Ana Sayfa Blog Sayfa 981

BTM’nin 2018 yılı birinci dönem girişimci başvuruları açıldı

İstanbul Ticaret Odası tarafından kurulan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi, 2018 yılının ilk Hızlandırma Kampı’nda da projelerini BTM ekiplerinin desteği ile geliştirmeye devam ediyor. Girişimcilik ekosisteminde yer alan ve ekosisteme yeni giriş yapan 7’den 70’e tüm girişimcilere ve yenilikçi iş fikirlerine destek olmaya çalışan BTM ekipleri, Türkiye’ye katma değer sağlayacak projeleri ve girişimcileri destekleyerek hem girişimcilerin hem de Türkiye’nin gelişmesine yardım etmeyi hedefliyor. Başvuran tüm projeleri büyük bir hassasiyetle değerlendiren BTM ekipleri, girişimcileri; Hızlandırma Kampı, Ön Kuluçka ve Kuluçka mekanizmalarıyla desteklemeye devam ediyor.

Son Başvuru: 9 Şubat 2018

İstanbul Kalkınma Ajansı Güdümlü Proje Desteği kapsamında faaliyetlerine devam eden BTM, 16 hafta sürecek Hızlandırma Kampı süresi boyunca; birebir danışmanlıklar, demo-günleri, seminerler, eğitimler, söyleşiler, mentorluklar, bilirkişi hizmetleri, yatırımcı eşleştirme programları ve buluşmaları ile girişimcilerin ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar sürdürüyor.

Bugüne kadar 2 bini aşkın girişimciye kapılarını açan BTM, 761 yenilikçi iş fikrini; 310 saatlik danışmanlık, 48 saatlik eğitim ve 15 saatlik atölye çalışmaları ile destekleyerek projelerin gelişmesini ve bilirkişi süreçlerinin tamamlayarak, yatırımcı eşleştirme süreçlerine geçilmesini sağladı.

BTM’de yer alan girişimciler 6 aylık süreçte toplam 7 milyon 150 bin TL’lik satış gerçekleştirerek İstanbul ekosistemine ve ekonomisine katma değer sağladılar. Bu rakamlar ile birlikte BTM, 2018 yılının ilk Hızlandırma Kampı’nda da nitelikli fikirlere destek vererek üstlendiği misyonu daha ileriye taşımayı hedeflerken, yeni dönem ile birlikte 70’e yakın projeye 7/24 ofis imkânı sunacak.

Başvurunuzu Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi‘ne ait sayfamızdan “Şimdi Başvur“a tıklayarak yapabilirsiniz.

2018’de siber saldırılar, hayatı durma noktasına getirebilir

Siber güvenlik alanında geride bıraktığımız yılı değerlendirip 2018 yılında karşılaşabileceğimiz tehditlere dikkat çeken Proline Profesyonel Çözümler Direktörü Melih Özhan, 2018 yılında Proline olarak fiziksel güvenlik yönetim sistemlerinin yanı sıra siber güvenlik alanında her geçen gün farklılaşan tehlikelere karşı çözümler üretmeye devam edeceklerini belirtti.

Dijital dönüşümün merkezinde yer alan en yeni teknolojilerin ve hizmetlerin kullanıcılarına sunduğu kolaylıklar büyük zararlara neden olabilecek tehlikeleri de beraberinde getirebiliyor. Nesnelerin İnterneti, bulut teknolojileri, birbirine bağlı cihaz sayısının artışı derken ortaya çıkan güvenlik risklerine ek olarak Endüstri 4.0 gibi yeni trendler de siber saldırıların neden olabileceği tehlikelerin boyutunu artırıyor. Akıllı üretim sistemlerini, veri paylaşımını, geniş veri ağlarını bozabilecek saldırılar, şirketlerin üretim faaliyetleri üzerinde çok ağır etkiler oluşturabilirken, sanayi ve kritik kamu tesislerine, hatta elektrik, su, doğalgaz gibi altyapı hizmetlerine yapılacak saldırılar hayatı durma noktasına getirebilir. Şirketler, kurumlar ve kullanıcılar bu riskleri gelişmiş risk yönetimi ve kapsamlı güvenlik stratejileri sayesinde önleyebilir. Proline Profesyonel Çözümler Direktörü Melih Özhan geride bıraktığımız yılda kullanıcıların bilgilerini ele geçirip dosyalarını şifreleyerek fidye isteyen Petya, WannaCry ve son olarak Bad Rabbit gibi yazılımların sadece bireysel kullanıcıları değil kurumları da hedeflediğine dikkat çekerken, sayıları giderek artan saldırılara karşı Proline’ın siber güvenlik çözümleri ile kullanıcılarını korumaya devam edeceğini söyledi.

