Ana Sayfa Blog Sayfa 1004

Verico: Uzun hazırlanmış veri, istatistik ve raporları görsel sunumlara dönüştüren platform

Verico, iş ve sosyal hayatın hemen her alanında herkesi bunaltan veri ve istatistik rakamlarının daha kreatif bir şekilde gösteren platformdur.

Son yıllarda maalesef insanların okuma alışkanlıklarının ve sabırlarının minimuma indiği bir devirde yaşıyoruz. Aslında bu olgu hayatın daha dolu ve hareketli, bilgi akışının ve teknoloji gelişiminin sonucunda ortaya çıktı. Artık uzun uzun okuma için zamanımız kısıtlı. Özellikle yıllık ve dönemsel raporlar, araştırma anketleri ve sorgulamalar, korporatif PR ve iş geliştirme amaçlı tanıtımlar rakamlarla dolu. Bu veriler kitleye, yazı şekilde ulaştığından istenen etki ve algıyı oluşturamıyor. Verico, bu verileri süzerek bir mining etabından geçiriyor, sonrasında gerçekten gereken bilgileri çıkarıp görsel sunum raporlarına dönüştürüyor.

Verico, Hackquarters‘a kabul edildi. Sabina Babayeva ve Emin Babayev tarafından Temmuz 2017’de hayata geçirildi.

Kurucular girişimlerini şu şekilde anlatıyor:

Türkiye de yaptığımız işin aslında tam anlamıyla benzerini yapan bir şirket yok. İnfografik, prezentasyon hazırlayan ajanslar var ama bizim gerçekleştirmeye çalıştığımız servis ürün Türkiye için bir know how dur. Bunun gereksimini insanlara her ilk görüşmede zaten en az 1 saat anlatmaya çalışıyoruz. Gerçi bir kısmı ilk videomuzu gördükten sonra bu çok güzel ve çok gerekli diye sesli iletiyorlar. Bu tür tepkiler de az olmadı. Yani 1 dk bir video ile fikri pazarlamak. İşte tam yapmak istediğimiz budur. Böyle memnuniyet tepkisi aldığımızda gerçekten bu işi iyi yaptığımızı daha iyi anlıyoruz.

Girişimin yerel hedefi; Veri ve istatistik sunum dendiğinde pazarda ilk akla gelen marka olmak, global pazarda ise bir Türk markası olarak dünyada ilk markalardan olmak.

Online çeviri hizmeti sunan Ollang kurucusu Ebru Yıldırım ile röportaj

Online çeviri hizmeti arayanlar ile profesyonel çevirmenleri bir araya getiren ollang.com kurucusu Ebru Yıldırım ile girişimi üzerine bir vlog röportajı çektik. Ollang’in kuruluşundan bahseden Ebru, girişimcilik tarafına da değindi. Kadın girişimcilerin ekonominin içerisinde daha fazla olmasını diliyoruz.

Girişimcilerle daha fazla Vlog çekimler yapacağız. YouTube kanalımıza da abone olabilirsiniz.

Ebru Yıldırım, Ollang.com

Scode: İlgi alanınıza göre kod öğrenmenizi sağlayan mobil uygulama

Scode, kullanıcıların ilgi alanlarına göre oluşturulmuş uzay, futbol, basketbol, bilim vb. senaryolarla, hem algoritma hem de programlama dili eğitimi sağlayan mobil bir platformdur. Örnek olarak uzay senaryosunda ilerlemek için astronotun görevlerini C# kodlarıyla gerçekleştirir.

Dört kurucu ortak Kadir Can Kırkoyun, Barış Ceviz, Sabah Kemal Cansu ve Kaan Kırkoyun tarafından kurulan girişim, Nisan 2016’da Tekirdağ’da temelleri atıldı. Şimdi ise Workup Girişimcilik Programı‘na kabul edildi.

Alt yapı olarak; mobilde React Native, API kısmında ise Go Lang kullanıyor. 50 binden fazla indirmeye ulaştı. Kurulan iş ortaklıkları ile yakında yurt dışına açılmaya hazırlanıyor. Hedefi ise algoritma ve kodlama eğitiminde kullanılan en popüler çözümlerden biri olmak. İş modelleri; B2B, B2C ve B2G.

