Ana Sayfa Blog Sayfa 1069

BIC Angels, global düşünen girişimler için Berlin programına başvuruları bekliyor

BIC Angels, global potansiyeli bulunan girişimlere Avrupa’nın en büyük ekosistemlerinden Berlin’in kapılarını açmaya devam ediyor. BIC Berlin programına bu yıl hem erken hem de ileri seviye girişimler başvurabilecek. Programa katılmak isteyen girişimlerin, 27 Şubat tarihine kadar BIC Angels websitesi üzerinden başvurularını yapması gerekiyor.

2016’da melek yatırım aşamasındaki ve erken aşamadaki girişimlere 10 yatırım yaparak başarılı bir yıl geçiren BIC Angels girişimcilere, BIC Berlin programı ile, yeni bir fırsat yaratıyor.

BIC Angels Kurucusu Dr. Joachim Behrendt, İstanbul ve Berlin ekosistemleri arasında köprü görevi de gören BIC Berlin programı kapsamında Rainmaking Loft, Berlin Partner, IHK Berlin, Westech Ventures gibi iş ortakları ile birlikte hareket ettiklerini belirtti. Behrendt, başarılı girişimleri Avrupa’nın en büyük ekosistemlerinden biri olan Berlin’e taşıyarak onlara global hareket edebilme fırsatını sunduklarını belirterek sözlerine şöyle devam etti; “BIC Berlin Programı, global başarıyı hedefleyen girişimlere, bir ay boyunca Berlin’de çalışma ortamı, network ve finansal anlamda destekler sunmayı amaçlıyor. 2016 bizim için verimli ve yatırım dolu bir yıl oldu. 2017’de daha da başarılı çalışmalara imza atmak istiyoruz.”

Global potansiyeli bulunan girişimciler dünyaya Berlin’den açılıyor

BIC Angels, Berlin Programı kapsamında, projelere bir ayın sonunda başarılı oldukları takdirde çalışma vizesi, şirket kurma ve yatırım alma konularında önemli destekler sağlıyor. Geçtiğimiz Eylül ayında BIC Berlin programı kapsamında erken aşamada desteklenen, mikro-influencer marketing platformu Influanza , şu anda elde ettiği olumlu dönüşler neticesinde, BIC Angels desteği ile operasyonlarını Berlin’de devam ettirmek için hazırlıklar yapıyor. Yine daha önce BIC Angels tarafından Berlin’de iş modellerini test etme fırsatı yakalayan, gezginler ile yerel rehberleri bir araya getiren platform LocalGuddy, haftalık yüzde 10 büyüme ile 40 ülkeye yayılmayı başardı.

Son başvuru tarihi 27 Şubat olan BIC Berlin Programı’na katılmak isteyen girişimciler, BIC Angels websitesi üzerinden başvurularını gerçekleştirebilirler.

Başvuru linki: http://bicangels.com/tr/girisimciler/basvuru-formu/

Etohum, Girişimcilik Zirvesi’nde 2017 için seçtiği 17 girişimi açıkladı

Etohum Girişimcilik Zirvesi 2017, binden fazla katılımcıyla gerçekleştirildi. Etohum içerisine bu yıl 17 girişim seçildi. Seçilen girişimler kendilerini tanıtma ve tam olarak ne yaptıklarını anlatmak amacıyla mini bir sunum yaptı. Her geçen yıl projeler gelişiyor, alanlar değişiyor, son teknolojiler göz önünde bulundurularak girişimciler fikirlerini hayata geçiriyor. Seçilen girişimler Şubat ayında gerçekleştirilecek olan Startup Turkey‘e katılıp mentorlardan özel geri bildirimler alıp yatırımcılara karşı sunum yapacaklar. Girişimlere bu zorlu girişimcillik serüvninde başarılar dileriz.

İşte Etohum 2017 girişimleri

Motor-in: Motosiklet kullanıcıları için sosyal bir platform olmayı ve onlara yardım desteği sağlayan bir mobil uygulamadır. Motor-in, motosiklet sektörü içerisinde yer alan markalar, distribütörler, servis noktaları, Vloggerlar ve özellikle motosiklet kullanıcıları arasında köprü olmayı, ülkemizde motosiklet kültürünün yerleşmesine katkıda bulunmayı hedefleyen bir sosyal platform olmayı amaçlamaktadır.

Urbansurf: Seyahat edenlerin küçük gruplar halinde sosyalleşip deneyimlerini paylaşmasını sağlayan bir uygulamadır. Urbansurf benzer kafa yapısındaki kullanıcıları ve yerlileri buluşturup, şehri keşfetmelerini, birbirinden öğrenmelerini ve yeni arkadaş edinmelerini sağlar.

Papirux: Bulut tabanlı ve kişi bazlı bir hafıza sistemidir. Kullanıcılar toplantı notları ve açıklamalarını, proje planlarını memolar şeklinde sistem üzerinde yayınlanabiliyor, uygun kişilerle paylaşabiliyor. Doküman paylaşımındaki temel sorunlar olan sahipsiz doküman problemleri, doküman bulamama problemlerine çözüm buluyor.

Gymanya: Kullanıcılar her zaman ve her yerde, spor ekipmanına ihtiyaç duymadan, belirlenen hedeflere göre antrenmanını yapabilecekler. HD video antrenmanları, online spor salonu ve 10 haftalık beslenme programı ile Gymanya kullanıcıları spor yapmanın yanı sıra hedeflerine daha hızlı ulaşabilir.

