Ana Sayfa Blog Sayfa 745

Kuantum teknolojisi üzerine çalışan Seeqc, M Ventures’tan 5 milyon dolar yatırım aldı

Kuantum işlemcileri yönetmek için klasik bilişimin en iyi şekilde nasıl kullanılacağını araştıran, nispeten yeni bir kuantum bilişim sistemleri sınıfının da parçası olan Seeqc, stratejik kurumsal risk sermayesi şirketi M Ventures‘tan 5 milyon dolar yatırım aldığını açıkladı. Almanya ilaç endüstrisinin dev isimlerinden Merck, Seeqc için stratejik bir ortak olup uygulamaya özel kuantum bilgisayar geliştirmek için Ar-Ge çalışmalarını geliştirmesine yardımcı olacak.

M Ventures’ın yaptığı bu yatırıma ek olarak Seeqc; BlueYard Capital, Cambium, NewLab ve New York için Ortaklık Fonu dahil olmak üzere, 6,8 milyon dolarlık tohum turu da dahil olmak üzere toplam 11 milyon dolar yatırım almış oldu.

Kuantum işlemciler, yeni ilaçlar geliştirirken de sıkça kullanılmaya başlandı. Dolayısıyla büyük ilaç şirketlerinin Seeqc gibi şirketlere stratejik yatırımlar yaparak rakiplerinin önüne geçmeye çalıştığını gözlemleyebiliyoruz.

Seeqc’in arkasındaki büyük fikir, günümüzün devasa kuantum bilgisayarlarını daha yönetilebilir bir boyuta getirmek. Bunu Hypres’in süperiletkenler konusundaki uzmanlığı ile beraber analog ve dijitalin birleşiminden oluşan hibrit bir yaklaşım ile yapmak istiyor.
Şirket, klasik hesaplamanın kuantum işlemciyle birlikte konumlandırılmasının, en iyi performansı elde etmek için kritik olduğunu, kendi fabrikasını işlettiği için süperiletkenlerin tasarım test ve inşa sürecinde doğru altyapı ve uzmanlığa sahip olan nadir şirketlerden biri olduğuna inanıyor.

Seeqc’in CEO’su John Levy; “Seeqc’in hibrit yaklaşımıyla, kuantum bilgisayarların gücünü dijital bir çip üzerinde sistem ortamında kullanıyoruz; daha fazla kontrol, maliyet azaltma ve enerjide büyük bir azalma sağlayarak ticari ölçeklenebilirliğe daha uygulanabilir bir yöntem sağlıyoruz.” dedi.

Büyük ölçekli kuantum bilgisayarlarda maliyeti 400’de 1’e düşürmeyi planlayan şirket, elindeki fonu, sistemin küçük ölçekli bir versiyonunu oluşturmak için kullanacak.

M Ventures başkan yardımcısı bu yeni iş birliği için heyecanını dile getirirken “Şu anki süper iletken kuantum bilgisayarların gürültülü orta ölçekli kuantum döneminin ötesinde ölçeklenmesinin, kübit kontrol ve kablolamada temel değişiklikler gerektireceğini biliyoruz. Kuantum teknolojilerinde derin uzmanlığa dayanan Seeqc, mevcut zorlukların üstesinden gelmeye ve analog, mikrodalga kontrollü yapıları bozmaya yönelik net ve önemli ölçüde düşük maliyetli bir yönteme sahiptir.” diye ekledi.

Daha verimli kuantum kontrol şemaları üzerine çalışan tek girişim elbette Seeqc değil. Quantum Machines özel bir işlemciyi de içeren donanın/yazılım kuantum düzenleme platformu için girişim sermayesi yarattı ancak şirketin genel yaklaşımı Seeqc’den oldukça farklı.

Facebook, insanların birbirine destek olabileceği Topluluk Yardımı özelliğini hayata geçirdi

İnsanların yaşlı komşuları için market alışverişi yapmak, ihtiyacı olanlara yemek dağıtmak ya da bağış kampanyalarına katılmak gibi yardımlarda bulunabileceği “Topluluk Yardımı”na, facebook.com/covidsupport adresi üzerinden ya da Facebook’un geçtiğimiz günlerde Türkiye’de dahil olmak üzere 30’dan fazla ülkede kullanıma sunduğu Koronavirüs (COVID-19) Bilgi Merkezi’nden erişilebilecek.

