Ana Sayfa Blog Sayfa 743

Türk Lirası ile desteklenen kripto para BiLira, Kyber Network ile entegrasyonunu duyurdu

Ethereum ağı üzerinde Türk Lirası ile desteklenen ilk stabil kripto para birimi olan BiLira, DeFi yani Decentralised Finance ekosistemindeki en önemli aktörlerden biri olan Kyber Network ile entegrasyonunu duyurdu.

Kişi ya da merkezi olmayan çeşitli kripto yatırım platformlarınca muhafaza edilen token’ların Ethereum blokzincirinde sorunsuz ve güvenli şekilde takasının gerçekleştirilmesine aracılık eden likidite protokolü olan Kyber Network ile iş birliği gerçekleştiren BiLira, kullanıcılarına kendilerine ait BiLira’ların kolayca takas edilebilmesi için önemli bir imkan sağlıyor. BiLira ayrıca, DeFi ekosisteminde yer alan önemli markalar ile de yakınlaşma yolunda önemli bir adım atıyor.

Kyber: Merkeziyetsiz Finans – DeFi ile Köprü

Geleneksel merkezi kripto borsalarından farklı olarak Kyber Network, Ethereum ağı üzerinde kişiler arası ve aracısız token al-sat imkânı sunan belli başlı platformlardan biri olma özelliği taşıyor. DeFi ekosisteminde yer alan bir çok platformun birbiri ile etkileşimi noktasında köprü vazifesi gören ve bu yönü ile sık başvuru adresi haline gelen Kyber, 2018 yılında gerçekleşen 70 milyon dolarlık işlem hacmini 2019 yılında 390 milyon dolara çıkartmış durumda.

Kyber Network ile BiLira arasında Mayıs ayı itibari ile yapılan iş birliği sayesinde BiLira kullanıcıları; Argent benzeri mobil kripto cüzdanlarında bulunan BiLira’larını Kyber üzerinde listelenen diğer token’larla tek tuşla takas edebilecek. Likidite sağlayıcı olma özelliği ile birçok yabancı DeFi projesinin de entegre olduğu Kyber, BiLira ve kullanıcıları için DeFi dünyasına açılan önemli bir kapı görevi görecek.

BilLira kullanıcıları, BiLira’nın Kyber Network’üne dahil olması sayesinde;

  • Mobil kripto cüzdanlarında bulunan BiLira’larını hızlı ve güvenli bir şekilde farklı kripto para birimlerine dönüştürebilecek ve/veya değiştirebilecek.
  • DeFi dünyasının ayrıcalıklı türev ürünlerine erişebilecek.
  • 94’ten farklı Kyber Network tarafından geliştirilen uygulama dünyasına tek tuşla adım atabilecek.

Kyber Network CEO’su Loi Luu konu hakkında “BiLira Teknoloji şirketi, bu entegrasyon ile BiLira token’larına likidite desteği sağlarken, BiLira kullanıcılarına Kyber’in DApp ekosisteminin kapılarını açıyor. BiLira’nın Türkiye’deki kullanıcılarını merkeziyetsiz web’e ve finansa bağlama misyonunu desteklemekten memnuniyet duyuyoruz” açıklamasını yaptı.

Kullanıcılarına sadece güvenli token transferi hizmeti değil, tek tuşla DeFi ekosistemine bağlanmalarını sağlayacak tüm gelişmeleri yakından takip eden BiLira, itibari-teminatlandırılmış yaklaşım sunarken; çoklu üyelerden oluşan ağ ile çoklu likidite ve rezerv sağlamayı hedefliyor. Ters ibraz riski bulunmayan stabil kripto para birimi olarak geliştirilen BiLira sahip olduğu teknolojisinin odağına şeffaflığı koyuyor. Bu şeffaflık sayesinde tüm hareketlerin halk tarafından istendiği an takip edilmesi sağlanıyor.

Eren Bali’nin de kurucuları arasında olduğu Carbon Health, 26 milyon dolar yatırım aldı

Türk girişimci Eren Bali’nin de kurucuları arasında olduğu sağlık hizmeti girişimi Carbon Health, B Serisi turda 26 milyon dolar daha yatırım aldığını açıkladı. Haziran 2019’da Brookfield Asset Management liderliğindeki B Serisi turda 30 milyon dolar toplamıştı.

Eren Bali, Greg Burrell ve Tom Berry tarafından kurulan Carbon Health’in diğer yatırımcıları arasında Javelin Venture Partners ve Bullpen Capital de bulunuyor.

Mevcut yatırımcı DCVC’nin yeni fonu, şirketin COVID-19 salgını sırasında test ve bakıma odaklanması nedeniyle işletmenin çalışan sayısını 100 çalışandan 300’e çıkarmasına yardımcı oldu.

Eren Bali, şirketin Mart ayı başlarında, ortaya çıkan COVID-19 salgınının ön saflarında yer alması gerektiğine karar verdiği süre zarfında B Serisi yatırım turunda ek bir yatırım ile devam etmeye karar verdiğini söyledi.

Ayrıca Bali “Ayrıca piyasada iyi bir oyuncu olmak istiyorsak, sermayemizi güçlendirmemiz gerektiğini de fark ettik” dedi.

