Ana Sayfa Blog Sayfa 868

110 bin TL ödül dağıtılan Kuveyt Türk Hackathon’u kazanan projeler açıklandı

Kuveyt Türk’ün FinTech ve bankacılık alanında yeni projelerin geliştirilmesine katkı sunmak amacıyla üçüncü kez düzenlediği Hackathon sonuçlandı. Kuveyt Türk Bankacılık ve Yaşam Üssü’nde “geleceğin bankacılığı” temasıyla düzenlenen yarışmaya 71 kişiden oluşan 25 ekip kendi proje fikirleriyle katıldı.

Hackathon birincisi Çember Projesi ile TİO

FinTech ve bankacılık alanında yeni projelerin geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla yapılan yarışmaya 333 proje başvurdu. Başvurular arasında seçilen 25 projenin sahibi 71 yarışmacının iki gün boyunca Kuveyt Türk API’lerini kullanarak kod yazdığı Hackathon’u Çember Projesi ile TİO ekibi kazandı ve 40 bin TL nakit ödül aldı.

Tüm projelerin ilk kez etkinlik esnasında üretildiği yarışmanın ikincisi Team Liquid, üçüncüsü ise Finch oldu. Hackathon’da dereceye giren diğer üç proje Bestvisor, VR VR Anadolu ve Futurx olarak sıralandı. Yazılımcılar, grafik tasarımcıları, arayüz tasarımcıları ve proje yöneticilerinin katıldığı Kuveyt Türk Hackathon’da birinci ekip 40 bin TL, ikinci ekip 30 bin TL, üçüncü ekip 20 bin TL, dördüncü, beşinci ve altıncı ekipler ise 10’ar bin TL para ödülü kazandı.

Yarışmayla ilgili değerlendirmede bulunan Kuveyt Türk Bilgi Teknolojileri ve Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İrfan Yılmaz, “FinTech ekosisteminin gelişimine katkı sunmak ve genç girişimcilere fikirlerini uygulamaları için uygun ortam sağlamak amacıyla düzenlediğimiz Hackathon’a olan ilginin her geçen yıl artmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Arkadaşlarımız iki gün boyunca Kuveyt Türk API’lerini kullanarak çok değerli projelere imza attı. Ekipler, hepimize ilham veren çalışmalar sundu.” dedi.

Hackathon’da dereceye giren ekipler ve projeleri

1.TİO – Çember: Geleneksel altın günü yönteminden hareket ederek bireysel birikim yapmayı kolaylaştıran ve teşvik eden bir uygulamadır. Sosyal dayanışmayla özellikle genç profesyonellerin para biriktirme sorununu çözmeye odaklanan uygulama sayesinde kullanıcılar, finansman ihtiyacı duydukları ortak bir konu ve/veya miktarı hedefleyerek kendi sosyal çevreleriyle bir çember oluşturabiliyor.

2. Team Liquid – Sociall: Şirketlerin sosyal medyadaki memnuniyetlerini değerlendirebileceği ve yöneteceği bir web portalıdır. Bütün sosyal platformlardaki paylaşımlar tek bir ortamda toplanır ve machine learning modeliyle bu paylaşımların olumlu veya olumsuz oldukları belirlenir.

3. Finch – Grooms: Kullanıcıların harcamalarını takip edebileceği, kredi kartlarıyla entegre çalışacak, fiş tarama özelliğiyle harcamalarının alt kırılımlarını da anlayabilen bir mobil uygulamadır. Grooms, kullanıcıya birikim hedefleri sunan akıllı bir asistana görevi de görmektedir.

4. Bestvisor: Kullanıcıların geçmiş dönem harcamalarını analiz ederek en uygun kampanyanın belirlenmesini sağlayan kişisel kampanya hazırlama motorudur.

5. VR VR Anadolu – cARd: Artırılmış gerçeklik teknolojisini kullanarak banka kartlarını tanıma, kısa bilgiler sunabilme ve alışveriş sırasında limit, ekstre tarihi, kazandıracağı puan parametrelerini belirli çarpanlarla çarparak en avantajlı kartı sunabilen bir uygulamadır.

Jüri Özel Ödülü: Futurx – Değer Takas Ekosistemi: Değer Takas Ekosistemi, banka müşterilerinin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda, varlıklarını belirledikleri değer ve fiyatla, 7 gün 24 saat anında takas edebilmelerine imkân tanıyan; böylece bankanın döviz-kıymetli maden alım satımında aldığı riski ortadan kaldırıp hem müşterilerin hem de bankanın daha kazançlı olacağı bir değer takas ekosistemi oluşturarak hayata geçmesini sağlayan bir projedir.

