Ana Sayfa Blog Sayfa 739

1907 Fenerbahçe Espor takımı, Vodafone FreeZone Şampiyonluk Ligi kış mevsimi şampiyonu oldu

Vodafone FreeZone Şampiyonluk Ligi’nde Kış Mevsimi Finali nefesleri kesti. Kıran kırana bir rekabete sahne olan heyecanlı lig dönemi sonrası finale kalmayı başaran 1907 Fenerbahçe Espor ve fastPay Wildcats’in karşı karşıya geldiği Kış Mevsimi Finali’nde vadiden zaferle ayrılan taraf 3-0’lık skorla 1907 Fenerbahçe Espor oldu.

“Espor ruhuna uygun; centilmence ve tutku dolu mücadele için her iki takımı da kutluyorum.”

Riot Games Türkiye Ülke Müdürü Erdinç İyikul, Vodafone FreeZone Şampiyonluk Ligi Kış Mevsimi’ni finale yakışır bir mücadele ile geride bıraktıklarının altını çizdiği konuşmasında şu değerlendirmelerde bulundu:

“Öncelikle zorlu bir sezonun ardından finale kadar gelmeyi başaran iki takımımızı da yürekten tebrik ediyorum. Heyecanlı ve coşkulu bir final mücadelesini bugün hep birlikte izledik ve esporun güzelliklerine, takım oyununa, mücadele ruhuna bir kez daha şahit olduk. Sezon boyunca heyecanlı ve sürprizlerle dolu bir lige tanıklık etmiştik. Finalde ise takımlarımız her sezon olduğu gibi bu sezonda da centilmence ve tutkuyla mücadele ederek hepimize kaliteli bir Kış Mevsimi Finali yaşattılar. Bu zorlu mücadeleden kupayla ayrılan 1907 Fenerbahçe’yi kutluyorum. Ekranları başında bu keyifli finali bizlerle paylaşan tüm izleyicilere de ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Bu çoşku dolu mücadelenin, yaşadığımız şu zor günlerde espor severlere bir nebze olsun heyecan ve keyif verdiğini umut ediyorum. Riot Games Türkiye olarak, en kısa sürede takımlarımız ve taraftarlarımızla kucaklaşabildiğimiz, daha güçlü bir espor ekosistemi için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.” dedi.

Kış Mevsimi Finali’ni değerlendiren Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, şunları söyledi:

“Vodafone FreeZone olarak, esporun en büyük destekçilerinden biri olmayı sürdürüyoruz. Türkiye’nin en büyük profesyonel espor ligi Vodafone FreeZone Şampiyonluk Ligi’ne 3 yıldır destek veriyoruz. Espor pazarına bugüne kadar yaklaşık 13 milyon TL’lik yatırım yaptık. Yaptığımız kampanyalar ve tanıtımlarla 14 milyon kişiye ulaştık. Espor alanında 2022 yılının sonuna kadar toplam yatırımımızın 30 milyon TL’ye ulaşmasını planlıyoruz. Salgın nedeniyle bu yıl ilk kez Kış Mevsimi Finali sadece online olarak oynandı ve yayınlandı. Final, ekranları başındaki binlerce gencimizin katılımıyla büyük bir heyecan ve coşku içinde geçti. Bu online deneyimin Vodafone FreeZone Şampiyonluk Ligi tarihinde önemli bir dönüm noktası olacağına ve lige yeni açılımlar getireceğine inanıyoruz. Birinciliği kazanan 1907 Fenerbahçe Espor takımını kutluyoruz. ‘En Değerli Oyuncu’ ödülüne hak kazanan Blue’yu da ayrıca kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz. Vodafone FreeZone olarak, gençlerin oyun ve espor tutkularını en üst seviyede yaşamasına olanak sağlamaya devam edeceğiz.”

Vodafone FreeZone Finalin En Değerli oyuncusu ödülü, seri boyunca rakiplerine Vadi’yi dar eden orta koridor oyuncusu Blue’ya verildi.

Yasal e-imza platformu Leafinbox’ın yeni adı etikimza oldu

Sizlerle ilk kez Workup’ın ikinci dönemine seçilen girişim olarak tanıttığımız e-imza destekli elektronik belge yönetimi platformu Leafinbox, kurucu ortağı Erhan Tahminciler‘den aldığımız bilgi doğrultusunda isim değişikliğine giderek etikimza oldu.

Tahminciler platformun isim değişikliği kararını ülkemizde geçerli 5070 sayılı güvenli elektronik imza kanununun uygulanması ve e-imzanın teknik (PKI-Public Key Infrastructure) kullanımdan kaynaklanan farklılıklardan dolayı aldıklarını ifade etti.

İki markanın web sitesi de şu an aktif ancak Leafinbox markası yaklaşık 15 gün daha devam edecek, sonrasında sadece etikimza olarak devam edecek.