Carbon Health, hızlı bir COVID-19 testi ile Körfez Bölgesi’ne hizmet vermek üzere bir mobil test kliniği kurdu. Şirket, 12.000’den fazla COVID-19 testini tamamladığını açıkladı. Şirket, Amerika Birleşik Devletleri’nde 16 eyalette sanal bakım hizmetlerini sunuyor ve yaz aylarında bu sayıyı artırmayı planlıyor.

Telehealth, Mart ayında COVID-19 salgınının başlangıcından bu yana ciddi bir oranda artış yaşadı. Hastane hastanelerinden kaçınmak isteyen hastalar ile birçoğu konsültasyon ve bakım için tele sağlık hizmetlerine başvurdu.

Girişim, Mart ayında evde bir COVID-19 testi yapmaya başlamıştı, ancak U.S. Food and Drug Administration (FDA), evdeki numune koleksiyonlarının acil kullanım izni kapsamında olmadığını söyledikten sonra hizmeti duraklattı. Hizmet beklemeye alındığından dolayı hiçbir hasta sonuç alamadı. Carbon Health’in laboratuvar ortağı Curative Labs, kısa süre önce FDA’dan acil kullanım izni aldı ve evde testler hastalar için mevcut olmadan önce ek onaylar için ajansla birlikte çalışıyor.

Online video eğitim platformu Vidobu’nun kullanıcı sayısı 1 milyona ulaştı

Yüz binlerce kişinin ‘uzaktan çalışma’ yöntemiyle işlerine devam etmesi geliyor. Yaklaşık iki aydır evde olan çalışanlarının kişisel gelişimlerine destek vermek, aynı zamanda da eğlenceli ve bilgilendirici içeriklerle onları beslemek isteyen şirketler, uzaktan eğitime büyük ilgi gösteriyor.

Yaklaşık 1 milyon kullanıcıya ulaşan, online video eğitim platformu Vidobu’nun; kişisel gelişim, mesleki gelişim, bilişim teknolojileri ve hobi gibi kategorilerde sunduğu eğitimlere, son iki aylık dönemde gösterilen talep ikiye katlandı. Vidobu Kurucusu ve Yöneticisi Hakan Çamoğlu, “bu dönemde mevcut müşterilerine verdikleri hizmetlerin kapsamını çok daha genişletirken, birçok yeni firmayla da iş birliğine başladıklarını” söyledi.

“Hobi” ve “Sağlık” eğitimi de ilgi görüyor

Uzaktan eğitimin çok büyük bir verim ve tasarruf sağladığını belirten Çamoğlu, ” Vidobu olarak misyonumuz; yüksek kalitedeki eğitimlerin herkes tarafından, her yerden ve düşük maliyetle erişilebilir olmasıdır. Bu misyonumuz doğrultusunda yüzlerce eğitmenle ürettiğimiz 12,000 üzerinde Türkçe video eğitim setini, devamlı geliştirdiğimiz kapsamlı içerik ölçümleme yönetim altyapısı ve teknolojisini çok ekonomik bedellerle kullanıcılarımıza sunuyoruz. Şu an yaşadığımız süreçte bize uzaktan eğitimin ne kadar etkili ve verimli olduğunu, hayatımızın ayrılmaz bir parçası olması gerektiğini öğretti” dedi.

Son dönemde özellikle kişisel gelişim, uzaktan çalışma, stres yönetimi, sağlık başlıkları altındaki eğitimlerin çok büyük ilgi gördüğünü vurgulayan Çamoğlu, “Uzaktan eğitimde şirketler artık sadece çalışanlarının zorunlu eğitimlerini değil, özel yaşantılarını da etkileyecek eğitimler vermeyi tercih etmektedir. Çalışanların ilgisini artırmak için özellikle hobi, sağlık, aile gibi eğitim içerikleri büyük önem taşımaktadır ve buna ilgi gitgide artmaktadır. Oryantasyon eğitimleri gibi işe yeni başlayan herkese tek tek anlatılması gereken konuların, uzaktan eğitim içeriği olarak hazırlanıp sunulması çok büyük bir zaman ve insan kaynağı tasarrufu sağlamaktadır. Aynı zamanda bu şekilde anlatılan konularda da bir standart yakalanmış olmaktadır” diye konuştu.

Vidobu her yıl yüzde 100’ün üzerinde büyüyor

Kendisi de bir eğitimci olan Hakan Çamoğlu’nun 2009 yılında kurduğu Vidobu, 2013’te Mynet grubuna katılarak büyük bir ivme yakaladı. Bireysel pazar dışında kurumsal pazara ve üniversitelere giriş yaparak, günümüzde uzaktan eğitim pazarında güçlü bir konuma ulaştı. Yüzde 100 yerli sermaye ve Türkçe içeriklerle Türkiye’nin en geniş video eğitim kütüphanesine sahip olan Vidobu, tüm eğitimleri kendi stüdyolarında uzman eğitmenlerle hazırlıyor; hem içerik hem de çekim ve prodüksiyon kalitesiyle ciddi bir fark yaratıyor. 2019 başından itibaren de İngilizce eğitim içerikleri üretmeye başlayarak global oyuncu olma yolunda ilerliyor.