Mart ayı sonu itibariyle Türkiye’de kullanılan kart adedi 218 milyona ulaştı

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) 2019 yılı mart ayı verilerini açıkladı. BKM’nin verilerine göre, mart ayı sonunda Türkiye’de 66,7 milyon adet kredi kartı ve 151,5 milyon adet banka kartı bulunuyor. Mart 2019 ile kıyaslandığında kredi kartı sayısında yüzde 5’lik, banka kartı sayısında ise yüzde 13’lük artış görülüyor.

BKM verilerine göre, banka kartları ve kredi kartları ile mart ayında toplam 78,3 milyar TL’lik ödeme yapıldı. Bu tutarın 68,3 milyar TL’si kredi kartlarıyla ödenirken, 10 milyar TL’sinde banka kartları kullanıldı. Büyüme oranları özelinde incelendiğinde banka kartıyla ödemelerde önceki yılın aynı dönemine göre büyüme oranı yüzde 38 olurken, kredi kartıyla ödemelerde ise bu oran yüzde 20 olarak gerçekleşti. Toplam kartlı ödemeler büyümesi ise yüzde 22 oldu.

BKM verilerine göre Ocak-Mart ayları arasını kapsayan yılın ilk çeyreğinde yabancı kartlarla yurt içinde toplam 11 milyar TL tutarında ödeme yapıldı. Buna göre önceki yılın aynı döneminde 6 milyar TL olan kartlı ödeme tutarıyla kıyaslandığında, yüzde 85 büyümeyle son yıllardaki en büyük artışın gerçekleştiği görüldü. İşlem başına yapılan kartlı ödeme tutarı ise 584 TL’den 720 TL’ye çıktı.

2018 yılının ilk çeyreğiyle kıyaslandığında yabancı kartlarla yapılan ödeme tutarında en fazla artışın yüzde 135 ile seyahat acenteleri sektöründe gerçekleştiği görülüyor. Elektronik eşya sektörü yüzde 120, sağlık ürünleri/kozmetik sektörü yüzde 95, giyim ve aksesuar sektörü yüzde 87 ve hava yolları sektörü yüzde 80 artışla en fazla büyüme görülen diğer sektörler arasında yer aldı. Turizmde yaz dönemi tatil planlamalarının yapıldığı bu dönemde seyahat acenteleri ve hava yolları sektörlerinde görülen artışlar, yabancıların geçen yıla göre çok daha fazla rezervasyon yaptırdığına işaret ediyor.

Juphy: Dijital iletişim kanallarınızı tek platformdan yönetmenizi sağlayan SaaS girişim

Workup’ın 4. dönemine kabul ettiği girişimlerden Juphy, bir markanın kullandığı tüm iletişim ağlarını (Twitter, Facebook, vb.) tek bir noktada toplayarak, markanın müşteri destek sürecini en basit şekilde çözmesini hedefleyen bir SaaS platformdur.

Osman Erdi Balcıoğlu ve Eyüp İbişoğlu tarafından Ağustos 2018’de İstanbul’da temelleri atılan Juphy’nin bugün şirketi ABD’nin Delaware eyaletinde bulunuyor. Global odaklı çalışmalarını sürdüren girişimin bugün Türkiye’nin yanı sıra İngiltere, Kuzey Amerika, Arjantin, Almanya ve Romanya’dan da kullanıcıları bulunuyor.

Osman Erdi Balcıoğlu ve Eyüp İbişoğlu

Yerel ve globalde dijital müşteri desteği dendiğinde akla gelen ilk ürün olmayı hedefleyen Juphy, ölçeklenebilir ve hızlı büyümeyle beraber, basit ve güçlü kullanıcı arayüzü sunarak, her sektörden markanın dijitaldeki müşteri sorunlarının anında çözmek istiyor.

Kurucular girişimin bulunduğu sektörle ilgili; “Müşteri desteği konusu, çok büyük bir pazar ve müşteri memnuniyetini yüksek tutmak markalar için hayati önem taşıyor. Müşterilerin beklentisine göre, gönderilen mesajlara maksimum 30 dakika içerisinde geri dönüş yapmak zorundalar. Dolayısıyla markalar için olmazsa olmaz olan bu çözümü en iyi şekilde sunmayı hedefliyoruz.” dediler.

