Ana Sayfa Blog Sayfa 902

Mikro-P ile tanışmaya hazırlanın, yakında piyasaya çıkıyor

Türkiye’de değer üreten yeni girişimleri bulup paylaşmak, bizi oldukça heyecanlandırıyor. Özellikle donanım projelerinin çıkması, yeni teknolojileri keşfetmemiz ve üretken olabilmemiz açısından ayrı bir değer sunuyor.

Şimdi sizleri aslında çok daha önceden de paylaştığımız bir girişimle, Mikro-P ile tanıştırmak istiyorum. Üzerinde bulunan 30’dan fazla sensör ve donanım ile bir koloni olarak yüzlerce cihaz kendi aralarında iletişim kurabiliyor ve günümüzün birçok teknolojik alanında kullanılabiliyor.

Sizin belirlediğiniz komutlar doğrultusunda aynı anda hareket edebiliyorlar. Güneş enerjisinden beslenme, günlerce uyuyama, aynı anda hepsine komut gönderme gibi sayısız işleve sahip. Tek husus, ne yapacağınızı çok iyi bilmek.

Bu cihazlar hareket etme özelliğine de sahip. Alt kısımlarında bulunan minik tekerlek olarak adlandırdığımız ince demirin dönmesiyle, yer değiştirebiliyor. Bu ürünün daha detaylı incelemesini, kurucusu Bürkan Törün yakında egirişim’e özel anlatacak. Ürün de yakında piyasaya çıkıyor. Detayları aktarmaya devam edeceğiz.

Yemek.com’un mobil uygulaması yayınlandı

Yemeksepeti’nin projelerinden biri olan içerik platformu Yemek.com, kurulduğundan bugüne geçen uzun bir süreçten sonra mobil uygulamasını yayınladı.

Uygulamayı Google Play‘den veya App Store‘dan indirebilirsiniz.

Yemek.com mobil uygulaması sayesinde istediğiniz kategoride yüzlerce videolu yemek tarifi bulabilecek, elinizdeki malzemelere göre tarif aratabilecek, özel günleriniz için özel menüler oluşturabileceksiniz. Üstelik uygulama yalnızca tarif değil; faydalı, bilgilendirici ve keyifli içerikleriyle de mutfağınız hakkındaki tüm konularda en iyi yardımcınız olacak.

Nevzat Aydın ve Sina Afra’nın da katıldığı turda Lidyana, 3.5 milyon dolarlık 3. tur yatırım aldı

Kurulduktan kısa bir süre sonra, başta giyim ve ayakkabı olmak üzere tüm kategorilerde satışa başlayan Lidyana hızlıca moda sektörünün önemli oyuncularından biri konumuna gelmeyi başardı. Bu büyüme ve markalaşma süreciyle beraber yatırımcıların da ilgisini çeken şirket, aralarında Runet ve Endeavor Catalyst Fund’ın da bulunduğu yatırım şirketlerinden, 2 turda toplam 12 milyon dolar yatırım almıştı.

3.5 milyon dolarlık 3. tur yatırım

Aldığı bu yatırımlarla hedeflerini gerçekleştirmeye devam eden Lidyana, geçtiğimiz hafta 3.5 milyon dolarlık üçüncü yatırım turunu tamamladı. Bu turda sektörün önde gelen isimleri Nevzat Aydın ve Sina Afra gibi mevcut ortaklar iştirak ederken, ayrıca stratejik yeni ortaklar da Lidyana yatırımcı grubuna katılmış oldu. İş dünyasında da adından söz ettirmeye başlayan milli futbolcumuz Semih Kaya, İş dünyasının önde gelen isimlerinden Rıfat Elhadef, teknoloji yatırımlarıyla son dönemde öne çıkan en önemli kurumlar arasında yer alan Bahçeşehir Üniversitesi ile, Riot Games ülke müdürü Bora Koçyiğit ve geçtiğimiz aylarda başarılı bir satış gerçekleştiren Gram Games’in kurucu ortaklarından Kaan Karamancı yatırım turuna katılan isimler arasında yer alıyor.

