Ana Sayfa Blog Sayfa 176

BiSU, sürdürülebilir ve karlı büyüme hedefiyle DrinkGo ile iş birliği yapıyor

Online su dağıtım firması BiSU, yatırım süreçlerinde yaşanan belirsizlikler nedeniyle hızlı teslimat modelini durdurduğunu açıklamıştı. Şirket, 29 Nisan’da kamuoyuyla paylaşılan bu kararın ardından su sipariş pazar yeri olarak faaliyetlerini kesintisiz sürdürmeye devam etmişti. Aradan geçen 10 günlük süre içinde BiSU’da yeni bir gelişme yaşandı. Fransız markası Danone’a satılan Sırma markasının yaratıcılarından Dişli ve Karabacak aileleri önderliğinde kurulan DrinkGo A.Ş. şirketi, BiSU ile stratejik bir iş birliğine gideceğini açıkladı.

Bayiler yeniden açılmaya başlıyor

Bu iş birliğiyle birlikte; hızlı teslimat servisinin Türkiye operasyonunu ve tüm operasyonel maliyetleri bu yeni oluşum üstlenecek. Ürünler, bayiler tarafından satılacak. BiSU ise sipariş üzerinden komisyon almaya devam edecek. Yeni modelle birlikte kapanan BiSU bayilerinden 21 tanesi hizmete yeniden açıldı. Bu ay sonuna kadar 40 bayinin aktif hale getirilmesi hedefleniyor. 

Hedeflerimiz için itici güç olacak

“BiSU fikrini hayata geçirdikleri ilk günden bu yana operasyonel mükemmeliyeti her zaman en büyük hedefimiz olarak belirledik” diyen BiSU Kurucu Ortağı ve CEO’su Ergin Üner, sürdürülebilir ve karlı bir büyüme hikayesi için yeni bir sayfa açtıklarını söyledi. Ergin Üner şöyle konuştu:

“Tüm ekibimiz ve tüm enerjimizle birlikte, pazardaki mevcut gücümüzü daha da artırmak için var gücümüzle çalışacağız. Bu kapsamda Dişli ve Karbacak aileleri ile hayata geçirdiğimiz yeni oluşumu çok önemsiyoruz… Dişli ve Karabacak aileleri, bilindiği gibi su markası Sırma’yı büyük bir marka haline getirdikten sonra, aynı markayı Fransız Danone’a satmıştı. Yine aynı zamanda tüm Türkiye çapında önemli bir bayilik organizasyonu kurmuş, bunu da çok başarılı bir şekilde yönetmişti. Şimdi ise BiSU’daki hızlı teslimat sürecinin tüm operasyonu DrinkGo A.Ş. tarafından yönetilecek. BiSU, operasyon maliyetlerine karışmayacak, satılan ürünlerden komisyon almaya devam edecek… Bu stratejik iş birliği, BiSU’ya maliyetlerden arınmış ve kârlı bir iş modelinin kapısını açacağı gibi, uzun zamandır hazırlığını yaptığımız yurtdışı hedeflerimiz için de itici bir güç olacak.” dedi.

BiSU’ya kayıtsız kalamazdık

BiSU modelinin doğru ve büyümeye açık bir model olduğuna dikkat çeken ve bünyesinde su markası Mila’yı da barındıran DrinkGo A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Davut Dişli ise, BiSU’nun yarattığı istihdamın ve değerin ülke ekonomisine katkısının öneminin farkında olduklarını söyledi. BiSU’nun içinde bulunduğu süreci ‘büyüme sancısı’ olarak özetleyen Dişli:

“BiSU’nun ulaştığı değer ve yarattığı istihdam çok önemli. Bizler de bu değerin çok daha iyi yerlere gelebilmesi ve hatta bir Türk markası olarak yurtdışında bizi temsil edebilmesi için elimizi taşın altına koymak istedik.” diye konuştu.

YouTube, hikayeler özelliği 26 Haziran’da kapanacak

İçerik platformu YouTube, kullanıcılar ve içerik üreticileri tarafından neredeyse unutlan hikayeler özelliğini sonlandırmaya hazırlanıyor. Şirket, 26 Haziran tarihinde hikayeler özelliğini platformdan kaldıracak.

