Ana Sayfa Blog Sayfa 261

Yapay zeka destekli sağlık teknolojileri geliştiren Volta Medical, 36 milyon euro yatırım aldı

Volta Medcal

Ritm bozuklukları kalp atışının düzensizleşmesini çözmeyi amaçlayan Volta Medical, düzenlenen Seri B turda 36 milyon euro yatırım aldı. Vensana Capital tarafından yönetilen tura Lightstone Ventures ve mevcut yatırımcı Gilde Healthcare katıldı. Girişimin aldığı toplam yatırım 70 milyon euro’nun üzerine çıktı.

2016 yılında Julien Seitz, Théophile Mohr Durdez ve Clément Bars tarafından kurulan Volta Medical, hastalar için klinik sonuçları iyileştirmek amacıyla aritmi tedavisi (Ritm bozuklukları) prosedürleri sırasında kardiyak elektrofizyologlara yardımcı olmak için yapay zeka yazılımı geliştiriyor. Girişim, yüksek veri koruma standartlarına sahip veri odaklı tıbbi cihazlar geliştirerek kardiyak aritmi yönetimini iyileştirmeyi hedefliyor.

Girişimin ilk ürünü VOLTA VX1, kardiyologlara dağınık elektrogramlar adı verilen spesifik anormal elektrogramların gerçek zamanlı olarak tanımlanmasında yardımcı oluyor. FDA tarafından onay aldığı için de ürünün oldukça güvenli olduğu görülüyor.

Volta Medical CEO’su ve kurucu ortağı Theophile Mohr Durdez, “Kalıcı ritm bozukluğu olan hastalar için kardiyak ablasyon prosedürlerinde kesinliği ve tutarlılığı geliştirmeye yönelik kritik bir ihtiyaç bulunuyor. Bu hastaların yarısı tekrar tedavilere ihtiyaç duyduğundan, doktorların hastalığı daha iyi anlaması ve hasta sonuçlarını büyük ölçüde iyileştirmesi için araçlara ihtiyacı bulunuyor. VOLTA’nın VX1’inin tam da bunu tutarlı ve tekrarlanabilir bir şekilde yapma potansiyeline sahip olduğuna inanıyoruz. Ürünlerimizi daha fazla doğrulamak ve dünya çapında erişimi genişletmek için ortaklık kurarken destekleri ve güvenleri için Vensana, Lightstone ve Gilde ekiplerine çok minnettarız.” dedi. 

Vensana Capital’in kurucu ortağı Justin Klein, “Ekibin ürünlerini çok sayıda yüksek kaliteli klinik deneye yatırım yaparak doğrulama taahhüdünü alkışlıyoruz. Volta’nın yenilikçi yapay zeka yazılımının bu zorlu prosedürlerin etkinliğini ve verimliliğini dönüştüreceğinden eminiz.” dedi.

Fransa merkezli girişim, fonları yeni ürün geliştirmeyi hızlandırmak, ek klinik deneyleri desteklemek, ABD’de satış yapmaya başlamak ve daha fazla yasal onay almak için kullanacağını açıkladı.

Vestel, geleceğin teknolojilerini CES 2023’te tanıttı

Vestel, Las Vegas’ta düzenlenen CES 2023 etkinliğinde sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunan ve hayatı kolaylaştıran teknolojilerini dünya pazarlarına tanıttı. Dünyanın önde gelen teknoloji markalarının yer aldığı fuarda Vestel’in e-mobilite vizyonu, her ölçekte elektronik üretim hizmeti sunduğu otomotiv uygulamaları, herkes için akıllı hayat perspektifi, sektöre öncülük ettiği elektrikli araç şarj çözümleri ve hayatı kolaylaştıran ürünleri dikkat çekti

Fuarda, yapay zeka, IoT ve big data alanlarındaki başarılı çalışmalarıyla dünyanın dev üreticilerinin yer aldığı Home Connectivity Alliance’ın (HCA) etkinliğine katılan Vestel CEO’su Turan Erdoğan, CES gibi dünyanın teknoloji devlerini buluşturan bir fuarda Türkiye’yi temsil etmenin gururunu yaşadıklarını kaydederek, şunları söyledi: “Vestel olarak, deneyimimiz, vizyonumuz, entelektüel gücümüz ve teknolojik yetkinliklerimizle küresel bir oyuncu olarak varlığımızı pekiştirmeye; sürdürülebilir kârlılığa, verimliliğe ve tasarrufa odaklanarak daha iyi ve yaşanabilir bir dünyaya daha fazla katkı sunmaya devam ediyoruz. Küresel bir teknoloji şirketi olma vizyonumuzu, HCA gibi platformlar ve CES gibi dünya genelinde teknolojiye yön veren organizasyonlar ile güçlendiriyoruz.”

