Ana Sayfa Blog Sayfa 934

Workuplı girişimciler Londra’da yatırımcılarla buluştu

Türkiye İş Bankası’nın yürüttüğü Workup girişimcilik programı geçtiğimiz haftalarda ikinci dönem girişimlerini mezun etmişti.

Her dönem olduğu gibi İş Bankası, programın mezuniyetine yakın girişimcilerin yurt dışı tecrübesi kazanması için kısa bir süreliğine Amerika, Londra gibi ülkelere götürerek, oradaki ilgili kişilerle buluşturuyor.

Geçtiğimiz günlerde de düzenlenen bir etkinlikte sahne alan 2. dönem girişimcileri, projeleri tek tek anlattılar. Ayrıca Londra’daki yatırımcılarla ve iş yapabilecekleri ilgili İnsanlarla tanışma fırsatı yakaladılar. Aldığımız bilgilere göre; önemli bağlantılar elde eden girişimciler, bu durumdan oldukça memnun.

Son olarak eklemek istediğim; 3. dönem girişimlerini seçmeye devam ediyor. Buradaki bağlantıdan başvuru linkine ulaşabilirsiniz.

Tesla ile çekişmeler yaşayan Consumer Reports, bu sefer Tesla 3’ü onayladı

Tesla ve Consumer Reports arasındaki ilişki inişli çıkışlı bir şekilde devam ediyor. Consumer Reports, Tesla hakkında bir kusur buluyor, Tesla sorunları onaracak güncellemeler geliştiriyor ve ikili sonunda ortak bir yol buluyor.

Buna örnek olarak şu olaydan bahsedebiliriz; Geçmişe bir dönüp bakacak olursak, 2015’te Consumer Reports’un, Tesla’nın Model S aracı hakkında verdiği ölçek ‘ortalamadan daha kötü’ idi. Bu da Tesla’nın şirketinin hisse fiyatlarının bir günde %10’dan fazla düşürmüştü. Daha sonra Tesla araçlarında küçük güncellemeler yapmış ve bu da Consumer Reports raporlarına ‘en beğenilen ultra lüks sedan’ olarak yansımıştı.

Aynı olayın bir benzeri ise dün yeniden yaşandı. Bu kez Consumer Reports, çeşitli kusurları nedeniyle Tesla 3’ü tüketicilere önermeme kararı aldı. Bunların en önemlisi ise fren mesafesi. Tesla, araçlarının fren mesafesinin 40m’de durabildiğini iddia etse de bu rakam raporlara 100m olarak geçti. Daha sonra Tesla CEO’su Elon Musk yaptığı bir açıklamada fren probleminin bir firmware güncellemesi ile düzeltilebileceğini belirtmişti.

Güncelleştirmeler ve düzenlemeler tamamlandı

Ardından Consumer Reports aracı tekrar test etmeyi kabul etti. Bu kez Consumer Reports’un araca notu ‘önerilir’ oldu. Ek olarak aracın bu sefer fren mesafesinin gerçekten 40m olduğu da onaylandı. Kuruluşun yaptığı diğer bir açıklama ise Tesla’nın araca uzaktan yaptığı güncellemenin ‘daha önce görülmemiş bir olay’ olduğunu belirtmeleri. Fakat hala düzeltilememiş kusurlar mevcut. Örneğin; sürüş kalitesi ve dokunmatik ekran arayüzü hakkındaki sorunlar. Tesla yakın zamanda bu kusurların onarılacağını belirtiyor.

Tüm bu haberlerin ardından Elon Musk, Consumer Reports’un açıklamasını memnuniyetle karşıladı ve ‘yüksek kaliteli geri bildirimleri’ dolayısıyla kuruluşa övgüler yağdırdı.

Instagram algoritması nasıl çalışıyor?

Bilindiği üzere Instagram, çok popüler ve ücretsiz bir fotoğraf ve video paylaşım uygulamasıdır. Öyle ki aktif kullanıcıları şu sıralar 800 milyon civarında. Bu kadar popüler olmasına rağmen uygulama, algoritmasının çalışma mantığını sır olarak tuttu. Ta ki düne kadar. Instagram, akışının ve algoritmasının nasıl çalıştığını anlatmak için, bir grup muhabiri San Francisco’daki yeni ofisine davet etti.

