Ana Sayfa Blog Sayfa 817

Tekstil sektörüne çözüm geliştiren girişimlere özel TechXtile Startup Challenge 2019 başladı

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) tarafından Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB), Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA), Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-Ge Merkezi (BUTEKOM) ve TÜBİTAK iş birliğinde düzenlenen ve bizim de sponsoru olduğumuz Techxtile Startup Challenge etkinliği başladı.

Tekstilde bilişim, yenilikçi malzemeler, teknik tekstiller, sektöre özel uygulamalar, yeni üretim süreçleri, çevreci ve sürdürülebilir alanlar gibi konulardaki projelerin yarışacağı etkinliğin açılış konuşmalarını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Önceki Dönem İçişleri Bakanı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, Bursa Valisi Yakup Canbolat, Önceki Dönem Başbakan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, TİM Başkanı İsmail Gülle, BTSO Başkanı İbrahim Burkay, ve UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin yaptı.

Mustafa Varank: “Yenilikçi fikirlerin yatırımcıyla buluşacak”

Açılışta konuşan Sanayi ve Ticaret Bakanı Mustafa Varank, “Birden çok paydaşın katkısıyla geçekleşen bu program; yenilikçi fikirlerin yatırımcıyla buluşmasına, firmalar arası verimli etkileşime ve uluslararası ortaklıklara kapı aralayacaktır. Tekstil sektörü istihdam ve ihracatta gururumuz. Sektörü daha da ileri taşımak adına ciddi destek veriyoruz. Katma değerin artması çok önemli. Bu organizasyonlar da bu amaca hizmet ediyor. Finale kalan girişimcilerden dereceye girenler mutlaka önümüzdeki günlerde başarılı işler ortaya koyacaktır” dedi.

2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizde girişimciliğe ve Ar-Ge ekosisteminin güçlendirilmesine önem verdiklerini belirten Bakan Varank, “Türkiye Girişim Ekosistemi Platformu ve İnternet Sitesini kuruyoruz. Bu platformda yatırımcıların tanıtılmasının yanı sıra, girişimcilerin kullanabileceği kaynaklar hakkında bilgilendirme yapacağız. Erken dönem girişimciler için vergisiz veya kolay vergili dönem gibi mekanizmaları geliştirmek istiyoruz. Yurt dışından gelen girişimciler için hoş geldin paketi ve girişimci vizesi gibi uygulamaları ilgili bakanlıklarımızla çalışacağız” şeklinde konuştu ve sözlerini şöyle sürdürdü, “KOSGEB’in Girişimcilik destek programından yararlanan ya da yararlanmayı planlayan girişimcilerimize, 50 bin liraya kadar yeni bir kredi programı başlatıyoruz. İlk defa uygulanacak bu mekanizmayla; 50 bin liraya kadar alınan kredinin 10 puanlık finansman maliyetini KOSGEB karşılayacak. Girişimcinin genç, kadın, engelli, gazi veya şehit yakını olması durumunda 50 bin liralık limit 70 bin liraya çıkacak.”

Pınar Taşdelen Engin: Şehrimizin tüm dinamikleri bir araya geldi

Techxtile Start Up Challenge ile sektörümüzün ulusal ve uluslararası rekabetini güçlendirecek inovatif projelerin, girişimcilik ekosistemine kazandırılması konusunda çok önemli bir adımın atıldığını söyleyen UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin, “Tekstil sektöründe sürdürülebilir kalkınma konusunda önemli bir rol oynayacağını düşündüğümüz Techxtile Startup Challenge için şehrimizin tüm dinamikleri bir araya geldi. Girişimcilerimize mentörlük desteği vererek fikirlerini geliştirmelerine katkı sağlayacağımız bu etkinlik uzun soluklu ve yaşayan bir süreç” dedi.

Yapılabilir, satılabilir, ölçeklenebilir, teknolojik yeniliği ve derinliği olan, tercihen bir ekip ruhuyla hazırlanan, milli ve yerli üretimi destekleyen proje başvurularını aldıklarını belirten UTİB Başkanı, “Proje sahiplerine girişimcilik/inovasyon eğitimi ve mentorluk gibi destekler sağlıyoruz, onları potansiyel müşterileriyle buluşturuyoruz, onları bu süreçte şirketleştirip ve zaman içerisinde öne çıkan girişimcileri kuluçka ve diğer desteklerle daha da yukarılara taşımak istiyoruz” şeklinde konuştu.

