Ana Sayfa Blog Sayfa 293

Fabrikalar için robotik çözümler geliştiren Robco, 14 milyon dolar yatırım aldı

Küçük ve orta ölçekli endüstriyel işletmeler için uygun fiyatlı modüler robotlar tasarlayan Robco, düzenlenen Seri A turda 14 milyon dolar yatırım aldı. Sequoia tarafından yönetilen tura Kindred Capital, Promus Ventures ve Torsten Reil, Christian Reber ve Daniel Dines katıldı.

Paul Maroldt ve Constantin Dresel ve Roman Hölzl tarafından kurulan girişim, torna, lazer işleme ve paletleme üzerine odaklanan üç bileşene dayanıyor; iş modeli, müşterilerin ihtiyaç duydukları şeyi sipariş etmelerine ve bunun karşılığında onlara bir hizmet olarak sunulmasına dayanıyor – robotların kendileri satın alınmıyor ve gerektiğinde yenilenebilecekleri ve diğer müşteriler için yeniden kullanılabilecekleri fikriyle Robco’dan kiralanıyor.

Robco, son yıllarda çeşitli endüstriyel otomasyon ve robotik şirketlerine akıtılan yüz milyonlarca dolara rağmen, zorlu görevlere odaklanıp uygun maliyetli çözümler üreterek küçük işletmelerin ihtiyaçları için pazarda bir niş bulduğuna inanıyor. Acil bir iş ortaya çıktığında ve bu iş için birilerini işe almak istemeyen işletmeler için Robco vazgeçilmez olacak gibi görünüyor.

Robco, çözümünü bir tür “endüstriyel robotlar için Lego kiti” olarak tanımlıyor. Temel, donanım modüllerinin yerleştirilebileceği kendi geliştirdiği yazılıma dayanıyor. Otomasyon çözümleri bir gün içerisinde devreye alınabiliyor.

Alman Robot Bilimleri Derneği‘nin (DRV) tahminlerine göre, özellikle vasıflı işçi eksikliği, orta ölçekli şirketlerde otomasyon talebini artırıyor. Bu faktör, korona salgınında ve Ukrayna savaşı zamanlarında kesintiye uğrayan tedarik zincirleriyle ilgili sorunların çözülmesinde de rol oynuyor.

Robco CEO’su Roman Hölzl, girişimini iyi bir konumda görüyor. Sistem çözümleri pazarı hala çok parçalı olduğu biliniyor. Hölzl, “Pazar nişine hakim olan, Avrupa’dan küresel olarak aktif bir şirket yaratmayı hedefliyoruz.” dedi.

Sequoia’dan Luciana Lixandru, “Robco’nun yaklaşımı benzersiz çünkü yaptıkları biraz Lego’ya benziyor. Modüler bir yaklaşım benimsiyorlar. Kullanım durumunuz ne olursa olsun, onlara hangi makineye ihtiyacınız olduğunu söyleyin ve onlar da doğru formatı oluştursun.” dedi.

Yatırımla beraber girişim, hem mevcut modüllerin yeteneklerini arttırmayı hem de modüler tabanlı olan sisteme daha fazla müşteri çekebilmeyi planlıyor.

Twitter Blue, Apple cihazları kullanan kişiler için daha yüksek fiyatlı olacak

Twitter, ayrıcalıklı hesaba sahip olmak isteyen kişiler için piyasaya sürdüğü Twitter Blue aboneliğinin yeni sürümünü Apple cihazlar için daha yüksek bedelle birlikte piyasaya süreceğini açıkladı. Normal kayıtlar 8 dolar üzerinden değerlendirilecekken Apple markalı bir cihaz üzerinden kaydolan kişiler ise 11 dolar ödeme yapacak.

Twitter yetkilileri tarafından yapılan açıklama göre platform, Twitter Blue aboneliğini beş ülkede başlayıp hızla diğer ülkelere yayılarak resmi olarak geri getiriyor. Aboneliklerle beraber onaylanan bir hesaba sahip olmanın yanı sıra daha uzun tweet’ler atabilme, yanıtlarda üstte olma gibi birçok ayrıcalık kullanıcılarla buluşturuluyor.

