Ana Sayfa Blog Sayfa 271

Sağlık girişimi Nextkidney, dünyanın ilk taşınabilir hemodiyaliz cihazı için 4.1 milyon euro yatırım aldı

Dünyanın ilk taşınabilir hemodiyaliz cihazını geliştiren Nextkidney, kitle fonlama turunda 4.1 milyon euro yatırım aldı. Oneplanetcrowd platformunda gerçekleşen yatırım turu, şirketin ürününün pazara sunulmasını kolaylaştıracak ve gerçekleştirilecek.

Geçtiğimiz Kasım ayında sizlerle kitle fonlama yatırım turuna çıktığını paylaştığımız Nextkidney, 1 milyon euro – 5 milyon euro arasında yatırım almayı hedefliyordu. Hedeflediği yatırım aralığıyla turu tamamlayan girişim, çalışmalarına tüm hızıyla devam edebilecek.

Her yıl dünya çapında 2.8 milyon kişi diyaliz tedavisi görüyor. Bununla birlikte, hemodiyaliz, zaman taahhüdü ve yoğunluk açısından son derece zahmetli olduğu için böbrek hastalarının hayatını önemli ölçüde etkiliyor. Bu sorunları analiz eden girişim de çözümler üzerinde derinlemesine çalışmalar yapıyor.

Nextkidney, böbrek yetmezliğinden muzdarip hastaların yaşam tarzını iyileştirmek için Hollandalı sağlık sigortası şirketleri CZZilveren KruisMenzis ve profesyonellerle iş birliği içinde hastaların bağımsız olarak diyalize girmesini sağlayan Neokidney’i geliştirdi.

Girişimin geliştirdiği çözüm, hastaların özgür bir yaşam geçirmelerini ve yaşam kalitelerinin iyileştirmeyi sağlıyor. Ayrıca daha az bakım desteği ve diyaliz sıvısı ihtiyacı sayesinde de tedavi maliyeti azalıyor. Neokidney, girişimin Lozan ve Singapur’daki laboratuvarlarında geliştiriliyor.

CZ CEO’su Joep de Groot, “Taşınabilir diyaliz cihazına ve onun sağlık hizmetlerine girmesine yatırım yapıyoruz çünkü taşınabilir diyaliz cihazının böbrek hastalarının yaşamını önemli ölçüde iyileştirdiğine inanıyoruz. Portatif diyaliz cihazı, sağlık hizmeti maliyetlerini de azaltıyor. Bu yüzden benzersiz diyaliz makinesi, Hollanda’daki sağlık hizmetlerinin geniş ölçüde herkes için erişilebilir olmasına yardımcı oluyor.” dedi.

Neokidney son geliştirme aşamasında ve 2024 yılına kadar Hollanda’da piyasaya sürülmesi bekleniyor. Şirket, geliştirmenin son aşamasında ve güvenlik testleri Nisan 2022’de Singapur’da başlıyor. Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde pazar onayı için gerekli olduğundan, 2023 sonbaharında Fransa ve Hollanda’da hastalarla yapılan iki klinik deney başlayacak.

Açık Kapı: İş Dünyası ile Buluşma etkinliğinde sunum yapan 9 girişim

Türkiye girişimcilik ekosisteminin en büyük destekçilerinden Teknopark İstanbul’un, kuluçka merkezi Cube Incubation aracılığıyla düzenlediği “Açık Kapı: İş Dünyası ile Buluşma” etkinliklerinin 8’ncisi, “akıllı ve sürdürülebilir kentler” odağında 11 Ocak 2023 Çarşamba günü gerçekleşti.

Belediye başkanları, yerel yöneticiler ve iş dünyası temsilcileri ile firma ve girişimcileri bir araya getiren etkinlik, sürdürülebilir şehircilik yaklaşımını benimseyerek belediyelerin ortak sorunlarına iş birliği içinde çözüm bulan Marmara Belediyeler Birliği ortaklığında düzenlendi.