1907 Fenerbahçe Espor takımı, Vodafone FreeZone Şampiyonluk Ligi kış mevsimi şampiyonu oldu

Vodafone FreeZone Şampiyonluk Ligi’nde Kış Mevsimi Finali nefesleri kesti. Kıran kırana bir rekabete sahne olan heyecanlı lig dönemi sonrası finale kalmayı başaran 1907 Fenerbahçe Espor ve fastPay Wildcats’in karşı karşıya geldiği Kış Mevsimi Finali’nde vadiden zaferle ayrılan taraf 3-0’lık skorla 1907 Fenerbahçe Espor oldu.

“Espor ruhuna uygun; centilmence ve tutku dolu mücadele için her iki takımı da kutluyorum.”

Riot Games Türkiye Ülke Müdürü Erdinç İyikul, Vodafone FreeZone Şampiyonluk Ligi Kış Mevsimi’ni finale yakışır bir mücadele ile geride bıraktıklarının altını çizdiği konuşmasında şu değerlendirmelerde bulundu:

“Öncelikle zorlu bir sezonun ardından finale kadar gelmeyi başaran iki takımımızı da yürekten tebrik ediyorum. Heyecanlı ve coşkulu bir final mücadelesini bugün hep birlikte izledik ve esporun güzelliklerine, takım oyununa, mücadele ruhuna bir kez daha şahit olduk. Sezon boyunca heyecanlı ve sürprizlerle dolu bir lige tanıklık etmiştik. Finalde ise takımlarımız her sezon olduğu gibi bu sezonda da centilmence ve tutkuyla mücadele ederek hepimize kaliteli bir Kış Mevsimi Finali yaşattılar. Bu zorlu mücadeleden kupayla ayrılan 1907 Fenerbahçe’yi kutluyorum. Ekranları başında bu keyifli finali bizlerle paylaşan tüm izleyicilere de ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Bu çoşku dolu mücadelenin, yaşadığımız şu zor günlerde espor severlere bir nebze olsun heyecan ve keyif verdiğini umut ediyorum. Riot Games Türkiye olarak, en kısa sürede takımlarımız ve taraftarlarımızla kucaklaşabildiğimiz, daha güçlü bir espor ekosistemi için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.” dedi.

Kış Mevsimi Finali’ni değerlendiren Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, şunları söyledi:

“Vodafone FreeZone olarak, esporun en büyük destekçilerinden biri olmayı sürdürüyoruz. Türkiye’nin en büyük profesyonel espor ligi Vodafone FreeZone Şampiyonluk Ligi’ne 3 yıldır destek veriyoruz. Espor pazarına bugüne kadar yaklaşık 13 milyon TL’lik yatırım yaptık. Yaptığımız kampanyalar ve tanıtımlarla 14 milyon kişiye ulaştık. Espor alanında 2022 yılının sonuna kadar toplam yatırımımızın 30 milyon TL’ye ulaşmasını planlıyoruz. Salgın nedeniyle bu yıl ilk kez Kış Mevsimi Finali sadece online olarak oynandı ve yayınlandı. Final, ekranları başındaki binlerce gencimizin katılımıyla büyük bir heyecan ve coşku içinde geçti. Bu online deneyimin Vodafone FreeZone Şampiyonluk Ligi tarihinde önemli bir dönüm noktası olacağına ve lige yeni açılımlar getireceğine inanıyoruz. Birinciliği kazanan 1907 Fenerbahçe Espor takımını kutluyoruz. ‘En Değerli Oyuncu’ ödülüne hak kazanan Blue’yu da ayrıca kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. Vodafone FreeZone olarak, gençlerin oyun ve espor tutkularını en üst seviyede yaşamasına olanak sağlamaya devam edeceğiz.”

Vodafone FreeZone Finalin En Değerli oyuncusu ödülü, seri boyunca rakiplerine Vadi’yi dar eden orta koridor oyuncusu Blue’ya verildi.

Yasal e-imza platformu Leafinbox’ın yeni adı etikimza oldu

Sizlerle ilk kez Workup’ın ikinci dönemine seçilen girişim olarak tanıttığımız e-imza destekli elektronik belge yönetimi platformu Leafinbox, kurucu ortağı Erhan Tahminciler‘den aldığımız bilgi doğrultusunda isim değişikliğine giderek etikimza oldu.

Tahminciler platformun isim değişikliği kararını ülkemizde geçerli 5070 sayılı güvenli elektronik imza kanununun uygulanması ve e-imzanın teknik (PKI-Public Key Infrastructure) kullanımdan kaynaklanan farklılıklardan dolayı aldıklarını ifade etti.

İki markanın web sitesi de şu an aktif ancak Leafinbox markası yaklaşık 15 gün daha devam edecek, sonrasında sadece etikimza olarak devam edecek.