Facebook’un, insanların doğal afetler sonrasında ihtiyaç duydukları yardıma ulaşabilmelerini sağlamak amacıyla ilk olarak 2016 yılında Kriz Yardım Merkezi bünyesinde hayata geçirdiği “Topluluk Yardımı”, insanları harekete geçmeye ve acil ihtiyaçları için yardım almaya teşvik etmeyi amaçlıyor.

Yardım İste veya Yardım Teklif Et

Konuyla ilgili konuşan Facebook Türkiye Kamu Politikaları Departmanı Başkanı Çağatay Pekyörür, şöyle dedi: “Salgının ortaya çıkmasından ve özellikle insanların sosyal mesafe kuralını uygulamaya başlamasından bu yana, birçok kişinin bağlantı kurmak ve yerel topluluklarını desteklemek için Facebook’a yöneldiğini gördük. Türkiye’de de risk grubunda olan ya da salgın ile en ön safta mücadele eden birçok insan, acil ihtiyaçlarını karşılamak ve destek almak için ‘Ev Hayat Dolu’ gibi Facebook topluluklarını aktif olarak kullanıyor. Bu durum, insanlara topluluk kurma gücünü misyonu haline getirmiş bir şirket olarak bize inanılmaz bir ilham verdi. ‘Topluluk Yardımı’ ile daha önce benzeri görülmemiş bu zor zamanlarda insanların en kolay şekilde yardım istemelerini ve yardım etmelerini sağlamayı umuyoruz. Önümüzdeki süreçte, insanların platformlarımız üzerinden en güncel bilgilere ve kendilerine yardımcı olacak içeriklere erişebilmelerini sağlamak ve onlara salgına karşı harekete geçmeleri için daha fazla yol sunmak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.”

Facebook’un, insanların ulusal ve küresel sağlık otoritelerinin en son güncellemelerine ve hastalıkların önlenmesiyle ilgili en doğru içeriklere ve uygulamalara ulaşabilmeleri adına geçtiğimiz günlerde hayata geçirdiği “COVID-19 Bilgi Merkezi” ve Facebook ve Instagram’da çıkan öğretici açılır iletiler, şimdiye kadar 1 milyardan fazla insanı sağlık kuruluşlarının sunduğu kaynaklar ile bir araya getirdi.

TT Ventures, yerli yazılım firması Virasoft’un yüzde 12,2’sine ortak oldu

Türk Telekom’un kurumsal girişim sermayesi şirketi TT Ventures, dijital patoloji alanında yenilikçi teknolojiler üreten yerli yapay zeka firması Virasoft’la güç birliği yaptı.

Türk Telekom Strateji, Planlama ve Dijital Genel Müdür Yardımcısı Barış Karakullukçu, geliştirdiği son teknoloji ürünleriyle kanser teşhisinde doğruluk oranını yüzde 60’lardan yüzde 96’lara çıkaran Virasoft’la yaptıkları iş birliğinin sektörde öncü niteliğinde olduğunu belirtti.

Yerli ve millî üretim anlayışıyla Türkiye’nin dijital dönüşümüne öncülük eden Türk Telekom, kurumsal girişim sermayesi şirketi TT Ventures ile dijital sağlık hizmetleri alanındaki yatırımlarına bir yenisini daha ekledi. TT Ventures, sağlık sektörüne yönelik yenilikçi çözümleriyle başarılı projelere imza atan yerli yazılım firması Virasoft’un yüzde 12,2’sine ortak oldu. Bu güç birliğiyle TT Ventures, Virasoft’un dijital patoloji alanındaki ürünlerinin geliştirilmesinde önemli rol üstlenecek.

Konuyla ilgili açıklama yapan Türk Telekom Strateji, Planlama ve Dijital Genel Müdür Yardımcısı Barış Karakullukçu; “2018 başında kurduğumuz, sektörün ilk kurumsal girişim sermayesi şirketi TT Ventures ile büyüme aşamasındaki yenilikçi teknoloji girişimlerine yatırım yaparak ülke ekonomisine katma değer oluşturmayı hedefliyoruz. Dijital sağlık hizmetleri, öncelikli yatırım alanlarımızdan biri. Bu kapsamda, özellikle dijital patoloji alanında geliştirdiği ürünlerle fark yaratan yerli yapay zeka şirketi Virasoft’a ortak olduk. Sağlığın ve bu alana yapılan yatırımların ne kadar önemli ve stratejik olduğunu yeniden hatırladığımız bu günlerde, sağlık sektöründe fark yaratacak proje ve girişimlerimiz devam edecek” dedi.

