Ana Sayfa Blog Sayfa 255

Apple, karma gerçeklik gözlüğü için Disney ile iş birliği yapıyor

Apple, uzun zamandır üzerinde çalıştığı karma gerçeklik gözlüğüne özel içerikler üretmesi için Disney ile iş birliği yapıyor. Yapılan ortaklıkla beraber popüler olan dizi, film ve oyunların karma gözlüğe entegre edileceği tahmin ediliyor.

Apple‘ın, karma gerçeklik kulaklığı için sanal gerçeklik içeriği geliştirmek üzere The Walt Disney Company de dahil olmak üzere birkaç medya ortağıyla görüşmelerde bulunduğu söyleniyor. Ortaya çıkan son raporlara göre gözlük, Sony Group ile ortaklaşa geliştirildi. VR için iki adet ultra yüksek çözünürlüklü ekran, harici kamera ve artırılmış gerçeklik için bir dizi geçiş modunu bünyesinde barındırıyor.

Apple’ın ayrıca gözlükle uyumlu çalışabilmesi için kendi Apple TV+ materyalini güncellediği söyleniyor. Karma gözlük, kullanıcıların sanal dünyada bir yanıt elde etmek için gerçek dünyadaki nesneleri kullanmasına izin veriyor. Gözlüğün bu yıl bahar aylarında düzenlenecek olan etkinlikte piyasaya çıkması bekleniyor. Fiyat konusunda ise cihazın yaklaşık olarak 3.000 dolar bandında olması bekleniyor.

Tasarım açısından gözlük, Meta Oculus Quest gibi piyasadaki diğer kulaklıklara benzer bir yapıya sahip olacak. Rakiplerine oranla daha şık bir tasarıma ve hafif bir yapıya sahip olacağı söyleniyor. İnç başına 3.000 piksele kadar iki adet yüksek çözünürlüklü mikro OLED ekranın sürükleyici bir görüntüleme deneyimi sağlayacağı düşünülüyor. Ayrıca çevresel görüş için yan tarafta ekstra bir ekranın da olabileceği iddia ediliyor.

Diğer Apple markalı ürünlerle beraber ortaklaşa çalışacak cihazın içerik üreticileri için de yeni bir alan oluşturacağı tahmin ediliyor. Şirketin karma gerçeklik gözlükleriyle beraber ne gibi yenilikler getireceği oldukça merak ediliyor.

Lonca Girişimcilik Merkezi’nin sekizinci dönemine kabul edilen 9 girişim

İnovatif fikirlerin ortaya çıkartılması ve desteklenmesi amacıyla Kuveyt Türk tarafından 2017 yılında kurulan Lonca Girişimcilik Merkezi, ülkemizin girişim ekosistemini geliştirmeye ve girişimcileri desteklemeye devam ediyor. Aradan geçen sürede 3 bine yakın başvuru alan ve 73 girişimi mezun eden Lonca Girişimcilik Merkezi, kısa sürede Türkiye’nin en etkin kuluçka merkezleri ve girişim hızlandırma programları arasında yer almayı başardı.

80 bin TL hibe desteği, 25 bin dolar yatırım imkânı

Girişimcilere, ürün geliştirme süreçlerinde ve acil masraflarında kullanabilecekleri hibe desteğinde bulunan Lonca, bugüne kadar girişimcilere 2,5 milyon TL’den fazla nakit hibe katkısı sundu. Yeni dönemle birlikte startup’lara nakit hibe desteğini 80 bin TL’ye yükselten Lonca Girişimcilik Merkezi, kuluçka programına kabul edilen girişimlere 25 bin TL, programa düzenli olarak devam eden girişimlere 25 bin TL ve DemoDay’e çıkmaya hak kazanan girişimlere ise ilave 30 bin TL nakit hibe desteğinde bulunuyor. Lonca, startup’lara ayrıca 6 ay süren eğitim, proje bazlı mentorlük, kuluçka hizmeti, cihaz geliştiren girişimcilere 20 bin TL Ar-Ge desteği, özellikle FinTech’ler için API ve bu konuda özel mentorlük gibi birçok alanda katkı sağlıyor. Ürünü hazır olan girişimlere Kuveyt Türk ile iş birliği yapma fırsatı da sunuluyor.