Özellikle Amerika ve İngiltere gibi Anglo-Sakson hukuk sisteminin aktif olduğu ve bir çok konuda beyan esas üzerinden gidildiği için e-imza uygulamalarında da farklılılar bulunmakta olduğunu ifade eden Tahminciler, pazarda yaygın olarak kullanılan bu ülkelerdeki uygulamalarda elektronik belge üzerine bilgisayar, tablet ve telefon gibi ekranlar üzerinden fare ya da parmak ile görsel imza yapılarak süreçlerin yasal olarak kabul gördüğünü ifade etti. Biyometrik imza diye tarif edilen baskı-basıncı anlayabilen özel bir tablet ve kalem ile de çeşitli uygulamalar bulunmaktadır. Şuan için bu uygulamaların Türkiye’de yasal bir geçerliliği bulunmadığından 5070 sayılı elektronik imza kanununa uygun olarak çalışan e-imza (USB Token) veya mobil imza (SIM üzerine sertifika yüklenen) ile yasal imzalama işlemleri yapılmaktadır.

Bu yüzden isim değiştirerek etikimza olarak yoluna devam etme kararı aldı. Platformun çekirdeğinde tamamen yerli ve milli olarak geliştirilen e-imza (PKI) API’si yer alıyor. Bu sayede e-imza ve mobil imza atmada yaşanan bir çok teknik süreci en pürüzsüz şekilde yönetebiliyor.

İmzalama sırasında Linux işletim sistemi hariç JAVA kurulumuna gerek olmadan çalışıyor. Windows işletim sistemleri için Chrome, Firefox ve Opera eklentileri ve bunlara ek olarak macOS işletim sistemli bilgisayarlar için Safari eklentisi üzerinden gerçekleşmektedir. Türkiye’de hizmet veren 3 operatörün (Turkcell, Vodafone, Turk Telekom) mobil imza servisleri ile entegre olarak çalışan platform mobil imza aboneliği olan kullanıcılar içinde kolay bir şekilde imza atmalarına olanak sağlamaktadır.

Etikimza içerisinden PDF imzalama (PadES LTV) ve genel imza (CadES XLong) seçenekleri ile standart olarak tüm imzalama işlemlerinde yasal zaman damgası kullanılarak e-imza atılabildiğini ifade eden Erhan Tahminciler ek olarak platformu aktif olarak kullanan 456 adet firmanın yer aldığını ve günlük ortalama 1000 adet dokümanın imzalanmasına aracılık ettiklerini belirtti.

Platformun restful yapısı ile çalışan etikimza API arayüzüde bulunmaktadır. Bu sayede çeşitli uygulamalardan (SAP, CRM, Salesforce yada şirket içi geliştirilen vb.) yapılan entegrasyon ile etikimza arayüzünü kullanmadan imza süreçleri başlatabilmeyi ve başlatılan süreçleri yönetebilmeyi kolay bir şekilde sağlamaktadır.

Erhan Tahminciler, platformu içerisinde yer alan müşteriler en çok e-imzalı banka talimatları, şirket yönetim kurulu kararları, sözleşmeler ve ıslak imza gerektiren çeşitli raporların imzalanmasında kullanmaktadırlar.

Blog oluşturarak nasıl gelir elde edebilirsiniz?

İnternetin günden güne daha ulaşılabilir bir kaynak olmasının ardından artık her türlü ihtiyacımızı internet sitelerinden görebildiğimiz günlere geldik. İlk zamanlarında sadece bilgiye erişim kaynağı olarak kullanılabilen internet, bugün yeme-içmeden her türlü bankacılık işlemine ve istediğimiz ürünlere kadar ulaşabildiğimiz şeylerin sınırı olmadığı bir mecradır.

İnternet artık hayatımızın vazgeçilmez ihtiyaçlarından biri haline gelmiştir. Bu durum da aradığımız bir şey olduğu zaman ilk başvuru kaynağımızın internet olmasını sağladı.

Ayrıca internet sayesinde insanlar için yeni bir sosyalleşme şekli ortaya çıkmıştır. İnternetin kullanıldığı sosyalleşme araçları her ne kadar ilk etapta sosyal medya platformları gibi görülse de bilgi ve tecrübelerimizi insanlarla paylaştığımız blog siteleri de belli konularla ilgilenen insanlar için vazgeçilmez bir sosyal mecra halini almıştır.

Blog sitelerinde bilgi paylaşan insanların amacı geniş takipçi kitlelerine ulaşmaktır. Geniş takipçi kitlesine ulaşmak demek bir yerden sonra bu takipçi kitlesinin gücünü kullanarak gelir kaynağı da demektir.

Yani esasen blog açarak nasıl para kazanırım sorusunun cevabı açacağınız blog sitesine takipçi çekmekten geçmektedir. Bunun için de kısaca takipçi çekme kaynaklarından bahsederek blog reklamcılığının püf noktalarını ele almak istiyoruz. Dilerseniz başlayalım.

Blog sitesinin teknik altyapısında dikkat edilmesi gerekenler

Elbette ki sitenizle belli bir kitleye ulaşmak için her şeyden önce üzerinde çalıştığınız şeyin bir internet sitesi olduğunun bilinciyle teknik altyapısını mümkün olduğunca düzgün oluşturmaya çalışmalısınız.

Burada teknik altyapıyı düzgün oluşturmadan kastımız sitenize ulaşan kullanıcıların bu siteyi kolay bir şekilde ziyaret edebilmesi, hızlı ulaşımı gibi konulardır. Ayrıca bu sitenin nasıl kurulacağı da elbette ki kafalarda olan bir diğer soru işaretidir.

