Uzun zamandır yapmak istediğimiz ancak bazı nedenlerden ve odaklanamamaktan dolayı yapamadığımız ancak bugün itibariyle başladığımız bir listeyi sizlere duyurmak istedik. Her gün yeni girişimleri paylaşacağımız “Türkiye’deki Girişimlerin Listesi” ile amacımız, sadece listelemekten öte, girişimlerin detaylı bilgilerini de sizlere açık bir şekilde sunmak.
Bugün sayfayı ziyaret ettiğinizde rakamın küçük olması sizleri endişelenmesin, elimizde çok fazla girişim bilgisi var, biz elemeye tabi tutarak tek tek yayınlıyoruz ve hatta içerisine girişimle ilgili kurucuları, gelir modeli, iş modeli, değerlemesi gibi detaylı bilgileri de ekliyoruz. Sizin de bir girişim hızlandırma programı veya kuluçka merkezinde faaliyetlerini sürdüren bir girişiminiz/projeniz varsa, girişimler sayfasının altındaki bağlantıdan başvurunuzu yapabilirsiniz.
Eğer önerileriniz varsa, bu içeriğin altına yorum olarak yazabilirsiniz. Yakında yeni duyurularımız da olacak.
Bizi takip eden tüm herkese desteklerinizden ötürü teşekkür ederiz.
TÜBİTAK, Bireysel Genç Girişim “BİGG” programı ile genç ve yenilikçi girişimci adaylarının hayallerini gerçekleştirmeye devam ediyor. 2012 yılında başlatılan Program kapsamında desteklenen 958 girişimci, şirketlerini kurarak iş fikirlerini hayata geçirmiştir. 2018 yılı çağrısını yürüten 20 Uygulayıcı Kuruluş girişimcilere eğitim, mentorluk, kuluçka, işbirliği ağlarının kullanımı ve müşteri doğrulama desteklerini içerecek şekilde hızlandırıcı hizmeti sağlamaktadır. TÜBİTAK Programın etkisini artırmak ve yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla Uygulayıcı Kuruluş sayısını 30’a yükseltti.
Programın 2. Aşamasında girişimcilerin firmalarını kurmaları sonrası 150 bin TL’ye kadar sermaye desteği sağlanmakta ve isteyen her girişimciye iş rehberi atanmaktadır. Ayrıca BiGG desteği alan girişimcilerden bir grubun, İngiltere ile işbirliğinin geliştirilmesine yönelik olarak Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı girişimiyle başlatılan ve TÜBİTAK tarafından yürütülen Kâtip Çelebi-Newton Fonu kapsamında Royal Academy of Engineering tarafından yürütülen “Leaders in Innovation Fellowships” Programından faydalanmaları sağlanmaktadır.
3323 girişimci iş fikri başvurusu
BiGG 2018 yılı çağrısına 3323 girişimci iş fikri başvurusu yaptı. Bu başvurulardan 1438 girişimci 1. Aşama desteği aldı. Uygulayıcı Kuruluşlar tarafından kendi konularındaki teknik ve iş geliştirme alanlarında hazırlanan bu girişimciler arasından 422’si başvuru şartlarına uygun bulunarak panel değerlendirmesine kabul edildi. TÜBİTAK tarafından yürütülen ve akademisyenler, sanayiciler ve yatırımcılardan oluşturulan panel değerlendirmeleri sonucu 146 girişimcinin Teknogirişim Sermayesi Desteği alması uygun bulundu.
1000’den fazla teknogirişim firması BiGG desteği almaya hak kazandı.
BiGG 2018 yılı çağrısı ile desteklenecek girişimcilerle birlikte toplamda 1.104 teknogirişim firması Programdan yararlanarak kurulmuş olacak.
Destek almaya hak kazanan girişimcilerin faaliyet alanlarına göre dağılımı:
İletişim ve Sayısal Dönüşüm: 52,
Sağlık ve İyi Yaşam: 32,
İleri İmalat ve Sanayi 4.0: 27,
Enerji ve Temiz Teknolojiler: 15,
Sürdürülebilir Tarım ve Beslenme: 14 ve
Akıllı Ulaşım: 6.
Desteği almaya hak kazanan 146 girişimci Ağustos ve Eylül aylarında şirketlerini kurmaları sonucu TÜBİTAK’la sözleşme imzalayarak 1 Ekim 2018 tarihinde iş planlarını gerçekleştirmek için çalışmalarına başlayacak.
