Netaş ve Havelsan, uluslararası pazarlarda akıllı stadyum projelerinde iş birliği yapmak üzere bir mutabakat anlaşması imzaladı. İmza törenine Netaş Kamu ve Savunma Sektörü İş Birimi Genel Müdürü Kamil Orman ile Havelsan Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay katıldı.
Orta Asya’dan Kuzey Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyada Dijital Dönüşüm Mimarı kimliğiyle rol alan Netaş, bugüne kadar 50’nin üzerinde stadyumu akıllandırdı. Netaş şimdi uluslararası pazarlarda Havelsan işbirliğiyle stadyumların dijital dönüşümündeki etkisini artırmayı hedefliyor.
NETAŞ Akıllı Stadyumları, ziyaretçilere yüksek kapasiteli güvenli WiFi, e-biletleme, bina içi lokasyon hizmetleri, akıllı otopark, ‘beacon’lar üzerinden özelleştirilmiş kampanyalar, dijital pano ve ekranlar gibi etkin reklam platformları, sorunsuz etkinlik yönetimi için operasyon merkezleri ile gözetim sistemleri ve akıllı kart ile erişim kontrolü sağlıyor.
KoçSistem’in girişimcilik platformu TechSquare tarafından düzenlenen “T-Day Yılın Girişimi Ödülleri” yarışmasında, makine öğrenimi odaklı veri analizi yaparak tahmin algoritmaları geliştiren Enhencer ekibi yarışmayı kazanarak 100 bin TL’lik nakit ödül aldı.
Yıl boyunca 250’den fazla girişim fikrinin alındığı TechSquare Girişimcilik ve İnovasyon Platformu, finale kalan on iki girişimi duyurmuştu. Yarışmanın finalist ekipleri, TechSquare Girişimcilik ve İnovasyon Platformu sayesinde Türkiye’nin lider teknoloji şirketi KoçSistem’in ulusal ve uluslararası bilgi birikiminin yanı sıra Türkiye’nin en güçlü teknoloji ağından da ayrıca faydalanabilecek.
Birbirine çok yakın puanlarla sonuçlanan T-Day Yılın Girişimi Ödülleri finalinde jüri, çok az bir puan farkı ile ikinci olan Simularge ekibine ise KoçDigital ile ortak proje geliştirme imkânı tanıdı.
TechSquare Girişimcilik Platformu nedir?
KoçSistem’in uzun vadeli stratejik odakları çerçevesinde ve girişimcilere açık desteğiyle hayata geçen TechSquare platformunda geliştirilen yenilikçi çözümler, Türkiye ekonomisinin dinamik sektörlerinde faaliyet gösteren KoçSistem müşterileriyle buluşuyor. TechSquare platformuna katılan girişimciler, projeleri hakkında bazı basit soruları yanıtladıktan sonra projelerini girebiliyorlar.
TechSquare girişimcileri, KoçSistem’in farklı sektörlerdeki teknoloji uzmanlıklarından ve çeşitli çalışma olanaklarından faydalanabiliyor. Finans, perakende, otomotiv, dayanıklı tüketim, üretim sektörleri başta olmak üzere Türkiye’nin önde gelen şirketlerine hizmet veren KoçSistem, yenilikçi çözümler geliştiren bir TechSquare girişimcisi için ileri teknoloji altyapısı ve diğer olanakları ile üst düzey bir çalışma ortamı sunuyor.
Ayrıca projeleri uygun görülen girişimciler, çözümlerini geliştirmek için hem teknolojik alt yapı imkanlarından hem de KoçSistem uzmanlarının bilgi birikiminden faydalanabiliyor. TechSquare platformu, girişimcilerine, Türkiye’nin en iddialı ve güçlü girişimci ağlarının ortak aklından beslenme gibi çok önemli bir şans da sunuyor. 70 yılı aşkın iş ve bilgi birikimiyle Türkiye’nin en yaygın iş ağları üzerinden hizmet sunan KoçSistem’in network olanaklarını kullanabilen girişimciler, fikirlerini hızla işe dönüştürebiliyor. Ayrıca, yine girişimciler, birçok danışmanlık ve mentorluk kurumundan aldıkları hizmetlerle küresel bilgi kaynaklarına anında ulaşabiliyor.