Bot Analytics: Bot’lar için “conversational analytics” aracıdır. Messenger/Slack/Wechat/Kik gibi ürünlerin chatbot’ları üzerinden konuşmaların analizini yapar ve bağlılığını ölçümler. Seyahat, bankacılık, ticaret,haber ve daha pek çok sektörde kullanılabilir.

Go Maint Me: tesislerin elektrik, su, asansör ve teknoloji ekipmanları gibi demirbaşların kayıtlarını ve bakım süreçlerini yöneten akıllı bir yazılımdır. Demirbaşların kayıt edilmesinden, bakımlarının yürütülmesine, yedek parcalarının stoklanıp, uygun standartlarda çalışmasını kontrol eden alt yapı odaklı yönetim sistemidir.

Bilemezsin: Kullanıcıların hava durumundan magazine her şeyin üzerine bahis yapabilecekleri sosyal bahis platformudur. Ekşisözlük eklentisi olarak 2012’de başlayan Bilemezsin, 2016’da mobil uygulama ve hızlı tüketim içerik websitesi olarek yeniden açıldı. Bilemezsin’de kullanıcılar dijital puanlarıyla gündemdeki konuları tahmin etmek için bahse girebilir veya gündemi takip edebilir.

Fofomo: Kullanıcıların bulundukları veya gitmek istedikleri şehirlerdeki canlı müzik etkinleri ve mekanları görebilmelerini ve takip edebilmelerini sağlayan mobil uygulamadır. Fofomo’da haftanın tüm canlı müzik etkinlikleri listelenir, en popüler mekanlar ve programlar takip edilebilir ve seçilen etkinlikler, canlı bildirimler ile takip edilebilir.

Taşeron Bankası: Devletler tarafından ihale edilmiş projeleri alan müteahhitler için taşeron ekip ve taşeron firma bulabilmelerini sağlayan bir platformdur.

Fosefi: Fikir ve içerik sahiplerinin; TV ve film endüstrisinden alıcılarla buluşturan dünyanın ilk online içerik pazaryeridir. Fosefi, içeriklerin ve yeni içerik fikirlerinin yayın haklarının ticaretinin keşfedilmesine, alınıp satılmasına ve sponsor bulunmasına online ve global olarak imkan sağlamaktadır

Evdekiyardımcım: İnternet üzerinden gündelik ev temizlik hizmeti sağlayan bir platformdur. Ev tipine ve temizlik ihtiyaçlarına göre; kullanıcı istediği yer ve zamanda kolayca online sipariş verebiliyor, referanslı, mülakat ve deneme temizliklerinden geçmiş ekiplerden güvenilir, kaliteli hizmet alabiliyor. Sektörde bir ilk olan Organik Temizlik ile yeni bebeği olan ailelerde fark yaratıp, Bana Özel hizmeti ile de farklı ev işleri için saatlik hizmet sunmaktadır.

StartupScore: Yatırımcıların geleceğin büyük firmalarını bulma şanslarını arttırması ve startup kurucularının takımlarını doğru şekilde bulup başarı şanslarını arttıracak psikometrik ölçümler ve analizler sunar. Metrikleri olmayan girişimlerin ölçümlenmesi için kredibilite problemini çözmek adına ekip uyumu, girişimcilik ruhunu ölçerek girişimleri önceliklendirebiliyor.

MyTrustedWill: Kullanıcılarının ölümünden sonra bile sevdikleriyle iletişim halinde kalmasını sağlar. MyTrustedWill ile mesajlar, telefon çağrıları, ses, videolar, belgeler ve hediyeler aracılığıyla kullanıcılar sevdikleriyle irtibat kurabilir.

Hoom: kullanıcıların kalacakları otellerdeki hizmetlerin, kendi mobil cihazları üzerinden aktif ve verimli bir şekilde kullanılmasına olanak sağlayan mobil uygulamadır.

Otomofis: İşletmelerin bütün bilgiye dayalı süreçlerini tek bir platform aracılığıyla yönetmesine olanak sağlayan bir yazılımdır. Otomofis ile günümüzde sosyal hayatta kullanılan mobil uygulamalar, işletme çözümlerine uyarlandı.

EduCain: Öğrenciler ile öğretmenleri bir araya getiren sosyal ağ uygulamasıdır. Öğrenciler soruların fotoğraflarını çekip sisteme gönderiyor ve bu sorular ilgili öğretmenlerin sistemine düşüyor. Öğretmenlerin çektiği çözüm videoları sürekli olarak kayıtta tutuluyor.

Lucy Survey: Facebook, SMS gibi mesajlaşma uygulamalarından kısa ve otomatik konuşma dizileriyle müşteri geri bildirimlerini toplayarak müşteri deneyimi yönetimini yeniden tanımlar. Müşteriler Lucy ile iletişim kurduklarında, Lucy Survey işletmelere harekete geçilebilir içgörüler ve müşterileriyle birebir bağlanma olanağı sağlayarak müşterilere kişiselleştirilmiş teklifler sunar ve tekrar ziyaret etmelerini teşvik eder.

TÜSİAD ‘Bu Gençlikte İŞ Var!’ başvuruları devam ediyor

TÜSİAD tarafından organize edilen ‘Bu Gençlikte İŞ Var!‘ yarışması başlıyor. “Benim fikrim iş yapar” diyen tüm üniversite öğrencileri, 20 Şubat 2017 tarihine kadar ekiplerini oluşturup, fikirlerini detaylandırarak yarışmaya başvurabiliyor.

