Ana Sayfa Blog Sayfa 852

Verifone, üç yıl önce çoğunluk hisselerini satın aldığı Panaroma’nın tamamını bünyesine kattı

Dünya genelinde 30 milyon kurulu cihaz ve terminal ile ödeme sistemlerinin önde gelen şirketlerinden Verifone, üç yıl önce çoğunluk hisselerini satın aldığı Türk şirketi Panaroma’nın tamamını bünyesine kattı.

Türkiye’deki yatırımlarına önümüzdeki dönemde de devam edeceklerini söyleyen Verifone Güney Doğu Avrupa, Türkiye ve Türki Cumhuriyetler’den Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Onur Altınbaş, “2023 hedefimizi sahada aktif kullanılan Verifone markalı bir milyon yazar kasaya ulaşarak pazar payımızı yüzde 50’ye çıkarmak olarak belirledik” dedi.

Onur Altınbaş: “Verifone’un global bilgi birikimi, Panaroma’nın yerel tecrübesiyle buluştu.”

Verifone Güney Doğu Avrupa, Türkiye ve Türki Cumhuriyetler’den Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Onur Altınbaş, satın almayla ilgili açıklamalarda bulundu. Panaroma’nın çoğunluk hisselerini ödeme sistemlerinde yapılan regülasyonların ardından almaya karar verdiklerini hatırlatan Altınbaş, “Verifone’un global çapta bilgi birikimi ile Panaroma’nın yurt içindeki tecrübesini buluşturarak kısa sürede pazar payımızı büyüttük. Çoğunluk hisselerini satın almamızın üçüncü yılında, Nisan 2019’da bu kez Panaroma’nın tamamını Verifone bünyesine kattık. Bu satın almayla birlikte, her segmentteki esnafın ihtiyaçlarını karşılama hedefimize bir adım daha yaklaştık” dedi.

2023’te pazarın yarısı hedefleniyor

Verifone’un Türkiye pazarındaki payı hakkında da bilgi veren Onur Altınbaş, “Şu anda Türkiye genelinde 250 bin Verifone marka yazar kasa ile hizmet veriyoruz, pazar payımız ise yüzde 30’a yaklaşmış durumda. 2023 vizyonumuz çerçevesinde, sahada bir milyon yazar kasa çalıştırmayı ve pazar payımızı yüzde 50’ye çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Bayiler, satış ve servis noktasına dönüşüyor

Verifone’un küresel stratejisi doğrultusunda perakende yatırımlarıyla birlikte servis alanında sundukları hizmeti de geliştirdiklerini söyleyen Onur Altınbaş, “İlk etapta 30 yıldır hizmet veren bayilerimiz arasından seçtiğimiz beş bayimizi satış ve servis noktası haline getirdik, şimdi bu hizmeti 81 ilimize taşımayı amaçlıyoruz. Böylece bizler tüm bayilerde standart bir hizmet kalitesi sağlarken müşterilerimizin ürün ve çözümlerimizi Türkiye’nin dört bir yanından kolaylıkla satın almalarına olanak tanıyacağız. Bayilerimizi satış ve servis noktasına dönüştürmek için yurt çapında fizibilite çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Grabono: Müşteri etkileşim ve sadakat odaklı mobil uygulama

Grabono, işletmelerin verimsiz sadakat problemlerine çözüm olarak geliştirilmiş bir mobil uygulamadır. Kullanıcılar uygulama aracılığıyla kullanıcılar, işletmeden puan toplayabiliyor ve topladığı puanlarla aynı yerden ödül alabiliyor.

Barlas Karahocaoğlu ve Semih Hakkıoğlu tarafından Ağustos 2018’de İstanbul’da kurulan Grabono uygulaması aracılığıyla müşteriler, bir sadakat programına dahil oluyorlar ve o işletmeye uğrama frekanslarını ve dolayısıyla harcamalarını arttırıyorlar. Hedefinde öncelikli olarak 3. nesil kahveciler, gurmer burger, tatlıcılar, sağlıklı yiyecekler dükkanları gibi yiyecek-içecek sektörü var.