İş Bankası’nın hızlandırma programı Workup‘ın 4. dönemine kabul edilen girişimlerden PCI Checklist, bankalar, ödeme sistemcileri ve eticaret firmaları gibi FinTech ekosistemindeki oyuncuların gerçek zamanlı güvenlik denetimlerini ve dijital sürdürülebilirlik ihtiyaçlarını karşılayan bir SaaS girişimdir.
Siber güvenlik şu an tüm Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de en popüler ve en hızlı büyüyen pazarlardan biri. 4 kurucu ortak Kıvanç Harputlu, Emre Aydın, Cem Karaca ve Tunç Yıldırım tarafından Ankara merkezli olarak kurulan PCI Checklist, FinTech ekosistemindeki güvenliğe odaklanarak, kredi kartı bilgilerinin sanal ortamda daha güvenli bir şekilde gezinmesine yardımcı oluyor.
MVP’si tamamlanan ürünün ilk satışı Nisan ayında yapıldı. Şu an müşteri portföyünde ödeme sistemcisi, POS makinası üreticisi ve kurumsal firmalar bulunuyor.
PCI Checklist ile gerçek zamanlı denetim
Güvenlik kontrolleri Visa, MasterCard, American Express ve Discover’ın ortak olarak belirlediği PCI-DSS (Payment Card Industry – Data Security Standard) odaklı yapılıyor. FinTech firmalarını hedefleyerek yola çıkan PCI Checklist, zaman içinde kurumsal firmalardan da gelen talepler üzerine FinTech sektöründe olmayan ancak hassas bilgilerini korumak için özen gösteren tüm firmaların kullanabileceği bir yapıya evrildi. Bu aşamada müşteri segmentini genişletti diyebiliriz. Böylece, PCI Checklist olarak bilgi güvenliğine önem veren tüm firmaların gerçek zamanlı denetimini yapan bir SaaS halini aldı.
Kuruculara PCI Checklist ile yerel ve globaldeki hedeflerini sorduk.
“PCI-DSS tüm Dünya’da kabul gören bir standart bu yüzden globalde ürünü anlatmak da kolay oluyor. Şu an Avrupa’nın en büyük siber güvenlik topluluklarından olan HSD (Hague Security Delta) tarafından Early Stage’de kabul aldık. Bu bize ürünün yurt dışı pazarında karşılık bulduğunu gösterdi ve global pazar hedeflerimizi yapmak için yardımcı oldu. Bu yüzden girişimimizin şu anki öncelikli yerel hedefi Türkiye’deki Bankaların tüm sanal pos müşterilerinin güvenlik denetimini yapmak, bulunan güvenlik açıklarının kapatılmasını hazırladığımız dökümantasyonlarla kolaylaştırmak ve firmaların güvenlik seviyelerini arttırmak böylece kredi kartı bilgisi çalınma oranını azaltmak.
Burada çıkaracağımız başarı hikayesi ile birlikteyse ilk hedefimiz global pazarda Visa ve MasterCard ile görüşmelerde bulunup PCI Checklist’in PCI-SSC tarafından onaylı bir yazılım haline gelmesini sağlamak. Sonrasında da Türkiye’deki denenmiş ve başarıya ulaşmış stratejimizle kartlı ödeme sistemlerinde ilerde olan ve aynı zamanda kredi kartı çalınma vakalarının sıkça yaşandığı ülkeler (İngiltere, İspanya, Hollanda ve İtalya) öncelikli olarak Global pazarda büyümeye ulaşmak.” dediler.
Eray Erdoğan, Tekin Öztekin ve Furkan Taşel tarafından 2015 yılında kurulan, lise öğrencilerine sınava hazırlık sürecinde performans takibi ve konu anlatımı alanlarında hizmet sağlayan Lala Eğitim, bir başka eğitim teknolojileri şirketi olan Y Combinator girişimlerinden ve kurucuları Türk olan Kunduz tarafından satın alındı.