Rakipleri arasında Code.org, Scratch, MIT Inventor gibi çözümler var. Scode’un rakiplerinden farkı sürükle-bırak yerine, deneyimleme ile eğitim sağlaması. Bunun yanında yalnızca algoritma eğitimi değil, programlama eğitimi de sunuyor.

Gelir modeli ise; Belli bir yere kadar içeriği ücretsiz sunup devamında da aylık abonelik sistemi sunmayı planlıyor.

Uygulamayı App Store‘dan veya Google Play‘den indirebilirsiniz.

Daha güçlü ve başarılı girişimler için hikaye anlatımı

Hackquarters’tan Aylin Bahar konuk yazarımız. Kendisi daha güçlü ve başarılı girişimler için hikaye anlatımı konusunu ele alacak.

İnsanlar birbirlerine yüz yıllardır hikaye anlatıyorlar. Kamp ateşlerinin etrafında anlatılan hikayelerden, hiyerogliflere, çocuklarımızı uyuturken anlattığımız hikayelere, dünyanın dört bir yanında paylaşılan dijital içeriğe kadar, bir sürü hikaye var öyle değil mi?

Çünkü; İnsanlar öyküler anlatmak ve dinlemek için programlanmışlardır.

Öykü anlatımının üzerimizde “fiziksel bir etkisinin” olduğu kanıtlanmıştır. İyi bir hikaye duyduğumuzda, beynimizde kimyasal değişiklikler gerçekleşir. Amigdala dopamin salgılarken nörotransmitter, bilgi işlemeyi, geri çağırmayı sağlayarak, zevk hissi uyandırır. İster melankolik, ister heyecan verici, olsun, hikayenin gücü arttıkça bizi içine çeker. En sevdiğiniz kitabı veya son zamanlarda gördüğünüz harika bir filmi düşünün. Düşündüğünüzde hala bir şeyler hissediyor musunuz?

Hikaye anlatımı sadece kurgu ile ilgili değildir. İşimiz, fikirlerimiz, ya da Startup’ımız hakkında konuşurken de aslında hikaye anlatırız.

Bir yerden başlayın.

Girişimcilerin hele de yolun başındalarsa yapmaları gereken milyonlarca şey var, biliyorum ama fikirlerinin veya projelerinin hikayesini anlatmaları aslında en önemli olan şey. Çünkü onları merakla dinlemek isteyen bayağı geniş bir kitle var. Potansiyel ortaklar, gelecek çalışanları, müşteriler, danışmanlar ve pek tabi yatırımcılar.

Son bir yılda yüzden fazla girşimin sunumunu dinledim. Kurucular genellikle geliştirdikleri teknolojiye, onun özelliklerine ve ayrıntılara odaklanıyorlar. Bu bilgiler önemli olsa da, takip etmek ne kolay ne de ilgi çekici. Bu nedenle sunumlar, sıkıcı, sönük, ilham vermekten uzak ve kolay unutulur hale geliyor.

Bu nedenle uzun zamandır şunu düşünüyorum, Startup’lar işlerini geliştirmek, yatırım süreçlerini hızlandırmak, iyi ekip arkadaşları bulmak için Hikaye anlatma tekniklerini geliştirmeliler.

Hikayeleri çözümlemek

Hikaye nedir? Genellikle, giriş, gelişme ve sonucu olan bir anlatıdır . İçinde Karakterler vardır ve büyük olasılıkla heyecan verici bir olayla başlar — statükoyu değiştiren veya zorlayan bir olayla. Karakter harekete geçer, diğer karakterlerle etkileşim kurar, olayları başlatır veya olaylara katılır. Neredeyse tüm hikayelerde, karakter zorluklarla karşı karşıya kalır ve engelleri aşması gerekir, çoğu zaman yol boyunca kendisi hakkında bir şeyler öğrenir. Sonunda da bir şey değişir, ya da dönüşür.

Klasik bir komplo diyagramı

Hikayeye geniş bir açıdan bakmak isterseniz, yukarıdaki komplo diyagramına bakabilirsiniz. Yazar ve gazeteci Christopher Brooker ‘a göre sevdiğimiz milyonlarca kitap ve film bu diyagrama göre tasarlanmıştır.

Hikaye anlatmak düşündüğünüzden daha kolaydır.