Uygulamanın medya akışı tamamıyla geçmiş kullanıcı davranışlarınızdan etkilenerek tasarlanıyor. Bu kullanıcı davranışlarını oluşturmak için ise makine öğrenimi teknolojisini (Machine Learning) kullanıyor. Herhangi biriyle aynı hesabı takip etseniz de kullanıcı davranışlarınız ve etkileşimlerinize bağlı olarak tamamıyla kişisel bir akışa sahip oluyorsunuz.

Instagram akışınızı etkileyen en önemli üç faktör;

  • İlgi Alanlarınız: Beğendiğiniz gönderilerin bulunduğu konulara göre zamanla birbirine benzer postlar karşınıza çıkmaya başlar. Yani geçmiş davranışlarınız ve gönderilerin gerçek içeriğini analiz eden makineler sayesinde post akışınız oluşur.
  • Yenilik: Paylaşılma tarih ve saatlerine göre gönderiler sizin için öne çıkar.
  • Kullanıcı İlişkileri: Paylaşılan postun sahibi ile ne kadar yakınsınız? Instagram bunu anlamak için aynı postta etiketlendiğiniz ya da yorum yaptığınız hesapları da algoritmasına ekliyor. Yani uygulama üzerinden daha önce çok fazla etkileşim kurduğunuz hesaplar için üst sıralarda yer alıyorsunuz.

Diğer faktörler;

  • Online olma sıklığı: Uygulamayı son ziyaretinizden beri etkileşim kurduğunuz hesapları ya da gönderileri görme sıklığınıza göre akış şekillenebilir.
  • Takip edilenler: Takip ettiğiniz hesaplarla ilişkili olan ya da ona benzer şekilde paylaşım yapan hesaplar sayesinde belirli bir çevredeki kişileri görebilirsiniz.
  • Kullanım: Oturumda online olduğunuz süre içerisinde göremediğiniz önemli ya da görmeniz gereken postlar ön sıralara çıkar. Bir nevi uygulamada aktif olduğunuz ortalama süreye göre postlara önem sırası verilir.

Bunun yanında Instagram kendilerini ilgilendiren komplo teorileri ve akılda kalan sorulara da açıklık getirdi. İddia edildiği gibi uygulamada eski gönderileri de görmenizi sağlayan ters bir akış bulunmuyor. Eski bir gönderiye erişmek için akışta aşağıya inmelisiniz. Herhangi bir gönderiyi görmeniz de engellenmiyor. Akışınızda fotoğraf ve video ayrımı da yapılmıyor. Ne kadar fotoğraf ya da video tüketirseniz karşınıza ona yakın sıklıkta gönderi düşüyor.

Uygulamada var olan hikaye, canlı yayın gibi özelliklerin kullanım sıklığı sizi akışta diğer kullanıcılardan asla öne çıkarmıyor. Ayrıca normal ve ticari hesapların da arasında herhangi bir fark olmadığını savunan Instagram herkesin eşit düzeyde öne çıkma şansının olduğunu söylüyor.

İTÜ Çekirdek’in yeni hızlandırılmış ön kuluçka süreci: İTÜ Çekirdek Express

Sizlere birçok kez paylaşımlarını yaptığımız erken aşama kuluçka merkezi İTÜ Çekirdek, yeni hızlandırılmış ön kuluçka süreci İTÜ Çekirdek Express‘i duyurdu. İTÜ Çekirdek Express ile ürünü ve müşterisi hazır, belirli bir olgunluğa erişmiş girişimciler, hızlandırılmış bir önkuluçka süreci ile hemen yatırımcı ve kurumsal müşterilere tanıtılmaya başlanıyor.

Hızlandırılmış önkuluçka süreci olarak konumlandırılan İTÜ Çekirdek Express, İTÜ Çekirdek içerisinden ön kuluçka imkanlarına sahip olabilecek, paydaş kurumlarla daha hızlı tanışabilecek, yatırımcılarla daha erken bir araya gelebilecek ve ön kuluçka hizmetleri için daha az hisse opsiyonu verecek.

İlk satışını yapmış girişimci kabul edilecek

Bu sürece kabul edilecek olan girişimlerin, ürünlerinin tamamlanmış ve ilk satışlarını gerçekleştirmiş olmaları bekleniyor. Ayrıca ürün geliştirme ve müşteri geliştirme aşamasında olan girişimler, yatırımcı arayışı için bu programa başvurabilir.

