Ana Sayfa Blog Sayfa 920

Kredi kartı kullanmadan alışveriş yapabilmenizi sağlayan Paidy, 55 milyon dolar yatırım aldı

Paidy, Japonya’da müşterilerinin kredi kartı kullanmadan da internetten alışveriş yapabilmelerine olanak tanıyan bir Fintech şirketi. Geçtiğimiz gün 55 milyon dolarlık C serisi yatırım alan Paidy’nin finansman turu Japon ticaret şirketi Itochu Corporation tarafından yönetildi ve Goldman Sachs da yatırımcılar arasındaydı. Tokyo merkezli startup bugüne kadar aldığı yatırımlar ile yaklaşık 80 milyon dolar değerlendi. Şirket hakkında en dikkat çeken detay ise kurucularından ikisinin yabancı olması. Bu isimler ise Russel Cummer ve Lee Smith.

Paidy’nin kuruluş amacı Japonya’da kredi kartlarının penetrasyon oranının yüksek olması ve haliyle online alışverişlerde kullanım oranlarının düşük olması. Tüketiciler kredi kartı yerine Paidy’i kullanarak kredi kartı ile alışveriş yapma riskinden kurtuluyor. Ardından Japonya’daki birçok ödeme merkezine gidip alışverişleri tutarında nakit para ödüyorlar.

Bu sistem kullanıcılar için oldukça yararlı görünüyor, çünkü kredi kartı sahtekarlıklarından kurtulabiliyorlar. Fakat işletmeler için küçük bir sorun teşkil ediyor, bunun sebebi ise satın alınan malların ödemelerinin geç gerçekleşmesi.

Şirket, kullanıcıların herhangi bir hesap oluşturmadan ya da kredi kartı kullanmadan online alışveriş yapmalarını mümkün kılıyor. Uygulamayı kullanmak için ise mail adreslerini ve cep telefonlarını giren kullanıcılar sms yolu ile kendilerine gönderilen kod ile alışverişlerini doğruluyorlar. Müşteriler her ay yaptıkları tüm alışverişlerin faturalarını ödeme merkezlerine bizzat giderek ya da havale yoluyla ödüyorlar.

Paidy, müşteri tabanını arttırabilmek amacıyla makine öğrenimini kullanıyor. Şirketin şu anda 1.4 milyon aktif kullanıcısı var ve bu sayıyı 2020 yılına kadar 11 milyona çıkarmayı hedefliyorlar.

Google, Tencent uygulaması WeChat için ilk mini programını duyurdu

WeChat, yüz milyonlarca Çinli kullanıcı tarafından mesajlaşma hizmetinin dışında günlük olarak mobil ve fatura ödemelerinin, yemek teslimatı ve daha birçok hizmeti barındıran platformdur. Uygulamanın operasyonlarını yürüten Çinli şirket Tencent ise geçen yıl WeChat’e mini programlar ekledi ve kullanıcılar bazı uygulamalara Google Play Store ya da App Store’dan indirmeden WeChat’ten ulaşabiliyorlar.

Bu yılın başında ise oyunlar için düğmeye basıldı ve platforma mini oyunlar eklendi. Bunun için ise Tencent, Google ile anlaştı. Google, dün yapay zeka (Al) destekli oyununu duyurdu ve Çin pazarı ile buzlarını eritti. Oyunun ismi ise ‘Guess My Sketch’. Genel olarak Zynga’nın ‘Draw Something’ oyununa benzemesi ise dikkat çekiyor. Oyunculara akıllı telefonlarında veya tabletlerinde bir öğe çizmeleri için sınırlı bir süre veriliyor. Amaç, Google’ın AI yazılımının, çizim bitmeden önce çizimi doğru bir şekilde tahmin etmesini sağlamak.