Lonca’nın sekizinci döneminde kuluçka programına kabul edilen 9 girişim ve faaliyet alanları:

Agriverts: Sera ve dikey tarım tesislerine yapay zekâ tabanlı uzaktan algılama, bilgisayarlı analiz ve kontrol sistemleri geliştiren yüksek teknoloji girişimidir.

Harcy: Tekstil atıklarından geri kazanım yolu ile daha uygun fiyatlı, sağlık dostu ve çevre dostu bina cephe ısı yalıtım malzemesi üreten girişimdir.

Microhobist: Gelecekte güvenle tarım yapabilmek için ekolojik döngüden ilham alarak oluşturulan, aynı zamanda verimsiz toprakları canlandıran sürdürülebilir postbiyotik bitki gelişim ürünü üretmekte olan girişimdir.

Pooly: Aynı rotada yolculuk eden, aracı olan ve olmayan kişilerin birlikte ulaşmalarını sağlayan yapay zekâ ve deep learning entegrasyonlu mobil uygulaması.

Qpien: İşletmelerin LiveChat, WhatsApp, Instagram, Facebook, Telegram, Twitter, SMS hatta E-mail gibi tüm popüler kanallardaki müşteri mesajlarını, yorumlarını ve pazaryerlerinden gelen müşteri sorularını tek bir ekrandan kolayca yönetebilmelerini sağlayan, işletmeler için tasarlanmış bulut tabanlı bir omni-channel müşteri iletişimi ve otomasyonu platformudur.

RateMe: Moda markalarının ve pazaryerlerinin satışlarını artırmak, verimliliklerini iyileştirmek ve ölçeklenmelerini sağlamak için e-ticaret süreçlerinin her aşamasında yüksek değerli veriler üretebilecekleri ve bu verilerden yararlanabilecekleri yapay zekâ destekli çözümler geliştiriyor.

Robeff: İç ve dış ortamlarda kullanıma uygun elektrikli sürücüsüz teslimat robotları geliştiren bir teknoloji şirketidir. Gelişmiş otonom sürüş algoritması ve fonksiyonel tasarımı ile orta ve son kilometre teslimat süreçleri için çözümler sunmaktadır.

Scoutify: En iyi yetenekleri ekibine katmak isteyen şirketler ile pozisyona ve şirket kültürüne en uygun adayları sunan yetenek avcılarının buluştuğu bir platformdur.

Wearintels: Endüstri ve lojistik alanında yürütülen stok, üretim, montaj ve dağıtım işlemlerini akıllı sistemlerle dijitalleştirerek insan gücünü ortadan kaldırmadan iş/işçi maliyetlerini düşürmeyi, üretim/lojistik faaliyetlerin hızını artırmayı ve iş güvenliğini artırmayı hedefleyen girişimdir.

Sosyal topluluk platformu Strava, harita platformu Fatmap’i satın aldı

Dünya çapında 100 milyondan fazla kişi tarafından kullanılan etkinlik izleme ve sosyal topluluk platformu Strava, harika dış mekanlar için yüksek çözünürlüklü bir 3B global harita platformu Fatmap‘i satın aldı. Anlaşmanın mali şartları hakkında herhangi bir açıklama yapılmadı. 

2009’da kurulan Strava, önde gelen aktivite izleme hizmetlerinden biri olarak ortaya çıktı. Kullanıcılar için rotalar belirlemek, diğer kullanıcılarla sohbet etmek ve tüm eylemlerini GPS aracılığıyla kaydediyor. Strava uygulamasını kullanan bisiklet ve koşu topluluklarında özellikle popüler olduğunu kanıtladı. Platform, yürüyüş yapan kişileri de giderek daha fazla hedefliyor. Strava, geçen yıl yürüyüş yapan kişilere, dağ bisikletçilerine ve arazi koşucularına yönelik yeni bir parkur sporları ve rota seçeneği başlattı.