Hikayeleri analiz etmek için kullanılan terminolojiye aslında ne kadar hakim olduğunuzu fark edince siz deşaşıracaksınız. Bana inanmayan aşağıdaki tabloya bakabilir. Bu terimlerin çoğunu tanıdığınızdan eminim ve sorulursa her birinin bir hikaye bağlamında ne anlama geldiğini açıklayabilirsiniz, öyle değil mi?

hikaye unsurları

Peki girişimler ne olacak? Aynı şemayı, Startuplar için revize ettim.

İyi bir hikayenin güçlü bir yapısı varsa iyi bir startup ​​da güçlü bir vizyona sahiptir. Kurucu ekip bu işi neden yapıyor? Bu yolculuğa neden olan olay/durum nedir? Bu alanda önceden beri çalışan diğer oyuncular kimdir? Ekibi kimler oluşturuyor? Ve, Startup, zorlukların üstesinden nasıl gelecek, nasıl büyüyecek ve nihayetinde nasıl başarılı olacak?

Startup Hikayesinin unsurları

Girişim ​​hikayen nedir?

Bir girişimle tanıştığımda, ilk sorum her zaman neden bunu yapıyorsundur? Piyasa fırsatları, gelir potansiyeli veya katı bir endüstriyi nasıl yıkacağı/bozacağı (bu bilgi daha sonra gelebilir) hakkında bilgi almak istemiyorum.

Bilmek istediğim şey şu “NEDEN?”

Bu işi neden yapıyorsun? Mesela bir şeyi iyileştirmeye mi çalışıyorsun ya da daha iyisini mi yapmaya? Neden bu sorun? Neden sen?

Bir kurucunun bunu anlatması zor olabilir, çünkü bunu başarmak yansıtma ve introspektif bakış açısı gerektirir. Simon Sinek, ilham verici bir liderlik için basit ama güçlü bir model öneriyor, ne ve nasıl’ın önüne geçip, işe “ neden” ile başlayın.

Bu Aynı zamanda harika bir “startup ​​hikayesinin” temelini oluşturabilir.

Şimdi, Geoffrey Moore’un konumlandırma formatına ( positioning framework) bir göz atalım:

( ihtiyaç / sorunu tanımlayan ) ( hedef müşteri ) için bir

( ürün kategorisi ) olan ( ürün adı ) ve o ( ana faydası, değer önerisi )

Ürünümüz (birincil rekabetçi alternatifin )aksine ( ana farklılaşma bildirimi )

Startuplar bu basit iki cümle ile, hedef müşteriyi belirlemeli, ihtiyaç veya fırsatı açıkça ifade etmelidir. En iyi ürünler açıkça tanımlanmış sorunları çözenlerdir.

Ayrıca, kurucuları bu ürünün uyduğu kategoriyi belirlemeye zorlamaktadır. Yeni bir ürün olsa dahi, önceden çözülmüş ya da en azından kısmen çözülmüş olabilecek bazı temel problemleri de çözdüklerini göstermeliler. En Önemlisi, ana fayda(lar) açıkça belirtilmelidir.

Bu startup’ı benzersiz ve anlamlı kılan nedir?

Son olarak, kurucular ürünü rakiplerle karşılaştırmalı ve farklılaştırma yolları bulmalıdır. Bunlar mantıklı veya mantıksal faktörler de olabilir duygusal da.

Bir örnekle açıklayalım:

Evini, eşyasını taşımak isteyen herkes ( şehirli, öğrenci) , bir taşımacılık uygulaması olan Octovan üzerinden en kısa sürede, en uygun fiyata, eşyasını taşıyabilir.
Uzun araştırmalar, telefon konuşmaları, fiyat pazarlıkları gerektiren alternatiflerin aksine , Octovan, uygulama üzerinden 3 adımda eşyanızı en uygun fiyata taşır.
Şimdi, bu web sitenizde ya da reklamlarda kullanacağınız bir cümle değil elbet ancak bu egzersizler, girişiminizin ne yaptığını daha yumuşak ve eğlenceli bir şekilde iletmek için bir temel oluşturabilir.

Deneyebileceğiniz için teknikler

Startupınız için hikaye anlatma tekniklerini kullanmak istiyor musunuz? Aşağıdaki egzersizlerden birini (veya tümünü) tamamlamak için biraz zaman ayırmanızı öneririm.

  • Konumlandırma formatınızı yazın: Yukarıdaki şablonu kullanarak, ürününüzü göz önünde bulundurarak bir konumlandırma bildirimi hazırlayın. Birden fazla müşteriniz varsa, her biri için bir tane hazırlayabilirsiniz.