Grabono kurucularından Barlas, egirişim’e konuk oldu ve bize girişimiyle ilgili detaylı bilgi verdi.

Kurucular ilk satışını Ekim 2018’de gerçekleştirdi. Yaşadıkları zorluklara değinirken “Uygulamayı büyütme noktasında gördüğümüz en büyük zorluk; satış, operasyon vs gibi çok deneyimli olmadığımız yerlerde kendimizi geliştirmek ve bu ekipleri ölçeklemek oldu.” açıklamasında bulundular.

Grabono, İş Bankası’nın hızlandırma programı Workup‘ın 4. dönemine seçilen girişimler arasında yerini de aldı.

Türkiye’deki teknoloji ve inovasyon odaklı girişimleri paylaşmaya ve o girişimlerle video röportajlar yapmaya devam edeceğiz.

Facebook, Türkiye’de Sivil Toplum Programı’nı faaliyete geçirdi

Facebook, İstanbul’da gerçekleştirdiği bir etkinlikle Sivil Toplum Programı’nı Türkiye’de hayata geçirdiğini duyurdu. Facebook, bu yeni programla Türkiye’deki STK’ların dijital okuryazarlık becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmayı ve yarattıkları topluluklara değer ve anlam katma misyonlarına ulaşmalarında destek olmayı hedefliyor. Platform, ayrıca program kapsamında STK’lara daha çok kaynak sunarak sosyal medya kampanyalarına da destek olacak.

Facebook, Türkiye’deki bağış sayısını ve sivil toplum alanındaki farkındalığı artırmak adına, 2017 yılında Sosyal Bağış Hareketi adını verdiği bir programı hayata geçirmişti. Yakın zamanda yapısı ve işleyişinde değişiklikler yapılan Sosyal Bağış Hareketi, Facebook Sivil Toplum Programı olarak yeniden faaliyete geçecek. Bu yeni program, iki ana başlıktan oluşacak: Sivil Toplum Programı kapsamında, Facebook Kadir Has Üniversitesi işbirliğiyle her üç ayda bir dijital okuryazarlık eğitimleri düzenleyecek. Sosyal medya ve iletişim odaklı olacak eğitimlere, tüm STK üyeleri katılım gösterebilecek. Programın ikinci başlığında ise, program dahilindeki STK’lara workshoplar ve kampanyalar da dahil olmak üzere her ay ajans desteği verilecek.

Önümüzdeki dönemde Facebook, TOBB ve Habitat işbirliğiyle açmayı planladığı topluluk merkezi kapsamında gerçekleştirdiği bu program da dahil olmak üzere hayata geçireceği bir dizi girişimle Türkiye’deki yatırımlarını genişleterek yerel toplulukları desteklemeye devam edecek.

“Türkiye’deki STK’ları desteklemek için daha iyi yollar bulmak istiyoruz”

Program hakkında konuşan Facebook Türkiye Kamu Politikaları Müdürü Çağatay Pekyörür, şunları dile getirdi:

“Facebook olarak misyonumuz, insanlara topluluk oluşturma gücü vermek ve dünyayı birbirine daha yakın bir yer haline getirmek. Sosyal Bağış Hareketi’ni 2017 yılında Facebook topluluğu içerisinde sosyal amaçlar için bağış toplama konusunda farkındalık yaratma amacıyla başlattık. Yakın zamanda, STK’ları desteklemek için daha iyi yollar bulmak ve önümüzdeki dönemde Türkiye’de sosyal bağışın öneminin altını çizmek adına bu programı yeniden yapılandırdık.

Şu anda Türkiye’de Facebook kullanan insanların yüzde 32’si sosyal bir amaca hizmet eden aktivitelere katılırken, yüzde 11’i ise Facebook’ta gördüğü bir içeriğin ardından bağış yapmaya karar veriyor. Gelecek dönemde, bu oranı ve Facebook Sivil Toplum Programı bünyesindeki STK’ların sayısını artırmayı hedefliyoruz. ” dedi.