Bu ortaklık Google’ın yavaş yavaş Çin pazarına geri dönmesini sağlıyor. Bildiğimiz gibi Google, Çin’in sansür şartlarını takip etmemek için 2010 yılında arama motoru ve ilgili hizmetlerini ülkeden çekmişti.  Daha sonra Çin pazarına geri adım atmak için hamlelerini hızlandırdı. Haziran ayında, önde gelen Çin e-ticaret şirketi JD.com’a 550 milyon dolar yatırım yaparak Güneydoğu Asya müşterilerini hedef aldı. Ayrıca, mayıs ayında Google Translate’ten sonra ülkedeki ikinci uygulaması olan depolama yönetimi platformu Files Go’nun Çince bir sürümünü de yayınladı.

Yerli girişim V-Count, Logo Ventures’tan 500 bin dolar yatırım aldı

Kuluçka döneminde ve büyüme potansiyeli yüksek girişimlere destek vermek üzere, Logo Yazılım ve Actus Portföy Yönetimi ortaklığında kurulan Logo Ventures, ziyaretçi analitiği girişimi V-Count‘a 500 bin dolar yatırım yaptı.

V-Count, insan sayma, kuyruk analizi ve yoğunluk analizinin yanı sıra, yaş/cinsiyet/duygu tanıma gibi fiziksel alanlarda veri toplayan donanımları ve bu verilerin anlık analizlerle anında aksiyon alınabilecek bilgiler olarak ilettiği bulut tabanlı iş zekası platformuyla markalara hizmet veriyor.

V-Count; imge işleme, görüntü tanıma, istatiksel öğrenme ve veri madenciliği teknolojileri üzerinde çalışan teknoloji şirketi Vispera’dan sonra Logo Ventures‘ın ikinci yatırımı oldu.

“Teknolojik girişimlere destek vermeye devam edeceğiz”

İlk iki yatırımını Perakende Analitiği sektöründe yaptıklarını belirten Logo Ventures Yönetici Ortağı Cahit Güvensoy, “Logo Ventures olarak, B2B, FinTech, IOT gibi teknolojik derinliği olan ve bizim “Smart Money” olarak değer artışına katkı verebileceğimiz girişimlerle buluşma arzumuz aynen devam ediyor. Logo Ventures olarak, bundan sonraki hedefimiz yılsonuna kadar bir girişime daha destek vermek” dedi.

Brat, gençlere yönelik TV şovları üretmek için 30 milyon dolar yatırım aldı

Televizyonun altın çağındayız. Netflix ve Amazon Prime gibi dizi uygulamalarında yüzlerce pahalı TV şovları yayınlanıyor. Netflix’in bu yıl kendi orijinal içeriklerine 13 milyar dolar harcaması bekleniyor ve programlar kalıplaşmış yetişkin izleyici kitlesinin dışına çıkılmasına yardımcı oluyor.

Brat de işte tam bu noktada adını duyurmak istiyor. Los Angeles merkezli prodüksiyon stüdyosu ve medya şirketi, Chicken Girls adındaki dizileri gibi daha birçok senaryoyu gençlerin yoğunlukta olduğu bir platform olan YouTube’da yayınlıyor. Netflix’in aksine Brat, üretim maliyetlerini düşük tutuyor. Şirket kurucularından Rob Fishman her sezon için yüzbinlerce dolar harcadıklarımı belirtiyor. Bu rakam Netflix’te ise bir bölüm için milyonları buluyor.

Diziler izlendikçe bütçe arttı ve geliştirmek için daha çok sermayeye ihtiyaç duyuldu. Bunun için şirket geçen sene 10 milyon dolar yatırım almıştı. Aylar sonra Brat, tekrar finansman arayışına girdi ve 30 milyon dolar daha yatırım elde etti. Yatırım turu ise Anchorage Capital tarafından yönetildi.

Fishman ve onun kurucu ortağı Darren Lachtman için burası tanıdık bir mecra. İkili daha önce de sosyal medya fenomenleri ve markaları eşleştiren ve bir platform olan Niche’yi kurmuşlardı. Şimdi ise aynı fenomenler ile kendi markalarını güçlendirmek için bir araya geliyorlar.