Ana hedef: Eğitimde fırsat eşitliği
Kunduz kurucu ortaklarından Başar Başaran: “Kunduz olarak baştan beri her öğrencinin hayalindeki üniversiteye girmesinin önündeki tek adımın çalışmak olması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle, tüm inovasyon çabamızı 10 kat daha düşük maliyetli ve daha etkili bir sınava hazırlık süreci yaratmak için kullanıyoruz. Bu zamana kadar Lala’nın benzer bir amaçla farklı bir dikeyde elde ettiği deneyimin Kunduz’a katılması iki girişimin de hayal ettiği dünyaya bir adım daha yaklaşması demek. Bu nedenle çok heyecanlıyız.”
Lala Eğitim kurucu ortaklarından Eray Erdoğan: “2015’te başlayan yolculuğumuzda amacımız üniversiteye hazırlık sürecindeki öğrencilerin kendilerini tanımalarına vesile olmak ve onlara bu süreçte yardımcı olmaktı. Ürünlerimizle bu zamana kadar 500.000’in üzerinde lise öğrencisine dokunduk. Benzer gelecek hayalini kurduğumuza inandığımız Kunduz ekibinin ürünlerimizle daha nice öğrencilere ulaşacağını düşünüyoruz. 4 seneyi aşan yolculuğumuzda bize ilham veren ve bizi motive eden öğrencilere ve öğretmenlere, ekip arkadaşlarımıza, yatırımcılarımıza (özellikle İlbek Andican, Joachim Behrendt ve Mehmet Onarcan’a) çok teşekkür ediyoruz.”
Kunduz’un gelecek hedefleri
Kunduz önümüzdeki eğitim yılı için bu yıl başında Hindistan’da ofis açtı ve iki ülkede toplam 8 milyon soruda profesyonel destek verdi. Öğrencilere çözemedikleri sorularda ortalama 15 dakikada profesyonel çözüm desteği veren girişim geliştirdiği görsel işleme teknolojisiyle çok daha hızlı ve düşük maliyetli hale getirdi. Yıl sonunda ABD ofisini açacak olan Kunduz, öğrencilerin sınava hazırlık ihtiyaçlarında daha kapsayıcı ve akıllı hizmetler sunmak için ürün çalışmalarına devam ediyor.
Lala Eğitim’in son yatırım turunda 3.6 Milyon TL’lik değerleme
Satın alma tutarı açıklanmazken, Lala Eğitim 2016 yılında BIC Angels’tan 3.6 milyon TL değerleme ile yatırım almıştı.
Türkiye’nin ilk ve en büyük online yemek siparişi platformu Yemeksepeti, yeni girişimi Banabi ile online market ürünleri siparişi sektörüne adım attı. Öncelikli olarak İstanbul’da Avrupa yakasındaki belli bölgelerde Yemeksepeti’nin kendi mobil uygulaması üzerinden hizmet vermeye başlayan Banabi, hizmet ağını hızlı bir şekilde yaygınlaştıracak.
Bugün 69 ilde, 12 milyon kullanıcısına sokak lezzetlerinden, ev yemeklerine, tatlıdan dünya mutfaklarına kadar binlerce çeşit lezzeti 20 binin üzerinde restorandan ulaştıran Yemeksepeti; Banabi ile kullanıcılarının market ürünlerini online sipariş verme ihtiyaçlarını da anında karşılayarak hayatlarını daha da kolaylaştırmayı hedefliyor.
Kurye operasyonunda elde ettiği müşteri memnuniyeti odaklı deneyimini çok daha büyük bir operasyon ile yeni bir alana taşıyan Yemeksepeti, Banabi hizmetini tamamen yeni bir ekipten oluşan kurye ağı ile gerçekleştiriyor.
Banabi ile 2.000’e yakın ürün kapınızda
Market ürünlerini yaklaşık 10 dk. içerisinde kullanıcılarına ulaştıran Banabi; dondurma, dondurulmuş gıdalar, meyve-sebze, anne-bebek ürünleri, ev temizlik ürünleri ve kişisel bakım ürünleri gibi birçok kategoride 2.000’e yakın market ürününü online sipariş etme fırsatı sunuyor.