İTÜ Çekirdek Express’e nasıl başvurabilirsiniz?

Başvurular İTÜ Çekirdek’in kendi web sitesi üzerinden toplanıyor. Express’e özel yeni bir başvuru kanalı açılmadı. Normal başvuruyorsunuz, arka taraftan sizi uygun programa, İTÜ Çekirdek seçim ekibi yönlendiriyor.

Sorularınız varsa, yorumlar kısmına yazabilirsiniz.

Boğaziçi’li öğretim görevlisi düşünebilen robot üzerinde çalışıyor

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre Uğur ve ekibi, çocuklar ve bebeklerin öğrenme sürecine benzer bir süreç izleyerek robotlara bazı davranış biçimleri öğretiyor. Bu yöntemle öğrenen ve karşıdaki kişinin davranışları hakkında hayal gücü geliştirip robotların geliştirilmesi amaçlanıyor.

Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre Uğur ve ekibi, robotların duyu, motor ve bilişsel yetilerini geliştirmesine odaklanan araştırmalarına son sürat devam ediyor. Avrupa Birliği Horizon 2020 kapsamında robotların bilişsel gelişimi üzerine çalışan Emre Uğur ve ekibi, Fransa, Almanya, Avusturya ve İspanya’dan 5 üniversitenin dahil olduğu projeye liderlik ederek, endüstriyel ortamlarda akıllı ve öğrenen robotları nasıl geliştiririz ve onlardan nasıl faydalanırız konusunu araştırıyor. Aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde robotik araştırmalarını bir adım ileriye taşıyan ekip, “Başkalarının Hedeflerini Hayal Eden Bilişsel Robotlar’’ başlığıyla, robot öğrenme ve hayal etme yetileri üzerine odaklanıyor.

Robotlar, bebekler gibi öğreniyor

Uğur, gelişimsel psikolojiyle birlikte çalışarak gelişimsel robotik alanında robotların çocukların davranışlarından ilham alarak çeşitli eylemlere yönelmesi üzerine çalışıyor. Projede çocuklar ve bebeklerin öğrenme sürecine benzer bir süreç izlenerek robotlara bazı davranış biçimleri öğretiliyor. Bu yöntemle robotların karşıdaki kişinin davranışları hakkında hayal gücü geliştirip çeşitli çıkarımlarda bulunması hedefleniyor.

Yrd. Doç. Dr. Emre Uğur, insanların hayal ettiği şekliyle, filmlerde görebildiğimiz yapay zekâlı robotların henüz olmadığını ama çok da uzak olmadığını belirterek şunları söyledi:

“Günümüzde artık yürüyen, koşan robotlar görüyorsunuz. Ancak robotların akıllı olmaları ve her işe koşabilmeleri için gerekli olan ortamı anlayabilme ve akıl yürütüp bir şeyler yapabilme yetenekleri hala emekleme döneminde. Robotlara belli konular verebiliyorsunuz. Örneğin “Şu yemeği pişir,” diyebiliyorsunuz. Fakat yemek yapmayı öğrenen robot sadece yemek yapıyor. Araba sürmeyi öğrenen robot sadece araba sürüyor. Ama bir garson robot düşünelim mesela… İnsanlarla iletişim kuracak, onların siparişini alacak, sonrasında belli bir plan yapıp verilen tabağı bir yerden bir yere götürecek. Götürürken önüne çıkan daha önce öngörmediği engelleri, sorunları ya da yeni istekleri idare edecek. Henüz böyle bir robot yok. Ancak belli amaçlar doğrultusunda eğitilmiş robotlar ümit vaat ediyor. Mesela araba sürüyor. Senaryoları öğreniyor, kendisi öğreniyor ve yine de yapıyor. Aslında ilginç olan tabii, öğrenme senaryolarını robota kodlarken aklımıza gelmeyen, ama robotun kendi öğrenme süreci sırasında kendiliğinden keşfettiği şeyleri yapabilme ihtimali” dedi.