Juphy, toplanan müşteri destek verileri üzerinden anlamlı raporlar üretebilmek için tasarlandı. Buna ek olarak Juphy’nin yapısı tamamen real-time (gerçek zamanlı) olarak, destek ekiplerine yönelik geliştirildi.

Girişimin büyüme sürecinde yaşanan zorlukları kurucular şu şekilde anlattı:

“Girişimi düşük bütçelerle kurup büyütmenin saymakla bitmeyecek kadar zorlukları var ancak en büyük zorluk, motivazyonunuzu sürekli diri tutmanız. Biz bu noktada zorlansak da çevremizle sürekli iletişim halinde kalıp gelişmeleri paylaştıkça bunun üstesinden geldik, ayrıca bir hılzandırma programına girerek bu sorunu çözmeyi hedefliyorduk, ilk olarak Y Combinator’un Startup School programına kabul adık, bir kaç ay sonra da İş Bankası’nın Workup programına kabul edildik. Şuan tam motive bir şekilde yolumuza devam ediyoruz.”

egirişim’de yeni girişimlere yer vermeye devam ediyoruz. Ayrıca Juphy‘le ilgili olan gelişmeleri de paylaşmaya devam edeceğiz.

Amazon Türkiye, İstanbul içi aynı gün teslimat hizmetini duyurdu

Amazon Türkiye, İstanbul içi aynı gün teslimat hizmetini duyurdu. Amazon tarafından satılan ve gönderilen tüm ürünler için geçerli hizmetle Pazartesi’den Cumartesi’ye saat sabah 10:30’a kadar verilen siparişler aynı gün akşam 17.00-21.00 saatleri arasında teslim ediliyor.

Amazon’un satıcısı olduğu ürünlerde geçerli hizmet

Televizyondan tost makinesine, cep telefonundan kitaba, kahve makinesinden çocuk oyuncaklarına kadar birçok farklı ürün grubunda geçerli Aynı Gün Teslimat hizmetinde minimum sepet tutarı aranmıyor. Amazon Türkiye müşterileri yalnızca Amazon.com.tr’nin satıcı olduğu ürünlerde geçerli olan aynı gün teslimat hizmetinden 12.90 TL karşılığında faydalanabiliyor.

Amazon.com.tr müşterileri için hızlı teslimat seçenekleri genişliyor

Amazon.com.tr’nin açılışından bu yana en büyük önceliklerinden birinin müşteri deneyimi olduğunu belirten Amazon.com.tr Operasyon Direktörü Hakan Karadoğan: “Müşterilerimiz için teslimat hızının ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bugün, yüz binlerce ürünü İstanbul içi aynı gün teslimat hizmetiyle müşterilerimizle buluşturmanın heyecanını yaşıyoruz. Önümüzdeki aylar içinde, ürün yelpazemizi ve teslimat seçeneklerimizi artırarak en iyi müşteri hizmetini sunmak adına Amazon.com.tr’deki faaliyetlerimizi geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.

Fizyosoft: Fizyoterapi ve rehabilitasyon aktivitelerini mobil hale getiren yerli çözüm

Fizyoterapi ve rehabilitasyon aktivitelerini daha keyifli hale getirmeyi amaçlayan Fizyosoft, 2014 yılında, Dr. İsmail Uzun ve Dr. Yusuf Sinan Akgül tarafından kuruldu.

İki ortak, pek çok yaştan hasta grubunu ilgilendiren ve birçok insanın hayatının bir döneminde uygulamak durumunda kaldığı fizyoterapi aktivitelerini daha sürdürülebilir ve hastalığın olabildiğince giderilmesine yönelik hale getirmenin yollarını düşünürken, son yıllarda oldukça popüler hale gelen “oyunlaştırma” yaklaşımından yararlanmaya karar verdiler. Kurdukları genç ve dinamik ekiple yazılım çalışmalarına başlayan iki girişimci doktor; fizyoterapi, rehabilitasyon ile biyomedikal alanlarında konularının uzmanı olan bilim insanlarından da aldıkları destek ve bu alanda yürütülen bilimsel araştırmalar çerçevesinde oldukça eğlenceli ve bir o kadar da faydalı çözümler ortaya çıkardılar.