Kazananlara verilecek para ödülleri ise şu şekilde sıralanıyor: Birincilik ödülü 75.000 TL, ikincilik ödülü 50.000 TL ve üçüncülük ödülü 25.000 TL.

Halihazırda üniversiteye devam eden kişilerin oluşturduğu 2-5 kişilik ekiplerin katılabildiği yarışmaya, yalnızca 30 yaşından küçüklerin katılabildiğini belirtmekte fayda var. Ekipler yalnızca bir fikir ile yarışmaya katılabilirken, söz konusu fikrin kapsadığı ürün veya hizmetten ticari kazanç elde etmek amacıyla tüzel kişilik kurmamış olmak gerekmekte.

Alınan başvurular, 21 Şubat – 8 Mart tarihleri arasında bağımsız bir ön jüri tarafından değerlendirilecek, ön elemeyi geçen ekipler 9 Mart 2017 tarihinde açıklanacak. Yarışmaya devam edebilmek için ön elemeyi geçen ekip üyelerinden en az ikisinin 15-19 Mart 2017 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek Eğitim Kampı’na katılmaları zorunlu. Eğitim Kampı’na katılacak 30 ekipten kampın ilk günü taslak iş kanvaslarını sunmaları beklenecek. 3 günlük eğitim boyunca geliştirilecek iş planları kampın son gününde TÜSİAD üyelerine sunulacak ve seçilen 12 ekip yarışmanın bir sonraki etabı olan rehberlerle çalışma sürecine geçmeye hak kazanacak.

20 Mart – 15 Mayıs arasında TÜSİAD rehberleri ile çalışarak iş fikirlerini geliştirme ve iş planlarını hazırlama imkanı bulacak yarışmacılar, 17 Mayıs 2017 tarihinde gerçekleşecek ödül töreninde final jürisine sunumlarını yapacak ve ilk üç projeye para ödülü verilecek.

Yarışmaya buradan başvurabilirsiniz.

TOBB Türkiye Teknoloji Buluşmaları, Antalya’da büyük bir katılımla gerçekleştirildi

TURKCELL ana sponsorluğunda, TOBB ve TEB işbirliğinde EticaretSEM tarafından organize edilen TOBB Türkiye Teknoloji Buluşmaları 26 Ocak’ta Antalya Su Otel’de gerçekleştirildi. Eticaret sistemlerinin, teknoloji mentorluğunun ve dijital dönüşüm süreçlerinin gündeme alındığı etkinlik, alanından uzmanların sunumlarıyla devam etti. Yaklaşık bin kişinin katıldığı etkinlikte sektöre dair inovatif çözümler ve sorunlar masaya yatırıldı.

Açılış konuşmasını yapan EticaretSEM Kurucusu ve TOBB E-Ticaret Meclis Başkan Yardımcısı Merter Özdemir “Amacımız değil araçlarımız değişiyor. Jeton kontör oldu, ansiklopedi wikipedia oldu. Ticarette de amacımız hala aynı, amacımız malımızı satmak ama kullandığımız araçları değiştiriyoruz. Bir dijital dönüşüm aşamasındayız. İşlerimize teknolojiyi ne kadar erken entegre edersek, uyum sağlama kapasitemiz de o kadar artar” dedi. Konuşmasını gerçekleştirmek üzere sahneye çıka Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin Şunları söyledi: “Teknoloji Buluşmaları bizim oda olarak bu yılki hedeflerimize çok uydu. Çünkü biz 2017’yi inovasyon yılı ilan etmiştik. Bazıları terör varken, turizm düşüşe geçmişken neden inovasyona yoğunlaştığımızı sorguluyor. Ama artık dünya eski dünya değil. Teknoloji ilerlerken siz oturup da arkasından bakamazsınız. Silah kılıcı her zaman yener. Kazanmak istiyorsak teknolojiye yatırım yapmalıyız.”  TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Karakuş ise yaptığı konuşmada şunları anlattı: “Geçtiğimiz yıl TOBB bünyesinde e-ticaret meclisini kurduk. Meclisimiz eliyle dünyada da Türkiye’de de yeni gelişmekte olan e-ticaret sektörünü geliştirmeyi hedefliyoruz. Meclisimizin çalışmalarıyla alakalı yakında çok şey duymaya başlayacaksınız. Türkiye dünyanın en önemli 6. Turizm destinasyonu ama 2016 çok zor geçti. Terör belası turist sayısını geçtiğimiz yıl yüzde 30 aranında düşürdü. Antalya da bundan en çok etkilenen şehirlerden biri. Bu arada da şunu gördük ki; tur operatörlerine bağımlı bir turizm sistemiyle daha ileri gidemeyeceğiz. Google verilerine göre dünyada tatil amaçlı seyahate çıkan her 100 kişiden sadece 30’u tur operatörünü tercih ediyor. Geri kalanı tatil planını internetten yaptığı araştırmalarla belirliyor. Bu anlamda turizm dijitale geçmesi ve dünyaya açılması gereken en öncelikli konularımızdan biri. E-ticaretin önündeki engellere gelecek olursak bunlardan ilki güven problemi. Yapılan bir araştırmaya göre “Bir başkasına güvenir misiniz?” sorusuna İsveç yüzde 63 ile evet diyor. Bu rakam Türkiye’de yüzde 8. İşte bu güven sorunu bir internet sitesine kredi kartı bilgilerini vermeyi haliyle e-ticareti zorlaştırıyor. TOBB olarak bu konuda e-ticaret tescili, güven damgası uygulaması ve lojistik merkezi üzerine çalışıyoruz. Bakanlığa da düşüncelerimizi bildirdik. Özellikle güven damgası uygulamasıyla güven sorununu aşabileceğimize inanıyorum.”