Fatmap ise on yıl önce kayak merkezlerine yüksek çözünürlüklü dijital haritalar sağlamak için kuruldu. Aradan geçen yıllar sonrasında şirket, zirveleri, nehirleri, geçitleri, patikaları, kulübeleri ve daha fazlasını içeren ayrıntılı haritalarla platformunu güçlendirmek için çeşitli uydu ve havacılık şirketleriyle birlikte çalıştı ve dağlık araziye giren herkesi tam olarak ne olduğunu bilmeleri için ihtiyaç duydukları bilgilerle donattı. 

Strava, kuruluşundan bu yana aralarında Sequoia Capital‘in de bulunduğu büyük destekçilerden toplamda 150 milyon doların yatırım aldı. Fatmap’in geliştirdiği tescilli 3B haritalama teknolojisinin, Strava’nın kendisini sıfırdan kopyalaması için çok fazla zaman ve kaynak gerektireceği tahmin edilebiliyor. Bu nedenle, Fatmap’in doğrudan satın alınması daha mantıklı oluyor.

Strava’nın uzun vadeli hedefleri arasında Fatmap’in çekirdek platformunu kendi platformuna taşımak bulunuyor. Strava kimlik bilgileriyle Fatmap uygulamasında oturum açan üyeler, Fatmap özelliklerine kolayca erişebilecek. Strava ve Fatmap şimdilik ayrı ürünler olarak kalacak olsa da Strava, teknik entegrasyon gerçekleştikten sonra Fatmap’in bağımsız bir ürün olarak yaşayıp yaşamayacağına gelecekte karar vereceğini söyledi.

Meta, Messenger için uçtan uca şifreleme ile beraber yeni özellikler getiriyor

Meta, dünyanın en çok kullanılan mesajlaşma servislerinden biri olan Messenger için uçtan uca şifreleme özelliğini kullanıma sundu. Güvenlik önlemlerinin arttırıldığı bu özellikle beraber birbirinden farklı yeni özellikler de uygulamaya eklendi.

Geçtiğimiz aylarda Meta, Instagram DM’lerini Messenger’a bağlayan bir entegrasyon başlatmıştı. Messenger için çok sayıda ilgi çekici yeni özellik, şirket tarafından resmen onaylandı. Görüşmelerin güvenliği için uçtan uca şifreleme özelliği aktif edildi. Özel sohbet ifadeleri ve temaları için destek, bağlantı önizlemeleri ve durum aktifliği, öne çıkan yenilikler arasında yer alıyor. 

İşte öne çıkan özellikler:

  • Sohbet temaları: Listedeki ilk özellik Sohbet temaları oluyor. Uçtan uca şifreli sohbetlerde konuşmalarınızı kişiselleştirmenize ve geliştirmenize yardımcı olmak için şirket, sohbet temalarını ekledi. Uçtan uca şifrelenmiş sohbetler için artık statik renk ve gradyan temaları dahil olmak üzere temalar belirleyebilirsiniz.
  • Özel Sohbet Emojileri ve Tepkileri: Kullanıcılar artık uçtan uca şifreli sohbetlerdeki emojileri ve tepkileri tamamen özelleştirebilecek.

  • Grup profil fotoğrafları: Kullanıcılar artık farklı grup sohbetleri için farklı grup fotoğrafları seçebilecek.
  • Bağlantı önizlemeleri: Meta, kullanıcıların internet sitesini veya sayfayı gerçekten ziyaret etmeden önce bağlantının bir önizlemesini alabilmeleri için sohbetlere bağlantının bir önizlemesini oluşturuyor.
  • Aktif Durum: İnsanlar, ne zaman arayacaklarına karar vermelerine yardımcı olan bu özelliği kullanarak ne zaman çevrimiçi olduğunuzu görebiliyor. Gizliliğinizi artırmak istiyorsanız, bu seçeneği devre dışı bırakmaya da karar verebilirsiniz.
  • Android’de baloncuklar: Diğer uygulamaları kullanırken baloncukları kullanarak mesajları okuyabilir ve bunlara tepki verebilirsiniz. Etkinleştirildiğinde, yeni bir mesaj geldiğinde bir balon görünecektir.

