Mahallenizdeki bakkaldan sipariş verebileceğiniz Bakkaldan kurucularından Cem Danon, egirişim TV’ye konuk olarak girişiminden bahsetti. Bakkaldan, Workup girişimcilik programının 2. dönemine kabul almıştı. Şimdi girişimin ne durumda olduğunu Cem’den dinleyelim.
Bakkaldan’la ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.
Mart 2015’te Tarkan Haser liderliğinde Öcal Şeyhoğlu ve Tamer Alloh tarafından kurulan StockMount son dönemin en aktif melek yatırımcılarından Hande Enes ve Osman Kale‘den 500 bin dolar yatırım aldı.
2015 yılındaki hızlı büyümenin ardından Mart 2016’da bir spin-off olarak şirketleşen StockMount Teknoloji A.Ş. halen ODTÜ Teknokent‘te Ar-Ge faaliyetlerini sürdürüyor.
Bulut tabanlı bir e-ticaret entegrasyon yazılımı olan StockMount, sanal pazaryerleri ve e-ticaret sitelerinde ürün listeleyen satıcıların ürün listeleme, güncelleme ve siparişlerini tek noktadan yönetme gibi temel ihtiyaçlarına cevap veren bir yazılım. StockMount şu anda pazar yeri ve e-ticaret sitesi olarak 15, ERP/Muhasebe Programı olarak da 17 farklı platforma entegrasyon sağlıyor. Bulut tabanlı olduğu için StockMount kullanıcıları hesaplarını her yerden yönetebiliyorlar ve bir bilgisayara bağlı kalmıyorlar.
Kullanıcılar, ürün yükleme ve güncelleme ile ilgili kurallarını kendileri oluşturuyor. Bu kurallar bir kez belirlendikten sonra sistem tüm ürün listeleme ve güncelleme işlemlerini otomatik olarak gerçekleştiriyor. Ayrıca tüm platformlarda gerçekleşen satışları StockMount üzerinden tek tıkla faturalandırmak veya ERP/Muhasebe programına otomatik olarak aktarmak da mümkün.
StockMount kullanmak isteyen satıcılar web sitesi üzerinden kolayca üye olabiliyor ve ihtiyaç duydukları hizmetleri seçerek kendi paketlerini oluşturabiliyorlar. Sadece seçilen hizmetler için ödeme yapan StockMount kullanıcıları ilk 30 günlük deneme süresinde tüm genel hizmetlerden ücretsiz olarak faydalanabiliyorlar.
StockMount CEO’su Tarkan Haser, alınan yatırımın ekibi büyütmek, teknik altyapıyı geliştirmek ve pazarlama faaliyetlerini artırmak için kullanılacağını iletiyor. Yatırımla birlikte büyümenin çok daha hızlı artacağını söyleyen Tarkan Haser, öncelikli hedeflerinin kullanıcılarına getirecekleri e-Fatura çözümü ve Amazon entegrasyonu olduğunu iletiyor. StockMount bir taraftan da ikinci ofisini açmış ve ekibi genişletmeye devam ediyor.
Çoklu dil desteği ile hizmet veren StockMount 2018 yılı içinde yurt dışı pazaryerleri için de hizmet vermeye başlayarak global pazarda da adından söz ettirmeyi planlıyor.
aTaksi, taksi sürücüleri ve müşterilerine hizmetler sunarak faaliyetlerini sürdüren bir mobil taksi çağırma uygulamasıdır. “En Yakın taksiyi, taksi müşterisiyle buluşturan teknoloji platformu” olarak kendini konumlandıran aTaksi, çalışmalarını Taksi Durak Otomasyon Sistemi ve Bireysel Üye Taksi Şoförü olarak iki kategoride sunuyor.
2013 yılında hayata geçirilen girişimin kurucusu ve CEO’su Birtan Pabuçcu tarafından yapılan açıklamaya göre, bugüne kadar App Store ve Google Play’den 20 binden fazla kez indirilmiş, 1300’ten fazla üye taksisi mevcut ve günlük ortalama 1000 yolculuk seviyesine ulaşmış. Şubat 2019’a kadar en az 3 Avrupa ülkesine açılmak istiyor.
Uygulamayı Google Play veya App Store‘dan indirebilirsiniz.
Diğer taksi uygulamalarına örnek vermek gerekirse; Bitaksi, iTaksi, Uber Taksi.
YouTube‘da bazı kanallara son saatlerde erişim sağlanamıyor. Henüz şirket tarafından resmi bir açıklama yapılmadı. Videolara arama sonuçlarından erişilse de, kanallar ziyaret edilemiyor.