İsmail Gülle: Bugüne kadar 650’den fazla girişimci yetiştirdik

Hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün, en çok ihracat yaptığımız ilk 3 sektörden biri konumunda olduğu bilgisini veren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, 2018 yılında 14,4 dolarlık kilogram başına değeriyle de en yüksek katma değerli sektörlerimizden birisi olduğunu vurguladı.Tekstil ve Hammaddeleri sektörünün de benzer şekilde 4,3 dolarlık kilogram değeri ile toplam ortalamamız olan 1,3 doların üzerinde ciddi bir katma değer barındırdığını belirten Gülle, “Bugün tam 223 ülke ve bölgede “Made in Turkey” etiketli ürünlerimiz raflarda yer alıyor” dedi

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) ihracatçı birlikleri ile İnovasyonun ve Girişimciliğin tüm ülkeye yayılması için aralarında Bursa’nın da bulunduğu 10 ilde Girişim Evleri oluşturduğunu söyleyen TİM Başkanı İsmail Gülle, “Bugüne kadar 650’den fazla girişimci yetiştirdik. Her bir girişimcimize ayrı ayrı eğitimler verdik. İnosuit programındaki 480 öğretim üyesi ve uzmanla, ihracatçı firmalarımıza, inovasyon ve girişimciliğe yönelik mentorluk hizmeti sağlıyoruz. Azimli girişimcilerimiz de verdiğimiz desteklerin katkısıyla birçok başarıya imza atıyorlar, uluslararası ödüller alıp, ihracatlarını katlıyorlar” dedi.

İbrahim Burkay: Bursa, değişimi en iyi okuyan şehirlerden biri

BTSO Başkanı İbrahim Burkay, “11 yıl önce tekstil ve konfeksiyon sektörleri özelinde gerçekleştirdiğimiz “Ar-Ge Proje Pazarı Zirvesi”, ilk olmanın getirdiği zorluklara ve olumsuz algılara rağmen hedeflediğimiz dönüşümü gerçekleştirerek Türkiye’ye örnek olmayı başardı. Düzenlemiş olduğumuz proje yarışmalarının sonucunda teknoloji tabanlı girişimlerin oluştuğunu görmekten büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi. 2009 yılından bu yana düzenlenen Proje Pazarına 10 yılda 2.300 projenin ulaştığını ve bu projelerin %5’inin ticarileşme aşamasına geldiğini söyleyen Burkay sözlerini şöyle sürdürdü, “Ar-Ge ve inovasyonu temel aldığımız proje pazarımıza 10 yılın sonunda yenilikçi bir bakış açısı getirdik ve proje pazarımızı Start-Up Challenge konseptine dönüştürdük. Edindiğimiz tecrübe ve değişen rekabet şartlarıyla birlikte yine bir ilki gerçekleştirdiğimiz “TechXtile Start-Up Challenge” ile inanıyorum ki klasik yatırımcı profili start-uplara yönelirken, ufuk açan fikirler sermayeyle buluşacak.”

17 Firmaya İnovasyon Ödülü

Tekstilde inovasyonun artması ve inovasyona yatırım yapan firmaların teşvik edilmesi amacıyla yapılan Türkiye Tekstil İnovasyon Ligi Ödül Töreni de Techxtile Start-Up Challenge programı kapsamında yapıldı. Akbaşlar Tekstil, Barutçu Tekstil, Bossa, Bursalı Tekstil, Elyaf Tekstil, Erak Giyim, Gamateks, Işıksoy Tekstil, İskur Tekstil, Kipaş Mensucat, Korteks Mensucat, Küçükçalık Tekstil, Organik Kimya, Polyteks, Sun Tekstil, Turkuaz Tekstil, Yeşim Tekstil firmaları Tekstil İnovasyon Ligi Ödülü sahibi oldu.

Peter Fisk: “Ürün odaklı değil ürünün yaratacağı değere odaklanmalıyız”

Etkinlik kapsamında konuşan Geniusworks Kurucusu ve Thinkers 50 Global Direktörü Peter Fisk, Tüketicilerin öncelikleri konusunda da bazı değişimlerin olacağını ve bunun da fırsatları ve zorlukları birlikte getireceğini söyledi. Acımasız bir şekilde hızla değişen bir dünyada yaşadığımızı vurgulayan Fisk, “Bu değişim de zorlukları daima yanında getiriyor. Gelecek 10 yıl içinde değişime fazlaca tanık olacağız. 200 yıl öncesindeki buhar teknolojisini düşünün. Bu teknoloji sayesinde tekstil ve ulaşım sektörü gelişti. Telefonun icadı ile de bizler birbirimizle bağlantı kurduk ve daha fazla insana ulaşma imkanına kavuştuk. İş alanında faaliyet gösteren birçok insan ise ürün odaklı çalışıyor. Aslında ürünün değerine ve yaratacağı farka odaklanmalıyız, bu noktada müşteri deneyimi de oldukça önem taşıyor. İş modelini inove etmek gerekiyor. 20. yy ile 21. yy baktığımızda arasındaki farkı çok net görüyoruz. 21 yy şirketleri daha küçük şirketler ama daha geniş kanatları var. Hem müşterileri hem de tüketici ile iyi bir bağlantı kurarak isteğe göre cevap verebiliyorlar. Bu şirketler küçük ama daha fazla etkiye sahip” dedi.

Scaleup aşamasını da ekleyen Startup Istanbul 2019’un kazanan girişimleri belli oldu

Global Accelerator Report tarafından dünyanın en ünlü 10 hızlandırıcısından biri seçilen Etohum tarafından bu yıl yedinci kez düzenlenen Startup Istanbul 2019‘un ve bu yıl ilki gerçekleştirilen, geliri milyon doları aşmış ya da en az 1 milyon dolar yatırım almış firmaların yarıştığı Scaleup Istanbul‘un kazananları jüri oylarıyla belli oldu.