Destek almaya hak kazananların proje numaralarına (isimleri doğrudan gizli tutuluyor) bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Dünyanın en büyük etkinlik yönetimi platformlarından biri olan Eventbrite, 200 milyon dolarlık hisselerini satışa (IPO) sundu. Şirket A grubu hisse satışlarında başarılı olursa, 200 milyon dolarlık bir gelir elde etmeyi planlıyor.
Etkinlikleri oluşturmaya yönetmeye ve büyütmeye yardımcı olan platform Eventbrite, bulunduğunuz şehirdeki tüm etkinliklerden haberdar olmanızı da sağlıyor. Girişimcilik ekosisteminin büyümesi ile artan hackathon, parti ve çeşitli etkinlikliklere ev sahipliği yapan Eventbrite 180’den fazla ülkede ve birçok bölgede milyonlarca etkinlik destekledi, 50 milyondan fazla katılımcı ile haftada üç milyondan fazla bilet satışı gerçekleştiriliyor.
Eventbrite satışa sunduğu hisse gelirleri ile şirketin son kayıplarını telafi etmek için kullanmayı planlıyor. Şirket 2017 yılında 201.6 milyon dolar net kâr elde ederken işletme ve zarar giderleri kâr oranlarından elbette daha düşük fakat bu oran zarar gerçeğini değiştirmiyor. Zarar miktarı 2017 yılında 38.5 milyon dolar ve 2018 yılında 15.6 milyon dolar olarak açıklandı.
Herșeye rağmen Eventbrite gelirleri gayet iyi durumda şirket yöneticileri net gelir artışını yüzde 51 olarak açıkladı ve 2018’de şu ana kadar 142 milyon dolar net gelir bildirdi. Eventbrite tüm dünyada sürdürdüğü “her türlü etkinlik” anlayışını devam ettiriyor bu anlayışı destekleyen adımları kategoriler ve ülkelere göre genişletilmiş özellikler ekleyerek atmayı planladıklarını açıkladı.
Eventbrite 2006 yılından bu yana Tiger Global, Sequoia Capital ve DAG Ventures gibi yatırımcıların desteğiyle dokuz fonlama turunda 332,3 milyon dolar yatırım aldı.
Scrubb, kullanıcıların AVM’lerde yarı fiyatına alışveriş yapmalarını sağlayan bir indirim uygulamasıdır. “1 alana 1 bedava” ve “2. ürüne indirim” kampanyalarında 2. kişiyi eşleştirip, karşılıklı birer ürün aldırarak yeni bir indirim modeli sunuyoruz. Yani tek kişi olarak fazla olan 2. ürünü almak yerine, tek ürünü indirimli sunuyor.
İstanbul merkezli olan Scrubb, Suat Özkan ve Tolga Koca (Ekipten ayrıldı) tarafından Mayıs 2017’de fikir olarak ortaya çıktı, tam 1 yıl sonra Mayıs 2018’de ise İTÜ Çekirdek‘le birlikte iOS ve Android cihazlarda kullanıma sunuldu.
Türkiye’de 2.5 milyar TL’lik pazar
Scrubb fikri Suat’ın AVM’lerde 1 alana 1 bedava kampanyasını görmesiyle ve sadece 1 tanesine ihtiyacı olmasıyla başladı. “Neden kendime bir partner bulup, aynı ürünün yarısını ödeyerek satın almayayım ki?” sorusunu sordurdu. Sonuç olarak sizin bir tane ihtiyacınız var ve ikincisi bedava ise, yanınıza bir arkadaş bulup aynı ürünün yarısını ödeyerek satın alabilirsiniz. Bu fikir, bir girişime dönüştü ve Scrubb ortaya çıktı. Ayrıca bu yöntem AVM’ler için de bir satış taktiği olarak kullanılabilir.
Scrubb (Fotoğraf: egirişim)
Yerel pazarda iki kişinin faydalanabileceği kampanyalarla pazardaki potansiyeline ulaşmak istiyor. Sonrasında ise indirimler konusunda öncü bir pazar ABD’ye açılarak globalde ses getirmek istiyor.
