Ana Sayfa Blog Sayfa 741

Türkiye’de online market pazarında nelerin aratıldığını canlı takip edebileceğiniz harita

Sizlere geçtiğimiz günlerde paylaştığımız yerli girişim Deliveri, il il, mahalle mahalle ve “Gerçek Zamanlı” Türkiye’de online market pazarında nelerin arandığı gösteren canlı bir haritayı web sitesinde yayınladı.

Geçtiğimiz hafta da İdeasoft’un Türkiye eticaret pazarında satışı yapılan ürünlerin canlı haritasını paylaşmıştık.

Kurucusu Çiğdem Öztabak konuyla ilgili: “IdeaSoft Yazılım’ın geçtiğimiz hafta yayınladığı, hepimizin bir süreliğine bağımlısı olduğumuz Türkiye’de anlık e-ticarette nelerin satıldığını gösterdiği güzel haritasına, biz de deliveri.app olarak minik bir katkıda bulunmak istedik.” dedi.

Girişimlerdeki gelişmeleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

 

Pepapp, 2 hafta aradan sonra ikinci yatırımını Bensu Soral Baş’tan aldı

Yıllardır Türkiye girişim ekosisteminden ürettiğimiz haber ve içeriklerin binlerce kişiye ulaştığını biliyoruz. Hatta yayınladığımız yatırım haberleri önemli bir kitleye ulaşıyor. egirişim olarak bu anlamda Türkiye’nin nabzını tuttuğumuzu söylemek isteriz.

Geçtiğimiz hafta Pepapp‘in Erdem Yurdanur’dan yatırım aldığını Türkiye’de ilk kez ve en etkili girişimcilik kanalı olarak biz paylaşmıştık.

Bensu Soral Baş ilk yatırımını yaptı

Kuruculardan doğrudan yeni aldığımız bilgi doğrultusunda Pepapp, dizi ve sinema dünyasının genç ve yetenekli ismi Bensu Soral Baş‘tan yatırım aldı. Böylece Soral, ilk kez bir girişime, popüler bir mobil uygulamaya destek veriyor. Yatırım miktarı veya değerlemesi açıklanmadı.

Pepapp; regl, yumurtlama ve doğurganlık dönemlerini kadınlar için takip ediyor; her gün onlara eğlenceli ve bilgilendirici tavsiyeler veriyor.

Bensu Soral’dan aldığı güçle; her adımını kadınların istek ve ihtiyaçları doğrultusunda atan, onlar için kendini sürekli yenileyen Pepapp daha da büyüyecek, daha da gelişecek. Güçlü, dinamik ve başarılı bir kadının desteği; Pepapp’ı kadınlar için bir adım ileriye taşıyacak. Bu ortaklık Pepapp’a ve dolayısıyla tüm kadınlara çok iyi gelecek.

Türkiye’nin ilk dijital kadın asistanı olma özelliğini taşıyan Pepapp’ı 2.000.000 kadın kullanılıyor. Kadınların günlük hayat motivasyonlarına pozitif katkıda bulunmayı hedefleyen ve onların en yakın arkadaşı olan Pepapp ile kadınlar regl dönemlerini çok kolay şekilde takip ederken, Pepapp’tan gelen tavsiyeler, eğlenceli bildirimler, kadınlara özel, özgün Pepzine içerikleriyle de kadınları her konuda bilgilendiriyor.

TEGV tarafından çocuklara kodlamayı öğretmek için kurulan Algo Dijital’in yeni oyunu çıktı

Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı tarafından çocuklara algoritmik düşünce ve kodlamayı öğretmek amacıyla hayata geçirilen Algo Dijital projesinin yeni oyununun mobil uygulaması çıktı.