Hikayeler formatı, hayatımıza Snapchat ile giriş yaptı. neredeyse tüm sosyal medya platformlarında öne çıkan bu özellik popüler uygulamalar dışında pek de aktif kullanılmıyor. Aktif kullanılmayan platformlar arasında YouTube da bulunuyor.

YouTube ilk olarak 2017’nin sonlarında formatı test ettiğini söyledi. Platform testlerden olumlu sonuçlar alarak daha geniş test kullanıcılarına hitap etti ve hemen ardından herkes için kullanıma sunuldu.

Snapchat formatı popüler hale getirdikten sonra son birkaç yılda birçok sosyal platformun, en önemlisi Instagram’ın bir Hikaye özelliği içerdiğini gördük. Ancak YouTube, bu özelliği ele almaktan vazgeçiyor.

Gerçekte, YouTube muhtemelen hem Hikayelere hem de TikTok tarzına ihtiyaç duymuyor. Shorts yakın zamanda hiçbir yere gitmiyor. Hizmet, içerik üreticinin izleyicileriyle hızlı güncellemeler paylaşmak için Topluluk gönderilerini kullanabileceğini de belirtti.

Video akış platformu YouTube:

“Gönderileri ve Hikayeleri kullanan içerik oluşturucular arasında, gönderilerin ortalama olarak Hikayelere kıyasla çok daha fazla yorum ve beğeni aldığını” söyledi.

26 Haziran tarihinden önce yüklenen hikayeler, yüklendikten yedi gün sonra kaybolacak.

Dünyanın ilk kargo drone’unu geliştiren Dronamics, ilk uçuşunu gerçekleştirdi

İnsansız hava kargo şirketi olan Londra merkezli Dronamics, 25 Mayıs Perşembe günü amiral gemisi Black Swan‘ın ilk uçuşunu Bulgaristan’ın Balchik havaalanında başarıyla tamamladığını duyurdu.

Dronamics’in lisanslı kargo uçağı teknolojisi artık Avrupa’daki ticari uçuşlarda kullanım için onaylandı ve bu yılın sonlarında başlaması bekleniyor. Bu uçuşlar, değişen müşteri taleplerini karşılamak için e-ticaret, ilaç, yedek parça ve çabuk bozulan işletmelere hızlı ve uygun fiyatlı bir seçenek sunacak.

Ayrıca girişim, bu önemli gelişmenin lojistik sektörünün ürün teslimatında verimliliği artırma potansiyelini ortaya koyacağını belirtiyor.

Dronamics kurucu ortağı Svilen Rangelov:

“Tasavvur ettiğimiz şeyin işe yaradığını kanıtlamak için muazzam miktarda sıkı çalışma, inanç ve çaba gerekti. Artık bir sonraki adıma, ticari faaliyetlerimizi hayata geçirmeye odaklanabiliriz ve daha fazla heyecanlanamazdık.” dedi.

2014 yılında Konstantin ve Svilen Rangelov kardeşler tarafından kurulan Dronamics, büyük, uzun menzilli insansız hava araçları geliştiren ve işleten bir kargo insansız hava yolu girişimi olarak lanse ediliyor. Hava taşımacılığını daha verimli, uygun fiyatlı ve erişilebilir hale getirerek milyonlarca insan için demokratikleştirmeyi hedefliyor.

Dronamics’in geliştirdiği Black Swan, sınıfına göre %80‘e kadar daha hızlı, %50 daha ucuz ve %60‘a kadar daha az emisyonla 350 kg‘ı (770 lb) 2.500 km (1.550 mil) öteye kadar taşıyabiliyor. Bu uzun menzilli drone modelleri, ilaç, gıda, e-ticaret ve yedek parçalar da dahil olmak üzere işletmelerin aynı gün ulaşacak şekilde uzak mesafelere sevkiyat yapmasını mümkün kılıyor. Dronamics, Avrupa’daki ilk yetkili kargo insansız hava yolu girişimi olduğunu ve IATA’nın insansız hava araçları için global stratejik ortaklık yaptığını da belirtiyor.