TT Ventures Genel Müdürü Muhammed Özhan ise iş birliği hakkında: “Sağlık, enerji ve eğitim alanlarında parlak fikirlere ve başarılı girişimlere verdiğimiz destekler doğrultusunda bugün dijital patoloji alanında hem yurtiçinde hem de yurtdışında önemli başarılara imza atacağına inandığımız Virasoft’a yatırım yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Yerli girişimleri desteklemek ve onları global pazara hazırlamak adına üzerimize düşen görevi yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi.

Orthero, sağlık personelinin maske ihtiyacı için 3D yazıcı üretim bandıyla destek oluyor

Yerli girişim Orthero, sağlık personelinin maske ihtiyacını karşılamak için 3D yazıcı üretim bandını seferber etti. Koruyucu maske üretimine destek olan ORTHERO, maskelerin aralarında İstanbul, Tekirdağ, Ankara, Bursa ve Gaziantep’in yer aldığı 12 ildeki hastanelere ulaştırılmasında önemli bir rol aldı.

Tüm Türkiye Corona Virüs salgınına karşı canla başla mücadele eden sağlık personeli için seferber olmuş durumda. Birçok kurum ve kuruluş, sağlık çalışanlarının acil ihtiyaç listesinde yer alan ürünler konusunda onlara destek oluyor. Türkiye’nin ilk yerli ve 3D yazıcı teknolojisiyle kişiye özel ortodontik şeffaf plaklarını üreten Orthero, sağlık çalışanlarının maske ihtiyacını karşılamak için 3D yazıcılarını ve üretim bandını seferber etti. İTÜ ARI Teknokent’te 50 kişiyi aşan ekibi ve üretim kapasitesiyle Türkiye’nin en büyük 3D üretim merkezlerinden birine sahip Orthero, sağlık çalışanlarının ihtiyaç duyduğu koruyucu maskeleri ücretsiz üretiyor.

Maskelerin yüzde 20’sini üretti

Konuyla ilgili konuşan Orthero Genel Müdürü Yonca Eldener, “Corona Virüs ile mücadele için üretim merkezimizi açtık ve ülkemizin bu zorlu dönemi aşması için elimizden gelen desteği veriyoruz. Türkiye’nin en büyük 3D yazıcı ile üretim kapasitesine sahip şirketlerinden biri olarak, Corona Virüs ile mücadelede ihtiyaç duyulan koruyucu maskelerin deneme üretimini gerçekleştirdik. Deneme üretiminin tamamlanmasıyla birlikte üretim sürecine geçildi. İTÜ bünyesinde bugüne kadar ihtiyacı olan sağlık birimlerine gönderilen maskelerin yüzde 20’si ORTHERO tarafından üretildi. İTÜ ve Sağlık Bakanlığı koordineli çalışarak, koruyucu maskeleri aralarında Afyon, Ankara, Bursa, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Konya, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova’nın yer aldığı illerdeki hastanelere ulaştırdı” dedi.

Farklı meslek grupları için de üretilecek

Eldener, “Bundan sonraki süreçte Corona Virüs ile mücadele sürecinde aktif olarak yer almaya ve ihtiyaçlara yönelik üretime devam edeceğiz. Öncelik sağlık çalışanları olmak üzere, farklı meslek grupları için de maske üreteceğiz” diye konuştu.

Avansas’ın bireysel sipariş veren müşteri sayısı yüzde 400 arttı

Toplum sağlığı için herkesin evde kaldığı ve sosyal izolasyonun bir sorumluluk olarak kabul edildiği bu dönemde tüketiciler, günlük ihtiyaçlarını karşılamak için eticaret sitelerine yöneldi. Vatandaşların temel gıda ürünlerini de evden çıkmadan alma ihtiyacı; Avansas’ın temizlik ve gıda kategorilerindeki ürünlerine olan talebi yüzde 70, bireysel sipariş veren müşteri sayısını ise yüzde 400 artırdı.