Belediyeler projeleri bire bir dinledi

Cube Incubation yerleşkesinde düzenlenen Açık Kapı etkinliğinde belediye başkanları, yerel yöneticiler ve iş dünyası temsilcileri, akıllı ve sürdürülebilir kentler odaklı girişimleri yakından tanıma imkanı buldu. Yeni ortaklıkların oluşmasına zemin hazırlayan etkinlikte girişimciler de proje ve ürünlerini belediye ve kurumsal firma temsilcilerine yüz yüze anlatarak iş birliği ve sermaye desteği sağlama fırsatı yakaladı.

Topçu: Yeşil teknolojiler artık zorunluluk

Geleneksel hale gelen Açık Kapı etkinliklerinin geçen yıldan bu yana sekizincisini, bu yıl ise ilkini düzenlediklerini belirten Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, şunları kaydetti: “Açık kapı etkinliğimiz ile akıllı ve sürdürülebilir kentler odağında alt yapı ve tematik destek sağladığımız 9 girişimcimize projelerini hayata geçirmeleri için yeni ortaklıklar kurma şansı sunduk. Çevre ve biyoçeşitlilik ile sürdürülebilir akıllı ulaşım konularındaki iş fikirleri iklim kriziyle mücadele ettiğimiz bu kritik dönemde büyük önem arz ediyor.”

Arslan: Dünyanın iyiliği için

Dünyanın iyiliği için kamu, STK ve girişimlerin birlikte hareket etmesi gerektiğinden bahseden Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekteri M. Cemil Arslan; “İklim krizi, gıda krizi, enerji krizi, sağlık sorunları… Bu çevresel ve sosyal sorunlar çok büyük, çok karmaşık sorunlar ve bunların basit çözümleri yok. Bu sorunları çözmek, hayatı herkes için iyileştirmek adına daha büyük düşünmemiz gerekiyor. Kaynaklarımızı cesur ve ilham verici bir şekilde seferber etmemiz gerekiyor. Toplumun tüm paydaşlarının, özel sektörün, kamu sektörünün ortak bir hedef doğrultusunda birleşmesi, aynı sayfada buluşması gerekiyor.” dedi.

Etkinlik kapsamında projelerini sergileyen Akıllı Şehirler ve Sürdürülebilirlik odaklı Teknopark İstanbul girişimleri şu şekilde:

  • Arventek: Geliştirdiği bulut tabanlı RemoteSite platformu sayesinde drone görüntülerinden şantiyenin yüksek doğrulukta 4 boyutlu dijital ikizini oluşturabiliyor. Yapay zeka ile drone verilerini anlamlandırarak, şantiyelerdeki zorlu takip operasyonlarının daha hızlı ve verimli şekilde yönetilmesini sağlıyor.
  • Arvis: Yeni nesil teknolojilerde “Yapay Görü” ile veri işleyerek kreatif çözümler geliştiriyor.
  • B2Metric: Yapılandırılmış ve yapılandırılmamış dağınık büyük veri ortamlarında, yapay zekâ tabanlı aktif öğrenen adaptif büyük veri analitiği sistemleri üzerine uzmanlaşmış platformlar sunuyor.
  • Binamod: Deprem tehlikesini hesaplayarak binaların deprem performansını belirliyor; güçlendirme için projeler sunan yazılım ve yapı teknolojileri geliştiriyor.
  • Bozankaya: Çevreye zarar vermeyen, enerji tasarrufu sağlayan ve gürültüsüz çalışan araçlar geliştirip üretiyor.
  • Lightway: Reçine esaslı, parlak ve sert görünümlü bir son kat döşeme sistemidir. Yüzeye uygulandıktan sonra ısı, ışık ve güneş enerjisiyle kendini yeniden şarj ederek karanlıkta 8 saate kadar ışık sağlıyor.
  • Musoshi: Lojistik amaçlı, tamamen elektrikli şehir içi taşımacılık aracı geliştiriyor.
  • ORKBİ: ORKESTRA-Bİ ile 150’den fazla kaynaktan otonom olarak sürekli veri toplayıp standardize edebiliyor; sadeleştirerek doğruluğunu test edebiliyor.
  • Soyl-Gel: Tarımda sulamayı yarı yarıya azaltabilen ve bitkilere kuraklıkta su sağlayan malzeme geliştiriyor.