Girişim, geçtiğimiz şubat ayında 40 milyon dolar yatırım almıştı.

TikTok, yapay zeka destekli bir chatbot üzerinde çalışıyor

Dikey ve kısa video anlayışını hayatımıza entegre eden TikTok, yapay zeka destekli chatbot pazarına Tako ile katılıyor. Şu anda belirli pazarlarda sınırlı testlerde olan Tako, kullanıcıların tercihlerine göre yeni içerik keşfetmelerine ve videolar bulmalarına yardımcı oluyor.

TikTok arayüzünün sağ tarafında, kullanıcı profilinin ve diğer düğmelerin üzerinde görünen Tako, uygulamayla etkileşim kurmanın sorunsuz bir yolunu sunuyor. Kullanıcılar, normal şekilde yazarak Tako’ya sorular sorup öneriler isteyebiliyor. Örneğin, kullanıcılar komik videolar izleme havasındaysa, Tako’dan bazılarını önermesini isteyebiliyor. Yanıt olarak Tako, videonun adı, yazarı, konusu ve benzer içeriğe bağlantılar gibi ayrıntılarla birlikte istenen konuyla ilgili videoların bir listesini sağlıyor.

TikTok’un Tako’yu geliştirme kararı, yenilikçiliğe olan bağlılığından ve topluluğuna katma değer sağlamasından kaynaklanıyor. Yapay zeka destekli chatbot’ları gibi yeni teknolojileri deneyen TikTok, yaratıcılığa ve kültürel etkileşime ilham veren güvenli ve eğlenceli bir ortam yaratmayı hedefliyor.

Tako’nun hala deneysel aşamada olduğunu belirtiliyor. TikTok, chatbot üzerinde çalışmaya başladıktan sonra test takımındaki kullanıcılara özel mesaj göndererek yanıtların her zaman doğru olmayabileceği belirtiliyor. Bu sorumluluk reddi, OpenAI’nin ChatGPT’si ve Google’ın Bard’ı gibi diğer yapay zeka chatbot’ları ile uyumlu oluyor.

TikTok, kullanıcı güvenliğini sağlamak ve chatbot’un performansını artırmak için tüm Tako konuşmalarını inceliyor. Ancak bu uygulama, kullanıcı etkileşimleri günlüğe kaydedildiği ve saklandığı için gizlilik endişelerini artırıyor. TikTok, kullanıcıların sohbetlerini silmelerine izin verirken, kişisel bilgilerin veya veri saklama politikalarının söz konusu olup olmadığı belirsizliğini koruyor.

TikTok, Tako’nun şu anda ABD’de halka açık olmadığını açıklasa da, Filipinler de dahil olmak üzere diğer küresel pazarlarda test ediliyor. Test sürecine ülkemizin dahil edilip edilmeyeceği henüz bilinmiyor. 

GİRVAK Fellow Programı, yeni dönem başvuruları başladı

2014 yılında Türkiye’de girişimcilik kültürünü yerleştirmek amacı güden bir grup iş insanı ve girişimci tarafından kurulan Türkiye Girişimcilik Vakfı (GİRVAK), 17-24 yaş arasındaki gençleri bulup onları birey olarak donanımlı hale getirmeyi amaçladığı Fellow Programı’nın yeni dönemi için başvuruları başladı.

Program, gençlik programına katılan üniversite öğrencisi gençlere ve mezunlara geniş bir networkün kapısını açıyor. Rol modelleri ile tanışma fırsatı elde eden gençler kendi hikayelerini yaratmak için ilham alıyor ve kendilerini geliştirmek için GİRVAK’ın verdiği burstan faydalanarak güçleniyorlar.

Türkiye Girişimcilik Vakfı’nın düzenlediği Gençlik Programlarında 2014 yılından bu yana 600.000’e yakın başvuru aldı. Bugün 269 Alumni (mezun olmuş), 76 Fellow ve 55 Challenger ile 400 kişilik bir aile oluşturdu. 