Paneller ve sunumlarla devam eden TOBB Türkiye Teknoloji Buluşmaları’nda dikkat çekenler şöyleydi;

YIKICI İNOVASYON ÇAĞINDAYIZ

TURKCELL Kurumsal Satış Direktörü Serdar Tarhan:

Günümüzde en önemli kavramlar dijital dönüşüm, inovasyon ve girişimcilik. Hız en önemli unsurlardan. Harley Davidson firmasının piyasa değerinin 1 milyar dolara ulaşması için 86 yıl geçti. Twitter ise sadece 3 yılda bu rakama ulaştı. Bu çarpıcı başarıların ardında yıkıcı inovasyon kavramı vardır. Yani gelir ve tüm algıyı yıkar, yerine yeni bir şey koyarsınız. Uber’in tek bir aracı yok ama ulaşım lideri, Airbnb’nin hiç oteli yok ama bütün otelleri bünyesinde barındırıyor. Alibaba’nın hiç stoğu yok ama ticaret lideri. Facebook hiç içerik üretmiyor ama içerik lideri. İşte bunlar yıkıcı inovasyondur. Bizim de algımız bu yönde olmalı. Bulut teknolojilerinin gelişmesiyle, herkesin bilişim hizmetlerini hiç yatırım maliyeti olmadan kullanabilmesi ve işini geliştirebilmesi mümkün.

KOBİLERİ YURTDIŞINA AÇACAĞIZ

Gittigidiyor Pazarlama Direktörü Feyza Dereli:

2016 hepimiz için çok zor bir yıl olmasına rağmen, Türkiye’de e-ticaret sektörü yüzde 24 büyüdü. Gittigidiyor ise yüzde 33 büyüdü. Yıldızımızın parladığı bir yıl oldu diyebilirim. 2017’de odağımız kobiler olacak. Bir e-bay şirketi olmamızın tüm avantajlarını kullanarak bu yıl kobilerimizi yurtdışına açarak e-ihracata destek olacağız. Türk ürünleri için yurtdışında talep yaratmak da planlarımız arasında. 2017 büyüme hedefimiz ise yüzde 45.

Gittigidiyor Marka ve Kurumsal İletişim Müdürü Esra Midilli Erten:

2017’de kadınlara özel projeler geliştirerek, kadınlarımızı e-ticaret ağına daha çok dahil edebilmeyi umuyoruz. Kadın girişimcilere hem eğitim hem de fon tarafında destek sağlıyor olacağız.

ANALİZ EKSİKLİĞİ MÜŞTERİ KAÇIRIYOR

EMARSYS Pazarlama Direktörü Ekin Şahin:

Veri ve kanal patlaması yaşadığımız, kullanılan sistemlerin her geçen gün arttığı bir dönemde yaşıyoruz. Bunların hepsi büyük bir ölçek getiriyor. 2.4 milyar kullanıcının verisini biz işliyoruz. Satıcılar pazarlama stratejileri için duygularını kullanır. Ama bu çoğu zaman yanıltıcı olur. En sevilen müşteri en iyi kazandıran müşteri olmayabilir. Analiz yetersizliğinden dolayı firmalar müşteri kaybedebiliyor. Doğru kişiye doğru indirimi yapmak için bile ciddi bir analiz gerekiyor. Ölçek arttıkça iş akışları da artıyor. Biz tüm bu süreçleri yapay zeka algoritmalarıyla çözüyoruz ve devamlı kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz.

HER AY YÜZ BİNLERCE AĞACI KURTARIYORUZ

FIT Solutions Çözüm Yöneticisi Okan Şafak:

Ayda 50 milyar dolar değerindeki e-fatura FIT üzerinden geçiyor. Bu iş süreçlerini kolaylaştırmakla beraber, yüzbinlerce ağacın korunması anlamına da geliyor. 50 milyarlık faturayı üst üste koysanız Everest’ten 40 kat yüksek olur. Yanyana koysak da 1 milyon kilometre eder ki bu da dünyanın etrafını 26 kere turlamak demektir.

İNSNALAR YENİ YETENEKLER KAZANACAK

TOBB Girişimcilik ve Sektörler Dairesi Başkanı Ozan Acar:

Bu devirde dijitalleşmeden zenginleşmek mümkün değil. Uber ve Airbnb gibi yıkıcı inovasyon firmalarının çoğalmasıyla işsiz insanlar ordusu olacağı gibi bazı kaygılar oluyor. Ama tam tersine insanlar yeni yetenekler kazanacak ve yeni iş alanları ortaya çıkacak. Hatta Danimarka bu yapısal işsizliğe engel olmak için yeni kabiliyetler kazandırma çalışmalarına başladı. Şirketlrein dönüp kendilerine bakması gerektiği bir dönemdeyiz.