Banabi ile uygun fiyat avantajı
Uygun fiyat avantajı ile alışveriş yapma fırsatı sunan Banabi’de kullanıcılar, gerçekleştirecek birçok kampanya ile de hesaplı alışveriş imkânından yararlanabilecekler.
Banabi’den sektörde bir ilk: Kapıda ödeme fırsatı
Banabi, kullanıcılarına kapıda ödeme fırsatı sunarak online market ürünleri sektöründe bir ilke imza atıyor.Kullanıcılar sadece alışveriş öncesinde değil aynı zamanda kapıda nakit veya kredi kartı ile ödeme fırsatına da sahip oluyorlar.
Yıl sonunda 1.000 kuryeye ulaşacak
Her hafta yeni depolar açarak hızlı bir şekilde büyümeyi ve yıl sonunda yaklaşık 1.000 kuryeye ulaşmayı hedefleyen Banabi, bu yıl içerisinde İstanbul’un tümü dahil olmak üzere 10 ilde hizmet verecek.
Dünyanın en hızlı büyüyen teslimat uygulamalarından biri olan Glovo, yatırımlarla büyüyor. 2015 yılında Barselona’da kurulan ve Türkiye’de de hizmet veren Glovo, Seri D yatırım turunu 169 milyon dolar ile tamamladı.
Uluslararası yatırım sermayesi şirketi Lakestar‘ın liderliğinde gerçekleşen yatırım turunda; pizza restoranları zinciri Papa John’s’un da sahibi olan Drake Enterprises başı çekerken, Avrupalı risk sermayesi şirketi Idinvest Partners ve teknoloji firmalarının büyümesini destekleyen Korelya Capital gibi yeni yatırımcılar da yer aldı.
Kullanıcıların mobil uygulama üzerinden, yemekten market alışverişine, kişisel bakımdan hediyelik eşyaya kadar geniş bir ürün gamında diledikleri ürünü sipariş etmelerini sağlayan Glovo, bu yatırımla sunduğu müşteri deneyimini mükemmelleştirmeye odaklanacak.
Bu hedefle mühendis ekibini büyütüp, hizmet ağını geliştirecek olan Glovo, yakın zaman önce Mühendislik Birimi Başkan Yardımcılığı görevini Mustafa Sezgin’e emanet etmişti. Daha önce Uber, Soundcloud, Motorola ve Ericsson gibi kurumlarda çalışan Sezgin’in atamasıyla teknolojisini geliştirmeye kararlı olduğunu gösteren Glovo, 300 yeni teknoloji mühendisini kadrosuna dahil etmeye hazırlanıyor.
Teslimat süresini kısaltacak, hizmet kategorisini artıracak
Binin üzerinde çalışanı, 5.5 milyon kullanıcısı ve 16 bin iş ortağı ile 21 ülkede hizmet veren Glovo’nun öncelikli hedeflerinden biri kuryelerinin teslimat sürelerini daha da kısaltmak olacak. Latin Amerika’nın yanı sıra Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da (EMEA) en hızlı büyüyen teslimat uygulaması olan Glovo’nun en büyük yatırım alanlarından birini gıda dışı teslimat kategorilerini artırmak oluşturacak.
Oscar Pierre: Amacımız her pazarda lider olmak
Oscar Pierre
Glovo’nun aldığı 169 milyon dolarlık yatırımı değerlendiren Glovo CEO’su Oscar Pierre, “Hızla büyümeye devam eden Glovo’nun bu yatırım turu için büyük hedeflerimiz var. İlk günden bu yana başarımızın temel unsuru ekibimiz oldu. Aldığımız bu yatırımla da temel önceliğimiz ekibimize yatırım yapmak olacak” ifadesini kullandı. Girdikleri her pazarda lider olmayı hedeflediklerini belirten Pierre, “Hem kullanıcılarımıza hem kuryelerimize hem de iş ortaklarımıza kazanç sağlayacak bir deneyim sunuyoruz. Uygulamamıza dahil edeceğimiz yeni teknolojilerin Glovo’ya önemli bir rekabet avantajı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.