GİRVAK Fellow Programı’na katılmak isterseniz buradaki linkten başvuru yapabilirsiniz.

Architecht’ten uçtan uca ödeme sistemi ürünü: BOACard

Geliştirdiği inovatif ürün ve hizmetlerle finans sektörüne güncel çözümler sunan Architecht, ödeme sistemleri alanında uçtan uca hizmet veren yeni ürünü BOACard’ı finans dünyasının kullanımına sundu. 25 Mayıs Çarşamba günü İstanbul’da gerçekleştirilen tanıtım etkinliğine üst düzey banka yöneticileri katıldı.

Architecht Genel Müdürü Ökkeş Emin Balçiçek, yaptığı açıklamada, BOACard ürünüyle kartlı ödeme sistemleri, üye işyeri ve POS ürünlerinin tek bir platform üzerinden yönetilmesine imkân sağladıklarını belirterek ürünün Visa, Mastercard ve BKM Troy şemalarını desteklediğini ifade etti.

Kart basımından kurye dağıtımına, güvenli anahtar cihazlarından saha POS firmalarına kadar tüm sistem paydaşlarıyla uçtan uca entegrasyonları tamamlanmış şekilde bütünleşik hizmet sunan bir altyapı geliştirdiklerini vurgulayan Architecht Genel Müdürü Balçiçek, BOACard’ın ilk kullanıcısının katılım finansın öncü kuruluşu Kuveyt Türk olduğunu açıkladı. Balçiçek, BOACard’ın finans sektöründe ödeme sistemleriyle ilgili tüm yasal düzenlemelere hızlı bir şekilde uyum sağlayabildiğini söyledi.

Tüm aşamalar kolayca yönetilebiliyor

BOACard ile kartlı ödeme sistemlerinde banka kartı, kredi kartı, kredili kart, sanal kart ve benzeri tüm kartlar için kartların basımından dağıtımına ve işletilmesine kadar ki tüm aşamaların kolaylıkla yönetilebildiğini kaydeden Balçiçek, aynı zamanda üye işyeri ve POS işlemleri için işyerlerinin sisteme dahil edilmesinden başlayan kapsamlı üyelik işlemleri ile zincir üye işyerlerinin de yönetilebildiğini belirtti.

BOACard’ı tek bir platform üzerinde modüler yapıda geliştirdiklerini vurgulayan Balçiçek, müşterinin ihtiyacına göre debit kart, kredi kartı, ön ödemeli kart, sanal pos ve fiziki pos gibi tüm bileşenlerin ürüne dahil edilebildiğini veya hariç tutulabildiğini ifade etti. BOACard ürününü kullanan ya da kullanacak olan bankaların fraud yönetimi ve kampanya yönetimi gibi ek modüllere sahip olacaklarını söyleyen Balçiçek, böylece bankaların kendi özel iş anlaşmalarına ya da pazarlama stratejilerine uygun olacak şekilde kapsamlı bir ürün yönetimi altyapısına sahip olacaklarının önemine değindi.

Architecht, sistemin hem geliştiricisi hem de kullanıcısı

Geliştirdikleri sistemin sektörde pek çok yönüyle fark oluşturduğunu söyleyen Balçiçek şunları aktardı: 

BOACard, paydaşlarıyla uçtan uca entegrasyonları tamamlanmış anahtar teslim bir ürün. Aynı zamanda ölçeklenebilir bir fiyatlandırma politikasına sahip. Gerçek ölçümlerle sağlam ve kanıtlanmış metriklere sahip olan BOACard ürünümüz, sürekli iyileştirmeler yapılarak geliştiriliyor. Günlük işlem sayılarında ve gün sonu işlemlerinde çok hızlı sonuçlar elde edilebiliyor. Bununla beraber üye işyeri yönetiminde zincir üye işyerleri de destekleniyor. Geniş bir entegrasyon katmanında 1.500’den fazla API kütüphanesine sahip olan sistemimizin deprem, yangın, sel gibi felaket durumlarında işletilebilmek üzere felaket durum yönetimi özelliği de bulunuyor.”