Bu önemli özellikler, önümüzdeki günlerde daha geniş çapta erişilebilir hale gelmeden önce Meta tarafından daha fazla testten geçirilecek.

Turkcell GAME+ ve Samsung Türkiye mobil donanım alanında iş birliği yaptı

Samsung Türkiye ve bulut tabanlı oyun platformu NVIDIA GeForce NOW powered by GAME+, bulut oyun teknolojisiyle popüler bilgisayar oyunlarını mobil cihazlara getirmek için iş birliği yaptı. İş birliği kapsamında Turkcell mağazalarından veya Turkcell Pasaj’dan kontratlı Samsung A53, A73, Z serisi veya S serisi telefon alanlar, 3 aylık GeForce NOW Premium üyeliğini ücretsiz deneyimleyebiliyor. Oyunseverler hediye GeForce NOW Premium üyelikleriyle akıllı telefonlarında 1.500’den fazla PC oyununu oynayabiliyor.

Turkcell Dijital Servisler ve Çözümlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ataç Tansuğ, yapılan iş birliğiyle ilgili; “Turkcell’in dijital ekosistemindeki üstün ürün, servis ve çözümlerimizi, farklı alanlarda faaliyet gösteren güçlü markalarla yaptığımız iş birlikleriyle kullanıcılarımıza sunmaya devam ediyoruz. Bu kapsamda GeForce NOW powered GAME+ olarak, GeForce gücünü mobil cihazlara getirmek için Samsung Türkiye ile çalıştık ve Samsung Türkiye bu segmentte Türkiye partnerimiz oldu. İş birliğini genişletme hedefimiz doğrultusunda Turkcell’in üstün kalitesi ve güvencesiyle sunduğumuz premium oyun keyfini, ilerleyen dönemde markanın farklı cihaz modellerine de entegre etmeyi planlıyoruz. Oyunseverlerin cihaz alımlarını Turkcell’in satış kanallarından yapmaları yeterli.” dedi. 

Samsung Electronics Türkiye Mobil İş Birimi Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Azdemir ise “Samsung inovasyonlarının zirvesi olan Galaxy S Serisi ve tüm dünyada katlanabilir dönüşümün öncüsü olan Galaxy Z Flip4 ve Galaxy Z Fold4 cihazlarımız güçlü işlemcileri ve yüksek çözünürlüklü ekranlarının sağladığı üstün grafik ve görüntü kalitesi ile oyun oynamayı ve izlemeyi sevenlere Galaxy’nin en iyi deneyimini yaşatıyor. Turkcell ile gerçekleştirdiğimiz bu kampanyamıza oyun tutkunlarının yoğun ilgi göstereceğini düşünüyoruz. Üstelik şimdi Galaxy A Serisi modellerimizi de Turkcell ile yaptığımız iş birliği kapsamında oyun severlere 12 ay taksitle sunuyoruz.” dedi.

Bilgisayar oyunları mobil cihazda

GeForce NOW Premium aboneliği ile oyunseverler, sunuculara öncelikle erişim ve destekleyen oyunlarda hızlı performans ve yapay zeka desteği sunan RTX ON özelliğiyle en popüler bilgisayar oyunlarını kendi cihazlarında deneyimleyebiliyor. ‘Fortnite’, ‘Genshin Impact’ ve ‘Slay the Spire’ gibi binlerce oyun Samsung akıllı telefonlarda rahatlıkla oynanıyor.