Tüm dünyadan alınan 100 binin üzerinde başvuru arasından seçilen 100 girişim, yatırımcılar ve kurumlar karşısında sunum yapma fırsatı yakaladı. Bu sene yedincisi gerçekleştirilen Startup Istanbul 2019’da finale kalan 10 girişim arasından kazanan üç girişim belli oldu.

Startup birincisi: weDeliver

weDeliver

Birincilik ödülü Filistin’den katılan, kitle kaynaklı B2B taşımacılık hizmeti sunan weDeliver‘ın oldu. İkinciliği Suudi Arabistan’dan katılan, tarım sektöründe faaliyet gösteren ve çiftçilerin tarladaki verimliliğini artıran OrbitCrops alırken; üçüncülüğü ise Kenya’dan, ulaştırma sektöründe faaliyet gösteren firmaların performansını ve kârlılığını ölçen Fleetsimplify aldı.

Scaleup birincisi Nevzat Aydın’ın yatırımı: AloTech

AloTech

Bu yıl ilk defa düzenlenen Scaleup Finallerinde ise daha önce Startup İstanbul veya Startup Turkey sahnesinde startup olarak sunum yapmış, artık yıllık geliri 1 milyon doları aşan veya bugüne kadar milyon dolar üzeri yatırım almış firmalar yarıştı.

Üçüncülüğü Yunanistan’dan kolay ve kişiselleştirilmiş bir seyahat deneyimi sunan Welcome ve Pakistan’dan doktor randevu platformu Oladoc paylaşırken, ikinciliği Ürdün’den katılan mobil oyun yayıncısı Tamatem kazandı. Scaleup Istanbul’un birincisi ise Türkiye’den kurumlara bulut tabanlı çağrı merkezi hizmeti sunan AloTech oldu.

Startup Estonia özel ödülü: Neurocess

Startup Estonia özel ödülünü ise sporcu yaralanmalarını önceden tespit eden IOT cihaz ve servis geliştiren Türkiye’den Neurocess aldı.

Startup Istanbul 2019 ile ilgili açıklamada bulunan Etohum Kurucusu Burak Büyükdemir şunları söyledi: “Bu yıl yedincisini düzenlediğimiz Startup Istanbul’la bugün 65+ ülkeden girişimciyi Istanbul’da ağırladık. Istanbul’u dünyanın en önemli girişimcilik etkinliklerinden biri yapma yolunda bir kez daha önemli adımlar attık. ”

Etkinlikte konuşan Esas Ventures Kurucu Ortağı Fethi Sabancı Kamışlı ise “Esas Ventures’ı kurduğumuzda bazı hedeflerimiz vardı: Türkiye’deki ekosistem ile dünyadaki diğer ekosistemler arasında bir köprü oluşturmak. Bunu yapmak için birçok farklı coğrafyada yatırımlarımız oldu. Burada önemli olan sadece yatırım yapmanın yetmeyeceğini bilmek. Bu şirketleri ziyaret etmek ve fiziksel olarak orada neler olduğunu görmek gerekiyor. Aksi takdirde bu şirketlere değer katma ihtimaliniz yok. Biz, sürdürülebilir değer yaratarak bu hikayelerin bir parçası olmak istiyoruz.” dedi. Ekosistemler arasında köprü kurabilmek için sadece burada olmanın yetmeyeceğini, diğer coğrafyalara da seyahat etmek gerektiğini vurgulayan Fethi Sabancı Kamışlı, “Oralarda neler olduğunu anlayıp buraya getirmeli ve iyice harmanlamalıyız; çünkü bu artık bölgesel bir oyun değil. Network geliştirmenin burada kilit bir rolü var; Startup İstanbul bu yüzden çok önemli. Esas Ventures olarak bu etkinliği desteklemeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

Vidyou: Dijital pazarlama ekipleri için veri odaklı video içerik oluşturma platformu

Vidyou, eticaret siteleri ve pazaryerlerinin sundukları yüzbinlerce ürünü saniyeler içerisinde otomatik videoya dönüştürmelerini sağlayan ve bu süreci otomatize eden video pazarlama platformudur.

Workup girişimcilik programının 5. dönemine seçilen Vidyou kurucu ortağı Barış Adrin Alzin ile girişimin hikayesini egirişim’e anlattı.

Eticaret sitelerine ödeme altyapısı hizmeti sunan iPara, değişim sürecini paylaştı

Eticaret alanında sunduğu gelişmiş ve çözüm odaklı servisleri ile hizmet veren iPara, sanal POS, link ile ödeme gibi yenilikçi ve katma değerli ürünlerinin de dahil olduğu tüm dünyasını yeniledi.

iPara Yönetim Kurulu Üyesi ve ininal CEO’su Ömer Suner ve iPara Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tarık Onat, iPara’nın yenilenen dünyası, ürün gamı ve üye işyerlerine sunduğu katma değerli servisleri hakkında bilgi verdi.

iPara’nın faaliyetleri ve ürünleri hakkında bilgi veren iPara Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tarık Onat, “Türkiye’nin ilk online ödeme hizmeti veren şirketi olarak kurulan iPara, bugüne kadar 12 binden fazla firmaya online ödeme hizmeti sağladı. BDDK lisansına ve kredi kartı ile ödeme alma güvenlik standardı PCI-DSS (Payment Card Industry Data Security Standart) sertifikasyonuna sahip olan şirketimiz, kart bilgilerini güvenli ödeme altyapısında saklama imkanı sunarak bir sonraki alışverişte kart bilgilerini girmeden hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde ödeme yapılmasını sağlıyor.