Özellikle Amerika ve İngiltere gibi Anglo-Sakson hukuk sisteminin aktif olduğu ve bir çok konuda beyan esas üzerinden gidildiği için e-imza uygulamalarında da farklılılar bulunmakta olduğunu ifade eden Tahminciler, pazarda yaygın olarak kullanılan bu ülkelerdeki uygulamalarda elektronik belge üzerine bilgisayar, tablet ve telefon gibi ekranlar üzerinden fare ya da parmak ile görsel imza yapılarak süreçlerin yasal olarak kabul gördüğünü ifade etti. Biyometrik imza diye tarif edilen baskı-basıncı anlayabilen özel bir tablet ve kalem ile de çeşitli uygulamalar bulunmaktadır. Şuan için bu uygulamaların Türkiye’de yasal bir geçerliliği bulunmadığından 5070 sayılı elektronik imza kanununa uygun olarak çalışan e-imza (USB Token) veya mobil imza (SIM üzerine sertifika yüklenen) ile yasal imzalama işlemleri yapılmaktadır.

Bu yüzden isim değiştirerek etikimza olarak yoluna devam etme kararı aldı. Platformun çekirdeğinde tamamen yerli ve milli olarak geliştirilen e-imza (PKI) API’si yer alıyor. Bu sayede e-imza ve mobil imza atmada yaşanan bir çok teknik süreci en pürüzsüz şekilde yönetebiliyor.

İmzalama sırasında Linux işletim sistemi hariç JAVA kurulumuna gerek olmadan çalışıyor. Windows işletim sistemleri için Chrome, Firefox ve Opera eklentileri ve bunlara ek olarak macOS işletim sistemli bilgisayarlar için Safari eklentisi üzerinden gerçekleşmektedir. Türkiye’de hizmet veren 3 operatörün (Turkcell, Vodafone, Turk Telekom) mobil imza servisleri ile entegre olarak çalışan platform mobil imza aboneliği olan kullanıcılar içinde kolay bir şekilde imza atmalarına olanak sağlamaktadır.

Etikimza içerisinden PDF imzalama (PadES LTV) ve genel imza (CadES XLong) seçenekleri ile standart olarak tüm imzalama işlemlerinde yasal zaman damgası kullanılarak e-imza atılabildiğini ifade eden Erhan Tahminciler ek olarak platformu aktif olarak kullanan 456 adet firmanın yer aldığını ve günlük ortalama 1000 adet dokümanın imzalanmasına aracılık ettiklerini belirtti.

Platformun restful yapısı ile çalışan etikimza API arayüzüde bulunmaktadır. Bu sayede çeşitli uygulamalardan (SAP, CRM, Salesforce yada şirket içi geliştirilen vb.) yapılan entegrasyon ile etikimza arayüzünü kullanmadan imza süreçleri başlatabilmeyi ve başlatılan süreçleri yönetebilmeyi kolay bir şekilde sağlamaktadır.

Erhan Tahminciler, platformu içerisinde yer alan müşteriler en çok e-imzalı banka talimatları, şirket yönetim kurulu kararları, sözleşmeler ve ıslak imza gerektiren çeşitli raporların imzalanmasında kullanmaktadırlar.

Blog oluşturarak nasıl gelir elde edebilirsiniz?

İnternetin günden güne daha ulaşılabilir bir kaynak olmasının ardından artık her türlü ihtiyacımızı internet sitelerinden görebildiğimiz günlere geldik. İlk zamanlarında sadece bilgiye erişim kaynağı olarak kullanılabilen internet, bugün yeme-içmeden her türlü bankacılık işlemine ve istediğimiz ürünlere kadar ulaşabildiğimiz şeylerin sınırı olmadığı bir mecradır.

İnternet artık hayatımızın vazgeçilmez ihtiyaçlarından biri haline gelmiştir. Bu durum da aradığımız bir şey olduğu zaman ilk başvuru kaynağımızın internet olmasını sağladı.

Ayrıca internet sayesinde insanlar için yeni bir sosyalleşme şekli ortaya çıkmıştır. İnternetin kullanıldığı sosyalleşme araçları her ne kadar ilk etapta sosyal medya platformları gibi görülse de bilgi ve tecrübelerimizi insanlarla paylaştığımız blog siteleri de belli konularla ilgilenen insanlar için vazgeçilmez bir sosyal mecra halini almıştır.

Blog sitelerinde bilgi paylaşan insanların amacı geniş takipçi kitlelerine ulaşmaktır. Geniş takipçi kitlesine ulaşmak demek bir yerden sonra bu takipçi kitlesinin gücünü kullanarak gelir kaynağı da demektir.

Yani esasen blog açarak nasıl para kazanırım sorusunun cevabı açacağınız blog sitesine takipçi çekmekten geçmektedir. Bunun için de kısaca takipçi çekme kaynaklarından bahsederek blog reklamcılığının püf noktalarını ele almak istiyoruz. Dilerseniz başlayalım.

Blog sitesinin teknik altyapısında dikkat edilmesi gerekenler

Elbette ki sitenizle belli bir kitleye ulaşmak için her şeyden önce üzerinde çalıştığınız şeyin bir internet sitesi olduğunun bilinciyle teknik altyapısını mümkün olduğunca düzgün oluşturmaya çalışmalısınız.

Burada teknik altyapıyı düzgün oluşturmadan kastımız sitenize ulaşan kullanıcıların bu siteyi kolay bir şekilde ziyaret edebilmesi, hızlı ulaşımı gibi konulardır. Ayrıca bu sitenin nasıl kurulacağı da elbette ki kafalarda olan bir diğer soru işaretidir.

Domain ve hosting ile ilgili tercihler

Blog sitesi kurmak için öncelikle bir alan adı ve bu sitenizde yayınlayacağınız verilerin barındırılacağı sunucuya ihtiyaç duyacaksınız.