Lidyana.com CEO’su Cihan Seyithanoğlu’nun yeni yatırım turu ile ilgili değerlendirmesi:

“Lidyana, bulundurduğu özgün marka portföyü ve sağladığı müşteri memnuniyetiyle, kullanıcı tarafında bilinirliği ve algısı yüksek bir şirket. Aldığımız bu yatırımla hem verimlilik adına geliştirmeler yapacağız hem de ürün gamımızı güçlendireceğiz. Özellikle yerli tasarımcılarımızla beraber oluşturduğumuz ekosistem genişlemeye devam ederken, yeni dönemde kendi kurduğumuz markalarımızı da bu yelpazede çeşitlendirerek müşterilerimize sunduğumuz yenilik ve ilham çıtasını yükseltiyor olacağız. Ülkemizdeki indirim ve eski sezon ağırlıklı olan e-ticaret habitatında; Lidyana olarak bizler, müşteri deneyimine ve her daim yeni, ilham verici markalarımızla yeni sezona odaklanarak büyüyeceğiz. Kur artışının özellikle ithal moda markalarında ciddi fiyat artışları oluşturacağı önümüzdeki günlerde, Lidyana olarak yerli tasarımcılarımızla beraber modayı şekillendirirken, sahip olduğumuz fiyat avantajımızı sadece kendi ülkemizde değil, yurtdışı pazarlarda da artırarak sunmaya ve ihracatımıza katmadeğer oluşturmaya devam edeceğiz.”

Kripto para ve Blockchain yarışında Çin, ABD’nin önüne geçiyor

Geçen yılın başından bu yana ABD’de bir dizi Asya fonunun erken aşamada kripto yatırımına dahil olması yeni bir trend haline geldi. Geleneksel teknoloji çevresinde yaşayan kimseler bu durumdan henüz haberdar değil. Fakat bahsedilen fonlar kripto para birimlerinin ve blockchain teknolojilerinin Amerikan endüstrisindeki yerini sağlamlaştırmak için oldukça önemli.

Çin’in başı çektiği, Asya para birimlerini barındıran bu fonlar uzun bir süredir Silikon Vadisi’ndeydi. Asya fonları genelde sadece ileri aşamalardaki yatırımlarda kullanılıyordu çünkü çoğu girişimci bu mecraya aşina değildi ve yüksek başarı gerektiren girişimler ilk turlarda bu fonlara sahip girişimler ile rekabet edemiyordu.

Fakat son yatırım istatistikleri bu durumun son birkaç yıl içinde değiştiğini gösterir nitelikte. Wall Street Journal tarafından yapılan bir analize göre, 2017 yılında Asyalı yatırımcılar küresel girişim finansmanının %40’ını yani 154 milyar dolarını yönetti. Amerikan meslektaşlarında ise bu yüzde %44 dolaylarında ilerledi.

Özellikle ABD merkezli yatırım ve teknoloji şirketleri Sequoia Capital ve Andreessen Horowitz gibi birçok yatırımcı girişim sermayesi finansmanları için 67 milyar dolar topladılar. Çinli şirketler Tencent ve SoftBank’ın da dahil olduğu Asya yatırımcılarının liderliğinde yapılan yatırımların toplamı ise yaklaşık 61 milyar dolardı.

Bu başarıların bölgeye daha fazla finansman sağlamasının yanında Çin ve Asya’nın geri kalanında büyüyen teknolojik fırsatlar da Amerikalı yatırımcılar tarafından tanınmış oluyor. Çin Bilim ve Teknoloji Bakanlığı ve Pekin merkezli bir danışmanlık şirketinin yaptığı ortak bir araştırma şunu gösterdi; Aynı yıl içinde Çin 164 Unicorn girişim ile toplam 628 milyar dolarlık yatırım alırken ABD bu rakamı 132 Unicorn girişim ile izledi.

Meituan Dianping ve Didi gibi şirketler, Çin’de muazzam miktarlar kazanan teknoloji şirketlerinden sadece ikisi. Bunun yanında Y Combinator girişim hızlandırma programı geçtiğimiz günlerde, Çin’de Qi Lu tarafından yönetilecek yeni bir ofisi duyurusuyla yerel girişimcileri heyecanlandırdı.

Kripto para ve blockchain teknolojileri Doğu-Batı yatırım bağlarını güçlendiriyor

Özellikle Çinli firmalar blockchain madenciliğinde %80’den fazla pay alıyor ve Asya’da kripto para işlemleri bu pazarın önemli bir bölümünü oluşturuyor. Binance, OKex ve Huobi dahil olmak üzere en iyi Kripto para dönüşümleri de yine Çinli şirketler tarafından yönetiliyor.