Ferrari, Formula 1 araçları ve araç içi sistemleri için Harman ile ortaklık yapıyor

İtalyan araç markası Ferrari, Formula 1 araçları ve geliştirdiği spor arabalarında yeni otomobil teknolojileri geliştirmek için Harman ile iş birliği yaptığını açıkladı. Anlaşmayla beraber Ferrari müşterilerinin özellikleri ve hizmetleri istedikleri zaman “akıllı telefona benzer şekilde” güncellemesine ve kişiselleştirmesine yardımcı olunacak.

Harman, CES 2023‘te “Ready” markası altında bir dizi araç içi teknolojiyi katılımcılarla duyurdu. Harman’ın Ferrari ile yeni çok yönlü ortaklığı, İtalyan markanın araç yelpazesinde Ready Upgrade donanım ve yazılım kabin içi deneyimlerini getirecek.

Ferrari CEO’su Benedetto Vigna, “Ortaklığımız, mükemmellik ve teknoloji ile yeniliğin sınırlarını zorlamak için kutlanan iki markayı bir araya getiriyor. Kabin içi deneyim avantajımızı genişletmek ve müşterilerimize benzeri olmayan bir sürüş sunmak için Harman ile çalışmayı dört gözle bekliyoruz.” dedi.

Harman Ready Upgrade, araçların yaşam döngülerini iyileştirmeye ve araba üreticileri için geliştirme döngüsünü kısaltmaya yardımcı olacak, araç güncellemelerinde verimli olmasını sağlayacak yenilikçi bir yazılım ve donanım teknolojisi olarak karşımıza çıkıyor. Temel olarak, markanın müşterileri artık özellikleri ve hizmetleri herhangi bir zamanda “bir akıllı telefona benzer şekilde” güncellemek ve kişiselleştirmek için erişim elde edecek. Şu anda, çeşitli otomobil üreticileri, uzmanlık alanları dışındaki teknolojiler ve güvenlik özelliklerindeki değişikliklere ayak uydurmakta güçlük çektikleri için çeşitli ortaklıklar yapıyor.

Harman, 2023 sezonundan itibaren Ferrari’nin Formula 1 takımı için özel Kabin İçi Deneyim ortağı olacak. İki şirket henüz yeni ortaklıklarıyla ilgili daha fazla ayrıntı açıklamadı. Yeni sezonun önemli takımları arasında yer alan Ferrari’nin yaptığı ortaklıkla beraber bütçe konusunda da elinin rahatlayacağı düşünülüyor.

Togg, akıllı cihaz teknolojileri için Qualcomm ile iş birliği yapıyor

Kullanıcılarına son teknoloji bağlantılı hizmetler sunmayı ve yüksek kaliteli araç içi deneyimler yaşatmayı hedefleyen Togg, Qualcomm Technologies ile birlikte çalışacak. Togg, C-SUV’un bilgi ve eğlence sistemini Snapdragon Dijital Kokpit Platformları ile güçlendirecek.

Akıllı cihaz, gelişmiş grafik ve araç içi multimedya deneyimlerinin yanı sıra bilgisayar görüşü desteği, yapay zekâ yetenekleri, entegre ve sürekli uyarlanabilir kokpit sistemi sayesinde kullanıcılarına daha konforlu, bağlantılı ve kesintisiz bir sürüş deneyimi sağlayacak.