Glovo’ya yaptıkları yatırım ile ilgili konuşan ve Glovo Yönetim Kurulu’na katılmaya hazırlanan Lakestar Ortağı Dharmash Mistry ise, “Kullanıcısına ‘istediği her şeyi, istediği her yere’ 30 dakikadan kısa sürede ulaştırma kolaylığı sunan Glovo bu özelliği ile yemek ve market teslimatında tüketici alışkanlıklarını değiştirmeye devam edecek” diye konuştu.
Türkiye’de de büyüyor
Geçtiğimiz yıl global hizmet ağına her dört günde bir yeni bir şehri daha ekleyerek büyümesini sürdüren Glovo, Türkiye’de İstanbul, Ankara ve İzmir’de hizmet veriyor. Glovo’nun Türkiye pazarına yaklaşık bir yıl önce adım attığını söyleyen Glovo Türkiye Genel Müdürü Austin Kim, “Bu kadar kısa bir sürede beklediğimizden hızlı büyüdük. Önümüzdeki dönemde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de müşteri deneyimimizi mükemmelleştirmek, teslimat kategorilerimizi geliştirmek ve en hızlı teslimat uygulaması olmak konusunda çalışmalarımızı sürdürmek öncelikli hedeflerimiz olacak” dedi.
2019 yılının ilk çeyreğinde Huawei, yıllık yüzde 39 artışla 179,7 milyar CNY (Çin yuanı) gelir elde etti. Şirketin ilk çeyrekteki net kâr marjı geçen yılın aynı dönemine göre artış göstererek yüzde 8 seviyelerine ulaştı.
Huawei, bilişim teknolojileri altyapısına ve akıllı cihazlara odaklanmaya devam ederek 2019 yılında da operasyonlarının verimliliğini ve kalitesini artırmaya devam ediyor. 2019 yılının dünya çapında 5G’nin öne çıktığı bir yıl olması bekleniyor. Huawei şu ana kadar, 5G özelinde global düzeyde 40 ticari sözleşme imzaladı ve dünya genelindeki pazarlara 70.000’den fazla 5G baz istasyonu sevkiyatı gerçekleştirdi.
Huawei Enterprise, 2019 yılının ilk çeyreğinde Dijital Platform ve yeni “Huawei Inside” stratejisini hayata geçirdi. Huawei Enterprise, dünyanın ilk 5G etkin Wi-Fi 6 erişim noktasını da kurarak 2019’un ilk çeyreğinden itibaren dünya çapındaki tüm şirketlerden daha fazla Wi-Fi 6 ürününün satışını gerçekleştirdi.
Huawei’nin Tüketici Elektroniği Grubu, yenilikçi ürünleri ile tüketiciler için değer yaratmaya devam ediyor. Temel stratejisi tüm senaryolarda tüketicilere akıllı bir deneyim sunmak olan Huawei Tüketici Elektroniği Grubu, 2019 yılının ilk çeyreğinde 59 milyon akıllı telefon sevkiyatı gerçekleştirdi. PC, giyilebilir bilgisayar ve akıllı ev gibi diğer iş segmentlerinde Huawei, lider, yenilikçi ürünleri ve üstün kullanıcı deneyimi sayesinde küresel tüketiciler tarafından memnuniyetle karşılandı.
Huawei Bulut Bilişim İş Birimi, mümkün olan en iyi hibrit bulut sistemini oluşturmayı hedefleyerek endüstriler için yapay zeka çözümlerini bu dönemde hayata geçirdi. Huawei Bulut Bilişim İş Birimi, 1 milyondan fazla profesyonel tarafından tercih ediliyor. Huawei Bulut Bilişim İş Birimi, ilk çeyrekte Singapur’da “HUAWEI CLOUD AI” modelini pazara sunarak çalışmalarına başlamıştı. HUAWEI CLOUD one-stop-shop AI geliştirme platformu ModelArts ise hem görüntü sınıflandırma eğitiminde hem de Stanford DAWNBench derin öğrenme yarışmasında birincilik elde etmeyi başardı.
Growth Circuit 2019 Hızlandırma Programı Nisan’da gerçekleşen başlangıç kampı ile başladı.