Architecht’in, BOACard’ın hem geliştiricisi hem de kullanıcısı olduğuna ve Kuveyt Türk’ün de bu ürünü kullandığına dikkat çeken Balçiçek:

“BOACard Ödeme Sistemleri, Architecht tarafından geliştiriliyor ve ilk etapta Kuveyt Türk tarafından kullanılıyor. Bu yönümüzle rakiplerimizden ayrılıyoruz. Çünkü rakiplerimizin tamamı sadece ürün sağlayıcı tedarikçi konumunda bulunuyor. Biz ise bu ürünümüzü kendimiz için en iyisini düşünerek geliştirdik. Sonrasında ise böyle bir sistemi nasıl çalıştıracağımızı uçtan uca deneyimledik, yaşadığımız zorlukları çözümledik, sağlam bir ürün yol haritası oluşturduk ve finans sektörünün kullanımına sunduk” diye konuştu.

Ödeme sistemleri teknolojilerine tüm dünyada ilgi artıyor

Pandemiyle birlikte dijital dönüşümün hızlanması birçok sektörde yeni fırsatları beraberinde getirdi. Research and Markets’e göre küresel dijital ödeme pazarının yıllık %10 büyüyerek 2027 yılına kadar 12.5 trilyon dolara ulaşacağı öngörülüyor. Bankalararası Kart Merkezi’nin açıkladığı verilere göre, 2022 yılında kartlarla yapılan temassız ödeme önceki yıla göre %77 artarak 6,62 milyar adede yükseldi. Mobil ve giyilebilir temassız ödemelerin 2022-2027 yılları arasında %221 büyümesi bekleniyor. Yaşanan bu gelişmeler FinTech sektöründe yeni girişimlerin ve ürünlerin hayata geçmesine olanak tanıyor. Ülkemizde bulunan 653 adet aktif FinTech girişiminin 257’si ödemeler alanında faaliyet gösteriyor. Birçok finans kurumu, banka ve teknoloji şirketi bu alana çok ciddi yatırımlar yapıyor.

RePG Enerji, 60 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Havanın içindeki bağıl nem ve ısı değişiminden faydalanarak elektriğe dayalı güç üreten yüzde 100 yenilenebilir, yeni nesil, yeşil enerji RePG, Keiretsu Forum Türkiye melek yatırımcıları tarafından 60 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı.

RePG teknolojisi ortamdaki bağıl nem yani gizli ısı ve atık ısıyı kullanarak bilinen enerji teknolojilerin kullanılamadığı durumlarda bile elektrik, ısıtma, soğutma ve havadan su üretebilen yeni nesil yenilenebilir enerji (türbin) teknolojisidir. RePG sistemleri ile havadaki gizli ısı, düşük sıcaklıklı atık enerji kaynakları kullanılır. Düşük ve yüksek atık ısılar ve jeotermal kaynaklar da RePG sayesinde; elektrik, ısıtma, soğutma ve su kaynağına dönüşür. 

Mikro Modül yapısı sayesinde farklı lokasyonlara mobil ve seri şekilde kurulabilir. RePG, bu ürettiği enerjiyi ve suyu bünyesinde bulunan enerji ve su depolarında muhafaza edebilir. RePG enerji teknolojisi düşük debili ve 100 derece altındaki düşük atık ısılardan pozitif enerji üretimi yapabiliyor. RePG bu sayede sahip olduğu patentli enerji teknolojisini; fabrikalar ve jeotermallerde, kazan, soba, kombi, ısı pompası, klimalar, motor çeket ve egzoslarda, veri merkezlerinde enerji ürünleri ve havadan su üretim sistemleri olarak sunuyor.

RePG Enerji Kurucusu Hasan Ayartürk, 2022 Ocak’tan itibaren  RePG Enerjiye ait uluslararası ve ulusal olarak patentin korunması ile ticarileşme faaliyetlerine Mart 2023’te başladıklarını belirterek:

“RePG Enerji’ye ait yeni nesil enerji, su üretme teknoloji ve ürünleri, toplam 22 yıllık ARGE ve RePG’nin kuruluşu itibariyle 8 yıllık ARGE ve ÜRGE  süreci ile toplam 30 yılda geliştirildi.” dedi.