Domain ve hosting ile ilgili tercihler

Blog sitesi kurmak için öncelikle bir alan adı ve bu sitenizde yayınlayacağınız verilerin barındırılacağı sunucuya ihtiyaç duyacaksınız.

Alan adını bu işlem için hizmet veren firmalardan internet üstünden satın alabilirsiniz.

Sunucu içinse elbette ki kendi elinizde varsa bunları kullanabilirsiniz. Ancak bu hem yüksek maliyetli hem de ciddi derecede teknik bilgi gerektirdiğinden bu işlemi sizin yerinize kendi sunucularından yapan firmalardan sunucu kiralayarak çözebilirsiniz. Bu işlemin teknik adı hosting işlemidir.

Bu işlemi örneğin, piyasadaki pek çok firmadan biri olan Hostinger hosting hizmeti alarak gerçekleştiriyorsunuz diyelim. Burada özellikle hostingi alırken dikkat edilmesi gereken nokta sitenizin hızında yaşanabilecek olumsuzluklara karşı yüksek hızlı ve kaliteli bir sunucu paketi tercih etmektir.

Sitenizin ilerideki potansiyelini düşünerek ona göre bir sunucu kiralamanızı tavsiye edebiliriz. Ne kadar yüksek özelliğe sahip bir sunucu paketi kiralarsanız sunucu ücretinin de o kadar yüksek olduğunu da ekleyelim.

Site uyumluluğu

Sitenizin teknik olarak uyumluluğuyla kastettiğimiz şey özellikle sitenizin arama motorları ve sosyal medya siteleri ile uyumluluğudur.

Örneğin; sitenize Youtube’den video eklenemiyorsa, Facebook, Twitter veya İnstagram gönderileri orijinal halleriyle etkileşim alacak şekilde sitenizde yayınlanamıyorsa sitenizin sosyal medya desteği düşük kalacak ve sosyal medya siteleri üzerinden kullanıcı kazanma şansınız olmayacaktır.

Ayrıca sitenizin teknik olarak arama motorlarına tam uyumlu olmasını sağlamalısınız. Sitenize girdiğiniz bir içeriğin kısa süre içerisinde arama motorları tarafından bulunması demek o içeriğin sizin için potansiyel trafik kaynağı olması demektir. Bu yüzden arama motorları ile sitenizin ilişkisini yüksek tutmalı ve sitenizin özellikle dünyanın en çok kullanılan arama motoru olması sebebiyle Google ile uyumunu iyi sağlamalısınız.

Site içerik üretiminde dikkat edilmesi gerekenler

Sitenizin teknik altyapısını kullanıcı odaklı yapmanızın ardından siteye üreteceğiniz içeriklerin de yine kullanıcı odaklı olmasına dikkat etmelisiniz.

Tabi ki burada çok ilgi çeken ancak bilginiz olmayan konularda içerik üretmenizi kastetmiyoruz. Elbette ki bilgi düzeyinizin iyi olduğu ve insanların okuyarak kendilerine bir şeyler katacakları kendi alanınızda içerik üretmeniz gerekmektedir.

Ancak alanınızda üreteceğiniz konu araştırmasını iyi yapmalısınız.

İçeriği üretirken şu noktalara dikkat etmeniz içeriğin kalitesini arttıracaktır.

  • İçeriğinizi yazmaya başlamadan önce mümkün olduğu müddetçe planını yapın. Özellikle içerik üretmeye başladığınız ilk zamanlarda bu planlamayı yazılı olarak yapmanız faydalı olacaktır. Zaman içerisinde tecrübe kazandıkça planı kafanızda oluşturmaya da başlayabileceksiniz.
  • İçeriğinizi mümkün olduğu kadar çok başlık altında detaylandırarak yazmaya çalışın. Hele ki başlıksız bir şekilde yazdığınız çok detaylı içerikler kullanıcıyı okurken yoracaktır. Bu yüzden detaylı içerik yazın ve bunlara ekleyebildiğiniz kadar çok başlık ekleyin.
  • İçeriklerinizde önemli noktalardan bahsederken kolay okunmasını sağlamak için madde işaretlerinden tıpkı benim şimdi faydalandığım gibi faydalanın. 🙂
  • İçeriklerinizde kullanabildiğiniz kadar bol görsel kullanın. Anlaşılması güç bir konu varsa bu konuyu açıklamak için görsel kullanmaya gayret gösterin. İnsanların bazı konuları görsel olarak çok daha kolay algılayabildiğini unutmayın.
  • İçeriğinizde mümkün olduğu kadar çok paragrafın olmasını sağlayın. Zira uzun paragraflar bir yazının okunmasını zorlaştırır. Yazınızı bölebildiğiniz kadar çok paragrafa bölün ki daha kolay okunabilsin.

Blog sitesinden para kazanmanın yolu: Blog reklamcılığı

Bütün bu aşamaları başarıyla tamamladıktan sonra blog sitenize yeterli trafiği çektiniz. Peki bu trafiği nasıl nakite çevirebilirsiniz.

Dilerseniz sitenizin trafiğini reklama çevirme yollarından başlıklar halinde bahsedelim.