Kripto para akımı Asya ve ABD’de aynı anda başlasa da Asya daha sonraları yarışta öne geçti. Bu yılın başından beri blockchain teknolojisinin yıldızı bu kıtada oldukça fazla parladı. Öyle ki Çin devlet başkanı Xi Jingping bu teknolojiyi ‘umut verici’ olarak nitelendirdi. Japonya ise bu işe ülke ekonomisini canlandırmak amacıyla atıldı ve oldukça başarılı oldu. Ve son olarak Kore son günlerde demokratik işlemlerde kullanmak amacıyla blockchain teknolojisini kullanma fikrini tartışıyor.

Yani blockchaini bir yatırım aracı olarak görmenin yanı sıra bu birimleri günlük hayata entegre ediyorlar. Sonuç olarak bu kıtada Kripto para ve blockchain fonları ilk kez Amerikan kripto para şirketlerinin göz ardı edemeyeceği bir pazara ulaştı.

Girişiminize destek bulabileceğiniz Melek Yatırım Ağları

Melek Yatırım Ağı, melek yatırımcıların girişimcilere ortak yatırım kararı alabileceği, belli zamanlarda sunum günleri düzenleyip girişimcileri dinleyebileceği kısacası melek yatırımcılardan oluşan yapılardır.

Peki neden Melek Yatırım Ağı‘na ihtiyaç vardır?

Bu sorunun melek yatırımcı ve girişimci açısından olmak üzere iki yönlü cevabı vardır.

Melek Yatırımcı açısından;

  • Girişimcilere daha kolay ulaşabilir,
  • Ortak yatırım yapabileceği melek yatırımcı bulabilir,
  • Kendisi bir yatırım kararı aldığında eğer bütçesi yetmiyorsa, aynı ağ içerisinden yatırımı tamamlayıcı yatırımcılar bulabilir,
  • Ağ yönetimi tarafından verilen raporlar ile yeni girişimlere daha hızlı ulaşır,
  • Haftalık-Aylık düzenlenen toplantılar ile girişimcilik dünyasını yakından takip eder.

Girişimci açısından;

  • Bir ağa başvurduğunda, birden fazla melek yatırımcı ile görüşme şansı elde eder,
  • Yukarıda dile getirdiğimiz gibi, eğer yüksek oranda bir yatırım arıyorsa, birden fazla melek yatırımcı ile bu yatırımı tamamlayabilir,
  • Ağ yönetimi melek yatırımcıları ağa alırken bir eleme sürecinden geçirdiği için doğru melek yatırımcılara ulaşabilir,
  • Ağ yönetimi, doğru melek yatırımcıları girişimciye yönlendirir,
  • Girişimciler bir ağdan yatırım aldığında, diğer melek yatırımcılardan da mentorluk alabilir.

Aşağıda Türkiye’deki melek yatırım ağlarını listeledik. Bazılarının aktif yatırım yaparken bazıları daha nadir yatırımlar yapmaktadır. Önümüzdeki aylarda yeni yatırım haberlerini merakla bekliyoruz. Belki de bunlarda biri, sizin girişiminiz olabilir.

Türkiye’deki aktif melek yatırım ağları:

Bu sayfadaki bilgileri güncellemeye devam edeceğiz.

Türkiye, fintech alanında 2018 yılında geriye düştü

KPMG’nin her çeyrek hazırladığı fintech raporuna göre, 2018’in ilk yarısında 57.9 milyar dolarlık fintech yatırımı gerçekleşti. Yılın ilk altı ayında ulaşılan bu rakam, 2017’nin toplamındaki 38.1 milyar dolarlık yatırımı şimdiden geride bırakıp yeni bir rekora imza attı.

Türkiye’de ise aynı dönemde 34 işlemde 27,5 milyon dolar yatırım alan startup ekosistemi, geçen yılın ilk yarısında ulaştığı 75 işlemde 46,1 milyar dolarlık yatırımın hayli gerisinde kaldı. Fintech yatırımları ise aynı dönemde 6,2 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Sinem Cantürk, KPMG

Araştırma sonuçlarını değerlendiren KPMG Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Sinem Cantürk, “Küresel ölçekte yapılan büyük işlemler 2018’in ilk yarısında fintech yatırımlarının gücüne güç kattı. Dikkat çeken bir başka nokta ise yatırımların geniş bir alana yayılması. Veri analitiği, yapay zeka ve Regtech dahil olmak üzere fintech’e ait farklı alt sektörlere karşı artan bir ilgi olduğunu görüyoruz.