TEGV Eğitim Teknolojileri Ekibi ve Bahçeşehir Üniversitesi Oyun Laboratuvarı iş birliği ve Google org desteği ile hayata geçirilen oyun, ana karakterimiz Yuko ve arkadaşlarının bulunduğu uzay aracının arızalanarak Dünya’ya zorunlu iniş yapmasının ardından Dünya’daki maceralarında çocukların desteği ile yaşamda kalmaya ve uzay gemilerini yeniden inşaa etmeye çalışmalarını konu alıyor. 40 bölümden oluşan ve deniz, park, şehir ve festival temalarının işlendiği oyunda çocuklar, bilimden sanata matematikten spora, hijyenden, trafik kurallarına vegönüllülüğe farklı disiplinlerde kurgulanmış kodlamalar oluşturarak gerçek yaşam algoritmalarını keşfediyorlar.

Algo’nun yeni mobil uygulaması, 16 Nisan akşamı Zoom platformu üzerinden yapılan çevrimiçi bir lansman ile tanıtıldı. Oyunun mobil uygulamaları 17 Nisan’dan itibaren tüm Türkiye’de ve dünyada, Türkçe ve İngilizce dil seçenekleriyle ücretsiz olarak Google Play ve App Store kütüphanelerinde çocuklarımız ile buluşmaya başladı. Oyuna TEGV ya da Algo Dijital ismiyle arama yaparak erişilmesi mümkün.

Architecht’ten finansal kuruluşlar için yeni fintech ürün: ApiGo

Yenilikçi ürün ve hizmetleriyle büyümeye devam eden teknoloji şirketi Architecht, hayata geçirdiği dijital projelerle finansal kuruluşların yanında olmaya devam ediyor.

Architecht, yeni geliştirdiği bulut tabanlı ürünü ApiGo ile finansal kuruluşların açık bankacılık uygulamalarını hayata geçirebilecekleri, yeni iş modelleri geliştirebilecekleri ve kendilerini farklılaştırabilecekleri çözümler sunuyor.

ApiGo, PSD2 (The Payment Services Directive-2/Ödeme Hizmetleri Direktifi-2) regülasyonu ile finansal kuruluşların yerine getirmesi gereken açık bankacılık uygulamalarına ait teknik ayrıntıları takip ederek, kullanıcıların uyum içerisinde çalışmasına olanak sağlıyor.

Yüksek performansı ve kolay kurulumuyla öne çıkan ApiGo, servislerini FinTech’ler ile paylaşmak isteyen veya bünyesindeki servislerin iletişimi için çözüm arayan tüm sektör oyuncularının yasal yükümlülüklerini açık bankacılık kapsamında çözüyor.

Yurt içi ve Avrupa pazarında hizmet veren açık bankacılık ürünü ApiGo, tamamı yerli kaynaklarla geliştirildi.

Architecht Genel Müdürü Dr. Mücahit Gündebahar, ApiGo’nun yerel kullanıcıların ihtiyacına karşılık geliştirdiği çözümlerin yanı sıra PSD2 kapsamında belirlenen UK Open Banking ve Berlin Group Standartlarına uygun olarak sunulan hazır şablonlarla hızlı ve yüksek performanslı bir gateway ürünü olarak kullanıcılarına hizmet sağladığını belirtti. Dr. Mücahit Gündebahar, “Architecht olarak inovasyona çok fazla önem veriyoruz. Bugüne kadar FinTech geliştiricileri ve girişimcileri destekleyen birçok projeye imza attık. Bu kapsamda kurduğumuz API Market aracılığıyla kaynak kodları geliştiricilerin kullanımına açarak yeni bir uygulama geliştirmek isteyen girişimcilere ve FinTech’lere destek olmaya devam ediyoruz. ApiGo platformuyla ise tüm sektör oyuncularına hitap eden bir ürün geliştirmiş olduk. Uygulamamız Türkiye’de bir ilktir. Ayrıca tamamen kendi kadrolarımız tarafından hayata geçirildi” dedi.

Architecht mühendisleri tarafından açık kaynaklı teknolojilerle geliştirilen ve start-up yaklaşımıyla tasarlanan ApiGo, gündemdeki tüm gelişmeleri ve yeni nesil teknolojileri takip ederek katma değerini arttırmaya devam ediyor.

Kişiler arası teması azaltma noktasında drone teknolojisi ülkelerde nasıl kullanıyor?