C-SUV, akıllı yaşam çözümleri sağlayan son derece yetenekli bir akıllı cihaz olacak

Togg’un teknolojisi, C-SUV’u çevre ile iletişim kurabilen, çözümler üreten ve bu çözümleri somut ürün ve hizmetler halinde kullanıcıya sunan akıllı bir cihaza dönüştürüyor. C-SUV’u bağlantılı olmanın bir adım ötesine taşıyan bu teknoloji, akıllı ev cihazları ve akıllı şehirlerdeki diğer tüm IoT cihazlarıyla entegre bir şekilde çalışarak hem kullanıcıların hem yolcuların hayatını kolaylaştırıyor.

“Bağlantılı bir akıllı cihazdan çok daha ötesini sunmayı amaçlıyoruz”

Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, kullanıcılara konforlu ve sorunsuz bir mobilite deneyimi yaşatmak hedefiyle alanlarının en iyileriyle iş birliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, “Kullanıcılarımıza bağlantılı bir akıllı cihazdan çok daha ötesini sunmayı amaçlıyoruz. Snapdragon Dijital Kokpit Platformları ile kullanıcılarımıza akıllı ve konforlu bir deneyim sunacağız. Yeni nesil araçlar için Qualcomm ile çalışmalarımızı genişletmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.” dedi.

Qualcomm CDMA Technologies GmbH Ürün Pazarlama Kıdemli Direktörü Thomas Dannemann da “Qualcomm Technologies, otomobil üreticilerinin hem sürücüler hem yolcular için daha bağlantılı, akıllı ve güvenli sürüş deneyimi sağlamalarına katkıda bulunmayı taahhüt ediyor. Togg’un, Snapdragon Dijital Kokpit Platformlarına dayanan dijital olarak gelişmiş özellikleri yeni nesil elektrikli araçlarına entegre etmesine katkıda bulunmayı dört gözle bekliyoruz.” diye konuştu.

İklim teknolojileri üzerine çalışmalar yapan CHOOOSE, 13.8 milyon euro yatırım aldı

CHOOOSE

İklim eylemlerinin günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğunu gösteren ClimateTech girişimi CHOOOSE, 13.8 milyon euro yatırım aldı. GenZero ve SOUNDWaves tarafından ortaklaşa yönetilen tura Shell Ventures ve Vinyl Capital dahil olmak üzere mevcut yatırımcılardan Amadeus IT Group ve Contrarian VC katıldı.

2017’de kurulan CHOOOSE, işletmelerin iklim eylemini müşteri deneyimlerine entegre etmelerini sağlayan bir yazılım platformu sunuyor. SaaS tabanlı platformu, yeni başlayanlardan küresel şirketlere kadar her büyüklükteki işletmenin, check-out sırasında, uygulama içinde veya müşterileriyle buluştukları her yerde iklim telafisi sunmak için CHOOOSE API’lerini ve dijital araçları kullanmasına olanak tanıyor. Ayrıca işletmelerin müşteri odaklı iklim programları oluşturmasına, yönetmesine ve raporlamasına da yardımcı oluyor. 

Standart entegrasyonlar, müşteri dostu arayüzler, otomatik CO2 emisyon hesaplamaları ve bağlantılı karbon çözümleri pazarları ile kuruluşlar, kendi müşterilerini ürün ve hizmetlerin karbon ayak izini anlama ve buna göre hareket etme konusunda güçlendiren CHOOOSE üzerinde iklim programları sunuyor.

CHOOOSE CEO’su ve kurucu ortağı Andreas Slettvoll, “İklim eylemi ihtiyacı hiç bu kadar büyük olmamıştı. Ve şimdi baktığımız her yerde, iklim etkisini karar alma süreçlerine dahil etmek ve çözümleri desteklemek isteyen bireyler ve kuruluşlar görüyoruz. CHOOOSE’u bu yüzden inşa ediyoruz. GenZero ve SOUNDWaves’in bu yatırıma öncülük etmesinden onur duyuyoruz.” dedi. 