Özhan, “2018’de siber güvenlik alanında karşılaşabileceğimiz sorunlar arasında en önemli konulardan bir tanesinin Nesnelerin İnterneti olacağını düşünüyoruz. 2018’de Nesnelerin İnterneti odağında çalışan üreticilerin oldukça önemli bir kısmının zayıf doğrulama pratikleri nedeniyle oluşabilecek siber tehlikelere cevap vermekte zorlanacağını öngörüyoruz. Nesnelerin İnterneti alanında yaşanan gelişmeler için değişen kurumsal mimariler yeni tehlikeler doğururken var olan eski tehlikeleri de daha güçlü hale getirecek. Bununla birlikte kimlik doğrulama konusunda biyometrik ve metrik çözümlerin giderek artacağını göreceğiz.” diyerek Nesnelerin İnterneti alanında yaşanan gelişmelere karşın kurumsal şirketlerin güvenlik çözümlerine yeterince yatırım yapmadıklarını da ekledi.

2017 yılında karşılaştığımız Petya, WannaCry gibi fidye yazılımlarının kurumsal şirketlerin dışında bireysel kullanıcıları da hedefleyen siber saldırılar olduğunu, kişisel cihazları ve bilgileri hedeflediğini belirten Melih Özhan; Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyum süreci kapsamında şirketlerin karşılaşabileceği engeller ve çözümler hakkında konuştu: “Uyum programının ilk adımı hesap verilebilir bir yapının inşa edilmesi ve yönetişim modelinin kurulması olmalı. Ancak bu şekilde iş süreçlerine bağlı ve Veri Sicil Bilgi Sistemi’nin (VERBİS) temel olarak istediği tüm unsurları içeren bir kişisel veri işleme envanteri hazırlanabilir. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile birlikte sadece kurumsal verinin değil kişisel verilerin de hızla değişen dünyamızda ne kadar önem arz ettiğini anlamaya başlıyoruz.”

2018 yılında açık bulut teknolojilerinin zayıflıklarından faydalanıp buralarda saklanan verileri hedefleyecek olan saldırıların önüne geçmek isteyen kurumlar, bütün işletmelerini baştan aşağı güvence altına alacak veri güvenliği yönetişim programları oluşturmaya başlayacaklar. Yaşanması beklenen bir başka gelişme ise kurumların üçüncü parti güvenlik seçenekleri yerine kendi üretecekleri mobil özellikleri olan önleme seçeneklerini tercih etmeye başlayacak olmalarıdır. Bulut teknolojilerinden beslenen ve dijital platformların hareketli dünyasında olmazsa olmazlardan biri olan mobilitenin ortaya çıkarabileceği sorunların önüne geçilmeye çalışılacak.

Uzun vadede BT kaynaklarının eksiksiz bir şekilde korunmasının çok önemli olduğunu belirten Proline Profesyonel Çözümler Direktörü Melih Özhan sözlerine şöyle devam etti: “Proline olarak biz çoklu denetim ve analiz için birbiriyle entegrasyonu olan, tek noktadan izlenebilen, akıllı kararlar vererek önleyici aksiyonlar alan teknolojilere katkı sağlayabilecek alternatif çözümler geliştiriyoruz. Dünyadaki en ileri teknolojileri yakından takip ederek müşterilerimizin siber dünyada operasyonlarının daha güvenli gerçekleşebilmesi için projelendirme, ürün seçimi, teknik dizayn, danışmanlık, kurulum ve işletme gibi alanlarda destek veriyoruz.”

