Ana Sayfa Blog Sayfa 461

Netflix, popüler birçok yapımın görsel efektlerini yapan Scanline VFX’i satın alacağını duyurdu

Popüler dizi ve film platformu Netflix, kendi yapım ve projelerini geliştirmeye devam ediyor. Bir çok yapımında üst düzey görsel efekt kullanan şirket, çalıştığı görsel efekt şirketlerinden birini gözüne kestirerek onu satın alacağını duyurdu. Bu iş için Netflix’in seçimi ise Stranger Things’in görsel efekt şirketi Scanline VFX oldu.

Sadece duyurusunu paylaşan şirket, anlaşmaların 2022’nin ilk çeyreğine doğru tamamlanacağını planladıklarını belirtti. Scanline VFX şirketinin geçmişi incelendiğinde ise birçok Netflix yapımında yer aldığı gözler önüne seriliyor. Stranger Things, Cowboy Bebop, Don’t Look Up ve The Adam Project gibi projelerde Netflix ile ortaklık kuran şirket, Netflix dışında ise Game of Thrones, Black Widow, Black Panther, Iron Man 3, Captain America ve Captain Marvel gibi büyük yapımlarda da yer almış.

Anlaşma dahilinde hali hazırda çalışmalara devam edilen projelerin iptal edilme gibi bir konuları olmayacak. Şu an için şirketin The Batman, The Flash ve Black Adam gibi pek çok popüler olabilecek filmi içlerinde barındırıyor. Netflix açıklamasında Scanline’ın Netflix’den bağımsız olarak da çalışabileceğini ve mevcut çalışmalarında hiçbir değişikliğin olmayacağını belirtiyor. Anlaşıldığı üzere Netflix, şirkete sürekli para ödemek yerine doğrudan satın almanın daha mantıklı bir karar olduğunu düşünüyor.

Netflix’in Studio ve Müşteri ilişkilerinden sorumlu başkanı Amy Reinhard konu hallında Scanline’ın ne kadar tecrübeli olduğunu şu sözlerle belirtiyor:

“Kullanıcılarımıza son teknoloji görsel efektleri sunmak için bu tarz stüdyolara güvenimiz tamdır. Scanline da sınırları zorlayarak bu teknolojileri bize sağlayacaktır.”

Scanline VFX hakkında Netflix’in paylaştığın bilgiler şu an için sadece bu kadar. Yakın zamanda birlikte hangi ortak projelere girileceğini Netflix’in açıklaması bekleniyor.

Apple Türkiye, güncel kur nedeniyle tüm ürünlerinin satışını durdurdu: İşte tüm bilinenler

Teknoloji devi Apple, güncel cihaz kategorileri ile oldukça ilgi görmekte. Ülkemizde oldukça sevilen bir marka haline gelen Apple, güncel kur farkı nedeniyle birkaç gündür hiçbir hamle yapmamıştı. Hatta dünya genelinde tüm Apple mağazalarını karşılaştırdığımızda Türkiye, bir Apple ürünü almak için en uygun yer haline gelmişti.

Bir çok kullanıcı, yabancı uyruklu akrabaları için Türkiye’den cihaz alımına başlamış ve stoklarda bu nedenle hızlı tükenir olmuştu. Apple mağazalarından almak neredeyse imkansızken Online Mağaza, 4-5 hafta teslim süresi diyorken Apple, bu duruma bir dur diyerek ürün satışını tamamen kapattı.

Önceliği iPhone ve Apple Watch için yapan şirket, ardından tüm Apple ürünlerinin satışını durdurdu. Yakın zamanda yeni fiyatları ile siteyi güncellemesi beklenen Apple Türkiye, 24 Kasım itibari ile Apple mağazalarında nasıl bir aksiyon alacağı ise bilinmiyor.

Tüm ürünlerin satışının durması ardından kullanıcıların aklına ise bazı endişeler gelmeye başladı. Satın alınan ürünler iptal edilebilir mi? Dün Twitter’da oldukça sık konuşulan bu konuda 23 Kasım günü satın alınan bazı iPhone’ların faturalandırılmadan iadesinin yapıldığı görünüyor.