Fishman, Brat’in kurarken akıllarında olan en önemli sorunun ‘Nasıl bir gençlik kültürü markası haline gelebiliriz?’ olduğunu söylüyor. ‘Gençler artık milyonlarca kullanıcısı olan YouTube’da, var olan vlogları izliyor. Bu videolarda gerçek hayattan kesitler var ve kanal sahipleri bunu düşük maliyetler ile yapabiliyorlar. Ancak vloglar büyük bir basamak atlayarak gelişecek yetkinlikte değil. Netflix dışında da kimse internet için televizyon dizileri yapmıyor.’ diyor.

Brat, ise bu iki sektörü bir araya getirmek istiyor. Vloggerların kendi odalarında çektiği videolar yerine klasik bir prodüksiyon stüdyosu ve Hollywood yaratıcılığından yararlanarak, onları dizi sektörüne çekiyor. Chicken Girls başta 4 dk’lık bölümler ile YouTube’da yayın hayatına başladı, daha sonra o kadar izlendi ve popülerleşti ki sezon sonunda dizi süresi 22 dk’yı bulmuştu. İkinci sezon ise yakında yayınlanmaya başlayacak. Rob Fishman ise yeni sezon fragmanının ilk yarım saatte tam 10 milyon kez görüntülendiğini belirtiyor.

Türkiye’de faaliyet gösteren İspanyol girişim Glovo, 115 milyon Euro yatırım aldı

2015 yılında İspanya’da kurulan, Haziran ayında da İstanbul’da faaliyetlerine başlayarak Türkiye pazarına giren Glovo, 115 milyon dolarlık C serisi yatırım aldı.

Glovo, istediğiniz her ürünü sipariş vermenize veya belirli bir yere ulaştırmanızı sağlayan bir mobil uygulamadır. 1 milyondan fazla kullanıcıya ve 5,600’den fazla partnere sahiptir.

Girişim, Hâlihazırda B serisinde yatırım aldığı RGR Capital ​ve Cathay ​ile ilişkilerini C serisinde de kuvvetlendirirken; Orta Avrupa’nın en büyük halka açık restoran operatörü AmRest​, Avrupalı fonlama şirketleri Idinvest Partners ve GR Capital ile birçok ufak çaplı yatırımcıdan kaynak toplayarak toplam 115 milyon Euro ​yatırım aldı.

Bu yeni yatırım turuyla birlikte, hem sürücüler hem kullanıcılar hem de partnerler için hizmet kalitesini mükemmelleştirme adına, genç girişimin platform optimizasyonu​na ve teknolojik kaynaklarını arttırmaya olanak sağlayacak. Glovo, önümüzdeki aylarda 100’den fazla yeni mühendisi ​takımına katarak Güney Avrupa’nın en etkili teknoloji merkezi hâline gelme yolunda ilerleyecek.

Glovo’nun kurucu ortağı ve CEO’su Oscar Pierre “Bu yeni nakit akışı bize daha büyük bir ivmeyle büyüme olanağı sağlayacağı için çok mutluyuz” dedi ve şöyle ekledi: “Önceliğimiz, teknoloji ekibimize yatırım yaparak platformumuzu iyileştirmeye devam etmek ve üç temel taşımız için pazardaki en iyi servis hâline gelmektir: sürücüler, kullanıcılar ve partner mağazalar.” açıklamasında bulundu.

Bunların yanında Glovo, Niall Wass’ın yönetim kurulu başkanı olarak görev yapmaya başlayacak olmasıyla çok daha güç kazanacak. Uber’de Asya-Pasifik ve Avrupa, Ortadoğu, Afrika bölgeleri SVP’si olarak görev yapmış olan Wass, son bir yıldır da Glovo’ya genişleme stratejisinde danışmanlık yapıyordu.

Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

Facebook, yapay zeka çiplerini geliştirmek için Google’dan Shahriar Rabii’yi transfer etti

Silikon Vadisi’nin önde gelen teknoloji şirketleri yapay zeka uzmanları için kıyasıya mücadele veriyor. Bunun yanında Facebook Yapay Zeka (AI) destekli çiplerini geliştirmeye kaynak ayırmaya da devam ediyor.

Google’da çipler üzerine çalışan kıdemli bir direktörü kendi bünyesine kattı. Bahsedilen isim ise Shahriar Rabii. Kendisi Facebook’a katılmadan önce yaklaşık 7 yılını Google’da geçirdi.

Facebook’un Al-destekli çipleri son birkaç ay içinde daha fazla ilgi çekmesine neden oldu. Şirketin ürettiği çipleri kendi ürünlerinde kullanması bekleniyor.

Rabii’nin daha önce Google’daki çalışmaları tüketici cihazları etrafında şekilleniyordu. Özellikle Pixel 2’nin Visual Core cihazının kamerasına makine öğrenimi yetisi getirmesi ise büyük başarıları arasında.

Şirket bu yılın başında sahip olduğu Oculus VR, Qualcomm markalı bir çipi barındıran Oculus Go sanal gerçeklik gözlüğünü piyasaya sürmüştü. Bununla beraber yapay zeka ile çalışan ‘Echo Show’ akıllı hoparlörler de büyük ilgi çekmişti.

Boğaziçi Üniversitesi, teknoloji transferi için ilk üniversite sermaye şirketini kurdu

Kısa süre önce yürürlüğe giren ve üniversitelerin teknoloji transfer şirketi kurabilmelerine olanak sağlayan “Yükseköğretim Kurumları Teknoloji Transfer Ofisi Yönetmeliği” kapsamında Türkiye’de şirketleşerek sermaye şirketi (A.Ş.) statüsü kazanan Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Boğaziçi Üniversitesi TTO oldu. Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) A.Ş., yeni sermaye şirketi yapısı çerçevesinde kamu ve özel sektör iş birlikleri yapacak, üretilen bilgiyi, yapılan buluşları fikri mülkiyet kapsamında koruma altına alacak ve buluşların ticarileşme süreçlerinde rol alacak. Boğaziçi Üniversitesi TTO A.Ş ayrıca üniversite öğretim üyelerinin buluşlarını ulusal ve uluslararası patent başvurularını gerçekleştirecek, buluşların sanayiye aktarılması ve ticarileşmesi sürecinde ulusal ve uluslararası şirketler ile temaslar yürütecek ve buluşların şirketleşmesi için aracı görevini üstlenecek.

Daha önce Teknopark’a bağlı bir idari birim olan Boğaziçi Üniversitesi TTO A.Ş., yeni statüyle birlikte profesyonel bir yönetimi olan, sürdürülebilirlik amacı güden bir şirket yapısına kavuştu. Boğaziçi Üniversitesi TTO A.Ş.’nin Yönetim Kurulu, Yönetim Kurulu başkanlığını üstlenen Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan ve Senato tarafından seçilen altı yönetim kurulu üyesinden oluşuyor.

TTO A.Ş.’nin disiplinlerararası bir yaklaşıma sahip olabilmesi ve hizmet verirken üniversitenin her kesimini kapsayabilmesi amacıyla Yönetim Kurulu, farklı disiplinlerden gelen öğretim üyelerinden oluşuyor. Anonim şirket olarak Boğaziçi TTO A.Ş. bundan böyle bir yandan üniversite ile bağını güçlü tutmaya devam ederken diğer yandan bir anonim şirket olanın getirdiği esnekliklerden faydalanabilecek, iş yapma ve para transferi gibi konularda özgürlük ve kolaylıklara sahip olacak.

Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi A.Ş. Yöneticisi Sevim Tekeli, yeni yapının bugüne dek TTO bünyesinde sunulan hizmet kalitesini ve performansını artıracağını, kanunun getirdiği esneklik ve kolaylıklar sayesinde yeni dönemde sanayi ile iş birliklerini daha rahat yürüteceklerini vurguladı. Tekeli, akademik girişimcilik alanı başta olmak üzere çok sayıda yeni projeyi uygulamaya alacaklarını kaydetti. TTO A.Ş.’nin gelir modelinin temelinin, sanayi iş birliğine dayandığını ve Boğaziçi Üniversitesi TTO A.Ş.’nin bu konuda daha önce hiçbir TTO’nun denemediği modeller üzerinde çalıştığını anlatan Tekeli, kısa vadede öncelikli planlarının bunları uygulamak olacağını kaydetti. Boğaziçi Üniversitesi TTO A.Ş., orta ve uzun vadede ise girişimcilik ve ticarileştirme faaliyetlerinden de geri dönüş alınabilecek yenilikçi modeller üzerinde çalışıyor, firmaların tanımlanmış sorunlarına yönelik riski minimize edilmiş girişimcilik programları tasarlıyor. Üniversitede yürütülen araştırmaların kurulan şirket vasıtasıyla ticari bir ürün haline getirilmesi sürecini tanımlayan akademik girişimciliğe yönelik yeni bir programı da bulunuyor.

TEB, 2 yıl daha BiGG girişimcilerine destek verecek

Türk Ekonomi Bankası, Girişim Bankacılığı ile yenilikçi iş fikirlerini ekonomiye kazandırmayı ve girişimcilik ekosistemini güçlendirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. TÜBİTAK’ın Bireysel Genç Girişim (BiGG) Programı kapsamında çok sayıda girişimciye destek olan TEB, başarısıyla iki yıl daha uygulayıcı kuruluş olmaya hak kazandı.

2015 yılında BiGG Programı’nın ilk döneminde desteklediği 15 girişimcinin 150’şer bin TL’lik hibelere ulaşmasını sağlayan TEB, programın yeni döneminde de girişimcileri destekledi. Geçen yıl toplam 1.400 başvuru alan TEB’in birinci döneminde TÜBİTAK’a ilettiği 30 iş planından 16’sı destek almaya hak kazanırken, ikinci dönemde ilettiği 43 iş planından 24’ünün girişimcisi 150.000 TL’lik devlet desteği almaya hak kazandı. Böylece TEB, 2017 yılında verdiği desteklerle en fazla girişimcinin BİGG kapsamında desteklenmesini sağlayan kurumların başında yer aldı ve toplamda 8.250.000 TL’lik hibenin girişimcilere ulaşmasını sağladı.

“BiGG kapsamında 55 girişimcinin toplamda 8.250.000 TL hibeye ulaşmasına destek olduk”

Konuyla ilgili konuşan TEB KOBİ Bankacılığı Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Müdür Vekili Turgut Boz, “TEB olarak girişim ekosisteminin her alanında yer alıyor; yenilikçi ve parlak fikirlerin ekonomiye katılımına destek veriyoruz. Bünyesinde girişimcilik ekosistemine özel sinerji oluşturan tek banka olarak TEB Girişim Bankacılığı ile 2015 yılından beri TÜBİTAK’ın Genç Girişim (BiGG) Programı kapsamında akredite kuruluşlardan biri olarak faaliyet gösteriyoruz. Şimdiye kadar 55 girişimcinin 8.250.000 TL hibeye ulaşmasına destek olduk. Geçen yıl BiGG Programı ile en fazla destek veren uygulayıcı kuruluş olma başarısını göstermiştik. Şimdi iki yıl daha uygulayıcı kuruluş olma hakkı kazandık, bu rakamları çok daha yukarıları taşımayı hedefliyoruz. Daha fazla girişimciye iki yıl boyunca destek sunmaya, özel programlarla fikirlerini nasıl işe dönüştürebileceklerinden projelerini nasıl pazarlayacaklarına kadar her konuda yanlarteb giriında olup desteğimizi sunmaya devam edeceğiz” dedi.