GenZero CEO’su Frederick Teo, “Birçok tüketici ve işletme haklı olarak karbon ayak izleriyle ilgileniyor. Özellikle hava yolculuğu gibi daha yüksek emisyon faaliyetleri bağlamında doğru olsa da bu konunun hızla tüm sektörlerde geçerli hale geldiğini görüyoruz. Bu azaltımların kilidini açmak için karar verecekleri erişilebilir, doğru emisyon bilgilerine ve meydana gelen emisyonları ele almanın güvenilir yollarına ihtiyaçları var. CHOOOSE’un havacılık ve seyahat gibi sektörlere olan derin aşinalığı da tüm alanlarda yağacakları çalışmalar için güven oluşturuyor.” dedi.

Yeni yatırım, COOSE’un yeni kurumsal sektörleri desteklemek için platformunu genişletmesini ve platformda desteklenen hem anında kullanılabilir hem de öncü karbon çözümleri portföyünü genişletmesi için kullanılacak.

Sağlık çalışanlarına yardımcı olan ShiftKey, 300 milyon dolar yatırım aldı

shiftkey

Sağlık çalışanlarını ve tesisleri açık pozisyonlarla birbirine bağlamaya odaklanan ShiftKey, 300 milyon dolar yatırım aldı. Lorient Capital tarafından yönetilen tura Ares Management Secondaries, Pantheon, Clearlake Capital ve Health Velocity Capital katıldı. Son yatırımla beraber girişimin değerlemesi 2 milyar doların üzerine çıktı.

2015 yılında faaliyetlerine başlayan girişim, sağlık alanında çalışan kişilerin kendi bölgelerinde günlük işler aramasına, bu işlere teklif vermesine ve programlarını oluşturmasına olanak tanıyan bir platform sunar. Bu sayede girişim hem sağlık çalışanlarının meslektaşlarıyla bir ağ oluşturmasını ve  istedikleri zaman çalışmalarını sağlıyor. Covid-19 pandemisiyle beraber artan sağlık ihtiyaçlarına gereken talebi karşılamak için uzman açığı her zaman yer alıyor. Shiftkey’in platformu, bu sorunu ortadan kaldırmayı amaçlıyor.

shiftkey

ShiftKey kurucusu ve CEO’su Tom Ellis yaptığı açıklamada, “Hemşireler kendi şartlarına göre çalışmayı seçmeye devam ediyor. Temel pazar ürünümüzün yanı sıra planlama, ödemeler, eğitim ve akreditasyon gibi ek teknoloji ve araçları birleştirerek hemşireleri ve diğer lisanslı profesyonelleri güçlendirmeyi vizyon ediniyoruz. Bu hedefi paylaşan yatırımcılarımızın desteği için oldukça minnettarız.” dedi.

Lorient Capital’in yönetici ortağı David Berman, “ShiftKey, lisanslı profesyonellere ne zaman, nerede ve nasıl çalışmak istediklerini seçme özgürlüğü ve esnekliği sağlayarak işin geleceğini değiştiriyor. Yatırımcı tabanımızı, ShiftKey’in lisanslı çalışmanın geleceğini güçlendiren üstün teknoloji platformu olma yolundaki uzun vadeli stratejisi etrafında yeniden düzenlemekten heyecan duyuyoruz.” dedi. 

Dallas merkezli şirket, ülke genelinde 10.000’den fazla tesiste binlerce lisanslı sağlık uzmanıyla çalıştığını söyledi.

Bireylerin mental sağlığına odaklanan yerli uygulama: Relate

Bireylerin yaşam kalitelerinin artması, kendilerini geliştirebilecek motivasyonu bulmaları, daha sağlıklı ilişkiler kurup daha mutlu bir yaşam sürmeleri için mental sağlıkları oldukça önemli. Fakat çoğu zaman bütün bunların nasıl yapılacağı bilinemiyor, bilinse de ihtiyaç duyulan motivasyon sağlanamayabiliyor.

Alanında uzman psikologlar ve psikolojik danışmanlar tarafından hazırlanan mental sağlık uygulaması Relate, sunduğu bilimsel içerikler, hedefe yönelik yolculuklar ve görevlerle kişilerin farkındalık kazanmalarını, iyilik halini artırmalarını, kendilerini daha iyi tanımalarını ve daha sağlıklı bağlar kurmalarını sağlıyor.