Şu an için ise iPad, Mac veya diğer ürünlerde bir iptal durumu göze çapmıyor. Apple’ın yeni fiyatları ve Türkiye için satışları ne zaman açacağı ise merak konusu.

Güncelleme 1:

Apple Destek tarafından yapılan açıklamaya göre Apple tarafından hiçbir iadenin yapılmadığı oldu. Anlaşılacağı üzere Türkiye’de Apple’ın üzerine oynan bir oyun var gibi duruyor.

Güncelleme 2:

24 Kasım tarihi itibari ile Apple Store’larda da satışların durduğu iddia edildi ancak mağazaya giden kişiler, stok bulabilmesi dahilinde cihaz alabildiklerini dile getirdi. Sonuç olarak, henüz Apple’ın mağaza satışlarını durdurma gibi bir kararı bulunmuyor.

Aynı şekilde 24 Kasım günü Apple Bağdat Caddesi’nde görev alan bir Apple çalışanı, gün içerisinde satış gerçekleştirdiklerini ancak stokların çok kısıtlı olduğunu belirtti.

HomePod mini Heyecanı

Dün kısa bir süreliğine Apple Store uygulaması içerisinde HomePod mini, Türk kullanıcılar için gösterime sunuldu. Henüz yeni yeni Türkçe hale getirilen sayfadan maalesef ki bir fiyat bilgisi veya ön satış tarihi yer almadı.

Birkaç saat sonra gelen bilgiye göre Apple, bir hata nedeniyle Türkiye’de bu bölümü açmış ve hemen bu bölümü kaldırmıştı. İçeriklerin Türkçe olması heyecanlandırsa da aynı zaman diliminde Apple, Birleşik Krallık ve bazı Avrupa ülkelerinde yeni HomePod mini’yi kullanıcılara sunmuştu.

Tatil ve etkinlik rezervasyonlarını kolaylaştıran Peek, 80 milyon dolar yatırım aldı

Seyahat planlamasını eğlenceli hale getirmeyi hedefleyen San Francisco merkezli Peek, 80 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Airbnb’nin eski CFO’su Laurence Tosi tarafından kurulan yatırım şirketi WestCap tarafından yönetilen C Serisi tur, yeni yatırımcılar Goldman Sachs Asset Management, 3L, Cathay Innovation, I2BF Global Ventures, Manta Ray ve Apeiron‘un yanı sıra, şirketin mevcut yatırımcıları olan Jack Dorsey, Eric Schmidt ve Paul English‘ten destek gördü.

Son 10 yılda 100 milyon dolardan fazla yatırım alan San Francisco merkezli şirket, Seri C finansmanın ardından değerlemesine dair bir açıklamada bulunmadı. Rezervasyon yazılımı ve pazarının önde gelen isimlerinden biri olan Peek, güçlü yazılımı sayesinde operatörlerin işlerini daha iyi yönetmelerini ve büyütmelerini sağlar.

Peek’in iş modeli yüksek kalitede etkinlikleri seçip sergileyerek bilgisayar, tablet veya cep telefonu aracılığıyla çevrimiçi olarak kolayca rezerve edilebilir hale getirmek. Seyahat uzmanlarından oluşan bir ekibe sahip olan girişim, çeşitli seyahat türlerine uyan kişiselleştirilmiş deneyimler sunmak için en iyi aktiviteleri seçiyor ve kesintisiz çevrimiçi rezervasyon ve ödeme platformuyla müşterilerine kolaylık sağlıyor.

Peek Pro, birinci sınıf çevrimiçi rezervasyon, satış noktası ve envanter yönetimi, dinamik fiyatlandırma, feragatler ve pazarlama analitiği gibi yüzlerce otomasyon aracı sağlıyor. Şirket, yüksek hacimli fiyatlandırmalar ve çevrimiçi satışlar için lider isimler arasındaki konumunu güçlendirmeye devam ediyor.