Twitter’ın ürün yönetim direktörü Esther Crawford, kullanıcıların Android işletim sistemli bir cihaz ya da web sitesi üzerinden üyelik oluşturarak istedikleri cihazdan uygulamaya giriş yapabileceklerini de belirtti. iOS’de abonelik kayıtlarının daha yüksek oluşu, Elon Musk tarafından ortaya çıkarılan %30’luk kesintinin dengelenmesi ve şirketin zarar görmemesi için belirlendiği düşünülüyor. Ayrıca bu hamle, Apple’ın Twitter’a reklam vermemesi üzerine şirketi caydırmak için yapıldığı da düşünülüyor. 

Twitter Blue Apple

Crawford hafta sonu Twitter’da, Twitter Kuralları’na aykırı olduğunu söylediği sahte hesaplarla mücadele etmek için bir hesaba mavi tik vermeden önce bir inceleme adımı eklendiğini tweetledi. Böylece ünlülerin adına açılan ya da yanlış bilgiler veren troll hesapların mavi tik almasının önüne geçilecek. 

Twitter’ın abonelik teklifinin yeniden başlatılmasıyla, sosyal medya platformu işletmeler için altın onay işaretleri ve yakında hükümetler için gri onay işaretleri sunarak tik düzenini daha farklı bir hale getirecek. 

Twitter bu özelliği test etmeye devam ettiği için, adını, kullanıcı adını veya profil fotoğrafını değiştiren abonelerin, hesapları yeniden incelenene kadar mavi onay işaretini geçici olarak kaybedecekleri konusunda uyardı.

Influencerlar ile markalar arasındaki iş birliği süreçlerini dijitalleştiren Winfluencer, 2.5 milyon TL yatırım aldı

Teknolojiyi kullanarak markaların Influencer iş birliği süreçlerini otomatikleştiren Winfluencer, aralarında küresel teknoloji şirketlerinin yöneticilerinin de olduğu deneyimli iş insanlarından oluşan bir melek yatırımcı grubundan 2.5 milyon TL yatırım aldı.

E-ticaret siteleriyle influencerların işbirliğinde kazanç modelini merkeze alan Winfluencer, pazardaki rakiplerinden anlık raporlamalarla ölçümlenebilir bir sistem sunması ve e-ticaret sitelerinin altyapılarına entegre olarak şeffaflık ve güvenilirlik sağlaması gibi yönleriyle ayrışıyor.

Winfluencer’ın teknolojiden aldığı gücün, günler süren anlaşma süreçlerini dakikalara indirdiğine dikkat çeken Winfluencer kurucu ortağı Funda Yener, e-ticaret siteleri ile influencerların tek bir sözleşme imzalayarak işbirliği yapabilecekleri tam otomatik bir pazaryeri kurduklarını vurguladı.

Influencerlarla tek tek anlaşma imzalamak operasyonel iş yüklerini artırıyor ve ayrılan bütçelerin karşılığı tam olarak kestirilemiyor. Öte yandan az takipçisi olan nano ve mikro influencerlar da doğru kampanyalarla eşleşemiyor. Winfluencer’ın pazarın somut problemlerine çözüm sunabildiğini dile getiren Funda Yener, mega influencerların marka işbirliği süreçlerini kısalttıklarına ve yüz binlerce nano ve mikro influencerın gücünü e-ticaret siteleriyle güvenli bir biçimde buluşturabileceklerine dikkat çekti.

Influencerlarla işbirliği yapmak isteyen e-ticaret siteleri, Winfluencer’da kolayca kampanya oluşturabiliyor. Satış başına bir komisyon da belirleyen e-ticaret siteleri, influencerlar aracılığıyla satış tamamlandığında belirlenen komisyon oranında ödeme yapıyor. Bu sayede markalar kampanya verimliliğini ölçebilirken influencerlar da daha çok kampanyayla eşleşebiliyor ve kazançlarını anlık olarak takip edebiliyor.