Dijital bir yol arkadaşı

Türkiye’de mental sağlık alanında farkındalığın günden güne artmasıyla Relate gibi uygulamalara talebin giderek arttığını belirten uygulamanın kurucularından Psikolog Dr. Gizem Sürenkök, verdiği demeçte “İnsanların bu uygulamaları tercih etmesinin ana nedenleri öz farkındalık kazanmak, bu farkındalığı bireysel yaşamlarında uygulamaya geçirebilmek ve Relate gibi mobil uygulamaların ulaşılabilir olması oluyor. Bununla birlikte, bireylerin kendilerini açma, kişisel gelişim alanlarını fark etme ve bunun için destek almaya karar vermeleri biraz zaman alabiliyor; biz de bunu aşarak desteğin aslında çok ulaşılabilir olduğu mesajını vermek istiyoruz” dedi.

Relate’i en basit haliyle bir dijital yol arkadaşı olarak tanımladıklarını ​söyleyen Gizem Sürenkök, “Hepimizin bir yol arkadaşına ihtiyacı var. Hatta hayattaki en temel ihtiyaçlarımızdan bir tanesi, düştüğümüzde de kalktığımızda de yanımızda olabilecek, bizi anlayan, yargılamayan, bize destek sunan bir yol arkadaşı. Relate de dijital anlamda bunu sağlıyor, çünkü her an desteğini hissettiriyor, kullanıcılarının iyilik hallerini önemsiyor ve her ruh halimizde orada olabiliyor. Bu yüzden de hep Relate yanında!” diyor.

32 binden fazla kullanıcıya uzman psikolog ve psikolojik danışmanlar katkı sağlıyor
Psikoloji biliminin ışığında uzmanlar tarafından hazırlanan Relate’de kullanıcıların birçok farklı ilişki problemi üzerinde çalışmasını sağlayan 25 yolculuk bulunuyor. Kullanıcılar her gün konuya dair bir bilgi alıyor, bu bilgiyi hayatlarına uyarlayabilecekleri üç görevi de gün içerisinde tamamlıyor. Yolculukların yanı sıra kullanıcıların hemen iyi hissetmelerini sağlayan bilimsel bazlı birçok farklı özellik de barındıran uygulamada kullanıcılar, günlük olarak duygularının detaylı kaydını tutabiliyor ve minnettarlık duygularını geliştirip zihinlerindeki olumsuz sesleri bastırabilecek egzersizler yapabiliyorlar.

Relate’in toplamda 32 binden fazla kullanıcısı bulunuyor. Kullanıcılar, büyük oranda 25- 34 yaş aralığında bulunuyorlar.

Yerli fintech Turan, Türkiye’den Azerbaycan’a komisyonsuz para transferine başladı

Türkiye’de yaşayan soydaşlarımıza, kendi dillerinde hizmet veren tek finansal uygulama olan Turan, Türk Devletleri’nde ilk ülke açılımını Azerbaycan ile gerçekleştirdi. Türkiye’den Azerbaycan’daki tüm kartlara saniyeler içerisinde komisyonsuz para transferine olanak sağlayan uygulama bu alanda bir ilki de gerçekleştirmiş oldu.

Türkiye ile Azerbaycan arasında ekonomik ilişkiler, yatırımlar ve iş birlikleri ile güçlenmeye devam ediyor. İki ülke arasındaki ticaret hacminin; 2021’de, 2020’ye göre enerji dahil olmak üzere yüzde 10 oranında artarak 5 milyar doları bulduğu ve 2022’nin 11 aylık döneminde ise 2021’in aynı dönemine göre yüzde 9 oranında arttığı görülüyor. Nihai hedefin ise 15 milyar dolar olarak belirlendiği belirtiliyor.