TÜBİTAK BİGG Programı kapsamında hibeden yararlanmak isteyen girişimciler bu bağlantıdan başvuru yapabilir.

70 bin dolar yatırım destekli Gamer’s Qube başvuruları 31 Temmuz’a uzatıldı

Netmarble EMEA ve StartersHub tarafından düzenlenen mobil oyun geliştiricileri hızlandırma programı Gamer’s Qube’un başvuru süresi yoğun ilgi nedeniyle 31 Temmuz 2018 tarihine kadar uzatıldı.

Programa katılan her ekibe 70 bin dolar yatırım desteği verilecek.

Dünyanın üçüncü büyük oyun şirketi Netmarble EMEA ve erken aşama teknoloji girişimlerini hızla büyüyen başarılı şirketlere dönüştürmek için gerekli yatırım, strateji ve iş geliştirme desteği sunan StartersHub işbirliğiyle başlatılan mobil oyun geliştiricileri hızlandırma programı Gamer’s Qube, mobil oyun geliştirmede Türkiye’yi oyun dünyasının sayılı merkezlerinden biri haline getirmeyi hedefliyor.

Gamer’s Qube’a mobil oyun geliştiricilerin gösterdiği yoğun ilgi nedeniyle, programın başvuruları 31 Temmuz 2018 Salı tarihine kadar uzatıldı. Programa, halihazırda mobil oyununu geliştirmiş ama henüz yayınlamamış veya oyununu yayınlamış olup pazar şansını artırmak isteyen oyun geliştirme ekipleri katılabilir.

Gamer’s Qube başvurunuzu bu bağlantıdan yapabilirsiniz.

Kolektif House, dünya çapında Endeavor Girişimcisi seçildi

27-29 Haziran tarihleri arasında Endeavor İtalya’nın ev sahipliğinde Milano’da gerçekleşen 80. Uluslararası Seçim Paneli’nde (USP), 15 ülkeden 22 firmaya liderlik eden 40 girişimci “Endeavor Girişimcisi” seçildi.

Bu panel sonucu ile Endeavor şu anda dünya çapında 33 farklı büyüyen pazarda 1.059 şirketten 1,698 girişimciyi desteklemektedir. Endeavor Türkiye ülke adayı Kolektif House’un da Endeavor Girişimci Şirketleri arasına katıldığı panelde tüm dünyadan seçilen girişimcileri bu bağlantıdan görebilirsiniz.

Ahmet OnurCivan Batuhan Orhan tarafından kurulan Kolektif House, çalışmak, öğrenmek ve networking için daha akıllıca bir seçeneği 1.300’den fazla üyesi için oluşturduğu çalışma alanlarıyla ve bu alanlarda gerçekleştirilen birbirinden farklı etkinlikler ve eğitim programları sağlıyan bir ortak çalışma alanıdır.

ISP’de, panelistler girişimci adaylarının işleriyle ilgili görüşmelerde buluyor, onları yüksek etkili büyüme potansiyeline göre değerlendiriyor ve Endeavor Girişimcileri olmak için hangi adayların seçilmesi gerektiğine karar veriyor. ISP, kendini girişimcilik ekosistemini geliştirmeye adamış yenilikçi ve azimli girişimcileri tanımlamak için çok aşamalı bir seçim sürecinin sonucudur.

Endeavor Girişimcisi olarak seçilen kişiler, kapsamlı özelleştirilmiş hizmetlere erişirler. Bunlar arasında kilit ihtiyaçlarını belirlemekte kendilerine yardımcı olacak, Fortune 500 Danışman firmalarından yerli ve uluslararası iş dünyası mentörleri ve gönüllüleri ile onları tanıştırmak da var.

Endeavor Girişimcileri, yüz binlerce iş yaratma, milyarlarca dolar gelir elde etme ve kendi ülkelerinde sürdürülebilir büyüme modelleri oluşturma konusunda önemli bir geçmişe sahiptir.