Google reklamları

İnternet sitelerinin en yaygın ve en kolay aldıkları reklamlar Google reklamlarıdır. Sitenizin trafik değeri belli bir seviyenin üstüne çıktığında Google Adsense üzerinden sitenizde Google tarafından yayınlanan reklamları yayınlayabilirsiniz.

Bunun için Google Adsense hesabınız üzerinden başvuru yapmalısınız. Bu başvuru sonrasında sitenizin kodları arasına sitede reklamı nerede yayınlayacağınıza göre ilgili alana eklemeniz beklenmektedir. Google’ın size sunmuş olduğu reklam kodunun eklenmesinin ardından yine Adsense hesabınız üzerinden bu eklemeyi yaptığınıza dair gerekli onaylamayı yapmalısınız.

Ardından sitenizde Google reklamı yayınlanmasına dair başvurunuz Google’a inceleme amaçlı iletilir. Bunun ardından siteniz Google tarafından incelenir ve sitenizde reklam yayınlanmasının kaç kişiye ulaşacağı ile ilgili yapılan analiz sonucu aylık görüntülenme ve tıklama doğrultusunda Google Adsense üzerinde belirttiğiniz banka hesabınıza ödemeniz Google tarafından yapılır.

Özel reklamlar

Sitenizin belirlediğiniz alanlarının tümünden anlaşma sağladığınız kuruluşlara farklı çeşitlerde reklam verebilirsiniz. Bir internet sitesinden özel olarak verilen reklam yöntemleri genellikle şunlardır:

  • Tanıtım yazısı ile link çıkışı
  • Footer alanından link çıkışı
  • Banner alanında görsel yayınlama ve link çıkışı
  • Siteye özel reklam uygulamaları

Tanıtım Yazısı

Günümüzde en çok kullanılan internet reklamcılığı modellerinden biridir. Reklam vermek isteyen firmanın dilediği bir konu üzerinde gerek reklam veren gerekse site sahibi tarafından hazırlanan bir tanıtım yazısında belirlenen belli anahtar kelimeler üzerinden link çıkışı ile verilen reklamdır.

Yazı, sitenin trafik ve kalitesine göre fiyatlandırılır. Sitede bu yazının ulaştığı kitle tarafından yazıdan link çıkış yapılan siteye trafik çekilmesi amaçlanmaktadır.

Blog sitenizin belli bir seviyeye gelmesinin ardından sitenizde tanıtım yazısı satıldığına dair webmaster forumlarında ve sosyal medya hesaplarınızda ilan verebilirsiniz. Ayrıca sitenizde de bu şekilde satışlar yaptığınıza dair bir bölüm açarak gerekli iletişim kanallarını buraya da bırakabilirsiniz.

Footer alanından link çıkışı

Footer bir internet sitesinin en altında yer alan şerit şeklindeki alandır. Pek çok sitede bu alanda sitenin kategorilerine veya farklı bölümlerine giden linkler yer almaktadır.

Bazı siteler de footer alanlarından link satışı yaparak gelir elde edebilmektedir.

Bu şekilde yapılacak footer link fiyatı belli süreliğine verilmektedir. Footerda yer alacak linkin süresi 1 haftadan 5 yıla kadar değişiklik göstermektedir.

Sitenin kalitesine göre buradan link çıkışı yaparak oldukça iyi paralar kazanılabilmektedir. Tanıtım yazısı satışından daha çok gelir getiren bir reklam modelidir.

Banner alanında görsel yayınlama ve link çıkışı

Google reklamlarına benzeyen bu reklam modelinde sitenin ana sayfasında veya belirlediğiniz sayfalarda genellikle sayfanın sağında ve solunda yer verilen büyük görsellere banner adı verilmektedir.

Bu bannerları özel olarak anlaştığınız firmalara satış yapabilirsiniz. Banner reklam modeli bir internet sitesinde en çok dikkat çeken yerlere konulduğu için en çok gelir getiren reklam modelidir. Bir blog sitesi en yüksek miktarı banner reklamlarından kazanmaktadır.

Siteye özel reklam uygulamaları

Blog sitenizin çeşidine göre reklam uygulamaları yapılabilir. Bunlardan da uygulamanın reklam vereninize sağladığı faydaya göre miktarlar kazanabilirsiniz.

Özel reklam uygulamalarına örnek olarak blog sitenizde yayınladığınız video içeriklerde reklam vermek veya blog sitenizde içeriklere yapılan yorumlardan reklam vermek gibi hayal gücünüze göre değişen şekillerde reklam vererek gelir kazanabilirsiniz.

İTÜ Çekirdek’ten tüm ekosisteme çağrı: Geleceğin Teknolojilerine Bugünden Destek Olun!

Türkiye’nin girişimcilik ve inovasyon üssü İTÜ ARI Teknokent’in Kuluçka Merkezi İTÜ Çekirdek, yarını düşünen girişimcilere, bugünden destek olmak isteyen yatırımcı, kurumsal şirket ve bireysel destekçilere seslendi ve:

“Geleceğin Teknolojilerine Bugünden Destek Olun” çağrısında bulundu.