Corona Virüs pandemisi nedeniyle; toplum sağlığı için evde kalmanın bir sorumluluk olarak kabul edildiği bu dönemde, Türkiye’de de sosyal izolasyona riayet edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Salgının yayılımını en aza indirmek ve risk grubundaki kişileri tehlikeye atmamak için eve kapanan tüketiciler, tüm ihtiyaçlarını e-ticaret platformlarından karşılamaya başladı. Bu süreçte tüketicilerin beklentilerini en sağlıklı şekilde karşılayabilmek için satın alma davranışlarını gözlemlediklerini belirten Avansas Genel Müdürü Sedat Anak, “Ülke genelinde sosyal izolasyon uygulayanların sayısının hızla artmasıyla, daha önce hiç ‘eve teslim’ sipariş vermeyen tüketicilerde bile ciddi bir talep artışı gözlemlendi” dedi.

Temizlik ve gıda kategorilerinde yüzde 70’in, bireysel sipariş veren müşteri sayısında ise yüzde 400’ün üzerinde artış yaşandı

E-ticarette yaşanan talep artışını değerlendiren Anak, “Sektöre dair daha kapsamlı ve somut bir projeksiyon önümüzdeki günlerde ortaya çıkacaktır. Ancak bize gelen sipariş detayına bakarak şimdiden temizlik ve gıda kategorilerinde yüzde 70’in, bireysel sipariş veren müşteri sayısında ise yüzde 400’ün üzerinde bir artıştan söz etmemiz mümkün. Bu artışı ise 1 iş gününde dağıtım yapabilmemize olanak sağlayan kendi lojistik filomuza bağlıyoruz” dedi.

Anak, Avansas olarak tüketicilerin beklenti ve ihtiyaçlarını en önemli öncelikleri kabul ettiklerini belirterek, “İçinde bulunduğumuz bu süreçte gerek firmaların gerekse bireysel tüketicilerin tüm ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanıyoruz. Taleplerin oranları bize gösterdi ki, tüketicimiz bizden temel ihtiyaçlar konusunda da hizmet bekliyor. Biz de bu ihtiyaca sessiz kalmadık ve her bütçeye uygun ‘Temel İhtiyaç Paketleri’ hazırladık” bilgisini verdi.

Yerli girişim Ecording, drone’ları ile 250 bin tohum atarak #EvdeKalOrmanı kuruyor

Workup’ın 8. dönemine seçilen girişimlerden Ecording ekibi, Corona Virüs nedeniyle #evde kal hareketini desteklemek amacıyla drone’larla 22 futbol sahası büyüklüğünde alanı ağaçlandıracak. 250 bin tohumun atılacağı alan #EvdeKalOrmanı adıyla hayat bulacak.

Bahçeşehir Üniversitesi Kuluçka, Girişimcilik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (BAUICE) çalışmalarını sürdüren Ecording ekibi, Covid-19 virüsünün yayılma risklerine karşı ‘Evde kal’ hareketini desteklemek amacıyla 250 bin tohumu toprakla buluşturmaya hazırlanıyor. Daha yeşil, sağlıklı ve yaşanılabilir bir dünya bırakma yolunda farkındalık yaratmayı hedefleyen projede şirketler ve kişiler adına tohum atışı da yapılacak.

Orman Genel Müdürlüğü ve partner marka destekleriyle koronavirüs salgınını önleme kapsamında evde kalınan her gün, Ecording tarafından geliştirilen tohumlama ve ağaçlandırma yapan insansız hava araçları (ecoDrone) ile Ankara’da kurulacak olan Evde Kal Ormanı’na bir tohum topu atacak. Dünyaca ünlü teknoloji şirketlerinden Dell ve Intel’in de sponsor olduğu ve sosyal medya üzerinden yaratılacak kampanyada #EvdeKalOrmanı etiketi ile evde yapılan her paylaşım için ecoDrone’lar aracılığıyla #EvdeKalOrmanı’na bir tohum topu atışı gerçekleştirilecek.

Evde Kal Ormanı Projesi ile ilgili açıklamalarda bulunan Ecording’in kurucusu Mert Karslıoğlu, “Bugünlerde sağlığımızın ve sevdiklerimizin benzersiz kıymetini bizlere fazlasıyla hissettiren günlerden geçmekteyiz. Tüm bunların yanı sıra insanlık olarak; dünyamızın, yaşamımızın ve doğamızın üzerindeki rolümüzün önemini de daha fazla kavramaktayız. Ecording olarak bu süre aralığında devam eden çalışmalarımızın belirli bir kısmını durdurup, koronavirüs ile mücadele için çözümler üretmeye başladık. Marka olarak en büyük avantajlarımızdan biri, hali hazırdaki ağaçlandırma çalışmalarını insansızlaştırıyor olmamızdır. Bu sebeple #EvdeKalOrmanı projesi ortaya çıkmış olup, insanları virüsün yayılım risklerine karşı önlem olarak tavsiye edilen sosyal izolasyonun teşvik edilmesinin sağlanması amaçlanmıştır” ifadelerini kullandı.