Öğrenen robotlarla, en çok yaşlılar ve engelliler alanında fark yaratacağız

“Bilişsel Robotik” ve “Bilişsel Süreçleri Öğrenen Robotik” alanlarında çalışan Emre Uğur, araştırmalarını robotların manipülasyonu üzerine olduğunu belirtiyor. Çalıştığı projenin yaşlılar ve engelliler alanında fark yaratacağını söyleyen Uğur, “Gelişimsel psikolojiyle birlikte çalışarak gelişimsel robotik alanında çocuklara benzer robotlar yapmaya çalışıyoruz. Bu proje en çok yaşlılar ve engelliler gibi gruplarla kullanılabilir. Çünkü robot, bireyin yapamadığı ve yapmak istediği şeyi tahmin edip tamamlayabilir. Bununla birlikte benzer bilişsel özellikleri taşıyan robotların çok farklı ortamlara, mesela fabrikalara da yerleştirilmesi ve çok daha esnek üretim süreçlerinde insanlarla birlikte çalışması da önemli araştırma ve geliştirme alanlarından. Burada amaç, nasıl bir insan karşısındaki başka bir insanın elleri dolu olduğu için kapağı açamadığında gidip yardım ediyorsa; robotun da onu tahmin edip kapağı açabilmesi. Ama burada önemli nokta aynı bilişsel mekanizmaları kullanarak bir cismi kaldırmaya çalışıp başaramayan bir insan gördüğünde gidip cismin diğer ucunu tutarak kaldırmasına yardımcı olmak gibi davranışlar sergileyebilmesini istiyoruz. Bu olduğunda yapay zekânın ya da akıllı robot çalışmalarının emeklemeyi bırakıp hafif hafif adım atabilmeyi başladığından bahsedebileceğiz” dedi.

Google, Android tablet satışını bırakıyor

Tabletler, Android’in en zayıf halkalarından biri olarak kabul ediliyor. Görünüşe bakılırsa Google da bağlarını Android tabletlerden koparmak üzere.

Google, Android sitesindeki “tabletler” bölümü kaldırarak sessiz sedasız tablet işini bıraktı. Belki de Cuma günü kimsenin fark etmeyeceğini ve pazartesi gününe kadar eski bir haber olacağını düşündüler ancak Android zabıtaları suçüstü yakaladı.

‘Tabletler’ sekmesi dün oradaydı ama bugün yok.

2016 yılında tabletler ‘ölü‘ olarak adlandırılıyordu. Ancak bunu söylemek için oldukça erken olduğunu görüyoruz, çünkü daha geçtiğimiz yıl 160 milyondan fazla tablet satışa çıktı. Yine de tabletlerin ne kadar yaşamını sürdürdüğü tartışmaya açık.

Google, tablet dünyasında Android’in iOS’un yerini alabilecek tatmin edici bir alternatif olması için çok mücadele etti. Bu hareketle de netbook’larının şüpheli (ancak kazançlı) mirasını devraldığı Chrome OS’i tercih ettiğini göstermiş oldu. Android’in OS ile uyumluluğunu artırmak için de çalışıyorlardı. Bu yüzden şirketin geri çekilmesine çok da şaşırmamalıyız.

Satışlar da önemli oranda düştü, çünkü pek az kişi, kendi özelliklerden değil, sadeliği ve kullanım kolaylığı sebebiyle aldıkları bir cihazı, bir üst modelle değiştirme ihtiyacı duydu. Örneğin ben de, bir iPad kullanıcısı olarak, üzerine onlarca model çıkmasına rağmen yıllar önce aldığım ilk modellerden biri olan tabletimi hala değiştirmeye gerek görmüyorum.

Amazon’daki ucuz Kindle tabletler ise bir nebze de olsa çoğaldı. Bu durum muhtemelen ebeveynlerin, çocuklarının vakit geçirmesi için bu tip ucuz tabletlere yönelmesinden kaynaklanıyor.

Google’ın bu işi bırakması Android tabletlerin sonu olduğu anlamına gelmiyor elbette. Samsung, Amazon ve diğer birkaç şirket tarafından üretilmeye devam edecek, içlerinden güzel modeller de çıkacak. Ancak Google tabletleri satmayacaksa, muhtemelen özellik ve destek açısından öncelik vermeyecek.

Neyse ki tabletlerde, akıllı telefonlardaki gibi yeni özellik çılgınlığı olmadığı için son model Galaxy Tab’inizin Google Assistant gibi havalı yeniliklere sahip olmamasının bir önemi yok. Birkaç oyun oynamanıza, Pocket makalelerinizi saklamanıza ve Netflix izlemenize imkan sağlayacak. Bu civarlarda ucuz bir şeyler daima erişilebilir olacak, ancak Google için bu defter tümüyle kapanmış gibi görünüyor.