Çağrıya siz de: destek verin

Konuyla ilgili açıklama yapan İTÜ Çekirdek’in Kurucusu ve Direktörü Arzu Eryılmaz, “İTÜ Çekirdek olarak, 2011’den bu yana Türkiye’ye teknoloji girişimciliğini yayma, girişimcilere destek olma ve hayata dokunacak teknolojilerin üretilmesine katkı sunma hedefleriyle çalışmalarımızı Türkiye’den ve dünyadan binlerce girişim, yüzlerce kurum, mentor ve yatırımcıyla birlikte sürdürüyoruz.

Tüm dünyanın içinde bulunduğu bu süreç bizlere ‘sınırların’ hiçbir şeyi engellemediğini, ‘birlikte’ olmanın önemini ve ‘beraber’ hareket etmenin kıymetini gösterdi. Bu günlerden tek kurtuluşun teknolojik kalkınma ile olabileceğini bir kez daha kanıtladı. Girişimlere destek olmak isteyenleri ve ‘bugünleri güçlerimizi birleştirerek daha kolay aşarız’ diyenleri İTÜ Çekirdek’e davet ediyoruz.

Gelin, girişimcilerimize vereceğiniz destekler ile bugünden yarını düşünelim, ülkemizin teknolojik kalkınmasına katkı sağlayalım. Sizlerle beraber olursak, çok daha fazlasını başarabiliriz. GELECEK ELİNİZDE!” dedi.

Amazon Türkiye’de Sağlık, Bakım, Temizlik, Kişisel Bakım ve Kozmetik kategorileri açıldı

Amazon.com.tr bugün yaptığı açıklamayla tüketicileri desteklemek ve öncelikli ürünlere daha kolay erişim sağlamak adına temel temizlik, tüketim ve ihtiyaç ürünlerinde seçeneklerini genişlettiğini duyurdu.

Bugünden itibaren tüketiciler tuvalet kâğıdı, deterjan, kâğıt havlu, şampuan gibi temizlik ve ev bakım ürünlerinden kozmetik ve kişisel bakım ürünlerine kadar binlerce farklı ürün seçeneğine Sağlık, Bakım, Temizlik & Kişisel Bakım ve Kozmetik kategorileri aracılığıyla ulaşabilecekler. Hızlı teslimat seçeneği ile tüketicilerin beğenisine sunulan ürünlerin tüm depolama ve teslimat süreçleri A’da Z’ye Amazon güvencesiyle gerçekleştirilecek.

Amazon.com.tr Ülke Müdürü Richard Marriott, konuyla ilgili, “Tüketicilerimizin anlık ihtiyaç duyduğu ürünlere öncelik verebilmek adına yakın zamanda lojistik, tedarik zinciri, satın alım ve üçüncü parti süreçlerimizde değişiklikler yaptık. Bu çalışmalarımız doğrultusunda, ürün yelpazemizi öncelikli ürün kategorilerinde genişletiyoruz. Amacımız olabildiğince fazla sayıda tüketiciye gerek duydukları ürünleri mümkün olan en hızlı ve güvenilir şekilde ulaştırarak destek sağlamak. Müşterilerimiz ister geniş ürün yelpazemizden herhangi bir ürünü, ister temel ihtiyaç ürünlerini tercih etsin, tüm talep ve ihtiyaçlarını karşılamak için yorulmadan çalışmalarımıza devam ediyoruz. Geniş ürün yelpazemiz, uygun fiyatlarımız ve hızlı teslimat sistemlerimizle müşterilerimizi karşılamaktan büyük heyecan duyuyoruz” dedi.

Kolay Randevu, kuaförlerin randevu ile çalışma zorunluluğuna yeni çözüm sunuyor

Kuaför, berber ve güzellik salonlarına 21 Mart 2020 tarihinde İçişleri Bakanlığı’nın Corona Virüs ile mücadele önlemleri kapsamında aldığı kararla getirilen çalışma yasağı, yine İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı yeni genelge ile 11 Mayıs’ta koşullu olarak son buldu.

Yasağın kalkmasıyla müşterilerine tekrar hizmet vermek isteyen işletmelerin karşılaması gereken koşulların başında ise randevu ile çalışma zorunluluğu geliyor. Bakanlığın öncelikli olarak salonlarda oluşabilecek kalabalıkların önlenmesi maksadıyla aldığı bu karar, özellikle daha önce randevu ile çalışmayan binlerce güzellik işletmesini acil bir arayışa itmiş durumda.

Güzellik işletmelerinin bu süreçte randevuyla çalışma zorunluluğunu karşılamak için aradığı randevu yönetim sistemi konusunda çözümü yerli girişim Kolay Randevu sunuyor.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu iki mühendis Uğur Çivi ve Candaş Sual tarafından 2015 yılında İstanbul’da kurulan Kolay Randevu, alanında uzman melek yatırımcılardan aldığı yatırımlarla, güzellik işletmelerine randevu yönetimi için dünya standartlarında hizmet sunan SalonAppy uygulamasını geliştirdi.

Kolay Randevu’nun sunduğu sistemi kullanan işletmeler hem İçişleri Bakanlığı’nın getirdiği randevuyla çalışma zorunluluğunu, hem de Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı önlemler arasında yer alan müşterilere verilen hizmetlerin kayıt altına alınması maddesini yerine getirmiş oluyor.