“Akıllı şehir ve akıllı ev sistemleriyle pazardaki güçlü oyunculardan biriyiz”

Vestel’in nesnelerin interneti konusundaki etki alanını ürün, dijital hizmet, iş birlikleri ve organizasyon katılımları ile genişletmeye devam ettiğini aktaran Erdoğan, “Yapay zeka yazılımları ve IoT konusundaki yetkinliklerimizle geliştirdiğimiz akıllı şehir ve akıllı ev sistemleriyle pazardaki güçlü oyunculardan biri olarak IoT alanında standartların oluşması için de sorumluluk almayı sürdürüyoruz. Bu yolculukta HCA yönetim kurulu üyeliğimiz bize önemli katkılar sağlıyor. Birlikte çalışabilirlik, akıllı ve bağlantılı bir yaşam deneyiminin temel değerlerinden biridir. Bu nedenle diğer şirketlerle iş birliği yapıyor ve IFTTT ekosisteminde senaryolar hayata geçiriyoruz. Ayrıca, uzun ömürlü ev aletleri sektöründe lider diğer markalarla birlikte çalışabilirlik ve enerji tasarrufu çözümleri sunmak için Home Connectivity Alliance Yönetim Kurulu’na katıldık. Herkes için daha akıllı yaşam perspektifiyle tüketicilerimize ve iş ortaklarımıza benzersiz deneyimler yaşatmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Akıllı hayat deneyimi sunan Veezy uygulamasını HCA ekosistemine entegre etmenin mutluluğunu da yaşadıklarını sözlerine ekleyen Erdoğan, “Her akıllı ürün ve dijital hizmeti, son kullanıcılara kusursuz bir akıllı ev deneyimi sunmak için geliştiriyoruz.  Akıllı televizyonlarla başlayan yolculuğumuzda şimdi akıllı beyaz eşyalar ve onlara eşlik eden dijital hizmetleri de en son teknolojiyle sunuyoruz. Ayrıca, birinci önceliğimiz olan siber güvenlik konusunda sektör lideri girişimlere ve gelişmelere yakın olmak için de Connectivity Standards Alliance’a (CSA) katıldık” diye konuştu.

“Sürdürülebilirlik farkındalıkla başlar”

Bağlantılı cihazlar tüketiciler için yeni bir olasılıklar dünyasının kapılarını açıyor. Sürdürülebilirliğin farkındalıkla başladığının da altını çizen Turan Erdoğan, bu bakış açısıyla bağlantılı cihazlarla tüketicilere daha önce hiç olmadığı kadar enerji ve su tüketimi içgörülerini sunabildiklerini, ayrıca enerji tasarrufuna katkıda bulunan uzun ömürlü ürünlere odaklandıklarını söyledi.

Vestel’den kişiye özel batarya çözümleri

CES Fuarı’nda son teknoloji ürünlerini gözler önüne seren Vestel, yedek akü tasarımını, çeşitli tiplerde e-bisiklet akülerini ve akü şarj cihazı çözümlerini sergiledi. Kişiye özel batarya çözümleri sunan Vestel, Ar-Ge çalışmaları sonucunda geliştirdiği tıbbi cihazlar, ev aletleri, elektrikli araçlar ve telekom endüstrisi için Li-Ion batarya paketleri sunuyor. Vestel, mobilitenin büyümesi için kritik öneme sahip olan yüksek kaliteli e-bisiklet akülerine yönelik artan talebi karşılamak için de bisiklet endüstrisindeki iş ortaklarına EN50604-1 sertifikalı üst düzey akü çözümleri geliştiriyor.

Enerji Depolama Sistemleri pazarına da giren Vestel, telekom sektöründe kullanılan lityum iyon yedek depolama bataryalarının seri üretimine 2023 yılında başlayacak. Zorlu sıcaklıklarda çalışabilmesi için akıllı bir ısıtıcı ile tasarlanan ürün, daha kolay servis için uzaktan kumandanın yanı sıra hırsızlık önleyici GPRS modülü ile birlikte geliyor.