GİRİŞİMCİYE 700 MİLYON LİRA KREDİ VERDİK

TEB Girişim Bankacılığı Direktörü İbrahim Coşkuner:

Dünyadaki girişimcilik furyası ile beraber TEB olarak Girişim Bankacılığı birimimizi 2013 yılında açtık. Araştırmalara göre geleneksel firmaların istihdama olan katkısı ciddi bir düşüşte. Bu nedenle girişimcilik diyoruz. Bilgiye kim sahipse o büyük bir firma kurabiliyor günümüzde girişimci olarak. Bu bir fırsat eşitliği de demek aynı zamanda. Bu nedenle girişimciliği çok önemsedik ve 2013’den bu yana toplam 700 milyon lira kredi verdik. Türkiye’de 10 şehirde TEB Girişim Evi kurduk. Silikon Vadisi’nde de bir merkezimiz var.

BULUT İLE TÜM FİRMALARA EŞİT HİZMET

Ticimax CEO’su Cenk Çiğdemli:

E-ticaret sitelerinin altyapı hizmetlerini sağlayan ikinci büyük firmayız. Bulut teknolojileri sayesinde günde 5 bin paket çıkaran e-ticaret siteleriyle birkaç paket çıkaran sitelere ayı hizmeti verebiliyoruz. Karlılık raporlamaları ve reklam ölçümü konusunda da hizmet veriyoruz. Böylece doğru yere reklam vermesini sağlıyoruz müşterinin. Pazarda şu an için yüzde 25 payımız var. Geçen sene yüzde 150 büyüdük. 2017’de de büyüme hedeflerimizi sürdüreceğiz.

MORAL VE MOTİVASYONU DÜŞÜRMEYİN

Oevbuev Kurucusu Mustafa Sözkesen:

Denizli’nin en önemli kaynağı tekstildir. Hemen her atölyede hatta evde atıl kalmış satılmamış tekstil ürünleri vardı. Ben de bunu faydaya dönüştürebileceğimi düşünerek oevbuev.com’u kurdum. Her şehirden şehrin kendi ihtiyacına yönelik bu tarz girişimler çıkabilir, çıkmalı. Ben yola çıktığımda yıl 2012’ydi. Başlarda hiç kaale alınmadım. Verin mallarınızı internette satayım dediklerim bana başlarda inanmadı. Bir girişimci tüm bu olumsuz yorumlara aldırmayan bir kişi olmalı. Moral ve motivasyonlarını düşürmemeliler.

Etkinlik Kariyer.net Batı Anadolu Satış Birim Müdürü Oğuzalp Karataş, Pepakura Dijital Ajans Başkanı Aykut Duman ve Q’in Medya CEO’su Çiğdem Özkan’ın sunumlarıyla devam etti.

Sevdikleriniz için evde bakım hizmeti sunan Evdeki Bakıcım, 675 bin TL yatırım aldı

Miraç Bal ve Ogün Köprülü tarafından 2015 yılında kurulan ve evde her türlü bakım hizmeti sunan Evdekibakicim.com, melek yatırımcılardan 675 bin TL yatırım aldı. İstanbul’da faaliyetlerine başlayan bu girişim, bu yatırımla beraber yurtdışına açılmayı planlıyor.

Bu yatırım turuna Pozitron’un kurucu ortakları Fatih İşbecer ve Fırat İşbecer’inde aralarında olduğu toplamda 11 melek yatırımcı katılmış. Ayrıca BIC Angel Investments’tan da 3 melek yatırımcı bu tura katılarak yine yatırımcılardan Hakan Turalı da Evdekibakicim.com’un yönetim kuruluna dahil olmuş.

EvdekiBakıcım, çocukların ev ödevi yardımı, uyku eğitimi, tuvalet eğitiminden, evinizdeki bir hastanın beslenme desteği, ilaç takibi, egzersiz desteği gibi bir çok alanda hizmet vermektedir.

EvdekiBakıcım CEO’su Miraç Bal “Sadece çocuk ve yaşlı bakım hizmetleri dikeyinin Türkiye’de tahminen 3 milyar dolarlık bir pazarı var ve pazarın yüzde 99’unun hala geleneksel yöntemlerle iş yapıyor. İnsanlar, evlerine çağırdıkları kişinin kim olduğuna önem veriyor. Evde oluşabilecek kazalara karşı toplamda 100 bin dolarlık üçüncü şahıs sorumluluk sigortasını da sağlıyoruz.”

Yatırımcılardan Fırat İşbecer “EvdekiBakıcım’ın teknolojiyi merkezine taşıyan bir girişim. Kaliteli ve güvenilir bakım hizmetlerinin tüm yurtta yaygınlaşmasını hedefliyoruz.”

Sabancı Üniversitesi SUCool Kuluçka merkezi yeni ofis açılışına davetlisiniz

Sabancı Üniversitesi’nin Girişimcilik Vakfı ortaklığında, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın finansal desteği ve SIEMENS işbirliği ile yürüttüğü ‘Girişimcilerin Ulusal ve Uluslararası Pazarlara Açılmasını Destekleyici Kuluçka Merkezi’ projesinin açılış ve tanışma toplantısına davetlisiniz.

Proje kapsamında 20 teknogirişim’e kuluçka ve hızlandırma programı destekleri verilecek, Silikon Vadisi ve Londra‘da girişim hızlandırma kampları ve demo günleri düzenlenecek, dışarıya açık yatırımcı-girişimci buluşmaları ve etkinlikler yapılacak.

egirişim olarak diğer tüm kuluçka merkezleri ve hızlandırma programları gibi Sabancı SUCool‘la da yakından çalışma yürütüyoruz. Bunun detaylarını yakın zamanda açıklayacağız.