İlerleyen saatlerde gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.
Sinemia geçtiğimiz yıl ABD pazarına girerek büyük bir hız kazandırdığı globalleşme sürecinde, yeni bir büyük adım daha attı. Yeni aldığımız bilgilere göre, Slack, Box ve Intercom gibi dünyaca ünlü girişimlerin yatırımcısı olan, Silikon Vadisi, Palo Alto merkezli risk sermayesi Social Capital’den yatırım aldı. Yatırımla birlikte Avustralya ve Kanada’ya da açılan Sinemia, böylece ABD, İngiltere ve Türkiye ile birlikte toplam 16 milyar dolar pazar büyüklüğü olan 5 ülkede hizmet vermeye başladı. Sinemia Kurucusu Rıfat Oğuz, 3 yıldan kısa bir sürede sinema endüstrisinin kalbi olan pazarlarda hizmet veren, küresel bir firmaya dönüşmenin kendileri için gurur verici olduğunu belirtti.
Sinemia: sinemaseverlerin sinema aşkını sınırsız ve özgürce yaşayabilmeleri için kurulmuş sosyal bir sinema platformudur.
Sinemia, Türkiye, İngiltere ve ABD’deki hızlı büyümesinin ardından, yeni yatırımla birlikte son olarak Kanada ve Avustralya’ya açıldı. Böylece hizmet verdiği ülkelerin sayısını 5’e çıkardı. Sadece Kanada’da 3. haftada 250 bin dolarlık yıllandırılmış gelir seviyesine ulaşan Sinemia’nın global açılım süreci beklenenin üstünde bir hızla ilerliyor.
Sinemia’nın hizmet verdiği 5 ülkedeki toplam sinema pazarının büyüklüğü 16 milyar 200 milyon doları buluyor. Dünyadaki sinema bileti pazarının büyüklüğü ise 38 milyar dolar seviyesinde. Sinemia yeni açıldığı pazarlar ile birlikte, dünyada sinema pazarının yarısına yakınına hitap etmeye başladı.
Sırada Asya var
Sinemia globalleşme sürecinde yeni yatırımını, öncelik ABD olmak üzere mevcut pazarlardaki hızlı büyümesi ve global açılımının hızlanması için kullanacak. Servis çok yakında aralarında Hong Kong ile Singapur’un da olduğu Asya ve Uzak Doğu pazarlarındaki yerini alacak.
“Sinemia deneyimini” dünyada standart haline getirecek
Sinemia Kurucusu Rıfat Oğuz, “Sinemia olarak, tüm dünyada sinema pazarını büyütmek ve sinemaseverlere daha hızlı, daha kolay, daha uygun fiyatlı, daha eğlenceli sinema deneyimini yaşatmak amacıyla yola çıktık. Bu doğrultuda hızlı büyümemizi sürdürüyoruz. 3 yıldan kısa bir sürede global sinema endüstrisinin kalbi olan pazarlarda hizmet veren, çok uluslu bir firma haline geldik. Social Capital gibi dünyaca ünlü girişimlere yatırım yapmış, güçlü bir risk sermayesinden yatırım almış olmak gurur verici. Ekip olarak küresel çapta en iyi sinema deneyimini vermek için çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
Microsoft 1 Mayıs’ta kullanım şartlarını güncelleyeceğini duyurdu. Yeni eklenecek şartlar arasında en dikkat çekeni ise “hakaret içeren konuşma dili” yasağı. Belirli platformlarda uygulanacak bu yasağın en başında Skype ve Xbox Live yayınları geliyor.
Microsoft’un herhangi bir platformunu kullanırken kullanım şartlarını kabul edip belirledikleri kurallara uyacağımıza dair onay veriyoruz.
Xbox Live yayınları veya Skype üzerinden gönderilecek şiddet, suç içerikli görüntüler ve kullanılan her hakaret içeren kelime sonucu Microsoft bu hesapların kapatılacağını ve kullanıcıya servis vermeyi keseceğini net bir şekilde söylüyor.
Burası için hala kesin bir çözüm olmasa da, şirketin yaptığı açıklamaya göre, Microsoft’un kullanım şartlarını kabul ettiğinizde, Skype konuşmalarınızı veya Xbox yayınlarınızı takip etme onayını verdiğinizi söylüyor. Bununla birlikte kötü kullanımınız halinde, hesaplarınızı engelleyeceklerini söylüyor.