Araç içi eğlence ve bilgi ekranlarını bir araya getiriyor 

Vestel, CES’te iki araç içi ekran çözümünü ve elektronik üretim hizmetlerini de sergiledi. Vestel’in tüm araç içi ekran çözümleri, müşterilerin ihtiyaçlarına göre farklı uygulama ve yazılım çözümleriyle kullanıcılara sunulabiliyor. Araç içi ekran çözümleri, telematik, elektronik kontrol üniteleri tasarlayıp üretebiliyor ve çeşitli uygulamalar için elektronik üretim hizmetleri sunuyor. Bu ürünlerde tüm mekanik ve elektronik bileşenleri, gerekli yazılım çözümleri ve ekranlarda kullanılan arayüzlerin tasarımları Vestel mühendisleri tarafından yapılıyor. Hem sürücüler hem de yolcular için en iyi kullanıcı deneyimini sağlamak amacıyla kullanıcılara daha geniş bir ekran deneyimi sunan ilk kokpit çözümünü sunan Vestel, araç içi eğlence ve bilgi ekranlarını bir araya getiriyor.

Kullanıcılar araç içi ekranlardan Veezy ile evdeki klimayı çalıştırabiliyor, en yakın elektrik şarj istasyonunun nerede olduğunu kontrol edebiliyor. Vestel, ikinci kokpit çözümünde ise, çığır açan dijital cluster ve bilgi-eğlence ekranı ile birleştirilmiş 3D Artırılmış gerçeklik HUD sistemini sunuyor.

En iyi pişirme deneyimi

Vestel, CES’te sergilediği Be A Chef dijital servisi ile de kullanıcılara ünlü şefler tarafından hazırlanan tarifler ve ipuçları ile şef gibi yemek yapma fırsatı sunuyor. Be A Chef’in arkasında çalışan adım adım pişirme algoritması sayesinde tüketicilere şeflerin mutfaklarında kullandıkları pişirme teknikleri sunularak en iyi pişirme deneyimi yaşatılıyor.

Vestel’in bağlantılı ürünleri, tüketicileri manuel olarak kontrol edilen fiziksel ürünleri kullanmanın sınırlamalarına bağlamadan yeni olasılıklar dünyasının kapılarını aralıyor. Yıkayıcı grubu akıllı ürünler için İndir ve Kullan dijital hizmeti ile son kullanıcılara ürün kontrol panelinde verilenlerden daha fazla programa erişim imkanı sunan Vestel, akıllı çamaşır makinesi ve akıllı çamaşır kurutma makinesi After Wash dijital servisleri ile de son kullanıcılar için birbirine bağlanabilirliğin keyfini yaşatıyor. Kullanıcılar, çamaşır makinesi programı bittikten sonra, VeeZy uygulaması ile o yük için en uygun çamaşır kurutma makinesi programını görebiliyor.

Dünyanın önde gelen teknoloji şirketleri ile de imzaladığı lisans anlaşmalarıyla EVC ürünlerini dünyanın 158 ülkesine ulaştırıyor. Yenilikçi çözümleriyle EVC pazarındaki gücünü kanıtlayan Vestel, son ürünlerini CES Fuarı’nda sergiledi.

İnsansız hava araçları geliştiren Altitude Angel, 5 milyon dolar yatırım aldı

Geliştirdiği teknolojiyle insansız hava araçları için yenilikçi üzerinde çalışan Altitude Angel, düzenlenen turda 5 milyon dolar yatırım aldı. Yatırım, BT Group‘un Dijital birimindeki kuluçka ekibinden geldi.

2014 yılında Richard Parker tarafından kurulan Altitude Angel, güvenilir veri ve hizmetleri hızlı ve kolay bir şekilde entegre etmek için UTM/U-Space çözümlerinin kullanılmasını veya oluşturulmasını mümkün kılan bir UTM (Bütünleşik Güvenlik Cihazı) yazılım sağlayıcısı olarak karşımıza çıkıyor.