Berkeley Innovation and Acceleration Group ve diğer uluslararası mentorlar ile yoğun bir şekilde üç gün geçiren girişimciler, startup’ları için hem yeni bakış açıları kazandı hem de global yolculuğa ilk adımlarını attılar. Global pazara açılmaktan müşteri görüşmelerinde nasıl verimli şekilde yol izleyebileceklerine kadar çeşitli konularda tecrübe edinen girişimciler, düzenli olarak geri bildirim alma fırsatı da yakaladı. Dolu dolu geçen programın her dakikasında sunum yapan girişimciler Mayıs ayında gerçekleşecek final kampına kadar, her hafta mentorlarıyla iletişimde kalacaklar ve online eğitimlere devam edecekler.
Growth Circuit mezunları dünyanın ilk ve en büyük donanım hızlandırma programı HAX, dünyanın en büyük yazılım devlerinden Oracle’ın Scaleup Ecosystem hızlandırma programı, kurumsal hızlandırıcılarından WeXelerate, önde gelen hızlandırma ve yatırım fonu 500 Startups, Etherium odaklı hızlandırma programı ConsenSys Tachyon Accelerator gibi hızlandırma programlarına katılmaya hak kazanıyorlar.
Yine Growth Circuit mezunları Silikon Vadisi yatırımcıları başta olmak üzere global yatırım fonlarından aldıkları yatırım ile global çizgide büyümeye devam ediyor. Bu noktada hangi girişimin kimden ve ne kadar yatırım aldığını da özel olarak paylaşacağız.
Global odaklı girişimlerin adreslerinden biri olan Growth Circuit, aynı zamanda erken aşama yatırımlarıyla da Türkiye’den pek çok girişimi uluslararası arenaya taşımayı amaçlıyor. 2 yıl içinde toplamda 20 startup’a toplamda 2 Milyon TL’den fazla erken aşama yatırım yapan program, bu ay içerisinde gerçekleşecek final kampının ardından yatırım yaparak Silikon Vadisi’ne gidecek girişimlerini seçecek.
Seçilen girişimler, 6 hafta boyunca Silikon Vadisi’nin saygın yatırımcılarından Tim Draper’ın kurduğu Draper Üniversitesi’nin uluslararası girişimcilik programına katılacak ve globale açılmaya bir adım daha yaklaşacaklar.
Türkiye merkezli teknoloji şirketi reeder, Türkiye’nin ilk yerli akıllı çocuk saatini geliştirdi. Türkiye’nin ilk yerli üretim akıllı çocuk saati ünvanına sahip olan reederKIDdo Mayıs ayı içerisinde satışa sunulacak.
Karadeniz bölgesinde Samsun’da fabrikasını açan reeder‘ın yeni ürünü reederKIDdo, ebeveynlere kolaylık sağlamayı hedefliyor.
reederKIDdo Samsun’da Üretilecek
Ebeveynlere kontrol ve takip imkanı sunan reederKIDdo akıllı çocuk saati, sahip olduğu kamerası, hava durumu göstergesi, çağrı yapma ve alma, uygulama üzerinden sesli mesajlaşma ve sim kart özellikleri ile bir akıllı saatten beklenen ihtiyaçları ilk aşamada karşılıyor.
1.54’’ dokunmatik IPS ekrana sahip olan cihaz, ayrıca koldan çıkarıldığında uyarı özelliği, güvenli alan denetimi, haritadan çocuğunuzun konumunu görebilme özelliği sağlıyor.
Mayıs ayından itibaren 499 TL’den satışa sunulan reederKIDdo akıllı saatin genel özellikleri ise şu şekilde:
Türkiye ile Bahreyn arasında nitelikli yabancı girişimcilerin sayısını artırmaya yönelik olarak ikili işbirliği protokolü, İstanbul Kalkınma Ajansı bünyesinde faaliyet gösteren Invest in Istanbul ile Bahreyn Ekonomik Kalkınma Kurulu (Bahrain EDB) arasında imzalandı.
İSTKA Genel Sekreter Vekili Dr. Fatih Pişkin, işbirliği protokolü imza töreninde yaptığı konuşmada, “Türkiye’de ilk defa yatırım ajansları arasında gerçek anlamda fiili işbirliğine dayalı bir anlaşma imzalıyoruz. Bu kapsamda İstanbul’a gelen Bahreynli girişimcilere havalimanından başlayan ve en az bir ay boyunca sürecek ücretsiz hizmetler sağlanacak. Karşılıklı olarak girişimci sayısını ve yatırım hacmini artırmayı hedefliyoruz” dedi.