Hazine Müsteşarlığı’ndan kripto para uyarısı

Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek başkanlığında gerçekleştirilen Finansal İstikrar Komitesi‘nde, ülkemizde yasal bir dayanağı olmayan kripto paralarla ilgili yasal düzenlemelerin yapılması için çalışma grubunun oluşturulmasına karar verildi.

Kripto paraların risklerine yönelik kamuoyunun aşğıdaki maddelerle bilgilendirilmesine karar verildi:

  • Kripto paraların ülkemizde yasal bir dayanağı bulunmamaktadır ve bu kapsamda gerçekleştirilen işlemler herhangi bir resmi otoritenin güvencesi altında değildir.
  • Kripto paralar (en bilinen örneğiyle Bitcoin), piyasa değerinin aşırı oynak olabilmesi, dijital cüzdanların çalınabilmesi, kaybolabilmesi veya sahiplerinin bilgileri dışında usulsüz olarak kullanılabilmesi gibi olumsuz özelliklere sahiptir. Ayrıca kullanıcıların ve hizmet alınan firmaların operasyonel hatalarından ya da kötü niyetli kişilerin suiistimallerinden kaynaklanan zararların, işlemlerin geri döndürülemez nitelikte olması nedeniyle düzeltilmesi veya iptal edilmesi mümkün değildir.
  • Kripto paraya dayalı bazı iş modelleri, büyük kârlar vadeden oluşumlar şeklinde yapılanarak kişilerin bilgi eksikliğini suistimal etmekte ve önemli maddi kayıplara neden olabilmektedir.
  • Kripto para ihraç edecek girişimlerin başlangıç sermayesi elde etmeye dönük uygulamaları genellikle herhangi bir düzenleme ve gözetim kapsamında yapılmadığından dolandırıcılık için uygun bir zemin oluşturmaktadır.
  • Kripto paranın dolaşımda olduğu piyasanın herhangi bir resmi otorite ya da garantör kurum tarafından denetlenme imkanı olmadığından, bazı kişilerce yatırım aracı olarak görülen kripto paranın aynı zamanda yasadışı faaliyetlerde de kullanılabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Tüm bu hususlar çerçevesinde, kripto paralar ile ilgili işlem yapan kişilerin herhangi bir zarara uğramamaları için dikkatli olmaları ve kripto paralar ile ilgili işlem yaptıklarında yukarıda bahsi geçen olası olumsuzluklarla karşılaşabileceklerinin farkında olmaları uyarısında bulunuldu.

Motosiklet yolculuk paylaşım platformu Scotty, artık yemek siparişlerinizi de teslim edecek

Nisan 2017’de İstanbul trafiğinde ulaşıma çare olmak amacıyla hayata geçirilen girişim Scotty, artık yemek siparişlerinizi de teslim edecek.

Motosikletle yolculuk paylaşımından sonra yemek siparişi sektörüne de yeni bir soluk getirmeyi amaçlayarak sektöre hızlı bir giriş yapan Scotty, mevcut uygulama içerisinde yayına aldığı yemek siparişi verebilme özelliğiyle kullanıcılarına kişiye özel bir paket servisi deneyimi yaşatıyor.

Restoranlar sipariş teslimine hızlı çözüm: Scotty Yemek

Sektördeki yemek siparişlerinin geç kalma sebebinin farklı müşteri siparişlerinin gruplar halinde servise çıkması ve sırayla dağıtılması sebebiyle siparişlerin son kullanıcıya geç ulaştığını belirten girişim, Scotty Yemek ile bu sorunu çözdüğünü belirtiyor. Uygulama içerisinden yemek siparişi veren kullanıcılar, uygulama içerisinden yemek siparişini verdiği anda restorana en yakında bulunan Scotty sürücüsüyle eşleşiyor, sonrasında yemeği teslim alıp kullanıcıya iletiyor. Restoran da uygulama üzerinden siparişi anlık takip edebiliyor.