‘Mobil Dokunmatik Kontrol’ özelliği devrede

Mobil cihazlarda gelişmiş oyun deneyimi için dokunmatik kontrol desteğine sahip olan GeForce NOW’ın gelişmiş mobil dokunmatik kontrolleri, mobil cihazlarda ve tabletlerde 10’dan fazla oyunda kullanılabiliyor. Kullanıcıların bu oyunları deneyimlemek için GeForce NOW uygulamasındaki yeni “Mobil Dokunmatik Kontroller” özelliğini aktifleştirmeleri yeterli.

Oyun teknolojileri geliştiren yerli girişim Ratic, tohum öncesi turda 5.27 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Ratic

Oyuncular için SuperApp geliştiren yerli girişim Ratic, düzenlenen tohum öncesi turda 5.27 milyon dolar yatırım aldı. Arısan İnce önderliğinde düzenlenen tura OXO Finans ve Alpcan Erdoğan katıldı.

 2022 yılının Nisan ayında Ali Dursun, Zeynep Dursun, Ersel R. Ekmen, Çetin Kaya Koç, Yasir Güney, ve Harun Dursun tarafından kurulan girişim, oyun üretmiyor, yeni oyun modellerinin dahil edilmesini kolaylaştıran bir geliştirici kiti ve bu yeni modellerle oyuncuların doğacak ihtiyaçlarını çözecek bir süper uygulama geliştiriyor. 

Ratic aktif şekilde oyuncular için devrim niteliğinde bir süper uygulamanın yanı sıra yeni oyun modellerinin uygulanmasını kolaylaştırmak için bir geliştirici kiti inşa ediyor. Bu hafta itibariyle geliştirilen uygulama Ratic Launcher‘ın Beta versiyonunun yayınlanması planlanıyor.

ratic

İstanbul merkezli girişimin CEO’su Ali Dursun, “Böylesine açık fikirli yatırımcıların desteğini almış olmaktan heyecan duyuyoruz. Bu finansman oyun endüstrisi için benzersiz vizyonumuzu hayata geçirmemizi sağlayacak. Ayrıca bu turda toplanan fon, şirketimizin teknik ekibini genişletmek; Ratic Launcher ve Ratic Kit’in geliştirilmesine devam etmek için kullanılacak. Bunun gerçekleşmesini mümküm kılan; ekibimizin, danışmanlarımızın, çözüm ortaklarımızın ve yatırımcılarımızın desteği için minnettarız.” dedi. 

Girişimin gelecek planları arasında sektörün hacminde büyük bir artış sağlamak yer alıyor. Sektöre yeni kazandırdıracakları dijital finans ile güçlendirilmiş oyun modelleri sayesinde girişimin teknolojilerini entegre eden oyun stüdyolarının gelirlerinde en az %50‘lik bir artış sağlaması planlanıyor. Ratic, 5 yıl içinde de pazarda %1‘lik bir dominasyon elde etmeyi planlıyor. Yıllık yaklaşık 200 milyar dolar gelir yaratan sektöre yıllık 2 milyar dolar kazandırmayı hedefliyor.

Girişim, aldığı yatırımı teknik ekibini genişletmek, hazırda bulunan ürünleri Ratic Launcher ve Ratic Kit‘in geliştirilme süreçlerine devam etmek için kullanacak.

Yapay zeka tabanlı veri etiketleme servisi sunan Co-one, 4.2 milyon Euro değerleme üzerinden yatırım aldı

Co-one 4.2 milyon Euro değerleme ile yatırım aldı. 2021 yılında kurulan Estonya merkezli, yapay zeka tabanlı veri etiketleme servisi sunan Co-one, tohum yatırım turunu Maxis Yenilikçi Fon liderliğinde tamamladı.

2021 yılında Ataberk Arman Kayhan ve Mert Menekşe tarafından kurulan ve yapay zeka firmalarının ihtiyaç duyduğu etiketlenmiş veri servisini sağlayan Co-one; görsel, video ve metin verilerinin hızlı, doğru ve güvenilir bir şekilde açıklanmasına odaklanmaktadır.