Kurumsal hayatta yöneticilik yapmış deneyimli bir ekip tarafından kurulan Winfluencer, küresel teknoloji şirketlerinin yöneticilerinin de aralarında olduğu melek yatırımcılardan aldığı 2.5 milyon TL’lik yatırımla dünya markası olma yolculuğunda hızlanmayı hedefliyor. Influencer pazarlamasını manuel süreçlerden kurtararak yüz binlerce işbirliğine olanak tanıyan bir pazar yerine imza attıklarını belirten Funda Yener, Winfluencer ekibine, yatırımcılara, İTÜ Çekirdek’e ve İTÜ Çekirdek paydaşlarına teşekkürlerini paylaştı.

Funda Yener, Big Bang 2022 sahnesinde, İTÜ Çekirdek paydaşlarından Petrol Ofisi’nin Kadın Girişimci Ödülü‘nü de aldı.

Huawei, geliştirdiği 5G patentlerini Oppo ile paylaşıyor

Çin merkezli teknoloji devi Huawei, ABD yaptırımları sonucunda üzerinde çalıştığı 5G patentlerini kullanamadığı için bu patentleri rakipleriyle paylaşmayı planlıyor. Yapılan anlaşmayla beraber Oppo, Huawei’nin önemli 5G çiplerine erişebilecek.

ABD’nin eski başkanı Trump dönemine kadar Huawei dünyanın en büyük akıllı cihaz üreticilerinden biriydi. Hatta o dönemde ortaya çıkan raporlara göre Çinli akıllı cihaz markası, hem Samsung’u hem de Apple’ı geride bırakarak dünyanın en büyük akıllı telefon üreticisi oldu. Trump tarafından getirilen ambargoyla beraber Huawei’nin satışları, ters düzeyde etkilendi ve satışlar neredeyse durma noktasına geldi.

Ambargonun etkisiyle her ne kadar kendi ekosistemini geliştirme kararı alsa da şirket, kullanamadığı patentleri artık Çinli rakipleriyle paylaşmaya başladı. Huawei, bu hafta en büyük yerel rakibi ile bir çapraz lisanslama patent anlaşması imzaladığını duyurdu.

Huawei’nin Fikri Mülkiyet Departmanı Başkanı Alan Fan, “20 yılı aşkın süredir devam eden inovasyonun ardından Huawei, küresel pazarda 5G, Wi-Fi ve ses/video codec’leri gibi alanlarda çok sayıda yüksek değerli patent portföyü geliştirdi. Oppo ile bir çapraz lisanslama anlaşmasına vardığımız için çok mutluyuz. Şirketler arasında fikri mülkiyet değerinin karşılıklı olarak tanınması, yüksek değer standartlarında olumlu bir inovasyon ve araştırma döngüsünü teşvik etmeye yönelik büyük bir adımdır: yatırım yapmak, yatırımdan getiri elde etmek, ve ardından yeniden yatırım yapmak. Bu, sektörümüzün yenilik yapmaya devam etmesini ve tüketicilere daha rekabetçi ürün ve hizmetler sunmasını sağlayacaktır.” dedi.

Oppo Kıdemli Fikri Mülkiyet Direktörü Adler Feng, “Huawei ile patent çapraz lisans anlaşmasına girmekten çok memnunuz. Bu, iki şirketin birbirinin fikri mülkiyetinin değerini bildiğini ve bunlara büyük saygı duyduğunu açıkça gösteriyor. Bu, her iki taraf için de bir kazan-kazan anlaşması oldu. Her zaman olduğu gibi, fikri mülkiyet lisanslarının dostane müzakerelerle çözülebildiği ve her şirketin patent değerine büyük saygı duyulan sürdürülebilir, sağlıklı bir fikri mülkiyet ekosisteminin kurulmasını savunacağız.” dedi.