Aradan geçen 5 yılın ardından dünyanın 34 ülkesinde 5000’den fazla güzellik uzmanının randevularını yönetmek ve online randevu almak için kullandığı sistem, Türkiye’de de güzellik sektörünün önde gelen birçok ismi tarafından kullanılıyor.

İşletmelerin randevularını bilgisayarlarından ve mobil uygulamalar vasıtasıyla cep telefonları ile tablet bilgisayarlarından yönetmesini sağlayan uygulama, aynı zamanda müşterilerin online randevu almasına da olanak sağlayarak hem işletmelere hem de müşterilerine önemli ölçüde zaman kazandırıyor.

Koronavirüsle mücadele kapsamında randevu yönetim sistemi SalonAppy’yi aylık 100 randevuya kadar ücretsiz olarak sunan Kolay Randevu, Google Play ve App Store’da 2000’e yakın kullanıcı değerlendirmesiyle 5 üzerinden 4.7 ve 4.8 gibi dünyadaki rakiplerinin çok üzerinde bir müşteri memnuniyeti sunuyor.

Apsiyon: “Site yöneticileri Corona Virüs ile mücadelede önemli bir rol oynuyorlar”

Site yöneticisinin dijital asistanı Apsiyon, site yöneticilerini bilgilendirmek amacıyla düzenlediği sohbetleri Corona Virüs sebebiyle online platforma taşıdı.

Karantina Günlerinde Yönetici Sohbetleri‘ başlığı altında gerçekleştirilen ilk online sohbetin konusu “Koronavirüs ve Toplu Yaşam Alanları” oldu. 237 farklı toplu yapı, bina, alışveriş merkezinin 89 yöneticisinin ve profesyonel yönetim firması yetkililerinin katıldığı sohbette yöneticilerin aldığı önlemlere ilişkin veriler paylaşıldı.

Önümüzdeki günlerde de devam edecek sohbetler ile birlikte toplamda bini aşkın yönetici ve profesyonel yönetim firması yetkilisi ile 300 bin site sakinine ulaşmayı hedefleniyor.

“237 siteden 89 yönetici ve profesyonel yönetim firması yetkilisi ile bir araya geldik”

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Apsiyon CEO’su Kudret Türk, “Apsiyon olarak site yöneticileriyle belli aralıklarla bir araya gelerek, gündemi, yeni mevzuatları, sitelerinde ihtiyaç duydukları gereksinimleri ve sistemsel olarak geliştirilmesi gereken konuları ele aldığımız sohbetler düzenliyorduk. Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan koronavirüs ile birlikte alınan tedbirler kapsamında, bu sohbetlerimizi online olarak gerçekleştirme kararı aldık. İlk online sohbetimizde 237 toplu yapı, bina, alışveriş merkezi yöneticisi ve profesyonel yönetim firması, entegre tesis yönetim şirketi yetkilileri ile bir araya geldik. Yöneticilere koronavirüsten korunmak için toplu yaşam alanlarında almaları gereken tedbirleri hatırlattık. Koronavirüs karşısında site yöneticilerinin almış olduğu tedbirleri değerlendirerek bazı önemli verileri de paylaştık” dedi.

“Yöneticilerin yüzde 60’ı ilk korona vakası açıklandığı an itibariyle yaşam alanlarını dezenfekte ettirdi”

Koronavirüsle birlikte Apsiyon olarak site yönetimleriyle çok hızlı aksiyon aldıklarını sözlerine ekleyen Türk, sözlerine şöyle devam etti, “İlk vaka açıklandığı an itibariyle site yöneticilerinin yüzde 60’ı bina dezenfeksiyonlarını gerçekleştirdi. Yöneticilerinin yüzde 90’ı ise bina içerisinde temasın en yüksek olduğu yerleri belirleyerek, temizlenme sıklığını artırdı. Site yaşam alanlarının yanı sıra otopark, bina içi ve girişi geçiş mahalleri, koridorlar, asansörler ve sosyal alanların da yüzde 80’e yakın kısmı dezenfekte edildi. Tüm bu süreçte toplam 10 tonluk dezenfeksiyon ürünü kullanıldı. Yöneticilerinin yaklaşık yüzde 70’i ise bina giriş çıkışlarına el dezenfektanı temin etti. Koronoyla mücadele kapsamında siteler yaklaşık 100 milyon TL’lik bir bütçe harcaması gerçekleştirdi.”

“Site yöneticileri koronavirüs ile mücadelede önemli bir rol oynuyorlar”

Site yöneticilerinin “Sağlık Tedbirleri Alma Sorumlulukları” hakkında da bilgilerin paylaşıldığına değinen Türk, “Toplu yaşam alanlarında görev yapan yöneticiler, koronavirüs ile mücadele kapsamında son derece önemli bir rol oynuyorlar. Bina içerisinde, geçiş yollarında, sosyal alanlarda ve otoparklarda koronavirüs bulaş riskini azaltmak için farklı önlemler alıyorlar. Yöneticiler asansörlerde temasın azaltılması için normalde maksimum 5-6 kişi binilebilen yüksek katlı binalardaki geniş kabinli asansörlere aynı anda 2 kişiden fazla binilmemesi, dört kişiden az kullanılan asansörlerin ise yalnız kullanılması ve “sosyal mesafenin” korunması yönünde de bir işlem uyguladıklarını ve ilk 3 katta yaşayanlar için zorunlu haller dışında asansör kullanmamalarını rica eden bilgilendirme yazıları paylaştıklarını da bizlere aktardılar” dedi.