Co-one sahip olduğu Annotation Management Dashboard ile firmalar için veri etiketleme süreçlerini yönetmelerini sağlarken; Kovan App ile 3500’den fazla kullanıcıya veri etiketlerken gelir elde etme imkanı sağlamaktadır.

Maxis Yenilikçi Fon liderliğinde gerçekleşen tohum yatırım turundaki diğer yatırımcılar arasında TechOne Venture Capital, Lima Ventures, DOMiNO Ventures, Leap Investment, Chooch AI CEO’su Emrah Gültekin ve Yatırım Bankacısı Siret Ünsal yer almaktadır.

2021 yılında TRAngels liderliğinde; 1.35 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım alan ve bu süre içerisinde aylık veri etiketleme hacmini 20 kat arttıran Co-one, 2022 yılı içerisinde 9 kat büyüme göstererek yapay zeka ekosistemine katkı sağlamaya devam etmektedir.

Avrupa pazarında ilk müşterilerini kazanmayı başaran ve bunu genişletmeyi isteyen Co-one, halihazırda 35’ten fazla firmaya hizmet veriyor. Aldıkları tohum yatırım ile birlikte büyüme stratejilerini hayata geçirerek ürünlerini geliştirmeyi ve ekibi büyütmeyi planlayan şirket, Avrupa yapay zeka pazarında önemli bir rol sahibi olmayı hedefliyor.

Bu hedef doğrultusunda veri etiketlemeyi demokratikleştirerek yapay zekayı insanlığa hizmet edebilecek kaliteye ulaştırmak istiyor.

2 milyon dolar yatırım alan yerli girişim Bluedot, elektrikli araç şarjlarında geri ödeme hizmetine başladı

bluedot

Elektrikli araçlar için satış sonrası deneyimi geliştirmeyi amaçlayan bir bankacılık ve ödül platformu Bluedot, 2 milyon dolar yatırım aldı. Y Combinator’ın 2023 kış kohortuna katılacak olan girişim, ilk olarak şarj istasyonlarına odaklanıyor.

Elektrikli araç sahipleri için satış sonrası deneyimi geliştirmeyi amaçlayan yerli bankacılık ve ödül platformu Bluedot, bireysel ara sahipleri ve filo sahipleri için çeşitli fırsatlar sunuyor. Platformu kullanmak isteyen kişiler, şarj istasyonlarında kullanacakları banka kartıyla sisteme kaydoluyor. Kaydolan kişiler, anlaşmalı elektrikli araç şarj istasyonlarında kilovat saat başına 0,30 dolar tutarında sabit bir ücret alıyor. Katılımcı olmayan şarj ağlarında ise %20 geri ödeme alıyor. Müşteriler, Bluedot’un uygulamasında istasyonlar buluyor ve iş ortağı şarj şirketleriyle doğrudan ücretler için ödeme yapıyor, bu da onları birden fazla uygulama indirme ihtiyacından kurtarıyor.

Ayrıca girişimi kullanan kişiler, tüm otomotiv harcamalarında %5 nakit geri ödeme ve diğer tüm harcamalar için %2 nakit geri ödeme alıyor. Platform, kullanıcılara yakındaki alışveriş ve yemek mekanlarında ödüller sağlıyor. Arabalar şarj olurken kahve içmek isteyen kişiler ve yemek yemek isteyen kişiler, anlaşmalı yerlerde %15’e varan geri ödeme alabiliyor.