“Moto kuryelerin çalışma şartlarını değiştirmek istiyoruz”

Sadece kullanıcı değil aynı zamanda moto kurye dostu bir şirket olmayı da amaçlayan Scotty, moto kuryelerin oldukça uzun saatler boyunca, zor şartlar ve yüksek baskı altında çalıştığını ve bunu Scotty Yemek ile değiştirmek istediklerini söylüyor. Bunların yanı sıra restoranların her daim moto kurye arayışında olduğu ve paket servisi konusunda büyük problemler yaşadıklarını belirten Scotty Yemek, restoranların moto kurye konusunda yaşadıkları sorunlara da alternatif bir çözüm oluşturuyor.

İlk 10 günde 5000 yemek sipariş teslimi

Şu anda Üsküdar, Kadıköy, Bağdat Caddesi ve Bostancı bölgelerinde yemek siparişi hizmetini kullanıcılarına açan Scotty Yemek, kısa bir süre içerisinde tüm İstanbul’da yemek siparişi özelliğini aktif edeceğini belirtiyor. Yemek ışınlamaya başladığı ilk 10 gün içerisinde 5000’den fazla yemek siparişini, kullanıcılara ortalama 20 dakika gibi bir süreyle ışınladıklarını söyleyen Scotty Yemek ekibi, kullanıcıların en çok beğendiği özelliğin siparişlerin uygulama içerisinden anlık olarak takip edebilmek olduğunu söylüyor.

  • Sadece yemek dikeyi icin 150’den fazla sürücü aktivasyonu gerçekleşti,
  • Beta sürecini başlatılan Kadıköy – Üsküdar – Bostancı ve çevresindeki bölgede 500 üzerindeki restorandan an itibariyle sipariş verilebiliyor.

Turkish Airlines Travel Hackathon’un birincisi Albatros ve ödül kazanan 9 proje

Yenilikçi fikirlerle dijital yolcu deneyimini bir üst seviyeye taşımanın hedeflendiği Turkish Airlines Travel Hackathon, Türk Hava Yolları Uçuş Eğitim Merkezinde düzenlendi.

1000’in üzerinde katılımcının başvurduğu Hackathon için 308 takım arasından seçilen 42 takım 48 saat boyunca uçuş öncesi, hava alanı, uçak içi ve uçuş sonrası olmak üzere seyahat sürecinin 4 temel kategorisinde yolcuların yaşadığı zorluklara dijital çözümler geliştirdiler.

Hackathona katılan takımlar, hali hazırda Turkish Airlines Developer Portal üzerinden sunulan API setlerinin yanı sıra hackathona özel açılan toplam 27 servis ve geçmiş uçuş verilerini de kullanarak çözümler geliştirdiler. Ayrıca geliştiriciler hackathon paydaşlarından SITA, Sabre, Turkcell, Pointr, Locuslabs, iyzico, İETT, İBB, İsbak, Here, Yandex, UBER, ininal, Turkgen firmalarının sağladıkları servisleri de kullanarak çözümlerini zenginleştirdiler.

Hackathon boyunca Katı Hal Ar&Ge tarafından kurulan Alya 3D Yazıcı prototiplerini hazırlamak isteyen takımların kullanımına sunuldu. Boni ise takımlara engelli yolculara uygun çözümler üretmeleri konusunda mentorluk yaptı.

Turkish Airlines Travel Hackathon‘da yarışan projeler:

Hackathon birincisi ALBATROS: Mesajlaşma platformu üzerinden sunduğu asistanlık hizmetiyle yolculuk öncesi yardımcı olacak tüm bilgileri ileten ve yolcunun görevlerini kolaylaştırarak uçuş deneyiminin tümünü iyileştiren projesi ile Turkish Airlines Travel Hackathon Birincisi oldu.