Kurucular pazar büyüklüğünden bahsederken; perakende sektöründe Türkiye’de 2.5 milyar TL’lik, globalde ise 50 milyar dolarlık kampanyalardan oluşan pazar olduğunu söylüyorlar.
Suat ve Tolga “1 alana 1 bedava kampanyası” ilgili şu açıklamayı yaptı:
“2015 yılında İngiltere’de 15 milyon ton yiyecek, 1 alana 1 bedava kampanyalarında çöpe atılmış (Kaynak: Wikipedia). Bu sadece yemek sektöründeki kayıp. Türkiye’de özellikle giyim sektöründe bu kampanyalar mevcut. İnsanlar ihtiyaç fazlası ürün alarak ekonomiye ve ekolojiye zarar vermektedir. Biz Scrubb hem ihtiyaç fazlası ürün almasını engellerken markalara da stoklarını daha hızlı, ekolojik ve verimli bir şekilde tüketmelerini sağlıyoruz.”
Girişimini ise diğer uygulamalardan ayıran özellik konusunda şunları söylüyor.
“Diğer indirim uygulamalarından farklı olarak, 1 alana 1 bedava ve benzeri kampanyalara odaklandık. Aslında fiyat avantajı olmayan, sadece fazla ürün seçeneği sunan kampanyaları, kullanıcılara fiyat avantajı ile sunuyoruz. Ayrıca sağladığımız sosyallik ile hem gerçek ürün yorumları sunarken hem de aynı zevklere sahip insanları buluşturuyoruz.”
One Medical, Avrupa’da yürüttüğü sağlık hizmetlerini Carlyle Group‘un 350 milyon dolar fonu ile arttırmayı planlıyor. Tıbbi ve bakım hizmetleri, sanal kontroller, aynı gün randevu ile muayene fırsatı sunan One Medical 200 milyon dolarlık bir anlaşmayı finansman firması için 100 bin dolarlık bir hisse senedi üzerine kapatmayı hedefliyordu.
CEO Amir Dan Rubin “Yeni fonlar yedi eyalette hizmet veren 72 ofisi ikiye katlamak da dahil olmak üzere şirket için ciddi bir genişleme yönünde ilerleyecek.” One Medical aynı gün alınan randevu muayenesi, sanal doktor ziyaretleri ve önemli kontroller için hatırlatmalar gibi bir dizi bakım hizmeti sunan yalnızca üyelere özel bir teknoloji platformudur. Son birkaç yılda Uber gibi şirketlerin çalışanlarına tıbbi bakım hizmeti sunan One Medical hizmet kapsamını da genişletti.
Rubin “Yapay Zeka teknolojisini sanal hizmetlerimize entegre etmek istiyoruz sistemimiz hastaların doktor ofisinde daha iyi bir deneyime sahip olmaları üzerine kurulmuştur” ABD sağlık hizmetlerinin yetersiz olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek bu sorunları tek bir yapıyla çözmek uzun ve zorlu bir süreç gerektiriyor. Rubin, platformun verileri hızlı bir şekilde gözden geçirmesini ve hastaların tıbbi ekipler tarafından daha iyi hizmet vermesini sağlamak için başka hastahanelerde yapılan işlemleri bulmasını istiyor.
Son olarak yeni fon One Medical’in sağlık kadrosunu büyütmesi için bir fırsat sunuyor. One Medical, TechCrunch’a klinik ekibinde muazzam bir şekilde yatırım yapacağını ve doktor sayısını iki katına çıkaracağını söyledi.
Bu turdan önce One Medical değerlemesi 180 milyon doları geçti ve son durumda 1 milyar dolar civarındaydı. Yeni fon 530 milyon dolara ulaştı.
Üniversite mezunu olarak iş aramak henüz mezun olmayan veya hiç gidemeyenlere göre daha avantajlı bir durum. Ancak son yıllarda bilginin Emin Çapa‘nın da dediği gibi “eski dünyada bilgi aritmetik olarak artıyordu… 1,2,3,4… ancak yeni dünyada bilgi geometrik olarak artıyor… 1,2,4,8,16…”
Anlayacağımız şu ki; teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte udemy gibi online eğitim platformlarının artması, youtube gibi bedava video platformlarda da bir çok eğitimi ücretsiz almamız veya bilgiye internet üzerinde çok hızlı ve kolay ulaşmamız, artık bir üniversite mezunundan daha fazla bilgi ve birikime sahip olmamıza olanak sağlıyor.