Bir gelişme olduğu takdirde buradan yine haber vereceğiz.

Apple, hükümetlerin App Store’daki uygulama kaldırma taleplerini şeffaflık raporuna ekledi

Apple yıllık olarak yayınladığı, hakkında detaylı bilgi ve verileri içeren şeffaflık raporunda aldığı yeni karar ile kalite ve güvenini artırmayı hedefliyor. Artık gelecekte yayınlayacağı şeffaflık raporlarında hükümetlerin App Store‘daki bazı uygulamaları kaldırma taleplerine de yer verecek.

Bu yıl 1 Temmuz – 31 Aralık tarihleri arasını kapsayan ve 2019’da vadesi dolacak olan raporda, uygulama kaldırma taleplerinden ilk kez detaylı bir şekilde bahsedilecek.

Hem Apple’ın faaliyetlerinin hem de dünya genelindeki hükümetlerin isteklerinin iç yüzünü anlamamız daha da kolaylaşacak. Gelecekteki raporlarda, şirkete uysa da uymasa da, App Store’dan herhangi bir uygulamayı kaldırmayı talep eden hükümetten de ayrıntılı bir şekilde neden böyle bir istekte bulunduğundan bahsedilecek.

Bakalım bu karar Apple ile hükümetler arasında nasıl bir krize yol açacak, ya da İnsanların sunulan şeffaflık ile hükümetlere karşı bakış açısı nasıl değişicek bunu zamanla göreceğiz.

Facebook, kullanıcıların bildirdiği şüpheli haberlerin doğrulaması için Teyit.org ile iş birliği yaptı

Facebook’un sahte haberlerin platform içinde yayılmasını önlemek için 10’dan fazla ülkede uyguladığı üçüncü taraf haber doğrulama programı, Türkiye’de teyit.org iş birliğiyle hayata geçiyor. Siz bir facebook gönderisini “Bu gönderiyle ilgili görüşlerini bildir” dedikten sonra “Asılsız Haber“e tıklayıp “Gönder”e bastıktan sonra, bundan sonraki süreci teyit.org yönetecek.

Temmuz 2017’de dünyanın önde gelen medya kuruluşlarından Poynter’in bünyesinde faaliyet gösteren Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı International Fact-checking Network tarafından yayınlanan İlkeler Kılavuzu’nu (Code of Principles) tanıyarak imzacısı olan teyit.org, sahip olduğu sertifikasyon ile Facebook’un üçüncü taraf doğrulama programının Türkiye uygulayıcısı oluyor. Programın başlamasıyla birlikte teyit.org, Facebook’taki şüpheli bulunan haberleri inceleyecek, haberlerin bulgularını kontrol edecek ve doğruluğunu tespit edecek.

Üçüncü taraf haber doğrulama nasıl çalışıyor?

Facebook iş birliği içerisinde Türkiye’de uygulamaya giren üçüncü taraf haber doğrulama programı, üç aşamalı süreçten geçerek kullanıcıların sahte haberlere karşı bilgilendirilmesini sağlarken asılsız haberlerin erişimlerinde büyük oranda düşüş yaşanacak. Ayrıca sürekli olarak sahte haber paylaşan haber siteleri ve Facebook sayfalarının içerikleri daha az dağıtılacak ve bu sayfalar para kazanma ve reklam verme özelliklerinden faydalanamayacak.

Haberlerin doğrulanması

Türkiye’deki Facebook kullanıcıları şüphelendiği haberleri işaretleyerek incelenmesi talebiyle Facebook’a bildirecek. Facebook’un şüpheli haber havuzuna dahil olan içerikler, doğrulanması için teyit.org’a iletilecek. Bu içerikler teyit.org’un editörleri tarafından incelenecek. İncelenen içerikler elde edilen delillerle birlikte bir analize dönüştürülerek tekrar kullanıcıyla paylaşılacak. Facebook kullanıcıları uygulamaya yeni güncelleme gelene kadar yalnızca platformda karşılaştığı haber sitelerinin linklerini “asılsız haber” olarak işaretleyebilecek.