Dünyayı kasıp kavuran COVID-19 salgını etkisini sürdürmeye devam ediyor. Çin’de başlayan salgının yeni merkezlerinden biri haline gelen Avrupa’da vaka sayıları oldukça fazla. Teknolojinin sağladığı imkanlardan sonuna kadar faydalanan ülkeler, sokakta görev alan güvenlik güçleri için drone kullanmaya başladı. Türkiye de dahil olmak üzere Avrupa’daki pek çok ülke, lider drone markası DJI firmasının ürünlerini salgınla mücadelenin karantina ayağında aktif bir şekilde hayata geçirdi.

Fransa’nın Nice kentindeki güvenlik güçleri salgın hakkındaki gelişmelerden sokaktaki insanları haberdar etmek, vatandaşları sosyal mesafeye dikkat etmeleri ve gerekmediği sürece sokakta kalmamaları konusunda hızlı bir şekilde uyarmak için Mavic 2 Enterprise drone’larını portatif duyuru sistemlerine çevirdi. Nice kentinin bu efektif girişimi, Fransa’daki diğer bölgeler tarafından da uygulamaya koyuldu.

İtalya’daki belediyeler de drone’ları kamusal alandaki vatandaşların hareketlerini izlemek için kullanıyor. Belediyelerin bu girişimi sonucu olumlu değişimi gören İtalya Ulusal Sivil Havacılık Otoritesi (ENAC), drone kullanımını resmi olarak tüm ülkede başlattı.

Belçika polisi de vatandaşların ev karantinası sırasında uygulanan kurallara uyup uymadığını izlemek için drone kullanan ülkelerden biri. Vatandaşların kamusal alanlarda zaman geçirmelerine izin veren güvenlik güçleri, sosyal mesafeye dikkat etmeleri konusunda uyarıyor.

Avusturya, başkent Viyana’ysa trafiği izlemek için bir süredir drone kullanıyor. Yetkililer; önlemlerin etkili olup olmadığını izlemek için drone uçurmayı planlamadıklarını belirtirken, drone’ların trafikteki kalabalıkları tespit etmek için kullanıldığını doğruladılar.

Norveç’in Kristians kentinde düzenlenen konferansta, salgınla mücadelede drone’ların kullanılması ve Mavic 2 Enterprise Dual’in uzaktan sıcaklık taraması yapabilme özelliği vurgulandı. Mavic 2 Enterprise Dual; yaklaşık 2-3 metre mesafede sıcaklık taraması yapıldığında, yarım derece hata payıyla veri çıkarabiliyor.

İspanya, kamusal alanlardaki vatandaşlarını drone’lar aracılığıyla güvenli mesafelerden izleyebiliyor. Murcia kentindeki Mazarrón Belediyesi, Mavic 2 Enterprise Dual’ın termal kamerası sayesinde güvenli mesafeden sıcaklık kontrol denemeleri yapıyor. İspanyol yetkililer, test aşamasında olan bu metodun onaylanmasına öncelik veriyorlar.

Türkiye de drone teknolojisini kullanan ülkeler arasında yer alıyor. Bir yandan güvenlik güçleri tarafından İstanbul’un merkezi alanlarında gezici duyuru sistemi olarak, diğer yandan da zabıtalar tarafından sahildeki amatör balıkçıların takibi için kullanılıyor.

ABD merkezli teknoloji girişimi Ottogee, COVID-19’un yayılmasına karşı akıllı bileklik geliştirdi

Yazılım, donanım, endüstri uzmanlarından oluşan bir ekip tarafından 2018 yılında kurulan ve endüstri 4.0 ticari uygulamaları için IoT özellikli çözümler üreten ABD merkezli Ottogee, önde gelen donanım üreticileriyle ortaklaşa çalışarak, fiziksel uzaklaşma ve temas izleme ihtiyacını karşılamak için PACT (Proximity Alert ve Contact Tracing) adlı yeni giyilebilir bir cihaz geliştirdi.