Diğer Ödül Alan Projeler:

Augmented Cube: Skylife dergisinin sayfalarını Arttırılmış Gerçeklik ile canlandırıyor, içerikleri yaratıcı ve interaktif deneyimleme fırsatı sunuyor. Bu deneyimler hayal gücümüzle sınırlı olup; alışveriş, sosyalleşme, seyahat, THY hizmetleri, 3 boyutlu oyunlar gibi alanlarda içerik zenginleştirmeye yardımcı oluyor.

Mahşerin Dört Atlısı: Bagaj Takip Zinciri projeleri sayesinde ana taşıyıcı banda yerleştirilen kameralar ile bagajı nesne tanıma teknolojisi ile tanımlayıp kayıp veya hasar durumlarına karşı önlem alıyor.

Taxim: Her gün uçuş yapan 8 milyondan fazla kişinin farklı havayollarından farklı oranlarda kazandığı milleri; bu platform aracılığıyla binlerce ürün ve hizmet sağlayıcılarla buluşturarak, millerin yeni bir para birimi olarak kullanılmasına imkan tanıyor.

FlyCheck: Tüm uçak tiplerinde müşteriden gelen talep ve şikayetleri toplayarak ortak bir veri merkezinde analiz eden web tabanlı denetim sistemi geliştiriyor.

Data Bender: Bagaj verme ve check-in süreçlerini kolaylaştırarak havalimanındaki yoğunluktan kaynaklanan uçuş kaçırma oranını azaltıyor.

HisarCS: Havaalanında cebinizde kalan bozuk paraları Miles&Smiles millerine çevirebilirsiniz.

Miles & Developers: Kullanıcının sahip olduğu milleri ile gidebileceği şehirleri gösteren interaktif bir dünya haritası üzerinde, dünyanın ne kadarını keşfettiğini göstererek, yeni uçuş tavsiyeleri veriyor.

Adventure: Yolcuların güvenli bir şekilde bagajlarını takip etmelerini ve bagaj teslim aşamasında kaybettiği zamanı geri kazandırmayı amaçlayan yenilikçi çözüm.

Tüm yarışmacılara THY tarafından aktarıldığı üzere, sadece finalistlere değil, hackathona katılan ve yaratıcı çözümler geliştiren tüm ekiplere THY’nin nasıl destek olabileceği kararlaştırılıyormuş. Takımlarla yapılacak görüşmeler sonrasında bazı çözümleri THY ile birlikte hayata geçirme üzerine projeler başlatılacakmış.

Sabancı Üniversitesi’nden girişimci olmak isteyen kendi öğrencilerine SUASSET fonu

Geçtiğimiz günlerde TÜBİTAK tarafından duyurulan “Türkiye’nin en girişimci ve yenilikçi üniversiteleri” sıralamasında birinci olan Sabancı Üniversitesi, bu başarısının tesadüfen olmadığını kanıtlayan SUASSAT adında kendi öğrencilerinin projelerini hayata geçirebileceği bir fon duyurdu.

Sabancı Üniversitesi Rektörlüğü lisans öğrencilerinin yenilikçi projeler üretmesini teşvik etmek amacıyla bir fon oluşturdu. Sabancı Üniversitesi öğrencilerinin başvurularına açık olan, Arts, Social Sciences, Entrepreneurship and Technology (ASSET) Lisans Projeleri Programı’na, 12 Ocak 2018tarihine kadar başvuru yapılabilecek.

ASSET, lisans öğrencilerinin akademik ve kariyer gelişimlerine katkıda bulunmayı ve öğrencilerin kariyerlerinin ilk adımlarında yenilik ve olumlu sosyal fayda üreten girişim projelerinde yer almalarını hedefliyor.