Aynı zamanda üye işyerlerimiz, sanal POS hizmetimiz için her banka ile ayrı ayrı tamamlaması gereken teknik, hukuki ve diğer süreçleri, tek bir entegrasyon yaparak çözebiliyor; tüm banka kredi kartları için, tek çekim ve taksitli alışverişlerde tek bir komisyon oranıyla çalışabiliyor. Tüm sipariş işlemleri gelişmiş kullanıcı dostu arayüzler ile 7/24 takip edilebiliyor ve raporlanabiliyor” dedi.

Üye işyerlerine entegratör firmalar ile olan iş birlikleri sayesinde çeşitli avantajlar sunduklarının altını çizen Onat, “İş birliklerimiz sayesinde kullanıcılarımız e-ticaret sitelerindeki tüm ihtiyaçları (altyapı, yazılım gibi) indirimli fiyatlardan alabiliyor. Kullanıcılarımıza sunduğumuz yüzde 70’lere varan kargo ve damacana su indirimleriyle de ofis giderlerinin azaltılmasına katkıda bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Onat, “iPara müşterileri ayrıca link ile ödeme çözümümüz sayesinde tek tıkla, diledikleri yerden, anında ödeme alabiliyor. iPara Kurum Paneli üzerinden belirlenen tutardaki tek kullanımlık ödeme linki ister SMS, ister e-posta ile gönderilebiliyor ve gelen linke tıklayarak kart bilgileri girilerek kolayca ödeme yapılabiliyor” diye konuştu.

iPara’dan 100 milyon TL’lik ciro hedefi

Onat, “Türkiye’de e-ticaret pazarı 2018 yılında yüzde 42 büyüme ile 59,9 milyar TL’ye yükselirken, 2014-2018 yılları arasında sektörün ortalama yıllık büyüme hızı ise yüzde 33 oldu. iPara olarak biz de bu yılın ilk altı ayında geçen yılki ciromuzu yakaladık. Bu yılın sonunda 100 milyon TL ciroya ulaşmayı hedefliyoruz. iPara olarak sahip olduğumuz yetkinliklerimiz, her daim pratik çözümler sunan iş modelimiz ve kullanıcı dostu hizmetlerimizle sektörde fark yaratmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde hayata geçireceğimiz yeni iş birliklerimizi sizlerle paylaşmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

iPara ile birlikte Multinet Up grubunun iştiraki olduklarının altını çizen iPara Yönetim Kurulu Üyesi ve ininal CEO’su Ömer Suner, hayata geçirdikleri ortak faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Suner, “iPara üye iş yerlerimize ininal Kart’ın bir milyon kullanıcısına istedikleri an ulaşıp kampanya yapma imkanı sunuyoruz. iPara üye işyerlerimiz bir milyona yakın aktif ininal kullanıcımıza özel kampanyalar düzenleyebiliyor, biz de bu kampanyalara pazarlama desteği veriyoruz. Bu sayede bireyler indirimli alışveriş yaparken, iPara üye işyerleri ise hacimlerini büyütme fırsatı yakalıyor” diye konuştu.

Türkiye’nin 2017 yılından 2019 yılına değişen mobil oyun araştırma verileri

Türkiye’de her 5 kişiden 2’sinin zihnini tazelemek için başvurduğu dostu, avuçlarının içindeki mobil oyunlar, gün geçtikçe bilinirliğini sürdürürken, ününe ün katıyorlar.

Her geçen gün daha fazla oynanan ve yaygınlaşan mobil oyunlar için, iki dev firmanın, AdColony ve Nielsen Sports’un uzman bakış açısıyla gerçekleştirdikleri “Mobil Oyun Araştırması” Türkiye’deki mobil oyun oynama alışkanlıklarına ilişkin verileri çarpıcı bir biçimde gözler önüne serdi 2017 yılından sonra 2019 yılında yenisi gerçekleştirilen araştırma, mobil oyunların modasının her geçen gün arttığına dair oldukça ilginç bilgiler içeriyor.

Kullanıcıların %74’ü Reklam İzlemeye Gönüllüler;

Mobil oyun oynarken ekranda beliren bu reklam da ne? Oyun deneyimi esnasında ekstra can kazanmak ve hız kesmeden oyuna devam edebilmek için kullanıcıların karşılarına çıkan reklamı izlemeleri gerekiyor. Ancak sanılanın aksine, kullanıcılar bu reklamları %74 gibi çok yüksek bir oranla kendi istekleri ile izliyorlar. Bunun yanı sıra, diğer bir şaşırtan bilgi ise, 2017 yılında kullanıcıların sadece 22%si mobil reklamların ilgilerini çektiğini belirtirken 2019 yılındaki araştırmaya göre mobil oyuncuların %64’ünün bu reklamları ilgi çekici bulması!