Bu yatay kabiliyetler, finansal hizmetler sektörünün bütün segmentlerine hitap ediyor. Yapay zeka ve Regtech gibi gelişmekte olan teknolojilere daha fazla yatırım yapılması dışında, fintech kabiliyetlerini birleştirme ve bunları daha geniş dijital dönüşüm programlarına entegre etme çabalarını da izliyoruz. Kullanılmayı bekleyen önemli miktarda sermaye, dünyanın dört bir yanında ortaya çıkan çeşitli fintech ekosistemleri ve inovasyonu teşvik etmek için fintech’ten yararlanmak isteyen şirketlerin artması nedeniyle, fintech’e yapılan yatırımların 2018’in ikinci yarısına girerken güçlü bir şekilde devam etmesi bekleniyor” dedi.

KPMG’nin ikinci çeyrek fintech raporundan başlıklar şöyle:

Küreselde öne çıkan işlemler

İşlemlerin toplam hacminde önemli bir artış sağlandı. 2018 yılının ilk yarısında 875 yatırım gerçekleşti. Ayrıca, geç aşama risk sermayesi yatırımlarının medyanı, 2017’de gerçekleşen 14 milyon dolardan, 2018 yılının ilk yarısında 25 milyon dolara yükseldi. Erkan aşama yatırımların medyanı ise, 2017’de gerçekleşen 5 milyon dolarlık seviyeden 2018 yılının ortasında 9,2 milyon dolara yükseldi.

Değeri 1 milyar doları geçen dokuz büyük anlaşmayla birlikte, 2017’nin ikinci yarısında 22 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen küresel fintech yatırımları (özel sermaye, risk sermayesi ve birleşme & satın alma) 2018’in ilk yarısında 57,9 milyar dolara çıkarak iki kattan fazla büyüme kaydetti.

WorldPay’in İngiltere merkezli Vantiv tarafından 12,9 milyar dolar karşılığında satın alınması dahil olmak üzere, Avrupa’nın en büyük dört fintech anlaşmasının tutarı 22,4 milyar doları buldu.

2017’nin ikinci yarısında yapılan 119 anlaşmaya karşın, Asyalı fintech şirketlerine yapılan yatırımlar 2018’in ilk yarısında 162 anlaşma ile 16,8 milyar doları buldu.

2018’in ilk yarısında 653 anlaşma ile hafif bir artış gösteren risk sermayesi yatırım hacmi, 2015 yılından beri nispeten sabit bir görünüm izlemeye devam ediyor.

ABD’de 328 anlaşma

2018’in ilk yarısında Amerikan fintech şirketleri, risk sermayesi fonlarınca yapılan 5 milyar doların üzerindeki yatırımlar dahil olmak üzere 14,2 milyar dolar yatırım aldı. Yeniden yükselişe geçen melek, tohum ve erken aşama risk sermayesi yatırımlarının etkisiyle risk sermayesi işlem hacmi 2017 yılının ikinci yarısında yapılan 276 anlaşmaya karşın 2018 yılının ilk yarısında yapılan 328 anlaşma ile yükseliş trendini sürdürdü.
Yatırımcılar, RegTech ve yatırım bankacılığı dahil olmak üzere gelişen fintech alt segmentlerinde yeni kurulan şirketlere yatırım yapmakta hızlı davranırken, 363 milyon dolar ile 2018 yılının ilk yarısındaki en büyük risk sermayesi anlaşmalarından birini yapan Robinhood gibi olgun ve geç aşama şirketlere yatırımlarına devam ettiler.

Brexit’e rağmen Avrupa’da öncü İngiltere WorldPay, Nets, iZettle ve IRIS software’in aldığı, toplam Avrupa yatırımlarının 22,4 milyar dolarlık kısmını oluşturan önemli yatırımların da etkisiyle Avrupa’da bulunan fintech şirketlerine yapılan toplam yatırım tutarı 2018’in ilk yarısında gerçekleşen 198 anlaşma ile birlikte 26 milyar dolara ulaştı. Bununla birlikte, anlaşma değeri Avrupa’da yeni bir zirveye ulaşırken, anlaşma sayısı 2017’nin ikinci yarısında yapılan 268 anlaşmaya karşın 2018 yılının ilk yarısında yapılan 198 anlaşma ile düşüş yaşadı.