Şirketin birinci taraf çözümleri ayrıca, LVNL (Hollanda) ve Avinor (Norveç) dahil olmak üzere dünyanın önde gelen havacılık otoritelerine ve kuruluşlarına güç vererek, onları drone trafiğini güvenli bir şekilde ulusal operasyonlara yönetme ve entegre etme konusunda yeni yeteneklerle güçlendiriyor.

Altitude Angel tarafından geliştirilen ARROW, Reading, Oxford, Milton Keynes, Cambridge, Coventry ve Rugby üzerinde hava sahasını kapsayan 165 millik bir drone koridoru yaratan Project Skyway’in üzerine inşa edilen temel teknoloji oluyor. Project Skyway ile birlikte BT Group ortak bir anlaşma yapıyor ve iş birliklerinin kapısı açılıyor.

Altitude Angel

BT Group, İngiltere’nin önde gelen sabit ve mobil telekomünikasyon ve ilgili güvenli dijital ürün, çözüm ve hizmet sağlayıcısı olarak lanse ediliyor. Ayrıca 180 ülkedeki müşterilere yönetilen telekomünikasyon, güvenlik ve ağ ve BT altyapı hizmetleri sağlıyor.

Altitude Angel’ın ARROW kule ağını kurmak ve yönetmek için BT Group, bağlantı, ağ altyapısı ve ölçeklendirme uzmanlığını sağlayacak. BT Group, altyapının otomatik, akıllı drone denetimleri ve perakende drone teslimatları için ticari yardım sunmanın yanı sıra, Altitude Angel’ın yazılımının ana distribütörü olarak hizmet verecek.

Şirket, acil servislere ve savunma sektörüne daha iyi yetenekler kazandıracak bu teknolojinin akıllı şehirlerin büyümesini kolaylaştıracağını düşünüyor.

Altitude Angel CEO’su ve kurucusu Richard Parker, “BT Group ile Altitude Angel, Birleşik Krallık’ta otomatikleştirilmiş ticari drone operasyonlarını büyük ölçekte günlük bir gerçeklik haline getirme tutkusunu paylaşan bir ortağa sahip. ARROW teknolojimizi BT Group’un önemli iletişim altyapısı ile birleştirerek ARROW’u hızla geniş kitlelere ulaştırabiliyoruz.” dedi.

Altitude Angel, aldığı yatırımı ticari ve perakende kullanım durumlarını destekleyerek ARROW teknolojisinin yaygınlaşmasını hızlandırmak istiyor. Aynı zamanda droneların temel hizmetlerin sunulma biçiminde devrim yaratmasının önünü açacağını söylüyor.

İki şirket arasında yapılan anlaşmayla beraber Altitude Angel’ın teknolojisini uzun mesafeli drone uçuşlarına izin verecek şekilde geliştirme, temel ve gerekli olan ürünlerin daha hızlı teslimatını desteklemek için kullanılacak. 20230 yılında 45 milyar sterlinlik bir pazarda yer almak için önemli bir ilk adım oluşuyor.

Türk Telekom CEO’su Ümit Önal: “TT Ventures ile girişimleri dünyaya açan bir köprü olacağız”

Bu yıl 5-8 Ocak tarihlerinde Las Vegas’ta gerçekleşen dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı CES’in odağında yapay zekâdan sürdürülebilirliğe, otonom araçlardan enerji yönetimine, dijital sağlıktan akıllı şehirlere kadar birçok konu yer alırken, girişimcilik de öne çıkan başlıklardan biri oldu. Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, CES’te girişimler için ayrılan alanda, PİLOT mezunlarıyla bir araya geldi.

“Dünya sahnesine Türk markaları çıkarmak, girişimcilik ekosisteminin güçlenmesiyle mümkün”

CES’te açıklamalarda bulunan Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, “Dünya sahnesine Türk markaları çıkarmanın ancak ülkemizdeki girişimcilik ekosisteminin güçlenmesiyle mümkün olacağını düşünüyor, teknolojide dışa bağımlılığı azaltacak her tür çalışmayı milli görev olarak görüyoruz. TT Ventures çatısı altındaki kurumsal girişim hızlandırma programımız PİLOT ile girişimlere doğru büyümenin ve değer yaratmanın kapılarını açıyoruz. Bu motivasyonla San Francisco’da açtığımız TT Ventures Ofisi ile girişimleri dünyaya bağlayan bir köprü olmayı hedefliyoruz. Böylece ülkemizden çıkan değerli fikirleri, teknoloji ve inovasyonun kalbinin attığı Silikon Vadisi üzerinden dünyaya açıp, dünyadaki yenilikçi fikirleri ise ülkemize taşıyarak buradaki ekosistemi güçlendireceğiz. Bu girişimlerden 3’ünün yatırımcıları ABD menşeili; çocuklar için beyin egzersizi uygulaması sunan MentalUP, şarj istasyonu çözümü sunan girişimimiz Bluedot ve kısa film izleme mobil uygulaması Cineshort.” dedi