3-4 kıtada ve 10’dan fazla  ülkede farklı coğrafyalarda olmak istiyoruz

RePG Enerji’ye dair verileri de paylaşan Ayartürk:

Mart 2022’den başlayarak son 12 ayda Melekler ve Stratejik yatırımcılardan 1,5 milyon euro yatırım alan RePG’nin, 2016’dan itibaren aldığı çekirdek ve erken aşama yatırım miktarı 5.5 milyon euro. 2023 yılı sonuna kadar “Serie A” yatırım turu ile öncelikli Sanayi ve Su ürünlerinde “Seri Üretim” ve “Scale Up” amaçlı yatırım turunu başlattık. Keiretsu Forum Türkiye melek yatırımcıları tarafından aldığımız 60 milyon dolarlık yatırım ile de büyümeye devam edeceğiz. 2023 yılı sonuna kadar en az 2 kıtada ve 3-4 ülkede başarılı referansları ve 2024 sonuna kadar 3-4 kıtada ve 10’dan fazla  ülkede farklı coğrafyalarda Gizli-Isı ve Atık Isı enerji ve su ürünlerimizin üretim ve satışını hedeflemekteyiz. Dünyaya Türk enerji ve su teknolojisi ve ürünleri ihraç etmek, dünyanın ihtiyacı olan karbon salınımı hedefleri ve sürdürülebilirlik alanlarında en öncü derin enerji teknoloji startup firması olarak RePG adını duyurmak istiyoruz.

48 patent başvurusu yaparak 6 farklı uygulama alanında ürün geliştirdik

Öte yandan RePG Enerji ve Su teknolojileri sayesinde bireyler, evler, kurumlar, iş yerleri, fabrikalar ve şehirler kendi enerji ve suyunu gizli ısı ve atık ısılardan çok düşük maliyetlerle üretebilir hale gelecek. RePG Enerji olarak 2015 yılından bu yana geliştirdiğimiz derin teknolojiyi 25+ AR-GE ve ÜR-GE ekibiyle 48 patent başvurusu yaparak;  Konut, Sanayi, Araç, Klima, Veri Merkezi, Su olmak üzere 6 farklı  uygulama alanında ürün geliştirdik. Patent Effect 2022 yıl bazındaki raporuna göre 22 patent ile en fazla patent başvurusu olan girişimler kategorisinde birinci sıradayız.

RePG ürünlerinin yatırımın geri dönüş oranları rakiplerine kıyasla çok daha kısa

RePG teknoloji düşük atık ısıdan (40°-100°C) temiz enerj üretebilen benzersiz bir teknolojidir. Bilinen teknolojiler ile bu düzeyde düşük atık ısıdan verimli elektrik elde etmek mümkün değil. RePG’nin teknolojisi modüler ve esnektir, bu nedenle ortamın şartlarına uygun olarak mikro, midi, makro boyutlarda makinalar üretebilmekte ve akıllı sistemleri ile ortamın şartlarına göre makinaların devreye girmesini aksi halde çalışmamasını sağlayarak maksimum enerji verimliliği prensibi ile çalışmaktadır. Bu nedenlerle, RePG ürünlerinin yatırımın geri dönüş oranları rakiplerine kıyasla çok kısa zamanda alınabilmektedir.