Odak noktası yenilik olan ASSET, uygulamalı ve girişimci bir yaklaşımı merkeze almakla birlikte sosyal bilimler, sanat ve doğa bilimleri gibi geniş bir alanı kapsıyor. Teknoloji, sosyal yenilikler, sanat ve girişimciliği birleştiren disiplinler arası bir araştırma ve uygulama yaklaşımına sahip olan ASSET, bununla beraber, öğrencileri rekabetçi işgücü piyasasına hazırlayacak şekilde akademik ve akademik olmayan yeterliliklerle donatmayı hedefliyor.
Bu amaçlarla, Sabancı Üniversitesi’nin bütün öğrencileri yenilikçi lisans projelerini desteklemek için oluşturulan Arts, Social Sciences, Entrepreneurship and Technology (ASSET) Lisans Projeleri Programının bir parçası olmaya ve yaratıcı projelerinizi hayata geçirmek üzere fon başvurusunda bulunmaya davet ediliyor.
Öğrencilerin başvuru formunu kullanarak bir ön bütçe ve uygulama planı oluşturdukları projelerini paylaşmaları yeterlidir.

ASSET Lisans Projeleri’ne başvuru ile ilgili önemli noktalar:

  • Son başvuru tarihi: 12 Ocak 2018
  • Proje başvurusu bireysel veya grup olarak yapılabilir. Grup projeleri teşvik edilmektedir.
  • Somut bir çıktı elde etme (örneğin bir ürün, sosyal yenilik veya sosyal fayda yaratmayı hedefleyen bir proje) potansiyeli barındıran herhangi bir konu üzerinde çalışılabilir.
  • Başvurular bu konularla sınırlı olmamakla birlikte proje sunulabilecek alanlara örnek olarak sürdürülebilirlik, biyoteknoloji, çevre, enerji, eğitim, engellilik, malzeme bilimi, toplumsal cinsiyet, veri analizi, bilgi yönetimi, uyuşmazlık çözümü, STEM verilebilir. Disiplinlerarası projeler teşvik edilmektedir.
  • Fon alacak projeler ve alınacak fonların miktarı Değerlendirme Komitesi tarafından belirlenen hakemler tarafından kararlaştırılır. Değerlendirme Komitesi aynı zamanda seçilen projelere periyodik olarak rehberlik eder. Değerlendirme Komitesi, başvuru aşamasında danışmana sahip olmayan projelere bir danışman belirleyecektir.
  • Rehberlik sürecinde başarılı bir şekilde hayata geçirilen projeler SUCool desteği alma şansına sahip olacaktır.
  • Projenin fikri mülkiyet süreçleri (patent araştırması, patent başvurusu, marka ve tasarım başvuruları gibi) hakkında sorularınız için Sanayi İşbirlikleri ve Teknoloji Lisanslama Ofisi’nden (ILO) destek alınabilir: [email protected]

Başvuru formu: sabanciuniv.edu/en/suasset-form

Yerli biyoteknoloji girişimi RS Research, ACT Venture Partners’tan 900 bin Euro yatırım aldı

Boğaziçi Üniversitesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Rana Sanyal’ın liderliğinde bilimsel araştırmalar yürüten biyoteknoloji girişimi RS Research, 2017’de aldığı çekirdek yatırımın ardından 2018’i de yeni bir yatırım turu ile karşıladı.

Nisan 2017’de ACT Venture Partners’dan aldığı çekirdek yatırım ile çalışmalarına hız veren RS Research3 milyon Euro’luk yeni yatırım turunda ilk imzayı yine ACT Ventures Partners ile attı.

2017 yılının Nisan ayında teknoloji ticarileştirme odaklı risk sermayesi fonu ACT’nin 1.1 milyon Euro değerinde yatırımıyla Türkiye’de ilaç geliştiren bir şirkete yapılan en yüksek risk sermayesi yatırımını almayı başaran girişim, ilk ilaç adayının preklinik süreçlerini başarıyla tamamladı. Gelecek aşamalardaki klinik çalışmaların finansmanında kullanılmak üzere RS Research’ün başladığı yeni yatırım turunun ilk adımı olarak da ACT ile 900 bin Euro yatırım anlaşmasına varıldı. Kuruluşundan itibaren toplam yatırım hacmini 2 milyon Euro’ya ulaştırmayı başaran RS Research, yatırım turu kapsamında kısa vadede 3 milyon Euro’ya kadar yatırım çekmeyi hedefliyor.