  • Girişim ​​yolculuğunuzu yazın: Bir kağıt alın ve girişim ​​hikayenizdeki önemli anları vurgulayan bir çizgi çizin. İşaretlediğiniz her an için bir cümle/ durum/ olay yazın. Hangi deneyimler fikrinizin tohumlarını ekti? Buna değinin. Siz baş karakter iseniz, yanınızda kimler vardı ondan bahsedin. Karşılaştığınız zorluklar neler? Nasıl aştınız, aşıyorsunuz ya da aşamadıysanız ne oldu? Şu an neredesin ve nerede olmak isterdin?

Bosphorist Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, 2018 yılının sonuna kadar 20 girişimi destekleyecek

BUBA ve Istanbul Portföy tarafından, Türkiye’deki girişim ekosistemini besleyerek erken aşama girişimlere ihtiyaçları olan sermayeyi sağlamak amacıyla kurulan Bosphorist Girişim Sermayesi Yatırım Fonu‘nun lansmanı gerçekleşti. 25 Milyon TL yatırım bütçesine sahip olan fonun hedefinde, 2018 yılı sonuna kadar 20 girişimi desteklemek var.

Boğaziçi Üniversitesi merkezli kurulan, ekosisteme girişimler yetiştiren, temas ettiği girişimleri yatırımlarla buluşturan bir melek yatırım ağı olan Boğaziçi Üniversitesi Melek Yatırım Ağı (BUBA) ve karmaşık finansal piyasalarda bireysel ve kurumsal yatırımcılara risk tercihleri doğrultusunda getiri hedeflerine ulaşmaları için nitelikli portföy yönetim hizmeti veren portföy yönetim şirketi Istanbul Portföy (IP), güçlerini birleştirerek kurdukları Bosphorist Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun lansmanı gerçekleşti. BÜMED Sosyal Tesislerinde gerçekleşen İstanbul merkezli bu girişim sermayesi yatırım fonunun lansmanında girişimciler ve yatırımcılar bir araya geldi.

Türkiye’deki girişim ekosistemini besleyerek erken aşama girişimlere ihtiyaçları olan sermayeyi sağlamak amacıyla kurulan Bosphorist Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, temas ettiği girişimlere finansal desteğin yanı sıra iş geliştirme, finans, M&A ve diğer stratejik yönetim kararları konusunda sürekli danışmanlık verecek.

25 Milyon TL yatırım bütçesiyle 2018 yılı sonuna kadar 20 girişimi destekleme hedefinde olan Bosphorist Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun odağındaki girişimlerin sektörleri ise nesnelerin interneti, e-ticaret servisleri, tarım teknolojileri, biyoteknoloji, yapay zeka ve finans teknolojileri.

Başvurularınızı F6S üzerindeki açık başvurulardan yapabilirsiniz.

Respo Gadgets’ın uyku apnesi ve horlama tedavisinde kullanılacak ilk ürünü Dormio ön siparişe çıktı

İTÜ Çekirdek girişimlerinden Respo Gadgets’ın uyku apnesi ve horlama tedavisinde kullanılacak ilk ürünü Dormio ön siparişe çıktı.

Dormio sayesinde hastalar uyku apnesi tedavilerini konforlarından ödün vermeden sürdürebilecek. Uluslararası alanda patenti bulunan ve yenilikçi yöntemi ile güncel tedavilerden çok daha kolay olarak kullanılabilecek ürün, apneye bağlı yaşanan horlamaların sıklığını ve şiddetini de büyük oranda azaltıyor.

“Uyku Apnesi Sendromu” uyku sırasında karşılaşılan ve gece boyunda tekrarlayan nefes durması ile tanımlanan ve tüm dünyada büyük kitleleri etkileyen yaygın bir sağlık problemidir. Hastalığın tedavisi için piyasada pek çok farklı seçenek mevcut olsa da, yapılan çalışmalar hastaların yarısından fazlasının güncel yöntemleri kullanmayı ilk bir yıl içerisinde bıraktıklarını gösteriyor. Tedavi edilmeyen uyku apnesi sendromu ise, her gece hastalarda yaşattığı oksijen azlığı nedeniyle, diyabet, hipertansiyon, kalp rahatsızlıkları ve kanser gibi çok daha ciddi sağlık sorunlarına köken oluşturuyor.