5 ila 10 kat daha verimli ve avantajlı

RePG’nin çekirdek enerji teknolojisi ise gizli ısıdan enerji ve su üretimidir. Bu patentli teknoloji dünyada ilk defa RePG tarafından ticarileştirilebilmiştir. Çekirdek enerji teknolojisi aynı zamanda RePG’nin AWG (Air Water Generation) yani havadan su üretim teknolojisini ilk 7 patenti içinde kapsar. Bu teknoloji sayesinde RePG rakiplerine kıyasla ortamın şartlarına göre 5 ila 10 kat daha verimli ve avantajlıdır. Dünyada bağıl nem yani havadaki nem ve ısı farkından  (gizli ısı) enerji üretim çalışmaları 10 yıllardır devam etmektedir, çok çok düşük miliwatlar seviyesinde ve çok nemli ortamlarda sonuçlar rakipler tarafından elde edilmiştir ama ticarileşmemiştir.  RePG Enerjiye ait patentlerin dünya çapındaki tescili 6 yıl sürdü ve toplam 48 adet başvuruya erişildi. 2024 yılı sonuna kadar 100’den fazla patent başvurusuna ulaşacağız.  RePG ayrıca, Türkiye dahil 193 farklı ülkenin üye olduğu ve tüm patent kurumlarının bağlı olduğu WIPO Global Awards için ulusal tescilli ‘Ozmoz ile Elektrik Üretim Sistemi’ adlı patenti ile binlerce buluş ve başvuru içinden ilk 25’e girerek finalistler arasında yerini almıştır.” şeklinde konuştu.

Neuralink, insanlı testler için FDA onayı aldı

Elon Musk tarafından kurulan makine – insan etkileşimi odaklı Neuralink, uzunca bekleyişin ardından ilk testlerini insanlar üzerinde yapmak için US Food and Drugs Administration’dan (FDA) onay aldı. Bu çığır açan gelişme, Musk’ın beyinleri bilgisayarlara bağlama vizyonunu gerçeğe bir adım daha yaklaştırıyor.

Neuralink, insanlarda görüş ve hareketliliği geri kazanmak için mikroçiplerden yararlanmayı amaçlarken, aynı zamanda engelli bireylere bilgisayar ve mobil teknoloji kullanımında yardımcı olmayı hedefliyor. Maymunlar üzerinde başarılı bir şekilde test edilen çipler, beyin sinyallerini yorumlayabilme ve Bluetooth üzerinden cihazlara bilgi aktarabilme özelliğiyle geliyor.

Daha önce Neuralink’in FDA onayı, güvenlik endişeleri nedeniyle reddedilmişti. Ancak şirket o dönemden itibaren önemli ilerleme kaydetti ve son onay, Neuralink ile FDA arasındaki sıkı çalışmanın ve iş birliğinin bir kanıtı oluyor.

Neuralink, denemeler için katılımcı alma planlarını henüz açıklamamış olsa da şirket gelecekte teknolojisini geniş bir yelpazedeki bireyler için erişilebilir hale getirmeye hevesli görünüyor.

Uzmanlar, Neuralink’in beyin implantlarının geniş çapta kullanılabilir hale gelmesinden önce hem teknik hem de etik zorlukları ele almak için kapsamlı testlerin gerekli olduğu konusunda uyardılar. Bu testler, olası endişeleri ele alırken teknolojinin güvenilirliğini ve etkinliğini sağlayacak.

Neuralink’in duyurusu, felçli bir adamın sadece düşünerek yürümesini sağlayan bir beyin implantları sistemi geliştiren İsviçreli araştırmacıların heyecan verici bir buluşunun ardından geldi. Bu başarı, beyin-bilgisayar arayüzlerinin engelli bireylerin yaşamlarını dönüştürmedeki inanılmaz potansiyelini gösteriyor.

Neuralink, çalışmasına başlamak için FDA onayı almış olsa da, şirket henüz gönüllü aramıyor. Bu, Neuralink ekibinin FDA ile yakın işbirliği içinde yaptığı inanılmaz çalışmanın sonucu oluyor. 

Microsoft Store, uygulamalara yapay zekanın oluşturduğu inceleme özetleri ekliyor

Microsoft Build 2023 konferansında Microsoft, şirketin uygulama mağazası Microsoft Store‘a gelişmiş kullanıcı deneyimleri sunmak için yapay zekadan (AI) yararlanacak güncellemesini açıkladı. Dikkate değer eklemeler arasında, uygulamaları araştırma ve seçme sürecini basitleştirmek için tasarlanmış, yapay zeka tarafından oluşturulan bir inceleme özeti özelliği yer alıyor.