Uzun, Akgül ve ekipleri yazılımları geliştirirken temelde şu sorunlara odaklandılar:

  • Fizyoterapi aktiviteleri, özellikle benzer hareketlerin tekrarlanmasına dayalı olduğu için, zaman zaman sıkıcı ve uzun soluklu olabiliyor,
  • Hastanın bir süre sonra bu tekrarlardan sıkılması neticesinde, hastalığın iyileşmesi için gerekli olan uygulama sayısı eşiklerine erişilmeden tedavi hasta tarafından sonlandırılabiliyor,
  • Hasta kendisine tarif edilen egzersizleri ne kadar uygulasa da bu hareketleri ne seviyede doğru yaptığı objektif olarak ölçümlenemeyebiliyor ve bu nedenle tedavi süreci sürdürülse bile iyileşmeye hizmet ettiğinden emin olunamıyor.

Ortaya konulan çözüm ile kişiye özel rehabilitasyon imkanı, hasta motivasyonunun yüksek tutulması ve objektif değerlendirme imkanı sağlandı. Fizyosoft ile tedavi sürecinin hastane ve merkezler dışından da sağlıklı işletilmesi ve veriye dayalı rehabilitasyon programı yapılabilmesi de önemli katkı sağladı.

Geliştirilen ürünler fizyoterapi ihtiyaçları dikkate alınarak geniş bir yelpazede kullanım amaçlandı, denge, alt/üst ekstremite ve el rehabilitasyonu olacak şekilde üç ana gruba ayrıldı.

Fizyosoft, TEB TİM girişimleri sürecine dahil olmuştur ve geçtiğimiz yıl TTGV HİT programı kapsamında yatırım alarak global hedefler için hızla ilerlemeye başladı. Bu yılın başında önemli bir adım daha atarak Almanya merkezli inovatif çözümler firması Becure ile uluslararası bir iş birliğine girdi. Bu iş birliği ile Fizyosoft, Becure’ün Türkiye ile Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) Bölgesi’nde inovasyon çözüm ortağı haline geldi. Sağlık teknolojileri alanında fizyoterapi ve rehabilitasyon odaklı çözümler geliştiren iki firma attıkları bu adımla bir sinerji oluşturmayı, teknolojik altyapılarını bir araya getirerek pazarlarını büyütmeyi ve sektörün ihtiyaçlarına daha hızlı ve yaratıcı uygulamalar sunmayı hedeflemektedir.

ICUBE girişim hızlandırma programı ile İngiltere’de işinizi büyütün

İstanbul Teknokent, işini büyütmek ve globalleşmek isteyen teknoloji şirketlerine ICUBE Programı ile İngiltere’de işbirliği imkanları sunuyor. Siz de bu programa katılarak İstanbul Teknokent ile İngiltere’de işinizi geliştirme, pazar gücünüzü arttırma fırsatını yakalayın.

ICUBE Programı Nedir?

ICUBE programı teknoloji tabanlı firmaların; ürünlerini satışa hazırlamak, satış yapmakta olanların mevcut kapasitelerini arttırmak, uluslararası pazarlara erişim imkanı sağlamak ve potansiyel yatırımcılarla uygun iş birlikleri oluşturmak için eğitim, danışmanlık, mentorluk ve strateji geliştirme desteklerini sağlayan Uluslararası Hızlandırma Programı’dır.

Bu programa kimler katılabilir?

  • Teknoparklarda faaliyet gösteren firmalar,
  • Kuluçka merkezlerindeki girişimler,
  • Teknoloji tabanlı ürün geliştiren KOBİ’ler,
  • İş fikri prototipi hazır bireysel girişimciler.

Son Başvuru Tarihi: 15 Nisan 2019

Bu program, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın 2018 Yılı Girişimcilik Mali Destek Programı kapsamında İstanbul Teknokent Uluslararası Hızlandırma Programı Projesi ile desteklenmektedir. Şimdi siz de 15 Nisan’a kadar yukarıda bulunan bağlantıdan başvurunuzu yapabilirsiniz.

Erkekler kadınlara göre yüzde 20 daha fazla dijital ödeme yapıyor

Güvenli ödeme sistemlerinden Mastercard’ın son araştırması, mobil teknolojilerin finansal sisteme katılımı artıracağını bir kez daha gözler önüne serdi. Mastercard, “Erişim Düğümünü Çözmek” adını verdiği araştırmada, banka hesabı olmayan ancak finansal hizmetlere mobil araçlarla erişebilecek kişilerin sisteme katılımının kritik rol oynadığı belirtiliyor.