Turan, 2022 yılının Mayıs ayında kurulmuş bir finansal teknolojiler şirketi olup, tüm Türk Devletlerinde yaşayan kullanıcıların yararlanmasını sağlayacak yeni nesil bir finans uygulaması olma hedefiyle çalışmalarını sürdürmektedir.

Türkiye, Azerbaycan arasında toplamda karşılıklı olarak 30 milyar doları bulan bir yatırım hacmi söz konusu. 2022 yılı sonu itibariyle Türkiye’de ikamet eden 68 bini aşkın Azerbaycan vatandaşı bulunuyor. Bu vatandaşların en önemli sorunlarından birinin de ülkelerine para transferi sürecindeki zorluklar olarak biliniyor.

Turan, Türkiye ve Azerbaycan arasında gerçekleşen hem finansal hem sosyal etkileşimlerin en güçlü olduğu dönemde, para transferi sürecindeki zorluklara dijital bir çözüm sunarak, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri daha da güçlendirmek için büyük bir fayda sunuyor.

Türkiye ile başlayan yolculuğumuzu kısa sürede Azerbaycan’a ulaştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz

Turan’ın Azerbaycan açılımı ile ilgili konuşan Turan Kurucusu ve CEO’su Özgür Bayraktar: ‘Turan ile Türk Devletleri’ni ekonomik olarak birbirleriyle yakınlaştırmak en önemli hedeflerimizden biri. Bu vesile ile Türkiye ile Azerbaycan arasında daha önce yapılmamış bir şekilde tamamen çağımızın gerekliliğinde, dijital dünya odaklı bir para transferi geçidi kurmanın mutluluğunu yaşıyoruz. 2023 yılında Özbekistan’a da komisyonsuz para transferini başlatmayı hedefliyoruz’’ dedi.

Türk Devletleri’nin finansal uygulaması olmayı hedefleyen Turan 2022 yılı Ekim ayında 45 milyon TL değerleme üzerinden tohum öncesi yatırım almıştı.

YouTube, içerik üreticilerini tepkisini çeken argo kurallarında değişikliğe gidiyor

Popüler video akış platformu YouTube, içerik üreticilerinin argo ve küfür yüzünden olumsuz etiklenen içerikleri için kurallarda değişiklik yapmaya hazırlanıyor. Bu yeni değişiklikle beraber geçtiğimiz Kasım ayında uygulamaya koyulan belirli içerik türlerinin daha reklamveren dostu hale getirilmesi planlanıyor.

YouTube’un reklamverenlere uygun içerik yönergelerinde yapılan bu değişiklik, platformun küfür ve şiddete yaklaşımını elden geçirdi. İçerik üreticilerinin olumsuz yaklaşımları, YouTube tarafından dinleniyor ve çeşitli çözümler geliştiriliyor.

YouTube sözcüsü Michael Aciman, “Son haftalarda birçok içerik üreticisinden bu güncellemeyle ilgili haber aldık. Bu geri bildirim bizim için önemli ve endişelerini gidermek için bazı ayarlamalar yapmaktayız. Paylaşacak daha çok şeyimiz olur olmaz içerik üretici topluluğumuzla kısa süre içinde iletişime geçeceğiz.” dedi.

Kasım ayında YouTube, şiddet tanımını, “adlandırılmış gerçek bir kişiye yönelik veya şok edici deneyimler (vahşi toplu katliam gibi) yaratmak için üretilmiş eylemler” içeren oyun içi şiddet içeriği dahil olmak üzere gerçek dünya tasvirlerinin ötesine genişletti. Şirket, “standart oyundaki” kanın iyi olduğunu, ancak yalnızca bir videonun ilk 8 saniyesinden sonra sorun olmayacağını söyledi. Tüm bölüm, daha iyi ya da daha kötüsü için yorum için bolca yer bıraktı.