İngiltere, Brexit müzakereleri ile ilgili olası kaygılara rağmen, 16,1 milyar dolar tutarında yatırıma ve en büyük 10 anlaşmanın beşine imza atarak Avrupa fintech yatırımlarında öncü oldu. 2018 yılının ilk yarısında yapılan en büyük 10 anlaşma arasında gösterilen Nets (Danimarka), iZettle (İsveç) ve Nordax Group’un (İsveç) satışları ile İskandinavya’nın büyüyen fintech ekosistemi de kendini gösterdi.

Asya yükselişe devam ediyor

2017 yılının ikinci yarısında 2 milyar dolar gibi sağlam bir değere ulaşmasının ardından, Asya’daki fintech finansmanı Ant Financial tarafından sağlanan 14 milyar dolarlık C serisi risk sermayesi yatırımının da etkisiyle 2018 yılının ilk yarısında yapılan 162 yatırımla 16,8 milyar dolara yükseldi. Bu mega yatırımın dışında Asya bölgesi, Hindistan, Avustralya ve Singapur’daki genel fintech yatırımlarında çeyrekler arasında görülen artışlar dahil olmak üzere, ciddi boyutta bir fintech yatırımı almaya devam etti.
Insurtech ve Regtech’e ek olarak blokzinciri ve yapay zeka da Asya’daki fintech yatırımcıları için öncelikli alanlar olmaya devam etti.
Türkiye girişim liginde geriye düştü

  • Türkiye startup ekosistemi 2018’in ilk yarısında toplam 34 anlaşmada 27,5 milyon dolar yatırım aldı. 2017’nin ilk yarısında ise toplam 75 anlaşmada 46,1 milyon dolar yatırım çekmişti. Açıklanan Temmuz sonuçları da 11 anlaşmada 2,3 milyon dolar yatırımla erken aşamada düşüşün sürdüğünü gösteriyor.
  • Fintech yatırımları ise aynı dönemde 6,2 milyon dolar olarak gerçekleşti.
  • Fintech, Pazarlama Teknolojileri ve SaaS dikeyleri en çok yatırım çeken alanlar oldu.
  • Yatırımların yıl sonunu 70 milyon dolar civarında tamamlaması bekleniyor.
  • Kurumsal yatırımlar ise yükselişini sürdürerek 4,2 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu oran tüm erken aşama yatırımların yüzde 16’snı oluşturuyor.
  • Yılın ilk yarısında ekosisteme değer katacak 6 yeni kurumsal girişim sermayesi fonu kuruldu.
  • 2018’in ikinci çeyreğinde Trendyol, Gram Games ve Eşarj’ın da aralarında bulunduğu 8 exit ve ikincil işlem gerçekleşti.

KPMG Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Sinem Cantürk, Türkiye’deki yatırımların ise geçen yılki performansın altında seyrettiğini söyledi. Cantürk, “Türkiye, toplam yatırım liginde hem Avrupa hem Ortadoğu’da maalesef 2017 sonunda yükseldiği 1’inci Lig’den geriye düştü. Ama ekosistemde gerçekleşen exit’ler moral oldu.

Girişim ekosisteminin morali biraz düşükken gelen başarı hikayeleri girişimcilerimiz ve yatırımcılarımız açısından oldukça sevindirici. Biz mevcut durumda, ülkemiz ekosisteminin daha fazla iyi girişime ihtiyaç duyduğunu düşünüyoruz. Seçim etkisi olan Nisan ve Mayıs ayı haricinde diğer aylarda yatırım seviyeleri 2017 ile paralel seyrediyor. Şu anda 2017 sonlarında büyük hacimli yatırım yapan girişim fonları hazırlık sürecinde. Önde gelen bankalarımız ve kurulan yeni kurumsal girişim sermayesi fonları, iyi girişimler bulmaları halinde büyük yatırımlar yapabilecekleri sinyalini veriyor. Üçüncü çeyrekte yatırımlarda bir toparlanma bekliyoruz” diye konuştu.

eBay ile Ortadoğu’nun önde gelen pazar yeri noon, iş birliği yaptı

1,1 milyar ürün seçeneği sunan eticaretin global liderlerinden eBay ile Ortadoğu’nun önde gelen online pazaryeri noon, bölgede e-ticaret pazarında çığır açan ve sektöre olumlu katkı sağlamayı hedefleyen bir ortaklık kurdu. İki şirket bu önemli işbirliği sayesinde Ortadoğu’daki müşterilere ABD’de ve dünyanın diğer bölgelerinde en çok satan ürünleri kolaylıkla satın alabilme fırsatı sunacak. noon, ürünleri tüketicilerin kapılarına kadar getirip teslim ederek tüm siparişlerin sorunsuz şekilde tamamlanmasını sağlayacak. eBay ve noon sayesinde bölgedeki kullanıcılar global bir katalogdan sorunsuz alışveriş yapmanın keyfini yaşayacak.