Alan adını bu işlem için hizmet veren firmalardan internet üstünden satın alabilirsiniz.

Sunucu içinse elbette ki kendi elinizde varsa bunları kullanabilirsiniz. Ancak bu hem yüksek maliyetli hem de ciddi derecede teknik bilgi gerektirdiğinden bu işlemi sizin yerinize kendi sunucularından yapan firmalardan sunucu kiralayarak çözebilirsiniz. Bu işlemin teknik adı hosting işlemidir.

Bu işlemi örneğin, piyasadaki pek çok firmadan biri olan Hostinger hosting hizmeti alarak gerçekleştiriyorsunuz diyelim. Burada özellikle hostingi alırken dikkat edilmesi gereken nokta sitenizin hızında yaşanabilecek olumsuzluklara karşı yüksek hızlı ve kaliteli bir sunucu paketi tercih etmektir.

Sitenizin ilerideki potansiyelini düşünerek ona göre bir sunucu kiralamanızı tavsiye edebiliriz. Ne kadar yüksek özelliğe sahip bir sunucu paketi kiralarsanız sunucu ücretinin de o kadar yüksek olduğunu da ekleyelim.

Site uyumluluğu

Sitenizin teknik olarak uyumluluğuyla kastettiğimiz şey özellikle sitenizin arama motorları ve sosyal medya siteleri ile uyumluluğudur.

Örneğin; sitenize Youtube’den video eklenemiyorsa, Facebook, Twitter veya İnstagram gönderileri orijinal halleriyle etkileşim alacak şekilde sitenizde yayınlanamıyorsa sitenizin sosyal medya desteği düşük kalacak ve sosyal medya siteleri üzerinden kullanıcı kazanma şansınız olmayacaktır.

Ayrıca sitenizin teknik olarak arama motorlarına tam uyumlu olmasını sağlamalısınız. Sitenize girdiğiniz bir içeriğin kısa süre içerisinde arama motorları tarafından bulunması demek o içeriğin sizin için potansiyel trafik kaynağı olması demektir. Bu yüzden arama motorları ile sitenizin ilişkisini yüksek tutmalı ve sitenizin özellikle dünyanın en çok kullanılan arama motoru olması sebebiyle Google ile uyumunu iyi sağlamalısınız.

Site içerik üretiminde dikkat edilmesi gerekenler

Sitenizin teknik altyapısını kullanıcı odaklı yapmanızın ardından siteye üreteceğiniz içeriklerin de yine kullanıcı odaklı olmasına dikkat etmelisiniz.

Tabi ki burada çok ilgi çeken ancak bilginiz olmayan konularda içerik üretmenizi kastetmiyoruz. Elbette ki bilgi düzeyinizin iyi olduğu ve insanların okuyarak kendilerine bir şeyler katacakları kendi alanınızda içerik üretmeniz gerekmektedir.

Ancak alanınızda üreteceğiniz konu araştırmasını iyi yapmalısınız.

İçeriği üretirken şu noktalara dikkat etmeniz içeriğin kalitesini arttıracaktır.

  • İçeriğinizi yazmaya başlamadan önce mümkün olduğu müddetçe planını yapın. Özellikle içerik üretmeye başladığınız ilk zamanlarda bu planlamayı yazılı olarak yapmanız faydalı olacaktır. Zaman içerisinde tecrübe kazandıkça planı kafanızda oluşturmaya da başlayabileceksiniz.
  • İçeriğinizi mümkün olduğu kadar çok başlık altında detaylandırarak yazmaya çalışın. Hele ki başlıksız bir şekilde yazdığınız çok detaylı içerikler kullanıcıyı okurken yoracaktır. Bu yüzden detaylı içerik yazın ve bunlara ekleyebildiğiniz kadar çok başlık ekleyin.
  • İçeriklerinizde önemli noktalardan bahsederken kolay okunmasını sağlamak için madde işaretlerinden tıpkı benim şimdi faydalandığım gibi faydalanın. 🙂
  • İçeriklerinizde kullanabildiğiniz kadar bol görsel kullanın. Anlaşılması güç bir konu varsa bu konuyu açıklamak için görsel kullanmaya gayret gösterin. İnsanların bazı konuları görsel olarak çok daha kolay algılayabildiğini unutmayın.
  • İçeriğinizde mümkün olduğu kadar çok paragrafın olmasını sağlayın. Zira uzun paragraflar bir yazının okunmasını zorlaştırır. Yazınızı bölebildiğiniz kadar çok paragrafa bölün ki daha kolay okunabilsin.

Blog sitesinden para kazanmanın yolu: Blog reklamcılığı

Bütün bu aşamaları başarıyla tamamladıktan sonra blog sitenize yeterli trafiği çektiniz. Peki bu trafiği nasıl nakite çevirebilirsiniz.

Dilerseniz sitenizin trafiğini reklama çevirme yollarından başlıklar halinde bahsedelim.

Google reklamları

İnternet sitelerinin en yaygın ve en kolay aldıkları reklamlar Google reklamlarıdır. Sitenizin trafik değeri belli bir seviyenin üstüne çıktığında Google Adsense üzerinden sitenizde Google tarafından yayınlanan reklamları yayınlayabilirsiniz.