Türkiye ile Bahreyn arasında karşılıklı anlaşma
Bahreyn Ekonomik Kalkınma Kurulu Startup Müdürü Pakiza Abdulrahman ise “Bu protokol neticesinde girişimcilerin ortak proje geliştirme kültürüne katkı sağlamayı, Bahreyn ve İstanbul’un girişimcilik ekosistemini daha da güçlendirmeyi amaçlıyoruz” dedi.
Bahreyn ile İstanbul arasında iki yönlü olarak girişimcilere çeşitli hizmetler sağlanacak olan işbirliği protokol metnini, İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreter Vekili Dr. Fatih Pişkin ve Bahreyn’in resmi yatırım tanıtım ajansı Bahreyn Ekonomik Kalkınma Kurulu Startup Müdürü Pakiza Abdulrahman imzaladı.
İkili işbirliği protokolü çerçevesinde; Bahreyn’denİstanbul’a gelecek veya İstanbul’dan Bahreyn’e gidecek girişimcilere karşılıklı olarak; ilk bir ay ücretsiz daha sonrasında indirimli çalışma alanları, indirimli konaklama, geçici süreli ücretsiz şehir içi ulaşım imkanları, melek yatırımcılar ve mentorlar başta olmak üzere girişimcilik ekosistemine tanıtımları, şirket kurulumu ve çeşitli bürokratik işlemlerin tamamlanması, turistik aktiviteler ve tanıtım hizmetleri sağlanacak.
Bahreyn Ekonomik Kalkınma Kurulu Startup Müdürü Pakiza Abdulrahman yaptığı konuşmada “Bahreyn ve Türkiye, son yıllarda girişimcilik ekosistemlerinin daha da gelişmesine yönelik ciddi adımlar atıyor. Burada en önemli husus girişimcilerimizin küresel alanda daha da büyümesine odaklanmak. Bu protokolü ile start-up firmaların kendi aralarında geliştirecekleri işbirliklerine zemin hazırlamayı hedefliyoruz. Girişimcilerimiz arasında fikir ve kaynak paylaşımından doğan sinerji ile yeni fırsatların yakalanmasını ve ekonomilerimizin hem ticari hem de yatırım anlamında hacmini artırmak istiyoruz” dedi.
Bahreyn Sermayeli Şirket Sayısının Artırılması Hedefleniyor
2018 sonu itibarıyla Ticaret Bakanlığı verilerine göre Bahreyn’e ihracatımız 299 milyon dolar olarak hesaplanırken ithalatımız ise 187 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü’nün 2018 sonu itibarıyla yayınladığı verilere göre ülkemizde faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirketlerin yaklaşık 20 bini Arap coğrafyasından ülkemize gelen yatırımcılar tarafından kurulmuştur. Bunlardan 10 bin 521’inde Suriye, 2 bin 647’sinde Irak, bin 295 adedinde ise Suudi Arabistan sermayesi bulunmaktadır. Bahreyn sermayeli şirket sayısı ise 68 olarak gerçekleşmiştir. İmzalanan protokol ile bu sayının hızla artırılması hedeflenmektedir.
Invest in Istanbul, 45 ülkeden 227 yatırımcıya hizmet verdi
İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İSTKA) sekiz kamu kurumunu bir araya getirdiği ve yabancı yatırımcının tek ofisten tüm yatırım işlemlerini gerçekleştirebildiği hizmet ofisi Invest in İstanbul, resmi olarak kurulduğu 21 Haziran 2017 tarihinden bu yana 45 farklı ülkeden 227 yatırımcıya hizmet verdi. Invest in Istanbul aracılığıyla 123 yabancı yatırımcıya bilgilendirme ve danışmanlık hizmetlerinin yanı sıra ticaret sicil, ikamet izni, vergi kaydı, yatırım yeri araştırması, işyeri açma ve çalışma ruhsatı verildi.