noon ve eBay ayrıca bölgedeki online alışverişin güçlü büyümesini daha da kuvvetlendirmek için pazarlama, teknik bilgi ve deneyim paylaşımıyla yakalanabilecek ortak fırsatları da keşfedecek.

noon powered by eBay”, 2018’in ikinci yarısından itibaren Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’da noon uygulamasının yanı sıra mobil ve masaüstünde de kullanılabilecek. noon’dan satın alınan eBay ürünleri ve yurtdışından gönderilen ürünler tam iade prosedürüyle hüküm ve koşullara bağlı olarak yine noon üzerinden kolayca iade edilebilecek.

TTGV 250K Sağlık Teknolojilerinde İş Fikri Yarışması girişimcilerin başvurularını bekliyor

TTGV, faaliyete geçtiği ilk senesinde sağlık alanına odaklanan tematik yatırım programı “HİT” kapsamında pazara çıkma aşamasındaki sağlık girişimlerinin değerlendirilmesini hedeflemektedir. Bu doğrultuda, sağlık alanındaki erken aşama girişimlerin doğru iş modeliyle doğru ürün eşleşmesini sağlayarak müşteri geri bildirimlerine dayalı iş fikirlerini ve sektörel işbirliklerini geliştirmek amacıyla TTGV 250K Sağlık Teknolojilerinde İş Fikri” yarışmasını düzenlemektedir.

Yarışma sürecinin başında sağlık alanında iş fikri olan katılımcıların başvuruları değerlendirilecek, kabul edilen katılımcılara 3 aylık eğitim ve mentorluk programı uygulanacaktır. Etkinliği benzer örneklerinden ayıran nitelikler, girişimcilerin pazardaki problem ya da ihtiyacını sektör ve müşteri katkıları ile belirleyerek ilgili sorununu ele alıp çözmesi ve “müşteri geliştirme odaklı” sürdürülebilir ticari modeli keşfetmesine destek sağlanması olarak öne çıkmaktadır. TTGV tarafından aktif olarak izlenecek girişimlerin ileride HİT programı dahil olmak üzere farklı programlar için bir kaynak oluşturması beklenmektedir.

Fikirden Pazar Sağlık

Yarışma sürecinde girişimcilere çeşitli konularda eğitimler ve seminerler verilecek, bu çalışmalar mentörlüklerle desteklenecektir. Geliştirilecek ürünün pazarda bir soruna ya da ihtiyaca yönelik olabilmesi açısından da Türkiye’deki sağlık sektöründeki müşteri, iş modelleri, akreditasyon/sertifikasyon süreçleri konularında içerik sağlanacaktır. Tamamlanan eğitimler, seminerler ve atölye çalışmalarının ardından programın ikinci aşamasına devam etmeye hak kazanan girişimler ekosistem paydaşlarından oluşan bir jüri tarafından belirlenecektir. 3. Aşama ile birlikte sektöre özel profesyonel uzmanlar ve nitelikli kişilerle mentörlük süreçleri yoğunlaşarak devam edecektir. 4. Aşama sonunda da yarışmanın finali olacak Demo Day organizasyonu ile ödül kazanan girişimlere ödülleri takdim edilecektir.

“Fikirden Pazara Sağlık” temasıyla yola çıkan TTGV 250K iş fikri yarışmasında jüri tarafından belirlenecek iş fikirlerine toplamda 250 bin TL’lik ödül verilecektir. Yarışmaya katılmak isteyenlerin en son 17 Eylül 2018 tarihinde başvurularını tamamlamaları gerekmektedir. Etkinlik hakkında daha detaylı bilgiye http://250k.ttgv.org.tr adresinden ulaşılmaktadır.

Yeni aracını tanıtan INFINITI, 2021 yılından itibaren tamamen elektrikli araçlara geçiyor

INFINITI, elektrikli, tek koltuklu ve üstü açık kokpitli yeni konsept modeli Prototype 10’u dünyanın en prestijli otomobil buluşmalarından birisi olan 2018 Pebble Beach Concours d’Elegance’da tanıttı. 2021 yılından itibaren “tamamen elektrikli” modellere geçiş yapacağını duyuran INFINITI için bu konsept büyük önem taşıyor.