Bunun için Google Adsense hesabınız üzerinden başvuru yapmalısınız. Bu başvuru sonrasında sitenizin kodları arasına sitede reklamı nerede yayınlayacağınıza göre ilgili alana eklemeniz beklenmektedir. Google’ın size sunmuş olduğu reklam kodunun eklenmesinin ardından yine Adsense hesabınız üzerinden bu eklemeyi yaptığınıza dair gerekli onaylamayı yapmalısınız.

Ardından sitenizde Google reklamı yayınlanmasına dair başvurunuz Google’a inceleme amaçlı iletilir. Bunun ardından siteniz Google tarafından incelenir ve sitenizde reklam yayınlanmasının kaç kişiye ulaşacağı ile ilgili yapılan analiz sonucu aylık görüntülenme ve tıklama doğrultusunda Google Adsense üzerinde belirttiğiniz banka hesabınıza ödemeniz Google tarafından yapılır.

Özel reklamlar

Sitenizin belirlediğiniz alanlarının tümünden anlaşma sağladığınız kuruluşlara farklı çeşitlerde reklam verebilirsiniz. Bir internet sitesinden özel olarak verilen reklam yöntemleri genellikle şunlardır:

  • Tanıtım yazısı ile link çıkışı
  • Footer alanından link çıkışı
  • Banner alanında görsel yayınlama ve link çıkışı
  • Siteye özel reklam uygulamaları

Tanıtım Yazısı

Günümüzde en çok kullanılan internet reklamcılığı modellerinden biridir. Reklam vermek isteyen firmanın dilediği bir konu üzerinde gerek reklam veren gerekse site sahibi tarafından hazırlanan bir tanıtım yazısında belirlenen belli anahtar kelimeler üzerinden link çıkışı ile verilen reklamdır.

Yazı, sitenin trafik ve kalitesine göre fiyatlandırılır. Sitede bu yazının ulaştığı kitle tarafından yazıdan link çıkış yapılan siteye trafik çekilmesi amaçlanmaktadır.

Blog sitenizin belli bir seviyeye gelmesinin ardından sitenizde tanıtım yazısı satıldığına dair webmaster forumlarında ve sosyal medya hesaplarınızda ilan verebilirsiniz. Ayrıca sitenizde de bu şekilde satışlar yaptığınıza dair bir bölüm açarak gerekli iletişim kanallarını buraya da bırakabilirsiniz.

Footer alanından link çıkışı

Footer bir internet sitesinin en altında yer alan şerit şeklindeki alandır. Pek çok sitede bu alanda sitenin kategorilerine veya farklı bölümlerine giden linkler yer almaktadır.

Bazı siteler de footer alanlarından link satışı yaparak gelir elde edebilmektedir.

Bu şekilde yapılacak footer link fiyatı belli süreliğine verilmektedir. Footerda yer alacak linkin süresi 1 haftadan 5 yıla kadar değişiklik göstermektedir.

Sitenin kalitesine göre buradan link çıkışı yaparak oldukça iyi paralar kazanılabilmektedir. Tanıtım yazısı satışından daha çok gelir getiren bir reklam modelidir.

Banner alanında görsel yayınlama ve link çıkışı

Google reklamlarına benzeyen bu reklam modelinde sitenin ana sayfasında veya belirlediğiniz sayfalarda genellikle sayfanın sağında ve solunda yer verilen büyük görsellere banner adı verilmektedir.

Bu bannerları özel olarak anlaştığınız firmalara satış yapabilirsiniz. Banner reklam modeli bir internet sitesinde en çok dikkat çeken yerlere konulduğu için en çok gelir getiren reklam modelidir. Bir blog sitesi en yüksek miktarı banner reklamlarından kazanmaktadır.

Siteye özel reklam uygulamaları

Blog sitenizin çeşidine göre reklam uygulamaları yapılabilir. Bunlardan da uygulamanın reklam vereninize sağladığı faydaya göre miktarlar kazanabilirsiniz.

Özel reklam uygulamalarına örnek olarak blog sitenizde yayınladığınız video içeriklerde reklam vermek veya blog sitenizde içeriklere yapılan yorumlardan reklam vermek gibi hayal gücünüze göre değişen şekillerde reklam vererek gelir kazanabilirsiniz.

İTÜ Çekirdek’ten tüm ekosisteme çağrı: Geleceğin Teknolojilerine Bugünden Destek Olun!

Türkiye’nin girişimcilik ve inovasyon üssü İTÜ ARI Teknokent’in Kuluçka Merkezi İTÜ Çekirdek, yarını düşünen girişimcilere, bugünden destek olmak isteyen yatırımcı, kurumsal şirket ve bireysel destekçilere seslendi ve:

“Geleceğin Teknolojilerine Bugünden Destek Olun” çağrısında bulundu.

Çağrıya siz de: destek verin

Konuyla ilgili açıklama yapan İTÜ Çekirdek’in Kurucusu ve Direktörü Arzu Eryılmaz, “İTÜ Çekirdek olarak, 2011’den bu yana Türkiye’ye teknoloji girişimciliğini yayma, girişimcilere destek olma ve hayata dokunacak teknolojilerin üretilmesine katkı sunma hedefleriyle çalışmalarımızı Türkiye’den ve dünyadan binlerce girişim, yüzlerce kurum, mentor ve yatırımcıyla birlikte sürdürüyoruz.