Anlaşmanın ABD’de ve dünyanın diğer bölgelerinde nasıl ilerleyeceği henüz bilinmiyor. Yapılan anlaşma baz alındığında Oppo ve şirketin diğer alt markalarının akıllı telefon modellerinde Huawei tarafından geliştirilen 5G teknolojilerini sorunsuz kullanabileceği düşünülüyor.

Dahili kulaklığa sahip Huawei Watch Buds tanıtıldı: İşte özellikleri

Çinli teknoloji devi Huawei, kablosuz kulaklığı bünyesinde barındıran Watch Buds akıllı saatini tanıttı. Akıllı saat, kulaklıklara sahip olmasının yanı sıra sağlık özellikleriyle de dikkatleri üzerine çekiyor.

Hem akıllı saat hem de kablosuz kulaklığı bir araya getiren cihaz, markanın Flip Cover tasarımı olarak adlandırdığı manyetik bir kapakla birlikte geliyor. Cihaz, güvenilir ve pürüzsüz bir menteşeyi bünyesinde barındırıyor. Kullanıcılar, saatin kapağını tek parmakla kolaylıkla açabiliyor. Kulaklıklar, IP54 su geçirmezliğe sahip olsa da Huawei, akıllı saatin kulaklık bölmesine su girmemesi konusunda kullanıcıları uyarıyor.

Huawei Watch Buds, 1300 derece sıcaklıkta oluşturulmuş paslanmaz çelik gövdeli ve 3D kavisli camla geliyor. Akıllı saat 47 mm çapında, 466 x 466 piksel çözünürlüğe sahip 1.47 inç AMOLED ekranla bizleri karşılıyor. Sadece 4 gram ağırlığındaki kulaklıkların dış kısmında çeşitli işlevlerin kontrol edilebileceği dokunmatik bir alan bulunuyor.

Akıllı cihaz, aktif gürültü önleme ve şeffaflık modunu bünyesinde barındırıyor. Aramalarda net kalite için yapay zeka destekli gürültü azaltma da bulunuyor. Kullanıcılar, bir akıllı saate veya telefona geçmek zorunda kalmadan, gelen bir aramayı doğrudan kulaklıktan cevaplayabiliyor.

Huawei Watch Buds’ın akıllı saat kısmı ise kalp atış hızı ve SpO2 sensörü ile donatılıyor. Giyilebilir cihaz ayrıca anormal kalp atış hızı okumaları için atriyal fibrilasyon ve EKG‘yi de kullanıcılarına sunuyor. Akıllı saat, 80’den fazla egzersiz modu ve 200 sağlık odaklı program desteği sunuyor.

Huawei Watch Buds

Huawei Watch Buds, 410 mAh batarya kapasitesiyle 3 güne varan pil ömrü sunduğunu iddia ediyor. Her kulaklık 30 mAh pil hücresiyle destekleniyor. ANC açıkken 4 saat kullanım kullanım ömrü vaat ediyor. Akıllı saat kablosuz olarak şarj edilebilirken, kulaklıklar kutunun içine yerleştirilebiliyor. Giyilebilir cihaz, HarmonyOS 3 işletim sistemiyle çalışıyor.

Huawei Watch Buds, 429 dolar fiyatıyla raflardaki yerini alacak. Siyah ve Haki renk seçenekleriyle sunulan modelin ülkemizde satışa sunulup sunulmayacağı henüz bilinmiyor.

Getir, Alman rakibi Gorillas’ı 1.2 milyar dolara satın aldı

Türkiye’nin önde gelen hızlı teslimat girişimi Getir, Alman rakibi Gorillas’ı 1,2 milyar dolara satın aldı. Türk hızlı teslimat girişimi Getir, Alman rakibi Gorillas’ı satın alma anlaşmasını imzaladı.

Eylül ayında 3 milyar dolar olarak ifade edilen Gorillas‘ın değeri 1.2 milyar dolar civar olarak belirlendi. Getir de kendi değerini dörtte bir civarında düşürdü. Getir’in değeri Mart ayında aldığı 800 milyon dolar yatırım ile 11,8 milyar dolara kadar çıkmıştı.