Küresel salgına rağmen hızla büyüyen Peek, toplamda 2 milyar dolarlık rezervasyon aldığını ve şu ana kadar toplamda 35 milyon müşteriye hizmet verdiğini bildirdi. Şirketin açıklamasına göre Peek ile işbirliği içinde olan işletmeler, %30’luk bir gelir artışı görüyor.

Ödeme ve gider çözümü Payhawk, 112 milyon dolar yatırım aldı

Londra merkezli fintech girişimi Payhawk, B Serisi finansman turunda 112 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. San Francisco merkezli Greenoaks liderliğinde, Gorillas, Robinhood, Stripe, Brex, QED Investors, Earlybird Digital East ve Eleven Ventures gibi isimlerin katılımlarıyla gerçekleşen Seri B fonlama şirkete 570 milyon dolar değer biçti.

Finans sektörü çalışanları, kartlar, ödemeler, faturalar ve gider yönetimi için hala yüksek miktarda manuel çalışmaya bağlı. Bu temel unsurları tek bir platformda birleştiren Payhawk, finans çalışanları için tek durak noktası olarak hareket ediyor ve böylece manuel iş miktarını azaltıyor.

Payhawk müşterileri arasında özellikle finansal süreçleri dijitalleştirmek isteyen yüksek büyüme oranlarına sahip şirketler ile KOBİ’ler ve dünya çapında birden fazla ofisi olan çok uluslu kurumsal müşteriler yer alıyor.

Üç yıl önce kurulan girişim, 2021 yılında 30 ülkede gerçekleşen tüm ödemelerde %3 geri ödeme, yeni kurumsal özellikler, ücretsiz fatura ödemeleri, Apple Pay ve Google Pay desteği sundu. Şirket ayrıca, 7 ay önce 20 milyon dolar değerindeki A Serisi finansman turunu başarıyla tamamladığını duyurmuştu.

Şu anda Avrupa genelinde şirket kartları ve harcama yönetimi platformu ile 27 ülkede şirketlere hizmet veren Payhawk, 2022’de ABD, Hollanda, Avustralya ve Singapur’da ofisler açmayı hedefleyerek genişlemesine devam etmeyi hedefliyor. Yeni Payhawk kredi kartlarını tanıtarak daha akıllı ve daha ucuz sınır ötesi işlemlere izin vererek ürün yelpazesini daha da genişletmeyi ve ayrıca ana pazarları olan İngiltere, Almanya, İspanya ve Benelüks’teki pazarlama ve satış ekibinin büyütmeyi planlıyor.

Yapay zeka tabanlı e-ticaret yerli teknoloji sağlayıcısı, Wordego 450 bin dolar tohum yatırım aldı

Yapay zeka tabanlı e-ticaret teknoloji çözümleri sağlayıcısı Wordego, tohum turda Saudi Group ve Keiretsu Forum Türkiye liderliğinde 450 bin dolar tohum yatırım aldığını duyurdu.

2012 yılında Okan Erol ve Utku Erol tarafından kurulan girişim, e-ticaret işletmelerine yapay zeka tabanlı reklam analitiği platformu (Wordego) ve yapay zeka tabanlı e-ticaret dönüşüm platformu (Sortext) olarak hizmet sunuyor.

Girişimin kuruluşa adını veren ilk ürünü Wordego, e-ticaret işletmelerinin hedefledikleri her bir internet kullanıcısı için birim reklam tekliflerini kullanıcının dönüşüm skoruna göre otomatik olarak ayarlamasını ve böylece minimum reklam harcamasıyla maksimum reklam yatırımı getirisi elde etmelerini sağlıyor.

Girişimin ikinci ürünü Sortext ise, e-ticaret işletmelerinin sitelerine ilk kez gelen ziyaretçilerin dönüşümünü ikiye katlamalarını ve böylece web mağazalarının gelirlerini hiçbir ekstra yatırım yapmadan %20’den fazla artırmalarını sağlıyor.

Chicago, Berlin ve İstanbul’da yerleşik girişimin yapay zeka tabanlı yenilikçi çözümleri, e-ticaret işletmelerinin ziyaretçi dönüşümünü en üst düzeye çıkarmalarına ve ekstra bir yatırım yapmadan satış gelirlerini artırmalarına yardımcı oluyor.