Kullanıcıların ilgisini çeken bu reklamlar aynı zamanda kullanıcıları çeşitli aksiyonlar almaya da teşvik ediyor. Katılımcıların %57’si merak edip reklama tıklarken %34’ü reklamda gördükleri ürün ile ilgili internette araştırma yapıyor. %8’i ilgili ürün/hizmeti internetten ya da mağazadan satın alırken, %12’si arkadaşına bahsediyor. Böylelikle kullanıcılara her anlarında ulaşabilmek adına markalar için mobil oyunlardaki reklamlar bulunmaz birer fırsat haline geliyor.

Mobil kullanıcıların % 94’ü Haftada En Az Bir Kere Mobilde Oyun Oynuyor!

Yapılan araştırma mobil oyunların her geçen gün daha da hayatımıza girdiğinin bir göstergesi niteliğinde.

2017 yılında yapılan araştırmada mobil oyuncuların %79’u haftada bir kere veya daha fazla oyun oynarken, 2019’da yapılan araştırmada bu oran %94’e çıkmış durumda! Mobil oyunlar, gün geçtikçe, oyuncuların telefonlarına yükleyip unuttuğu aplikasyonlar olmaktan çıkıp, rahatlama ve mutluluk sağlayan tatlı kaçamaklar haline geliyor. Telefonlarında 1 ile 3 oyun bulunduranların oranı %53’ten %66’ya tırmanmış!

Mobilde Oyun Oynamak İçin Yer Zaman Mekan Ayırımı Yapmıyorlar;

Mobil oyunlar 24 saatlik günümüzde bir yerlerde, mutlaka bir pay bulmayı başarıyorlar.
Mobil oyuncuların gündelik hayattan sıyrılmak ve keyif almak için kendilerine ayırdıkları bu oyun zamanı, 2017’de oyuncuların %44’ü için, 2019’da ise oyuncuların % 61’i için 0-30 dakikalık bir dinlenme molası olarak karşımıza çıkıyor.

Mobil cihazlarımızda böylesine yer edinen oyunları oynamak, artık yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası! Son 3 ay içerisinde mobil oynayanların görüşmeci olarak seçildiği araştırmada, %94’ü her hafta, her iki oyuncudan biri “her gün” oynadığını belirtiyor.

Peki oyun oynamaya ayıracak bu kadar zamanı nereden buluyorlar?

Mobil oyuncuların büyük çoğunluğu evlerinde kendilerini mobil oyunların eğlenceli dünyasına bırakıyor. 2017 yılında olduğu gibi kullanıcıların mobil oyunlar oynamaya en çok adadıkları zaman dilimi akşam saatleri. 2019 yılındaki araştırmamız da gösteriyor ki kullanıcıların %49’u 20.00-23.00 saat diliminde yani prime time’da TV karşısında dinlenme zamanlarını mobil oyunlar ile taçlandırıyorlar.

Günümüzün büyük bir çoğunluğunda bize eşlik eden mobil oyunları kullanıcıların %45’i toplu taşımada yolculuk ederken, %22’si bir kafede arkadaşını beklerken, hatta %27’si ofiste işlere biraz ara verip kafa dağıtmak ve yeniden odaklanmak için tercih ediyorlar.
Kullanıcılar mobil oyunların sağladığı küçük heyecanlar ve yaşattıkları başarı hazları, beraberinde mutluluk ve rahatlama getirdiğini belirtiyor.

Galatasaray SK ve Boğaziçi Üniversitesi ortaklığında spor odağında Teknopark kuruluyor

Boğaziçi Üniversitesi ve Galatasaray Spor Kulübü işbirliğiyle “Spor İhtisas Teknoloji Geliştirme Bölgesi” kurulmasını öngören Mutabakat Zaptı ve Kurucu Heyet Protokolü, Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz ve Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Mehmed Özkan tarafından imzalandı.

Dünyada ilk kez bir spor kulübünün Teknopark kurduğunu belirten Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz bu işbirliğini Boğaziçi Üniversitesi ile gerçekleştirmekten gurur duyduklarını ifade etti. Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan ise Teknopark’ta e-spor alanında yapay zekâ temelli ileri teknolojiler ve uygulama alanları geliştireceklerini kaydetti.

Dünyada ilk defa bir spor kulübü Teknopark kuruyor

İmza töreninde bir konuşma yapan Mustafa Cengiz, iki yıldır üzerinde çalıştıkları Teknopark projesinin aynı zamanda dünyada ilk olduğunu belirterek, küresel bazda ilk defa bir spor kulübünün Teknopark projesine girdiğini vurguladı ve bu adımın çok önemli bir adım olduğunu belirtti. Bunu Boğaziçi Üniversitesi ile birlikte gerçekleştiriyor olmaktan büyük gurur duyduklarını ekledi.