Financial Times’ta yer alan haberde anlaşmanın pandemi döneminde start-up finansmanındaki patlamanın Avupa’nın 2 büyük kazananı olan Getir ve Gorillas’ı bir araya getirdiği, 2 şirketin 2020’den beri girişim sermayesi fonlarından 3 milyar dolardan fazla yatırım aldığı belirtildi.

Uygulama üzerinden market hizmeti sunan pek çok start-up şirketi kapanırken Getir ile birlikte ABD merkezli Gopuff ve Almanya merkezli Flink sektörün büyük oyuncuları olarak kaldı.

Varılan anlaşma sonrası 2020 yılında Gorillas’ın kurucularından biri olan Kağan Sümer’in de ayrıca şirketten ayrılması bekleniyor.

Sağlık teknolojileri geliştiren Juno Medical, 12 milyon dolar yatırım aldı

Yetişkinliklere yönelik sağlık hizmetleri sunan Juno Medical, düzenlenen Seri A turda 12 milyon dolar yatırım aldı. NEXT VENTURES ve Serena Ventures liderliğinde düzenlenen tura Vast Ventures, New York Ventures, TXV Partners, Genius Guild, Gaingels, Atento Capital ve Humbition katıldı.

Juno’nun ekibi, sağlık hizmetlerini, teknoloji ve iş uzmanlığını bir araya getiriyor. Juno kurucusu ve CEO’su Dr. Akili Hinson‘ın da sağlık geçmişi, girişimin başarılı bir yol izlemesine olanak sağlıyor. Girişimin ürün ve hizmetleri, birinci basamak, pediatri, kadın sağlığı, aynı gün bakım ve uzaktan bakım hizmetlerinin en iyilerini özenle tasarlanıp tek bir deneyimde bir araya getirerek ailenin en büyük yardımcısı olmayı amaçlıyor. 

Girişim, Nisan 2020’de New York’ta hizmetlerine başladı. Juno, yüzlerce kişiye Covid testi ve hasta bakımı sağlamanın yanı sıra, pandemi sırasında yüz yüze önleyici bakım sunmaya devam etti. Bu yöntemle de tedavi edilebilir kanserlerin ve asemptomatik kadın ve erkeklerde daha önce teşhis edilmemiş kronik durumların tanımlanması sağlandı.

Dr. Akili Hinson, “Juno’nun vizyonu, olağanüstü, aile merkezli bakımı Amerika Birleşik Devletleri’nin %99’u için erişilebilir ve uygun fiyatlı hale getirerek sağlık hizmetlerinin geleceğini yeniden tasarlamaktır. Juno’da, ait olunacak bir yer gibi hissettiren güzel bir ortamda en yüksek kalitede bakım ve inanılmaz hizmet sunarak insanların sevdiği sağlık hizmetleri tasarladık.” dedi. 

Serena Ventures’ın yönetici ortağı ve ünlü sporcu Serena Williams, “Her türden insanın görüldüğünü, duyulduğunu ve hoş karşılandığını hissettiği kapsayıcı, tam hizmetli sağlık evi modelini genişletmek için Juno ile ortaklık yapmaktan onur duyuyoruz. Juno ve yetenekli ekibi, sağlık hizmetlerindeki kabul edilemez statükoyu bozacak vizyona, modele ve geçmiş performansa sahip.” dedi. 

Daha sağlıklı bir dünya yaratma misyonunun bir parçası olarak girişim, aldığı yatırımı yeni pazarlara açılmak ve Atlanta, Tulsa ve Los Angeles’taki en yüksek kalibreli yetenekleri işe almak için kullanacak. Juno’nun yeni klinikleri Doğu Atlanta, Greenwood (Tulsa) ve Inglewood’un (Los Angeles) tarihi ama gözden kaçan mahallelerinde yer alacak. Yatırım, Juno’nun güçlü teknoloji platformunun sürekli genişlemesini de destekleyecek.