Maxis’in Yenilikçi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, Kolay İK’ya 500 bin dolar yatırım yaptı

Geçtiğimiz yılın sonunda Türkiye İş Bankası genel müdürü Adnan Bali’den aldığımız bilgi doğrultusunda Maxis‘in girişim ekosistemini desteklemek ve yenilikçi girişimlerin çıkması için yatırım yapacağını duyurmuştuk.

Şimdi ise Kolay İK kurucu ortağı Efecan Erdur‘dan ulaştığımız bilgi ile, Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş.’nin kurduğu Yenilikçi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, Kolay İK‘ya 500 bin dolar yatırım yaptı.

Yatırım turu 1.3 milyon dolar ile kapandı

Bu yatırım turu toplamda 1.3 milyon dolar ile kapandı. Geriye kalan 800 bin dolarlık kısmı ise bazı mevcut yatırımcılardan geldi. Bu yatırım turuna katılan bazı isimler; Melih Ödemiş, 500 İstanbul, Monkfish, Varol Civil ve GBA’daki yatırımcılarının tümü. (Bu noktadaki bilgi netleşince güncelleme yapacağız.)

2016 yılında kurulan ve bugün farklı ölçekteki şirketlerde çalışan 200.000’den fazla kişi tarafından kullanılan bulut tabanlı insan kaynakları yönetim yazılımı olan Kolay İK, kapattığı bu yatırım turu ile yurt dışı açılımını hızlandırmayı ve yurt içinde kurumsal pazardaki etkinliğini artırmayı amaçlıyor.

İnsan kaynakları süreçlerini dijitalleştirip tek çatı altında yürütülmesini sağlayarak bir yandan verimliliği artırırken diğer yandan hataları en aza indirgeyen Kolay İK şirketlere izin, eğitim, bordro, yemek kartı yönetimi, harcama, bireysel emekliliğe otomatik katılım, özlük bilgileri, performans yönetimi, vardiya planlama vb. gibi birçok farklı alanda çözüm sunuyor.

Ülkemizde farklı ölçekteki pek çok şirketin önemli bir yazılım ihtiyacını karşılayan Kolay İK’nın Türkiye’deki hızlı büyümesini ve yurtdışı açılımını desteklemek üzere yatırım yapmayı uygun bulduklarını belirten Maxis Genel Müdürü Selami Düz, girişimcilik ekosisteminin tüm paydaşları ile aktif ve işbirliğine dayalı bir anlayış ile girişimleri desteklemeye devam edeceklerini belirtti.

Türkiye İş Bankası genel müdürü Adnan Bali, Aralık 2018’de Workup Demo Day’de; “İş Bankası olarak 100 milyon TL’ye kadar kaynak aktarmayı taahhüt ettik. Böylece, çok kısa bir süre içerisinde duyacağınız yatırım haberleri ile girişimlere kurulan fon aracılığıyla ortak olarak, ihtiyaç duydukları finansal desteği sağlayacak ve ölçeklenmelerinde pay sahibi olacağız.” demişti. Yatırımlarına başladığını görüyoruz.

Ayrıca Maxis’in Yenilikçi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu‘nun önümüzdeki dönemlerde de yapacağı yatırımları paylaşmaya devam edeceğiz.

Üç Türk girişim Segmentify, V-Count ve Shopi, global pazarda güçlerini birleştirdi

Türk perakende sektörünün dijital dönüşümünden edindikleri tecrübelerini avantaja çevirerek İngiltere pazarına da taşıyan 3 Türk girişim; Segmentify, V-count ve Shopi, hem Türk girişimlerinin global arenadaki varlığını kuvvetlendirmek hem de perakende sektöründe dijital dönüşümün öncüsü olmak için güçlerini birleştirmeye karar verdi.