Wordego ve Sortext, moda ve güzellikten sağlık ve kişisel bakıma, elektronik ve medyadan lüks ve mücevhere, gıda ve perakendeden ev ve dekorasyona, kitap ve kırtasiyeden oyuncak, oyun ve hobi sektörlerine kadar çok sayıda yerli ve yabancı e-ticaret işletmesi tarafından yaygın olarak kullanılıyor.

450 bin dolarlık tohum yatırım turuyla, girişimin bugüne kadar aldığı toplam yatırım, 2019’daki 400 bin dolar tohum öncesi yatırım ve 2020’deki 200 bin dolar köprü yatırım turuyla birlikte 1 milyon dolar seviyesini aşmış bulunuyor.

Girişim, sağladığı finansmanla yurt içi ve yurt dışı pazarını genişletmeyi ve daha fazla tüketiciye kişiselleştirilmiş online alışveriş deneyimi sunarak, nihayetinde e-ticaret işletmelerinin gelirlerini daha da artırmayı hedefliyor.

Artırılmış gerçeklik platformu Niantic, 300 milyon dolar yatırım alarak 9 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Dünyanın ilk ve tek gezegen ölçekli artırılmış gerçeklik platformunun geliştiricisi olduğunu iddia eden Niantic Inc., pazartesi günü yaptığı açıklamada 300 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Şirkete 9 milyar dolar değerleme biçen fonlama Coatue‘den geldi.

Niantic, yeni sermayeyi mevcut oyunlara ve yeni uygulamalara yatırım yapmak, Lightship geliştirici platformunu genişletmek ve Real-World Metaverse adını verdiği vizyonunu oluşturmak için kullanmayı planladığını açıkladı. Meta’dan farklı olarak Niantic, insanları dış dünyaya yaklaştıran teknolojiler geliştirmek istiyor ve sanal dünyaları insanları fiziksel bir dünyaya yönlendirdiğinde mutlu olduklarını söylüyor.

Kasım ayının başında şirket, dünyanın dört bir yanındaki geliştiricilerin artırılmış gerçeklik ve “Gerçek Dünya Metaverse” için vizyonlarını gerçekleştirmelerini sağlayan Lightship platformunu başlatmıştı. Niantic’in Kurucusu ve CEO’su John Hanke, “Gerçek dünyanın dijital kreasyonlar, eğlence ve bilgilerle kaplandığı, onu daha büyülü, eğlenceli ve bilgilendirici hale getirdiği bir gelecek inşa ediyoruz” sözlerine yer verdi.

Niantic, yaptığı açıklamada Lightship Platformu’nun Niantic’in Ingress Prime ve Pokémon GO gibi oyunları geliştirme ve çalıştırma konusundaki yılların deneyimine dayanan kendi ürünlerinin temeli olduğunu vurguluyor. Şirketin lansman ortakları arasında Coachella, Historic Royal Palaces, Lifull, the PGA of America, Science Museum Group, Shueisha ve SoftBank gibi isimler yer alıyor.

Misyonunun “insanlara dünyayı birlikte keşfetmeleri için ilham vermek” olduğunu belirten şirketin Pokémon GO ve Ingress dahil olmak üzere oyunlarını her ay on milyonlarca insan oynuyor. Niantic’in paylaştığı verilere göre yıllar içinde Niantic oyuncuları 17,5 milyar kilometreden (10.9 milyar mil) fazla yürüdüler.

DenizBank’ın hayata geçirdiği girişim hızlandırma programı Deniz Akvaryum ve ilk ofis turu

DenizBank’ın hayata geçirdiği girişim hızlandırma programı Deniz Akvaryum, girişimlere katkı sağlamak ve hızla büyümeleri için gereken desteği vermek üzere yola çıktı.

Hızlandırma programı ile girişimlerin eksiklerini, ihtiyaçlarını ve planlarını belirleyerek her birine özel gelişim haritalarıyla ve uzman mentor desteği sunuyor.