Starbucks, NFT destekli Starbucks Odyssey platformunu kullanıcılarla buluşturdu

Starbucks Odyssey

Dünyanın en büyük kahve zinciri Starbucks, blockchain tabanlı sadakat programı ve NFT topluluğu Starbucks Odyssey‘i ABD’deki beta test kullanıcılarıyla buluşturuyor.  Gerçek dünya deneyimlerine dönüşen kahve temalı NFT’leri içeren yeni girişim, Starbucks’ın mevcut sadakat programı Starbucks Rewards‘ın bir uzantısı oluyor.

Starbucks’ın dijital bir topluluk oluşturmak için çalışmalar yaptığını daha önce sizlere paylaşmıştık. Gelen bilgilere göre kahve zinciri, Odyssey ile NFT ve web3 tabanlı içerik alemine girişi yapıyor. Starbucks Odyssey’in en sadık müşterilerin ücretsiz içeceklerin ötesinde daha geniş, çok çeşitli ödüller kazanmaları için bir yol olduğu belirtiliyor.

Odyssey, “Journeys” adı verilen kullanıcıların platforma üye olmalarını tavsiye edecek yeni bir yol çiziyor. Üyeliğini tamamlayan kişilere Journey Stamps kazanmalarını sağlayarak etkileşimli etkinliklere sahip olmaları sağlanıyor. Journeys, Starbucks markasını tanıtmak ve müşterilere kahve ve şirketin geçmişi hakkında bilgi vermek için tasarlandı. Video izlemek veya testler yapmak, bulmaca oynamak ve hatta şirketin tanıtmak istediği yeni içecekleri denemek için mağazaya gitmek gibi birçok aktiviteyi bünyesinde barındırıyor.

Starbucks Odyssey, üyelerin bir araya gelebildiği, etkileşimde bulunabildiği ve kahve sevgilerini paylaşabildiği, dijital toplulukla çevrili bir deneyimi sunuyor. NFT tabanlı oluşturulan Stemps, kullanıcıların sadakat programı kapsamında ödüllendirilmesine yardımcı oluyor. Stemps toplandıkça üyelerin toplam puanı artacak ve başka hiçbir yerde bulunamayacak benzersiz avantajlara ve deneyimlere erişebilmek için kilitleri açabilecekler.

Starbucks’tan Brady Brewer, “Starbucks, müşterilerimiz adına yenilik yapmak ve onu ana akıma kolayca erişilebilir kılmak için gelişmekte olan teknolojiyi kullanma konusunda bir geçmişe sahiptir. Yenilikçi ruhumuz ve müşterilerimizin beklentilerini sürekli olarak aşma arzumuz, Starbucks Odyssey’in ortaya çıkmasını sağladı.” dedi. 

Beta testi, 8 Aralık‘ta bekleme listesinde yer alan küçük bir bölümde yer alan üyelere gönderiliyor. Ocak 2023‘te Starbucks, bekleme listesinde yer alan daha geniş bir üye grubuna aylık davetiyeler göndermeye başlayacak.

Twitter, shadowban yiyen hesapları gösterecek bir özellik üzerinde çalışıyor

Twitter, kullanıcılarının erişim ve etkileşim konusunda shadowban yiyip yemediğini gösterecek yeni bir özellik üzerinde çalışıyor. Yapılan çalışmalar doğrultusunda kişiler, olumsuz yönde etkileşim yaşayan içerikleri görebilecek ve üzerlerinde değişiklik yapabilecekler.

Geçtiğimiz günlerde Instagram‘ın shadowban yiyen kişiler hakkında çalışmalar yaptığını sizlerle paylaşmıştık. Bu özellikle beraber Instagram tarafından olumsuz olarak değerlendirilip etkileşimi ve önerileri düşürülen kişiler, içerik konusunda platformla iletişime geçebiliyor. İletişim sonrasında içerikle alakalı karar almak yine kullanıcıya kalıyor.