Yerli girişim Prisync, İngiliz rakibi Competitor Price Watch’u satın aldı

Eticaret sitelerine rakip fiyat takip hizmeti sunan SaaS girişim Prisync, İngiliz rakibi Competitor Price Watch’u satın alarak İngiltere’deki pazar payını arttırdı. Geçtiğimiz sene de mart ayında Avustralyalı rakibi Spotlite’ı satın alan girişim, fiyat takip hizmeti sektöründe global pazar lideri olma yolundaki hedefine bir adım daha yaklaştı.

2020’ye 1,1 milyon dolarlık yatırımla merhaba demişlerdi

Prisync, firma ölçeği ya da sektör gözetmeksizin, tüm dünyadan e-ticaret firmalarına otomatik rakip fiyat takip, analiz ve fiyat optimizasyonu hizmeti sağlıyor. Hali hazırda 50’den fazla ülkeden 100’lerce firmaya bu alanda hizmet veren girişim, 2020’ye girerken aldığı 1,1 milyon dolarlık yatırımla büyümesine ve ürün gelişimine hız verdi.

Prisync CEO’su Burç Tanır satın almanın önemini: “İngiltere dünyada e-ticaret pazarının en aktif olduğu ülkeler arasında. Bu açıdan Competitor Price Watch markasını ve markanın müşterilerini bünyemize katıyor olmayı, Prisync’in Avrupa pazarındaki yerini sağlamlaştıracak önemli adımlardan biri olarak nitelendiriyoruz.” sözleriyle ifade etti.

Firmanın CTO’su ve bir diğer kurucu ortağı Samet Atdağ da, dünyanın en büyük e-ticaret platformları Magento ve Shopify altyapılarıyla entegrasyonu, Almanya ve Hollanda’nın e-ticaret dernekleri ile partnerliği bulunan şirketin büyümesinde ekibin önemini: “En büyük avantajımız Prisync’in teknolojisi gibi sürekli gelişen ve farklı ihtiyaçlara cevap verebilen genç ve dinamik bir ekibe sahip olmamız.” ifadeleriyle vurguladı.

Şirketin kurucu ortaklarından yazılım takım lideri Neslihan Şirin Saygılı:”Dünya çapında binlerce firmaya başarıyla hizmet vermenin formülü benimsenmiş bir ekip kültürü ve büyürken bu kültürü kaybetmemek. Önümüzdeki dönemde planımız ilk günden bu yana büyüyen Prisync teknik ekibini, ekip kültürünü koruyarak daha da genişletmek.” sözleriyle Prisync’in temelde bir üründen daha fazlası olduğunu vurguladı ve ekibin büyümeye devam edeceğinin sinyallerini verdi.

Pandemiden etkilenen KOBİ’lere destek programı

Müşterilerinin önemli bir kısmı küçük-orta ölçekli işletmelerden oluşan ve kendisi de genç bir girişim olan Prisync, pandeminin neden olduğu ekonomik daralmanın üstesinden ancak dayanışma ve işbirliği ile gelinebileceğini düşüncesiyle mart ayı başında hizmetini süreçten olumsuz etkilenen KOBİ’lere 2 aylık süreyle ücretsiz olarak kullanıma açmıştı.

Konuyla alakalı Tanır: “Pandeminin e-ticaretin belirli dikeyleri üzerinde yaratabileceği zararları bir nebze de olsa giderebilmek adına hizmetlerimizi süreçten olumsuz etkilenen KOBİ’lere açtık. Sürecin aynı zamanda birçok firmanın dijitalleşme serüvenini hızlandırdığını gözlemliyoruz. Daha önce dijitalleşme planlarını öteleyen hatta planlamaya bile başlamamış olan şirketler önceliklerini değiştirmek durumunda kaldı. Zaten her şeyin bir fiyatı olduğunu biliyorduk, önümüzdeki süreçte her şeyin bir çevrimiçi fiyatı olacağını hep birlikte göreceğiz. E-ticaret sektöründe yaşanacak büyümenin doğal bir sonucu olarak artan fiyat rekabetiyle beraber, firmaların Prisync gibi teknolojilere daha çok ihtiyaç duyacağını beklemek yanlış olmaz. Biz de müşteri merkezli hizmet anlayışımızla her geçen gün büyüyerek ve gelişerek dünyada fiyatlandırma denince ilk akla gelen marka olma yolunda ilerliyoruz.” ifadelerini kullandı.