Portföyünde bulunan ilaç adayı moleküllerin preklinik çalışmalarında aldığı etkileyici sonuçlar ile yatırımcıların yoğun ilgisiyle karşılaşan RS Research’ün kurucu ortağı ve COO’su Sena Nomak şöyle konuştu: “2015 yılında başlattığımız çalışmalarımız, 2017 yılında çektiğimiz ilk yatırım ile hız kazandı. Yol haritamız doğrultusunda hem laboratuvar hem de preklinik aşamada yer alan ilaç adayı moleküllerimizi klinik faza taşıyabilmemizi sağlayacak bu yeni yatırım turu bizim için çok heyecan verici. Girişim ekosisteminde bu alanda yoğun bir ilgi oluştuğunu görmek bize gurur veriyor. Önümüzde yoğun ve zorlu bir takvim var. Kutladığımız her başarının bize aynı zamanda yeni bir sorumluluk daha yüklediği bilinciyle hareket ediyor ve yeni yatırım fırsatları ile alanımızda örnek bir yatırım hacmi oluşturmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”

Futbolcuların keşfedilmesini sağlayan Scoutium, 1 milyon dolar yatırım aldı

2018 yılındaki yatırımları hızla paylaşmaya devam ediyoruz. İstanbul Startup Angels üyelerinden Hande Enes, Ali Keçecioğlu, İTÜ ARI Teknokent ve Nokta Yatırım, futbol kulüplerin amatör oyuncuları keşfetmesini sağlayan yerli girişim Scoutium‘a 1 milyon dolarlık yeni yatırım yaptı.

Mayıs 2017’de çalışmalarına başlayan, daha önce İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Kuluçka Merkezi İTÜ Çekirdek’in düzenlediği Big Bang Startup Challenge yarışmasında bir çok ödül kazanan Scoutium, bu yatırım turuyla birlikte destekçileri arasına İstanbul Startup Angels ve İTÜ’ile beraber Ali Keçecioğlu ve Nokta Yatırım’ı da eklemiş ve toplamda 1 milyon dolarlık yatırıma ulaşmış oldu.

Scoutium, bu yatırım turuyla birlikte, ekibini güçlendirmeyi, Türkiye’deki operasyonlarını hızlandırmayı ve İngiltere ve ABD’ye açılmayı planlıyor. Scoutium’un kurucu ortağı ve CEO’su Efe Aydın, 2018 sonunda Scoutium’da 2500 futbolcu analizi yapılmasını ve 1000 kulüple çalışıyor olmayı, 2019 yılı içerisinde global bir şirket olmayı, 2020’de ise 1 milyon kullanıcıya ulaşmayı hedeflediklerini belirtti.

Mayıs 2017’de İTÜ Çekirdek’te Efe Aydın, Emre Ün ve Safa Yerliyurt tarafından “Karanlıkta kalmış futbolcuları keşfetmek” vizyonu ile kurulan Scoutium, kullanıcılarının yaptığı futbolcu değerlendirmelerini ve canlı analizleri kulüplere ulaştırarak futbolcuların keşfedilmesini sağlayan bir dijital futbol gözlemciliği platformu.

Şu anda Scoutium.com adresinden ulaşılabilen platform; kullanıcıların futbolcularla ilgili fikirlerini kulüplere ulaştırabilmelerini, futbol bilgilerini kanıtlamalarını, futbolcu analizleri yaparak gelir elde etmelerini amaçlıyor. Girişim, en iyi kullanıcılarına futbol profesyoneli olarak kulüplerde çalışma fırsatı sunarken; yetenekli futbolcuların kulüpler tarafından keşfedilmelerini ve kariyer basamaklarını daha hızlı tırmanabilmelerini; kulüplerin ise yetenekli futbolcuları keşfedebilmelerini ve kadrosundaki futbolcuları vitrine çıkarabilmesini sağlıyor.