Üniversite mezuniyeti aramayan 15 şirket:
Google
Ernst and Yound (EY)
Penguin Random House
Apple
Starbucks
Costco Wholesale
IBM
Bank of America
Hilton
Nordstrom
Publix
Lowe’s
Home Depot
Whole Foods
Chipotle
Glassdoor isimli bir blog, hangi şirkete hangi pozisyonda başvuru yapabileceğinizi, başvuru bağlantılarıyla birlikte çok iyi hazırlamış.
Fintech girişim Revolut, yeni avantajlar sağlayan premium kart dönemi başlatıyor. Metal Kart olarak adlandırdığı bu yeni kart dönemi var olan Premium Karttan farklı olarak kullanıcılara ek kazanç sağlıyor.
Çoğu firma müşterilerinin markaya olan bağını arttırmak için firmaya özel puan kartı hizmeti sağlıyor ancak Revolut’un sunduğu yeni Metal Kart mevcut prim avantajlarına ek olarak seçtiğiniz para birimi ile tüm para harcamalarında geri ödeme talep edebilmeyi sağlıyor. Revolut Euro, USD, Bitcoin, Litecoin dahil desteklenen 29 para biriminde prim kazandırıyor.
Revolut sıkça seyahat eden kullanıcılarına bagaj sigortalama ve yurtdışı sağlık sigortası için cazip prim avantajları sunuyor. Yapılan herhangi bir harcamada ise %1 prim kazandırıyor. Banka kartları ile yapılan alışverişler düşünüldüğünde daha kazançlı bir durum.
Revolut Metal müşterileri daha yüksek atm limiti ve herhangi bir ücret ödemeden 600€ kadar para çekebilme şansına sahip oluyorlar. Son olarak bir Metal Kart kullanıcısı iseniz rezervasyon yaptırmak için kolaylıklardan faydalanabilirsiniz.
Revolut Metal aylık 13,99 Euro veya yıllık 135 Euro. Temel premium abonelik ücreti ayda 7,99€ yada yılda 82€. Fiyat farkını karşılaştırmak için Metal Kartınızla birçok kez ödeme yapmanız gerekebilir. Aynı konsepte sahip rakip firmaları takip eden şirket metal kartın daha ucuz olduğunu ve farklı indirim tekliflerine odaklanıyor.
Bu yüzden Revolut’un metal kartını elde etmek biraz zamanınızı alabilir. Çünkü Metal Kart bildiğimiz kartlardan çok daha havalı bir görünüme sahip ve Revolut Metal Kartları kullanacak sınırlı sayıda müşterisi olacağını duyurdu. Şimdilik sadece 10.000 metal kart var ve kartı elde etmek biraz zamanınızı alabilir.
Türkiye’nin yerli markası reeder, 2017 yılında Samsun’da açtığı fabrikada yerli üretime başlıyor. Yaklaşık 100 kişinin çalıştığı fabrika için bugüne kadar 8 milyon TL’yi bulan yatırım yapıldı. reeder Samsun fabrikasında yıllık üretim kapasitesi ise 600 bin adet cihaz olacak. Merkezde yılda 300 bin telefon, 200 bin tablet ve 100 bin adet akıllı saat üretilebilecek. 2019 yılında bu kapasitenin tamamının kullanılması hedefleniyor.
Türk malı reeder telefonlar geliyor
Yerli üretim konusunda açıklamalarda bulunan reeder CEO’su Uygar Saral, Samsun’da ilk etapta akıllı telefon ve tablet üretim planlarının olduğunu belirtti.
Uygar Saral, CEO – reeder
“Bu merkezde tuşlu telefon üretimine başladık. İlerleyen dönemde telefon üretimine akıllı saat, akıllı ev aletleri, AI yani yapay zeka destekli tüketici elektroniği cihazları da eklenecek. reeder, akıllı ürünler üzerine kurulmuş bir geleneğe sahip bir şirket. Önümüzdeki sektör ajandasında ise yapay zeka, bulut ve robotik çözümler var. Özellikle yazılım Ar-Ge’si ile bu kategoride birçok ürün geliştirip müşterilerimizin kolaylaştırmak için çalışacağız. Samsun’da 100 kişilik bir ekibimiz yerli üretim için çalışıyor. Üreteceğimiz cihazların yerlilik oranı yüzde 55’ten daha fazla dolayısı ile Türk malı mührü taşıyor. Samsun fabrikamızda üretilen son teknoloji ürünleri sadece Türkiye değil yurtdışı pazarlara da sunulacak” dedi.