ABD Başkanı Joe Biden’ın Ağustos 2022’de imzaladığı Enflasyon Azaltma Yasası kapsamında elektrikli araç şarj projelerini kolaylaştırmak için tüm eyaletlere 1.5 milyar doların üzerinde finansmana erişim sağlıyor.

bluedot

Bluedot’un kurucu ortağı ve COO’su Selinay Filiz Parlak, “Yeni EV şarj şirketleri, sürücülerin görünürlüğünü ve erişilebilirliğini artırmak, ödeme süreçlerini optimize etmek ve şarj istasyonlarının kullanım oranını iyileştirmek için bizimki gibi çözümler arıyor. Bluedot, bu şirketlerin şarj istasyonlarını sürücüler için daha uygun ve erişilebilir hale getirmelerine yardımcı olmak için finansal teknolojiyi entegre etmeye çalışıyor. Şu anda şarj istasyonu ağlarının çoğunda kullanım %5 ile %8 arasında değişiyor. Bluedot bu oranı %15’in üzerine çıkarmayı hedefliyor. Küçük şarj istasyonu firmaları ile başladık ama hedefimiz tüm markaları finansal teknoloji ile kullanıcılar için buluşturmak.” dedi.

Parlak, Bluedot’un bir sonraki hedefinin filoları, giderleri ve ücretlendirme süreçlerini yönetmelerine ve daha iyi anlaşmalar yapmalarına yardımcı olacağını söylüyor.

Bluedot’un CEO’su ve kurucu ortağı Ferhat Babacan, “Ortaklıklar kurmayı ve demo day’e kadar anlaşmalar yapmayı hedefliyoruz. Özellikle otomobil bayiliği, şarj ağları ve otomobille ilgili harcamalar alanlarında ortaklıklar kurmayı amaçlıyoruz. Ayrıca Bluedot Fleet Card için pilot testler başlatmayı planlıyoruz.” dedi.

Bluedot, sabit ücretini sunmak için hangi şarj şirketleriyle çalıştığını söylemedi. Girişim, müşterilerin ABD’deki tüm şarj istasyonlarının yaklaşık %60’ında Bluedot uygulaması aracılığıyla şarj etmeye başlayabileceklerini söyledi.

Girişim, müşterilerin şarj alışkanlıkları, ne kadar harcadıkları, ne kadar güç kullandıkları, en çok şarj ettikleri konumlar, elektrikli araç kullanarak önledikleri karbondioksit emisyonları miktarı gibi verileri manuel olarak çekiyor. Gelecekte şirket, daha akıllı ve daha ölçeklenebilir hale getirmek için bu görevi otomatikleştirmek istiyor.

Sürdürülebilir çikolata girişimi Love Cocoa, 4.8 milyon euro yatırım aldı

Love Cocoa

Sürdürülebililirlik odağında yeni nesil çikolatalar geliştiren Love Cocoa, düzenlenen turda 4.8 milyon euro yatırım aldı. Tur, Grind, Plymouth Gin ve Betfair‘in arkasındaki yazar ve girişimci Richard Koch tarafından yönetildi.

Çikolata, dünyanın dört bir yanında keyif ve mutluluk veren bir lezzet olarak biliniyor. Bununla birlikte çikolata endüstrisi, sürdürülebilirlik (veya sürdürülebilirlik eksikliği) açısından pek de hoş olmayan bir itibar kazandı. İlerleyen süreçte çikolata eksikliğinin kapıda olduğu kaçınılmaz bir gerçek olarak görülüyor. 

Love Cocoa, bunu değiştirmek için piyasaya çıktı ve o zamandan beri insanlar ve çevre için sürdürülebilir ve etik değerleriyle tanınan bir çikolata markası haline geldi. Çikolata endüstrisinin öncülerinden birinin soyundan gelen James Cadbury tarafından kurulan girişim, çikolata işine yenilik getirmek için yatırım aldı.

Londra merkezli girişim, İngiltere’nin ilk posta kutusu dostu çikolata servisi olarak 2016 yılında hayata başladı. Artık hem lüks çikolata markası Love Cocoa hem de bitki bazlı yulaflı sütlü çikolata H!P Chocolate olarak geliştirildi. İşin merkezinde etik değerler bulunan her iki marka da ormansızlaşma ve iklim değişikliğiyle mücadele taahhütlerinin yanı sıra sürdürülebilir kaynaklı, köle içermeyen kakao ve plastik içermeyen ambalajları savunmasıyla tanınıyor.