CES’te bu yıl girişimcilik konusunun çok güçlü şekilde ele alındığını belirten Önal, “Bu yıl CES’e katılan PİLOT mezunu; Online Ebeveyn ve Yetişkin Danışmanlık Platformu Kidolog; Filolar için dinamik rota yönetimi çözümü Optiyol, yapay zekâ tabanlı desen ve doku üretim yazılımı şirketi MYTH.AI, elektrikli araçlar için enerji transfer çözümü Car4Future, toplama ve teslimat süreçlerini otonomize eden online market çözümü Speedy Market ile bir araya gelmekten mutluluk duydum. Dünyaya açılmaya hazırlanan girişimlerimizin her zaman yanındayız, onlara gönülden başarılar diliyorum” dedi.

Girişimcilik ekosistemi TT Ventures’la güçleniyor

Bugüne kadar PİLOT’tan mezun olan 104 girişime toplamda yaklaşık 30 milyon TL nakit destek verirken, girişimlerin 2022 yılı sonunda sağladıkları istihdam yaklaşık 2 bine yaklaştı.

Bugüne kadar PİLOT mezunlarından 45’i çeşitli yatırımcılardan yatırım alarak proje ve fikirlerini geliştirme fırsatı yakaladı.

2022 sonunda, TT Ventures’ın esnek yatırım modelleriyle daha çok girişime ulaşmasını mümkün kılacak “TT Ventures Girişim Sermayesi Yatırım Fonu” hayata geçirildi. Bu fon ile büyüme potansiyeli yüksek, teknoloji odaklı girişimlere yatırım yapılması; fonun yatırımcılarına da stratejik ve finansal fayda sağlanması amaçlanıyor.

TT Ventures ile bugüne kadar sağlık, enerji, eğitim, yapay zekâ ve telekomünikasyon alanında faaliyet gösteren 13 şirkete yatırım yapıldı.

Çocuk aktivite sektörünü dijitalleştiren yerli girişim: Hipokid

Hipokid, çocuk aktivitesi arayan ailelerle bu aktiviteleri sunan kurum ve kişileri buluşturan dijital pazar yeridir. Evren Büyük Kepkep tarafından kurulan yerli girişim, Workup’ın 10. döneminden mezun oldu.

Hipokid bugün binlerce çocuğa ve aileye ulaşıyor. Girişim hakkında daha fazla bilgiye ulaşmanız için videomuzu seyredebilirsiniz.

WhatsApp, resmi proxy desteğini global çapta kullanıma sundu

Popüler mesajlaşma uygulaması WhatsApp, proxy desteğini global çapta aktif hale getirildiğini açıkladı. Bu haberle beraber bağlantılarının engellenmesi veya kesilmesi durumunda kullanıcıların WhatsApp’a erişimini sürdürmesine izin verecek.

Bir proxy seçmek, kullanıcıların dünyanın dört bir yanındaki gönüllüler ve kuruluşlar tarafından insanların özgürce iletişim kurmasına yardımcı olmaya adanmış sunucular aracılığıyla WhatsApp’a bağlanmasına olanak tanıyor. WhatsApp, proxy aracılığıyla bağlanmanın, uygulamanın sağladığı gizlilik ve güvenlik düzeyini koruduğunu ve kişisel mesajların uçtan uca şifreleme ile korunmaya devam edeceğini söylüyor. Şirket, mesajların proxy sunucuları, WhatsApp veya Meta dahil olmak üzere aradaki hiç kimse tarafından görülmeyeceğini söylüyor.