Türkiye’nin ekonomisini destekliyoruz
“Samsun’daki fabrikamız bölgenin önemli bir istihdam kapısı oldu” diyen Uygar Saral, sözlerine şöyle devam etti: “Bölgenin tek teknoloji yatırımının Samsun’da olması çok önemli bir gelişme. Bölge insanının duygularına hitap etmemiz, onların güvenini kazanmamız için önemli bir adım oldu. İnsanlar artık bize güveniyor ve aile fertlerini çalışmaları için gönül rahatlığıyla bu merkeze gönderiyor. Yaptığımız yatırım ile Türkiye ekonomisini destekliyoruz.”
Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Bilimleri Araştırma Merkezi ve Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Özören’e, “oda sıcaklığında 30 gün muhafaza edilen aşı taşıyıcı protein mikrokürecik teknolojisi” buluşu için ABD ve Japonya’dan sonra Avrupa Patent Ofisi de patent verdi. 2009 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi’nde sürdürülen proje kapsamında geliştirilen “ASC zerrecik/mikrokürecik aşı taşıyıcı” teknolojisi, soğuk zincir standartlarından bağımsız olarak dünyanın her yerine aşıların bozulmadan gönderilmesini olanaklı hale getiriyor.
Boğaziçi Üniversitesi’nde geliştirilen sistemin dünyada henüz mevcut olmadığının altını çizen Özören “Günümüzde aşı teknolojisinde kullanılan lipozom veya nano-parçacık odaklı farklı taşıyıcı sistemler var ancak bizim geliştirdiğimiz mikro kürecik sistemi yepyeni bir teknoloji. Bu sistem, ASC proteininin meydana getirdiği iplik yapılarının birbiri üzerinde katlanarak yumak gibi tanımlanabilecek sağlam bir yapı oluşturmasından kaynaklanıyor” diye konuştu.
Yerli ve milli aşı teknolojisindeki öncü buluş Türkiye’ye 5.‘’Triadic Patent’’i getirdi
Türkiye’nin kendi aşısını üretmenin öneminin kavradığını ve bu yönde yatırımlara başlandığını kaydeden Prof. Dr. Nesrin Özören; Türkiye’nin beşinci triadic patentine imza attıklarını, aşı teknolojisini geliştirecek adımlarda Türkiye’nin öncü olabileceğini belirtti. “Elimizdeki ASC zerrecik sistemi ile kompozit aşılar üretilebilir, Zika gibi yeni virüslere yönelik veya anti-tümör çalışmalarında tamamen yeni aşılar veya var olan aşıların geliştirilebilmesi için yeni teknolojiler denenebilir” dedi.
Yeni teknolojide aşı oda sıcaklığında muhafaza edilebiliyor
Günümüzde kullanılan yeni nesil aşılara mikroorganizmaların sadece en çok bağışıklık yanıtı veren parçaları dâhil ediliyor, bu yapıları içeren aşıların da 2-8 0C derecede ve sabit koşullarda saklanmaları gerekiyor.Dünyada ilk kez ASC zerrecikleri üzerinde başka moleküllerin (antijenlerin) taşınabileceğini ve bunların makrofaj hücreleri tarafından sindirilebileceğini bulup bu sayede aşı teknolojisi geliştirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Özören, dışarıdan bir virüs ya da mikroorganizma hücre içine ya da vücut içine geldiğinde tetiklenen bu mekanizmanın enfeksiyon bölgesindeki mikroorganizmanın yok edilmesinde etkili olduğunu belirtti. Özören, “Buluşumuz olan ASC zerrecik taşıyıcısı; üzerine yüklenen antijenleri/uyaranları 30 gün boyunca oda sıcaklığında ya da donma/çözülme döngülerine dirençli bir şekilde koruyor. Bu teknoloji ile geliştirilecek tüm aşılar; bugün ihtiyaç duyulan sabit koşullar yerine normal ısı koşullarında dünyanın her yerine gönderilebilecek” dedi.