Raporda yer alan Stratejik Erişim Endeksi’ne göre, dünya genelinde 15 ülkede cep telefonu sahibi toplam 607 milyon kişinin banka hesabı bulunmuyor. Bu kişiler finansal katılımı olmayan toplam nüfusun yüzde 60’ını teşkil ediyor. Bu endekse göre, özellikle Hindistan ve Çin’de cep telefonu sahipliğinin banka hesabı sahipliğinden oldukça fazla olduğu görülüyor.

Türkiye bu endekste 10. sırada yer alıyor. Bu demek oluyor ki, Türkiye’de banka hesabı ve mobil cihaz sahipliği benzer oranlarda.

Finansal erişimin sağlanmasının tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Mastercard, erişimi olan kişilerin finansal araçları pratik şekilde kullanabilmesinin önemli olduğunun altını çizdi. Araştırma sonuçlarına göre dünya genelinde banka hesabı ya da mobil para hesabı olan kişilerin yüzde 20’si son bir yıldır bu hesaplarını kullanmıyorlar. Kayıt dışı sistemde birikimin ise 4.2 trilyon dolar seviyesinde olduğu tahmin ediliyor. Buna karşılık kayıt dışı işlem gerçekleştirmek zorunda kalan kişiler hiçbir yasal güvenceleri olmadığı için finansal riskle karşı karşıya geliyor ve resmi finansal sistemin sunduğu bir ürün için resmi finansal kanallara oranla 4 kat daha fazla ödeme yapıyorlar.

Araştırma sonuçlarına göre diğer bir önemli nokta ise mobil ve dijital finansal hizmetlerin kullanımında dahi cinsiyet ayrımının söz konusu olduğu. Gelişmekte olan ülkelerde, erkeklerin banka hesabı sahipliği kadınlarınkinden yüzde 8 daha yüksek ve erkekler kadınlardan yüzde 20 daha fazla dijital ödeme yapıyor.

Bu tablo karşısında Mastercard, yayınladığı raporda finansal kuruluşların üstüne düşen sorumlulukların altını çiziyor. Dünya genelinde 5 hesap sahibinden biri banka hesabını kullanmıyor. Daha geniş kitleleri finansal sisteme dahil etmek ve halihazırda banka hesabı bulunan kişilerin daha çok kullanmalarını sağlamak için, finansal kuruluşların düşük maliyetli, kolay anlaşılır, kültürel farklılıkları ve beklentileri dikkate alan hizmetler sunmaları gerekiyor.

B2CDirect, 3 ayda 1.5 milyon Euro’ya yakın e-ihracat gerçekleştirdi

E-İhracat alanında çalışmalarını yürüten platform B2CDirect, 2019’un ilk çeyreğinde gerçekleştirilen e-ihracat rakamlarından yola çıkarak sektörün ilk çeyrekte gerçekleştirdiği işlem hacmi ve potansiyelini masaya yatırdı.

Geçtiğimiz yıl açıklanan rakamlara göre ihracatçı sayısı 80.000 seviyesini aşmış durumda. En çok ihracat yapılan sektörlerin başında ise otomotiv, hazır giyim, kimyevi maddeler, çelik ve elektrik-elektronik geliyor. 2018’de ulaşılan 168 milyar Dolarlık ihracat hacminin sektörün barındırdığı yüksek potansiyel bağlamında daha da artması ve 2019’da 182 milyar Dolar seviyesine ulaşması bekleniyor.

Sektörel veriler, 2018’in ihracatçı için de parlak geçen bir yıl olduğunu ortaya koyuyor. Geçtiğimiz yıl 1 milyar Dolar üzeri ihracat yapan il sayısı 17’ye yükselirken, 23 sektörün de 1 Milyar dolar ihracat bandını aştığını görüyoruz.

2018’de e-ihracat yüzde 200 artış gösterdi

Avrupa Birliği ülkeleri, Türkiye’nin ihracatındaki en büyük pazar olmaya devam ediyor. AB’nin gerçekleştirdiği yaklaşık 5,6 trilyon Dolarlık ithalatta, Türkiye’nin pazar payını artırmaya yönelik aksiyonların alınması gerektiğinin altını çizen B2CDirect CEO’su Yusuf İbili, “80.000’in üzerindeki ihracatçının e-ihracata yönlendirilmesi ve katma değeri yüksek ürünlere yoğunlaşmak Avrupa’daki pazar payımızı yükseltilecektir. 2018’de sektörel verilere göre e-ihracat yüzde 200 üzerinde artış göstererek 1 milyar Dolar seviyesine ulaştı. Biz de B2CDirect olarak bu potansiyelin iyi değerlendirilmesi için çalışmayı sürdürüyoruz” dedi.