Açılış etkinliğine bu bağlantıdan kayıt olabilirsiniz.

Program
19:00-19:20 | Açılış Konuşmaları
19:20-19:40 | Projenin Tanıtımı
19:40-20:15 | “Hızlandırıcı Programlarının Girişimcilere Katkıları” Paneli
20:15-21:00 | Networking ve Koktely

Yer: ImpactHub İstanbul https://goo.gl/maps/yucjKutLjNk – Tarif: M2-Taksim Metro Hattı, Sanayi Metro durağı, Güney Çıkışı, LOQUM’un olduğu ara)

Teleporter VR, SXSW 2017 hızlandırma finalistleri arasına Türkiye’den seçilen girişim oldu

Yayıncılar ve etkinlik düzenleyiciler için, kullanıcılarının etkinliklere fiziksel olarak gitmeden oradaymış gibi deneyimlemesini sağlayan, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik teknolojilerine dayalı bir etkinlik deneyimleme platformu Teleporter VR, dünyaca ünlü SXSW Hızlandırma programında ‘Artırılmış Sanal Gerçeklik‘ kategorisi finalistleri arasına bu yıl Türkiye’den seçilen bir girişim oldu.

Türk Telekom Pilot 2016 demo day sahnesinde Teleporter VR

Teleporter VR, Türk Telekom Pilot Hızlandırma Programı 2016‘ya seçilmişti ayrıca yine geçtiğimiz yıl Big Bang 2016‘yı da birincilikle bitirerek en çok ödül alan bir girişim oldu. Yine bu Big Bang yarışmasında İTÜ GATE Amerika programını da kazandı.

Girişimin kurucuları Dilara Keçeci ve Aslan Yerdelen‘den SXSW hakkında yaptıkları açıklamada “Çok mutluyuz, çok heyecanlıyız. İlk kez Türkiye’den bir ekip SXSW’ye seçildi. Biz de en iyi şekilde temsil etmek için elimizden geleni yapacağız.”

Biz de Dilara ve Aslan’a emin adımlarla yürüdükleri bu yolda başarılar dileriz.

Semantik Devlet’e Doğru

Platformumuz içerisinde zaman zaman konuk yazarların içeriklerini de yayınlayacağız. Sosyal Ağlar Tarihi kitabı yazarı Buğra Ayan, ‘Semantik Devlet’e Doğru’ başlıklı yazısıyla egirişim’de.

İnternet bir çok denklemi büyük bir süratle değiştiriyor.  2000’li yılların başlarında “İnternet sizin için nedir?” sorusuna neredeyse hiç kimse “Sosyal Medya” cevabını veremezken bugün “Sosyal Medya” en favori cevaplardan biri.

Sosyal ağlar 2006 yılında ‘Arkadaşını bul’ sloganıyla başladığı serüvenine bugünlerde kişilerin hayatlarından alabilecekleri tüm veriyi alma iddiasıyla devam ediyor. Facebook sizin tüm anlarınızı, Twitter aklınızdan geçen tüm fikirleri , Instagram yakaladığınız en iyi kareleri, Youtube ise kaydedilmeye değer tüm anları istiyor.

Bugün insanlığın çoğu için Facebook’a giriş yapılamaması uluslar arası bir savaştan çok daha büyük bir sorun olabiliyor. Çünkü birey kendini sosyal ağlar üzerinden rahatça ifade edebiliyor.  Bunu ifade edebileceği alternatif bir mekan neredeyse yok.

İnternetin ikinci aşaması olan Web 2.0 ile beraber bir çok kavram gelişti. Twitter diplomasisi, e-devlet , e-okul , çevrimiçi devasa açık kurslar (mooc) bunlardan sadece bir kaçı. Siyasilerden devletlere, sağlık sektöründen eğitim camiasına kadar tüm alanlar ilk başlarda direnselerde ilerleyen yıllarda bu yeni duruma göre yeniden konumlanmak zorunda kaldı.

Bilginin kitlelere daha hızlı ulaşması yeni bir şeffaflık anlayışı getirdi. Twitter’dan bir milletvekilinin seçmeniyle, bir sanatçının hayranı ile diyaloguna denk geldik. Markaların müşterilerin kızgınlıklarına tahammül etmeleri gerektiğine canlı tanık olduk. Twitter cevaplanamayan Tweet gibi bir seçenek koymadı. Her düşünceye bir cevap verilebileceğinin altını çizdi.

Facebook’un bu konudaki müdahalesi ise çok daha sertti. Ünvanınız her ne olursa olsun siteye giriş yaptığınızda bu ünvanları kapıda bırakmanız gerektiğini, ne kadar çok paranız olsa dahi 5.000 kişilik arkadaş limiti başta olmak üzere sitedeki bir çok temel değiştirmeyeceğini söyleyerek insanlar arasındaki hiyerarşinin karşısında olduğunu derinden de olsa belirtti. Bu açıdan bakıldığında Facebook; bugün bir sosyal ağın ötesinde, tüketim toplumunun doğurduğu kimlik bunalımında can çekişen birey için, narkoz görevi gören dijital bir sakinleştirici oldu. Belki de süper güçlerin bir öfke yönetim programı.