Platform, “2023 için dileğimiz, bu internet kesintilerinin asla yaşanmamasıdır. İran’da aylardır gördüğümüz benzeri kesintiler, insanların insan haklarını ihlal ediyor ve insanları acil yardım almaktan alıkoyuyor. Bu kesintilerin devam etmesi durumunda, bu çözümün güvenli ve güvenilir iletişime ihtiyaç duyulan her yerde insanlara yardımcı olacağını umuyoruz.” şeklinde açıklama yaptı.

Yeni seçenek, uygulamanın en son sürümünü çalıştıran tüm kullanıcılar için ayarlar menüsünde bulunuyor. WhatsApp, internet erişiminiz varsa, proxy oluşturmuş güvenilir kaynaklar için sosyal medya veya arama motorlarında arama yapabileceğinizi söylüyor. Bir proxy’ye bağlanmak için WhatsApp ayarlarınıza gitmeniz ve “Depolama ve Veri”ye dokunmanız ve “Proxy”yi seçmeniz gerekiyor. Ardından, “Proxy Kullan”a dokunmanız ve proxy adresini girmeniz ve bağlanmak için “Kaydet”e dokunmanız yeterli oluyor.

Bağlantı başarılı olursa, bir onay işareti göreceksiniz. Hala bir proxy kullanarak WhatsApp mesajı gönderemiyor veya alamıyorsanız, bu proxy engellenmiş olabilir. Bu durumda, farklı bir proxy adresi kullanarak tekrar deneyebilirsiniz. WhatsApp, üçüncü taraf bir proxy kullanımının IP adresinizi proxy sağlayıcı ile paylaşacağını da belirtiyor. 

Stellantis, otonom sürüş sistemlerini hızlandırmak için aiMotive’i satın aldı

Stellantis, gelişmiş yapay zeka ve otonom sürüş yazılımlarının lider geliştiricisi aiMotive‘in satın alma sürecinin tamamladığını duyurdu. Bu satın alımla beraber otonom araç teknolojilerinde yeni bir boyuta geçiş yapılacak.

“aiMotive’in satın alınması, sürdürülebilir bir mobilite teknolojisi şirketi olma yolculuğumuzu hızlandıracak ve Dare Forward 2030 hedeflerimizi gerçekleştirmemize katkı sağlayacak.” şeklinde konuşmasına başlayan Stellantis Baş Yazılım Sorumlusu Yves Bonnefont, “aiMotive’in ileri seviyede uzmanlığı sayesinde, yapay zekamızı ve otonom sürüş çekirdeği teknolojimizi geliştirecek, küresel becerilerimizi genişletecek ve tamamen yeni STLA AutoDrive platformumuzun orta vadeli gelişimini destekleyeceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.

aiMotive Kurucu ve CEO’su László Kishonti ise, “2015 yılında herkes için mobilitenin geleceğini şekillendirecek teknolojiler geliştirmek üzere bir şirket kurdum. Yedi yıl sonra Stellantis’in çabalarına katkıda bulunabildiğimiz ve milyonlarca müşterinin otomobilini daha iyi, daha güvenli ve daha akıllı hale getirmek için birlikte çalışabildiğimiz için çok mutluyum.” dedi.

aiMotive, operasyonel bağımsızlığını koruyarak Stellantis’in bir yan kuruluşu olarak faaliyet gösterecek. Kurucu László Kishonti, CEO olarak şirketi yönetmeye devam edecek. Ayrıca aiMotive; aiSim, aiData ve aiWare ile pazarda faaliyet göstermeye de devam edecek. Bunun dışında bu kilit alanlardaki teknoloji çözümlerini üçüncü parti müşterilere sunmaya da devam edecek. Stellantis, aiMotive’i denetlemek için bir yönetim kurulu kuracak, ancak şirket özerkliğini ve hızlı yenilikçi çözümlere yönelik bir startup yaklaşımını korumaya devam edecek. 

Workup Girişimcilik Programı’nın 10. döneminden mezun olan 8 girişim

Türkiye İş Bankası’nın ana desteği ile 5 yıldır kesintisiz sürdürülen girişim programı Workup’ın 10. dönem girişimleri düzenlenen Demo Day etinliğiyle beraber mezun oldu. İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran’ın katılımıyla gerçekleştirilen etkinlik, mezun girişimlerin gelişim yolculuklarını paylaştı.