B2CDirect 1,5 milyon Euro’ya yakın e-ihracat gerçekleştirdi

B2CDirect olarak geçtiğimiz 3 ayda 1,5 milyon Euro’ya yakın e-ihracat gerçekleştirerek büyümeyi sürdürdüklerini belirten Yusuf İbili, “Bu dönemde 200.000’den fazla gönderim yaptık. İlk çeyrekte gerçekleştirdiğimiz 1,5 milyon Euro’ya yakın işlem hacmini sadece Nisan ayında yakalamayı hedefliyoruz. Üç ayda 214 yeni KOBİ’yi sektöre kazandırarak iş ortağı KOBİ sayımızı 500’ün üzerine çıkarmış olduk. KOBİ’lere yönelik ürettiğimiz çözümlerin karşılığını aldığımızı görüyoruz” diyor.

E-ihracatta yükselen pazarlar: Polonya, Rusya, Ukrayna ve Azerbaycan

Avrupa ülkeleri, e-ihracat’ta Türk şirketlerinin yurt dışındaki yeni pazarları arasında öne çıkıyor ve Türk e-ihracatçılarına yüksek bir potansiyel sunuyor. Özellikle Polonya gibi online alışveriş alışkanlığı yoğun olan ülkelerde e-ihracat yapmak isteyenlere cazip fırsatlar bulunuyor. Avrupa, hem internet kullanıcı sayısı hem de internetten aktif olarak alışveriş yapan kullanıcısıyla çok geniş bir pazar. 2018 yılında Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ilk 5 ülke Almanya, İngiltere, İtalya, Irak ve ABD oldu. Avrupa’da ise ilk sırada Fransa, İngiltere ve Hollanda ile Türk nüfusunun yoğun olduğu yerlerde Türk markalarının işlem hacminin artış gösterdiği görülüyor. Yükselmekte olan bir diğer pazar ise Azerbaycan.

GOB2C, e-ihracatta iş süreçlerini kolaylaştırıyor

B2CDirect tarafından geliştirilen GOB2C yazılımıylayurt dışı kargo ücreti ve gümrük vergilerini anında hesaplama hizmeti sunduklarını açıklayan İbili, “GOB2C paneli sayesinde, kullanıcılar uluslararası lojistik, yurt dışından ödeme alma ve yurt dışındaki online pazaryerleri ile entegrasyon sağlama işlemlerini kolayca yönetebiliyor. Kargo ücreti hesaplayıcı, adres defteri, adres bulma ve doğrulama yöneticisi gibi özellikleri sunan GOB2C yazılımımız, gümrük vergilerini de hesaplayarak kullanıcıların iş süreçlerini kolaylaştıracak çözümler sunuyor” dedi.

Yandex Navigasyon, markalar için yeni reklam modellerini tanıttı

Navigasyon uygulaması Yandex Navigasyon, dijital reklamcılık alanında markalara sunduğu iletişim modellerini geliştirmeye devam ediyor. Lokasyona yönelik çalışmalarının yanı sıra lokasyon bağımsız reklam modelleriyle farklı sektörlerden daha fazla markaya değer katmayı hedefleyen Yandex Navigasyon, 2019 yılındaki dijital reklamcılık yol haritasını paylaştı.

Yandex Navigasyon’un yeni iletişim modelleri

1- Zero Speed Banner

“Zero Speed Banner” olarak adlandırılan model, sıfır km’de aracın durduğu anlarda kullanıcıların karşısına çıkıyor. Örneğin kullanıcılar trafik ışıklarında durduğunda ekranın alt kısımda otomatik olarak banner beliriyor. Banner’ı yukarı kaydıran kullanıcılar markanın mesajını görüyor. Hareket edildiğinde, ekrana tıklandığında veya aşağıya kaydırıldığında, banner kayboluyor. Kullanıcılar bir saat içerisinde sadece bir kez banner görebiliyor.