Bireysel ve kurumsal çevre bilincini ve farkındalığını arttırmaya yönelik çalışmalar yapan ve buna yönelik çevre teknolojileri geliştiren bir sosyal girişim olan Ecording; geliştirilen ecoDrone adlı insansız hava aracı ağaçlandırmaya hızlı ve teknolojik bir alternatif oluşturuyor. Gövdesinde bir depo ve tohum topu atıcısının bulunduğu droneların yaptığı iş, ulaşılması zor alanlara havadan tohum topu atışları gerçekleştirmek. ecoDrone’lar her uçuşunda 15 dakika havada kalıyor ve 2 hektarlık alana, öngörülen sıklıkta ve sürede 2500 tohum topu atışı gerçekleştirebiliyor. Tohumların atışı gerçekleştirilen yüzeye yapışıp tohumun tutunmasını sağlayacak bir karışım ve içindeki tohumdan oluşan tohum topu atışlarını gerçekleştiriyor. Tohum toplarının üretimi iklim değişikliğinden kaynaklı gelir eşitsizliği yaşayan kadınlar tarafından gerçekleştiriliyor ve böylece hem kadın istihdamına destek sağlanıyor hem de iklim değişikliğiyle toplu olarak mücadele ediliyor.

“Türkiye’nin ve dünyanın karbon emisyonunu azaltmak için mücadele ediyorlar”

Ecording, perakende sektöründe satılan her ürün veya hizmet için tohum topu atıp, Ecording etiketli satılan ürün modelini geliştirmeye ve her sektörden marka ve kurumla bu çalışmayı amaçlıyor. Şirket, kısa vadede ağaçlandırmayı kurum, dernek ve şirketlerle bağımsız bir model üzerinden gerçekleştirmeyi, uzun vadede ise işbirliği içinde olduğu ihracatçı ve global partner firmalarla yurtdışı pazarına açılmayı hedefliyor. Bu, Türkiye’nin ve dünyanın karbon emisyonunu azaltmak anlamına da geliyor. Ecording, ayrıca 2 yıldır her bir sosyal medya takipçisi için ağaçlandırılması gereken alanlara bir tohum topu atışı gerçekleştirerek çevre farkındalığı yaratıyor.

Bankalararası Kart Merkezi, kullanıcıları Corona Virüs dolandırıcılarına karşı uyarıyor

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınıyla birlikte, dolandırıcılık faaliyetlerinde de yeni yöntemler ortaya çıkmaya başladı. İnsanların korku, endişe, merak gibi duygularını istismar eden dolandırıcılar; koronavirüs için bağış toplama, sahte siteler üzerinden hijyen ürünleri satma gibi bahaneler kullanıyor.

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) ve siber güvenlik uzmanları kullanıcıları dolandırıcılara karşı daha dikkatli olmaları konusunda uyarıyor.

Dolandırıcıların kullandığı yeni yöntemler

  • Kendilerini banka çalışanı gibi tanıtabilirler

Telefonla ya da sahte sosyal medya hesapları üzerinden sizinle iletişime geçerek; faiz indirimi, borç öteleme, aidat iptali gibi birtakım vaatlerle bankacılık ve kredi kartı bilgilerinize erişebilir, sizi sahte internet sitelerine yönlendirebilir, sizden şifre ve kişisel bilgilerinizi talep edebilirler.

  • Koronavirüs salgınını kullanabilirler

Sahte siteler üzerinden eldiven, maske, dezenfektan, kolonya vb. ürünlerin satışını yaparak, şifre ve kişisel bilgilerinizi almak isteyebilirler.

  • Bağış talep edebilirler

Salgını fırsat bilen dolandırıcılar yardımseverlik duygularını istismar ederek sosyal medya üzerinden yardıma muhtaç kişiler için “yardıma muhtaç kişiler var”, “acil yardım fonu oluşturuldu” gibi söylemlerle bağış toplama çağrısı yapabilirler.

Dikkat!