Teknopark projesinin dünyada bir spor kulübünün üstlendiği ilk Teknopark projesi olduğunu vurgulayan Cengiz, Boğaziçi Üniversitesi gibi saygın bir kurumla bu anlamda iş birliği yapmış olmaktan onur duyduğunu ifade etti.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan ise Türkiye’nin teknolojinin birçok alanında varlık gösterdiğini, Boğaziçi Üniversitesi’nin teknoloji alanındaki stratejik yaklaşımı kapsamında ortaya çıkmış Teknopark’a E-Spor alanındaki yatırımların iyi bir fırsat olacağını kaydetti. E-sporun oyun platformları geliştirmekten ibaret olmadığını, simülasyonlardan, yapay zekâya ileri teknolojileri ve uygulama alanlarını içerdiğini ekleyen Mehmed Özkan, E-Spor alanında Galatasaray Spor Kulübü ile iş birliğinin Türkiye’nin teknoloji alanında kalkınması ve dünyaya açılması adına büyük yarar sağlayacağını ekledi.

Teknoparkın, öncelikle Galatasaray Spor Kulübü’nün Mecidiyeköy binasında, ardından Seyrantepe’de kurulması planlanan spor salonunun bu amaçla tasarlanan bölümlerinde faaliyete geçmesi planlanıyor. Kurulacak Teknopark’ın, öncelikli olarak, spor ve teknolojinin birbirine temas ettiği her alanda teknoloji geliştirecek şirketleri ve girişimcileri bir araya getirmeyi amaçlıyor.

Ağırlığın ise tüm dünyada büyük bir hızla gelişmekte olan e-sporda olacağı, Seyrantepe Spor Salonu’nda yer alacak olan e-spor merkezi ile birlikte bu teknoparkın, e-sporun oyuncu ve izleyicilerini üretici ve dağıtıcılarıyla sürekli olarak bir araya getiren eşsiz bir ortam oluşturması planlanıyor. Ayrıca sporcu giysileri, spor ekipmanları, sporcu gıdaları-içecekleri, spor analizi, sporda yapay zekâ uygulamaları, spor yayıncılığı, biletleme, sporda sanal gerçeklik uygulamaları, spor tesisleri tasarımı ve malzemeleri, spor eğitimi araçları, engellilerin spor yapmasını destekleyen teknolojiler, yeşil spor ve sporla ilgili diğer alanlar, Teknoparkın öncelikli olarak eğileceği çalışma alanları olacak.

Teknopark’ta, sporla ilgili geliştirme alanlarına ek olarak, Boğaziçi Üniversitesi’nin çalışmalarını genişletmek istediği bilgi enformasyon teknolojileri ve yapay zekâ konusunda teknoloji geliştiren şirketlerin de önemli pay sahip olmaları öngörülüyor.

İş Bankası Tarım Girişimciliği yarışmasını Bursa merkezli girişim Agrinte kazandı

Türkiye İş Bankası’nın sahipliğinde Kök Projekt’in yürüttüğü İş Bankası Tarım Girişimciliği Yarışması’nın kazananı 3 günlük maratonun sonucunda belli oldu.

Tekfen Tarım CEO’su Emrah İnce, TTGV Program Koordinatörü Evren Bükülmez, Universal Partners CEO’su Dr. Ferkan Çelik, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek, Workup Lider Mentoru Ömer Erkmen, Ankara Üniversitesi Teknokent Genel Müdürü Şebnem Doğan ve Kök Projekt COO’su Shirley Kaston’un oylamasıyla Umut Öztürk‘ün girişimi Agrinte oldu.

Agrinte: Tarımsal sensör verileri ile ürün gelişimi ve hastalıkları üzerine yapay zekaya dayalı tahminsel analiz yapan teknoloji sistemidir.

Türkiye çapında Edirne’den Şırnak’a 47 farklı şehirden 200+ başvuru alınan İş Bankası Tarım Girişimciliği Yarışması’nın tüm finalistlerini ve İş Bankası Workup programına girmeye hak kazanan Bursa merkezli Agrinte’yi egirişim olarak tebrik ediyoruz.

65 bin dolar ödüllü Milestone Kickstarter Yarışması başvuruları açıldı

1998 yılında Danimarka’da kurulan Milestone Systems, açık platform video yönetim yazılım pazarının lideri ve öncü tedarikçisi olarak 10 yıla yakın bir süredir Türkiye’de faaliyet gösteriyor.

Milestone Systems, sunduğu açık platformda güvenlikten ulaşıma, acil durum müdahalesinden trafik optimizasyonuna ve hatta vahşi yaşama kadar pek çok farklı alanda fayda sağlayan uygulamalarla çalışan görüntü tabanlı teknoloji yazılımlarını kullanıcılarına sunuyor.

Birinciye 65 bin dolarlık ödül

Milestone Kickstarter Yarışmasının üç finalisti, Mayıs 2020’de gerçekleştirilecek Milestone Entegrasyon Platformu Sempozyumu etkinliğine (MIPS) ücretsiz katılacak ve standlarında inovatif çözümlerini tanıtacaklar. Yarışmanın birincisi de aynı etkinlikte açıklanacak ve 65.000 Dolarlık büyük ödülün sahibi olacak.

Milestone Kickstarter Yarışması’na şimdi başvurun

Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek Milestone Kickstarter Yarışması ile ise, kod yazılımcılarının, geliştiricilerin, kişilerin ve kurumların, Milestone XProtect® VMS ürün ailesi için “eklentiler” ile yeni uygulamalar ve yetkinlikler keşfetmeleri için benzersiz bir fırsat sağlıyor.