PACT bileklik, her kitleye uyarlanmaya hazır dayanıklı ve uygun maliyetli bir çözümdür; küçük bir ofis veya atölyeden büyük bir topluluğa, hatta toplumsal seviyeye kadar kullanılabilir. PACT verileri, Ottogee’nin kontrol panelinde görüntülenebilir ve şirketlerin ve yetkililerin salgının her aşamasında Covid-19 yayılımına karşı önlem almak için önleyici tedbirler almalarına yardımcı olur.

Hayat normale dönmeye başladığında ve çalışanlar işlerine geri döndüklerinde, virüsün tekrar yayılmasını önlemek için fiziksel mesafe hayati öneme sahip olmaya devam edecektir. Bilekliğin önemli bir özelliği yakınlık uyarısıdır. Virüs bir şekilde varlığını sürdürürse, kullanıcının kiminle, ne zaman ve ne kadar süreyle başka bir kişiyle temas kurduğunu doğru bir şekilde anlamanın bir yolu olmalıdır.

Kişisel veri kullanımı konusunda şüpheyle yaklaşılan akıllı saatler ve senkronizasyonda zorluk çekebilen akıllı telefon uygulamalarının aksine, Ottogee’nin PACT bilekliği belirli mesafelerde sorunsuz şekilde çalışır ve kullanıcıların kişisel telefonlarına erişim gerektirmez. Ürünün diğer ilgi çekici özellikleri, tutarlı ve güvenilir verilere yalnızca virüsü kimlerin bulaşmış olabileceğini belirlemek için yetkili yöneticiler erişebiliyor ve daha sonra yapılan testler sonucunu etkili bir şekilde önceliklendirebiliyor.

Ottogee, bu süreçte her büyüklükteki devlet, kurum ve şirketlerden sipariş aldığını ve nisan ayının üçüncü haftasına kadar 30.000’den fazla üretilecek bilekliğin ilk partını alıcılarına teslim edeceğini bildirdi.

P&G Türkiye, Kafkaslar ve Orta Asya Pazarlama Direktörü Onur Yaprak oldu

Dünyanın en büyük hızlı tüketim şirketlerinden Procter & Gamble (P&G) Türkiye, Kafkaslar ve Orta Asya Pazarlama Direktörlüğüne Dr. Onur Yaprak getirildi. Yaprak bir önceki görevinde P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Cumhuriyetleri Bebek Bakım ve Kadın Bakım Kategorilerinden Sorumlu Satış Direktörü olarak görev alıyordu.

Üniversite öğrenimi Marmara Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği üzerine yaptıktan sonra Yeditepe Üniversitesi’nde Pazarlama Yönetimi alanında Doktora Yapan Onur Yaprak, profesyonel iş yaşamına 2003 yılında P&G’de Marka Müdür Yardımcısı olarak başladı. 2009 yılına kadar P&G bünyesinde yer alan çeşitli markalarda Marka Yöneticisi olarak görevini sürdüren Onur Yaprak, ardından kariyerine İsviçre’de, P&G Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesinden Sorumlu Marka Müdürü olarak devam etti. 2013 yılına kadar bu görevi sürdüren Onur Yaprak, P&G’nin son yıllardaki en büyük satın alması Arbora & Ausonia (A&A) markalarının P&G’ye entegrasyonunu yöneten ekipte bulundu.

Yurt dışında geçen başarılı bir kariyerin ardından 2014 yılında Türkiye’ye geri dönen Onur Yaprak, P&G Türkiye ve Kafkaslardan Sorumlu Markalar Direktörü olarak atandı. 2016 yılına kadar bu sorumluluğu sürdüren Yaprak, ardından görevine P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Cumhuriyetleri Bebek Bakım ve Kadın Bakım Kategorilerinden Sorumlu Satış Direktörü olarak devam etti. Dr. Onur Yaprak, Mayıs 2020 tarihi itibariyle P&G Türkiye, Kafkaslar ve Orta Asya Pazarlama Direktörü olarak görev alacak.