Yakında çıkacak yapay zeka tarafından oluşturulan inceleme özetleri, kullanıcılara uygulama incelemelerine kısa bir genel bakış sunarak kapsamlı geri bildirimleri gözden geçirme ihtiyacını ortadan kaldırmayı amaçlıyor. Microsoft, yapay zekanın gücünden yararlanarak uygulama araştırma sürecini kolaylaştırmayı ve genel müşteri deneyimini iyileştirmeyi planlıyor. 

İnceleme özetlerine ek olarak Microsoft, Microsoft Store’da AI Hub adlı özel bir bölümü tanıttı. Bu bölüm, Microsoft topluluğu ve harici geliştiriciler tarafından geliştirilen en iyi yapay zeka merkezli uygulamaları vurgulamayı amaçlıyor. Luminar Neo, Descript, Podcastle, Kickresume, Play.ht, Copy.ai ve Tripnotes gibi uygulamalar AI Hub’da öne çıkan uygulamalar arasında yer alıyor.

Microsoft ayrıca Partner Center’da yapay zeka tarafından oluşturulan anahtar sözcükleri kullanıma sunarak geliştiricilerin uygulamalarını kullanıcılara daha iyi sergilemelerine olanak tanıyor. Yapay zeka teknolojisinden yararlanan Microsoft Store, geliştiricilerin meta verilerini ve diğer ilgili sinyalleri kullanarak uygulama keşfedilebilirliğini artıracak. Ayrıca, kullanıcılar artık her uygulamaya birden fazla kategori atama seçeneğine sahip olacak ve bu da geliştiricilere daha geniş bir müşteri tabanına ulaşmak için değerli bir araç sağlayacak.

Belirli bir çıkış tarihi henüz onaylanmamış olsa da Microsoft, kullanıcılara özelliğin yakında tanıtılacağına açıkladı.

ChatGPT iOS uygulaması, 11 ülkede daha aktif edildi

OpenAI tarafından geliştirilen dünyanın en popüler chatbot’u ChatGPT için geliştirilen mobil uygulama 11 ülkede daha aktif hale getirildi. İlk olarak ABD’de piyasaya sürülen uygulama, gün geçtikçe daha fazla ülkede aktif hale geliyor.

ChatGPT uygulaması, bilgisayar ve iPhone arasında senkronize edilen konuşma geçmişiyle web sitesinin çalıştığı gibi çalışırak oldukça işlevsel görünüyor. ChatGPT Plus aboneleri, uygulama aracılığıyla GPT-4’e erişebilirerek daha hızlı yanıt alabiliyor. Uygulamanın, web sitesine kıyasla insanların OpenAI’ın Whisper konuşma tanıma özelliği aracılığıyla ses girişini kullanmasına olanak tanıyan yeni bir özelliği de bulunuyor.

Şimdilik yalnızca iPhone’larda kullanılabilen uygulamanın iPad sürümünün ne zaman geleceği açıklanmadı. Android uygulamasının geliştirilme aşamasında olduğu da belirtildi.

ChatGPT’nin küresel olarak akıllı telefonlarda ne zaman kullanıma sunulacağı konusunda OpenAI “yakında” dedi. Genişlemenin kendisi ve yapay zekaya erişimin sürekli olarak kolaylaştırılması, politikalar üzerindeki küresel tartışmayı hızlandırıyor.  

OpenAI CEO’su Sam Altman, şirketin gelecek düzenlemeler çerçevesinde çalışamayacağına karar vermesi halinde ChatGPT’yi Avrupa Birliği’nden çekme olasılığını ifade etti. Bu arada, Alphabet CEO’su Sundar Pichai, yapay zeka yönergelerini yürürlüğe koymak için Avrupa Komisyonu ile yakın bir şekilde çalışıyor.

Uygulama, Arnavutluk, Hırvatistan, Fransa, Almanya, İrlanda, Jamaika, Kore, Yeni Zelanda, Nikaragua, Nijerya ve Birleşik Krallık’taki iOS kullanıcıları için aktif edildi. Ülkemizde ne zaman aktif edileceği hakkında henüz herhangi bir bilgi bulunmuyor.