Girişimciler için yeni kuluçka programı: Marmara Üniversitesi Ön Kuluçka Merkezi

Türkiye’de girişim hızlandırma programları ve kuluçka merkezlerinin arttığı günümüzde, Marmara Üniversitesi de ön kuluçka programı, Marmara Üniversitesi Ön Kuluçka Merkezi’ni duyurdu.

Son başvuru: 10 Haziran 2018 Pazar

Her alandan girişimcilerin başvurabileceği ön kuluçka merkezinin ilk döneminin başvuruları 10 Haziran 2018 Pazar günü sona eriyor. Bu ön kuluçka programına fikir, MVP veya prototip aşamsındaki girişimciler başvurabilir.

Başvurusunu yapan girişimler, öncelikle bir ön görüşmeye davet edilecekler. Bu ilk elemeyi geçen girişimlerden bir sunum yapmaları istenecek. Bu sunum sonrasında Marmara Üniversitesi Ön Kuluçka Programı’na kabul edilen girişimler, başlangıcı eğitim, sonraları mentorluk ağırlıklı olacak olan 6 aylık bir programa alınacaklar. Temmuz ayında başlayacak olan eğitimler, 31 Aralık 2018 tarihine kadar sürecek. Bu sürecin sonunda ise bir Demo Day etkinliği olacak.

Başında Mehmet Onarcan gibi çok değerli bir ismin olduğu kuruluş olan Mentors Network Turkey ile yürütülen bu ön kuluçka programının Demo Day’ine girişimcilik ekosisteminden melek yatırımcılar ve yatırımcı kuruluşlar davet edilecek.

Marmara Üniversitesi, girişimcilerden hisse alınmıyor veya yatırımda bulunmuyor.  Seçilecek olan girişimler, önceden ya da mevcut durumda başka bir kuluçka ya da hızlandırma programında da olabilirler.

Marmara Üniversitesi Ön Kuluçka Merkezi‘ne bu bağlantıdan başvurunuzu yapabilirsiniz. Henüz resmi web sitesinin kurulumu tamamlanmadı. Başvuruları Google Docs üzerinden topluyor. Yakında bağlantılı olduğumuz bu programın gelişmelerini bizim üzerimizden takip edebilirsiniz.

Google’ın dosya yönetim uygulaması Files Go, Xiaomi App Store üzerinden Çin’de yayınlandı

Google’ın Android cihazlar için dosya yönetim uygulaması Files Go isimli uygulamasını çıkardıktan sonra yavaş ve istikrarlı sürdürdüğü Çin stratejisine devam ediyor. Files Go, geçen yıl piyasaya sürülmüştü ancak bugün Çin pazarına Xiaomi App Store girdi.

Files Go, kullancılarına cihazlarında yer kazanmaya ihtiyaç duydukları zaman bazı dosyaların silinmesini önererek depolama alanlarını korumada yardımcı oluyor. Uygulama internet bağlantısı olmadan dosyaları bulup diğer aygıtlarla paylaşma imkanı da sunuyor. Kesintisiz bir internet bağlantısı gibi, bir cihazda yeterli boş alanı tutmak, cihazın verimli ve hızlı çalışması açısından kritik bir öneme sahip. Files Go uygulamasının da aslında amacı tam olarak bu.

Files Go Android telefon kullanımının yaygın olduğu Hindistan için tasarlanmıştı, ancak uygulamaya olan ilgi artınca tüm dünyada piyasaya sürüldü. Nitekim, Google’ın ‘Next Billion‘ ekibinin üretim müdürü Josh Woodward, TechCrunch’a verdiği röportajda ABD’nin uygulama için en büyük üçüncü pazar olduğunu söyledi.

Küresel talep göz önüne alındığımızda Google’ın uygulamayı yeni stratejilerini denediği Çin’ getirmesi oldukça mantıklı. Google Play Store Çin’de yasak olması sebebiyle dağıtım için Google üçüncü parti app store’larla çalışıyor. Bu üçüncü parti app store’lar arasında Tencet, Xiaomi, Huawei ve Baidu bulunuyor. Bu tecrübe şüphesiz ki Google’a Çin piyasası hakkında bilgi sahibi olma imkanı verecek.

Google hizmetleri ülkede yasaklanmış olsa da geçen yıl Google Translate‘in dönüşü ve bu haftaki ARCore‘ın çıkışından sonra Files Go Çin’de piyasaya sürülen üçüncü ürün oldu.