2014 – 2018 yılları arasında Sabancı Üniversitesi’nde Marka Pratikleri Yüksek Lisans programında ders veren Onur Yaprak’ın yayımlanmış makaleleri de bulunuyor. Onur Yaprak, aynı zamanda 2018 yılından bu yana Darüşşafaka Cemiyeti’nde Öğrenci Mentörü olarak sorumluluk alıyor.

Yandex, Rota Optimizasyonu’nu COVID-19’la mücadele eden kurumlara 3 ay ücretsiz sunuyor

Yandex, yeni koronavirüs COVID-19 salgını nedeniyle yoğun bir şekilde çalışan ve harita teknolojilerinden faydalanan kuruluşlara destek vermek için harekete geçti. “Yandex Haritalar API Teknolojileri” ile kurumlara hizmet veren Yandex, teslimat sürecine verimlilik katmak için Rusya’dan sonra ilk kez Türkiye’de hizmete sunduğu Rota Optimizasyonu ürününü üç ay boyunca ücretsiz olarak kullanıma açtı.

Ücretsiz kullanım için: Kayıt Olun

Yandex, lojistik ve tedarik sektörünün yoğunluğu ile kapıya teslimat taleplerinin arttığı bu dönemde hayata geçirdiği kampanya sayesinde, harita teknolojilerini kullanan kurumlara yardımcı olmayı amaçlıyor.

Türkiye’nin en güncel harita altyapısına sahip olan Yandex, 2019 yılında sunduğu “Haritalar API Teknolojileri” hizmeti ile kurumların harita ihtiyaçlarına 360 derece çözümler getirmeye başladı. Rota Optimizasyonu ürünü ise teslimat sürecinde verimliliğe odaklanarak, Yandex’in harita teknolojilerini bir adım daha ileriye taşıdı.

Rota Optimizasyonu, en hızlı ve en uygun maliyetli rota planlamasını gerçekleştiriyor
Yandex’in Rota Optimizasyonu ürünü, lojistik firmalarının ve tedarik zinciri yönetimi yapan kurumların; trafik durumu, mesafe ya da taşınan malzeme gibi değişken koşullarda en verimli şekilde teslimat yapabilmesini sağlıyor. Kurumlar, algoritması ve geniş servis altyapısı ile yüzde 100 otomatik planlama yapabilen Rota Optimizasyonu sayesinde, en hızlı ve en uygun maliyetli rota planlamasını yapma fırsatı buluyor.

Rota Optimizasyonu, mevcut verileri dikkate alarak saha ekiplerine en optimum dağıtım senaryolarını sunuyor. Rota planlaması dakikalar içinde yapılırken, saha ekiplerinin teslimat süreçlerinde geç kalma riski azalıyor. Rusya’daki farklı sektörlerde yaşanan örneklere bakıldığında, taşıma giderlerinin yüzde 20’ye varan oranlarda azaldığı ve genel olarak da yüzde 10 tasarruf sağlandığı kaydedildi. Ayrıca mesafenin ve maliyetin en aza indirilmesi sayesinde gecikmelerden kaynaklanan kayıplar da azaltıldı.

2019’da 800 milyon dolara ulaşan Türkiye oyun pazarı, 2020’de 1 milyar doları aşacak

Next in Game tarafından hazırlanan “Global Karantina Günlerinin Oyun Dünyası Üzerindeki Etkileri” raporu yayınlandı. Rapora göre karantina döneminde olumsuz etkilenen birçok sektörün aksine espor ve oyun dünyasına olan ilgi arttı. Oyun indirmeleri ve espor turnuvaları %30 artış gösterdi. 2019’da 800 milyon dolar hacme ulaşan Türkiye oyun pazarının ise 2020 yılı sonunda 1 milyar doları aşması bekleniyor.

COVID-19 salgınına yönelik alınan önlemler kapsamında birçok ülkede sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi ve karantina uygulamaları başta hizmet sektörü olmak üzere birçok sektörü olumsuz etkiledi. Spor ve müzik gibi eğlence sektörlerinin de olumsuz etkilendiği bu dönemde dijital oyun ve espor endüstrisinin büyüme trendi ise yukarıya doğru ivme kazandı.