Finans kuruluşları güvenlikle ilgili her türlü önlemi alsa da kişisel verilerin güvenliğiyle ilgili özellikle kullanıcıların dikkatli olması gerekiyor. Çünkü ülkemizdeki dolandırıcılığın yüzde 86 gibi büyük bir bölümü, sosyal mühendislik yöntemleriyle yani kullanıcıların duygularına hitap eden yöntemlerle yapılıyor. Dolayısıyla dolandırıcılığa karşı tedbir alma konusunda en büyük iş kullanıcılara düşüyor.

Siber güvenlik uzmanlarından 6 tavsiye

  • Mesaj ve e-postalardaki linkleri kontrol etmeden tıklamayın.
  • Koronavirüs ile ilgili sahte sitelere, kampanyalara ve reklamlara karşı dikkatli olun.
  • Koronavirüs salgınına yönelik bağışlarınızı devlet kurumlarına yapın.
  • Banka veya devlet kurumlarından yapıldığı iddia edilen aramalarda arayan numaranın doğruluğunu internetten teyit edin.
  • Şifrelerinizi, kişisel ve finansal bilgilerinizi kimseyle paylaşmayın.
  • İki adımlı doğrulama özelliğini destekleyen internet sitelerinden alışveriş yapmayı tercih edin.

Turkcell’in ödeme platformu Paycell, Mart ayında tüm zamanların en büyük hacmine ulaştı

Ödeme alışkanlıkları dijitalleşen Türkiye, yeni nesil ödeme platformu Paycell’in sunduğu çözümlere Mart ayında yoğun ilgi gösterdi.

Mart ayında Paycell üzerinden geçen ödeme işlemlerinde tüm zamanların en büyük hacmine ulaşırken, Paycell Mobil Ödeme, kurum faturaları ödeme adedi ve Paycell Kart kullanım hacminde rekor kırdı.

Yerli ödeme platformunda Mart ayında gerçekleşen işlem hacmi, 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 146 artarken, bu artışta kullanıcıların dijital içerik harcamalarının artışı ve ödeme işlemlerini evden yapmak istemeleri etkili oldu.

Kullanıcılara Turkcell hatlarına yansıtarak ödeme imkanı sunan Paycell, anlaşmalı üye iş yerlerinde banka kartına ya da kapıda ödeme işlemine ihtiyaç duymadan alışveriş yapmayı ve ücreti faturaya yansıtma servisi sağlıyor. Özellikle dijital içerik alışverişlerinde yoğun kullanılan faturadan ödeme deneyimi, Paycell’in anlaşmalı olduğu n11.com başta olmak üzere popüler hale geldi. Mart ayında hiçbir temasa gerek olmadan ödeme yaptırabilme imkanı sunduğu için tercih edilen mobil ödemede hacim, geçen seneye göre yüzde 74 oranında arttı.

Paycell hem uygulaması üzerinden hem de Turkcell mağazalarından kurum faturalarının ödenmesine yönelik bir servis de veriyor. Bu kategoride fatura ödeme işlem adedi geçen yılın aynı zamanına göre yüzde 151, fatura ödeme hacmindeki artış ise yüzde 217 olarak artış gösterdi.

Özellikle banka müşterisi olmayan kişiler ile 18 yaşın altındaki nüfusa kart kullanabilme imkanı sunan Paycell Kart’ın işlem hacmi de internet üzerinden yapılan alışverişlerin artmasıyla beraber yüzde 54 yükseldi.

“Ödeme alışkanlıklarımız dijitalleşiyor”

Turkcell Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri Genel Müdürü Melike Kara, Paycell’in sunduğu çözümlerle her geçen gün daha fazla kişiye ulaştığını söyleyerek şöyle devam etti: “Tüm alışkanlıklarımız gibi ödeme alışkanlıklarımız da değişerek dijitalleşiyor. Özellikle bu günlerde hepimiz daha az temas ile yaşamanın koşullarını öğreniyoruz. Nakit para ve herkesin dokunduğu POS cihazlarından şifre girme işlemleri gibi temas gerektiren ödeme yöntemleri yerini tamamen temassız, telefonlarımız üzerinden çalışan ödeme yöntemlerine bırakıyor. Paycell olarak tam da bu noktada yıllardır teknoloji altyapımız ve yenilikçi ürünlerimizle nakitsiz topluma geçiş için yatırım yapıyoruz. Müşterilerimiz Paycell platformu üzerinden birçok ödeme işlemini evlerinden çıkmadan yapabiliyor. Bu yenilikçi bakış açımız tüm zamanların en yüksek işlem hacmine ulaşmamızı sağladı. Bu yükseliş trendimiz önümüzdeki dönemde de devam edecek.”