Tüm dünyanın içinde bulunduğu bu süreç bizlere ‘sınırların’ hiçbir şeyi engellemediğini, ‘birlikte’ olmanın önemini ve ‘beraber’ hareket etmenin kıymetini gösterdi. Bu günlerden tek kurtuluşun teknolojik kalkınma ile olabileceğini bir kez daha kanıtladı. Girişimlere destek olmak isteyenleri ve ‘bugünleri güçlerimizi birleştirerek daha kolay aşarız’ diyenleri İTÜ Çekirdek’e davet ediyoruz.

Gelin, girişimcilerimize vereceğiniz destekler ile bugünden yarını düşünelim, ülkemizin teknolojik kalkınmasına katkı sağlayalım. Sizlerle beraber olursak, çok daha fazlasını başarabiliriz. GELECEK ELİNİZDE!” dedi.

Amazon Türkiye’de Sağlık, Bakım, Temizlik, Kişisel Bakım ve Kozmetik kategorileri açıldı

Amazon.com.tr bugün yaptığı açıklamayla tüketicileri desteklemek ve öncelikli ürünlere daha kolay erişim sağlamak adına temel temizlik, tüketim ve ihtiyaç ürünlerinde seçeneklerini genişlettiğini duyurdu.

Bugünden itibaren tüketiciler tuvalet kâğıdı, deterjan, kâğıt havlu, şampuan gibi temizlik ve ev bakım ürünlerinden kozmetik ve kişisel bakım ürünlerine kadar binlerce farklı ürün seçeneğine Sağlık, Bakım, Temizlik & Kişisel Bakım ve Kozmetik kategorileri aracılığıyla ulaşabilecekler. Hızlı teslimat seçeneği ile tüketicilerin beğenisine sunulan ürünlerin tüm depolama ve teslimat süreçleri A’da Z’ye Amazon güvencesiyle gerçekleştirilecek.

Amazon.com.tr Ülke Müdürü Richard Marriott, konuyla ilgili, “Tüketicilerimizin anlık ihtiyaç duyduğu ürünlere öncelik verebilmek adına yakın zamanda lojistik, tedarik zinciri, satın alım ve üçüncü parti süreçlerimizde değişiklikler yaptık. Bu çalışmalarımız doğrultusunda, ürün yelpazemizi öncelikli ürün kategorilerinde genişletiyoruz. Amacımız olabildiğince fazla sayıda tüketiciye gerek duydukları ürünleri mümkün olan en hızlı ve güvenilir şekilde ulaştırarak destek sağlamak. Müşterilerimiz ister geniş ürün yelpazemizden herhangi bir ürünü, ister temel ihtiyaç ürünlerini tercih etsin, tüm talep ve ihtiyaçlarını karşılamak için yorulmadan çalışmalarımıza devam ediyoruz. Geniş ürün yelpazemiz, uygun fiyatlarımız ve hızlı teslimat sistemlerimizle müşterilerimizi karşılamaktan büyük heyecan duyuyoruz” dedi.

Kolay Randevu, kuaförlerin randevu ile çalışma zorunluluğuna yeni çözüm sunuyor

Kuaför, berber ve güzellik salonlarına 21 Mart 2020 tarihinde İçişleri Bakanlığı’nın Corona Virüs ile mücadele önlemleri kapsamında aldığı kararla getirilen çalışma yasağı, yine İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı yeni genelge ile 11 Mayıs’ta koşullu olarak son buldu.

Yasağın kalkmasıyla müşterilerine tekrar hizmet vermek isteyen işletmelerin karşılaması gereken koşulların başında ise randevu ile çalışma zorunluluğu geliyor. Bakanlığın öncelikli olarak salonlarda oluşabilecek kalabalıkların önlenmesi maksadıyla aldığı bu karar, özellikle daha önce randevu ile çalışmayan binlerce güzellik işletmesini acil bir arayışa itmiş durumda.

Güzellik işletmelerinin bu süreçte randevuyla çalışma zorunluluğunu karşılamak için aradığı randevu yönetim sistemi konusunda çözümü yerli girişim Kolay Randevu sunuyor.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu iki mühendis Uğur Çivi ve Candaş Sual tarafından 2015 yılında İstanbul’da kurulan Kolay Randevu, alanında uzman melek yatırımcılardan aldığı yatırımlarla, güzellik işletmelerine randevu yönetimi için dünya standartlarında hizmet sunan SalonAppy uygulamasını geliştirdi.

Kolay Randevu’nun sunduğu sistemi kullanan işletmeler hem İçişleri Bakanlığı’nın getirdiği randevuyla çalışma zorunluluğunu, hem de Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı önlemler arasında yer alan müşterilere verilen hizmetlerin kayıt altına alınması maddesini yerine getirmiş oluyor.

Aradan geçen 5 yılın ardından dünyanın 34 ülkesinde 5000’den fazla güzellik uzmanının randevularını yönetmek ve online randevu almak için kullandığı sistem, Türkiye’de de güzellik sektörünün önde gelen birçok ismi tarafından kullanılıyor.