Segmentify, V-Count ve Shopi’nin kurucuları Murat Soysal, Demirhan Büyüközcü ve Turgut Yazıcı, 1 Mayıs’ta İngiliz ve Türk perakende sektörünün büyük oyuncularıyla Londra Royal Garden Hotel’de düzenledikleri organizasyonda bir araya geldiler. İngiltere’nin en büyük perakende fuarı Retail Expo fuarına katılımları sonrasında düzenledikleri organizasyonda üç girişim beraber çalışmalarıyla ortaya koyabilecekleri katma değeri perakendecilerle paylaştı.

Yaklaşık 60 perakendecinin katıldığı organizasyonda 3 girişim hem İngiltere pazarına bütünsel çözümler sunmak üzere oluşturdukları işbirliğini duyurdu hem de bundan sonra düzenleyemeye devam edecekleri perakende buluşmalarının sinyallerini verdi.

Bu 3 Türk girişiminin sundukları çözümlere göz atacak olursak:

Segmentify, kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimi sunmak için müşterilere onların ihtiyaç ve ilgi alanlarına yönelik gerçek zamanlı akıllı öneriler sunabilmeyi sağlıyor.

V-count, fiziksel lokasyonlar için ziyaretçi ve sayım analizi yaparak heatmap oluşturma ve kasa kuyruk analizi gibi çözümler sunuyor.

Shopi ise mağaza içi alışveriş deneyimini tüketicilerin beklentilerine uygun hale getirmek ve mağaza verimliliğini arttırmak için satış danışmanları ve müşterilerin ürün bilgisi başta olmak üzere her türlü bilgiye erişimini kolaylaştıran, operasyonları azaltan ve bulut tabanlı mobil çözümler sunuyor.

Glocal: Girişimlerin yurt dışına açılma süreçlerini ve başarılarını anlatan podcast

Glocal, Türkiye gibi henüz gelişmekte olan ekosistemlerden çıkan global başarı hikayelerini konu alan bir İngilizce podcast. 500 İstanbul‘dan Enis Hulli‘nin kurduğu bu podcast, uluslararası alanda başarıya ulaşmış Türk girişimcilerin o aşamaya gelirken yaşadığı zorlukları ve tecrübeleri girişimlerin kurucularıyla birlikte aktarıyor.

Girişimcilik üzerine varolan makale, podcast vb kaynaklara bakıldığında bunlar genellikle Amerika gibi gelişmiş bir ekosistemden başlayarak, hızlı şekilde başarıya ulaşmış girişimcileri konu alıyor. Ancak farklı dinamiklerden ötürü, henüz gelişmekte olan ekosistemlerde çok farklı yollar ve hikayeler oluyor. Glocal’ın amacı, Türkiye’den başlayarak, bölgede başarıya ulaşmış girişimcilerin yaşadıklarını iyisiyle kötüsüyle dinleyiciyle buluşturmak. Enis’in bu podcast serisini İngilizce yapmasının amacı hem Türkiye girişim ekosistemini global dinleyicilere tanıtmak, hem de Glocal’ın EMEA bölgesindeki diğer girişimcileri de konuk olarak alabilmesi.

Glocal podcast serisinin konukları:

  • 1. Bölüm: Ege Kozan, FX Cubic
  • 2. Bölüm: Berkay Mollamustafaoglu, OpsGenie
  • 3. Bölüm: Koray Bahar, Foriba
  • 4. Bölüm: Selçuk Atlı, Bunch
  • 5. Bölüm: Tayga Baltacıoğlu Cleanzy
  • 6. Bölüm: Umutcan Duman, Evreka
  • 7. Bölüm: Onur Alp Soner, Countly
  • 8. Bölüm: Emre Fadıllıoğlu, AppSamurai
  • 9. Bölüm: Tarkan Anlar, Scotty
  • 10. Bölüm: Alper ve Volkan, Picus Security ve Selahaddin Karatas, SaaSPass

İşlenen konular:

  • Türkiye’nin sığ yatırım ortamı ve bunun getirdiği bootstrapping kültürü
  • Türkiye’de başlamanın getirdiği avantajlar ve dezavantajlar
  • Bölgelerin yetenek ve iş gücü potansiyeli bakımından karşılaştırmaları
  • Uluslararası büyüme planları, bölge seçimleri ve izlenen stratejiler
  • Farklı ofisler ve takımlar arası şirket kültürünün korunması
  • Geleceğe dönük hedefler ve ekosisteme geriverme

Glocal podcast serisini dinleyebileceğiniz kanallar:

İçerik Bulutu, ContentGO markası ile globale açılıyor

ContentGO markasıyla New York ofisini açan İçerik Bulutu, içerik pazarlaması teknolojileri ve içerik üretimi alanında artık küresel pazarda da faaliyet gösterecek.

New York, ContentGO’nun merkez üssü olacak

Türkiye’de 2000’den fazla markaya hizmet veren İçerik Bulutu, farklı dillerdeki içerik üretim gücünü ContentGO ile tüm dünyaya açacak. 10’u aşkın dilde “native içerik” üreten ve son yıllarda bu alanda önemli bir deneyim kazanan İçerik Bulutu, Türkiye pazarında edindiği başarıyı yurt dışına taşıyacak. New York, bu girişimin merkez üssü olacak.

New York’taki şirket kurulumu tamamlayan girişim, 2019’un ikinci çeyreğinde ContentGO markasıyla global yolculuğuna resmen başladı. ContentGO, ABD’nin yanı sıra Hollanda ve İngiltere’deki operasyonların da yönetim merkezi olacak. ContentGO, farklı ülkelerdeki dijital operasyonlarını tecrübeli marka temsilcileriyle sürdürecek.

Türkiye’den Yurt Dışına Teknoloji Transferi

İçerik üretim hizmetinin yanı sıra çeşitli yazılım ürünleri geliştiren İçerik Bulutu, yenilikçi ve akıllı teknolojilerini yurt dışına da taşıyacak. Böylece Türkiye’de ürettiği teknolojiyi yurt dışına transfer etmiş olacak.

İçerik Bulutu’nda kazanılan güçlü deneyimle modellenen ContentGO, yurt dışındaki markalar için de uçtan uca hizmet sunacak. Profesyonel içeriğe ihtiyaç duyan markalar, tüm süreçleri (talep oluşturma, inceleme, onay) akıllı ekranlar üzerinden yönetebilecek. Mevcut kullanıcı deneyimi aynı şekilde, contentgo.com markasıyla sürdürülecek. ContentGO, dünyanın her yerinden kredi kartıyla ödeme alabilecek.

icerikbulutu.com kurucu ortağı ve CEO’su Ahmet Durmuşoğlu, yurt dışı operasyonları için tüm ekibin 7 aydır çalıştığını vurguladı. Daha önce farklı pazarlar belirlediklerini, ancak söz konusu pazarların dinamikleri dolayısıyla çok ilerleyemediklerini belirten Durmuşoğlu, regülasyonlarla zaman kaybetmemek adına yurt dışı operasyonlarının yönünü endüstrinin merkezi olan New York’a çevirdiklerini söyledi. Durmuşoğlu, “New York’ta ContentGO markasıyla şirketleştik. New York, San Francisco, Londra ve Amsterdam’da deneyimli marka temsilcileriyle anlaştık. 2019’da bu 3 ülkede native içerik üreticisi sayımızı 500’e, fatura kesilen müşteri sayımızı ise 100’e çıkarmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.

İçerik pazarlama şirketi İçerik Bulutu hakkında

2014’te kurulan İçerik Bulutu, kendi geliştirdiği teknolojiler aracılığıyla profesyonel içerikler için markalarla ve ajanslarla içerik üreticilerini buluşturuyor. İçerik pazarlaması teknolojileri ve içerik üretimi konusunda teknoloji ve servisler geliştiren İçerik Bulutu’nun 4000’e yakın freelance içerik üreticisinden %10’u, farklı ana dillere sahip yabancı içerik üreticilerinden oluşuyor.