Yaşantımızın yaklaşık üçte birini uykuda geçirdiğimizi ve bu nedenle kaliteli bir uykunun sağlığımız açısından büyük önem taşıdığını belirten Sefa Zülfikar, şu bilgileri veriyor:

“Dormio’yu tasarlarken kullanıcı konforunu ön planda tuttuk. Hedefimiz herkesin rahatlıkla kullanabileceği bir çözüm sunmak. Yumuşak silikon yapısı sayesinde hızla alışacaksınız ve Dormio olmadan uyumak istemeyeceksiniz’’ diyor.

Proje, geçtiğimiz yılın Kasım ayında İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından düzenlenen girişimcilik yarışması olan Big Bang 2016 sahnesinde “3Z” adıyla İstanbul Sanayi Odası Geleceğin Genç Sanayicisi Büyük Ödülü’nün yanı sıra Ege Kimya ve Monitise özel ödüllerine layık görülmüştü.

Bu yarışmada elde ettiği başlangıç sermayesi sayesinde İTÜ Teknokent bünyesinde kurduğu şirket ile buluşu ürüne dönüştürmek için gerekli işlemleri başlatan Zülfikar, Dormio’nun seri üretim ve Sağlık Bakanlığı onayları sonrasında tahminen nisan ayında hastalara sunulacağının müjdesini veriyor.

Basında yer alan haberleri görerek şimdiden Dormio talebinde bulunan kişilere öncelik sağlayabilmek ve beklemeye hazır olanlara fiyat avantajı sunabilmek için sınırlı sayıda Dormio için www.respogadgets.com web sitesi üzerinden %50 indirimli ön sipariş toplanmaya başlandı.

İbrahim Bodur anısına 30 bin TL’lik sosyal girişimcilik ödülü verilecek

Türkiye’nin lider sanayi gruplarından Kale Grubu, kurucusu ve Onursal Başkanı İbrahim Bodur’un anısını ve mirasını yaşatmak amacıyla İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü düzenliyor.

Geçtiğimiz yıl hayatını kaybeden Türk sanayinin duayenlerinden ve aynı zamanda önde gelen girişimci ve hayırseverlerinden Kale Grubu Kurucusu ve Onursal Başkanı İbrahim Bodur’un anısını ve değerlerini yaşatmak amacıyla İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü düzenleniyor. Bu sene ilki verilecek olan ve geleneksel hale gelmesi hedeflenen İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü ile Türkiye’nin gelecek vadeden sosyal girişimcileri ödüllendirilecek.

Son Başvuru: 13 Ekim 2017

Katılım için: http://ibrahimbodurodulleri.com

Bu ödül ile Kale Grubu, önemli bir sosyal sorunu çözmek için yaratıcı bir fikir ve sürdürülebilir bir uygulamayla yola çıkmış, başarılı pilot projelerin yaygınlaştırılmasına katkı sağlamayı hedefliyor.

Bu kriterleri sağlayan ve büyüme potansiyeli barındıran tüm sosyal girişimcilerin katılabileceği İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü için adaylar katılım koşulları ve tüm detayları http://ibrahimbodurodulleri.com/ adresinden öğrenebilirler.

İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü kapsamında birinci olan sosyal girişimci 30 bin TL’lik para ödülü ile desteklenecek ve projesinin geliştirilmesine katkı sağlanacak.

İbrahim Bodur kimdir?

1928 yılında, Çanakkale’nin Nevruz köyünde doğan İbrahim Bodur, Türkiye’nin sanayileşerek kalkınacağına ve kalkınmanın Anadolu’dan başlaması gerektiğine inanan bir girişimciydi. Henüz 27 yaşındayken önce “insan” diyerek, kimseyi toprağından koparmadan, sanayi mayasını Anadolu’da tutturarak Türkiye’nin ilk halka açık şirketi Çanakkale Seramik’in temellerini atan İbrahim Bodur, Anadolu’ya sanayinin götürülmesine öncülük etti. Zorluklara aldırış etmeden, Türkiye’nin dört bir yanına yatırım yaptı.

Üçüncü sektöre ve sivil toplumun dönüştürücü gücüne inandı. 65 yılı aşan meslek hayatı boyunca, pek çok sivil toplum örgütünün kuruluşunda kilit rol oynayan İbrahim Bodur, kendi kurduğu Kaleseramik Vakfı ile de eğitim, sağlık ve sosyal alanlarda önemli yatırımlar yaptı.