İşletmelerin randevularını bilgisayarlarından ve mobil uygulamalar vasıtasıyla cep telefonları ile tablet bilgisayarlarından yönetmesini sağlayan uygulama, aynı zamanda müşterilerin online randevu almasına da olanak sağlayarak hem işletmelere hem de müşterilerine önemli ölçüde zaman kazandırıyor.

Koronavirüsle mücadele kapsamında randevu yönetim sistemi SalonAppy’yi aylık 100 randevuya kadar ücretsiz olarak sunan Kolay Randevu, Google Play ve App Store’da 2000’e yakın kullanıcı değerlendirmesiyle 5 üzerinden 4.7 ve 4.8 gibi dünyadaki rakiplerinin çok üzerinde bir müşteri memnuniyeti sunuyor.

Apsiyon: “Site yöneticileri Corona Virüs ile mücadelede önemli bir rol oynuyorlar”

Site yöneticisinin dijital asistanı Apsiyon, site yöneticilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlediği sohbetleri Corona Virüs sebebiyle online platforma taşıdı.

Karantina Günlerinde Yönetici Sohbetleri‘ başlığı altında gerçekleştirilen ilk online sohbetin konusu “Koronavirüs ve Toplu Yaşam Alanları” oldu. 237 farklı toplu yapı, bina, alışveriş merkezinin 89 yöneticisinin ve profesyonel yönetim firması yetkililerinin katıldığı sohbette yöneticilerin aldığı önlemlere ilişkin veriler paylaşıldı.

Önümüzdeki günlerde de devam edecek sohbetler ile birlikte toplamda bini aşkın yönetici ve profesyonel yönetim firması yetkilisi ile 300 bin site sakinine ulaşmayı hedefleniyor.

“237 siteden 89 yönetici ve profesyonel yönetim firması yetkilisi ile bir araya geldik”

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Apsiyon CEO’su Kudret Türk, “Apsiyon olarak site yöneticileriyle belli aralıklarla bir araya gelerek, gündemi, yeni mevzuatları, sitelerinde ihtiyaç duydukları gereksinimleri ve sistemsel olarak geliştirilmesi gereken konuları ele aldığımız sohbetler düzenliyorduk. Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan koronavirüs ile birlikte alınan tedbirler kapsamında, bu sohbetlerimizi online olarak gerçekleştirme kararı aldık. İlk online sohbetimizde 237 toplu yapı, bina, alışveriş merkezi yöneticisi ve profesyonel yönetim firması, entegre tesis yönetim şirketi yetkilileri ile bir araya geldik. Yöneticilere koronavirüsten korunmak için toplu yaşam alanlarında almaları gereken tedbirleri hatırlattık. Koronavirüs karşısında site yöneticilerinin almış olduğu tedbirleri değerlendirerek bazı önemli verileri de paylaştık” dedi.

“Yöneticilerin yüzde 60’ı ilk korona vakası açıklandığı an itibariyle yaşam alanlarını dezenfekte ettirdi”

Koronavirüsle birlikte Apsiyon olarak site yönetimleriyle çok hızlı aksiyon aldıklarını sözlerine ekleyen Türk, sözlerine şöyle devam etti, “İlk vaka açıklandığı an itibariyle site yöneticilerinin yüzde 60’ı bina dezenfeksiyonlarını gerçekleştirdi. Yöneticilerinin yüzde 90’ı ise bina içerisinde temasın en yüksek olduğu yerleri belirleyerek, temizlenme sıklığını artırdı. Site yaşam alanlarının yanı sıra otopark, bina içi ve girişi geçiş mahalleri, koridorlar, asansörler ve sosyal alanların da yüzde 80’e yakın kısmı dezenfekte edildi. Tüm bu süreçte toplam 10 tonluk dezenfeksiyon ürünü kullanıldı. Yöneticilerinin yaklaşık yüzde 70’i ise bina giriş çıkışlarına el dezenfektanı temin etti. Koronoyla mücadele kapsamında siteler yaklaşık 100 milyon TL’lik bir bütçe harcaması gerçekleştirdi.”

“Site yöneticileri koronavirüs ile mücadelede önemli bir rol oynuyorlar”

Site yöneticilerinin “Sağlık Tedbirleri Alma Sorumlulukları” hakkında da bilgilerin paylaşıldığına değinen Türk, “Toplu yaşam alanlarında görev yapan yöneticiler, koronavirüs ile mücadele kapsamında son derece önemli bir rol oynuyorlar. Bina içerisinde, geçiş yollarında, sosyal alanlarda ve otoparklarda koronavirüs bulaş riskini azaltmak için farklı önlemler alıyorlar. Yöneticiler asansörlerde temasın azaltılması için normalde maksimum 5-6 kişi binilebilen yüksek katlı binalardaki geniş kabinli asansörlere aynı anda 2 kişiden fazla binilmemesi, dört kişiden az kullanılan asansörlerin ise yalnız kullanılması ve “sosyal mesafenin” korunması yönünde de bir işlem uyguladıklarını ve ilk 3 katta yaşayanlar için zorunlu haller dışında asansör kullanmamalarını rica eden bilgilendirme yazıları paylaştıklarını da bizlere aktardılar” dedi.