Skype için gelecekte durum ne olur bilemeyiz ama Xbox için çıkan oyunların içeriklerinin şiddet ya da suç odaklıyken, bu incelemeler ne derece faydalı olacak, yakında göreceğiz gibi görünüyor. Oyunlara bir müdahale gelip gelmeyeceği konusunda henüz bir açıklama yapılmadı.
Verilerimizin havada uçuştuğu bu çağda kimlik bilgilerimizi korumak zor ve stresli bir hal aldı. Alışverişler, ödemeler, yüz tanıma sistemleri, parmak izi okuyucular gibi her bir bilgiyi güvende hissettiğimiz farklı sistemlerle paylaşıyor olsak da, diğer taraftan bu ciddi bir risk taşıyor. Verilerimizi takip edenler, herhangi bir sistem açığıyla, bilgilerimize ulaşmanın yollarını arıyorlar.
Veriff kurucusu ve CEO’su Kaarel Kotkas,sorun çözümünün “Kimlik Çizgisi” olması gerektiğini söylüyor. Yeni bir veri paylaşımı sorunu getirse de veriff kullanmak için yüzünüzün fotoğrafını paylaşmanız gerekecek. İnternet üzerinden yapmak istediğiniz alışveriş ödemelerini online kredi kartınızla yapabilmek için kimlik kopyanızı vererek her alışverişte sadece kendi fotoğrafınızı çekip işlemlerinizi daha kolay ve güvenilir yapabilirsiniz.
Sahte kimlik ayırımı için özel bir algoritmaları olduğunu söyleyen ve şimdilik az sayıda kullanıcıya sahip Veriff, kimlik çalınmalarının yaygın olduğu Colombia için yeni bir güvenlik sağlayıcı olarak da ilgi görüyor.
Excel bir çok endüstrinin ve firmanın en büyük yardımcısı olup, e-tablolarınızı düzenlemeye yarayan bir programdır. Yayınladığı yeni bir güncelleme ile Excel daha da akıllı hale geliyor.
Önceden bildiğimiz üzere, Excel ekibi son bir kaç ayını programa yeni özellikler ekleyerek uygulamaya geçirdi ve Office Insiders programına dahil olan tüm Office 365 kullanıcılarını bu yeni özelliklerin ilk ürününü deneyimlemelerini sağladı.
Buradaki genel fikir, Excel’in bazı girişlerinizi anlamak için yeterince akıllı hale getirilmesi ve size ek bilgi sunmasıdır. Şimdilik bu yeni güncelleme, şehirlerin, eyaletlerin ve ülkelerin (aynı zamanda posta kodlarının) yanı sıra stokların adları gibi coğrafi veriler için de geçerli hale getirildi. Aynı zaman da hisse senedi ve endeks fonları için, Excel artık bir şirket hakkındaki finansal verileri otomatik olarak çekmesini sağlayacak.
Microsoft Office 365 için Microsoft yöneticilerinden Rob Howard, ekibin bu iki özellikten yola çıkmaya karar verdiğini söylemiş. Çünkü Excel kullanıcıları zaten bu verilerden çok daha fazla çalışıyorlar. “Bu yeni veri türleri ile ilgili gerçekten güçlü olan şey, bizim sunduğumuz temeldeki yeni yapı taşları olduğudur.” demiş.
Yeni özellik, artık hücrelerin bu yeni veri türlerine dönüştürülmesi için yeni bir özellik içeren Excel “Veri” sekmesinde bulunuyor. Excel, verilerinizi ne yapacağını tam olarak bilmiyorsa (örneğin, Portland, ME veya Portland, OR) bunu seçmenizi isteyecektir.
Rob Howard, takımın şu an üzerinde çalıştığı veri türleri hakkında konuşmaya henüz hazır değildi, ancak ekibin üzerinde çalıştığı bir alanın şirket içindeki dahili verilerle entegrasyon olduğunu söyledi. Her işletme, genellikle bulunması zor ve kullanımı zor (ve genellikle Excel sayfalarında) bulunan çok sayıda özel veriye sahiptir. Microsoft Graph, şirketin siloları ve Excel ekibi bunu e-tablolara getirmenin yollarını arıyorsa, bu verileri kırma çabasıdır.
Bu yeni veri türlerini destekleyen Excel’in yeni sürümü, artık Office 365 Insiders İngilizce’de bir önizleme olarak kullanıma sunulmuştur. Gelecekte bir noktada tüm ofis 365 abonelerine sunulacak.