Milestone Systems’ın Teknolojiden Sorumlu Başkanı (CTO) Bjørn Skou Eilertsen yarışmanın detaylarını

“Milestone Systems, ağ video teknolojisinin geliştirilmesinde ve kullanımında, işbirliğini ve yeniliği sağlayan açık bir platform topluluğuna olanak sağlıyor. Bizler geliştiricilerin dünyayı değiştireceğine inanıyoruz. Milestone Entegrasyon Platformu Yazılım Geliştirme Kit’imiz bunu yapmalarına yardımcı olabilir. Geliştiricilere yeni çözümler geliştirme ve güçlü VMS platformumuzu motor olarak kullanma fırsatı sunuyor. Yarışmanın kazananı, VMS kullanımını herhangi bir şekilde artırabilecek entegrasyon, ek işlevsellik, widget veya kod olabilir. Katılan geliştiriciler, yeni yöntemlere uyarlanabilecek bir veri analizi veya ölçümü için temel oluşturacak bir görsel araç veya aygıt tetikleyicisi oluşturabilirler. Katılımcılar için iki önemli şartımız var; birincisi çözümün Milestone XProtect VMS ile entegre olması, ikincisi ise fikrin yarışmacının kendi fikri mülkiyetinde olması gerekliliği” sözleriyle anlatıyor.

Son Başvuru 29 Kasım 2019

Katılımcılar 29 Kasım 2019’a kadar Katılım Formu ile birlikte
[email protected] adresine başvurabilecekler.

2020 Milestone Kickstarter Yarışması hakkında detaylı bilgi için bu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.

30 ülkeden başarılı teknoloji girişimleri Scale Up için Big Bang 2019’da buluşuyor

İTÜ ARI Teknokent tarafından, İTÜ Çekirdek Kuluçka Programı’na girecek girişimleri belirlemek ve erken aşama girişimcileri ihtiyaç duydukları yatırıma ulaştırmak amacıyla düzenlenen Big Bang Startup Challenge’a artık sayılı günler kaldı diyebiliriz.

Açıklanan sermaye yatırımı ve hibeleriyle dünyanın en büyük girişimci yarışması olma özelliğini taşıyan etkinliğe, bu yıl Türkiye dışında 30 farklı ülkeden yüzlerce girişim başvurdu. Başvuranlar arasında en iyi girişimler 28 Kasım’da Uniq İstanbul’da sahneye çıkacak.

Motto: Scale Up

Bu yıl Big Bang’te ‘scale-up’ mottosuyla yola çıktıklarının altını çizen İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Doç. Dr. Deniz Tunçalp, “2019 yılı start-up kavramının yanı sıra scale-up kavramını da sıkça duyduğumuz bir yıl oluyor. Girişimleri sadece başlatmak değil, scale-up aşamasına getirerek hızlı bir şekilde büyütmek, tüm dünyada ve Türkiye’de giderek önem kazanıyor. İTÜ ARI Teknokent ve İTÜ Çekirdek olarak biz de scale-up kavramına odaklanarak, girişimcileri kendilerini büyütecek yatırım ve desteklerle bir araya getireceğiz. Geçen yıl Big Bang’de girişimcilere, 21 milyon TL’yi aşan bir kaynak ulaştırmıştık. Yeni paydaşlarımız ve büyüyen girişimcilik ekosistemi ile bu yıl rakamsal olarak 21 milyon TL’nin çok daha üstüne çıkmayı hedefliyoruz” dedi.

Deniz Tunçalp, İTÜ ARI Teknokent CEO’su

Tunçalp, “Big Bang’de yatırım ve hibe alan yabancı girişimler işlerini globalde büyütmek için bir ofislerini İstanbul’da, İTÜ ARI Teknokent’te açacak. Türkiye’nin dört bir yanından başvuran girişimciler ise İstanbul pazarına ve ihtiyaç duydukları teknik uzmanlığa İTÜ Çekirdek desteği ile ulaşarak bulundukları illerden ülke ve dünya pazarlarına doğru büyümelerine hızla devam edebilecekler” diye konuştu.

Türkiye dışında 30 farklı ülkeden başvuru alındı!

Bu yıl Türkiye dışında 30 farklı ülkeden ve Türkiye’de 63 farklı şehirden binlerce başvuru alan İTÜ Çekirdek’te, 2019’da 600’den fazla girişim desteklendi. Kurulduğu 2012 yılından beri 30 bini aşan başvuru alan, 2 bin 424 girişim ve 5 bin 432 girişimciyi destekleyen İTÜ Çekirdek ile girişimciler, 83 milyon TL’yi aşan yatırımla buluştu. Girişimcilerin toplam değerlemesi ise 956 milyon TL’yi aştı.

İTÜ Çekirdek’in Elginkan Vakfı, İstanbul Sanayi Odası, Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) , EnerjiSA, Anadolu Efes, Agito, Allianz, Anadolu Sigorta, PETKİM, 3M ve Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği’nin (ELDER) de aralarında bulunduğu 40’ı aşkın paydaşı bulunuyor. Merkez, Türkiye’nin geleceğine katkı sunmak, yeni iş birliklerine olanak sunmak isteyen kurumsal şirket ve yatırımcıları İTÜ Çekirdek’e davet ediyor.