TeamSQL, ACT Venture Partners’tan 1 milyon dolar yatırım aldı

Henüz geçtiğimiz Ağustos ayında bir yatırım turunu kapatan takım çalışmasına uygun SQL istemcisi Teamsql, 2018 yılına ACT Venture Partners‘tan aldığı 1 milyon dolarlık yatırımla girdi.

Bir önceki turdaki yatırımın amacı, gelir modelini kurup kullanıcıların abone olabilecekleri bir yapı kurmaktı. Bu süreç içerisinde uygulamada da bir çok geliştirme yapıldı. Bu Ocak ayı içerisinde çıkacak yeni güncellemeler ile TeamSQL Charts ürününün yeni versiyon ve tasarımını yayına alacaklar. Yeni sürüm ile kullanıcılar, kişiselleştirilmiş tema desteğinden faydalanabilecekler. Bunun ardından JDBC ile bağlantı seçeneği ve destekleyecekleri yeni veritabanları ile birlikte geniş bir kitleyi hedefleyecekler.

Bir kaç ay öncesine kadar TeamSQL genel olarak yazılım geliştiricilere ve veri ile birebir çalışma ihtiyacı duyan insanlara hitap ederken, BI tarafında sunulan araçların güçlenmesi ile birlikte TeamSQL, takımlar içinde daha fazla bireyin ihtiyacına odaklanacak.

Girişimciden doğrudan aldığımız bilgilere göre ikinci yatırım, ilk yatırımın devamı niteliği taşıyormuş. İlk yatırımı aldıkları Ağustos ayından bu yana, satış modellerinin kabul gördüğü konusunda ikna oldular ve scale etme hazırlıkları için bir sonraki faza geçme kararı aldılar. Bu turla birlikte ABD dışındaki pazarlarda da daha etkin olmak istiyorlar, Kuzey Amerika ve Avrupa bölgelerinde de daha fazla kullanıcıya erişmeyi planlıyorlar

Girişimle ilgili yeni gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

Öğrencileri ve destekçileri bir araya getiren E-Bursum ile en fazla burs İstanbul’da verildi

Türkiye’deki manuel burs sistemini dijitale taşıyan ve bunu yaparken burs sistemini daha şeffaf, demokratik, ulaşılabilir ve eşitlikçi yapmayı hedefleyen sosyal girişim E-Bursum, yaklaşık 4 bin bursiyere 12 milyon TL burs sağladı. 4 bin bursiyerin yüzde 59’unu kadınlar oluşturdu.

Bursların şehir dağılımı ise yüzde 23 İstanbul, yüzde 9 Ankara, yüzde 6 İzmir, yüzde 4 Konya, yüzde 4 Malatya, yüzde 3’er Elazığ, Kocaeli, Diyarbakır ve Van şeklinde oldu.

Burs alanların yaş dağılımı ise şöyle: 21 yaş yüzde 22, 20 yaş yüzde 21, 19 ve 22 yaş yüzde 16, 18 yaş yüzde 10, 23 yaş yüzde 5, 24 yaş yüzde 4.

2011 yılında Van depreminden sonra bursa ihtiyaç duyan ve burs arayışı sırasında işin zorluklarının farkına vararak bu konuda çözüm üretmek isteyen Mesut Keskin tarafından 2015 Eylül’de kurulan E-Bursum, 150 bin kullanıcıya sahip. Türkiye’nin 81 ilinden öğrencilerin kullandığı uygulamada burs alanların yüzde 80’i lisans öğrencisi. Yaklaşık 10 tane vakıf ve dernekle anlaşması olan uygulamada, burs arayan öğrenciler profillerini oluşturup burs arayışına girerken, kurumlar da kendi profillerini oluşturup nasıl bir burs vereceklerini belirliyor.