Prototype 10, INFINITI’nin gelecekteki elektrikli modellerine dair önemli ipuçları taşıyor. Dikkat çekici tasarıma sahip bu yeni konsept, INFINITI’nin, vaat ettiği heyecan verici performansı ve sürüş keyfini elektrikli güç aktarma sistemleriyle sunma hedefini gösteriyor.

  • Prototype 10, yüksek performans sunan elektrikli motora sahip.
  • Konsept, INFINITI’nin gelecek modellerinin çarpıcı tasarım unsurlarını barındırıyor.
  • Prototype 10, INFINITI’nin sürüş keyfi, heyecan verici performans ve yüksek menzil sunan elektrikli modeller geliştirme isteğini gösteriyor.
  • 2021 yılından itibaren her yeni INFINITI modeli elektrikli motorla pazara sunulacak.

INFINITI, bir önceki Pebble Beach Concours d’Elegance’da da markanın performans ve zarafeti birleştiren güçlü tasarım dilini yansıtan retro bir yarış aracı prototipi olan “Prototype 9”u sergilemişti.

Prototype 10, klasik tek koltuklu yarış otomobillerini temel alıyor. Sade, benzersiz çizgilere sahip olan Prototype 10, ilk kez INFINITI Q Inspiration modelinde gördüğümüz tasarım çizgilerine de sahip.

2021 yılından itibaren elektrikli modellere geçiş yapacağını duyuran INFINITI için bu konsept büyük önem taşıyor.

INFINITI Tasarım Direktörü Karim Habib, yeni konsept hakkında; “INFINITI Prototype 10, yüksek güçlü tek koltuklu yarış otomobillerinden esinlenerek tasarlandı. Bildiğiniz üzere tüm zamanların en yaratıcı otomobil tasarımları yarış otomobilleri üzerinden geliştirildi. Yeni konseptimiz, elektrikli bir geleceğin bize neler sunacağına dair detayları veriyor. Geçmişten gelen yüksek sürüş keyfi ile teknolojinin bir araya gelmesiyle otomobil benzersiz bir karaktere sahip.” dedi.

Devlet Destekli Girişim Sermayesi Yatırım Fonları dönemi başlıyor

Bugünün döviz kurları ve piyasa ortamı, sermayelerin en iyi nasıl değerlendirileceği ile ilgili olarak akla pek çok soru getiriyor. Tam da bu noktada, girişimleri yatırım aracı olarak kullanan girişim sermayesi yatırım fonları (GSYF), devletin özel olarak desteklediği güvenli yatırım araçları arasında değerlendiriliyor. Girişim sermayesi yatırımları konusunda çalışmalarını sürdüren BUBA Business Angels, bu dönemin girişimlere yatırım yapma dönemi olduğunu ifade ederken, yatırım fonlarının mutlak başarısının ise takım çalışmasından geçtiğinin altını çiziyor.

BUBA Melek Yatırımcılık Ağı yöneticilerinden Neda Soydan gerçekleştirilen BUBA melek yatırımcılık ağı toplantısında, konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı:

“Sermaye Piyasası Kurulu’nun düzenlemeleri, denetimi ve gözetimi sayesinde GSY fonları, kurumların yatırım çeşitlendirmesi ve aktif risk yönetimi yapmalarını sağlayan güvenli bir araç haline geldi. Kurumlar, yatırımlarının belli bir kısmını bu yöne kaydırarak aslında belirsiz para piyasalarındaki risklerini dağıtmış oluyorlar. Yatırımcı kurumların bu alanda bilgilenebilmesi için SPK tarafından oluşturulmuş oldukça fazla sayıda kaynak doküman mevcut. Devlet, girişimlerin güvenli şekilde yatırımcıya, yatırımcıların da güvenli şekilde girişimciye ulaşabilmesi için değerli fırsatlar sunuyor.

Fırsatların ilki, GSYF kurulması için yapılan yönetmelik düzenlemeleri oldu. Geçtiğimiz sene ülkemizde 13 adet portföy yönetim şirketi SPK’dan ihraç belgesi onayı alarak kuruldu ve faaliyetlerine başladı. BUBA’nın İstanbul Portföy Yönetim Şirketi ile birlikte kurduğu Bosphorist Fonu da bu girişim sermayesi fonlarından biri. Fon çalışmalarında, yatırım kararını cazip kılan esas fırsatın ise devlet tarafından sağlanan vergi teşvikleri olduğunu gördük. Girişim sermayesi yatırım kazançları kurumlar vergisinden istisna. Bakanlar Kurulu kararıyla bu kazançlar üzerinden yapılacak olan (bu kazançlar dağıtılsın veya dağıtılmasın) stopajın oranı ise % 0 olarak belirtiliyor.