Göçmenlere özel geliştirilen yeni mobil uygulama: PeerBie TAC

Türkiye’nin yerli sosyal ağ uygulaması olmak için yola çıkan ve sosyal ihtiyaçlara uygun uygulama geliştiren PeerBie son olarak göçmenlerin birbirleri ile yardımlaşması ve bilgi alışverişini kolaylaştırabilmek amacıyla geliştirdiği “PeerBie Türk – Amerikan Topluluğu – PeerBie TAC” uygulaması ile mağazalardaki yerini aldı.

Göçmenlerin hayatını ve bulundukları bölgedeki kendisi gibi diğer göçmenlerle etkileşime geçilmesini sağlamak içgörüsü ile geliştirilen uygulama, ziyaretçileri Amerika’ya daha önceden yerleşmiş, daha önce ziyaret etmiş ve şu an Amerika’da yaşayan Türklerle sosyal ağ üzerinde bir araya getirerek, anlık haberleşmeleri ve özel olarak belirlenmiş tüm ihtiyaçlara cevap verebilecek şekilde dizayn edildi.

Uygulamayı Google Play ve App Store‘dan indirebilirsiniz.

PeerBie TAC, Amerika’daki Türkler için özel olarak geliştirildi ve Amerika’da yaşayan Türklerin birbirleriyle yardımlaşarak, her türlü ihtiyaçlarına çözüm bulabilmelerini sağlayabilecek özelliklere sahip. Göçmenlerden ziyaretçilere, iş sahiplerinden gurbetçilere kadar çok geniş bir kullanıcı yelpazesine sahip uygulama, özel olarak belirlenmiş tüm ihtiyaçlara cevap verirken Türk doktorlar, avukatlar, restoranlar başta olmak üzere çeşitli yer ve kurum ile iletişim kurulmasına yardımcı oluyor. Sosyal ağ özelliği ile de kullanıcıların tüm ihtiyaçlarına anında geri dönüş alabileceği, aidiyet hissi ile kendilerini iyi hissedecekleri bir Amerika deneyimi vaat ediyor.

“Yakınımda ‘memleketim’den biri var mı?”

Kendisi de bir göçmen olan ve 23 yıl Amerika’da yaşamış olan Semih Seçer, “Göçmenlik çok ilginç bir duygu ve keyifli yanları çok olsa da zor bir deneyim. Her nerede iseniz size yakın bir yerlerde memleketinizden, Türkiye’den biri var mı diye merak ediyorsunuz. Amerikaya sizden önce yerleşmiş, sizden daha fazla kez ziyaret etmiş ya da sizinle aynı zamanda aynı şartları paylaşan insanlar var ve sizin onlara ihtiyacınız oluyor. Yani daha önce orada bulunmuş birilerinin deneyimlerine veya şu an orada olanların bilgilerini istemek çok doğal bir refleks oluyor. Bu ihtiyaçtan ve gerçek deneyimlerden yola çıkarak PeerBie TAC’i kullanıcılarımızla buluşturmaktan dolayı son derece mutlu ve memnunuz” sözleri ile uygulamanın kullanım avantajlarını ve sunduklarını paylaşırken, “Kendi deneyimlerinden de biliyorum, göçmenlik zor. PeerBie ile bunu kolaylaştıracağız. Birbirimizden öğreneceğimiz her zaman çok şey var ancak aynı ülke-bölgedeki iki göçmenin birbirinden öğrenecekleri daha fazla. Uygulamamız ilk etapta Amerika’da yaşayan Türkler için dizayn edildi. Ancak uzun vadede diğer ülkeleri ve göçmen kitlelerini de kapsayacak” dedi.

PeerBie TAC, Türk – Amerikan Topluluğu uygulamasının kullanım alanlarını Seçer şu şekilde sıralıyor:

  • Uygulama ile Amerika yolculuğunuz ile ilgili merak ettiğiniz her konuda yardım alabilirsiniz.
  • Kendiniz için en uygun konu başlıklarını tartışabilir, sorularınızı yönetebilirsiniz.
  • Kendinize özel mesaj grupları oluşturabilir, beklediğiniz cevabı anlık bildirimlerle görebilirsiniz.
  • Size özel kanallara katılabilir, sizin için en doğru kişilerle etkileşime geçebilirsiniz.
  • İkinci el alım – satım ile ihtiyaç olunan ürünleri takip edebilir, satabilir veya kiralık ilanlarını takip edebilirsiniz.
  • Doktor, avukat, işyerleri, konsolosluklar ve elçiliklerin lokasyon ve iletişim bilgilerine anında ulaşabilirsiniz.
  • Staj, iş ilanlarını takip edebilir ve yeni iş fikirleri bulabilirsiniz.
  • Diğer göçmenlerle bir araya getirecek etkinlikler düzenleyebilir, oluşturulmuş etkinlikleri takip edebilirsiniz.
  • Gezilecek yerler hakkında bilgi alabilir, seyahatlerinizi planlayabilirsiniz.
  • Green card, vize, göçmenlik ve askerlik gibi konular hakkında son gelişmeleri yakından takip edebilirsiniz.