürünlerini inceledim, ülkemizden unicorn olarak çıkmaya aday bir ürün olduğunu düşünüyorum. Takım konusunda da teknik yetkinlik, tecrübe ve iletişim dinamikleri konusunda çok iyi olduklarını gördüm. Dolayısıyla Amerika’daki exit’imden sonra ülkemizden yeni başarı hikayeleri çıkarmak adına bu yatırımı yapmaya karar verdim. Tüm ekosistemimize hayırlı olsun” ifadelerini kullandı.

“Bakanlık ve kalkınma ajansları genel müdürlüğü olarak ekosistemimize yatırım yapmaya hızla devam ediyoruz”

fonbulucu YouTube kanalında, yatırım turundan bir gün önceki canlı yayına katılarak Securify girişimi ve Ankara Kalkınma Ajansı’nın yatırımı hakkında konuşan Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü Kalkınma Ajansları Koordinasyon Dairesi Başkanı Filiz Alsaç, “Bakanlığımız ve kalkınma ajansları genel müdürlüğümüz olarak girişimcilik ekosistemimizi geliştirecek faaliyetlerimizi tüm hızıyla sürdürürken, bir yandan da kalkınma ajanslarımız aracılığıyla girişimlere yatırımlar yapılmasını sonuna kadar destekliyoruz. Bu doğrultuda Ankara Kalkınma Ajansının katıldığı yatırım turlarından memnuniyet duyuyoruz. En önemli odaklarımızdan biri olan “siber güvenlik” odağında yerli ve milli bir ürün geliştirerek büyük işler başaran Securify’ı aldığı yatırımdan ötürü de tebrik ediyor ve dünyada da ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceklerine gönülden inanıyoruz” açıklamasında bulundu.

“Üretim ve istihdam ancak reel sektörün desteklenmesi ile gelişecek”

Yatırım turu hakkında konuşan fonbulucu Kurucusu ve CEO’su Hakan Yıldız, “Ülkemizde üretim ve istihdamın ancak reel sektörün desteklenmesi ile gelişebileceğine inanan bir kitle fonlama platformu olarak 2022’ye yepyeni bir heyecanla girdik. Bu yılki hedefimiz en az 40 girişimimizi finansmana ulaştırmak ve en az 150 milyon TL’lik fonlama gerçekleştirerek ekosistemin büyümesine artan bir hızla katkıda bulunmak. Bu amaç doğrultusunda, yılın ilk yatırım turunda şimdiye kadar gerçekleşen en yüksek tutarla fonlamaya çıkan ve başarılı olan girişimimiz Securify’ı kutluyor ve globaldeki büyümelerine eşlik edeceğimiz için mutluluk duyuyoruz” sözlerini kaydetti.

2021 yılında işlem sayısında yüzde 64 büyüyen TransferGo’nun yeni hedefinde 5 kat büyüme var

Dünyanın en hızlı büyüyen para transferi şirketlerinden biri olan ve Türkiye’de operasyonları Birleşik Ödeme ile yürüten TransferGo, 2021 yılına dair işlem verilerini açıkladı.

Açıklanan rakamlar hem dünyada hem Türkiye’de dijital para transferine olan ilginin ve ihtiyacın günden güne arttığını gösterirken, TransferGo’nun sektördeki çarpıcı büyümesine dair de veriler ortaya koydu.

İşlem sayısında yüzde 64’lük büyüme

İşlem sayısı olarak da 2020’ye oranla Türkiye’yle ilgili para transferlerinde %64’lük bir büyüme gerçekleşti. İşlem yönü olarak baktığımızda ise yurt dışından Türkiye’ye yapılan işlem sayısında %61’lik bir artış görüldü. İşlem sayıları açısından Almanya 2020’ye göre %53 artışla 2021’de de Türkiye’ye en çok transfer yapılan ülke konumunda bulunuyor. Almanya sonrası sıralamaya baktığımız zaman 2020’de olduğu gibi İngiltere, Fransa ve Hollanda’yı görürken, sonrasında ise İskandinav ülkelerinde ortalamanın üzerinde bir artış yaşandığı fark ediliyor. Bu ülkeler arasında Norveç’ten Türkiye’ye yapılan işlem sayısında ise 2020’ye göre %179 ile rekor bir büyüme gerçekleşti.