Verilogy, Startup Wise Guys’tan 4.8 milyon TL değerleme ile yatırım aldı

İlk kez sizinle Kasım 2019’da paylaştığımız ve Workup’ın beşinci dönemine seçilen, küçük ve orta ölçekli şirketlerin veri koruma kanunları ve global güvenlik sertifikasyonlarına uyum süreçlerini kolaylaştıran bulut tabanlı çözüm Verilogy, Avrupa’nın en büyük hızlandırma programı olan Startup Wise Guys’ın yatırım fonundan 4.8 Milyon TL değerleme ile 428 bin TL yatırım aldı.

Ayrıca Startup Wise Guys’ın siber güvenlik dikeyinde yer alan Cyber North programı ile operasyonlarını Avrupa’ya taşıyor. Verilogy aldığı bu yatırımı; ekibi geniştletmek, ürünümüzü ölçeklendirmek, avrupa pazarı için pazarlama faaliyetlerinde kullanmayı hedefliyor. Kısa süre içerisinde özellikle müşterilerinin son kullanıcılarına odaklanan ve ilgili kişilerin kişisel verilerine ilişkin kontrolü kendilerine verdikleri modülleri duyuracak.

KVKK, GDPR ve CCPA gibi dört harfliler olarak adlandırdığımız kişisel veri kanunları her geçen gün daha da hayatımıza girmekte. Hukuk ve siber güvenliğin kesişiminden oluşan bu kanunların uygulanmasında maalesef birçok açık ve “gri alan” bulunmakta.Bunların başında vatandaşlar nezdinde farkındalığın az olması, kişisel veri koruma kurumlarının hala genç kurumlar olması, piyasada gerçekten elle tutulur uyum hizmeti verenlerin sayısının bir elin parmaklarını geçmemesi ve şirketlerin de uyum bütçelerini olabildiğince düşük tutmak istemeleri sebebiyle büyük bir kaos var.

Mert Can Boyar tarafından kurulan Verilogy, sektörde bir standart olmaması sebebiyle avukatlara ya da danışmanlık şirketlerine binlerce lira para ödemiş ve KVKK’ya uygunum diyen şirketlerin aslında ne kadar risk altında olduklarını görmelerini ve açıklarını tespit edebilmelerini sağlıyor.

Şirketler eğer bir uyum programı gerçekleştirdilerse, uyum programının denetleyerek eksik noktaları belirlemek için Verilogy’yi kullanabilir. Küçük ve orta ölçekli şirketler avukatlar tarafından saatler süren analiz ve bilgi toplama süreçlerini Verilogy’yi kullanarak gerçekleştirip avukatlara harcayakları bütçeleri kısabilirler. Ayrıca hukuk büroları ve danışmanlar özellikle girmekte olduğumuz “yeni normal” süresince uyum projelerini uzaktan yürütmek için Verilogy’den faydalanabilirler.

Verilogy ile kişisel verilerin korunmasında bir standart oluşturmak istiyor. Vatandaşların Verilogy’nin markasını gördüğünde kişisel verilerini şirketlere verirken temel hak ve özgürlüklere uygun olarak ve verilerine ilişkin kontrolün kendilerinde olacağını bilmesi, girişimin en büyük hedefleri arasında yer alıyor.

Yeni gelişmeleri egirişim’de paylaşmaya devam edeceğiz.

Nakit ödüllü evde yaşam odaklı Online Genç Ideathon başvuruları 10 Mayıs’ta sona eriyor

Gençlik ve Spor Bakanlığı, Koronavirüs tedbirleri nedeniyle evde geçirilen süre zarfında gençlerin kişisel gelişimini desteklemek, ev hayatı ve yaşam dengesini kurmaya yardımcı olmak, evde hareketliliği artırmak, gönüllülük faaliyetlerini iyileştirmek amacıyla ‘Online Genç Ideathon’ düzenliyor.

Evde Yaşam Üzerine Yenilikçi Fikirler Maratonu konseptiyle gerçekleştirilecek ‘Online Genç Ideathon’ 3 farklı kategoride yapılacak.

Evde Spor, Evde Gönüllülük ve Evde Kişisel Gelişim kategorilerinde düzenlenecek Online Genç Ideathon’a 14-29 yaş aralığında; bireysel, iki kişilik veya üç kişilik takımlar halinde başvuru yapılabilecek.

Toplam 30 bin TL ödül

Yapılan ön elemenin ve finalistlerin açıklanmasından sonra finalistler, 13 Mayıs’ta online olarak yapılacak tanıtım ve oryantasyon toplantısı sonrasında projelerini Koronavirüs tedbirleri kapsamında sosyal mesafe kurallarına uygun şekilde online platformlarda gerçekleştirecekler. Finalistler, 15 Mayıs’ta çevrimiçi videolu görüşme yöntemi ile çalışmalarını alanında uzman isimlerden oluşan jüriye sunacak.

Sunumlar sonucunda, her kategori için birincilere 5 bin, ikincilere 3 bin ve üçüncülere ise 2 bin TL ödül verilecek.

Gençleri yarışmaya davet eden Gençlik ve Spor Bakanı Bakan Kasapoğlu, “Karantina sürecinin kahramanı sevgili gençler, fikirleriniz bizim için çok kıymetli… Evde Spor, Gönüllülük ve Kişisel Gelişim alanlarında “Bir Fikrim Var” diyorsanız hepinizi Online Genç Ideathon’a davet ediyoruz.” ifadesini kullandı.