Evet. İnternet bugünlerde bir ‘Sosyal Ağ Çağı içinden geçiyor fakat ya bir sonraki evre nasıl olacak ? 2000’li yılların başında sosyal ağlar nasıl bir bilinmeyenden ibaretse bugün içinde internetin geleceği olarak görülen Anlamsal Ağ (Semantik Web) diğer bir ismiyle Web 3.0 bir çok bilinmeyene sahip bir denklem.

Anlamsal ağ bir çok teknik açıklama yapılabilir, fakat basitçe ‘Kişiye özel İnternet‘ diyebiliriz. Yapay zekanın daha güçlü bir şekilde kullanıldığı bu yeni ağ modelinin tam olarak ne zaman internet endüstrisine kazandırılacağı, kırılma noktasının hangi projeler olacağını kesin olarak söylemek mümkün değil. Fakat bilinen şu ki, büyük bir hızla bu ağa doğru gidiyoruz. İnternet gün geçtikçe insanlığın yeni sorular sormasına olanak tanıyor. Bu soruları sordukça bugün sahip olduğumuz sistemlerin ne kadar daha fazla geliştirilebileceğini görebiliyoruz.

Buna hepimizin kullandığı bir arama motoru olan Google üzerinden örnek verebiliriz. Google’da “karın ağrısına ne iyi gelir” diye bir arama yaptığımızda bize 479.000 sonuç geliyor. Hepimiz biliyoruz ki kimse bu 479.000 sonucun tamamına bakmayacak. Orada 479.000 değil 47 bin sonuç olsa da bizim için bir şey değişmeyecek. Google bunun yerine benim bulunduğum konumu görüp, benzer konumdan karın ağrısı ile ilgili yakın zamanlarda yapılan aramaları tarayıp, bunu sulardaki sorunlarla veya soğuk ile ilişkilendirip muhtemel çözüm önerilerini daha akıllıca ortaya koyabilirdi. Buna hava durumu, su kalitesi gibi onlarca etkeni de katabilirdi. İşte anlamlandırılmış ağ çağında bunlar sıradanlaşan özellikler olabilecek.

Google örneğinde dikkat etmemiz gereken önemli noktalardan biri ise şu. Tıpkı sosyal medyanın önemli bir parçası olduğu Web 2.0 internet yoluyla nasıl toplumsal dönüşümler yaptıysa Web 3.0’da da benzer bir senaryo bizi bekliyor. Hint asıllı düşünür Jiddu Krishnamurti’nin  “Anlamak değişimdir.” şeklinde ifade ettiği mottosu internetin geleceğinde sıklıkla karşımıza çıkacak bir durum olarak görülüyor. Anlamlandırılan veri, anlamlandırılmış sistemleri ortaya koyacak. Anlamlandırılmış sistemler ise toplumda gerek sosyolojik gerek ekonomik olaylara bakışındaki değişimleri körükleyecek.

Dolayısıyla bahsi gelecekte veriyi yöneten kurulacak sistemleri de yönetecek. En çok veriye sahip olan aktörlerden biri olan devletler de bugün e-devlet, m-devlet gibi sistemler geliştirirken bu dönemde “Semantik Devlet” fikri üzerine yoğunlaşmak zorunda kalabilecekler. Geleceğin internetinin sloganı kişiye özel internet olurken, semantik devletin sloganı ise “Kişiye özel devlet” olmak durumunda kalabilecek.

Semantik Devlet vatandaşının yaşadığı yerdeki hava durumunu kontrol ederek, kişinin sağlık durumunda olabilecek değişimlerle ilgili önceden vatandaşını uyarabilecek. İş arayan vatandaşlar ile çalışan arayan iş verenleri ısı haritaları üzerinden anlık olarak takip ederek bilgilendirme mesajı ile vatandaşa özel yönlendirme yapabilecek.  Benzeri yüzlerce uygulamanın olacağı bu dönemde tıpkı web 2.0’ın devletler ve şirketler için getirdiği şeffaflık,sorgulanabilirlik gibi olgulara çok daha güçlü bir şekilde ortaya çıkacak.

Bunun paralelinde ise devasa bir problem haline dönüşen gizlilik ve güvenlik sorunu gelecek. Bilgisayar korsanları artık Facebook hesabını değil, sağlık haritanızın tüketim alışkanlıklarınızla ilişkisini hackleyebilecek. Bir ülkenin vatandaşlarının ağrı kesici kullanım haritası derin internet üzerinden satışa çıkarılabilecek.

Tıpkı Web 2.0’a geçerken yaşadığımız sancılar gibi Web 3.0 da dikensiz gül bahçesi olarak insanlığın karşısına gelmeyecek. Fakat kesin olarak görülen gerçek şu ki; semantik gelişime ayak uyduramayan gerek markalar, gerek kurumlar büyük krizler yaşayabilecek. Kimileri bu krizleri atlatacak kimileriyse atlatamayacak.

Bugünden internetin geleceğine yani kendi geleceğimize bakmak ve “Semantik Web”  üzerine senaryolar üretmek geleceğin güçlü internet aktörleri arasında olmak için önemli.

Sinemia, 4. turda Revo Capital’den 5,5 Milyon TL’lik yatırım aldı

Özel Sinema Kulübü Sinemia, dördüncü tur yatırımını ileri teknolojiler alanındaki deneyimiyle bilinen Revo Capital’den aldı. Ağustos ayında başlatılan bu turdaki yatırımın toplam miktarı 5,5 milyon TL olarak açıklandı. Sinemia Kurucusu Rıfat Oğuz, bu yatırımı Türkiye’deki büyümenin yanı sıra, ABD’de hızlı bir başlangıç yapmak için kullanacaklarını açıkladı.