2017’de başlayan Workup Girişimcilik Programı’na, toplamda 15 binin üzerinde başvuru yapıldı ve yüzlerce girişimle bir araya gelindi. 140 girişimin kabul edildiği programdan 10. dönem ile birlikte toplamda 100 girişim mezun oldu. Program kapsamında girişimler, şimdiye kadar toplam 15 milyon dolar yatırım aldı.

Workup’ın 10. dönem mezunları

Abonesepeti: Kullanıcıların aboneliklerini başlatma, yönetme, sonlandırma ve daha fazlasını yapmasına yardımcı olan bir abonelik yönetim platformu.

Finso: Tüketici kredilerini dijitalleştirerek, son kullanıcıların fiziki mağazalarda ve e-ticarette alışverişlerini tamamlamasını sağlayan yazılım.

F-Ray: Halka açık veya halka kapalı tüm şirketlerin anında algoritmik finansal analiz ve değerlendirmelerini yaparak, finansal tablo yorumlayıcılarına zaman ve verimlilik kazandıran makine öğrenmesi yazılımları geliştiren girişim.

Hipokid: Çocuk aktivitesi arayan ailelerle bu aktiviteleri sunan kurum ve kişileri buluşturan dijital pazaryeri.

İnteraktif Kredi: Borç alacak ilişkisi içerisindeki tarafların geri ödeme gücünün tespit edilmesi, vadelerin ve limitlerin belirlenmesi konusunda yeniden bir güven skoru oluşturarak kullanıcılara yapay zekâ tabanlı karar desteği için finansal raporlar sunan yazılım.

Kaira Network: Web 3.0 toplulukları için çoklu zincir, merkezi olmayan, kullanıcıların sosyalleşirken sansürden korkmadan etkileşim kurmalarına, içerik oluşturmalarına ve token ödülleri kazanmalarına olanak tanıyan sosyal ağ girişimi.

Magnus: Yapay zekâ tabanlı portföy optimizasyon ve robo danışmanlık platformu sunarak yatırımcıların risk profili, beklentileri ve kısıtları doğrultusunda optimal varlık dağılımı sağlayan platform.

Memotive: Çalışanlarının deneyimlerini iyileştirerek motivasyon ve bağlılıklarını artırmak isteyen kurumsal şirketler için temas noktalarını dijitalleştiren ve tek platforma toplayan uygulama.

Mercedes-Benz, 2030’a kadar 10.000 elektrikli araç şarj istasyonu kurmaya hazırlanıyor [CES 2023]

Alman otomotiv markası Mercedes-Benz, elektrikli araçların şarj gibi temel sorunlarına cevap vermek için CES 2023‘te 2030 yılına kadar 10.000 elektrikli şarj istasyonu kurmayı planladığını açıkladı. Tesla ve GM’nin ardından Alman otomobil üreticisi, 2030 yılına kadar ABD ve Kanada’dan başlayıp daha sonra Çin, Avrupa ve diğer önemli pazarlara genişleyerek şarj planını paylaştı.

Mercedes-Benz, kendi markasını taşıyan şarj ağının Kuzey Amerika kısmında toplam 2.500 yüksek güçlü şarj cihazı ile büyüteceğini söyledi. Şirketin basın açıklamasında, bu istasyonlardaki şarj hızlarının 350 kW’a ulaşacağı ve her istasyonda 30 adede kadar şarj cihazı bulunacağı belirtildi. Şarj cihazları herkese açık olsa da Mercedes-Benz sahipleri özel istasyonları önceden rezerve edebilecekler.

Mercedes-Benz, kuracağı yeni ağı ana arterlere yakın, uygun perakende ve servis noktalarına yakın, önemli şehirler ve kentsel nüfus merkezleri etrafında yerleştirecek.

Mercedes-Benz, EV şarj cihazı şirketi ChargePoint‘i de by girişime ortak olarak seçti. Otomobil üreticisi daha önce ChargePoint ile başka bir şarj hizmeti olan Mercedes me Charge üzerinde çalıştı.Bu hizmet, birkaç mevcut şarj ağını Mercedes-Benz müşterileri için tek bir ağda aşağı yukarı bir araya getiriyor.