İnovasyon ve Girişimcilik Merkezi Müdürü Gökhan Odyakmaz ile ofis turu yaptık. Arkasından İnovasyon ve Ekosistem Genel Müdür Yardımcısı Aziz Köse bize programın yürütücüsü NEOHUB hakkında bilgi verdi ve son olarak da Girişim Hızlandırma Programı Yöneticisi Melis Uysal, girişimcilerin programla ilgili akıllarında kalan soruları cevapladı.

Deniz Akvaryum’un ilk ofis turu

Getir, İngiltere merkezli hızlı teslimat uygulaması Weezy’i satın alıyor

Market ürünlerini ortalama 10 dakika içinde kullanıcıları ile buluşturarak dünyada hızlı teslimat sektörünün kurucusu olan Getir’in yurt dışındaki hızlı büyümesi devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde Amerika kıtasına Şikago’dan giriş yapan Getir’den, İngiltere’deki operasyonlarını büyütmek için hamle geldi. Getir, İngiltere’de faaliyet gösteren hızlı teslimat uygulaması Weezy’nin tamamını satın almaya hazırlanıyor. Böylece Getir, yurt dışındaki ikinci satın almaya imza atmış olacak. Getir, temmuz ayında da Güney Avrupa’da faaliyet gösteren hızlı teslimat servisi BLOK’u satın almıştı.

İngiltere’deki konumunu daha da güçlendiriyor

İlk yurtdışı açılımını sene başında Londra’da başlatan ve en son ABD’de hizmete başlamasıyla birlikte 3 kıtada 9 ülkede faaliyet gösteren Getir, Weezy’nin 700 civarındaki çalışanını da bünyesine katarak İngiltere’deki operasyonlarını daha da büyütecek. Londra, Liverpool, Birmingham, Manchester gibi şehirler dahil olmak üzere toplam 15 şehirde faaliyet gösteren Getir, Weezy’nin satın alınmasıyla kurucusu olduğu hızlı teslimat sektörünün İngiltere’deki öncüsü olarak konumunu daha da güçlendirip büyümeye devam edecek.

‘Heyecan verici bir gelişme’

Bir yıldan kısa sürede yurt dışında pek çok başarıya imza attıklarını kaydeden Getir Kurucusu Nazım Salur, “Birkaç hafta önce teknolojik girişimlerin merkezi ABD’de hizmet vermeye başladık. Yurt dışındaki büyümemizi hız kesmeden sürdürüyoruz. Henüz genç bir girişim olmasına rağmen bölgesinde önemli yer edinmeyi başaran Weezy ile iş yapış biçimimizin ve kültürel yaklaşımımızın son derece uyumlu olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle Getir’e büyük katkı sağlayacağına inanarak Weezy’i bünyemize katıyoruz. Bizim için çok önemli pazarlardan İngiltere’deki hizmet ağımızı daha da güçlendirecek, heyecan verici bir satın almayı daha gerçekleştiriyor olmaktan mutluyuz” dedi.

Getir, şu anda Türkiye’ye ek olarak İngiltere, Hollanda, Fransa, Almanya, İspanya, İtalya, Portekiz ve ABD’de hizmet veriyor. Amerika’daki hizmetine geçtiğimiz haftalarda Şikago’dan başlayan Getir’in sıradaki durakları ise New York ve Boston.

NVIDIA, yapay zeka sanatçısı olarak adlandırdığı GauGAN yazılımının yeni sürümünü yayınladı

Kalifornia merkezli teknoloji şirketi NVIDIA, farklı alanlarda kendine yer bulma ve kullanıcılara yeni ve farklı içerikler vermek için çalışmalarına devam ediyor. GauGAN olarak adlandırılan ve şirketin yapay zeka ressamı olarak bilinen bu yazılım, yeni özellikler ile donatılarak yeni sürümü şirket tarafından yayınlandı.

Paint üzerinde yapılan basit çizimleri saniyeler içerisinde gerçek bir yağlı boya balosuna çevirebilen bu yapay zeka, artık söylenenleri anlayarak da bu tabloları oluşturabiliyor. Konu hakkında meraklı kişiler için bir blog gönderisi yayınlayan NVIDIA, bu gönderide GauGAN’ın son gelişmelerine ve gelişimine yer veriyor.