Hemen ardından 2018 yılında devletin girişim sermayesi için oluşturduğu ikinci fırsat, Tübitak’ın teknolojik girişimleri desteklemek için başlattığı 1514 Fon Projesi (TechInvest TR) oldu. TechInvest projesinin yol haritasında, fonu oluşturmak için ilk adımda üniversiteler bir araya geliyor, teknoloji transfer ofisleri aracılığıyla ortak yatırımlarını yapıyorlar. Tübitak, toplam yatırım miktarına denk gelen yatırımı, fona hibe ediyor. Kurumların da yatırımcı olarak bu fona dahil olması mümkün. Toplanan fona Hazine, ayrıca katkıda bulunuyor. Fon büyüklüğü minimum 50 milyon olarak kurgulananTechInvest TR, yatırımların SPK ve Tübitak denetiminde olmasını sağladığından, yatırımcı kurumlara güvenilir bir yatırım ortamı sağlamış oluyor. Üniversitelerin yatırım kararı alma yetkileri bulunmuyor ancak, TechInvest projesi ile birlikte teknoloji fonları süreçleri ile ilgili tecrübe kazanmaları sağlanıyor. TechInvest TR üniversitelerin girişimcilik ekosistemine olan katkılarını arttırmayı hedefliyor.

Bu kavramlar ülkemizde çok yeni olduğu için GSYF’ların bünyesinde çalışan stratejik ortakların görevlerine açıklık getirmek gerekiyor. Portföy yönetim şirketleri (PYŞ), girişim sermayesine yapılan yatırımların SPK regülasyonlarına uygunluğunu sağlayan ve iç kontrollerle SPK denetimine hazırlama sorumluluğunu taşıyan fon yöneticileri. PYŞ’ler kurdukları bağımsız yatırım komitesi ekibiyle birlikte, 1514 Fon Projesini başarıyla yürütebilecek yetkinlikteler. Bir diğer taraftan, fona yatırım almak için girişimler ile görüşmek, ön seçimleri gerçekleştirmek, seçilenleri teknik/finansal uzmanların olduğu komitelerde dinlemek, yatırım komitesi için hazırlamak, yatırım kararı alındıktan sonra değerleme yapmak, finansal ve hukuki değerlendirmeleri takip etmek işi ise, farklı ve çok önemli bir uzmanlık alanı. Bir diğer uzmanlık gerektiren iş ise, yatırım sonrası girişimleri takip etmek yani yatırım aldıktan sonra ara görüşmeler yapmak, performanslarını ölçmek, değerlendirmek ve farklı iş birlikleri ile buluşmalarını sağlamak. Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarının bu anlamda kilit ortağı olan BUBA melek yatırım ağı, 2014’ten bu yana sürdürdüğü yatırımcılık faaliyetleriyle birlikte girişim seçme konusunda uzmanlaştı. Tecrübesini, önce üniversiteler içerisindeki teknoloji girişimlerini seçip yatırım yaparak kazanan BUBA, kurduğu ve yönettiği Vodafone ve Garanti Bankası gibi hızlandırıcı programlarında çoklu girişim yönetim modelleri geliştirdi. Girişimcilerin ön seçiminden-desteklenmesine kadar giden süreçlerin tüm alt yapısını kurguladı, uzmanların olduğu sayısız komiteler düzenledi, girişimleri ileriye taşıyacak etkinlikler gerçekleştirerek mentorluk faaliyetlerini yürüttü. 2018 Ocak’ta İstanbul Portföy Yönetim Şirketinin stratejik ortağı olarak Bosphorist Fonunu kuran BUBA ekibi, arkasında 70 kişilik danışmanlık ekibiyle birlikte fon operasyonlarının tüm aşamalarında bilfiil çalışarak tecrübelerini arttırıyor. Bugün 1514 fonlarının kuruluş aşamasında da farklı üniversiteler ve kurumlarla birlikte son hızda çalışmalarına devam eden BUBA, 2019 yılında 1514’ün ilk girişimlerine yatırım yapmayı hedefliyor.”