Eğlence sektörlerine bakıldığı zaman, dünyada spor endüstrisinin 488,5 milyar dolar, ev ve sinema dahil film endüstrisinin 136 milyar dolar, müzik endüstrisinin ise 19,1 milyar dolar olduğunu görüyoruz. Dünya oyun endüstrisi ise 138 milyar dolar ile müzik ve film sektörünü geride bırakmış durumda. Yalnızca esporun değeri 1,1 milyar dolar.

Türkiye de bu alanda önemli bir potansiyele sahip. Türkiye oyun pazarının hacmi 2019 yılı itibariyle 800 milyon dolara ulaştı. Bu rakamın önümüzdeki yıllarda katlanarak büyüyeceği tahmin ediliyor.

Rapora göre, Türkiye’de 15 Mart tarihinden itibaren Intel ESL Türkiye Şampiyonası’nın canlı yayın izlenmesi ve sosyal medya gösterim rakamlarında da ciddi bir artış gerçekleşti. Aynı tarihlerde canlı yayın platformu Twitch üzerinde Türk yayıncılarının canlı yayınlarının saat bazında izlenme istatistiklerine göre; League of Legends 1,364,834 saat, CS:GO 932,894 saat, Call of Duty: Modern Warfare 617,884 saat, PUBG 349,627 saat, Teamfight Tactics 226,076 saat ve Fifa 20 141,808 saat izlendi.

En büyük oyun dağıtım ağı olan Steam’deki anlık oyuncu sayısının istatistiklerine göre, krizin başladığı mart ayı başı itibariyle yükselişe geçen oyuncu sayısı ilk kez mart ortasında 20 milyonun üzerine çıkarken 29 Mart itibariyle anlık oyuncu sayısı 23.434.674 oldu ve böylelikle bu alanda tüm zamanların rekoru kırıldı.

Oyuna gösterilen ilgideki bu artış aynı zamanda bilgisayar ve donanım tüketimlerine yansıyarak oyun bilgisayarları alanında satışların artmasına da sebep oluyor.

Tüm bu bilgilerin ışığında Türkiye oyun pazarı büyüklüğünün 2020 yılı sonuna kadar 1 milyar doları aşması bekleniyor.

Global Karantina Günlerinin Oyun Dünyası Üzerindeki Etkileri Raporu’nu yorumlayan ESL Türkiye MENA Managing Direktörü Gökhan Kazar, rapordaki bulguları şöyle değerlendirdi: “Espor tüm dünya genelinde ve ülkemizde yükselişte olan bir trend olarak büyük kitlelere ulaşıyordu. İçinde bulunduğumuz evde kalma süreci bu yayılımı hızlandırdı. Eğlence aktivitelerine erişimimiz kısıtlandıkça oyunlara olan yönelimimiz arttı. Birçok sektörün mobil teknolojileri ve dijital mecraları işine uyarlamada yaşadığı zorlukları oyun sektörü yaşamıyor. Global oyun pazarı 2019 senesinde 138 milyar dolarlık bir hacime ulaştı ve büyümeye devam ediyor. Türkiye oyun pazarı ise geçtiğimiz sene 800 milyon dolar büyüklüğündeydi. Önümüzdeki yıllarda bu hacmin katlanarak büyüyeceğine ve 1 milyar doları aşacağına inanıyorum. Biz, ESL Türkiye olarak esporu daha geniş kitleler ile buluşturarak Türkiye oyun pazarının büyümesi için çaba sarf ediyoruz. Oyunun ve rekabetin coşkusu şimdilik yalnızca online mecralarda sürüyor. Fakat turnuvalar devam ederken giderek yükselen heyecanı, Eylül ayında İzmir’de gerçekleştireceğimiz finallerde, dört gün sürecek dopdolu bir festivalde zirveye taşıyacağız.”

Riot Games, Minecraft’ın en ünlü sunucularından Hypixel Studios’u satın aldı

Hypixel Studios, henüz beta sürecinde olmasına rağmen oyuncular arasında oldukça popüler olan ilk projesi Hytale’in gelişimini desteklemek için Riot Games’in uzmanlığından ve teknolojisinden yararlanıp, bağımsız bir stüdyo olarak faaliyetlerine devam edecek.