2016 yılının başında Aslanoba Capital’den aldığı ilk yatırımdan bu yana 14 kat büyüyen Sinemia, yıl içerisinde sırasıyla Aslanoba Capital, Istanbul Startup Angels üyeleri Burak Örücü ve Ali Çebi ile 500 Startups’tan yatırım almıştı. Özel Sinema Kulübü, bu kez Revo Capital ile el sıkıştı. Ağustos ayında başlatılan bu turdaki toplam yatırım miktarı Sinemia tarafından 5,5 milyon TL olarak açıklandı.

ABD’de hızlı bir başlangıç yapacak

500 Startups yatırımı ile ABD açılımını başlatan ve San Francisco ofisini kuran Sinemia’nın Kurucusu Rıfat Oğuz, 2017’de bu pazara odaklanacaklarının sinyalini veriyor: “Revo Capital’in Sinemia’nın ABD planlarına ve hedeflerine olan inancı ve ileri teknolojik girişimler alanında sahip olduğu deneyimi Sinemia’ya güç katacak. Bizler de bu yeni yatırımı, Türkiye’deki büyümenin yanı sıra, ABD’de hızlı bir başlangıç yapmak için kullanacağız.”

22 milyon tekil kişiye ulaşan bir sinema platformuna dönüştü

Sinemia Premium ile üyelerine aylık abonelik modeli sunarak yola çıkan girişim, geçtiğimiz yıl içerisinde Premium üyeliğin sunduğu fırsatların çerçevesini genişletti. Premium üyeler aylık abonelik bedeli ödeyerek Türkiye’nin tüm illerinde her gün sinemaya gidebilme imkanının yanı sıra, Sinemia’nın anlaşmalı olduğu restoran, kafe ve markalarda avantajlı fiyatlardan faydalanabilmeye başladı. Böylece marka, öncesi ve sonrasıyla üyelerine bütüncül bir sinema deneyimi sunmaya odaklandı.

Yine geçtiğimiz yıl içerisinde Sinemia Social içerik platformunu da yayına alan Sinemia, bugün sadece sosyal medyadan 22 milyon tekil kullanıcıya ulaşan, sinemasevere uçtan uca bir servis sunan bir sinema platformu haline geldi.

Revo Capital’in 13’üncü yatırımı

Sinemia ile birlikte yatırım sayısını 13’e çıkaran Revo Capital’in Ülke Yöneticisi Cenk Bayrakdar, ”Sinemia, sadece bir sinema üyelik sistemi değil, Türkiye’de sinemaya giden 17 milyon izleyiciyi sahiplenen finansal teknolojilere dayalı bir sadakat programı. Rıfat ve ekibi aynı değer önermesini ABD’deki 235 milyon izleyiciye taşırken Sinemia’nın yanındayız. Ayrıca yeni çözümler ve ortaklıklar ile Sinemia’yı Türkiye’nin en bilinen markaları arasına taşımak için heyecanlıyız” dedi.

ODTÜ Teknokent’in uygulayıcısı olduğu T-BİGG programı ile hayallerini gerçekleştir

Hayalinizdeki teknoloji tabanlı iş fikrinizi test etmeniz için 150.000 TL’ye kadar sermaye desteği ve mentorluk sunan TÜBİTAK Bireysel Genç Girişimci Programı’na (BİGG) erişmenizi sağlayan T-BİGG Programı başvuruları devam ediyor.

ODTÜ Teknokent, geçtiğimiz yıl girişimcilik alanındaki 13 yıllık deneyimiyle T-BİGG programını başlattı. Programın ilk döneminde, desteklenen girişim sayısı ve destek oranı göz önünde bulundurulduğunda, başarılı TÜBİTAK BİGG uygulayıcı kuruluşu oldu ve girişimcilere TÜBİTAK tarafından toplamda yaklaşık 5 Milyon TL destek verilmesine aracı oldu.

Bu yıl da TÜBİTAK BİGG başvurularında kendi işinin patronu olmak isteyen girişimci adaylarının başvurularını bekliyor. T-BİGG’e tbigg.com adresinden başvurabilir, ODTÜ Teknokent ailesine katılarak içindeki girişimcilik ateşini tetikleyecek bir destekçi kazanabilirsiniz. Son Başvuru : 1 Mart 2017

Neler Sağlanacak?

Eğitim Kampı, İş Planı Kampı, Mentorluk Danışmanlık, Panel Sunumuna Hazırlık, Yatırımcı Demo Day.

2. aşamaya geçmesi için uygun bulunan girişimcilerin ODTÜ Teknokent Kuluçka merkezlerinden birinde şirketinin kurulmasına izin veriyor ve bir ODTÜ Teknokent şirketi olarak girişimcilik sürecin boyunca ihtiyaç duyacağınız desteği alma ayrıcalığını elde etme şansı yakalıyorsunuz.

Tecrübeli eğitmen, mentor ve yatırımcılarla birlikte fikrini başarılı bir iş modeline dönüştürmek ve uluslararası başarılara imza atmak için acele et!

T-BİGG programıyla ilgili detaylı bilgi için ve başvuru için: tbigg.com