Türkiye’nin önde gelen markalarından Sütaş, Sütaş Market’teki ürünlerinin online satışı için Gittigidiyor ile de anlaştı. Böylelikle sutas.market haricinde, Gittigidiyor kanalını da kullanacak.
Bu iş birliğiyle Türkiye’de ilk kez bir online pazaryeri platformunda satış yapmaya başlayan şirketin doğal ve lezzetli ürünleri, GittiGidiyor müşterisiyle buluşuyor.
Sütaş Market’in platformlarında mağaza açmasını değerlendiren GittiGidiyor Ticari Direktörü Bülent Elçin, “GittiGidiyor’da süpermarket kategorisinin 2017 yılında büyüme oranı yüzde 61’e ulaşmış durumda. Tüketicilerin bu kategoride de online alışveriş yapma alışkanlıkları her geçen gün artıyor. Biz de tüketicilerimizi her kategoride olduğu gibi gıda ürünleri kategorisinde de hem kaliteli hem de çeşitliliği bol ürünlerle buluşturmayı son derece önemsiyoruz. Bu anlamda Sütaş gibi Türkiye’de süt ve süt ürünleri denince akla ilk gelen markalardan biriyle yaptığımız işbirliğinin hem Sütaş hem de platformumuz açısından olumlu sonuçlar doğuracağını düşünüyoruz. GittiGidiyor olarak Sütaş’ın ürünlerinin platformumuzda bulunmasından dolayı çok mutluyuz” dedi.
Sütaş E-ticaret ve Omnikanal Yöneticisi Ufuk Yılmaz da GittiGidiyor ile yaptıkları işbirliğiyle ilgili, “Sütaş Market adıyla 2010 yılından bu yana ürünlerimizin satışını kendi e-ticaret kanalımız üzerinden online platformda da yapıyoruz. Ancak ilk kez GittiGidiyor ile yaptığımız işbirliği sayesinde bir online pazaryerinde satışlarımıza başladık. Markaların daha fazla tüketiciye ulaşabilmeleri ve fark yaratan hizmetlerini gösterebilmeleri açısından online pazaryerlerinin büyük faydası olduğunu düşünüyoruz. Sütaş, bütün ürünlerinin sofraya ulaşana kadar geçirdiği sürecin her bir aşamasını adım adım denetliyor ve titizlikle yönetiyor. Online satış platformlarından satın alınan ürünün tüketiciye soğuk zincir kırılmadan ulaştırılması çok önemli. Bu operasyonu takip etmek ve yönetmek için iyi bir altyapı ve bilgi birikimi gerekiyor. GittiGidiyor ile yaptığımız işbirliği sayesinde milyonlarca tüketicimizin güvenli bir alışveriş platformu üzerinden ürünlerimize kolaylıkla erişebileceği için çok mutluyuz” diye konuştu.
Endeavor Türkiye ve Galata Business Angels iş birliği ile, Google sponsorluğunda Uludağ Ekonomi Zirvesi‘nde gerçekleştirilen “Stars of Region” yarışmasının kazananları belli oldu.
Ali Sabancı, Arif Akdağ, Bülent Hiçsönmez, Cenk Bayrakdar, Hasan Aslanoba, İhsan Elgin, Nevzat Aydın, Ömer Erkmen (Ömer abi), Paul Doany, Rina Onur, Sina Afra gibi önemli isimlerin jüri olarak yer aldığı bu yarışmaya 100’ü aşkın startup başvurdu. Jürinin değerlendirmesi sonucunda 4 startup ödül almaya hak kazandı.
FazlaGıda: “İnsan İçin Gıda” mottosoyla yola çıkan FazlaGıda, küresel hedeflerden iklim aksiyonu ve açlık sorunlarını çözmek üzere yola çıkmış, gıda atığını hedef alan bir sosyal teknoloji girişimidir.
3 bin dolarlık ikincilik ödülü: LeafinboxLeafinbox: Şirketler için e-imza destekli elektronik belge yönetimi platformu olan leafinbox, kendilerini imzalanacak belgeler için “dijital kurye” olarak konumlandırıyor. Başta banka ödeme talimatları ve abonelik sözleşmeleri olmak üzere islak imza gerektiren tüm süreçlerde kullanılabilmektedir.
Piri: Şehirleri keşfetmek isteyenler için sesli yürüyüş turu uygulaması
Dabchy: Dolabınızdaki eşyaları mobil uygulama aracılığıyla fotoğrafını çekip paylaşıp satmanızı sağlayan Tunus’lu bir girişimdir.
Yeni gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.