Bugüne kadar içerik üreticilerine 4 milyon TL’nin üzerinde ödeme yapan ve her ay yüzlerce markaya 8 binin üzerinde terzi işi profesyonel içerik üreten İçerik Bulutu, Türkiye’de büyük başarıya ulaşan iş modelini, yurt dışına taşıyor.

OPPO, Android Q Beta programında Google ile ortaklık yaptı

Akıllı telefon markası OPPO, Android Q Beta programında Google ile yaptığı ortaklığı duyurdu.

Google’ın “developer” konferansı “Google I / O 2019”a katılan akıllı telefon şirketi OPPO, hem Android işletim sistemi geliştirme alanında hem de 5G teknolojisinde sahip olduğu güçlü yetenekleri sergiledi. “Google I / O 2019” konferansı, 7-9 Mayıs tarihlerinde California’daki Mountain View, Shoreline Amphitheatre’da düzenlendi. Konferansta, OPPO’nun Android’in sonraki sürümünü test eden OEM’lerden biri olarak Android Q Beta programına katılacağı belirtildi.

Android’in gelecek sürümü Android Q, bu yılın başlarında Beta olarak kullanıma sunuldu. İşletim sisteminin ilk uygulayıcısı olan OPPO, etkinlikteki Android Q Beta demosunda yeni akıllı telefonu Reno’yu tanıttı. Konferansta Android Q Beta’nın 8 Mayıs’tan itibaren OPPO Reno akıllı telefonlarında kullanılabileceği açıklandı. Katılımcılar ve yazılım geliştiriciler, Reno’yu deneyimleme ve test etme fırsatı buldu.

Reno’nun Android Q Beta’yı sunan ilk akıllı telefonlar arasına dahil edilmesi, OPPO’nun yazılım Ar-Ge’sindeki güçlü kabiliyetini ve en son teknolojik gelişmelere cevap verme konusunda öncülüğünü gösteriyor. OPPO, kullanıcılara mümkün olan en iyi deneyimleri sağlamak için Android tabanlı Color OS sistemini Android’in en son sürümleriyle güncellemeye devam ediyor.

Dünyanın ilk 5G bağlantılı akıllı telefon üreticilerinden biri olan OPPO, etkinlikte yaptığı faaliyetlerle 5G vizyonunuda paylaştı. Katılımcılar yeni OPPO Reno 5G modelini inceledi. OPPO Araştırma Enstitüsü Standartlar Araştırma Merkezi Müdürü Henry Tang şunları söyledi: “5G dönemine ‘akıllı bağlantı’ dönemi diyoruz. 5G bağlantısının avantajları sayesinde, bulut depolama, bulut oyun, bulut görüntü, video ve diğer hizmetlerde daha kapsamlı hizmet veriyoruz. Kullanıcılarımız için daha akıllı ve daha kullanışlı hizmetler geliştirmeye devam edeceğiz.”

Geçtiğimiz 1 Mayıs’ta İsviçre’de piyasaya çıkan OPPO Reno 5G, Avrupa’da satışa sunulan ilk ticari 5G akıllı telefon oldu. OPPO, Reno 5G modelini önümüzdeki aylarda dünyada başka pazarlarda da kullanıcılarla buluşturacak.

250 bin TL ödüllü Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması’nın 2019 yılı kazananları

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından 2012 yılından bu yana Ticaret Bakanlığı desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) koordinatörlüğünde gerçekleştirilen, toplamda da 250 bin TL nakit ödül dağıtılan Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması 2019‘un kazanan projeleri belli oldu.

Elektrikli ve otonom araçlara yönelik blok zinciriyle geliştirdiği şarj enerji paylaşım ağıyla Car4Future Technologies projesi birinci oldu. Yarışma bu yıl “Otomotivde Dijital Dönüşüm” temasıyla gerçekleştirildi.