Küfür politikasındaki değişiklikler daha sertti. YouTube, tüm küfürlerin önem derecesine göre farklılaştırılmak yerine bir araya getirileceğini duyurdu. Ayrıca, yeni politikaya göre başlıkta, küçük resimlerde veya videonun ilk 7 saniyesinde veya video boyunca sürekli olarak kullanılan küfür kullanan kişiler reklam geliri elde etmeyebileceği gibi büyük sorunlar da yer alıyor.

İçerik üreticiler, erişimlerini ve reklam uygunluklarını sınırlayan yeni kısıtlamalarla bazı videoların erişim konusunda sorun yaşadığını açıkladı. RTGame‘i yöneten YouTube içerik üreticisi Daniel Condren, bu hafta bir milyondan fazla izlenen bir videoda politika değişikliğinin kendi kanalı üzerindeki etkisini araştırdı. Condren, yaklaşık bir düzine videonun paraya çevrildiğini ve temyiz talebinin reddedildiğini gördükten sonra son haftalarda yaptırım değişiklikleriyle uğraşıyor.

Condren Twitter’da “Bu devam ederse tüm geçim kaynağımın gerçekten risk altında olduğunu hissediyorum. Bunun olmasına bile çok üzüldüm ve bunu çözmek için yapabileceğim hiçbir şey yok gibi görünüyor.” dedi.

YouTube’un bu konu hakkında nasıl bir yol izleyeceği oldukça meram ediliyor. Eski videolar için özel bir karar alınıp alınmayacağı ya da yeni düzenlemeyle beraber hangi kuralların esnetileceği henüz bilinmiyor.

Amazon, Prime üyeliğinin ucuz bir versiyonunu test ediyor

Amazon, kullanıcılarına çeşitli avantajlar sunduğu Prime aboneliğinin daha ucuz olan bir planını test ediyor. Hindistan’da yapılan testlere göre müşteriler, iki günde ücretsiz teslimat ve reklam destekli Prime Video gibi popüler avantajlara daha düşük bir fiyata erişim sağlıyor.

Prime Lite adı verilen yeni abonelik, adından da anlaşılacağı üzere özelliklerin kısılmış halini kullanıcılarla buluşturuyor. Seçili kullanıcılar için Prime Lite, yıllık 12 dolar (999 Hindistan rupisi) indirimli fiyatla sunuluyor. Bu, yılda 18 dolar (1499 Hindistan rupisi) veya aylık 2.20 dolar (179 Hindistan rupisi) olarak fiyatlandırılan normal Prime üyeliğine uygun fiyatlı bir alternatifi oluyor.

Amazon‘un Prime üyeliği, 2016’dan beri Hindistan’da yer alıyor. Bir süredir yıllık 12 dolar olarak fiyatlandırılan üyelik, Aralık 2021’de fiyatını 18 dolar oldu. ABD’de Prime aboneliği yıllık 139 doları veya aylık 14.99 dolar alternatif fiyatlarıyla kullanıcılara sunulduğu biliniyor. 

Amazon, Prime Lite üyeliğinin avantajlarını Hindistan web sitesinde listeledi. Yeni teklif, Amazon’un Hindistan’da Prime Gaming’i piyasaya sürmesinden sadece haftalar sonra geliyor. Oyun odaklı hizmet, Amazon Prime ve Prime Video abonelerini tamamlayıcı nitelikte oluyor.

Prime Lite paketinde, normal Prime aboneliğine oranla çeşitli farklılıklar yer alıyor. Yukarda da bahsettiğimiz gibi kargoların 2 günde teslim edilmesi ve reklamlı Prime Video ile beraber Prime Music, EMI, Prime Gaming ve ücretsiz birçok e-kitaba erişim sağlanamıyor. 

Amazon Prime Lite şu an için sadece sınırlı sayıda kişi tarafından test ediliyor. Test sürecinin tamamlandıktan sonra herkese açılıp açılmayacağı hakkında herhangi bir bilgi bulunmuyor. Amazon Prime aboneliğinin ülkemizde aylık 7.90 TL olduğunu düşünürsek Lite aboneliğinin açılmasıyla beraber nasıl bir yol izleneceği oldukça merak ediliyor.