Blog gönderisinde yapay zekayı artık GauGAN 2 olarak adlandırabileceğimizi belirten NVIDIA, bin kelime ile ifade edilebilecek bir tabloyu sadece birkaç sözcük söylenmesi ile oluşturulabileceğini belirtiyor.

Örneğin “Uçurumda güneşin doğuşu” gibi kısa cümleler ile yaratıcı yaplı boya tabloları oluşturmak mümkün. GauGAN’ın daha öncesinde yaptığı işlere bakarsak, nasıl bir gelecek vaad ettiğini anlamak daha da kolaylaşıyor.

GauGan, Neural Network ve Deep Learning teknolojilerini içerdiği düşünülürse teknolojinin ne denli ilerlediğini görebilmek mümkün. Şirket, hayal gücü ile modeli kurguladıklarını belirtirken modelden, kullanıcıların tahmin edemeyeceği bir şey ortaya çıkarılması zorlanıyor. Böylece aslında model, yaratıcı ve farklı olmaya itiliyor.

Yukarıdaki görseldeki gibi altta yer alan nesnelerin konumlarının belirtilmesi aslında GauGAN için fazlasıyla yeterli. Şirket, GauGAN 2 ile sadece kelimeleri kullanmasının ardından yazılımın yeni versiyonuna sesle kontrol edilebilme ve “kayalar yerine bulut koy” gibi düzenlemelere izin verebilme özelliklerini koyması bekleniyor.

Şu an için sistemin eklemeler yapmanıza izin verdiğini hatırlatalım. Programa dahil olmak ve bu deneyimi yaşamak için buraya tıklayın.

Instagram, gönderi içeriklerine de müzik ekleyebileceğiniz yeni özelliğini test etmeye başladı

Popüler sosyal medya uygulaması Instagram, kullanıcı deneyimini arttıracak yeni özellikleri uygulamasına dahil etmeye devam ediyor. TikTok platformu ile kullanıcıların müzik veya sesler ile yaratıcı içeriklerin artması, iletişimin arttırması ve platformun daha eğlenceli bir yer olması sağlanmıştı.

Instagram bu sebeple normal olarak paylaşılabilen resim veya videolara, aynı reels’de olduğu gibi müzik ekleyebilmenizi sağlayacak yeni özelliğini test etmeye başladı. Test edilen ülkeler arasında Türkiye’nin de olduğunu belirtelim. Özelliğin detayları incelendiğinde ise şunlar ile karşılaşmak mümkün:

Gönderiyi paylaşmaya hazırlanırken “kişi veya konum ekle” seçeneklerinin hemen altında “müzik ekle” seçeceği yer alıyor. Bu bölüme tıklandığında ise reels’dan alışkın olduğumuz bölüm bizleri karşılıyor. Müzik seçimi yaptıktan sonra müziğin kaç saniye sürmesi gerektiği kullanıcılara soruluyor. Bu noktada Instagram gönderiler için 30 saniye önerisi ile kullanıcıların karşısına çıkıyor.

Çoklu Paylaşımlarda Gönderi Silme

Yakın süre önce Instagram, kullanıcıları tarafından istenen bir özelliği daha uygulamasına dahil etti. Çoklu fotoğraf paylaşımlarında bir fotoğraf yüzünden o galeriyi arşivleme derdi de böylece son buldu. Instagram, yeni özelliği ile o galeriye gelip “Düzenle” demenizi ve istemediğiniz fotoğrafın üstünde yer alan “Çöp Kovası” butonuna tıklayabilmenizi sağlıyor. Böylece istenmeyen o görsel artık o galeride tutulmuyor.

Bu silme işleminin yanlış bir karar olduğuna inanıyorsanız Instagram’ın fotoğrafı tam olarak silmediğin, söylemek gerekiyor. Fotoğraf 30 gün boyunca arşivinizde sizleri bekliyor ve herhangi bir işlem yapılmaması dahilinde uygulamadan tamamen siliniyor.