Toplam 250 bin TL ödül ve yurtdışı eğitim hakkı verilen yarışmayı düzenleyen Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik: “Yakında ulaşım maliyetlerini düşürecek robot-taksiler/robot-araçlar gibi yeni iş modelleri çıkacak. Bunun için araştırmacı, yenilikçi, yaratıcı ve girişimci gençlere ihtiyaç duyuyoruz.” dedi.

Dereceye girenler Ticaret Bakanlığı desteğiyle iki yıl süresince yurtdışında eğitim ve İTÜ ARI Teknokent iş birliğinde kuluçka merkezinde projelerini geliştirme hakkı da elde etti.

250 bin TL ödül dağıtılan projeler:

1. proje: Car4Future Technologies (70 bin TL): Elektrikli ve otonom araçlar için blok zinciri ile şarj enerji paylaşım ağı geliştirdi.

2. proje: Sensemore (60 bin TL): Sensemore, kestirimci bakım, kalite kontrol ve Ar-Ge alanında kullanılmak üzere sensörler ile donatılmış bir donanım, mobil aplikasyon ve bulut yazılım çözümü geliştirdi.

3. proje: Parxlab (50 bin TL): Park noktalarına yerleştirilen kablosuz, uzun ömürlü, yüksek teknolojili sensörler ve bu sensörlerden gelen verileri işleyen yapay zeka teknolojisi ile sürücülere boş park noktalarını ve işletmeye park noktasında oluşan veriyi göstererek hem sürücü hem de işletme tarafında yüzde 50-60 oranında verim artışı sağlıyor.

4. proje: ENLIL-Dikey Eksenli Rüzgar Türbini (40 bin TL): Metrobüs ve Karayollarında araçların ürettiği rüzgarı kullanarak yenilenebilir enerji üreten ve üzerinde bulunan sensörler ile şehir hakkında verileri elde eden akıllı rüzgar türbini geliştirdi.

5. proje: AR Flip (30 bin TL): Otomobil ve ticari araçların ön camlarına Augmented Reality (Artırılmış Gerçeklik) entegrasyonu, aerodinamiğin iyileştirilmesi, kör nokta faktörünü ortadan kaldırma, sanal sürücü asistanlığı, akıllı sürüş, güvenlik ve konfor iyileştirmeleri geliştirdi.

Sosyal girişimciler için BBVA Momentum 2019 başvuruları 13 Mayıs’a kadar uzatıldı

Garanti Bankası’nın Impact Hub Istanbul iş birliğiyle düzenlediği Sosyal Girişimcilik Destek Programı BBVA Momentum yeni sosyal girişimci başvuruları 13 Mayıs’a kadar uzatıldı. Program başvurunuzu bu bağlantıdan yapabilirsiniz.

BBVA Momentum Programı nedir?

Sürdürülebilir bir iş modeli ile yüksek sosyal etki yaratmak isteyen girişimcilere katkı sağlayan BBVA Momentum Sosyal Girişimcilik Destek Programı, Türkiye’de sosyal meselelere yenilikçi çözümler üreten sosyal girişimlere ivme kazandırmayı amaçlıyor.

BBVA Momentum Programı’na katılan girişimleri neler bekliyor?

Garanti Bankası’nın Impact Hub İstanbul iş birliği ile gerçekleştirdiği ve Türkiye, ABD, Meksika ve Kolombiya’da eş zamanlı olarak gerçekleşen programa katılmaya hak kazanan girişimler, ihtiyaçlarına yönelik tasarlanan eğitimlere ek olarak birebir mentorluk ve uzman desteğinden fayda sağlıyor. Bunun yanı sıra, bu programa katılan girişimciler, birbirinden farklı ölçek ve sektörlerde faaliyet gösteren girişimcilerle deneyimlerini paylaşma ve uluslararası iş birlikleri kurma şansına da sahip oluyor.

Geçtiğimiz sene 9 girişimin eğitim sürecine katıldığı programda Biryudumkitap, Engelsiz Çeviri ve Tolkido farklı ülkelerden katılımcılarla BBVA’nın Madrid’te düzenlediği uluslararası kapanış etkinliğine katılma fırsatı yakaladı.