Sanayinin belli büyük şehirler dışında milli kaynaklara ve iş gücüne yakın bölgelerde kurulmasına 1950’li yıllardan itibaren öncülük eden İbrahim Bodur, Türkiye sanayisine yaptığı yatırımlar ve yurtdışı işbirliklerine katkılarından dolayı Türkiye Cumhuriyeti tarafından verilen üstün hizmet nişanlarının yanı sıra Çek Cumhuriyeti ve İtalyan Devlet Nişanlarını almaya hak kazandı.

“Sizi siz yapan öz değerlerinize sahip çıkın; çünkü onlar sizi bir ağacın kökleri gibi ayakta tutacaktır” diyen İbrahim Bodur’un vefatının birinci yılında hayata geçirilen İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü ile Kale Grubu onun değerlerini ve mirasını yaşatmaya devam ediyor.

Eyedius: Görüntü işleme teknolojisi ile akıllı güvenlik ürünleri girişimi

Görüntü işleme teknolojileri üzerine son zamanlarda güzel girişimlerin çıktığını duyuyoruz. Eyedius da bu teknolojiyi kullanarak ev, işyeri, site vb. güvenliği sağlayan bir akıllı teknoloji girişimidir.

Eyedius kurucularından Serdar Yılmaz ile kısa bir röportaj gerçekleştirdik. Girişimcilik ekosistemindeki tüm girişimleri egirişim‘den takip edebilirsiniz.

Selçuk Saraç’ın yeni girişimi ve Türkiye’nin ilk kripto para mining şirketi S4Mining açılıyor

Bugün Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Blockchain Summit‘te melek yatırımcı kimliğiyle bilinen ve SadeceHosting’i exit ederek yeni girişimlere yelken açan Selçuk Saraç ile ayak üstü kısa bir sohbet gerçekleştirdik. Uzun zamandır takibimizde olan bir yatırımcı.

Kendisi Türkiye’nin ilk kripto para mining şirketi s4Mining‘in yakında açılacağını söyledi. Websitesin’de de 15 gün kalan bir geri sayım sayacı bulunuyor.

S4Mining açıldığında, size detaylı bilgileri aktarıyor olacağız.

Diffusion Capital Partners, güneş kremi etken madde teknolojisi MicNo’ya yatırım yaptı

Anadolu Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ender Suvacı tarafından geliştirilen, güneş kremlerinin yeni bir parçacık teknolojisi ile üretimine imkân tanıyan MicNo, Diffusion Capital Partners’tan yatırım almayı başardı. Değerleme ve miktarla ilgili henüz açıklama yapılmadı.

Türkiye’nin ilk teknoloji transferi yatırım sermayesi fonlarından olan Diffusion Capital Partners yatırım ortaklarından Altan Küçükçınar ile ENTEKNO A.Ş. adına Prof. Dr. Ender Suvacı ve Oktay Uysal yatırım sözleşmesini imzaladılar.

Güneş Kremi Üretiminde Devrim

Yatırımın ardından üretim aşamasına geçirilecek olan MicNo teknolojisi, güneş kremlerinin kullanımında yaşanan pek çok soruna çözüm getiriyor. Etkin UV koruma etkisi ile diğer güneş kremlerine göre daha yüksek koruma sağlarken transparan özelliği ile cilt üzerinde kalıntı görüntüsünün oluşmasını engelliyor. Ayrıca yüksek yüzey alan örtücülüğünden dolayı kullanım miktarı az olduğu için ekonomik bir ürün olarak göze çarpıyor.

MicNo tüm bunların yanı sıra diğer güneş kremleri üretiminde kullanılan nano malzemelerin toksik özelliğinden ve deriden penetre etme olasılığından kaynaklanan sağlık ve güvenlik sorununa da çözüm getiriyor. Daha fazla hücre canlılığı sağlayarak nano kremlerin toksik özelliklerini minimize ediyor.

Hem insanlığa hem de çevreye dost inovatif bir nanopartikül teknolojisi olarak MicNo toz teknolojisi başta kozmetik sektöründe kullanılacak. Teknolojinin aynı zamanda elektronik, tıp, su arıtma vb. pek çok alanda kullanılabileceği belirtiliyor.