Mercedes-Benz Group AG Yönetim Kurulu Başkanı Ola Källenius, “Mercedes-Benz, pazardaki en iyi elektrikli araçlar için inanılmaz olarak görülen her şeyi zaten sunuyor. Elektrik dönüşümünü hızlandırmak için şarj deneyiminin de buna ayak uydurmasını sağlamamız gerekiyor. Müşterilerimiz, elektrikli araç sahipliğini ve uzun mesafeli seyahatleri zahmetsiz hale getiren çekici bir şarj deneyimini hak ediyor. Bunun inşa edilmesi için bekle ve gör yaklaşımı benimsemeyeceğiz. Bu yüzden global bir şarj ağı başlatıyoruz. Müşterilerimiz için Mercedes-Benz sahipliğinin bir başka ayırt edici özelliği ve şirketimiz için değer yaratma potansiyeline sahip bir varlık olması için tasarlanmıştır. MN8 Energy ve ChargePoint gibi güçlü ve deneyimli ortaklarla faaliyetlerimize Kuzey Amerika’da başlamaktan heyecan duyuyoruz.” dedi.

Şarj ağının ülkemizi kapsayıp kapsamayacağı henüz bilinmiyor.

Yapay zeka temelli atık yönetim platformu Swatchloop, 1.33 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Tekstil atıklarının daha verimli dönüşümünü gerçekleştiren ve geri dönüşüm süreçlerinin  izlenebilirliğini gerçekleştirerek tekstilde sürdürülebilirliği sağlayan yapay zeka temelli atık  yönetimi platformu Swatchloop, 1.33 milyon dolar değerlemeyle Organik Kimya’dan yatırım aldı. Girişimin Lonca Girişimcilik Merkezi’nin yedinci döneminden mezun olduğunu sizlere daha önce aktarmıştık

Atık sorununa tekstil sektöründen başlayarak çözüm getirmeyi amaçlayan Swatchloop, sektörün çevreye yarattığı atık problemini azaltmak, verimli geri dönüşümü gerçekleştirerek  ekonomik etki yaratmak ve atık problemine çözüm olmak amacıyla geri dönüşümde  dijitalleşmeyi sağlamakta. 

Tekstil atıklarını çok kısa sürede dijital dünyaya taşıyan, yapay zeka sayesinde geri dönüşüm  süreçlerini optimize eden, bu sayede firmalara zaman ve para kazandırmayı hedefleyen Swatchloop, atık satış kazancını en az 4 kat arttırmayı, geri dönüşümde işçilik maliyetini yüzde 60 azaltmayı ve verimliliğin yüzde 40 artmasını sağlıyor.  

Swatchloop sadece kumaş atıklarına değil; karton, plastik, aksesuar, kağıt gibi tekstil  üretimden kaynaklanan farklı atık tiplerine de odaklandığı için farklı sektörlerde de  kullanılabilen bir girişim olarak karşımıza çıkıyor.  

Swatchloop’ TÜBİTAK 1512 Yeşil Büyüme Çağrısı’na kabul edilerek desteklenmiş, Kadem  İnovasyonda Kadın 2022 ön kuluçka kategorisi ve Techxtile Startup Challenge 2022 Level-up ikincisi, Gelecek Vadeden Girişimler Kadın Girişimci kategorisi birincisi olmaya hak kazanmıştır.  

“Tekstilin Sıfır Atık Platformu” olma vizyonu ile sürdürülebilirlikte bir marka olmayı  hedeflediklerini belirten Swatchloop ekibi, Organik Kimya şirketinden aldıkları yatırımın bu  hedefe hızlıca ulaşmalarında katkısının çok önemli olduğunu ve alınan yatırımın teknolojilerini  ilerleterek, global çapta büyük bir etki yaratmada yardımcı olacağını söyledi. 

Organik Kimya’nın geçmişi, Luigi Kaslowski’nin tekstil endüstrisi için elyaf, iplik, özel tekstil  kimyasalları ve makine ticareti yapmak üzere Elkasan’ı kurduğu 1924 yılına dayanmaktadır.  Bugün, çeşitli sektörlerde dünyanın her yerindeki binlerce müşteriye hizmet veren, inovasyona  ve sürdürülebilirliğine önem veren, küresel bir şirket olarak, teknoloji girişimi Swatchloop’a ilk  tohum öncesi yatırım yaparak desteklemeye kararı vermiştir. Bu iş birliğinin tekstil sektörü  için sürdürülebilir değer yaratmaya katkı sağlaması ön görülmektedir.