Twitter da Instagram’ın yaptığı özelliğin bir benzerini uygulamaya getiriyor. Platformun yeni sahibi Elon Musk, Twitter’da kullanıcıların shadowban yiyip yemediğini açıkça gösteren bir araca erişmelerini sağlayacak bir yazılım üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Shadowban yiyen kişiler, yaptığı paylaşımları neredeyse sadece kendisi görüyor. Bunun üzerine Elon Musk, gizli erişim engeli yiyen kişilerin neden buna maruz kaldığını nasıl itirazda bulunabileceklerini de açıkladı.

Twitter, Elon Musk yönetimine geçmeden önce kullanıcılara gizli erişim yasağı getirerek etkileşim almalarını engelledi. Özellikle seçim zamanlarında yapılan bu özellikle beraber platform yönetiminin istemediği kişilere shadowban uyguladığı ortaya çıktı. Hatta ABD seçimlerinde ABD eski başkanı Donald Trump’ın seçimi kaybetmesiyle beraber Twitter hesabı da süresiz olarak kapatılmıştı.

Özgürlük ortamı ile pekişmeyen bu yapıyı bozmak isteyen Elon Musk da yönetimi ele aldıktan kısa bir süre sonra Donald Trump’ın hesabını tekrar aktif etti. Geçmişte hesapları kapatılan birçok kişi için de genel bir af geleceğini paylaştı.

Her ne kadar Elon Musk’ın satın almasıyla beraber çalkantılı bir süreç geçirse de Twitter, yeni yapılanmada daha şeffaf ve daha sağlam bir yapı kurmak istiyor. Her ne kadar Twitter’a reklam veren şirketler bu durumdam çok memnun olmasa da Elon Musk, kararın arkasında duruyor.

50 milyon TL sermaye ile kurulacak Norm Yeşil Enerji, Hedef Girişim’den 10 milyon TL yatırım aldı

Günümüzde enerji kaynaklarının verimli kullanılmasına dair sistemler ve depolama sistemlerinin üretimi, kurulumu ve ticareti en az enerji üretimi kadar önem taşıyor.

Hedef Holding iştiraki Hedef Girişim, günümüz teknolojisinde ihtiyaç duyulan temiz enerjiye gereken desteği vermek, hızla gelişen pazardaki enerji depolama sistemleri ve ekipmanları endüstrisinde yer almak amacıyla yeni bir yatırım kararı aldı ve İmaj Makina Sanayi A.Ş. ile “Girişim Sermayesi Yatırım Sözleşmesi” imzaladı.

Sözleşme kapsamında, enerji depolama sistemi üretilmesi hedefiyle Norm Yeşil Enerji’nin kurulmasına karar verildi. 50 milyon TL sermaye ile kurulacak olan yeni şirketin yüzde 20 hissesi Hedef Girişim’in oldu. Hedef Girişim, Norm Yeşil Enerji’nin kurulması için 10 milyon TL TL girişim yatırımı yaptı.

Enerji depolama çözümleri geliştirecek

Norm Yeşil Enerji bünyesinde inşa edilecek olan batarya (enerji depolama sistemi) üretimi tesislerinde yıllık 1 GWh’lık enerji depolama sistemi üretilmesi planlanıyor. Kurulacak şirket, enerji depolama çözümlerinin entegrasyona dâhil edildiği tesis kurulum hizmetlerini de yürütecek. Türkiye’de elektrik üretiminde fosil yakıt kullanımı yüzde 60’ların üzerinde. Sürdürülebilirlik çerçevesinde tüm dünya enerji üretim kaynaklarını sorgularken, yenilenebilir enerji kaynakları ile üretilen enerjinin süreksizliği nedeniyle depolanması da kritik önem taşıyor. Batarya çözümleri geliştirecek olan Norm Yeşil Enerji’nin çevreye olumlu katkısının yanı sıra yeşil dönüşüm için ülke ekonomisine de katma değer sağlaması amaçlanıyor.