Dünyanın en büyük oyun geliştiricisi ve yayıncılarından Riot Games, Minecraft’ın en ünlü sunucularından Hypixel Studios’u satın aldı. 2018 yılında Riot Games de dahil olmak üzere bir grup melek yatırımcı desteğiyle kurulan Hypixel Studios, yaratıcı bir sandbox’ı rol yapma oyununun derinliği ile birleştiren topluluk destekli blok oyunu Hytale’i geliştirmeye devam ediyor. Oyunculardan büyük ilgi gören Hytale’in yalnızca beta sürümü için 2.5 milyondan fazla kişi kayıt yaptırdı ve oyunun fragmanı YouTube’da milyonlarca kez görüntülendi. Hypixel Studios, 2021 yılı Kasım ayında Hytale’in herkes tarafından erişilebilir olmasını planladıklarını açıklamıştı.

“Oyuncular için çığır açan, vizyoner ve tutkulu bir şirket”

Riot Games Başkanı Dylan Jadeja, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
“Hypixel, oyuncular için çığır açan, tür belirleyici bir deneyim sunmaya kendini adamış ve bizim de her zaman desteklemeyi arzu ettiğimiz şekilde vizyoner, tutkulu bir şirket. Hypixel Studios’un arkasındaki ekibi birkaç yıldır tanıyoruz. Yaklaşık 1.5 yıldır, dünyanın dört bir yanındaki oyunculara ulaşan bir oyun türünü geliştiren vizyonlarından dolayı Hypixel ekibiyle iletişim halindeyiz. Bu süreçte kendilerine çeşitli tavsiyelerde bulunma şansı yakaladık. Gerçekleştirdiğimiz satın almayla ilişkimizi bir sonraki seviyeye taşımaktan mutluluk duyuyoruz. Birlikte yeni bir sürece adım atarken, bu ortaklıkla Hypixel Studios’un gelişim süreci boyunca yolculuklarını desteklemeyi, büyümelerine yardımcı olmayı ve onlardan öğrenmeyi dört gözle bekliyoruz.”

“Riot Games’in uzmanlığından yararlanacağımız için çok şanslıyız”

Hypixel Studios’un CEO’su Aaron ‘Noxy’ Donaghey: “Tüm dünyadaki oyuncuların Hytale’a gösterdiği ilgi karşısında açıkçası şaşkına dönmüş durumdayız. Riot Games, tüm bilgi ve birikimiyle oyuncuların beklentilerini karşılayabilecek yeni bir oyun sunmamıza yardımcı olmak için en doğru ortak. Riot liderliğiyle ilk yatırımlarından çok önce yaptığımız toplantılardan bu yana, oyuncuları besleme ve güçlendirme noktasında benzer bir yapıya sahip olduğumuzu gördük. Bu ortaklıkla birlikte, başarımızı sağlayan operasyonel bağımsızlığı korurken Riot’un kaynaklarından, uzmanlığından ve deneyiminden yararlanacağımız için çok şanslıyız ”dedi.

Riot Games Kurumsal ve İş Geliştirme Başkanı Brian Cho, “Yatırım kriterlerimiz oldukça basit: Oyuncu deneyimini iyileştirmeye çalışan otantik oyun yapımcıları arıyoruz” dedi. “İki yıl önce Hypixel Studios ekibine yatırıma öncülük ettiğimizde, türün topluluğuna daha iyi hizmet edebileceğine inanan mevcut blok oyunlarına büyük emek veren bir grup gördük. Bu satın alma sonucunda çalışmalarının nasıl gelişmeye devam ettiğini görmek için sabırsızlanıyoruz.”

Hypixel Studios Kurucu Ortağı Simon Collins-Laflamme ise; “Riot Games başından beri bizim için önemli bir ortaktı ve bu satın alma, ilişkimizin doğal olarak ilerleyen bir sonraki adımı oldu” dedi.