İngiltere ve İskandinav ülkelerinden de Türkiye’ye para transferleri arttı

Verilere göre, işlem hacmine baktığımız zaman ise Türkiye’yle ilgili para transferlerinde %50 büyüme gerçekleşti. Bu açıdan da Türkiye’ye yapılan para transferlerinde ilk 3 ülke sıralamasının Almanya, İngiltere ve Fransa olarak değişmediğini görüyoruz. Bu sıralamada özellikle İngiltere toplam işlem hacmindeki %60 artışla ciddi bir büyüme kaydederek dikkat çekti. Bu büyümenin Ankara Anlaşmasının son döneminde İngiltere’ye gerçekleşen yoğun göç sonucunda oluşan para transferi ihtiyaçlarıyla ilgili olduğu düşünülüyor. İngiltere’ye ek olarak İskandinav ülkelerinden Türkiye yönüne işlem hacminin ciddi oranda büyüdüğü gözlemlendi. Bu ülkeler arasında yine Norveç %150 büyümeyle başı çekiyor.

Mobil uygulamalar üzerinden para transferlerinde artış var

Ödeme yöntemlerini incelediğimizde ise şirket genelinde kullanıcıların kredi kartını daha fazla tercih etmeye başladığı görülüyor. Şirket genelinde kartla ödeme geçtiğimiz seneye göre artarken, Türkiye koridoru özelinde de kart kullanımı şirket ortalamasının çok üzerinde %80 artış gösterdi. Bu artışta hem Almanya gibi en yüksek hacimli ülkeler hem de İskandinav ülkeleri gibi yüksek büyüme gerçekleşen ülkeler etkili olurken, Türk kullanıcılar tarafında banka ödemesi, Sofort gibi diğer ödeme yöntemlerinde de büyüme gerçekleştiğini görüyoruz. Banka ödemelerinin en çok tercih edildiği Almanya ve Hollanda büyümede başı çekerken, TransferGo’nun 2021’de başlattığı Türkiye’den transferlerin de bu artışta önemli bir payı olduğunu söylenebilir.

TransferGo ile yurt dışı para transferlerini platform özelinde incelediğimizde ise şirket genelinde mobil uygulama üzerinden yapılan para transferlerinde artış olduğunu görüyoruz. Türkiye koridoru ise mobil uygulama üzerinden yapılan transferlerde şirket ortalamasının çok daha üzerinde geçtiğimiz seneye göre %70 olarak bir artış gösterdi.

TransferGo Büyümeden Sorumlu Bölge Müdürü Senem Ergüvenoğlu, şunları söyledi: “TransferGo’ya kaydolan yeni müşterilere baktığımız zaman global olarak müşteri sayısında 2020’ye göre bir büyüme görüyoruz. Bizim için en mutluluk verici olaylardan biri de Türkiye koridorundan hizmetimize yeni kaydolan kullanıcıların bu büyümede katkısının bir hayli yüksek olmasıdır. Yerel iş ortağımız Birleşik Ödeme ile Türkiye’den uluslararası para transferi hizmetimizin Mart itibariyle açılmasıyla birlikte TransferGo’nun Türkiye’de varlığı açısından yepyeni bir dönem başlamış oldu. Bu iş birliğimizin etkisiyle, Türkiye’den yapılan işlemlerin henüz ilk seneden üst sıralara yerleşmiş olması bizi heyecanlandırıyor ve 2022’de çok daha iyisini de yapmak için bizleri motive ediyor.”

Dünyada da başarılarla dolu bir sene

Diğer yandan TransferGo, Türkiye’de olduğu gibi global çapta da sektörün yıldız oyuncularından biri olmaya devam etti. Firma, 2021’de yeni finansman, yeni pazarlar ve ekip genişlemelerine kadar birçok başarının altına imzasını attı. TransferGo, 2021’de işlemlerde yıllık %25’in üzerinde büyüme sağladı ve 60’tan fazla yeni pazarı bünyesine ekledi. Bunlara Gürcistan, Moldova ve Kazakistan gibi BDT ülkeleri de dahil. TransferGo şu anda dünya çapında 3,5 milyondan fazla müşterinin para göndermesine yardımcı oluyor. TransferGo ile 13,5 milyon uluslararası ve yerel işlem gerçekleştirmiş durumda. Tüm bunlar 6 milyar doların üzerinde para akışı anlamına geliyor.

Geçen Ekim ayında, TransferGo C Serisi finansman turunda 50 milyon dolar topladığını açıklamıştı. Bu yatırım turu, Elbrus Capital Fund III ve Black River Ventures tarafından yönetildi. Bu bağış toplama turu, TransferGo’nun müşteri tabanını genişletmeye ve ürün tekliflerini Avrupa ve ötesinde geliştirmeye büyük ölçüde katkıda bulunacak. TransferGo, önümüzdeki 3-4 yıl içinde 5 kat büyümeyi planlıyor.

TransferGo’da diğer yandan ekip de büyüyor. Firmada global çapta, çalışan tabanı geçen yıl %6,5 artarak toplam çalışan sayısı 228’e erişti.