Kara kullanıcıların Turkcell faturasına yansıtarak ödeme yapabilmelerini sağlayan servislerinin, banka müşterisi olmayan ya da kart kullanmayan bireyler için önemli bir hizmet olduğunu belirterek “Daha çok e-ticaret ve dijital içerik alışverişlerinde kullanılan mobil ödeme ile üye işyeri sayımızı artırarak daha çok yerde müşterilerimize bu hizmeti götürebilmek için çalışıyoruz. Paycell olarak yakın gelecekte üye işyerlerimizde sunacağımız QR kod ile ödeme sayesinde temassız bir ödeme deneyimi de sunmaya başlayacağız” dedi.

Cambridge merkezli sağlık girişimi ElevateBio, 170 milyon dolar yatırım aldı

Tüm dünya için zorlayıcı geçen bu zamanlarda ekonomik belirsizlik sürmesine rağmen yatırımlar durmuş değil. Cambridge merkezli girişim ElevateBio, 170 milyon dolar Seri B yatırım aldı.

Halihazırda yatırımcıları arasında F2 Ventures, MPM Capital, EcoR1 Capital, Redmile Group ve Samsara BioCapital bulunan ElevateBio; The Invus Group, Surveyor Capital, EDBI ve Vertex Ventures gibi isimleri de yatırımcıları arasına ekledi.

Resmi olarak halka arzı henüz bir seneyi geçmemiş olan ElevateBio, yeni hücresel ve genetik terapiler üzerine uzmanlaşırken her biri belirli bir iyileştirici yaklaşımın geliştirilmesine ve üretilmesine adanmış portföyü altında yeni şirketler yaratarak çalışmaya devam ediyor. Aldığı son yatırım ile ElevateBio topladığı yatırımı 300 milyon doların üzerine çıkararak, geçen yıl İsviçre Yatırım Bankası UBS’NİN Onkoloji etki Fonu liderliğindeki 150 milyon dolarlık bir seri a turunu geride bıraktı.

Massachusetts’te tamamlanmak üzere olan 140.000 metrekarelik bir alanı tamamen Ar-Ge çalışmalarına ayıracak şirketin, özellikle kök hücre transplantasyonları ortaya çıkan virüslerle mücadele için T-hücresi immünoterapisi üzerine başlattığı AlloVir klinik çalışmalarının son aşamalarında. Son olarak, aynı zamanda T-hücresi tedavilerini kullanarak kök hücre ile ilgili hastalıkların tedavisine yardımcı olmayı amaçlayan HighPassBio adlı başka bir şirket kurdu.

Tüm bunlar olurken hepimizin birinci gündemi olan COVID-19’u ihmal etmeyen ElevateBio, bünyesindeki AlloVir, T-hücresi iyileştirmesi üzerine olan araştırmasını, hastaların bağışıklık sistemini COVID-19’a karşı güçlendirmek üzere genişletti.

Akakçe, esnafların platform üzerinden sipariş almasını sağlayacak

Tüketiciye mümkün olan bütün fiyat seçeneklerini sunmayı hedefleyen Akakçe, dijital gücünü dağıtım yapabilecek olan tüm yerel esnafın hizmetine sundu. Böylece esnaf, kendi bölgesinde dağıtım yapabilecek ve o bölgedeki siparişleri kendisine yönlendirebilecek.

Akakçe yeni başlattığı proje ile bakkal, market, eczane, petshop gibi dağıtım yapabilecek tüm yerel esnaf ile çalışmayı hedefliyor. Bunun için bir başvuru sayfası oluşturan Akakçe, kaydını yaptıran yerel esnafı da listelerine dahil ederek ücretsiz sipariş almasını sağlayacak.

“Bugünler içindir Akakçe!” sloganıyla hareket ederek küçük perakende esnafının zor günlerinde önemli bir misyon üstlendiklerini belirten Akakçe Genel Müdürü Koray Karataş, “COVID-19 salgını nedeniyle ticaretin olumsuz etkilendiği bir dönemde, işleri azalan bakkal ve market gibi yerel satıcıları da güçlü sipariş ağımıza ekleyerek, bu zor günleri hep birlikte atlatmak için çalışacağız. Salgın nedeniyle fiziken el ele veremediğimizden, dijital dünyada güç birliği yaparak tüm zorlukların üstesinden birlikte geleceğiz” dedi.