2- Proximity

Ürün veya hizmetlere ait banner, kullanıcı lokasyona girmek üzereyken otomatik olarak ekranın altında açılıyor. Bu özellik kullanıcılar örneğin bir AVM’nin otopark alanına girdinde veya girmek üzere olduğunda ortaya çıkıyor. Banner’da, tanıtılan ürün ve hizmetler sırasıyla veya dönüşümlü olarak gösterebiliyor. Ürünün bilgi kartına tıklandığında, reklam verenin sağladığı ürün veya hizmetler ile ilgili açıklamalar gösteriliyor.

3- Branded Route

Yandex’in bu yıl sunduğu üçüncü reklam modeli olan ‘Branded Route’ ise kullanıcılara rota oluşturma esnasında gösteriliyor. Haritanın üst kısmında gösterilen reklam, logo ve metin içerebiliyor. Bu modelde, bölge, km veya zaman hedeflemesi de yapılabiliyor.

“Influencer” projesi

“Markalı Pop-up Pin”, “Özel Kategori”, “Dijital Billboard” gibi reklam modellerine eklenen yeni özelliklerinin yanı sıra, bir sonraki aşamada markalara sunulacak olan “Influencer” adlı yeni proje hakkında da bazı bilgiler paylaşıldı.

Yandex’in “Influencer” adlı projesinde, rota ekranında gözüken markanın ikonu, kullanıcılara trafikte ne kadar kalacakları konusunda bilgi verecek. Bu ikona basıldığında markanın sitesine yönlendirme yapılabilecek veya sesli bir mesaj iletilebilecek. Araç trafikte beklerken, kullanıcı markanın videolu içeriğine de ulaşabilecek.

Toplamda 4 milyon, İstanbul’da 2.5 milyon tekil kullanıcısı var

Yandex Navigasyon’un düzenlediği etkinlikte, trafik ekosistemine yönelik bilgiler de paylaşıldı. Kullanıcıların haftada 11-12 saatini trafikte geçirdiği vurgulanırken, toplamda 4 milyon, İstanbul’da ise 2.5milyon tekil kullanıcısı olan Yandex Navigasyon’un İstanbul’daki kayıtlı olan araçların yüzde 88’ine ulaştığı belirtildi. Etkinliğin sonunda yapılan “Trafik Ekosisteminde Yeni Bir Reklam Deneyimi: Yandex Navigasyon” başlıklı panelde ise Akbank’ın Performans Pazarlama Yönetici Yardımcısı Rıza Doruk Ercan,Opet Dijital Pazarlama Koordinatörü Öznur Akgül Baykal ve Ingage Müşteri Yöneticisi Türkü Erus konuşmacı olarak katıldı. Panelin konukları, dijital reklamcılık ve navigasyon reklam modelleri konusunda deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.

GreenTech İzmir Programı, yeşil teknoloji alanındaki startup’ların başvurularını bekliyor

GreenTech İzmir, 2019’da sınırlarını genişletti. Türkiye’nin her yerinden yeşil teknoloji startup’ları ve kurumsal şirketleri İzmir’e davet ediyor.

İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA), Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ), Endeavor Türkiye, GCIP-Türkiye, Redis Innovation ve İzmir’deki tüm Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, Teknoloji Transfer Ofisleri ve Kuluçka Merkezleri işbirliğiyle düzenlenen Greentech İzmir 2019 Programı, yeşil teknoloji startuplarını kurumsal aktörlerle buluşturuyor.

Son Başvuru Tarihi: 17 Mayıs 2019

Geçtiğimiz yıl İzmir’den katılım sağlayan startup’lar ile birincisi düzenlenen ve yoğun ilgi gören Greentech İzmir, bu yıl tüm Türkiye’den startup’ların katılımına açık. Program sayesinde startup’lar, temiz teknoloji ürünlerini kurumsal şirket, kamu kurumu, belediye, organize sanayi bölgesi gibi kurumsal aktörlere tanıtma imkanına sahip olacak.

Greentech İzmir Programı, kurumsal aktör ve startup’ların ortak bir çözüm üzerinde uzlaşmalarını, birlikte değer yaratan dönüşüm süreçlerini başlatmalarını ve daha hızlı büyümek üzere bir araya gelmelerini hedefliyor. Program ile kurumsal aktör ve startup’lar arasında ortak Ar-Ge projelerinden hizmet/ürün satışına, yatırımlardan teknoloji lisanslamaya kadar farklı birçok alanda iş birliği yapma fırsatları oluşturulması amaçlanıyor.