Girişim ayrıca 2020 yılında satın aldığı her ürün için bir ağaç dikerek ‘Ağaç Dik’ taahhüdünü başlattı. Marka bugüne kadar Kuzey Afrika ve Doğu Kenya’da 1.5 milyondan fazla ağaç dikti. 

Love Cocoa kurucusu James Cadbury, “Richard ve ekibinin desteğini aldığım için çok mutluyum. Hem Love Cocoa hem de H!P Chocolate’ın stratejik gelişimini yönlendirmek ve onları rakip markalardan çikolata endüstrisinin güç merkezlerine taşımak konusunda onunla çalışmaktan heyecan duyuyorum.” dedi.

Richard Koch, “Love Cocoa ve H!P Chocolate, sürdürülebilir çikolata inovasyonunun ön saflarında yer alıyor. İşletmeyi inanılmaz yolculuğunun bir sonraki aşamasında desteklemeyi dört gözle bekliyorum.” dedi.

Girişim, bu yeni yatırımla çikolata endüstrisi için sürdürülebilirliği ve etik değerleri ön planda tutan yeni bir nesil geliştirmeye devam etmek istiyor. Yatırım, Love Cocoa markaları altında gerçek mekanda faaliyet gösteren mağazaların açılmasına yönlendirilecek. Bu sistem de ürünün perakendecilerle mevcut ortaklıkların ötesinde tüketiciler tarafından erişilebilir olacağı anlamına geliyor. Ayrıca vegan çikolata sunumunu daha fazla dağıtmak ve ekibi büyütmek için kullanılacak. 

Apple, çatlamaya dayanıklı katlanabilir ekran patenti aldı

Apple, katlanabilir akıllı telefon pazarındaki yükselişi fark ederek çatlamaya dayanıklı katlanabilir ekran patenti aldı. Şirketin bu segmentte ne zaman ürün tanıtacağı henüz bilinmezken çeşitli çalışmalar yaptığı görülüyor.

Apple‘ın katlanabilir akıllı telefonlara ilgi duyduğu uzun zamandır biliniyor. ABD Patent ve Ticari Marka Ofisi tarafından verilen en son patent, çatlamaya karşı dayanıklı olacak şekilde tasarlanmış katlanabilir bir ekranı gün yüzüne çıkarıyor. Katlanabilir cihazlar için potansiyel bir tehlike olan kırılgan yapıya karşı Apple tarafından özel bir çözüm geliştirildiği ortaya çıktı.

US-20230011092-A1 numaralı patent, esnek bir alt tabaka, ince film transistör tabakası ve koruyucu tabaka dahil olmak üzere çok sayıda tabakadan oluşan bir ekranı gösteriyor. Koruyucu tabaka, ekranın hasara en açık kısmı olan esnek alt tabakada çatlakların oluşmasını önlemek için geliştiriliyor.

Apple, çatlamaya dayanıklı ekranın yanı sıra kendi kendini onaran bir ekran için de patent aldı. Bu teknoloji, ekranın katlanabilir cihazlarla ilgili başka bir yaygın sorun olan küçük çiziklerden kurtulmasını sağlıyor. Pek çok uzman, katlanabilir bir iPhone’un olası olmadığına inansa da, katlanabilir bir iPad modelinin de geliştirilebileceğine dair raporlar bulunuyor. Bu patentler, Apple’ın potansiyel olarak katlanabilir bir iPhone piyasaya sürmeden önce teknolojiyi denemesine ve iyileştirmesine olanak tanıyor.

Yakın gelecekte Apple’dan katlanabilir bir cihaz görmemiz muhtemel görünüyor. Kendi kendini onaran ekranlarla ilgili bu yeni patent ve önceki patentler, muhtemelen Apple’ın katlanabilir aygıtının geliştirilmesinde önemli bir faktör olacak. Katlanabilir form faktörüne daha fazla dayanıklılık ve güvenilirlik getirecek.